2 Aralık 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

2 Aralık 1929 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

rü has. kir, Mizah, Hikâye. amı? i gJilliyet ASRIN UMDESİ *MİLLİYET.TİR. 2 Kânunvevel 1999 DAREHANE — Ankara caddesi. No 100 Telgrat sdresi: Milliyet, Istanbul Teleton numaraları; istanbul 3011, 4012, DİS ABONE ÜCRFTLERİ k Türkiye için — Hart; için 400 kuruş © 800 kuruş 780 1400 iz M0 Gelen evrak eri verilmez Müddeti geçen sushalar 10 kuruştur. Gazete ve matbşaya Alt, işler içim mbdüriyesâ müraacat edilir, i hi 3 oyla .l ; 6 » 2. »” . Dün hirire: ençok Y enaz 6 Bugün rüzgâr “poyrazr esecek hava bulutlu olacakmı. Rİ r FELEK “NE ÇIKAR?” a İLÂVE Cuma günü intişar eden «Ne çkar?». serlevhalı makale- © mde «çıkmak» o mastarının 56 ürü istimal şeklini yazmıştım. derece karilerden, bir kısmı da fakirin - karihamdan oOolmak üzre bir hayli şey daha elde ettim. Es- “ki listeye ilâve ediyorum: — Feryadı ayyuka çıkar. . — Balık kavağa çikar. . — Doğru çıkar. — Açığa çıkar. — Bakırı çıkar, . — Ağızdan bakla çıkar. . e çizmeden yukarı çı- ir, — İnsan yoldan çıkar. . — Baştan çıkar. . — Yalanı çıkar. , — Kanburu çıkar. — Yanlışı çıkar. . Görücüye çıkar, — ibtilâl çıkar, — Mektepten çıkar. , — Meydana çıkar, . — Ay rar — Çileden çıkar. , — Zıvanadan çıkar.. — Pastırması çıkar. . — Pöslekisi çıkar. . Belki daha vardır. Şimdiy# — kadar bu fi'lin 80 türlü ifade şek dini yazdım. 100 ü geçerse, öy- — Üe zannediyorum ki yalnız «çık- «mak» masterile ifadei meram €- dilebilecek! ÇAKMAK GİBİ! Dün iki arkadaş sigara yalı. > yorlardı. Birisi hemen çakma- ğını çıkardı ve çaktı, aleş al madı, çaktı, çaktı, ve çaktı. Kâ- fir çakmak bir türlü yanmaz. — İlkiden biri dedi ki: — — Uğraşma! Yanmıyacak! Hitanbul elektriği gibi olmuş”. Kâh yanar! Kâh söner!.. Ak. doğru matbaada çalışır. evvelâ ufak bir kıruışma- — dan sonra elektrikler 5 Bu sönüklük haftada bi gün «em de iş zamanı oluyor.. Ve, © dannederim! — en ziyade gaze. iecilerle sinemacıları zarardide ediyor... Netekim bu satırlar, mum ışığında muz halde kâfi namadık. Malöm yar mum dibi- ne ışık vermior.. Acabâ Hel — Hah .: üzerinden çıkan şey ler arasmda bir defter de kay- 'dedilmiş ama dur. bakalım o mu? dedi, gitti.' Ben sanki yanm- 6 olduğunu biliyoğ- — Getir.. getir.. Odur... diyordum. Adamcağaz gelin- © Geye kadar o kadar sabırsızlan-! © dım ki. Ya o olmazsa? Bir kaç “dakika sonra baktım kâtip kös kös geliyor. Zaten komik bir a- dam, İhtiyar. Uzun, kırışık bir suratı var. Tepe cascavlâk açık. alın, salkım salkım ve akçıl kaşları gözlerinin üzerine u sarkıyor. Yüzünde bir . se Gazetemiz ildaların mesuliyetini kabil etmez. | BUGÜNKÜ HAVA | “Şu iki gün zarfında bir kısmı! tedbir varsa o da hakemlerin 0-! dejrikası: 108 AŞK GÜNEŞİ Spor bahisleri Salâhiyettar bir görüşle. > Son maçın mühim-nok- taları- Milliyet kupası maçları- Bir ecnebi takımı geliyor?- Ecne- bilerle temas meselesi Bu gün Pazartesi. Karile- rimize vadettiğimiz veçhile söz gine Futbol Hey'eti Reisi Ham- di Emin Beyin: — Galatasaray - Fenerbahçe maçı, bu mevsim zarfında sey- rettiğimiz futbol müsabakaları- nm en heyecanlısı, en sür'atlısı ve en güzeli idi. «Hakemin müdahadesile oy- un, mükemmel bir inzibat altın- da cereyan etti. Filhakika ide- al bir futbol maçı noktayi naza- rından oyunda bu gibi inkitalar ve müdahaleler * iyi tesir yap- İmaz. Fakat bu, bittabi o ideal İmaçlar içindir. — Bizim memle- map maalesef yerleşen bozuk l oyun tarzının önüne geçecek bir| yunda sık : sik müdahalesidir. Bu müdahale sui iştimal edilse! de gine lehimizedir, aleyhimize değildir. Mamafi az inkitâlı o-i yun, her şeyden evel futbolcu- larm elinde olan bir şeydir. O-. yuncular, ne kadar az zaman zarfında salâh gösterirlerse o- yunlarm müdahaleli idaresi de o kadar az sürer. G. S. ile F. B. takımları arasında mükayese Umumi bir görüşle diyebili- riz ki Fenerliler, akınlarınm ta- kriben onda üçüncü gola tahvil edebildikleri halde Galatasa- raylılar'ancak onda birine mü- vaffak olabiliyorlar. Faraza: Fener, kaleye havale ettiği şot- larda daha fazla nisbette kaleyi! bulabiliyor, fakat Galatasaray bunlardan bir çoğunda isabet gösteremiyor. Galatasaray vaziyete hâkim! de olsa gollarını bir enerji sar- file yapıyor. Halbuki Fener a-)bi! duğumuz memnuniyet, amatör| sporcularımızı centilmen ve ne-| zih görmekten mütevellittir.! Hükümetimiz rMazarında düşü- rülmüş olan spor teşekkülümüz ancak bu nczahatladır ki iadei itibara vesile bulmuş olacaktır. Bu maç münasebetile stadyom! da inzibatı temin için bize bü- yük yardımda bulunan İstanbul zabıtasma bilhassa arzı şükrân Küçük Hikâye Behirenin Zifal gecesi Namık bey haremi Behire hanımdan, Şelik bey körimesi Selma hanıma . eyleriz. Selmanım, dürdü, koynuma girdi . Milliyet Kupası Maçları Seninle, salondaki sedirin yas| Bundan sonrasını anlatmak — Resmi programa nazaran) tıkları arasma:büzülüp, başbaşa |müşkilleşiyor. Sen anlamağa ça bu cuma muhtelitlersve küçük-| fiskosladığımız zamanlar, yaza-|lış. Kollarmı belime doladı ken- ler maçları var değil mi? cağımı tekrartekrar vadetti- dine doğru çekti. Ben evelâ mü- — Evet küçükler müsabâka-| ğim mektubu, işte nihayet yaz- manaat ettim, sonra yaklaştım. larma bu hafta başlıyoruz. Buldım, İşte nihayet, o pek merak| Namuk, kolları ile belimi sık- müsabakalar için «Milliyet» inlettiğimiz zifaf gecesinin esrarı- makta devam etti, sonra, mah- vadettiği kupa tahsis edilmiştir /nı, evlenmeden evel öğrenecek- çup bir sesle: «Behire, sevgili Bu müsabakalara iştirak eden! sin. Sana her şeyi ifşa edeceğim! karıcığım, beni affet, dedi, se- kulüplerin gönderecekleri birer' yalnız rica ederim, mektubumu vinç, heyecan, günün yorgunlu- küçük murahhastan mürekkep) okuduktan sonra, derhal yırt'ğ Şimdi koparmak istiyor- ibir lik heyeti teşkil edeceğiz. Jat. muş gibi ellerimi srkıyordu. Ben Bu müsabakalara ait bütün! Dügün gecesi senden onda ay-'hiç bir şey an kendi işlerini bu küçük murah-'rıldım, Sen ,çılgm gibi dans edi den af talep ediyordu?.. Cevap hasların teşkil edeceği heyete yordun. Ben ağlıyordum, an- vermedim, Tekrar etti: «Darıl- gördüreceğiz. Bu suretle «Mi)- nem gözlerinin yaşını usulca si- madin ya?.» Bilsen, biraz tec-i liyet» kupası hem müstakbel liyordu, babam, gözlerini dört rüben olsa anlardn.. Bu hal, futbolcuları ve hem de müştak- açıp yuvarlıyarak, Namığın el- seni ne kadar çok sevdiğime de bel futbol idarecilerini yetiştir-| lerini sıkıyordu : lildir... Eğer senden başka bi- mek cihetinden çok hayırı bir| — Üstümüze, oda kapısını kapa-'ri olsaydı, çoktan ,.. Ama her işe tahsis edilmiş demektir. & |madan evel, annem kulağıma neyse...» Kekeliyor, yutkunu- Bu müsabakaların esas bir şeyler fısıldadı. Bilhassa: !yordu. Beni fena halde gülecek şartları «Evelâ sana tuhaf ür ama aldı. Başladım gülmeğe. O: «Milliyet Kupası maçları-| yavaş yavaş” alışırsın!» sözü, | «Allah aşkına gülme, beni nm esas şartları şunlardır: Bu| kulağımda küpe oldu. sevmiyor musun?» dedikçe, ben müsabakalara on sekiz yaşma| Odamıza girdik, Canım du- katılıyordum... Nihayet sus- kadar ve birinci ve ikinci takım |vağımı elile çıkardı. Elbiseme tum. Kocam: «İsterseniz uyu-! en ve etmiyecek olan küçük futinün soyunayım» dedim. Sözü- nuz.» Sahiden yorgundum, Ar- - lan gi lârm oyunlarına iştirak çtmiy-|dokundurmadım. «Arkanızı dö- yalım, dedi, sizde yorgunsu-) * Önümüzdeki çarşambadan itibaren İner sinemasında ç ve mes'udum, Zifaf gecesini ge girdim. Artık kadın oldum. Bu gece, mühim şeyler oldu, fakat WTİLA ben daha mühim şeyler olacak sesli filim deye bekliyordum... Sana na-'ğ mümesiilleri sıl söyleyeyim, başıma hiç ta- * ; hayyül etmediğim şeyler gele- İliş Teri cek deye bekliyordum. Bu Sİ yay icenin bütün. esrarı, Namığın PETROVİÇ yuttuğu hapta. Şişeyi buldum. Bakarken ellerim titriyordu. E- tiketini yırtmış. İçinde gri, yas-i sı haplar vâr. | Hizmetçiye: Beyefendi geldi , Mi? deye sordum, i — Hayır, dedi, fakat nerdiyse »gelir; şoför doktor Ahmet Şük- rü beye gideceğini söyledi. ,hamra pasajındadır. On daki, gitme, on dakkada gelme yir- suvarelerde konuşsa yarım saat sonra bur- dadır . Namık, neden doktora gitti?. Acal tam? Sabahleyin as: idi. Şu halde? ma müthiş bir şey geliyor... Ko- cam doktorla benim hakkımda görüşmeğe gitmiştir... Demek... | oldu?. Karnımı. yokluyoru içinde bir şeyler oynuyor;.: Selmacığım, dokuz ay sonra teyze oluyorsun demektir , Daha kimseye bir sey söyle- me. Kara gözlerinden öperim kar- deşim . | MERE a Önümüzdeki perşembe akşamı Majik sinemasında Meşhur Loksos Lakzi ve Bas ağının terennümati aras ndive kadar ekranda gö- #çeriliriş eserlerin en heyecanlısı en neşelisi olan Macar serlasi filmi gösterilecektir. Mümessiileri VERA MOLİNOVSKAYA ve M.M. | AKİT Muteber tüccarlarımızdan ve Hü- snü zadeler ve Şinasi şirketi szasın- bolcular girebilecektir. Takim mı geliyor? — Başka bir söyliyeceğiniz. — Fenerbahçe Ankara'ya gi tmek, Galatasaray da bu bafta geleceğini bildirdiği “Vikto- rya” takımile maç yapmak için! müsaade istediler. Bu hafta fi- kstürde lik maçı olmadığı için, her ikisine de istedikleri mü- saadeyi verdik. Bu müsaade do- layisile size bir noktadan bahs- im: Eenebilerle temas mes'elesi © Geçenlerde Muvaffak Bey kıncıları gol yapmakta o dere:| 5 ce güçlük çekmiyorlar. Geçen oyunda Galatasaray, Fener ka lesi önünde çok fırsat elegeçir- di, lâkin onlardan istifade ede-. medi. Bizim görebildiğimiz ek- siklik şudur: Hücumda sevkü idare zaif;| hücumu yapan fertlerde topa hakimiyet az, Mamafi bütün bu. noksanlarla beraber Galatasa-| ray hasmına nazaran çok dahâ Or. Fenerbahçe'nin galibiyetin- deki saikler, Oldukça işlek bir oyun tarzı. Çevik ve çabuk bir akıncı hat- tt: müessir ve topa hâkim, Buna ilâve edilecek manevi tesirler de vardır: müdafaada- ki hataların akıncılartarafından derhal telâfi edilmesi ve golla-) rın zahmetsiçe kazanılması, Galiplere ve mağlüplara... Bilirsiniz ki futbolun çok ga- rip cilveleri vardır; Galibiyet tesirile mestolma- ğa gelmez. Kazandığını muha- iğini tekrar| İ Ancak bu nezahatladır ki... Bizim bu son temaştan du; i | miştim. Bu sefer intişar eden bir yazısında da hülâsatan “fi-| kstürün bu şekilde kat'i tatbiki cihetine gidilir ve orada ecne- bilerle maç yapılmak üzre İste- nilen müssadeler reddedilerek bu temaslar imkânsız bırakılır- sa futbolumuz nasıl terakki e- der” demek istiyor. Evvelâ şu- nu kaydediniz ki ben ecnebi ta: kımlarla temasa muariz dei lim. Fikstürün bozulmaması Jü- zumuna kanim. Pikstürün ni- hayetinde ve aradaki boş zaman larda ccnebilerle temas kabil- dir. Esasen bu her memlekette! böyledir. Bütün bunlara çok sa- tih bir cevap olmak üzre tek bir sual irat etmekliğime müsaade edilsin: “Ecnebı takımlarla te- ması temin etmek üzre, yap- mış olduğu fikstürünü bozan bir tek memleket teşkilâti göstere- bilirler mi?” $. GALİP — Kır koşuları Galatasaray Atletizm Kaptenliğin| n 6-12.929 Cuma günü kırkoşusu id. manlarma devam edilecektir, Mütte- fik klüplere mensup olup bu idman koşusuna iştirak edecek © atletlerin yevmi mezkürde sabahleyin saat on- da Galainsaray klöbünde hazır bulun maları rica olunur. t — Bak kurşun gelmiş, orada kal Etem Izzet 'rış sakal; pos, kıranta bıyıkları ,var! Heli Jerindeki teneke kenarlı küçük küçük haminne İgözlükleri insana öyle gülünç geliyor kil, Defter elindeydi. Görür gör- mez elimi uzattım. Ben ne ka- dar telâş ediyorsam o o kadar fağırdı, Elinde tuttuğu defteri İevire çevire yanıma yaklaştık- tan sonra: © — Ya hu Hanım kızım. Şansı ; varmış. Bir yarada bu defter olmasa alacakmiş... dedi, ik mr kurtarır... Dedi, ben elinden hemen al-| dım baktım. Sahi öyle. Kurşun defterin tam'ortasmda, saplan-! mış ve çivi gibi yaprakların a-! rasında kalmış, Yaprakları a- çımca kurşun da çıktı, avucuma düştü, Ve.. ben de hayretle ka- tışık onun gibi söylerdim; — Allah korumtuş... İhtimal bu kurşun dosdoğru kalbine gidecekti. Sanki bu fe- Iğket hemen o anda olacakmı ta bu vesile onu kurtarmış gil ilk önce üzüldüm, korktum, hel) yecanlandım; sonra genişledim ferahlandım, sevindim, koşa ko-/tı: şa yürümeye başladım. Kâtip arkamdan bağırıyordu: — Hanım kızım ,. Hamranım bu defteri aldığınıza dair bana'ten hastane içinde saklı hiç bir bir kâğıt verin de evrakı müspi- şeyim yok ki. Artık buranın a — İşte allahın mucizesi, Kur. te yapayım. Sonra beriden bir deta imtiyazlı ve şımarık bir, | caraca kas) Diye.. defteri uzattı, göster- kılın hesabını sorarlar! mel Ben gene koşuyordum. O ar. vor, hepsi boş görüyor, ben de) mü dinledi. Soyundum, yatağa kamı döndüm, uyudum . İgirdim, yorganı başıma çektim. Zannederim bi Namığın soyunduğunu, odada- 'ra, hafif bir gürültü ile uyandım İki huşırtılardan anlıyordum. Kımıldamadan gözlerimi açtım. i Beş dakika sonra, yatağa yak- Namuk kalkmış, elektriği yak- l ırdı, küçük bir şişe çıkardı, içi /den bir hap alıp yuttu; sonra şi- şeyi yerine koydu, elektriği Hali va » söndürdü, gene yanıma yattı, Clemenccau'nun İOn dakika sükün içinde geçti; sayar Ben dalmak üzere idim ki, ko- ölümü —— !cam vücuduma sarıldı, beni göğ Mektepliler bakası 29 sünün üstünde sıkmağa başladı. uncü hafta ikindi i Dam dö- Kaba bir fırıncı yamağı gibi ek şiyon'dan 72 Nözahet Hm. ka lerimi yuğuruyordu. Ben küçül- zanımuştır. “Yazi şidur: dükçe küçüldüm; korkuyordum. “29 üncü İiğltânin en mi fakat merakım da 1, An haberi Clemençeau nun öldüğü- nemin söylediği olacaktı mu- ne dair olan telgraftıf. Şu tel. hakkak; tuhafrma gidecek şe- graf koca bir ömrün sönüp git- Yin bu başlangıcı idi. tiğini ve uzün bir mücadele ha- Biraz sonra aldandığımı an- yatırım nihayet bulduğunu gös- ladım. Olmadı. Bu kadarla kal- teriyor. Fransanm en büyük dt Namuk kollarını gevşetti:. Adamlarından “biri “olan Cle. “Olmaz şeyl» diye söylendi, | menceau malümatı, azim, irade, sonra yene yalvarmağa başla- ve sebatı ile siyasiyat âleminde dr: «Kuzum benden soğuma Sel him bir mevkii. işgal etmiş'ma:.. Seni öyle seviyorum ki, idi inatçılığı ve fikrinin isabeti- heyecandan ...» Sahiden acına- ne İtimadı dolayisila muhtelif cak haldeydi. Beni hırpaladığı fırkalarla mücadeleden (hali icin özür diliyordu. Ben de onu kalmamıştır “fevkalâde Vatan. öptüm. Birbirimize sarıldık ve perver ve intikamcu idi Fransa uyuduk . ve Almanya harbımın neticesi o- Şafakla uyandım; baktım ko- larak 1871 de Fransızların zara- cam giyinmiş: - rına yapılan sulhmuahedesinin — Sen biraz daha uyu, dedi, acısını hiç bir zaman unutma- benim mühim bir işim var, bir İmiş ve harbıumuminin son şe- Yere yadar gidip geleceği nelerinde iktidar mevkiini ele alarak memleketini zafere ka- vuşturmak azmile çalışmış ve bilhassa Almanlar için pek ağır şartlarla muahede yapılmasına amil olmuştur." Muahedename- yi imza ederken intikam hi ni izhar etmekten kendisini a- ği lamamışlır. Clemehceauya ihti- iyar kaplan namı verilmesi ce- Gi sareti medeniyesini ve rakipler- 5 ne karşı şiddetle savlet ve hü- çümda bulünde ) inu ima eder. İşte nihayet o kaplan da gürle- dei MELE ROZ ve girtaristleri repertuvarının Ham Lal kaç saat son-' İlaştı, beni öptü, elektriği sön- mrştr. Usulcacık ceplerini karış-| Bu 0 şaştım fakat sesi: ia ANGUSTİA Herkesin meşhur muganniyeyi dinleyebilmesini temin maksadiyle fiatlarda zawmiyat yapılmamıştır. dan merhum Hüsnü Rasim bey kes rimesi Mecbure hanımla, Umum! e Bankası müdiranın- ikoraj Tabrikes sah İ bi Mustafa Hayrı bevin “yeğeni Vu- ERNEST VEREBES Tiesreti Har dan ve Fafı Alemdar sineması, J ve e Akit merasimi £ Bu gün meki mahsus 1 ungevel Pazar günü saat 2.(/9 Hi 1 ie Muale bi exe İğ Tenzilâtlı fiatla ma- tumanlarında icra olunmuştur. Tara- tineler feype sandet temenni oluuur. CEMİL YANİNGS ) an temeli Babaların günahı ve ( LORA LAPLANT ) tarafın» dan LORA VE ŞOFÖRÜ Gündüz 21/2 ve 41/2 gece,i/4 RİA ERER EA MELEL SİNEMASINDA Önlüniüzdeki çarşamba akşamın. dan itibaren proğrama İlâveten meşhur SPOR VE GENÇLİK serisinle 3 üncü senesinin İrse sine başlayacaktır. GLAKSO Güzel ve gürbüz yavrular yesiştirir. Opera sinemasında VENÜS Sesli filim Aynca 16,112 mâtinesiylâ sut arelerde EDUARDO BİANCO Arjantin orkestrası Bu günden iribaren yeni re. GB pertuyar, li Önümüzdeki 4 kânunucvel çarşamba akşamı MELEK SİNEMASINDA lik defa olacak Aleksandre Dümanın eserinden muktebis wevsimin en büyük tilmi MGNTE- KRISTO irae olunacaktır. Mümessilleri JAN ANJELO, LİL DAGOVER, BERNAR GÖTÇKE Biletler şimdiden kişelerde satılmaktadır. Bu akşamdan itibaren K SİNEMASINDA Meğhur Brezilyalı şantöz İTA BARİOS en güzel tanğolarını ve ezcümle NANİTA NANA PLEGARİA A Krepuskulo şarkılarım taganni edeceklerdir. kamdan gittikçe yükselen se- yüz buluyor, şımarıyorüm. siyle haykırıyordu: — Hasan'ı defterini buldum — Hamra'nım . kızım... da okumaya götürüyorum... — Sonra gelir veririm .. dedim. Murat derin, ' içli ve Dedim , manalı uzun uzun gözlerimin — Peki : “xhtatim. içine baktı: i Dedi âma.:. Gö — Ben de gidiyorum Harp zerinden de dikdik bana bir nım. ! baktı!, vi 5 ledi. Ağlıyan, titreyen bir, z sesle ilâve etti; İ ben! Belki elime '— Sizi allaha ısmarladık..! dünyanm ön kıymetli bir hazi- nesi geçseydi. bu kadar sevin- imerdim. Bu küçük, siyah kaplı, kalın ve kürtarıcı defteri elimin içinde parmaklarının bütün gü- cüyle sıkmış, odama doğru ko- işuyordum. Karşıma Murat çık- demek için arıyordum... Bu.sözler, bu ses, bu söyleyiş birden bire zehirli bir. ok gibi yüreğime işledi ve. , bütün mes vt olduğum saniyelerde gene “benim için bir başkasının iztıra ibına şahit olmak, onun iztırab na lâkayit kalmak! Bu ne acı şeydi! Bir şey söyliyememenin acısiyle sordum — Neriye gidiyor sunuz? . . Emrimi aldım. Erzurumda di arkadaşla deği- şiyoruz dedi Önüne baktı ve rugan kenelerin Dai seli —Ne bü nım?, . telâşmız Hamra- Sözleriyle beni karşıladı. Za- mütehassıs çocuğu oldum. Hepsi beni sevi- den bir damla yaş düştü! Be-funutabilirdiniz... Bir ” nim de gözlerim sulandı . Eğer) nı sevmeniz pek kolay olabilir” |bir kelime daha söylerse ben deldi... göz yaşlarımı (o tutamıyacak, damila damla akıtaçaktımı , Sonra elini uzattı: — Allaha ısmarladık... « Der gibi ben de uzün uzun © nun gözleri içine baktım, vardım, çırpındım. Hep böyle A kalpten kalbe, gözden göze kö” dedi. Bir sesin elemden boİnusuyor; ikimiz de birbirimize Şulmasındaki hüznü “ancak bir) tek kelime söylemiyorduk. N2 hitapta buldum ıztırabın bir konuşah ik? O seviyor, Vö hançerede yumrulup boğazı &- bu ümitsiz sevgisi için kendisi” ea a USA ve ikahrediyordu; Ben beni sev” * sezdim Ni ÜLKE e Kendimden ona “hiç bir. Seyyit kalın yarak eslaE kendi vermemenin acısıyla iradesiz! endine dolmak için gözden w bir halde elimi uzattım ve sade“) yaklaştığına ve kâhra düştüğü” : İne şahit oluyardum! Bundaki 'acı, bundaki ıztırap daha üstün daha hazindi. Bilmek, bilme mek bir şey ifade etmez onda” bu çılgın hasta sürerli aşkı be” uyandırmış, ben sevgisinde”! deli istidadı çoşturmuş, onu — Niye gidiyor sunuz? diyebildim. Elimi tuttu, kuv- vetle, bütün sinirlerini yenerek sıktı sıktı, hiç bir şey söyleme- den gözlerimin içine baka kaldr.| O gözlerimin içine bakarken! ct çesmsinin bein han, uçurumun kenarına ben sürü tazeleniyor, canlanıyordu! Pal ie şe oc — Gitmiyebilirdiniz.. Beni BİTMEDİ iü

Bu sayıdan diğer sayfalar: