15 Nisan 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

15 Nisan 1930 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

FHikir, ' u'ö ei e illiyet tın Ümdesi “Milliyet” tir.| (&15 NİSAN 1930 İLREHANE — Ankara caddesi ığ';'m Telgraf adresi: Müliyet, - M Örolefon zumaraları: İK Ulstanbul 3911, 3912, 3913 h Si ——— (A'gONE ÜCRETLERİ W Türkiye için Hariç için Oliği — 400 kuruş 800 kuruş 150 » 1400 1400 2700 'a Ger Hüi “üelen evrak geri verilmez geçen nushalar 10 kuruştur. | izete ve matbaaya nit iyler için Ealidüriyete müracaat edilir. Bizetemiz ilânların mes'uliyetini i O kabul etmez. | | Mün hararet n çok 22 en az 'tüvet? Cuma günkü miting 'adın neden azdı? Bu süalin İblarr her gün biribirini ta- H'ediyor. Dün de bir arkada- P© dedi ki: n lâamıingdc Kadan:ns vlodisi İZe'sebebi böriz: Miting saati “erken intihap edilmiş, ha- '—larda o saatte sabalı tuva- #yrini henüz bitirmediklerin- , kendi yerlerine zevçlerini dermişler. Orada görülen kalabalığı da hep vekâle- Viktısadi — coğrafyasını okutacaktım. l Ülince pek mahdut daire içinde — kal- | dım.Basılmış işe yarar iktisadi çoğraf ahimet İhsan | Ticaret meklebinde iktisal gençliği - Büyük muhanrebenin zarbesi ve gösterdiği yanlış iktisat yolları ve onun zararları Zamanın — matbaacılık terakkisine göre matbaamı düzelterek san'ate ve fikre hizmete, artık siyasi her türlü İgatirdiya uzak durmağa karar vermiş olduğum için ce$rveti fünun* un e- debi ve ilmi inkişafına çalışırken kar şıma iyi bir fırsatdaha çıktı. Her na- Sılsa aFazılı muhterem> Kâkabını ka- zanan meşhur merhum Emrullah maarif nazırı olmuş ve maarif mecli- Si reisliğine çok aziz dostum Gelen- bevi Sait Bey geçmişti. Sait Bey kar- deşim bana yüksek Ticaret mektebi mizde iktrsadi coğrafya muallimi ni tektif eyledi. Derhal kabul ettim Bu benim en ziyade sevdiğim bir ilim idi, coğrafyanın iktısadi kısınına me- rakrın çoktu. 1909 senesi içinde ÂN ticaret mek- tebinde derslerime başladım; ticaret mektebi o tarihte şimdiki erkek mu- allim mektebinin büyük caddeye na- zır kıkmında idi; mektep Üç sınıftan ibaretti; muhtelif sınıflarda bütün dünya iktısadi coğrafyası ile Türk Dünaynın iktısat coğrafyası için çol mahazlar vardı; fakat bizimkine ge- ya kitabımız yoktu; mahaz olarak Abdulhamit vaktinde vilâyetlerde çı- kan salnamelerin bazılarında — bulu- nan malümattan, düyünü umumiye- nin düzgün istatistiklerinden başka elde bir şey yoktu. Demli mensup olduğu ccnebl şirketlerin taporlarından - öğreniyordum ve çok gırpımıyordum. 1908 inkılâbına kadar mekteplerimizde memleketimizin ik- tısadi hayatına dair hemen bir. çey öğrenilememişti. — Şimdiki gençlik bunları belki bilmez diye yazıyorum, gençler bilsinler ki, meşrütiyetin ilâ- Bından evvel Türk mekteplerinde kendi tarihimiz bile yalan okutulur- du; padişahların iskatlarından —aslâ bahsedilmezdi, tarihi tenkitlere tarih derselerinde yer yoktu. — Vatanımızı teşkil eden - vilâyetlerde, şehirlerde neler çıktığından, neler yapıldığından İğ gelen erkeklerden mürek- açti — b Miting yarışı *Kadınlar birliğinin muarız- ' ©lan hanımlar kendilerinin & kalabalık olduğunu ispat |yeni bir miting yapacaklar #ı»Demdt derhal rakabet ve 'iş- Fena değil. Ben bu yeni ing taraftarlarını görsen mi şe geleceklere birer hanım Asr verileceğini ilân ederim. teki talebe Avrupanın her yerinde neler bulunduğunu, nüfusun mikta- rini, şimendiferlerin - kilometrosunu, dabrikaların sayısını pek âlü öğreni- yordu. Meşrutiyetin ilânile ilmi hayata lik defa olarak ve doğru bakışla gir- meğe başladığımız için her şeyimiz noksan idi. Daha doğrusu hiç bir şey mevcut değildi. Mektep yoktu, hoca yoktu, kitap yoktu, hele iktisat il- minden o zaman kimsenin hiç haberi yoktu. Tablidir ki Türkiyenin iktısa- di coğrafyasını okutmak ta çok zor bir işti; bu ilim muntazam İstatistik- meydanı dolar dolar da F ' gelenlere birer tutam serperin, hem miting ka- olur hem sözümde dur- İ $ olurum, hem de iş iki ku- Ğ bodra ile kapanir gider. y feci çoğalıyormuş an tetkikata nazaran bazı san'atler inki- " Bunlardan biri küfe- " Bu işin İstanbulda art sına en çok yardım etmiş o- “müessesenin ispirto inhisar resi olduğu söyleniyor. Kü İüüliğin inkişafından — en çok zarır olanlar — şoförlerdir. — küfeler otomobillere bir rakabet yapmakta- FELEK etmek istiyorum, fakat beri sizinle beraber. devama fırsat verecek Ve Cevdet Bey genç kadınla nsa başlarken ilâve etti: Fakat bu arzunuzun benim zevk olmakla beraber için de dedi kodu ü ol;c;imı tahmin - et- Z. zevki için başkaları- kodusunu düşünür mü? Fakat bir kadın için! - Bakkınız var. Fakat arzu arşılıktı olursat lerle, zirai, sanat malümatlarla tedris edilebileceği için yüksek ticaret mek- 'tebine hoca olduğum halde nasıl ©- kutacağımı da şaşırmıştım; — yorulu- yordum; fakat yorgunluğuma hiç a- cımıyordum. Bni çok sevindiren ve tesefli eden bir şey vardı, o da kar- şamdaki hevesli, ateşli, ve memleketi öğrenmek istiyen sevgili talebemdi. Tiçaret mektebinde 1909 dan 1915 senesine kadar altı sene hocalık - et- tim. Altı sene mektepten şahadetna- me alan gençlerle İikir arkadaşlığı yaptım ve onlarla geçen saatlerimin | zevki ömrümün en tatlı kısımlarıdır. diyeceğim ve bunda hiç mübalâğam yoktur. 1915 te mektepten ayrılışım sınıf- larda talebe kalmadığından ileri gel- mişti; okuyup yetişen gençler Ça- nakkaleye gönderiliyor ve orada sar- folunuyordu ve sınıflarımda kimse kalmamıştı, benim şevkim kırılmıştı. Halbuki bu — gençler, top ve tüfek Bürhan Cahit — O zaman mesele değişir. Dönüyorlar. Cevdet Bey git- tikçe ruhunu, hislerini anladığı bu kadma seyahata çıkmazdan evvelkinden daha çok yaklaştı ğanı anlıyordu. Dans bittiği zaman bahçeye açrlan kapılarım Ahmet Samile- Te tam karşı gelen kısmından 'çıkıyorlardı. Cevdet Bey raki- binin karşısında İstanbulun bu &n güzel ve en şık kadını ile bu. kadar samimi görünmekten ge len bir gurur ve hâkimiyetle ba şı yukarıda gözleri derin zafer ve neş'e kıvılcımlarile kamaş- mış bir halde bir Don Juvan gi- bi çıldırtıcı kahkahalarla yürü- dü, geçti. Bu darbelerin Ahmet Samiyi|nışmağa ve bilhassa bir tarafı-| tanbul ve civarına inhisar edi- kudurttuğunu o kadar iyi keşfe-|nı bulup Galip Beyle ahbap o-| yordu. Amerikan petrollerine diyordu kit * kimsenin haberi yoktu; fakat mektep| Mizahn, ğ Matbuat hatıralarım t hocalığım - Türk iktisat muharebesinden sonra memleketimi- zin girişeceği iktısat muharebesinin en kiymetli iktısat erkânı harpleri olmağa namzetiler. Büyük muhare- benin pençesinden kurtulmuş sevgili talebemden bir kaç tanesi bugün ik- tısadi ve ticari hayatımızda kıymetli mevkiler tutmuşlardır. Onları gördü- ğüm zaman derin iftihar duyarım ve kaybolan arkadaşlarma daima yana- Tım. | 1912 tedrisleri bittiği zaman birin-| €İ sınıf talebesi bana bir mektup ver- mişlerdi; ben o mektubu daima sak- larım. Sevgili talebemin bana — karşı değerimden fazla gösterdikleri tevec- cühü anlatan bu mektup Türk genç- liğinin nasıl terakkiye ve çalışmağa kabiliyetli olduğunu işaret eylediği için oradan bir kaç satırı aşağıya nak lediyorum. Türk gençliği, kendileri- İne iyi yol gösterilmek şartile çok is- İtidatlı bir kuvvettir. ve bu. . kuvvet bizde oldukça, iyi kullanıldıkça atiye itimatla bakabiliriz. İşte mektubun satırlarından bazıları: «Karşınıza tücaret ve iktisat ne ol duğunu hiç bilmeden gimişdik. Bize tam bir sene bunların ne büyük ve ne mühim şeyler olduğunu siz öğretti- niz. Bize dünyayı siz tanıttınız. V tanımızın taalisine ataletin değil, tuadi faliyetin hâkim olacağını siz söylediniz ve derslerinizle biz vata mimızı daba siyede csevdik ve onu yüksetmeğe ahdettik. 21 mayıs 1331 sizi bizden ayırı- yor, fakat veri fikirler — ruhu- muzda yaşıyacaktır; metanet ve kuv- vetle bu vaadı size veriyoruz ve ya- rın her birimizin bu vandı nasıl tut- tuğumuzu göreceksiniz.» Bu gençlerin içinde dediğim — gibi muharebenin kurbanı olmryanlar va- atlarını tam tuttular; onlardan çok kıymetlilrini ticaret ve Iktısat haya- tımizda müstakil istihasal — işlerinde görüyorum ve tam manasile ilmi ve |iktısadi kafa ile çalışıyorlar ve olduk- ları yerlerde muvaffak oluyorlar. Bugün içinde çırpındığımız iktısat buhranında ve iktısat muharebesinde et çok muhtaç olduğumuz unsur, ik- tısat sahasına atılacak gençliktir. Fa- kat bu gençlik ilmi ve fennf görüş ile donanmış olmalıdır, müteşebbis, ih- tiyatkâr bulunmalıdır. Sermayenin kıymetini, fenni manasile ticari ta- sarrufu bilmelidir ve bunlara iman etmiş olmakdır. Ne kadar acırım ki, umumi müubarebe bizde yeni yetişen gençleri biçtikten başka dünya iktı- sadırun cereyanını alt üst etti. Tica-| ret ve iktısat hayatı bizde hiç yoktu, umumi harpte bu hayata atıldık, mu- | bütün annelere, kız kardeşlere, -| adamınızı harebe devrinin aldatıcı şartları için- de ticarete girişenler, muharebenin, gayri tabil ticari üleminde fevkalâde kârlara kolaylıkla tesadüf ederek bun ları daima sürecek sandılar ve iktısat mücadelesi için pek fena kafa ile ye- tiştiler. Umumi muharebe başlama- dan evvel ve ilk defa olarak yetişen tüccar gnçliğimizin umumt harpte |biçilip dökülmesi, ve ticarete atıdan |tecrübesizlerin ve ilimsizlerin bu mes leği çok kolay sanarak cessur kumar- |baz gibi tedbirsiz. davranması bize İçok pahalıya oturmuştur. Hülüsa Türkler hiç içine girmedikleri iktısa- di hayata gayri tabil bir zamanda ya- ni umum! muharebede - başlamakla, önceki kârlara rağmen çok zarar gör- müşler va çok fena itiyatlar hasıl et- mişlerdir. Bundan sonta — ikt- - |sat âlemi için hazırlanacak Türk İgençliği çok maddi ve ilmi terbiyel görmüş olmalıdır. Çünkü iktısat ve ticaret hayale bağlı değildir; serma- İye ise aslâ ürkütülmemelidi Bu gece, Cevdet bine en can alıcr yerinden iğne ler vurduğu bir gece oldu. Geç vakite kadar eğlendiler, Hâle ve öteki misafirleri avdet ettikleri vakit gün doğmasına | pek az kalmıştı. Bu gecenin dedikodusu gün- lerce devam etti. Herkes Ahmet Saminin en a: di sokak kadınlarını az çok hüu- susi bir aile köşesi sayılan klü-| be getirişini tenkit ettiler. Bu dedikodular Ahmet Saminin ku lağma kadar gitti. Kibar hayatı denilen bu âleme alışırken işit-| tiği bu istihzalar onu çok mü- tecesir etti. Zeki adam bazı sonradan zengin olmuş (Par- venü) ler gibi: — Parama geçer hüküm. Da-| ha olmazsa klübün bütün ak- siyonlarını satm alır, kapatı- rım! - Demedi. Ve yaptığı gafı unut| turmağa çalıştı. Şimdi o da yüksek ailelerle ta larak onun hususiyetine hulül GN Edebiyat, x rekii Gazi hazretleri | Türk kadınlarına verdiğiniz hakla, zamanları yapan asırlar- danberi, kadınlığın etcafında ö- rülen an'aneleri, kanaatları bir sözünüzle çözdünüz. Muhtelif milletlerde kadınlar, ancak mü- nakaşalarla, mücadelelerle hak larını tanıttılar ve aldılar. Bazı ları da henüz alamadılar. Biz o bahtiyar milletiz ki, uzağı çok uzakları gören, sizin gibi bir kurtarıcımız var. Milletimin ka dınlarını yalnız aile hayatımda değil, ayni zamanda r haya tında da erkekle beraber yürü- mek, ve düşünmek /kabiliyetinin inkişafı lüzumunu gördünüz ve gösterdiniz. Kadınlık, size kar- şı minnet ve şükran borcunu, verdiğiniz büyük hakka lâyik olmak için çalışarak, varlığım? yükselterek ödeyecektir. Her kadın, önünde açılan yeni hede fe doğru yürürken, sizi düşüne- rek, manevi kuvvetini sizden a- lacaktır. Ben, bir an içinde, dyduğ'ım mukaddes bir duyguyu size sö- ylemek için manevi huzurunuz da gözlerimi kapatıyorum; ve evlâtlara diyorum ki: sizde de- nim gibi gönüllerinizde bü canlandırmız; onun — daima ileri, daima yüksel de yen—vekur timsali karşısında (Ben türk kadmır, verdiğin hak kı mukaddes bileceğime ve ona lâyik olmağa çalışacağıma sa- na söz veriyorum) deyiniz. Memleketime, milletime yap tığınız bütün eyiliklerden zaten kalbim minnetle doludür; Hak kımı veren size samimi ruhum- la teşekkür ederim. Hiç şüphe etmiyorum ki, her türk kadınıda benim gibi düşü- nüyor, benim gibi hissediyor. Bir türk Kadını Yeni neşriyat Geceden taşan dertler.. Kıymetli şair Halide Nusret Hanımın seçilmiş yeni - şiirleri “Geceden taşan dertler” inva- nr altında ve kitap halinde Ah- met Halit kitaphanesi tarafın- dan neşredilmiştir. — Kıymetli şairin son eserihi edebiyat me raklılarına tavsiye ederiz, AAA ATUU Meklepliler — müsahakası İsmet Paşı Hz.ni beyanatı Erenköy kız lisesinden 102 Yazısı şudur: da mühim beyanatları teşkil mektedir. mumiyeyi işgale başlamıştı. Bazı kimseler hükümeti, di. rindedir, Sinirlerimin zafı 48 inci hafta 3 üncülüğünü| ler olursa, bunlara karşı kanu- | lüter Muhsin H, kazanmıştır.| dilecektir, - ';5;- e Y a mübhim | münistler tahkikatr devam edi- .n;'*n ::ı;in:f;:v;î;mîa;k:nf yor. Müvezzilerden Ahmet ile Son zamanlarda hükümetin çekileceği, kabine azası arasın- da tesanüt kalmadığı hakkında bazı şayialar çıkmış ve efkârı u hile ve harice zaif gösterecek bu gibi tahrikâta kapılıyorlar- İsmet Paşa Hazretleri vâki olan beyanatlarında bu şayiala rın gülünç ve çirkin olduğunu iyerek şöyle devam etmiş- *“Sıhhatim ve şevkim ye | Komünistler (Biri sahifeden mabat ) n teşebbüsünde bulunmak istiyen Ni-|nun bütün şiddeti tatbik — e- | İZMİR 14, (Milliyet) — Ko Hüseyin yakalandılar ve muva- | cehe edildikleri zaman tanışma | dılar, ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldılar. Hizmet gazetesi idareha- nesine tecavüz İzmirde komünistlikten mev küf iken evvelki gece tahliye e- dilen Muhiddin, hazırladığı bir tabanca ile İzmirde çıkan Hiz- met gazetesi idarehanesine gire rek muharrirlere tecavüzde bu- lunmuştur. Muhiddin, evvelâ a şağıda hesap işlerile meşgul bu | lunan tahrir müdürü — Orhan | Rahmi Beyin odasına girmiş, et da- ih- timalinden ümit bekliyenleri, vaziyetten haberdar etmeği se- verim..,, Paşa Hazretleri beyanatların da her şeyi ayrı ayrı izah etmiş ler ve kabinenin yapmış oldu- ğu, yapmakta olduğu işleri hü- lâsa ederek efkârı ümümiyeyi Orhan Bey kendisini yazı işi i- çin gelmiştir zarnile yukarıya, tahrir odasma, muharrir Cema- leddin Beye göndermiştir. Muhiddin; tahrir odasına gi rince Cemaleddin beye sigara kutusundan çıkardığı bir ko- |münist kartını göstermiş, mü- teakiben kendisine ve yazı ar- tenvir etmişlerdir. Bu suretle herkes anladı AAA n ça ae nn Spor İstanbul Futbol heyetindi dır. Fenerbahçe Stadında İkinci takımlar hâkem Kemal HalimB, kem Kemal Halim B, Birinci takımlar Büleymaniye - K. T, saat l1i hâkem Saim Turğut B. kem Saim Turğut B. Bir maç Kasımpaşa futbolcuları mıştır. kaçar ve saklanır, iktısadi hayatı da- ha ziyade topal yapar. Ticaret mektebindeki derslerim be ni çok tatlr uğraşdırıyordu; ben bu. dersi aldığıma çok müteşekkirdim. Çünkü ticaret ve san'at ölemi olan matbaacılığında işin birde İlmi ve fenni cephelerini tetkike fırsat bulu- yordum ve ben bunlarla uğraşırken Mmünevevr bir başka gençlik sümresi «Fecri ati> grupunu kurmuşlar, Ser- veti fünunda çalışıyorlardı, — gazete- miz çok kıymetli bir edebi ve fikri metkez olmuştu; 1000 İnci haftasını idrak edecek olan gazetemiz için mü- kemmel bir nüsha hazırlıyorlardı. Ahmet İHSAN TEŞEKKÜR Refikamın irtihsli dolayısile gerek bizzat gerekse tahriren taziyette bu- elemimize - iştirak ve ehibbaya maa atle kanmak - süretile eden akral araı teşekkürat ederiz. Bakırköyünde Tlat Boyu csddesinde Merhumenin zevci Bağdadt Kâmil Kızı: Muazzez Oğulları: Emin ve Ali 15,000 Kelimeli — memuzga Fransızca - Türkçe Yeni Küçük Lügat Nihayetinde fennt - kısmı havi en son Tügattir. — 12$ kuruş & Muallim Halit Kitaphanesindi *“Kabine sağlam ve yerindedir.,, Cuma maçları 18/4/930 cuma günü yapıla cak lik maçları aşağıda yazılı- Süleymaniye - T. K, saat 9,15 Üsküdar - K. E. saat 10,30 hâ- Üsküdar - K. 'T. saat 13,30 hâ- 'Totonya kulübü bir maç yap- muşlardır. Çok samimi? cereyan eden bu maçı Kasımpaşa kazan kadaşlarına birer sigara ikram | etmiştir. Cemaleddin Bey “şu halde kibritini de lütfet” demiş. Mu- |hiddin derhal belindeki parabel lom tabaricasına sarılarak nam liya fişenk sürmüş, Cemaleddin Beye tevcih etmiştir. Cemaleddin Bey çak sert bir hamle ile atılmış ve ateşe mey dan vermeden güçlükle elinden tabancayı almıştır. Muhiddin adliyeye teslim edilmiştir. ki: len: İzmirde dağıtılan beyanne- meler İzmirde münteşir“Yeni asır” şehre mezküre dağıtılan beyan nameler ve yapılan — tevkifat 45 hakkında şu malümatı veriyor: İzimirin muhtelif yerlerine bazı beyannameler atılmış, posta ile bazı! eyhasın namlarına gönderilmiştir. Beyannameler üzerinde kırmızı 0- rak çekiç resimleri bulunmakta ve al ile | tında bir çok saçma sapan igfalkâr |cümleler taşımaktadır. İzmirdeki komünist taslakdarı ga- zete bayilerini de çağırarak beyanna| imelerin tevzüni söylemişler ve çocuk lar gece on birde beyannameleri da- fıtırlarken yakalanmışlardır. — Polis müdürü Ömer ve kısmı adli reisi Sab ri Beyler taharri memurları — sabaha kadar çalışarak tahkikatı idare eyle- mişler ve bazı tevkilat yaptırmışlar- dir. Maarif müdürlüğünde Müzatier Efendi namında biri de polisçe yaka- lanarak isticvap olunmuştur. Bu maz nunun evinde yapılan taharriyatta Ügeçenlerde maaril eminliği dalresin-| hden çalındığı iddia edilen yazı maki- masının da bulunduğu söylenmekte- dir. Tevkif edilenlerin yedi veya onye| di olduğu hakkında mühtelif rivayet- ler devran ctmekte isede zabıta kati yen ketum davranmakta ve hiç - bir kelime bile söylememektedir. Mevkuf | e otuz İira kadar yeamcnsuş Mahsulümüz fazla GEKARAR TRÜ: TEMEI Ti Ç Birinci sahifeden — mabat. ) i ğ $ kestiremiyerek 18 kuruüştan si- parişler yapan Anadolu ve İs- tanbul tacirlerile vaktinde elle- rindeki malları sevkedemiyen köylüler ehemmiyetli zararlara uğramışlardır. Bu meyanda bazı değirmenci ler de yüz binlerce lira zarar et- mişlerdir. Vaziyetin bu şekli alması üze rine sermayesinin kısmen kaybe derek müşkülât içinde kalan ta cirler de Vvardır. Vagon başma (300) lira kadar ziyan olduğu anlaşılmiştır. Son — tenezzüller — tesirile muvaredat azaldığı için yeni mahsul çıkıncaya kadar buğday fiatlerinde daha ziyade tenezzül olmıyacağı borsada te mektedir. Maamafih yeni mahsulün id- raki üezrine ekmeğin (10 kuru şa inmesi beklenmektedir. Geçen sene buğdaylardan yal nız Yumanistana az miktarda' ihracat yapılmıştır. Bu sene yeni mahsulâtın bol olması ve fiatlerin rekabet eçdile miyecek dereceye düşmesi dola yısile İtalya, —Yunanistan ve Marsilyaya ehemmiyetli miktar da ihracat yapılacağı tahmin edilmektedir. Tohuniluükların cinsleri ıslah edildiği ve hava: lar çok müsait gittiği için mez- Tuattan iyi netice alınacağı mu | hakkak görülmektedir. Adanada son yağan yağmur- lar kuraklık tehlikelerini izale etmiştir. Bu ay nihayetine kadar müğa it havalar devam ettiği takdirde umumiyetle hububat son sene- lerde görülmemiş derecede faz la olacağı tahmin edilmektedir. Zahire borsası reisi MuratB. yeni mahsulâtın nasıl olacağı | ancak bir ay sonra kat'i surette anlaşılacağını, buğdayın gdaha ne kadar düşeceği malüm olma- | dığmı, ellerinde stok bulundu- ran tacirlerin okka başında (3- #) kuruş zarara maruz kaldıklar cını beyan etmiştir. - Umumiyetle borsacılar, bu kadar sukutun müstahsiller için- İ zararlı olduğunu ileri sürmekte dir Tacirleri siparişleri azalt- mışlardır. Mahsulâtın bolluğu dolayısile ecnebi malı gelmiye ceği için tek ekmek denilen bir | nevi ekmek sisteminin tatbiki- | ne lüzum görülmemektedir. ZAYİ — Dün akşam saat on yedi buçukta köprüden Üsküdar ve Kuz- | güuncuk postasmı yapan 54 nümaralı Şirket vapurunda bir hanım çantası mu zayi etmiştir, İçerisinde bulunan para, buluca ait olmak üzere matbaamızda ressam Ratip | Tahir Beye çantanın - içererisindeki — evrakın iadesi rica olunur. — | lar ihtilâttan men edilmişterdir . Tevkif edileriler arasında sabık ımi hasebei hususiye memurlarından Mu hittin Beyde vardır. İZMİR, 14 (Milliyet) -—Ko- münist tahkikati devam edi; Beyannameleri sekiz madde- den mürekkeptir. 4 etmeğe gayret ediyordu. Fakat klüpte o akşamki vazi. yetten sonra hatta onunla şöy- le böyle tanışanlar bile kendi- lerini çekmeğe, görmemezlik- ten gelmeğe başlamışlardı. ** * Ziğana bendi yapılıyor. Cev- det Bey üzerine aldığı bu iş için bütün sermayesini koymuş gi- bi idi. Son zamanlarda bazı iş- lerin aksi gitmesi ona hafi£ bir. para sıkıntısı çektirmeğe başla- mıştı. İsviçreden son aldığı haber- lerde (Dağ otelleri) şirketini vaziyeti kurtaramadığımı öğren mişti. En mühim sermayesini, hatta, istikbalini bağladığı bu işin aksi gitmesi onu çok sars- mıştı. Zahireci Malik Beyle girişti: | ği (Petrol) işinde de Romanya İt girket iddiasını kabul ettir- miş büyük bir teşebbüs olan bu iş te küçülüyermişti. $imdi bütün satış yalnız İs- | | ve benzinine şiddetli rekabet yüzünden epey büyük satış olu yorsa da masrafı da o nisbette olduğu için kâr bırakmıyordu.| Malik Bey gibi büyük zahire iş lerinde bir tahtada kırk bin, el- li bin, yüz bin lira kâr bulan, Cevdet Bey gibi telefon darbe- sile açıktan bir kaç bin lira ko- ihtimalini düşünmiyenler - bir. denbire sarsılır, sendelerler. Bu piyasada şimdiye kadar herhan gi bir tesadüfle, vak'alar, hâdi-' selerin yardımı ile bir kaç yüz bin Hra vurduğu halde bu parti- lerin devam edeceğini zannede-) rek eline geçeni sarfedenler ve di yapacağı işlerden yeni bir sef maye teşkil etmek lâzımdı. İsviçreden son aldığı bilânçı irketin hali acizde olduğu- yordu. Bunun canlanma- S1 için bir mucize lâzımdı. Bu di misyon, bir inşaat işinden bir|bir anda bütün şatafatlarından'şirketle alâkadar olan Amerika kaç yüz bin lira pay vuran bü-|ayrılrp hiç haline gelenler çok!İr ve İngiliz, İsviçreli sermaye- yük iş adamları için böyle kana| görülmüştü. atkâr ticaretler meşgül olmağa Cevdet Bey kendisine altmış, darlar buraya koydukları paza- yı kurtarmak için işi - ranforse bile değmezdi. Her memleketin| yetmiş bin liraya patlryan Av-'etmeğe cesaret ecdemiyorlardı. yüksek mali işleri, büyük sınat|rupa seyahatinden, (Semering)| Cevdet Bey buradan kestiği teşebbüsleri etrafında toplanan | macerasından sonra vaziyetini ümidini yeni işlere verdi. Evve öyle sermaye ve bilgi sahiple-| bir az düzeltmek lâzım geldiği-'l1â şu (Zigana Bendi) işi rakip İrinin en kuvvetli arzuları az,|ni anlamıştı. Bütün ü d, d siz, gürültüsüz yağlı bir kemil fakat büyük iş almaktır. Bazan| tikbalini koyduğu (İsviçre dağ' halinde eline geçmişti sekiz, on ay bir muamele yap-|otelleri) şirketinin iflâsa yakın! Mühendis Alâeddin mesleği mıyarı bu gibi teşebbüs adamla| bir vaziyete gelmesi öonu korkut' deki bütün şevkini ve kudretini Tı senenin bir gününde yakala-| muştu. kaç yal- dıkları büyük işten bir “|buraya vermişti. Cevdet Beyi O, metnlekette yapacağı işler bu işte sıkan nokta yalnız p hk masraflarını çıkartabilirler. |den kâr ve zarara 6 kadar ehem tarafı idi, Münakasa kaimesin” Cevdet Bey bu zümrenin şinda idi, Fakat tesadüfle, cür'etle ba-|miyet vermiyordu. K Ne olsa nihayet iki yüz bin ve|lirasını bağladığı bu Avrupa de ayrıca bir madde olarak tedi î'.m“ i partide yapılacağı, inci taksitin inşaatın ikmalin” biraz da hile ile yakalanan bu|$irketi onu kurtarabilirdi. İş bu den ve münakasa hey'eti fenni: işlerin bazı durgun zamanları| şekli alımca bastonu elinden a-' yesince kabulü kat'i muamelesi da vardır ki bütün kazancını| İltmiş bir paralitik gibi sendele yapıldıktan sonra verileceği müntazaman sarfeden ve kriz|di ve korktu. İrih olarak vazılmıştı. (Bitmedi'r

Bu sayıdan diğer sayfalar: