24 Ocak 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

yörmüriĞ e ŞÜN HARİCTEN ALDIĞIMIZ HABERLER Arabistanda harp mı?. ge BAH İbnissuut askerinin ba- şında olarak İrak hudu- duna geldi, dayandı! l ; gîhz komiseri burıya geldik- <n sonra bir yenilik olmadı de- /— mez. Geçen sene Afganistan- 4| sefir olarak bulunmuş olan * ndiki Irak komiseri Sir Fran- şHumphrys buraya geldiği 4 “gman parlak merasimle karşı- ııdı, işe başladı. DU Irak meclisi mebusanı içti- K y ilarıma devam ediyor. ilıfrak devleti ile komşusu Va- (4, bi krallığı arasında bir mese- — çıktı. Vahabi kralr İbni Suud ,siden kendine tabi bir reis pi â'eyıalüd Derviş namında ;[ 'âsi kumandanımın kuvvetle- j i darma dağım - ettikten son- bu perişan kuvvetler kendi- ne kaçacak bir yer ararken . ik hududuna kaçmışlardır. 3unun üzerine Vahabi kralı- bu iltica etmiş olan adam- m teslimini istediği anlaşıl- /— Bunun neticesi olarak ara- —ti ihtilâfr halletmek için yeni * koldan Halice akıyor. Ok meydanı civarındaki Ev- “Öm bostanlarında ne kadar İ.' çalı çırpı varsa sellerle | lice sürükleniyor. Mezbeha- : . bütün pislikleri Halice dö- M üsor Bu mütemadi faaliye Ğı 'yirmi sene içinde Halici dol Ş Cacağına muhakkak nazarile E gılabilir. Nitekim daha şim- 4 l 'en yer yer adacıklar peyda ğa başlamıştır. Şirket va- gide gele açtıkları iz ü- de yüzebiliyor, Halicin “az nihayetinde kanallar içe- nden geçiyorlar.” zatın ifadesinden anlaşı- ki, Haliç, bu tabit liman toluyor. Fakat şükrolunur | y Halicin yerinde husule gele âbreli münbit erazi bu zi- telâfi edecek. Artık yirmi sonra, ,İstanbul, Halici ye bostanile şöhret kazana- Pırasaların, lahnaların, en arın en mükemmel ve ta- Avrupaya kadar sevke- .Şimdi içimizi bulandıran su, yirmi sene sonra İs- llular için ne büyük bir menbatl olacak!.. alizasyonu dört koldan akıtarak burayı münbit halim: getirmeyi dü- Öönlerin dirayetlerine par- ısırman —ı'- elden gelmi - | a * İrak ve Hicaz kıralları arasında başlıyan mülâkat iyi netice Ş vermezse ne olacak? " Bağdat'taki İngiliz mümessili iki düşman | kıral arasındaki bu görüşmeyi teshil ' - ve tavsiye etmiştir.. bir adım atılmak icap etti. Bu adım ne olabilir..? Birdenbire duyuldu ki Irak kralı Feysel ile Hicaz ve Neced kralı İbni Suud arasında bir mülâkat yapılması takarrür etmiştir. Bu haber in- tişar edince uyandırdığı ilk te- sir şu oldu: İki Arap komşu devlet arasındaki münasebat kuvvet bulacak... İşte haberin uyandırdığı bu tesir bir memnüniyet ve ümit soldu , İrak ile İbni Suud arasın- da halli lâzım gelen asıl mese- le şudur: Huduttan vakit vakit bir ta- kım çapulcular Irak erazisi da- hiline girerek bir takım yağma- larda bulunduktan sonra kaçı- yorlar. İki taraf arasındaki mü- nasebatta bu gibi hadiseler iyi bir tesir hasıl etmiyor. Nete- kim bir iki sene evvel Feysalüd Derviş Iraka tecavüz etmiş ve İbni Suud o zaman bu kendi ku mandanının harekâtını takbih etmek mecburiyetinde kalmış- tı. Şimdi Feysalüd Derviş ar- tık sahneden bilmecburiye çe- ilmiş bulünuyor. Fakat onun bir kısim adamları Iraka gelmiş bulunuyorlar. Öyle hissediliyor ki şu hudut meselesini her iki taraf da ilk ve son defa olarak halletmek lüzumunu anlamış- lardır . Kral Feysal ile kral İbni Suud arasındaki mülâkat Irak- Neced hududunda bitaraf diye tayin edilmiş olan bir mıntaka- da vuku bulacaktır. İki taraf arasındaki münasebat son haf- talarda bir kat daha gergin- leşti. Bunun da sebebi Feysa- lüd Derviş'in adamları takip etmek maksadile İbni Suüd'un kıtaatının Irak hududuna pek yakın bir yere gelip dayanmış olmalarıdır. Bu kıtaata bizzat İbni Suud kumanda etmekte- dir. Böyle bir vaziyet hadis o- lunca Irak hükümeti bir takım endişelere kapılmıştır. İşte Feysal İbni-Suud mülâkatı bü- tün bu gerginliklere bir niha- Trür Hicaz- kıralı İbnissuut yet vermek maksadile oluyor. Irak kralı ile İbni Suud arasın- da yalnız böyle meselelerden değil her ikisinin mensup oldu- ğu âileler arasındaki eski husu- metten dolayı bir düşmanlık vardır. Bu eski husumete rağ- men ikisinin şimdi görüşmeleri ayrıca bir hususiyet almış olu- yor. Bu mülâkatın hazırlanma- sında, buradaki İngiliz komise- ri Sir Francis Humphry'nin de büyük bir rol oynadığı söyleni- yor. Arap hükümetleri arasında eski ıhtılâflan izale ederek bun dir. Hindistanda Bu sene için Meşhur Hint şairi- nin bir sözü M. Gandhi henüz nur görmediğini söyliyor AHEMTABAT, 23. A. A. — Hint şairi meşhur Tagore M. Gandhiyi ziyaret etmiş ve ken- sinden bu sene memlekete ne gibi birşey takdim etmek niye- tinde bulunduğunu sormuştur. M. Gandhi, şu sözleri söylemiş- tir: Aiie Asli —e v eeA .C LLLRARAU Bugün aa0 ae a .e ee .. <o *i Ziyafetler, nutuklar... Londaraya giden mür ne yapıyorlar? Gelen telgraflar İngiliz payıtalıunda toplanan bahri tahdıd.ı ha İngilfterede Bır ihtar —- teraer. -- Rus - Ingiliz müna- sebatı bozuluyor mu avam hamarasında M. teslihat konfı ne görüş; ğüne dair beklenen tafsilâtı vermek- ten henüz pek uzaktır. Beş bahri d gl Pirt lırı,henuz toplanmalarını icap ettiren çetin mevzuu karşı karşıya gelip kon ferans halinde münakaşa etmeğe baş- lamamışlardır. Şimdiki halde yapılan şeyler zıyafetler ve ümit verici nutuk lardan ibaret gibidir. Bizde bir söz vardır: — Tatlı ye, tatlı söylel. de- riz. Konferans için toplanan murah- hıılır da şimdi ıılılıı bu Türk darbi in hükmüne riayet ediyorlar. “Gece gi dü- .şunüyorum, fakat henüz etrafı ihata eden zulmetler arasında hiçbir nur göremedim. M. Gandhi, Young İndia ga- zetesinde neşretmiş olduğu bir makalede şöyle diyor: “Ne ya- parsam yapayim ve ne gibi ha disat zuhür ederse etsin İngi- liz dostlarım benim sözümü ka- bul edeceklerdir. Her nekadi İngiliz esaretini kırmak için sabırsızlanmakta isem de Bü- yük Britanyanın düşmanı deği- lim. Siyasi kurbanlar KALKÜTA, 23. A. A, — Ben gale eyaleti kongresi komitesi- nin reisi M. Chandra Bose ile mezkür komite kâtibi M.Kirans Ankr Bey ve kongrenin müte- hayyiz âzasında 4 zat “Siyasi Kurbanlar” gününün tes'idi mü betile Kalkütada tertip e- Heyetler IıınHrlaııı davet ederek yemek yı Bııtuı bu hqlınııçlınn iyi alâ- oiduiuııı şüphe edilmese bı le ki yemek geçen tatlı ıııtlerden sonra konf& rans masasının lın murıhhıılır bir bıı-lafılo çetm rinin kendilerine tevdi etmiş oldıığu vazifeyi ifa için mecbur olacakları Londra — konferansının ziyafetlerle| başlayan bu ilk günleri geçtikten son ra meraklı haberler ılmığı hı;lıyı- cağız. B hmilel bir çok lar olur ki muhtelif memleketlerin ef- kârı umumiyesi bu ıçuınılırlı ıLı- kadar edebilmek kolay olmaz. pek ziyade ihtısas işi olan bu konferanslarda cereyan eden müza- kereler ancak lıır kısım ekalliyeti me- rıldıııd.ınhıhr ılııt Londrı koıı!e— ransını böyle doğru deııldîr Konferansın meşgul olacağı bahri tahdidi teslihat işinin filhakika fenni, hukuki bir çok cephe leri vardır. Bu cihetleri salâhiyettar olanlar görüşecek. .. Sırf ihtisasa ta- ıllulı eden bu Şıhetler hariç tutulursa dilmiş olan nümayiş esnasında tahrikât ve ifsadatta bulunmak k- tafsilâtın büyük bır kısmının da her münevver gazete Innını ılıkıdır edeceğinden ıunhe asıl töhmetile birer sene hid şakkeye mahküm olm .ışlardır Almanyada M. Schacht tenkit/; ediliyor ÇB Ü BERLİN, 23. A.A. — Reih . ştag reisi M. Loebe Breslâv- | da — söylediği mühim bir siya st nutukta M Schacht'ın La heyde takınmı:/ olduğu vaziyet şiddetle - tenkit etmiştir. Berlin, 23. A.A. Kabine Lahe: konferansında elde edilen net celeri tasvip et- miştir. M.Schacht_ şimdi bir siyaset icabı mıdır..? Her halde malüm olan bir şey varsa o da İrakta ki İngiliz mümessilinin iki Arap hüküm- darı arasındaki bu mülâkatı ha- zırlamış olduğunun söylenmesi Eskiden kalan borçlar Bundan sonra Arabistanın bu Irak meselesinde ahiren hararet li bir münakaşa oldu. Kral Fey sal de bu celsede bulundu. Maliye nazırı Yasin paşa iza hat vererek eski Osmanlı impe- ratorluğunun alacaklıları sıfa- tile ortaya çıkıp Irak hüküme- tinden para isteyenlere karşı | yapılan bu lâyihanım kabulünü istemiştir. Bu kanun kabul edil miştir. Iİrak hükümeti bir takım eskiden kalma borçları tasfiye- ye çalışacaktır . Bundan bir iki ay evvel feci bir surette kendi elile hayatına nihayet vermiş olan başvekil Abdül Muhsin Bey Sadun'nun âilesi için lrak meclisi mebu- sanr bir bina satın alınmasına karar vermiştir. Bundan başka fevkalâde olarak maaş da tah- sis edilmiştir . İrak ile İbni Suud'un hükü- mMmeti arasında cereyan edecek müzakerat yalnız iki kralın mü- lâkatına münhasır kalacak de- ğildir. İbni Suud ile Feysal'in ve biraderi Maverayı Erden hü ikümdarı Küveytteki İngiliz mü messili arasında da müzakerat cereyan edecektir. Bundan da anlaşılabilir ki Arabistanda İn- lar ar düzeltmek acaha İnmlıvlor icin i | gilizler yeniden faal bir rol oy- namağda haslamıslardır. yıtı duııyınm en — kuvvetli d_enıw devletleri arasında hırp vesaiitinin bir hudut dahilinde tayini için inikat olmasıdır. Böyle bir içtimamn sümulü, istikbal için vereceği kararla ae ua yuru uakkında fazla ümitlere lııpılmığı kimse cesaret edemiyor. Lâkin ne olşını olsun bu, uıllıuıı hlı vıyoıı li — maddi istinat ıdqı hesapları unutmuyoruz —Atılmış bir adımdır. Onun i- çin ileride ün Javletlmn iştiraki- le aktedilecek umumi tahdidi teslihat Yonferansına bir başlangıç olan Lon- lra konferağmsının — mesaisi dikkatle takip edilmeğe değer.. Büyük bir Alman vapuru karaya çarptı BUENOS-AYRES, 23. A.A. et—İR | 13.913 ton hacminde olan ve400 seyyahı hamil bulunan Monte 2ervantes namındaki Alman gemisi Magellan boğazı civa- ında bir kazaya çarpmıştır. Nüfusça telefat yoktur. Bütün , olcular salimen karaya çıkarıl mışlardır. İspanyada 4 kişi tevkil edildi MADRİT, 22. A. A, — Si- gorta şirketlerinin taahhütlü birçok mektupların 2 milyon- dan fazla bir kiymette elmas ve incirleri kaybolmuş olduğunu ileri sürerek şikâyet etmeleri ü- zerine posta memurlarından 4 kişi tevkif edilmiştir. Roömanya-Bulgaristan SOFYA, 23, A. A. — Hacz- edilmiş emlâk hakkında Roma- nya ile Bulgaristan arasında aktedilen itilâf imza edilmiştir. Fransız karikatürü — Söyle bakayım benim rüt- pem nedir? — Yüzbaşı, yüzbaşım. — Peöki, benim üstümde kim var? — Pinaosunu icen onhasr var Henderson'un beyanatı LONDRA, 22. A, A. — A- vam kamarasında M. Mac Do- nald-hükümetin hemen istişari bir iktişadi meclis teşkiline ka rar vermiş olduğunu, bu mecli- sin Başvekilin riyaseti altında bulunacağını ve mevcut sivil komisyonun da bu meclise ithal edileceğini beyan etmiştir. M. Mac Donald, bu meclise tecrü- beli iktisat mütehassıslarının daimi muavenetlerini temin e- deceğini ümit etmektedir. İrat edilen bir suüale cevap veren hariciye nazırı M. Hen- ©-İderson, üçüncü enternasyona- lin gaztelerde intişar etmiş o lan bir tebliğinin İngiliz-Rus dır.| mMünasebatının salâh kesbetme- sine bir mâni teşkil edeceğini İ M. Hendetson. Sovyet hükümetinin bu sert ih tara cevap vermiş olup olmadı- ğını sorması üzerine M.Hender son şu cevabı vermiştir: “Hayir, ben sert bir ihtarda bulunmadım.” Bahri konferans etrafında temaslar LONDRA, 22. AA — M. Mac Donald, bu sabah Fran- sız murahhaslarile uzun müd- det görüşmüştür. Mumaileyh, bunu müteakip M. Grandi ile M. Stimson'u kabul etmiştir. M. Grandi ile M. Mac Do- nald arasında vuku bulan mü-| ; lâkatın umumi bir mahiyette olduğu ve mevzuunu konferans işlerinin teşkil eylediği resmen beyan edilmektedir. İtalyan, İngiliz ve Fransız ,|heyetleri yarın toplanacaklar dır. M. Briand ile M. Grandi İta lya ile Fransayı alâkadar eden meseleler hakkında görüşmüş- lerdir. Bu sabah, Fransızlar ile İn- gilizler arasında vuku bulan müzakerelerin iki memleketin noktâi nazarlarını birçok mü- him meselelerde yekdiğerin- den mahsus bir surette uzak ol madığını tebyine müsaade bah- şolduğu söylenmektedir. Bahri tahdidi teslihatın ya haçmi isti- abiler yekünu ve yahut harp gemileri sınıfı noktai nazarın- dan icrası için Fransa tarafın- dan 1927 Nisanında teklif edil- miş olan uzlaşma esasına müs tenit sistem dahilinde esas iti- lâf usulü muhtemel görünmek- tedir. Tetkikat LONDRA, 22. A. A, — İngi- liz ve Fransız heyetleri bu sa- bah fransız muhtırası ile İngi liz cevabını uzun uzadıya tet kik etmişlerdir. Mezkür heyet- ler, bazı noktalarda itilâf mev- cut olduğunu ve bazı noktala- rın da tasrihi icap ettiğini mü şahade etmişlerdir. Japonyaya göre TOKYO, 23. A.A, — Harici- ye nazırı M, Shidahara diyet meclisinde söylediği bir nutuk- ta bahri konferansta maksat nüfuz ve kuvvet temininden de ğil fakat her memleketin mil- Hi müdafaasını, tamamiyetini bahri masrafların azaltılması nı, sulh ve dostluk dairesinde karşılıklı münasebetlerin inki- şafını emniyet altına alacak bir itilâf elde etmekten ibaret ol- düuğünü eAvlamictir harict siyasete müteallik bütün tır. ihtıydt zabitleri ve ihtiya askerimemurlarıkanunl ANKAAR,23 (Telefonla)— | Bugun Mcclıs ihtiyat zabitle- ri ve ihtiyat askeri memurları kanununun tadiline ve buna müzeyyel maddelere dair kanu- nu müzakere ve kabul etti, Lâ- yihadaki tadilât şöyledir: 1 — İhtiyat zabit ve memur- ları hakkında 1076 numaralı ka | nunun birinci maddesi şu suret le tadil edilmiştir: (Karadeniz, hava ve jandarmadan mütekait ve müstafa olanların ihtiyata a- | yrıldıkları devre içinde daimi. malüliyetten tekaüt edilenlerin seferi ordunun geri ve sabit hiz metlerinde istihdama elvirişli | olmıyanlar ihtiyata ayrılamaz- lar, 2 — Mezkür kanunun ikinci maddesinin ücüncü fıkrası şu suretle tadil edilmistir. (Bun- lardan cetvel mucibince fakat hizmeti yapan ve ikmal eden veya yüksek ehliyetli tıp, kim- yager, eczacı, dişci ve baytarlar kendi tatbikatı meselekiyeleri- ne ve lüzumunda askeri sıhhi müesseselerde hizmetlerini ta- mâmlar. 3 — Mezkür kanunumn 22 inci maddesi su suretle tadil edil- miştir: İhtiyat zabit ve memur | ları hazar ve seferde ancak tah didi sin kanununda yazılan yaş lara kadar hizmete celbolunur- .|lar. Bu yaşı geçenler veya ah- vali sıhhiyeden tekaüt edilen- ler sabit hizmette kullanılırlar. 927 kânunuevelinden evvel askerlik yapmış olanlar ——— ..144 0 ——— 4 — Mezkür kanunun 25 iri maddesi 10 numaralı fıkrası şunlar ilâve edilmiştir: Eczacı, dişçi, deniz ticar! ve güzel san'atlar mektepl müdürleri, 5 — İhtiyat zabitleri ve aski ri memurları hakkındaki 10 numaralı kanuna aşağıkı mad- deler zeyledıl.ımştır 1 inci müzeyyel madde :, Üç tincü maddedeki yüksek tahi l — Orta mektebi bitirmiyenle |imüstesna —yapamıyanların $i yıtlnn mektep müdürlüklerinc ,askeri şubelere bildirilir, Şub |ler de nüfus memurluklar işara mecburdur. 2 inci müzey yel madde: Ücüncü maddedi yazılı derecede tahsili olup ti 9 Kânunuevel 1927 den evvel asker ölup ta 3 üincü maddeyt göre askerlik yapmamış olan lar müracaatları taktirinde alt ay tahsil yapar. 3 üncü müzey yel madde: “Ücüncü maddedi gösterilen tahsil derecesinde © lup ta 927 Kânunuevelinden vel askerlik yanmıs olanlar şu- belerinden vesika getirmedikç€ resmi, hususi hiç bir — daireye€ kabul edilmez. Kanunun muteakıp madde leri bu kanunun neşrinden bif ay,sonra mer'i olacağını ve bi na muhalif harakette bulunan ,müessesatın kanunun 239 uncü 'maddesine göre cezalandıraca- gını kaydetmektedir. Belediyeler ve su ihtiyacı ANKARA, 23. (Telefonla) — Meclis Belediye encümeni Maliye vekilinin huzurile içtima etti 7e sular meselesini görüş- tü. Tesbit edilen formüle göre Belediyeler Maliye vekâletinin kefaletile su için istikraz akted ebileceklerdir. . — Avusturalyada maden işleri MELBURN, 23, A. A .— Maden işçilerinin - aldıkları ü- cretlerin artırılması hakkında vuku bulan talep ve müracaatı- nı tetkik eden hakem mMmahke mesinde hâkimlerden M. Bee- by kömür sanayiinde elyevm Avusturalya hükümetleri ara- sında bir ihtilâf mevcut oldu- ğunu beyan etmıştu'. Teofil Gotye köprüye çarpmış Marmara'da pervanesi bozu- lan “Teofil Gotye” vapuru, dün sabah tamir için Halice girmek te iken köprü ile müsademe et- miş ve müsademe neticesinde köprü ve vapur hasara uğramış gümülcüne tâli komisyonu Gümülcüne 9d9uncu talimü- badele komisyonu reisi M. Kör- ter ve Türk delegesi Cevdet Bey yarın Dedeağaç - tarikile Gümülcüneye hareket edecek- lerdir. Bir tevkif ' Hareket gazete i sahiple- * rinden Suat Tahsin B. dün tev- kif edilmiştir. Polis müdiriye- tinde tahtı nezarettedir. Mu- maileyhin tevkifi siyasi olma- yıp şahst bir zimmet mesele- sindendir. Matbuat cemiyeti balosu Dün gece matbuat cemiyeti — Yeni Maksimde senenin en parlak ve nezih balosunu ver- | di. Baloda memleketin bir çok kibar aileleri vardı. Balo çok kalabalık ve samimi idi. Kaotis yonlar meyanında çok kıymet: lileri vardı. Balo geç vaktı , kadar devam etti. Elektrik Süpürgesi — Toza enmek şurelile kâmilen imha eder ...

Bu sayıdan diğer sayfalar: