20 Haziran 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

20 Haziran 1930 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HAZİRAN amiiyet A Asrın umdesi “Miliyet” tir İ 20 HAZİRAN 1930 «1 İDAREHANE — Ankara caddesi i0 No: 100 Telgraf adresi: Milliyet, İs- tanbul. Telefoğ ye ve tatbike başlanması, İstanbul 4011, 3912, 2913 siyasetinin G ABONB DORRELERİ. so Türkiye için Ha rikanın iktisadi ihtiyaçlarından siğ ve 40 ran 300 kurut iyade dahili politika mücade- | xa ” Oya < /'iroo , (Jelerinden doğan yeni gümrük! € yen tarifesinin “N Gelen evrak geri verilmez (o |edecek deği mek kâfidir Müddeti Dusbalar 10 kuruş matbaaya nit işler işin tazarrır olmıyacak Oomemleket yoktur. Bizim kuru Omeyvâ, fındık gibi bazı ihracatımız da müteessir olacaktır, RUGÜNKÜ HAVA 4 bararet en çek S3 enaz erece ML Ergün rüzgür | sente, fındığın da 2,5 sentten 5 beye bülatiu olacaktır. sente çıkarılmıştır. Sm mm Bazı kalem ihracatımızın yapılmakla beraber, Türkiye en| az müteessir olacak memleket- cihan) kuvvetle anlaşmıya sevkettiği- 'şr — Napolyon da en ehemmiyetli,İni inkâr etmemek lâzımdır. A- 'meydan okur vaziyette hatta müheyyiç bir hâdisesi o-| sırlardanberi cihana hâkim olan) 1890 da Almanya, kat'i surette İlarak telâkki edilmesidir. Ame-| Avrupa, ansızın bu hâkimiye- | Avusturyayi tercih edip te yol-| tinin Amerikaya intikal ettiği-! i İmemleketin de siyasi vaziyet- nı seyahatte geçirmektense mo- Amerika cihanın mesahal |leri fenalaştı ve yirmi sene için. |bilyacı koltukçu mağazalarında teforrüatını tetkik! sathiyesinin ancak yüzde 5.6 sf) de ikisi de perişan oldular. A- | geŞirmeğe kara vermişlerdi. O-| haftanın iyi geçmesini temenni liz. Şurası söyle-| nisbetinde olduğu ve Amerika-| caba Rusya ile Almanya bu ta-| turdukları apartımianı çok iyi| ederlerdi. Saat tam iki sene bu| i Onun surette hiç durmadan işledi: Sa-| in her gezdikleri mağazada) at daima bu müşterek saadetin| ni görmüştür. nın yüzde 70 petrolünü, yüzde 54 bakırını, 44 kömürünü 50.6 İktisatla siyasetin biribirin-| siyasi sahada başarılması hâlâ|defalar söylenmiştir. Rusya İ- den ayrılamadığına eniyi bir/ bir hülya halindedir. Fakat ik-le Almanya, 1890 senesine ka- misal, hafta arası yeni Ameri-|tisadi zaruretlerin Avrupa mil|dar beraber yürümekte devam kan gümrük tarifesinin kabul)letlerini, gittikçe mütezayit bir ettikçe, her kombinezona kar-| dahil — idiler. | lar ayrıldıktan sonra, | heriki bunun ahkâmr-|lılar dünya nüfusunun yüzde 6İrihi hakikati anladılar da şim- nm tatbikinden iktısaden mu- /sını teşkil ettikleri halde ciha-|di hatayi mi tamir etmek isti- yorlar? Velhasıl Avrupa devletleri debiyat, 1950 fi İntihar kararı —Fransızçadan— Yeni evlenmişlerdi. : Balayı zar karı koca bunu kurarken slemek istiyorlardı. gördükleri eşyayı ya hiç beğen-! dakikalarını saydı. miyorlar, yahut pek müşkülpe-| . Fakat bir gün ani bir felâket detmirini 63 pamuğunu, 6İ çav-| küme kime ayrılıyor. Fakat bu| sent olüyorlardı.. Biribirlerini; pu müşterek saadeti mahvetti, dileri sarfediyor. . Amerikanın! merikada 24,630,000 otomobil otomobil isabet ediyor. Bu rakkamlar karşısında, | ! Kuru in-|darnı istihsal ediyorlar. Yüzde| kümeler nasıl teşekkül edecek? S0 cirin gümrük resmi 2 sentten 5|70 petrolünü isühsal ettikleri! Dün biri Fransız, diğeri İtalyan! eşyayı alırken aralarmda cere- cegi olarak kadın ağır surette Sente, fındık içinin 5 sentten 10| gibi, yüzde 76 petrolünü de ken| olmak üzre iki i zümre vardı. Şimdi ufuktan bir de Rus - Al- jipek sarfiyatı yüzde 70 tir. A-Iman itilâfı beliriyor. Bu, İtal- yan zümresinin bir parçası mı? gümrük resmine yüzde yüz zam! vardır. Yani her dört nüfusa bir; Yoksa her ikisinden ayrı bir te şekkül mü? Bunları zaman gös- terecektir. | * İ Ru'yanın sonu! Zannetmeyin ki bizim Tica- İahet Odası dünyanın ehemmiyet- um? meşgul olduğu şeylerden uz- ektir. Böyle düşünmek, elinden üyleldiği kadar çalışa çalışa iğne * oliğe dönen biricik odamız için . kiye inciri Amerikada biskili- | vaziyeti ne ise , bügün de Amc- lerde, fındık ta şokolatada kul-rikanın tedricen Avrupaya kar- lanılır. Bunların pahası o ka- |şı vaziyeti öyle bir şekil almakta dar yüksektir ki, incire ve fm- | olduğu neticesine © varmamak dıga bir üç beş sent fazla veya | mümkün değildir, Bunun çaresi az vermekten bir şey çıkmaz.|nedir? Fransızlar ilk cevap ve- Amerikalılar o kadar zengin ve|ren millettir; Avrupa ittihadr... boğazlarına da düşkündürler; di İler meyanındadır. Çünkü Tür-|dün Avrupanın Asyaya karşı| "tıradır. Çalışıyor, sessiz, sada| ki, fındık azacık pahalaştı di- | iz, renksız, rayıhasız uğraşi- | ve fmdıksız şokolata yemezler! or, eğer bünu bazıları mü-! Diğer memleketlere gelince;! borsa onların o malâllüklerine | yeni gimrük tarifesi, bilhassa| —ermek iktiza eder. Son zaman- Fransa, İspanya gibi omemle- “at Irda, Karaköy köprüsünün kal ketler için müthiş bir iktısadi| tulürılması meselesini bitirir bitir- darbedir. İngiltere, Almanya, “hişhez daha kaldırılacak bir şey a-! Çekoslovakya, İtalya (oda çok iz anırken ortaya bir “bolluk ve mutazarrır oluyorlar, Amerikan lertirk” meselesi meydana çıktı.. | tarifesi, esasen pek berbat bir “âyfe bu hususta uzun amma pek | vaziyette olan Avrupa iktısadi- nizun tetkikattan sonra “yedi | yatmı büsbütün feci bir hale ko öne bolluk yedi sene kıtlık” ola | yacaktır. Fransızlar, tarife ka yağına kanaat getirdi. Yapılan bul edileli üç gün olduğu halde, “İn İtatistikler bunu gösterdiği gi- şimdiden bunu siyasi sahaya tn, İ ta Yusuf Peygamber zama-| tikal ettirmişlerdir. Amerika-, ında da bu cihetin böyle oldu- nm Avrupaya karşı aldığı bu a da del oarak göeterildi. A vaziyete çare olmak are Ayri İşi değil ml? Vaktile bu mesele-| pa ittihadını ileri sürmektedir- Xi Yusuf Peygamber bir ruya-|ler. Esasen Brinad tarafından, İman İstimbat etmişti. Acaba o- ileri atılmış bulunan bu fikrin K eamız bu son keşfini hangi uy- — gasunda ruyadan çıkar| O — Çapkınlar, edepsizler, ter- oi 82 bi..... diyerek uzaklaştı... O git- iri Fener dubası tikten sonra adam akıllı gülme- ye başlıyan iki gencin sözlerin- den anladım, meyer şişman zâ- tin ismi 5. Ş. Bey imiş ve Fener #4 Din Kadıköy vapurunda şiş- Aydan, İri, kırmızı yüzlü ve göz- Yiğyiklü ir zatın karşısma iki genç . larından Miğiirmüş kakar kıkre gülüp elle. | Kl kulübü | kodamanların © ndeki gazetenin bir yazısmı o-|'1$'-- "ıyorlardı... Bunlardan biri sesi- Yanlış hesap! Bu sütunlarda bazı tanıdığı- mız ve nazımızı geçirebildiği- miz dostlarla lâtifeler ederiz. Bunu bazıları hakaret telâkki e- derek, o dostlarımızı kışkırtıyor larmış... Hiç kimseyi rencide et- mek niyetinde olmadığımız için bu noktaya İşaret etmeye mec- bur olduk... Lâtifelerimizi hakaretle tef- sire imkân bulanları o şimdiden İehlidiller dairesinden çıkarırız, | | vi , Sizüinü daldırdığı boşluktan a- i (irmadı... Lâkin gençlerden bi- iye sordu: ir — Naar nasıl? hi E- Yener dubası değiştiriyor uş! Bu defa şişman zat vie b ne et. Beriker niş 3 İstediği bu imiş tekrarladı ri ” — Allah allah demek fener basi deği günkü: “Ehli dildir diyemem sinesi saf olmıyana!” FELEK İseyahatibir çok ( tahminlere : İhtimal ki en o müessir çare budur, Fakat bugünkü © siyasi vaziyete göre en ameli çare bu olduğu iddia edilemez. Çünkü! ittihat mevcut - bir vaziyet üze-| rinde anlaşmak ve o vaziyeti idame etmek demektir. Avrupa milletleri kendi aralarında şim- diki vaziyetin idamesi için an- laşmış değillerdir ki.. Bu ihti- lâf ta her gün daha açık bir li- sanla salâhiyettar (ağızlar ta- rafmdan ifade edilmektedir. Avrupa diplomasisinin © aldığı istikamet birliğe değil, muvaze- neye doğrudur. 1930 senesi Avrupası, pek ziyade harpten evvelki Avrupaya benzemiye başladı. Gerçi zümreler tebellür| etmiş bir halde değildir. Bunun içindir ki, bir devlet adamınm sebep teşkil etmektedir. Hafta| arası, İtalyan hariciye nazırı M. Grandi, Lehistanı (ziyaret etti ve Pilsudeski ile uzun u- zadıya görüştü. Bu, mühim bir siyasi hâdise imiş gibi, her ta- rafta akislerini gösterdi. Ayın onbeşinde Macar Başvekili İn-| giltereyi ziyaret etti, Bu ziya- retin de bir çok dedikodulara vesile teşkil edeceğine | şüphe yoktur. Fakat en büyük (dedikodu! mevzuunu Rusya ile Almanya arasındaki müzakereler teşkil etmektedir. Biri iktisadi, di- geri siyasi olmak üzre iki cep- heli olan bu müzakereleri Av- rupanm. diğer memleketleri endişe ile takip ediyorlar. Öyle bir o itimatsızlık havası vardır ki, en durbin hükümet adamının bile evhama kapılma- ması mümkün değildir. Filha- kika Rusya - Almanya dostlu- ğu an'anevidir. Bu iki milletin yekdiğerini itmam — ettiği çok | d | iş e değişmişti. Her gün traş i #yuyor, üstü, başı temiz gezi- sur, işten gelince elbisesini deği İ Diyor ve buna aklı yatmıyordu. a yordu. l abii Ve delikanlı her gün beraber| | Tosun mühendis “Alâeddin! asğlilunduğu, ders okuduğu Fer-| Beyden rica etti. Ferdanın bü-! anğiidan bir çok şeyler öğrenmiş,| yük bir resmini onlara gösterdi. mb beğenmişti. Ferda saçlarını | Ana kız hayretle ve daha son- Möstiriyor, kıvırıyordu. Dalga!ra takdirle bu resme baktılar. iriğiiiza kısa saçlar nede güzel gö) Ayşenin saçlarını kesmek için a Minüyordu. ! Ferdanın resmi de kendisi ka- yol Tosun merak edip Ferdaya'dar yardım etmişti. Genç kız Yarin sorduğu zaman genç ka-| yarı heves, yarı ıztırapla kırk' e YİN onun ne maksatla anlamak | örgü saçlarını feda etti. Ve To! at Ölediğini farketmişti. Tarif et-| sunun istediği gibi artık elleri-! 8 ve gelirken Ayşe için bir de|ne kına koymaktan da vaz geç- ir giğiç maşası verdi. Şimdi Tosun) ti. Del Yşenin saçlarını kestirmek is-| Köyün öteki kızları Ayşede Myordu. Genç kız buna güçlük-! de kizc ile bir müddet mücadele etti: | — Saçı kesik kadın olur mu? İ görülen bu hallere evvelâ gül! Mi razıoldu. Arkasmda kırk di-| düler. Hatta onu çekemiyenler:' Tie kadar çıkan gür siyah saç| e —Başı saçkıran olmuştabüs' yapmı feda edemiyordu. Annesi bütün keli görünmesin diye! !burada uğraşıp duracağına ha- kesti, d Delikanlılar da: — Tosun Ayşeyi - İstanbul Hanımlarına benzetmek istiyor, zırnı alıp gelseydi daha iyi e- İinanmak lâzım ise, Malta'da din | Iya hü i bu mesele ile alâ- i kadar olmadığfını her vesile ile tekrar etmiştir; Neşriyat papa" , Bir bakışta ciddi, bir bakışta gülünç görünen bir Malta me- selesi vardır, Bu meseleyi bu sütunlarda izah etmiştik. Malta hükümetinin başvekili ile kato- İlik papasları arasında çıkan ih- | tlâf yüzünden, İngiltere ile pa- pa'nm arası açıldı. Papa adada- ki papasları tutuyor. İngiltere-| de Malta başvekiline müzaheret ediyor. Şimdi bu Mâlta meselesi ga- rip bir cereyan aldı. Papaslarm arkasından papa çıktığı gibi, papanın arkasından da İtalya çıktığını İngiliz gazeteleri yazr-| yor. Binaenaleyh bu iddialara .. perdesi altmda İtalya milliyet- perverliği faaliyettedir. Bu vaziyet,-İngiliz gazetele- ri için şiddetli neşriyat vesilesi olmuştur. Yazılar İtalya'ya kar- şı tevcih edilmiyor. Çünkü İta. nm ve bilhassa Maltadaki pa- paslar alevhinedir. Bazı gazete- ler, Maltadaki mahalli idarenin lâğvedilmesini, ve Maltanın es- kisi gibi, doğrudan (o doğruya müstemlekât nezareti . tarafın- dan idare edilmesini istiyorlar. | Başvekil Lord Strickland,| İngiliz hükümetile temas etmek | üzre, Londra'ya gitmiştir, Her halde Malta meselesinin halli i- cin kat'i bir adım atılması bek- lenebilir. A.Ş, amm HANIMEFENDİ istanbul'da Havagazı ve Elektrik şirketi Beyazıt'ta Elektrik evinde 2 haziran cu- mârtesi günü saat 15,39 da verilecek olâi ameli ahıçılık dersinde lütfen hazır “bulunmanızı rien ile kesbi şeref eyler. Dühuliye serbesttir. kişe yatan kizlar Y: ları elbiseleti bunlara benzet- imeğe çalışıyorlardı. Fakat köy 18 | Bizim mes'ut dakikalarımızı sa- k seviyorlardı. Beğendikleri | Bir otomobil müsademesi neti; yan eden münakaşalar çok tatlı, yaralndı, hastanede öldü: Artık bir tarzda oluyordu. Kendileril duvar saati sevgili “zevcesini ee eğ Fakat ellerinle kaybeden kocanın saadetini de- emele deal Eg p gil, elem ve ıstırap dakikalarını şir nin © sayıyordu. Zevcesi ölürken ken Gilan için kül, parsı hE |disnie hayatta cesur olmasmı değildi. Fakat bu para ile evle-| siyet etmişti. Bir akşam apar rini döşemek istiyorlardı. Niba- manında yalnız oturarak elem yet bir çok tatl münakaşalar:| çe yatırabına dalmış bulunuyor: dan sonra alacakları eşyayı seç-| 5 . z di 3 u. Saat masanın üzerinde du- mekte ittifak ettiler. tetani ruyordu. Fakat kurulmadığı i- gm aldilar. Yalnız bir eksikleri| çin çoktan durmuştu. Hızla ma vardı: Duvar e ir > ekine gsm bir gözünü açtı. İçinden Yeni evliler, biribirlerine â- bir tabanca çıkardı. Artık bu şık olanı bu karı koca şöyle dü-| yalnızlık, elem ve ıstırap önü a an biktermişti. ie emi — Saat ar lâzım olan han! cezbedecek hiç bir şey kalma- gi arkadaş vardır? Muntazam mıştr . İntihar etmek için kat'i hareketile kulaklarımızı me$- bir karar vermişti. Tabancayı a game şe n . na dayamağa hazır! İr. - bizim kei ae zamanla- kat tam bu sırada kulağına w rımızın arkadaşıdır. ses geldi. Saat işliyordu... Ne Şimdiye kadar bir çok Saat duran saat gene işlemeğe baş- görmüşlerdi. Fakat kimisini kü lamıştı!,,.. Evvelâ buna hay- çük, kimisini büyük bulmuşlar-' ret etti. Sonra anladı ki gözü dı. Hele bunların içinde bir ta- çekerken masayı hızla sarsmış- kım gülünç olanları da yok de- tı, Bu sarsmtıdan mütcessir o- gildi. Bunları beğenmemişlerdi./lan saat muvakkaten işlemeğe Genç karı kocanm galiba en çok başlamıştı. Şüphe yok ki belki müşkilpesent oldukları da bu)bir dakika bile devam etmeden saat intihabı idi. Bir müddet tekrar düracaktı... Fakat sâa“ ii e. — Jin bu ani işlemesi ona ölen wi ihayet bir akşam genç a-| gili zevcesinin mezardan gelen dam elinde oldukça büyük bir!bir sesi gibi geldi. Kadm sanki paketle gelmişti. Esrarengiz bir) ona: paket... Genç kadın sordu: — Ne yapiyorsun? Ben sana i 7 Bunda ne var? Ne getir-| cesaret ve metânet tavsiye et- in im miydi? Kocast ehemmiyetli bir va- elini ziyet alarak: i : ” — Seni birdenbire hayrette İki sene hiç Kim gene birakmak istiyorum, cevabmı| Kârı kocanın müşterek saadeti- edi ni, birlikte geçirdikleri tatlı da- ” di bi kikaları sayan saat şimdi son Nitayet pa e > e bir nefes verir gibi ona cesur ol- var saati olduğunu anladığı za- öylemisti man genç kadın içerisinden san| mağ! söylemişti. ki bir damarm koptuğunu his- seder gibi olmuştu. Kendi kendine: — İşte, di yordu, kocamın ilk hiyaneti, Benimle beraber intihap etme- ğe lüzum görmeden şu saati a- lp getirmesi bir hiyanet değil midir? Kocası aldığı saati çok met- hediyordu: — Düşün sevgilim, diyordu, yepyeni bir saat... Bunun eski bir şey olmamasma İtina ettim, Saati kaldırdı. Şimdi kendini artık kuvvetli hissediyordu. Sa- kurdu. Saat hayata avdet etmişti. Biraz evvel intihara karar veren genç adam da yeni- den hayat bulmuştu, Doktor HAFIZ CEMAL Cumadan maada günlerde öğle den sontn sant (14- 16 ) da İstan- bul Divanyolunda ( 118 ) numero- lu husus > kabinesinde hastalarını yacak olan bir saatin de aşkı- mız hayatımız gibi yeni olmasiı- nı istedim. Sarrat Saat haftada bir kere krulan İ duvar saatlarındandı. Her pa- Tabancayı bir tarafa biraktı, | Hazin bir irtihal.. Ayaş Cümhuriyet müddeit mümisi ve Deniz hastanesi ri igen mütehassısı doktor Cel Rasim Beyin dayızadesi morili Abdülbaki zade Cemi Muhiddin Bey Heybeli sanat yomunda irtihal etmiştir. huriyet adliyesinin kıymetli juzvu olan Cemal Bey iki mek İbi Aliden mezun değerli geni lerimizdendi. Kendisini tanıyanlar bu valk gencin hazin akibeti çok mütellim olmuşlardır. Mi humun kederdide ailesine, aki ba ve dostlarına taziyelerimi: arzederiz, .. İST, Asliye 4 üncü Huk dairesinden; Rüsumat müdiriyeti umi yesi vekili Cevat Beyin evveli ce Galatada (Fermenecilerdel 52 numarada oturan Leonida Papâdop lo ve Nikola Yov İdi efendilerle Galtada Rıhti: İhanmda oturan tüccardan Di- mitri Karamanos Efendi âley- hlerine istihlâk günirük resmi olan o (yüz altmış bir bindi yüz) kuruşun faizle beraber kmen tahsili hakkında ikame eylediği davanın arzuhal suret leri berayi tebliğ yukarda ya- zır adreslere gönderilmiş İse de mumaileyhlerin ikametgâh! ları meçhul bulunduğu ve teb- JHE edilmediği mübaşir tarafın * Idan verilen şerhten anlaşılmaks| İla tarihi ilânın ferdasından ii baren bir ay ilânen tebliğat ic- rasma ve tahkikatın 11 Eylül 930 perşembe günü saat ondör-| 'de tayinine karar verilmiş oldül ğundan mumaileyhler Leonida ve Nikola ve Dimitri efendile- rin yevmi tahkikata kadar mak kemeye müracaatla dava arzu- hal suretini tebelliğ etmediği ve cevap vermediği ve tahki» | katta hazır bulunmadıkları tak) dirde haklarında giyap karari ittihaz edileceği ilân olunur. Rüsumat müdiriyeti umuml! yesi vekili Cevat Beyin evvek ce Galtüda Fermenecilerde Si numarada oturan tüccardan Nİ“ koli Yovanidi EF, ile Galatada Mumhanede İbrahim Rıfat Bey, hanında 9 numarada oturan Di- mitri Karamanos efendi aleyh lerine gümrük resmi olan (elli üç bin sekiz yüz) kuruşun fais ile birlikte hükmen tahsili hak- kında ikame eylediği davanm arzuhal suretleri berayi tebliğ İ yukarda yazılı adreslere gönde İrilmiş ise de mumaileyhlerin i“ meçhul bulundu dasından itibaren bir ay ilânen tebliğat icrasma ve tahkikatın. 9 Eylül 930 salı günü osaaton dörde tayinine karar i olduğundan mumaileyh Nikoli ve Dimitri Efendilerin yevmi tahkikata kadar mahkemeye müracaatla dava arzuhal suret“ lerini tebellüğ etmediği ve ce- vap vermediği ve tahkikatta ha zır bulunmadıkları takdirde haklarında giyap kararı ittihas edileceği ilân olunur. masum kızlarına le- rinde duymadıkları en leziz he- < öylerde de bu haftalar içinde yapılacak düğünler o ge de hatta iğme iplik alacak bir| dükkân yoktu. Her şey ta Sam sundan geliyördü, derdi, diyorlardı. Bu ileri geri (dedikodulara rağmen Ayşenin elinde Ferda- nm resimlerini gören arkadaş-! Tosunun gilisi ve Ayşeye İs- ları da yavaş yavaş ( saçlarını; tanbulun şık bir kadınının zev- kesmeğe başladılar. Bu hareket| kile tertip edilmiş hediyeler köy içinde bir (mesele oldu. getirişi köy :kızları arasında Kızlar analarmdan gizli saçla -İşiddetli bir” heves ve hareket rına makas vuruyorlar, sonra iş! uyandırmıştı. Pu hediyeler i- meydana çıkınca: çinde Tosunun kendi - zevkile| — Domuz kız, Allahın ver- | çarşıdan topladığı ücuz taşlı ta- diği saça kıyılır mı? raklar,. cam gerdanlıklar, altm! Diye mükemmel bir azar i- bilezikler, mendiller, pullu hav gittikten sonra hatta dayak ta|lular da vardı. Fakat Ferdanın yiyorlardı. intihap ettiği. şık şeyler ara-| Şimdi kızlar hemen her gün | sında bunlar o kadar sönük ka-. Ayşenin evinde toplanıyor, ay-| iryordu ki Ayşe elini bile sür- nanın karşısında saatlerce uğ- | müyordu. raşıp kendilerini Ferdaya ben) o Kadın ruhu köyde de olsa, zetmeğe çalışıyorlardı. Ve ar- |dağ başında da olsa ziynete ait| tık merak elbiselere geçmişti.| şeyin zarifini görmekte tered- | Ferdanm Ayşeye yolladığı el- |düt etmiyor. biseler örnek olmuştu. Genç kız o Ferdanm bir çantalık İstan bunlardan yalnız iki (otanesinilbul hediy ana dağ'm a- İş yecanı tattırdı ve dünyadan ha bersiz bu temiz ruhları hayata ve muhite karşı isyan hislerile ateşledi. * * * — Pınar köylüler dört koyun verdiler mühendis bey, bunla- rin topunu bir yerde toplıyalım şenlik günü hazır olsun. — Çmar köyüdebir dana verecek, — Yörük o müslimlilerden daha ses yok, — Onlar zengindir altta kal mazlar. Mühendis Alâettinin odasın- da toplanan köylüler yaklaşan şenlik günü için civar köyler-! den gelen hediyelerin bü ak-| şam raporunu veriyorlardı. Genç mühendis bu fakir fa- kat gönülleri zengin insanlarm devlet babanın emrile yapılan bent için her fedakârlığı se- ve seve yaptıklarmı görüyor- dü. ceye” bırakılmıştı, O gün beşi on nikâh, bir kaç düğün, üç sünnet düğünü bir araya geli- ye çavuşlar yolluyor bu bata ait kararları ihtiyar he- yetlerine bildiriyordu. Programa göre şenlik mer- kezi Tosunun (Zigana) köyü o luyordu. Bende en yakın ok yordu. mak ona bü şerefi veriyordu. Mühendis Aldettin köylü Ve aksi gibi bu yıl yağmur- nün gösterdiği oObu âlâkanınllar da erken başlamıştı. He hoş bir netice vermesi için bulmen her bu ormanlık mi eğlencelerin muntazam bir pi- | takanm havası bulutlarla kapa” lânla yapılmasını düşündü. İı dürüyor ve gece olunca bur Kaza kaymakamı ile görüş- | lutlar tükenmez bir semavi sar- tü, Bu, Mektebi mülkiyöden!niç gibi boşalıyordu. yeni çıkmış, çalışkan, ateş gibil (o Bendin arkasmda biriken su bir gençti, yun irtifa sekiz metreyi bul- Jandarma kumandanı, mal- İmuştu. Fakat vadinin o cenup müdürü, tahrirat kâtibi ve ba-| kısmı adeta taze bir bahar için 31 İleri gelen eşraftan mürek-'de idi. Eğer bent yapılmamış kep bir komisyon topladı. olsaydı bu biriken sular vadiy& Bu heyet (o köylerden gelen| yayılacak, bahçeleri harap &- hediyeler bakacak, beş yüz ki-|decekti. şilik bir ziyafet yapacak, düğün Halk bendin arkasında biri” İlere, şenliklere nezaret ede-lken ve gittikçe büyük bir göl cekti, haline gelen suları görmek İ Oİş böyle resmi şekle girincelçin uzak köylerden kalkıp g€ İtertibat daha muntazam olma- İliyor, kalın bendi hayretle seY Jandarma bölük kumandanı) © Genç mühendis ya; Bendin bittiği gün bir kaç ğa başladı. rediyorlardr. ların tıkı gibi bir zabitti, Kövden (Bitmedi) ğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: