5 Aralık 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

5 Aralık 1929 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e SEER S ğğ v Tiyatro hayatı Gülünç oyunlar haftası Bu hafta Darülbedayi eski oyunları tekrarlıyan bir gülünç oyunlar haftası yapıyor. Bu haftada — oynanacak oyunlar: «Aynoror Kadısın, «Çifte Ke- tamet» ve «Kayseri Gülleri» dir| ARL ŞŞ SAAR N Milliyet ASRIN ÜMDESİ *MİLLİYET,TİR çi 4 Kânunuevel — 1920 YİDAREHANE—Ankara caddesi. Na 100 Telgrat adresi: Milllyet, Istanbul Telefon mumaraları: detanbul B011, SONZ, öBİ3 ABONE ÜCRETLERİ Türkiye için — Hariç için 400 kuruş — 00 kurüş mızın yalnız ;illüç oyunlara rağbet edip yüksek ve ciddi pi: î':ıled sevmediğini iddia eder- . Gelen evrak geti verilmez Müddeti geçen nushalar 10 kuruştur. Güzete ve matbaaya elt İşler. için müdüriyete müraacat edilir. — Gazetemiz ilânların mesuliyetini kabul etmez BUGÜNKÜ HAVA Dün hararet ençok 18 enaz 12 derece idi.Bugün rüzgür lodos ce- i Vakalar bu iddiayı bu kadar| mutlak bir surette — ispat ede-i memiştir. On dokuzuncu asır- da bizde yeni tiyatro, Avrupal tiyatro mefhumunu temsil eden «Minakyan Efendi» ve selefleri daha ziyade cinai, hissi, melo- drama yakın oyunlar oynarlar| ve pek âlâ da rağbet görürler- di. Darülbedayiin 20 seneye, yaklaşan hayatı — içinde de en| çok rağbet görmüş oyunların mutlâka gülünçler olduğu iddia edilemez. Bundan beş, altı seno evel «Eliz Binemeciyan Ha- mımo n iştirakiyle oynanan ra- mazan oyunları arasında en çok rağbet gören ve en çok hasilât! yapan oyun «La dame au came- Hia» tercümesi olmuştu. Geçen ve evelki senelerde «Hamlets in gördüğü rağbet, Darülbedayi repertuarına da- hil oyunlardan şöylece hatıra gelen «Uçurums, «Taş parçasın «Körv, «Eski Rüyas, aBorar,... v. s. gibi ciddi eserlere gösteri- len heves azmıydı? Hattâ bu senenin de en çok ad veren pi-| yesi «Katil», olmadı mı? Doğrusu bu ki bizim tiyatro seyrine rağbet gösteren halkı- mız sınıf sınıftır. «Minakyamı zamanında «Apti» yi, «Kel Ha- san» 1 seyre koşan bir zümre vardı. Bunlar bu gün de «Na-| şitn, 4Şevki», «Cevdetn ve em- sali kumpanyaların tabif müş- terisidir. Darülbedayi bir kere| | FELEK TERKOS! Ben kendimi bildim bileli (bu daima fena notlarla. Eski dev- © rin başımıza musallat ettiği bir. sürü sulu ve kuru şirketlerden kurtulmak ümidi hep bu şirket- lerin mukavelelerinin bitmesine — bağlanırdı. — Terkos ta bunlardan biridir. Fakat işin garibi şu ki bu şirke V, Istanbul Belediyesi, Istanbul halkı, ve Istanbul Vilâyeti artık istemediği halde o hâlâ mukave leyi tecdide talip imiş. Uma- İim ki Istanbulu Kerbelâya çe- viren bu şirket tekrar başımıza musallat olmaz. KAN SARHOŞU Avrupa gazeteleri aylardanbe | vi Almanyanın Düseldorf şehrin de peyda olan bir meçhul katilin ginayetlerinden uzun uzadı bah setmektedirler. Bu güne kadar hep genç olmak üzre yirmiden fazla kadın ve kız öldüren bu — meçhul caninin bir esadigue» ol — duğunu iddia edenler ve öldür- düğü kadınlar üzerinde hayvani - hislerini tatmin ettikten sonra “onların kanını döktüğünü iddia — edenler vardır. Bu kanlı adamın daha garip olan hali öldürdüğü kızları gömdükten sonra işi bir mektupla ihbar etmesi ve cese- din gömülü olduğu yeri bildir- mesidir. Bu mektuplar içinde na| zım halinde olanları da var. Hat olmadığına iman etmelidir. Bunun fevkindeki — seyirci zümresi için ancak eserin güzel- liği düşünülür. Onlar — «Ayno- roz Kadısı» nı da zevkle seyre- derler. Çünkü bu oyunda yalnız| kuru güldürücü bir maskaralik değil eski bir devrin hayatına ş B ait intibalar ve halkı aldatıp şa-| ta bi mektupta - kan içtiğinden|hıslarına menfaat arıyan din u-i bahsediyor. Bence bu adam birl1ularıma ait zarif bir hiciv bu- idir, ve deliler de -bildiğimizİturlar. Ayni rağbetli «Katiln i stadır. Vakra Düseldorf | 4e seyrederler, hattâ iyi oyna- nırsa «Nora» ya da koşarlar. İşte Darülbedayiin miyarı bu halkın zevki ve hedefi bu hal! kın rağbeti olmalıdır. ö gibi- zabıtası bu canavarı henüz tuta mamıştır. fakat ergeç ele geçe- — cektir..Benim en çok korktu- — ğum herifin deliliği meydana A E MN YŞ n ! K gayri mesul addedilerek| gu — görü ü ç ü görüşle Darülbedayi, » gezadan kurtulmasıdır. Bir ku-İkeski bu haftasına «Kayseri| —duz köpek te hastadır ama öldü| Güllerin ni koymasaydi ve keş- - rüyoruz. . Bir katil delinin mah /— küm olmamasını anlamam. — «ÇIKMAZ» MEKTUBU Geçende yazdığım «Ne çıkar> — yazısına nazire olarak karileri- | tin birinden bir mektup aldım. rilm orada «çıkmaz» filinin bütün eşkâlini yazdığını söylü- yor. Bu_ı_.huıı bir tane daha ilâve ki «Aynoroz Kadısım nda oyun- cular metin haricinde - tulüat yapmasaydi demekten kendimi zi alamıyoruz; Çünkü Darül- bedayiin pek çocukluk zama-, nında alınmış olan «Kayseri| Gülleri» memlekete uymadığı gibi Aynoroz Kadısın nn asıl zevk verici sahnelerinde de tu- lüata dalmması keyfe keder vermekten kurtulamıyor. Biz Darülbedayii İstanbul belediyesinin bir tiyatrosu ola- FELEK. |rak daima asri bir şehir mücs- edebi lejrikası; 1T11 Z AŞK GÜNEŞİ Etem Izzel - «O mektup - «Milliyet» te ya Çıkar ya çıkmaz.» muş gibi birbirine çarptığını hi- “Jedi ve devam etti: ssediyordu! Ve... gözlerinden | — Size evelce de söylemiştim|durmadan yaş seli geliyor, tek — galiba? Gözlerimin açılmasını kelime söyliyemiyor, zoruzoru- tek şey için istiyorum. 'na yürüyebiliyordu. İhtiyar bir Muztarip hastanın sesi daha İçınarın gölgelediği ve güneşin | koyuldu, daha derinleşti: üzerine doğduğu bir kanapenin L—' — İnşallah ... ; t KN d a gae 5” ” | BlRde üyücto Beminin tuhaf| Ü” ve 1400 , — 300 * — İbir davası vardır. Güya halkı- kendi aradığı seyirci bu takım| VA | —Birşeydeğil... tanıdığı, onun görmeye alıştı — Zararı yok... Hasan olacağım! diyebiliyor ve.. O devam e- anlarda yerir diyordu: |turamıyor, bütün sinirleri gev- —Beni affediniz.. ne yapa- şiyor, Hasan'ın bir musiki na- Nasıl olsa öğrenirim.. F _:yhınla Nerime, Biri on altı, öbürü on yedi yaşında. Leke- siz iki bakire, yüzleri gözleri biç açılmamış . Konuşurlar . .... *ılı— Selmadan bü gün mektup çırçıplak girmek hoş bir şey de- rIZ . il. — Acaba? — Daha ne biliyorsun? — Muhakkak, iyi hesap cb-I — Yatağa soyunup yattıktan tim ... Ah şu mektup bir gel-sonra, se... İnşallah her şeyi yazar.İrum. Fakat biz olup biteni güç anlı-| — Mesele burada, Tabil ko- yacağız. Çünkü büyükler bile cası karısını öpüyor, sevip ok- pek iyi bilmiyorlar. — şüyor ... Sen hiç rüyanda kim- — Onlar herhalde bilirler. — senin koynuna girmedin mi? — Söylemiyorlar ya, sen ona — Bir kere'girdim? ü — Kimin? — Eğer ben bilseydim söy-i Tebdirm - di— Hiç *St:m: kâbus geçir- — Bünlk bi l iç bir|'dim. Hani bu sene Adada, ihti- fikrin ;:kuımu? KERECA EİŞ .T yar bir balıkçı vardı ya... İşte — Yok .. esasen düşünmem rüyamda onun koynuna girdim. de . Evlendikten sonra nasıl ol-| Yâ sen? ÇKi sa öğreneceğimiz bir şeyi şim-| — Uzun boylu suvari zabiti diden düşünmeğe değmez. — Yok mu? İşte ben de onunla yat — Doğrusu ben körkörüne|tım. Hem de bir kaç gece üstüs- evlenmek istemem ,.. Hem ben 'te,.. ufak tefek şeyler biliyorum . — Fena şey değil mi? — Aman anlat. — Yooo!... Hiç fena değil . — Nasıl anlatayım. Doğru —— Böyle şeyler konuşmak olduğuna pekte emin değilim , ayıp mı dersin? Eğer Selmanın mektubunda de-, — Neden ayıp olsun. Evlili! diklerim yoksa benimle alây et- ten bahsediyoruz... Hah!.. İş- me.. |İte Mehlika geldi. — Etmem canım. «Mehlika gelir. - Elinde «Başbaşa verip, fiskos konu- mektup vardı. İki arkadaş me! şurları tubu açarları — Bir kere bunun gece oldu- - «Canım Feyhanım, ğunu biliyorum , | «İşte vadettiğim gibi size — Nasıl? İmektubu yazıyorum. Biz evelâ — Meselâ hep «düğün gecesi» Parise, gittik, oradan Nise geç- «zifaf gecesi derler. Ben hiç tik... Bu sabah kalkar kal zifaf günü dendiğini duyma- maz seni düşündüm ,.. dım... Halbuki düğün gündüz- — ( Muhabbet, şefkat ve saire...) leri yapılıyor. Bu geyineden ge , — <. yahatım pek iyi geçti. seye tehir ediyorlar, anlıyamı- © x- diğim manzaralar.. (man yi “"”'SL bi |zaraların tarifi ve saire.) ha S:ınrı n U )_n_:ynî.i;.oıl?o:am beni çok :ı:evi- yunmak Sür |yor. şen, .çok neş'eli bir a- mak lâzım UId“ğ“nu da bılxya— dam.. (KDCBSIHII) Uzün met- hü senası ve sâire...) &... Bürada / Ötel dezangle- bir ik- —Çırçıplak mı? — Hayır, bir gömlekle, Sel-q b ”“"?d::';âîı"r;’ğkağşakğı (Ötel hakkında mufassal ma- nesi vardı, gözüm üstünde kal- (CMat. ) Mi ai n ddi ğ gönleksir aa? | mükemmel bir şehir, kocam mü olsaydı, o kadar güzelini yap- mazdı. : — Hem bir erkeğin koynuna —S sesesi görmek isteriz.Bu da ge- rek gülönç ve gerek ciddi oyun- larda muasır medeni memleket lerin benziyen müesseselerinde| hangi yoldan gidiliyorsa o yolu! sarsılmaz bir kuvvetle takip et- mek şartiyle hasıl olur. Maksadımız — Darülbedayi| hiç gülünç oyun oynamasın de-| mek değildir. Hayat açıklı, gü| lü kederli, ağır, hafif üşler sahibi olduğu| gibi, hayatın aynası olan sanat te her türlü eser sahibi olabilir. Bu günkü yenl Fakat — Darülbedayiden — gü- Dösieose iDiz dünç ile müptezel in farkını mü —| | SOLDRN SAĞA: hafaza etmesini, alalı ve gül- / 27 gasbayağı (5). dürücü sanat ile maskaralığı — 3.- Geniş olmiyan (3) Güzel koku ayıran hududu hiç bir vakit ge| — (3). çmemesini beklemeğe ve istej İz Nare a LA (2). meğe hakkımız. vardır zanrın-| — &. Yüklemek (5). dayiz. 7. İlenin muhaffefi (2) Dahi (2) 8. Yerine keçmek (4) Yanık (4) İ. NECMİ mesi gibi do; lan doğru ruha akan sesini fğir;:n beyni tlık ve adeyi yumuşatan bit ezginlik içinde ufalıp dağılıyordu! Sani-| yeler oluyor genç kız, güneş yım bir buhran! Size kendi izti- rabımdan vermek istemem. F: kat bana susmamı ihtar etmi- yorsunuz, söyliyorum , . Hamra bir az kendisini top-. —e tenli akın ve şuh kız ken — Fakat çok üzülüyorsunuz .| terli, cana yakın ve şuh kız ken- Bu kadar üzş:dı'“göılzrinlıi vati| Gitini, baldaduğu yeri,liçr seyi Tesmile skiliri (umutuyor; bir bulut gibi kendi k benliğinin içinde süzülüp za'ın dedi. O.. daha coşkun, daha " eRliğini yer yüreği sızlatan, acı fakat yumu- İ*Tinliğine doğrü gidiyordu . O — Hamra'yı görmek için. üzerine oturdular. Hamra titri-. ö *Başmı göğe doğru kaldırdı, İyor, Hasan — titriyordu! Gene Şlli de beraber kalktı, parmakla- ilk sözü Hasan söyliyebildi: p gerildi, açıldı, sesi elektrik-| — Size minnettarım. İeşti: mün sonuna kadar ödiyemiye-' — — Onu ölmeden hiç olmazsa ceğim iyiliklerinizi — gördüm. bir def'a daha görmek isterim. | Çok sabrınız, çok iyi bir kalbi- h... Hamracığım... niz var, Görmiyorum, fakat his-| i, sendeledi, Şaşıran bir a- |sediyorum ki benim buhran za-, daha attı. O söylerken manlarımda siz de benim kadar, kız bütün vücudunun bu muztarip oluyorsunuz , i n sesin kuvvetli ihs' - » « Hamranın göz yaşları dur- | içinde sarsıldığını, çe- madan iniyor, ' kısılan sesiyle | |şe kaldırdı, yüz derileri gerildi,! olup biten şeyi bilmlyo-' (RİLLİYETİN EĞLENCELERİ bir kadınım. Mes'ut olmak ist İyorsan, çabuk evlen. Gözlerin- İden öperim ..» — Âldık mı mektubu!.. Ben Nisi, Öteli, manzarayı ne yapa- yım... Yazacağını vadettiği şeylerin kelimesini yazmamış . — Unutmuştur. — Hayır, o da, ötekiler gibi yaptı .. , Bir kere evlendiler mi, |dillerini yutuyorlar... Yutsun- lar bakalım ; söylemesinler. Ben nasıl olsa öğrenirim . — Kimden? — Kimden olacak, amucamın oğlundan! üç ; Her gün 181)2 matin: M.M. İiiıliln misahakası Yavuzun tamiri 29 uncu haftanım 5 inciliğini Jandark mektebinden Ahmet Hakkı Bey kazanmıştır. Yaz'sı şudur: “Bu haftanın en mühim ha- beri Yavuz zırhlısının yakında İstanbula geleceğine dair olan tepşirdir. | Düşman mermilerinin Ya- vuzda, dolayisila Milletin kal-| binde açtığı yareler pek elim| ve derin idi. | Türkiye Cümhüriyeti Hükü- meti bu kıymetli harp gemisıni tamir ve yeni tesisat ile teçi letineğe azmetmiş ve şu büyük gaye temin edilmiştir. İstan- buldan inliyerek çıkan sevgili! | Yavuzun şimdi gülerek, gürle- Üyerek buraya gelmesi bütün mil leti fevkalâde sevindirecektir. | — Yavuz yaman harp gemisi- dir fakat sulhun müeyyidesi- dir.” Para Kurdu JORJ) BANKROFT Bu akşam Majik sinemasında gösterilecek olan MABAR GEVDASI ( Çingene - keali ) filminin irsesi esnasında Maestro Pollanskyain çak güzel blr adap- tasyonunu çalacak olan ZSOL> NAY JANCSI ve OLAH SANDOR un Macer Çingene orkestrası sizi mahzuz edecek! heyecana getire - ceki sörmest edecektir! Her gün saat (6.(/2 ve TEÇİ/R matinele- Tiyle süvarede filim orkestranın iştirakiyle aynı suretle göscerile- gektir. Fiatlarda zammiyat yoktur. ( BAD NL0 | İrtihaller Merhum Kadri Paşa kerimesi Bur-) ga İktisat müdürü Mecs'ut beyin kayın| validesi Şayeste hanım irtihali darü-) İbeka eylemiştir. Allah rahmet — eyle- in. İsi Tepehaşı ti filmi bu hafta dahi | ŞEHREMANETİ , yatosunda — |Üme b menim (0 Hhamra sinemaslnda azim bir kalabaliğı celbetmektedir. l h ll Büu akşam 15/30 da her cumartosi ak- şamları Hlatlarda ten- zilât vapılmıştır piyesi temsi Cuma akşamı : CHERİ Kİ MAFBELE 'N Kurtderelinin devam PST Türk K JA LNİ un bu gün çıkan Dünkü bilmecemizin halledilmiş şekli bu meraklı-tefrikadan başka spor » denil 9.- Maskaranm yüzündeki (5). YUKARDAN AŞAĞI: le Çeşnilik (8). 3.- Boğulmak (4) Fen (4) 4 İsim (2) Gök (4) 5. Kurnaz (6) 6.- Köpek (2) Vaat (4). Te Parlak, pullu gibi kumaş (4) Bir et (4) 4 9. Gözü tepede ha: serlavhalı Haftanın sporu : Isfanbulda, bundan, sizin için, romi n (8). iyorlar- kuvvetli bir tesellidir heyecan damlasını Jdr! En son bir saniye geldi ki Çok doğru o bazen gözlerimde Hamra bü anlarda yerinde 0-|Hamra'nın gözlerinden her şey yaşayan pür nur bir hayal olu- yecek gibi Hasan'ın elini bıra- silinmiş, her şey bulutlanmıştı, yor. Bazen beynimin içinde do- Başı dönüyordü, dünya gö: r güneş! Bu bir aşk güne- rinde kap karanlıktı, vücudu bir şidir ki damarları nuriyle yakı- alev dalgası içinde yanıyozdu. irleri huzurun süzgeci Daha bir an sonra Hamra sanki den geçiriyor, bütün vücuda fe- eridi; bir hayal, bir gölge, bir rah veriyor.. Bu zamınlamndıî |Ziya parçası gibi gözden kay- ne göz ağrılarım, ne manevi bir de çok çektik! Gül artık, aç göz- yüzlü kız, mehtap gözlü, bahar Doldu, görünürde yalnız bir çift yorgunluk, -hiç bir şey kalmı- lerini artık! iri, yaşlı, maviş ve mehtap göz yor! ve bir çift kulak kaldı. Havanın Dediği bir saniyede Hamra boşluğu içinde bir muücize gibi tekrar gözlerde belirdi, bir şim- duran kulaklar yalnız Hasan'ı şek gibi yerinden sıçradı ve bey dinliyor ve gene bu boşluk ve ninde kasırgalanan bir hamley- aBa zaman doktorun tenbihleri, he- HL eb İyecan, körlük korkust ve sinir-| — Hayır..Hayır.. — — İleri düğümleyen her şey hafıza- dedi, gene bir an başını güne- şından silinip kayboluyor; Ha- dudaklarında bir hayalin tadını! Ser ği aLTA bir viçlensele ber. arayan topluluk belirdi ve . . de-| YAT AU dalıyocda. Za-| Ş AA fm en dibine inebilen bir hamle. — Önu bir def'a görsem, kar- daha onu bu e yerinden şıma geldiğini bilsem, bana: fırlatabilecek ve Hasan'ın boy- Hasan... dediğini duysam e- nuna dolayabilecekti! Sanki her minim ki gözlerimde ve ruhum- iki taraf ta'bu hızlanmayı bek-, da hiç bir şey kalmıyacak; sili- liyor, gittikçe taşan kalpler bü- ildiği, onuna,tün bütün taşmak için bu son A OAi Hasitk L — ZDS Y L A vecek ve ben onun bildi mavilik içinde parlayan mehtap le bütün tenbihleri Nihat beyin gözler bir tek hayali seçebili- işaret parmağını uzatıp: yordu: Uzun boylu, iri siyah —— Dikkat,.. gözlü; uzun, tek yıldızlr, kurşu-' — Dediği bütün poz ve portrele- ni ve topuklarına kadar inen şini yıktı, geçti, bir yıldırım sür” kıv;ııııı genç mülâzım .. -Ha- ati ve bir bora deliliği ve kaylt-. |san sizliğiyle Hasan'ın boynuna a- Onu dinliyordu, onu seyredi- tıldı: yordu, onun karşısına gelip kol- — — Hasan ben Hamracığımn larını açtığını ve: Ve bir eli Hasan'ın göz bağ- — Hamra 5 |larını açıp dağıtmaya çalışırken Dediğini görüyordu. —)7 |4 genez —Gene 0: İ — Hasan aç gözlerini.. Ham- — Sevdiğini — hatırlamakta ra burada .. yanınd- - y Bu gün OPERA SİNEMASINDA iptilâ Mümessilleri : IVAN PETROVİÇ ve ALİS TERİ Eduardo Bianko arjantin örkestrası — Yenl repertuar FRANSIZ TİYATROSUNDA fatmazel MARGERİT — DÜKÜURE ve heyeti temsliliyenin ilk müse- mnecesi olarak — Kleman — Votelin en MON CURE CHEZ LES RİCHES Yarınki Cuma günü saat 15 te matine olarak MON CURE CHEZ LES RİCHES Mecdi Hüsam Beyin “ yözme , pada Galatasaray - Fener maçının resimli derler.| Diye haykırıyor, kendisini l filim eslle 21,45 suvarelerinde Pazar gününden itibaren : Şehzadebaşında «4i HİLÂL SİNEMASINDA Bu seneni iki büyük filmi birden Sevda Pazarı BİLLİ DOV Dün akşama MELEK SİNEMASI hinca hinç dolu salonunda JAN ANJELO ve LİL DAGOVER in temsili senenin ea muazzam eseri, ların barikası MÖONTE KRİSTO filminl seyircilere takdim et- ştir. Her akşam ROZİTA BAR10S ile meşhur dört kitaris KAST- Ron un proğramı Fiatlarde zam- miyat yoktur. İlâveten; Spor ve Gençlik serisinin üçüncü senesinin birinci filmi Bayrak Yarışı Sesli ve şarkılı büyük bir eser GARİ KOPER ile Üç Nikâh filminde oynamış olan Nansi Karolun - temsili GÜNAHKÂR MELEK vedea konserl Yarınki cuma günü saat 1580 da FRANSIZ TİYATROSTNDA fiyolonist. Mösyo I*L'BF.UK in T zirdeki proğramdan mürekkep veda konseri verilecektir. T — Mozar Konserto H — Maks Bruch - Konserto M — «) Saint Sacn - Havanalse b) Paganını - La Campanella piyanoda Mösyö OTTO Hasa saat 21 15 ve meşhar. komedisi olan I edilecektir DE SA CONCİERGE muvaffakiyeti ediyor Spor 10 uncu sayısinda Alimet Beyin « Yunanistanda yazıları ve İzmirde, Ankarada, ve Avru- tafkilâtı. şundan an ikramiyeli müsabakâ parçalayacak, karşısındakini yi- kıyor kollarını sıkı sıkıya tutü yor, yüzünü öpüyor, başmı bir |saralr halile Hasan'ın göğsü ve ,kalbi üstünde delice gezdiriyor, hüngür hüngür ağlıyordu: — Hasan'çığım sen de ben Hasan aptal gibiydi, delire- cek gibiydi, hatta delirdiğini ve ;bir hayaletle boğuştuğunu zatı- jnedecek kadar şaşkındı. O da Jokşuyordu, o da öpüyordu, o da |göğsünün üzerine çekiyordu, O di — Hanira'cığım ben Hasan'- ımn! Diyordu, görmek, -daha iyi görmek, iyice görmek, doyasıyiı görmek için gözlerini zorluyor: jinanmak, Hamra'yı bulduğuna Iinznmak, onun kolları arasınd? olduğuna; delirmediğ l jtiünet - nöbeti- geçirmediğine, Jinanmak istiyordu! ! BİTTİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: