21 Şubat 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

21 Şubat 1930 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

PZ “Kartiye Laten, filminden Kartiye Lotain (İperili) Karmen Roni Dekobranım yazdığı Tyo basit fakat mühey- Mevzu hoş ve entere- h Balo sahnesi ve tablo h,:ı'ıa_n gibi noktadan muvaffak di Fil teknik cihetinden iyi T. Fotografi güzeldir. Kar- | Men Boni gerek elem gerek PS € sahnelerinde samimidir. DA HOViİÇ muvaffak — olmuştur. Min mevzuu şöyle hulâsa Oris len M bu s Zengin bir bankerin oğlu Renç bir talebe kızı sever fakat Müviyetini ondan saklar. Lâkin Harold Loy , Jan petroviç bir baloda bu cihet meydana çıkar. Zengin genç (Rolf) her ne kadar talebe kızı (Mimi) severse de beriden bir Rus P- rensesinin güzelliği tesirile 4 zı terkeder. Mimi bu acı haki- katı ögrenince hayatı kadar sevdiği adamı son bir defa gör mek için istasyona koşarsa da tren kalkar ve kız sevgilisi ile görüşemez. .. Rolf, kızın kendi hakkındaki hissiyatını anla- mak için kızı arar ve hastane- de bulur, iyileştikten sonra o- nunla evlenir. d'un hatıratı (Harold Loyd tarafından) YYW İlk d katirdiğim tarih arasındaki müddeti tırladıkça şimdi şaşıyorum. Zanno- Pa A ki, elinde son meteliğile Holi- haş, kaklarında koşan çocuk en ni- Yet bu kadar bahtiyar olamaz. Bu bera her halde uğurlu imiş. Tan ufacık bir metelikti. datuz atılan her genç benim geçii piim tecrübelere - tesadüf — etmiştir. * bu hayatın bir çok tarafı ro- Manları andırır. Bu seneler yı Mmüthiş ve en hoş senelerdi Hayatımı bir peri rmasalı gibi yaz- Saydım bir çokları inanmazlardı. Fa- kat bunlar hep hakikattir. Hayatım daima fasliyetle geçti. Hele San Diyagoda faaliyetime pa- Yan yoktu. Anneme mektebi birak- Mamağı vadetmiştim. tutuyordum. Bu sözümü « maştem. Bor (.İncııkluğunı, ilk maceralarım, istidadım fa San Diyagoda bir sinema| dim ediyordum, Tiyatrodan — sonra| gördüğüm zamanla ilk film yatıyordum. Bu hayat çok hoşuma | gidiyordu. Daha mektep talebesi iken halkin takdirini kazanıyordum. Bu hiç te fena değildi. Mektepte müsamere ve- rilirken en mühim rolleri alıyordum. »| Inşat muallimine yardım ediyordum. Musamereleri ben hazırlıyordum. Va zil sahneliğe de oldukça istidadım vardı. Mektebin foot-ball kapiteni ile ben ikâ mühim kimse sayılıyorduk. Mektepteki kızlar kitaplarımın ara sına mektuplar bırakıyorlardı, — Dol- lep ismindeki bir tanesi hoşuma da gidiyordu. Fakat hiç belli . etmiyar- dum. Mektepte her kes beni tanıyor- du. Çok memnundun Şehrin meşhur sinemalarını tanı- davet ediyorlardı. Ta- Jordıklarım git gide çoğalıyordu. Ge- |çen gün Los Angeleste meşhur ak- eee MİLLİYET CUMA — ŞUBA Haftada bir söz Anlanan dilin galebesi | altında | gösteri-| film tam | durduktan smi afta ek tan sonra r devam kabiliyeti varken di. Belki tekrar ek üzere ehemmiyetiç bir Sinemacı- yonun en u- fak ölçü olduğu bir âlemde te rakki çok çabuk oluşor., Onun için bir seneye kadar gözlü film lerde çok büyük terakkiye Şa- |hit olacağımız tabiidir. , Bina-| €n aleyh bugün ses itibarile| | fasih ve ya gayri vazih olarak| tesadüf ettiğimiz filmlere O za- man tesadüf etmemiz- ihtimali pek azdır. Şu halde * bir sene Bestekâr Wagnerin operala- | Sonra filmlerin seslerinde, bu rı Amerikada “Wagnerian-O-| BÜN __wwıîrah!:nıl— gördüğü- pera-Toue,, firmasile filme alı- | MÜZ farksızlık,, müşahede edi |nacaktır. İlk evvel filme alına- cak olan “Lohen operas- dır. a var, bi içinde Küçük sinema naberleri ta sesli film müessesesi katlı bir bina inşa ettirmekte- dir. ** Michel Kertesz, Waruer Bro thers tarafımdan çevirilecek Maurniy ismindeki filmi vaz'i sahne etmiştir. Filmin mümes- sili HI. Yolsondur. * * * y) | “Cinematographe Turis, bir haberine nazaran, Charli Chaplin ve Lon Chaneyin film- | lerinden maada 1930 senesinde hiç bir sessiz film imal edilmi- | yecektir. | | Maamafih her sesli filmin S | İbir sessizi de yapılacaktır. | . * Sessiz olârak imal edilmiş olan “Güvercin,, ismindeki A- merikan filmi sözlü olarak *-'- İrar imal edilecektir. “Kartiye Laten,, filminden lecek ve ancak filmit çevrildi- | ği dil tercih amili olacaktır, Bu lisan, Türkiye için - Türkçe çevrilinciye kadar - Fransızca- dır.. Bundan evvel gösterilen İn-| gilizce filmlerden hiç birini: Framsızca olan “Aşk — gecesi” | kadar tutulmaması bunun en| | kuvvetli delilidir. Buna naza- ran ecnebi lisanımda sözlü film getirmeğe mecbur olan filmci- | lerin daima Fransizca film ter- | |cih etmelerini tavsiyeye bilme- | | yiz artık lüzum ver mı? | :| İSTANBULDA YENİ BİR TİYATRO Tiyatro ve sinema Türk ano« nim şirketi (Melek) sinema.: | KO nn arka tarafında bir arsaya DR e 1000 kişilik yeni bir tiyatro in- y B Şa ettirmeğe başlamıştır. Bina | bu senenin eylül ayına yetişe- | cek ve bü yeni tiyatro açılınca aynı şirkete ait olan Fransız tiyatrosu sinema olarak kulla. | nılacaktır. Sade mektebe gitmiyordum. O'-| tris May Robsoru tanıdım. Connor ve başka bir kaç kumpanya-| — On sene evel (S b5 Tüsağı çalışıyordum. San Diyagoya gelen. e) a geldiğim li eat ldaşr Yyar kumpanyalarda - figüranlık Yördum. Oyun zamanında O'Con-|hayran olduğum bu mşhur — san'at- 'un mektebinde muallim muavini| kârla tanışacağımı hatırıradan geçir- larak Shakespearin san'atini, eskrim| mezdim. !l::".,'.."lğ," Hayordan dereceye ka-| — San Diyagoda ilk defa olarak bir xi S biliyorduma? “Esaren. bu üyatro| nema makinesi cördüm. Bu siyah ku teplerinin pek faydası yoktur. — |tu ile iyice tal dum. ıfî.'.'â;...f"' dr:îrlı bir heda - Calison kumpanyası Long Beach- tuma kanidim. de bir stodyo açmıştı. San Diyagoda apdtün bunlardan başka babama, hnfaldığı bilardo akademisinde yar- tediyordum. ._I—ııı.m.ı mektebe çok talebe kay- ilmişti. Hocalar derse sabah 7 de di, lardı. Tiyatro mektebinden figüran istediler. Talebemden bir kaç tane- sini göndermeyi vadettim. Kendim de sinema makinesi önünde oynama #a karar verdim. Artık tahammülüm kalmamıştı. Balbo'nda Edersion — k sında bir kaç günlük bir iş bulal 'dim. Bütün cesaretimi topladım ve: (Bitmed. diyordum. 10 dan piyeslerin provasmna gi- eden sonra 2 ye kadar 'mra 5 e kadar tiyatro mek © duğumu söyledim. O zaman delice bir İspanyol filmi çevirmeğe geliyor- | kumpanya- T 1930 “Benli kadın,, filminden Umumi dudak oynatma meselesi Bir Alman mütcha: lü filmlerde arti: İ larını bilahare başka bir lisan görüşülmesine de tatbik edile cek şekilde oynatmalarını te- min için Holivutta de bulunmuş ise de tecrübel, muvaffakiyetle- neticelenmen tir. Bu işe çok ehemiyet atfe-| dildiğinden tekrar - tecrübelere| başlanmıştır. | Kolin Murim ekseri filmle- ri gibi şirin ve kıvrak olan bu eser şayani dikkattır. — Kolm Mur güzel ve tuhaftır. Fotolar ve mizan sen iyidir. Mevzuu aderil. kaybediyor ve kendisine mekte bin yolunu gösteren bir genci seviyor. Bütün mektep hayatın NUHUN GEMİSİ - SESLİ İki hafta evvel (Melek) si- nemasında sessiz olarak göste- rilmiş olan (Nuhun gemisi) Hıl mi geçen pazartesi gününden beri Elhamrada sesli - olarak gösterilmektedir. Sessiz olarak pek yakında gösterilmiş ölan bu filmin seslisini görmek, se- sin bir filmin kıymetine ne de- receye kadar tesir ettiğini gös- | termektedir. ALMANYADA Sabık Bavyera kralı ailesi o- | lan Wittenbactı ailesi, “Bavye- ra.kralı ikinci Louis,;n: da- ki filmin amilleri aleyhine bir dava ikame edecektir. Wittenbach ailesi bu filmin tecavüzkâr ve uydurma olduğu nu iddia etmektedir | "Benli kadı: MAAAAMAAAAAMAAA, Benli kadqn Villi Friç, L vevw Garip ve eksantrik bir ko- medi olan bu filmin mevzuun- da mantıktan ziyade tuhaflık aramak daha doğru olur. Artis tlerden Lilian Harvey çok şi- ||rindir. Villi Friç iyi bir “Jön promi dir, Fotolar ve mizan sen güzeldir. | Filmin hüulâsası: Genç, güzel ve zengin bir — 405 mily Fransada ka inoların Fransada kumar oyunu mü- saadesini haiz 166 gazino var- dır. Bunların 1928 teşrinisani- dar olan gayri safi hasılatları yekünu 405 milyon franga ya- ni bugünkü piyasa ile 33 mil- yon Türk lirasına baliğ olmuş- tur, Bundan bir ay kadar evelİskoçy ada —bir sinemada çıkan bir yangrinda 60-70 çocuk öl- düğü we bir o kadar da yara- landığı gazetelerde görülmüş- tü. Emanet heyeti fenniyesi an €ak bir ay sonra yani bir iki gün evvel sinemalarda ilâve iskemleleri kaldırılmıştır, Geç olsun da güç olmasm. Srhhati umumiyeyi alâkadar eden tedbiri tasvipten ba: DU iz gö memti eğil her da bir mesinler. Esa lan derhatır | gevşek İlk macerası Kolin Mur yolunu | n sinden 1929 teştinisanisine ka| 'Melek'le| da hep onu düşünüyor ve niha- yet başından geçen bin - türlü | tuhaf vak'alardan sonra o gen- yor. Bu bir Ame- | ci bulup evl rika filmidir, ANKARADA | (klup sinemasi) |na Vestern sistemi sesli maki- ı konmaktadır. Diğer taraf- |tan (Türk ocağı) sineması da sesli makine getirmek niyetip dedir. Ankarada r, filminden AAA.*.*A*l(ı at (Miik'te) ian Harvez YY Fransız kızı sirf macera mera- kile farkedilmiyecek kadar ben | zediği bir hırsız — kızın yerine geçmek istiyor. Bu sırada ba- şından geçen garip maceralar meyanında bir gence tutuluyor | ve bu aşk te'sirile — hüviyetini |daha fazla saklayamıyarak me | ydana vuruyor ve — sevgilisile birleşiyor. on frank B eee enakaR aK SAA AA LA SAA ARARARSALAAİ senelik kazanç yekünu bir konttol altında brrakılmıe yarak ara sıra bit sıkı yumruk vurur gibi hareketlerle kuvvet göstermek istenmesidir.Bu son hadisede böyle olt tşur. Bütün sinemalar belediye memurlarmın gözleri önünde |bu iskemleleri koymuşlardı . Vazifeyi hatırlamak için İkoç- yadaki gibi altmış çocuk ölmek mi lâzım?! İNGİLTEREDE ğ Olga Baklanova, Rus piya: İnisti Max Hambourg ile bera- ber Londrada Bethowenin ölü- ü isimli sesli ve sözlü bir film evirecektir. '&(B.;îîaımva Amerikadan Lon draya gitmiş ve haftada 1500 İngiliz Hrası almıştır. Fakat daha filmin ilk dekorları tan- zim edilirken, her şey tatil edil filmin imalinden vazgeçil İmiş ve Olga Baklanava Âme- rikaya dönmüştür iks ve katı yeni bir sesli İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: