18 Şubat 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

18 Şubat 1930 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No z:anhia EMilcAye., MHücrmmzam 5“ Y'* d_ D7 A 9W' a 4 #üliyei » & Aşrın Ümdesi “Milliyet” tir. 18 ŞUBAT 1930 * İDAREHANE LA 100 Telgral fbul - Ankara caddesi xesi; Milliyet, İs- Telefon numaralarıt Istanbul 3911, 3912, 3913 ABONE ÜCRETLERİ i iye için Hariç için kuruş 800 kuruş 1400 4 2700 Haylığı V4 , Gelen evrak geri verilmez |i üddeti geçen nusbhalar 10 kuruştur. 'Gazete ve matbaaya alt işler için müdüriyete müracaat edilir. BUGUAKU BAVA | Dün hararet en - çok 10,5 en az 26 Bu gün rüz; hava açık olacı derece idi BURADA DEĞİL YA! $ Çh Şehremini Muhiddin B. A iıpada geze dursun kendisinin Jp elefleri huraı.l.ı ç yoktan br (daiye meselesi çıx_ı.—ımar İ a İstihbar ediyoruz Avru- , gada bulunan Muhiddin B. « Atahmin hilâfma - bütün olan İç Fiteni ışıtmış İstanbula döner ümez sabık Emin ile esbak » min arasında bir ateş söndür-| abakası açacaktır. şi en az su ile en Yanda söndürene fahri itf: “İgmandanlığı tevcih edilecek! I ALIŞIKLIK 1 £ Bir muallim arkadaşla tram- fayda ayakta gidiyorduk.. Ya- da traşı gelmiş, ürli bir adam, bir alacaklının disi için söylediklerini kar- ğ İşmdaki arkadaşının ağzından | * “inledikten sonra: b za-| ye | 1 — Sen onu bana bırak! Ben| . Ar-| | eririm onun dersini! ded Mdadaşım bana döndü, ve Ü — Bizden! Alışmış ta başka S*ey vermek aklma gelmiyor. izünü ilâve etti. ÇALLININ FİKRİ! * Geçen gün Çallr İbrahim B. | gi:ım gazeteye gılrı' İtylen beriden lâf ederker 4 çe sünnet meselesine temas <- gerek dedi ki — Monşer! Biz ne gatip a- ylamlarız?. , — Neden? — Neden olacak Ticaret oda | köprünün fayıla ve zararları- Ve çek kalkmamasına taraftar ol )) Parip değil mi? Asıl kalkması " Çâzim gelen şeyi - kaldırmıyor- | "7 yar da kalkmıyacak şeyi kaldır- 'niya çalışıyorlar! Benim elim- | e olsa aksini yıpardmlı'_VE Konser San'atkâr. Münir .Nutettin Bey tarafından cuma günü saat €15. da Fransız. tiyatrosunda y ğır konser verilecektir.Konsere * Mes'ut Cemil ve diğer kıy- Metli san'atkârlar da iştirak e- Hecekleıdir Mllllge y KA Tüşü, gözlerinin her çakışı ken- (, "disine hırs ve heyecan veren gü İzel ve püriştiha şikârı bir ham- [ kde kolalrının arasına aldı.. Ve salonun uzak köşesinde işak inine doğru sürükle- € şarap da- ü i ve ördiner, — masa üzerinde başlamış- î faslı ; ıvı. Böyle başbaşa yemekler ter- - idare etmeşini pek iyi ü bilen 'a kadar kapının — önünde ıbekliyordu. “Cevdet Bev sıcak salonde * Ea| l18 ,,in edebi romanı: 14 ı | “paravan arkasında hazırladığı metr dotel, bu aşk yuva-| ve tabiatın fey 1)sında hiç konuşmadan, verilen | haline getirmişti. remirleri başile kabul ve derhal * iefa ediyor, zil basılıp çağırı-| yor, otelin arka ba! LİYET Kaklepliler müsabakası -- Türkiye- Yunanistan 40 ıncı, hatta. 3 üncülüğünü yşafa lisesinden 85 Osman B. kazanmıştır. yazısı şu- | Nuz dur. Bu haftanın en mübim habe- ri Türk — Yunan itilâfidır. cumhuriyetin den biri | — Dünkü nushamızdan mabat — — Sen © güzel kadını tanıyor halli meselesi malümdur ki Pek musun Zeynel?.. |uzun zamandanberi sürükleni- İ|yor ve müsbet bir sahaya vara- |miyordu. İhtilâfı mucip mese- leler bir çok yunan sefirleri ve hariciye vekilimiz, teknik cihet lerde Tevfik Kâmil B. ve yunas ini |murahhasları arasında tetkik | 'Orhan |ve müzakere ediliyordu. Esa- |boynuna doladı. Küçük kadife | sen, cereyan eden muz:ıkcraun*pantolon.mun cebinden cıkar- |umumit hatları evelce tesbit o- |dığı mendilile arabın gözlerini lunmuş olduğundan bu münase- | sildi betle itilâf daha kolaylıkla el- | — Ağlıyacak ne var Zeynel- de edildi. Bunun içindir ki bu| ciğim haydi söyle.. | hafta zarfmda muhtelit muba- N,ha)“ Zeynel o,h:m,n iğ- dele komisyonunun elde ettiği yarlarına dayanamadı: |muvaffakiyet Türk-Yunan iti-| — © genin annenin heykeli.. İafına doğru atılan bir adım ol- | 4gi Ürhünt ' bedartiğade |mak münasebetile haftanm en / yınımmadığını anlamakla bera- |mühim ve şayanı dikkat olan |per tekrar sordu: |bir haberidir.Ankarada cereyan ırtmck(c olan müzakerelerde hu | tün muallak meseleler halledil | İmiş olduğundan hükümetlerin bulüne iktiran etmek şartile l⣠bir. emri vakidir. Bütün v a y L .. Artık sen bunlar olduktan sonra itilâfna- | . ğ k " |ağlama ... menin imzası meselesi kalır ki | Li N Zeynelin sözleri ©o da Yunan hük Z tereceği hattı harekete göre ya | S€N€ evvelsini hatırlattı |zaman altı yaşındaydı... Bir mı ten geçmeden veya geç- İt Ckcn! anmşa takarrür edecek- | Bün evde bir çok kalabalık top- tr . Artık eminiz ki: Türklerin | lağmış ... Beyazlı adamlar el- lw,p ettiği açık ve sulhperver | lerinde parıltılı âletlerle hep İsiyasetin tavzihini istiyerek bir | 2Nmesinin odasımna girmiş çık- | zamanlar Cemiyeti Akvam ka- | Mışlardı... Sonra onu da annec- prlarmda yardım ve müavenet |Sinin karyolasına götürmüş- | arayan Yumanlılar mösyö Ve-|ler .... Beyazlar içinde süzgün | nezilosun dediği gibi: «Türkler | Ve Sararmış çehresile annesi harpçı bir millet değildir.,, sö-| Orhanı kollarında sıkmış... | |züne kanaat getirdiler , Hıqkm— hıçkıra ağ ğ Şimdi; mazide birbirini bo; -Han » Sonra obeyaz göml. mağa çalışan - ba iki Cum! li adı Fölerlü babasi orur ööhcs İyet suihün devamı için mecbu- |nin kol HOASAT |ri olan bu itilâfı aktetmiş bulu- Helle odasma gönder nuyorlar . Orhan o günden sonra'anne | Esasen itilâfnamede Yunan sini görmemişti . Babasına sor- | hükümetinin noktai nazarı tat- | duğu zamanlar: min ve fevkalâde büyük feda- | — Doktorlar iyi İkârlık gösterilmiştir. Şayet; 'uzak bir köye göi -|buna rağmen di . ü Sonra nasıl olmuş hatırlamı- | yordu . Ona 1*: gün yeni anne- tablidir ki |sini gösterdiler.. Çok süslü, İçak cici olmasına rağmen Or- İhan bu yeni annesin İçin- | Esbak zelgraf ve telefon 1 ynünden - sevmemişti ... | HLti B a o giden ve hâlâ iyi - gi |lup gelmiyen annesini bab: telgraf —müfettişi | her sülal dün akşam vefat etmiş | SIndan S0 LÜ GÜL Gi tir. Cenazesi bugün saat on bir kütla karşılanmıştı . de Cağaloğlu C.H.F. yanmdaki| Üvey annesinin kendi yaşın- sokakta 10 numaralı haneden | daki oğlu Turhanla hiç geçine- kaldırılarak Eyipsultanda na.|mezdi ... Çok yaramaz, çok ha- | |mazı —1 edildikten sonra mak- | şarı çocuktu. — Anmnesinin | berci mahsusuna defnedilecek-| Orhanla bir az meşgul olması- | * |tir. Müşarünileyh Darüşşafaka- |na tahammül edemez ... ağlar, | dan birincilikle mezun olduktan | bağırırdı. Onun bu İcna, kıs- | » Fransada ikmali tahsil et |kanç kareketleri Orhanı her za- | ve hükümet tarafından |man üvey annesinden uzaklaş- | Avrupanı muhtelif mahallerin | tırmıştı. Üvey annesi Orhanın | de inikat eden posta ve telgraf | odasına yalnız hastalanırsa gi- köngrelerinde bulunmuş mukte | rerdi . t nazik, herkesin hür-| Ona fena r ııamele etmemek- akkin celbetmiş kıy- | le beraber hiç i Anne şefkati, göstermesine Turhan her za- man mâni olurdu. Orhanı her geç — Hadi Zeynel söylesene.... —A.... Zeynel?.. Neden ağlıyorsun kollarını — Zeynelin — Hangi annemin?.. — Asıl senin ölen anmenin. Orhan ağlamıyor. Yalnız çocuk gözlerinin yeşilinde ko- İyu gölgeler beliriyor . Orhana üç o l T ZIYAİ MÜESSİF metini | metli bir zat idi. Vefatı zayiat- (andır Cenabıhak İ | e Zeynel ya- gibi eriyip süzülerek akıyor. Ve içeride bu körpe ve canlı mahlükun yarattığı havada 0- mun kokusu, onun harareti - ve onun tazeliği ile uzun mücadele yıllarmın ıstıraplarını unutarak yeni bir âlemin göklerinde dola şan Cevdet Bey ikinci bir cep- hei taarruz için kuvvet toplama ğa çalışıyordu. Yemek iki, buçuk saat devam Çtti. Eski romalılar gibi bir taraf içiyor, yiyor, bir taraftan hazmediyorlardı. Dışarıda şid- lar ya İdetli kar fırtınası devam edi- Beye ktürüyordu. |yor. Fakat içeride badiyelere Hare —— heyecan ve bu|mahsus ateşin bir sam yeli cs- İbereketli ve sulak topraklarda İmeğe, sıcak bir lodos fırtması yetişen gürbü ekşelere !xn'kopmmege başlıyordu. yen genç kiz - ve rayıha-| Cevdet Bey şarapların n dan, raşe ve b “en - ibaretİsi ve hülyanın koşuya yeni gir ae bir mahlük | miş genç bir kısrak gibi gittik çe açılıp şahlanışı ile harekete Dışarıda lapa lapa kar yağı- | gelmiş, takviye kıt'ası almış bir sindeki |hücum taburu gibi ikinci taar. çamın kolları yarı ye — yarı be ruza hazırlanıyordu. Jyaz bir kürklü kadın — <ası gi-| Yorgo nihayet bulan yeme- vi #örünüvor. sıcak camlara do #in döküntülerini topladı. Kah Bürhan Cahit caketini çık? — *ş, saçları karış- mış, pürnese — nuşuyordü. Artık tekliisiz olmuşlardı Hülya zarafetini kaçırmamak için fr “ saya, uğrıyan tuvale' nitc — sişti. Şimdi hoppa bir genç alile gülüyor, konu şuyor, 'e le cıl; r, Cevdet | Ştırır... İnın bütün düşüncesi İnel onu teskin etti bonun * ilr İhu heykeli görmek.. İve son günün akşamı Orhanın kunan kar taneleri bir göz yaşı| | ALI 18 — ŞUBAT 130 © ELMANRI smernasının akşamdanberi iraesine bi NUHUN GEMİSİ — | yeni SESLİ, SÖZL ŞAR KILI filmi gibi hiç VE bir eser bu cma Sözlü FOX — dt ve ezi zdivaç merasimin: übaat santleri 5 645 oyandıı Hâveten; havadisleri Metine 215 suvare “saat 9,40 NUR TAHSİN Karyolasının ayak cunda oturür . Ona uzun v- zun masallar söylerdi. Orha- nın çocuk ruhu her gece Zey- nelin ince sesile anlattığı. bu masalların zengin hayâlleri içinde gözlerini kapardı .. ... Yarın akşam MELEK sinemasında ve eğlenceli Son derece neşeli bir suvare KOLLEN MURUN — Zeynel babamın atelyesi — Biz oraya giremez miyiz?. — Nereden Orhan Bey?.. — | — Ama. Ben annemin | heykelini görmek isterim | Sonra bey baban darılır. — O, duymasın. — Ya sonra işidirse .. Anne- nin heykelini büsbütün kaldı- rır., hiç göremezsin. Evde kimse olmadığı zaman Orha- atelyeye AAAT AMT Mw A CLLOCLODCOO (9O LÜŞİANO A mbe $i sı'fîfım. ZO RAK TERBİYELİ MAYMUN varafı bir geminin yelkenleri AAA AAAAAAKAAA lI'ER lrıl N a baclanan haşlayaca S ALIN varyete nu WWGMOWO OPERA NORiS DÜ KOBR Yarın akşam irse edilecek KA RTİYE LATEN Şayanı hayrer filminde, Mürget'in müessir bir & : İVAN PETROYVİÇ ee canlandıı KARMEN BONİ - ON d 0DAAADASAAEARESRARA talebe ve artist muhitin mktadır. ettiği JAKE & &4 Ş el İttihadı Millit e— Türk sigorta şirketi Harik ve hayat üzerine sigorta muamelesi icra eyleriz. Sigortaları halk için müsait iti hnv'ıdiı' girmek annesinin heykelini do ya doya görmek. Nihayet Zey- | İLK MACERASI Kn sön Ve en güzel eseri DA YNM şaheseri daha — Elbette atelyenin kapısı bir gün açık kalır o zaman gö- rürsün... Günler geçiyor ... Orhan her | gün bir defa atelyenin kap.sın.'ı hakwor fakat kapalı .. Birgün babası calışu'kcn gir- mek... Heykele bakmak için varmak istiyor.... Fakat küçük kalbinde kunuılar beliriyor. Ya| babası o heykeli niçin bu kadar çok sevdiğini sorarsa... Orhan | annesi olduğunu söylese bile... Babası bunü itiraf etmiyecek.. l . çocuğu ( M in bir ( BEBE DANİELS AHI KALDİN. benzetişten ibaret ol- | ar ederek.. eden hu heykeli n kaldıra ğüne rağ- e olacağından, hülyalarının en can i de kaybedeceğinden | Doktor SÜLEYMAN SIRR Alemdaş — Sıhhat amadan maada her za Dabili has- edilir. anesi fi İstanbul yurdu Tabibi ( man — yurtta bulur talıikler teşhis ve . tedevi Orhân yedi - yaşını bitiriyor. Artık mektebe gidecek.. Baba« S1 öonu uzak mekteplerden birine leyli veriyor. Orhanın kücük ında bu çok mühim Mektebe gitmel fakat Zeynelde. üçük kalbinde derin yaratıyor.. yaşta olan k: defa gıpta ile £ Tepebaşı Ti- hadi tiyor. mal Aynaroz Kadısı ŞEHREMANETİ ! İ Iııııı ' y A ae Şehzadebaşı Türk sinemasında Bu akşam Türkiye baş peh- ivanlık sinemada: Kız mı, Erkekimi. Türk Ocağından: 1 Be Cuma maşinesi leri hazırlanıyı bir kaç günlük misafir... Ha doi larealami yor.. iHi akşam bisküvi, şeker, | gokola paketlerile geliyor. Or- |hanın küçük bavulu... Hep gü- zel şeylerle doluyor.. Artık baf tanm son günü.. Orhan ertesi gün gidecek.. Küçük yolı.uvu eve bağlıyan yalnız iki bağ var. Zeynel ve annesinin ııeyke Orhan düşünüyor: Son .ıch? müsabakaları, yIrıcıl inikat edecek olan Derneğimiz ekseriyet olmaması sebebile 21 inci Cuma günü saat 14 e talik edilmiştir. Bütün arkadaşların teşrifelri rica olunur. Zeynel onun arzusunu biliyor Devemi var siz adımlarla arkasından koş- tu, Fakat takip o kadar zaif ve kuvvetler arasında nisbet o ka dar açıktı ki, mücadeleye de- vama imkân yoktu. Cevdet Bey vaziyetin kendi veleri ve likörleri getirdi ve bu sahnede artık lüzumu kalmadı ğını görerek kapıyı çekti. — Şu tuvaleti çıkar, allahı se versen, dedi Cevdet Bey.. Oda sıcak.. Ve sen o kadar ateşlisin ki! | 3ÜNAH SOKAĞI ! TUT K YUA . YU KOY CSUT AA . He| Şubatın 14 üncü Cuma günü -Jaçılan kollarına düştü. Genç kız bir neş'e ve işve kay nağı halinde mütemadiyen gü-| lüyor, hareket ediyordu. Cevdet Beyin tekliflerine sürekli bir kahkaha attı. aleyhinde olduğunu. genç kızı | anlayınca eski politikacılık usu lüne müracaat etti. elde etmenin müşkil olduğunu| Emniyet saııılıaı mudürluğııııfieıı Ali ve Abdülkadir Beylerle lxswn ikraz numaralı deyn senedi mucibince Hantmla Üsküdar Fahriye Selimiye mahalesinde Tayahatun sokağındı |hanenin terhini suretile Emniyet sandığı ledikleri yüz otuz liranın vadesi hetile esnayı istikrazda t. İliğat ifasr için göndi |Akdülkadir. Beyin Aydın hbarname Vilâyetinde Maari! | Beyin nezdinde bulunduğuna dair m; esi Hey h-smce yazılan meşruhat üzerine mahalli mezki | Bankasile Abdü bulunduğu bildirilmiş ve |nım bu bapta vukubuları sinlerile tahtı silâha davet |sevkedildiği anlaşılmış o| namında kimse mamen ödenmediği veya yeni nenin müzayede ile satılacağı ilân olunur. Bugtakü yanl bilmecemiz | Soldan Sağa: | 1 — Valde (3) 2—Nida (2) Kemer bağla- nan yer (3) Bir âzamız (2). 3 — Orta (3) İşaret (3) 4 — Yarım (3) — Lezzet (3) İlim (3) — Tutulacak yer (3) Tah- min (3) 8 — Nakleden (5) | 9— Ciltte siyah nokta (3) | AÂşık usandıran (3) di. Bir kuş gibi atıldı. Fakat hareketini gözlerinden anlıyan Cevdet Beyin bir anda — Çırpınma. Uğraşma.. Bı- rak artık ben çıkarayım. Hülya artık bu sinirleşen, ka tılaşan erkek kollarından kur- tulmak imkânı olmadığını anla |dı. Yaralı bir kuş gibi kendini bıraktı. Cevdet Bey onu ipek ve bu hu |S AAA | oltnci alay ve Afyon - otomobil kıt'ası |reyan eden muhabere neticesinde mumaileyi Düşmanı zaif yerinden yaka| muhafazasını itina ile, lezzetli — Kız çıkar, diyorum. Sonra ben başlarım. Hülya yetişkin bir piliç gibi| Köşeden köşeye kacan genç | sıçradı, ayağa kalktı. Salonun kız son defa paravanla sedirin ortasına kadar gidip ellerini ar bulunduğu yere gelmişti. Cev-| kasına kavuşturdu: |det Bey hemen orta masasını — Nasıl - başlarsınız baka- İsobanın önüne çekti. Sobanın; larkasına iki gandaliye üst üste Ccuioı Bey yerinden fırladı. | |koydu. Yandan firar yolunu ka- |Fakat o yetişinceye kadar genç| |payarak Hülyanın üzerine yü- kız bir keklik gibi sıçrayıp ötelrür gibi yaptı. Biliyordu ki ki köşeye kaçmıştı. vaziyette genç kız kaçmak için Gaketten sonra yeleği de çı- ancak masanın üstünden atlıya karan Cevdet Bey, boyun bağı| caktı. Bunu hesap ederek çevir çarpılmış, yakalığı iki kat ol-İme hareketini tertipli yaptı. muş, beyaz gömleği şarap ve| Tam cepheden hücum etmedi. sigara küllerile kirlenmiş bir | Masaya gidecek yoldan yürüdü. halde müvazenesiz ve becerik-|Genç kız seri bir karar vereme-! lamak için o neler, neler bi duü. yor buliş adamı göğsünde ve dizlerin-| bir muzu kabuğundan soyar gi- /bi yavaş yavaş soydu, çıkardı. İpek kombinezonu ile taze bir pi si balığı gibi kollarında oynt- | yor, fıkırdıyor, kayıyor, kaynı-| yordu. Ömrü gâh meclis kürsülerin- de münakaşalar, gâh dağ başla| rında mücadelelerle geçen yeni| de bütün körpeliği ile fıkırdı- yan bu yavruyu aç bir. kaplan vahşetile parçalamak ister gibi dişlerini gıcırdatıp — adalâtını çekiyor. Çekiyor, çekiyordu. »»» Akşama, kar devam edi- cereyan eden muhabere neticesin ikadir Beyin Eşme kazası Zi li & mürettebir yüz vu—n Abdülk; 1dn müstahdem bulunmadığı anlaşılmı dan ilân tarüihnden itibaren doksan bir gün ilenn takd L ( l | İ8BL9İSĞLEZLI Dünuü bilmecermizin halledilmiş sekli Yukardan Aşağıya: — Ekinli arsa (5) 3 — kaburga (5) 4 — Su (2) Zaman (2) 5 — Hoşgüluk (8). 6 — Kırmızı (2) Ayı yu 8$ — Bir renk (5) 9 — Nota (2) Kokulu bir 4 yor. — Nonoş, sen üşüyiceksin. şarda hava müthiş.. Genç kız buzlar üstünde KA nat çırpan bir martı gibi salö da dolaşıyordu. — Üşümem, dedi. İçimde & le ateş var ki! Cevdet Bey hem kıravat bağlıyor, hem bu yorulmr dinlenmiyen cevval, pür he can kızm giyinişini seyredi du, Bu kızda ne sönmez bir h ret, ne tükenmez bir tazelik dı. Kendi kendine: — Ah kör olası politika, |di. Ömrümün en tatlı zamal , bitirdi.. Ben o kası gelmez, merhamet ctmfj siyaset dalgalarında yuvarlal ken kim bilir böyle ne piliçle ne aslanların dişlerini cilalıy' dü. — Haftaya salıya buluşal! mr nonoş! Genç kız düşünür gibi yaP — Olur, dedi. Yine ayni $ atta mı? rını kemirı

Bu sayıdan diğer sayfalar: