24 Şubat 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

24 Şubat 1930 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ŞURA l '4 e” tir, ğ—'—l;- . T/ dine » , p, ü .ı. 'kuruş. Senin iş... th le âdet ol- n okumayı n ve göğ- tam bir * ç, daha ni makam- önir mi? devhde hep 'Ü.Hın par-| yalı ba- edin! serinde bun 22 5 ıu,_.Jı _lıt. nü- Be; sordu; baka- deh kadeh de t kadın la istemiyor- geliyor- öyle eğ- i| pek «adli» bir şarkı idi. şin edebi romanı: 20 — I Kulak misafiri Yemek içmek Geçen gün iki ankadaş, otur- muş konuşuyorduk. Tanımadığımız biri içeri gir- di ve daha selâm vermeden de- di ki: — Teşekküre geldim!.. Benim tanımadığım bu adamı arkadaşlar tanıyorlarmış: — Ha. . sahi, dediler, ne oldu Geniş bir tebessümle -sırıta- rak cevap verdi: — Tavsiye etmiştiniz. ya.. Kanalizasyona kayırdılar, . Birisi sordu: — Maaş ne kadar? —4M0lira... —AÂK Dedi ki: —Azama yemek içmek te d 'k v a içerden... Heli mlsabakası Paramızı koruma kanunu 4linci haftanım 2 inciliğini Galatasaray lisesinden 269 Zi- ya Bey kazanmıştır. Yazısı şu- dur: « Bu haftanın en mühim ha- içtimamnda kabul edilen & Para ” |mızı koruma » kanunu ve vekil- *|lerimizin nutuklarıdır. Son zamanlarda, mali ve ik- tisadi cephelerimizde vukü bu- mizin ittihaz ettiği tedabir he- pimizin malâmudur. Hüküme- timiz geçen sene, ihtiyacı nisbe İnerek mütemadiyen almakta devam etmişti. Fakat bu sene & dövis » alınmamış, bilakis ta- lep vukuunda kendi emrinde |bulunanları piyasaya çıkarmış- tır. Bunun üzerine yine buhra- .| nm devamı başka sebepler de olduğunu göstermiştir. İşte bu sebeplere karşı şuurlu ve ciddi bir mücadele yolu açmak için böyle bir kanuna ihtiyaç vardı. Türk parasını koruma kanunu, parsmrıla oynayanlara artık göz açtırmayacaktır. Vekilleri- .rm'z nutuklarmda, bunları hirer Of)| birer izah ediyorlar, » 0090000000CCADDAAAADODOODA dikkat etmişlerdir. Konserde her şey güzeldi, nız bir şarkının: #Kanunu muhabbet hülanünü icra,, mısrat okuünürken — tanıdığım i| bir kaç avukat birbirine baktı- lar... İçinde «kanün» «hüküm» ve cicra> lâflarr olan bu mısra Hele |hatrımda kalmıyan makamı da .. süzinak isel.... iki kanun, | ye üç ağız-| ALMAZLAR! Rüfekadan biri saatini sat- mak istemiş... Talip çıkmamış.. Gelmiş bana dert yanıyordu: — Ântika bir saat! Hiç şaş- Maz... Üstelik çaları da var... j Acaba neden satamadım? — Almazlar birader! — Neden? — Çalar, diye! FELEK M (© —*'I_J z Üa l Bürhan Cahit lkâır. öyle hoşuma gidiyor kil Onu> bir vapur şirketi di- tektörü almak istiyormuş! He- rif bir haftandanberi “Pire” de kız fırsattan istifade ediyor. Cevdet Bey bu Rus kızmı ta ııınıyoı'üu. Merak etti: — Numara yapıyor mu? — Yapıyordu, — mukavelesi bitmek üzre imiş, Direktör ga- liba bara iyi parâa verdi. Oynat- eğlmoelıo-mıyu' Hidayet Bey tasdik etti: — Zaten masalara da gelip oturmiyor. Fakat yanımda Mu danyı meb'usu — Kerim vardı. O malüm ya, barlarda kendini beri, meclisin perşembe günki | ; lan buhran üzerine, hükümeti- | tinde « dövis » aldıktan mada | ; |istikbaldeki ihtiyaçlarını düşü- |ruf ve zengin müşterilerini ka- | İğne — Tabii? Şimdi burada sekiz ğim, ne de memleketin, Bur- | yüz bin liralık emlâkim var, Ne adanın ismini söyliyece- dan çok uzaklarda idi. Bir Fran sızın evinde misafir kalacağı- mı ıöylemı;lerdı Gittim. Hüs- nü kabul etti. Paris nasıl diye sordu? — Bildiğiniz gibi, dedim. — Butreli tanır mısınız? — Tanırm, çok ihtiyarladı. — Bofi Astiye? — Öldü. —— Zavallı kadın... Ya... Birdenbire süstu: — Onu sormayayım, harap oluyorum . Etrafıma göz gezdirdim , O- dada binbir çeşit eşya vardı. Duvarda asılr duran küçük bir. yastık gözüme çarptı. Yastığa büyükçe bir iğne saplanmıştı . Yaklaşıp baktim . O omuzumu tuttu: — İşte on senedenberi ya- nından ayrilmadığım şey, de- — Sizi bir kadın müazzep et- miş? | — Hâhâ iztırap çekiyorum... Biraz sustu ve sordu: — Jan dö Limur hayatta mı? Güldüm: — Evet... Sepeler geçtikçe daha da güzelleşiyor. — Tanır mısınız? —Evet. ” — Hayır. Elimi tuttu: | — Bana ondası bahsetsenize. — Pariste en çok sevilen, en çok beğeniler bir kadın . Pren- ses gibi yaşıyor . — Onunla tam üç sene bera- ber yaşadım. Hayatımın en gü- |zel ve en acı zamanı bu üç se- |nedir , Onüu beş altı kere öldü meğe kalktım, ©o bu gördüğü- nüz iğne ile gözümü oymak is- tedi . Sevişiyorduk ., Mademki tanıyorsunuz, ca- zibesine dayanılmıyacağını bi- Krsiniz . Bakışları insana ok gi- bi saplanır , Sokağa çıktığımız zaman, erkeklere öyle bir bakı- gı vardı ki, beni çıldırtırdı.. & sene bana durmadan ihanet ct- ti. Fakat ayrılmıyordum . Se- viyordum... Onun uğruna milyonlar ye- dim., Son meteliğimi sarfet- tikten sonra bana: «Eh, hava ile yaşanmaz. Se- ni severim amma, sefalet çeke- mem ,, » dedi. Başımı aldım, buraya gel- dim, Çalışmağa koyuldum.. Fakat onu unutamadım . O ka- dının bana neler çoktirdiğimi |. tasavvur edemezsiniz, amma buna rağmen onu unutamadım. On senedir yüzünü görmedim, bugün her zamandan fazla fşı- kım. Onıhk kararmıştı. Dedim | — Parise gidecek misiniz? —| prya kadar geçiren otel direk- törünün gevczeliğini dinliye- rek Cevdet Beğin kapıda bek- liyen otomobiline atladılar. dedi, | Halk-sütunu | Maçka tramvayı — Çok mu iyi tanırsınız? ikı&ır az araba işletmek ve Milyonu doldurmağa bakıyo- Tum . Milyon sahibi oldum mu, hepsini satıp Parise gideceğim ve tam bir sene gene onunla yaşayacağım, otdan sonra öm- | rüm tamam olacak... — Pelkti sanra? — Sonrasını bilmem , - Belki beni yanıa uşak almasını rica ederim , M.M., Karilerimizden N H. imzasile anl- mülfersa bir şekle girdi. Kuııplıil Ramazanı vesile ittihaa ederek fasıla den ora ahalisi lıyhıdı yere sokak.| larda bekleşip duruyorlar. Nihayet gelen arabalar da lebalep dolu geli- yor. Rumpanyanın bu yeni marifeti-| me sebep nedir? Ramazan mı? hayır; kendi menfaatı. Ramazan geldi diye devnir tafl mi etli? hayır; Şirketler mesai saatlarını teokis mi ettiler? ona da bayır. Her daire yine eskizi gibi çalışıyor. O halde sebep ne| diyeceksiniz. Söyliyeyim, Kumpan- yanın en büyük kârı mümkün olduğu bunlara sesi çıkmayan ve her türlü işkenceye| tevekkül ile eyvallah demeğe alışık olan İstanbul ahalisinden mümkün olduğu kadar fazla insan daldurmak- tır. Kumpanyanım umurunda mi O- turandan da, ayakta ezilenden de, ay- ni parayı abryor. Bir biletçi yetişmez- se, iki biletçi koyuyor. Haniya Maç- ka ahalisi namina bir heyet Şirketler komiseri Beyfendi nezdinde Maçka arabalarımın tezyidi için teşebbüsatta bulunacak, o da Kumpanya nezdinde tedabiri şedide ittihaz edecekli; hep-| si Jâf, Mosoleyi bir de bir komisyona havale etseler ezilen biz edecek? Tepabaşı Ti- yatrosunda bu akşam #tat 21/30da BİR RİTAP facla 4 perde onlardan biri kömedi ö perde nakil ve ter ADEMİ iKTiDAR ve belgevşekliği en müessir deva serain hap- larıdır. Deposu İstanbul Sirke- cide İskenderiye oteli ittisalin de Ali Riza eczanesidir. Taşra ya 150 kuürüş posta> ile gönde- rilir. İzmirde ccza depolarında ve İrgat pazarındaki oczanede bulunur. geçirecek yerlerden hahsediyo- rum. Yani hepimizin geçirdi- ğimiz hayattan... — İşte Altın palas da yemek - yedik, Şişli barda eğleneceğiz... Bunlnrm bir benzeri daha — var mı? (Pa- Şişli bar her vakitki gihi fev kalâde cazbandı, zarif dekorla- Tile muhteşem bir manzara gös teriyordu. Yemeklerini henüz bitirenler Hikör içiyor. Müzika hafif bir parça çalıyordu. Henüz kalabalık yoktu. .. Üç arkadaş kendilerini kar- şılryan metr dotelin peşinden dans salonuna bakan büyük lo- caya girdiler. Sedat Ali, getirttiği büyük bir havanayı yaktı: — İstanbul işte, dedi. Bütün Hayatı bu ... burada zengin de olsan, oruı halliler gibi ya- şamağa mocbursun. — Niçin, diye itiraz etti, Hi dayet Bey... Sen para harca- ::k iste, byk geyler bulıımm —Kıdındınbdıumiym dedi, kadın var ki evinde de ©- Ml/ " valeit |altı: -|ocekler sayılıdır. Avrupada öy- ris) de, (Berlin) de olsan... Hidayet Bey başını salaldı; — Sen Paristeki zenginleri, Berlindeki refahı İsndmlz ge tir. .. kendiliğinden bak neler, | neler meydana çıkar, .. Burada eğlence yerlerine bak. Her za- man ayni çehreleri — görürsün. Bu gibi yerlere devam ede bile- le imi? Bir gördüğün adamı e- ğlence yorlerinde bir daha gö- remezsin, O kadar değişir. Cevdet Bey tasdik etti: — Doğrudur. Parise günde üç yüz bin ecnebi gelip üç bini çıkcıyor, bu yüz binlerce — halk Parisin bütüt eğlence yerleri- ne giriyor, çıkryor, para harcı- yor. Sedat Âli ilâve ettit T 1930 aeti : bi - el — NAAAAARAAARANA & | y € YİRTEM x Bu ekşam ELAMRA SIİNEMASINDA MELEK SİNEMASI HAYAL VE HAKİKAT |) Müdir'yeli CSESLİ ve: ŞARKILI ) M filminin İk örgesi, Müzaessilleri : öDK Nansi Karol Ve Rişar Arlen ,:mp._ oltuak L öre, iki HNâveten; Aynca RAKEL S Mart çarşamba ve 8 mart Meşhür tarahından iki reşital vecilecektir. SIĞORTA Teleti Dünyanın en meşhur tenörü Tito Skipa PRENSESİTA ve MARTA napoliten — melodisini taganni — edecektir. MELLERin FLOR DEL MAL gşarkısı ile FOKS SÖZLÜ dünya hevadisleri ve ezcünle MİS AVYRUPA, kendisini GÜZELLİK KRALİÇESİ intihap eden Jüriye arzı teşekktr ederken. CCC cumartesi akşamları FRANSIZ TıHTIlIISIIHM EMİL NOV SAUER edilmiştir. Gişeler her gün bilet satışına devam etmektedir. ANADOLU Türkiye İş Bankası tarafından teşkli edilmiştir. Yangın - Hayat - Nakliye - Kaza - Otomabll - tmaliye Sigortalarını kabul eder. Adres: & üneü Vakıf han istanbul j Istanbul — 581 Telgrat; İmtiyaz büyük filmi iric mahterem — m etmekle bahti Önlümüzdeki imha akşatnı EMİL YANİNES in en mürkiş şahaseri GÜNAH gini 8 kısımlık dram ile “BEBE DANİBLE in temzili AH KALBİM 8 kısımlık komedi Seni Sevdim | ALMANCA saat 21,90 da piyanisı Programlar — ciyatro kişesin& — talik ik TAMAMEN SÖZLÜ ve SARKILI fil a erremer KRALIÇANIN ŞIRKETİI SUYsU Balya Karaydın Madenleri Türk Anonim Şirketi Hissedarana ilân Ticaret kanununun 381 inci mad- desi ve nizamnamei dahilinin 24 ün- cü maddesile mevadı ınıııeılnbwı ah ©, z kâmma — tevfikan Bal, ” Unutma benı Fasil Fapuki |Maderleri Türk Asnonlm Şirkeliein Ş hissedaran heyeti umumiyesi mevadı — ——— iâynıîn _nüı.nkch" 'eti zımnmda gele- cek şehri tn 31 inci P: İ “Milliyet,,İn eğlenceleri — ginden 140 Şirketin “Geatada Merkez Rıhtim Hanımnda kâin mer- 12314561789 ,ııw idaresinde / süreti adiyede akdi Bi [Z!MEİEE A T MERARİRE öcü T ci Bugtukt yanl bilmecemiz BOLDAN SAĞA: 1, Damarda akan (3). Valde (3). 2. Tüy (3). 3, Ağır (5). 4. Nota (2). Kimse (3). Dahi (2) 5. Önün zıddı (4), Tstırap (4). 6. İle (2). Nida (2). 9. Tavır (3). Tatlı (3). 8. Sıcakta döktüğümüz (3). Rak- kam (3). Anodolu Anonim Türk sigorta şirketinden: Anadolu Anonim Türk Sxıoııı Şirketi nizamnamci dahilisi mucibin- ce ve TîM kanununun 361 inci maddesine tevfikan hissedaran heyeli umumiyesi 26 Mart 1930 tarihine müsadif Çarşamba Ankarada Türkiyo İş Bankası Merkoezi idaresinde alelâde içtima ede- *lzvdı etmeleri lâzımdır. ceğinden işbu içtimsa iştiyak etmek için Iakal on hisse senedine sahip ' olan hissedaranın mezkür senedatı kanunu ticaretin 371 inci maddesine umumi EİNİ rakip raporunun kıwraati, 2 — 1929 senesi hesabatınmı tasdi- ki, mezkür vene netayicine dair Mec- Bisi idarenin teklifi hakkırzla ittihazı karar ve Melisi idare âzasının tebri- yei zimmeti, | 8 — Moelisi idareden çıkan âzala. vın yerine diğerlerinin tayini yahet tekrar intihapları, 4 — Meclisi idareye ita - olunacak İbakkı huzur miklarlarının 1>,5 — 18830 senesi için müre'ap ta- yıni ve ita olunacak ücretlerinin tes- biti, Dünkü blilmecemizin halledilmiş sekli | YUKARDAN AŞAĞI: Tam yrine vuruş (65). Zaman (2). Azim (5). . Orta (3). Belâ (4). v Blç avuca sığmıyan (4). İbadet KEEAUZ akdi müamele hüsusunda Ka ) idare âzalarına müraade itası. 8. İstifham (2). Ağız tavanı (5). | İşbu 'L"ı'.'.:.,"î'î';.'u'îâ'..."“;îf: D daran Ticaret — kanununun 871 inci maddesi mucibince — malik oldukları senedatt yevmi içtimadan İüakal bir hafta evvel İSTANBULda Şirketin merkezi idaresine ve PARİS'te Dan- ten sokağında 3 numarada (Bangue günü saat on birde | de Paris et deş Pays-Bas) Bankasına 8 — Şirketin idarei umumiyesinin tedviri ile mükellef Meclisi idare üza- larile müdüre verilecek ücretin tes- İ biti için Moelisi idareye salâhiyet ita- Gerek şahsen kendi natalarile HALNE Balya « Karaydın Şirketi içtimar in hissedarana dühuliye va- tevfikan yevmi / içtimadan asgari bir hafta evvel şirket merkezi idaresi- rakaları ita edcek ve içtimada bazıt netevdi ederek dühuliy varakası ahzeylemeleri rica olunur. bulunamıyacak'arı dahl icap —eden Bankaların makpuz ilmühaberleri dahi hisse senedatı gibi kabul edile- vekâletname nümunelerini cektir. RUZNAMEİ MÜZAKERAT 1 — Meelisi idare ve mürakıp raporlar kâr ve zarar hesaplarının kabul ve tasvibi ile temet-| mumiycye dahil diğer bir zalı tev vu ilançonun tüatm tevzii ve Meclisi idarenin tebriesi, we âzalarının yerine diğerlerinin intihabı, ikip intihabı ve bunlara ait tahsisatın tesbiti, 5 — Meclisi idareye ait tahsisatm tesbiti, 6 — Şirketle wunmole icrast için Moelisi idare âzalarına mezuniyet 3— Maelisi gi taleplerin- de emirlerine amade- bulunduracak. m rnın — kıraati, Hissedarandan her biri heyeti u- kil edebilir. Hisse sanedatının tevdi olunduğuna dair — müessesat: maliyı tarafından muta vesikalar içtimaı u- mumide hazır bulunmak üzre mevdı itası. | histe senedatı gibi kabul - olunacak- MECLİSİ İDARE, tır. akşam ağzma kadar dolu olü- yor. — Çünkü şehire — dünyanın | Kâmil B. ve.. or tarafından yüz binlerce in san akryaor, Servet akıyor. — İstanbulda ne var ki! — Kazanç ta az, dedi Hida- | Onlar galiba nikâh yapacaklar. yet Bey. Cevdet Bey tasdik etti: — Az olduğu için kalbur üs- | dıktan sonra nikâhlanıyorlarsa tünde kalrp biraz — tüylenenler |geride kalanların gözüne batı- yur. »» Burada biraz para yap- tın, bıru insan gibi yaşamağa başladın mı ya dedi kodu eder ler, ya ellerinden gelirse ayağı nt kaydırmağa, eli en işini almağa kalkalar. Bar salonu yavaş yavaş - dol- mağa İryordu. Sedat Âli güldü: — Görüyorsunuz i/ı dedi- ğim nasıl gıhyur te göre göre adeta — Onün içindir. ki meselâ 'Gazino-dö Parinin bir revüsü ay devam edivor. Ve her - Ben bu zatla tanışırım, fakat klüpte, :lodı © kadar tesadüf İ bey.DüftıeMdeıiklhlıkıdıı Ve devam etti: — Muhteşem metresi hanı- — İşte nalıncızade Hüseyin | mefendi geldiler, dedi. Cevdet hey başmı çevirdi. Hale önde mükellef kürküni omuzlarma bırakmmış, bo: yu ve mükemmel il kargı sıra masalara doğru gidi.- yor, arkadan Galip bey kısa bo yu ve dar adımlarile ona yetiş. meğe calısıyordu. Yanda kaldıkları için gelen- ler onları göremedi. Sedat Âli: — Doğrusu nelis kadım, de-. di. € Mebus Hidayet bey: — Harikulâde! diye ilâve eti Hidayet bey ilâve etti: — Ve metresi! — Öyle demek istemedim.. mış. — Dört sene beraber yaşa- iyi cesaret! Cevdet bey araya girdi — Fena mr, birbirlerini a- dam akıllr anlayıp dinledikten sonra evleniyorlar. — Pas la men, dedi Hidayet dahn usanılır yahu! Nerede kaldı ki dört yıllık Muayı oturunca karşı kar- metrese nikâh şıya geldiler. Cevdet bey geniş kıyılsın. — Âlem bardan kadın alıp ta evlât yetiştiriyor ya! Sedat Âlinin bu llkırdmııı bi| hep güldüler. Saat on bire geliyordu. Hidayet bey birdenbire doğ- ruldü: — Dikkat tütüncü Galiple... Bu sefer Sedat Âli onun sö- İzünü ikmal etti! bir reveransla onları selamladı. Halenin güzel ve yüksek başı hafifçe eğildi. Beyaz dişlerin- den leziz hir tebessüm fışkırdı. Sodat Âli: — Ttbrik ederiim- mionşer, dedi. Senin verinde olsam gi- der, bilhassa arzı bürmet — ede- TimM. S Rizmeyli SOKAĞI |

Bu sayıdan diğer sayfalar: