16 Temmuz 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

16 Temmuz 1930 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| * : , <| —asrım ümdesi “Milliyet” tir İi 16 TEMMÜZ 1930 — DEDAREHANE — Ankara caddesi N« Telefon numaralı: Istanbul 3911, 3912, 3913 — #ABONE ÜCRETLERİ G Türkiye için Hariç için Baykğı — 400 kuruş 800 kuruş 6 - 750 1400 Ho . » 2700 Gelen evrak geri verilmez İ ü geçen nushalar 10 kuruş “bar. Gazete ve matbaaya ait işler için müdüriyete müracaat edili - Gazetemiz ilânların mes'uliyetini n kabul etmez. —BUGÜNKÜ HAVA - İB400n — heferet en çok M n ea 16 cece 30 Bugün — rüzgür | inötehayvil hava açık olacaktır. l Dün tramvayda ufak bir ya- Jtucak en tabil zaruretini arı sada yapıverdi. Annesi sıkıldı, dep gülüştük. Bu hepimizin ba- jemızdan (!) geçmiş en masum dir günahtı. Yaşlıca bir zat gül düğümüzü görünce dedi ki: fasadan çekilmekte devam e- derse hepimizin bu yavrucağı aklit etmemizin imkânı yok- dr. Gerçek bu lâzım şey amma , Ja kıtlaştı ha! Allah saklasın! Evvelki gün Üsküdar iskele- tü * Ş, önde otobüse binmiş idim. Ara Tağ 4 ht Vç 1)a hareket etmeden evvel şöyle * Mraz ilerimizde bir hanımın ya- H undan geçen bir erkeğe o kısa O gutaplı şemsiyesini indirdiğini 'ıîl!ı. şyördüm. Bu ipekli sopayı yiyen 1 / Bt rkek dayanamadı mukabele et- 4 —4 y i, ben—kadımların cinsi lâtif ve , ©iz oldukları hakkındaki eski e yanlış fikre kapılarak — he- aen müdahale etmek istedim, akat karşımda iri yarı benim ü- üm kadar bir kadım — görünce TİŞI <t vemen çekildim. Ertesi günü | yazetelerde şöyle bir haber o- O ddum: “Dün Beşiktaş tramvay mev < dfinde bir genç Beye bir hanım b !'—“ığğmfmdm çimdik atılmak “su- Polise bir şikâyet yapılmış- L” Ben olsam şikâyet etmezdim ünkü çimdik kadınların attığı — n hafif şeydir. Galiba artık yer — şrimiz değişti. Kadınlar yerine iz muavenet istiyeceğiz. FELEK Mektapliler — müsabakası 61 inci haftanın 4 üncülüğü- Üü Darüşşafaka Lisesinden 203 ' adreddin Hüsnü B. kazanmış- O dr. Ylazısı şudur: * 61 inci haftanın en mühim ha €ri, ilk İskenderiye seferidir. | Memleketimizde çok canlı iş #r gören Seyrisefain idaresinin skenderiye hattını tesisi, hiç “üphe'yok ki memleketimizin denizciliği tarihinde şerefli bir Şu muhakkak ki asrımız “ik- “sat asrı, dır. Bunun için de yal l en kolay ve en | şoldan temin eden nakliye vası üş Olarına da malik olmak lâzım- jır. Bütün müterakki mille tlere *t filolarına sahip oldukları- * görürüz. Bu itibarla, İskende seferi memleket iktısadiya ihracat siyasetinin inkişa- la mühim ve esaslı bir âmil itaktır. Bundan başka yazları mleketimizde geçirmeğe alı- n Mısır zenginlerinin, bu doğ- postayı tercih edecekleri de izdir. Diğer taraftan mleketimize gelen seyyah K ucuz bir| Rahatını Geniş bir salon. İyi döşenmiş, | İfakat gösterişi yok. İki genç ka |d konuşuyorlar. Bri henüz (yeni gelmiş, yorgun görünüyor du. - Ne kadar lütüfkârsın, ver- |diğin vadi unutmadın?.. | — Nasılolur.. , Hatta geç kal dım diye korkarak koşa koşa geliyorum. Şimdi söyle.. Her |halde gevezelik için hayli vak- timiz var değil mi? — Var, var.. Ah, mektepte beraber geçirdiğimiz zamanlar değil mi sevgilim?.. — Benim hayatım kadar sa- kin yaşamıyorsun.. Daha doğ- Tusu benim zahiren sakin görü- /nen hayatım kadar. . Çünkü sen Pariste, ben taşra- ;da bulunmakla beraber her iki- İmizin de hayatı az heyecanlı |değildir. Şimdi biribirimize iti- rafatta bulunalım. Sen Parsli, ben taşralı... El- 'bette anlatacak çok mühim şey lerimiz vardır. Ben başlıyayım. Dinle sevgilim, taşralı kadı- pın itirafatını: — Ailem fazilet ve sadakate çok ehemmiyet verirdi. Ben de bu telkinlerle büyüdüm. #akat evleneli sekiz sene oldu, beş Çb- |cuğum var!. Üç te âşık değiştir- dim, Bunların arasındaki eğlen celi zamanlarım da başka... Fa kat aşk kolay oynanan bir oyun çak değildir.. Bazan pek tehli- keli bir silâh oluyor ki hemen ateş alıveriyor, İşte benim de| başıma böyle bir tehlike geldi.| Çılgın denecek kadar sevdim. |Bir gün güzel bir sporcuya rast| geldim. Tasavvur et; birinciliği | kazanmış bir sporcu. Herkes on dan bahsediyor. O da beni sevdi. Nihayet bir- likte kaçmağa karar verdik. Fa kat sonunda o beni bırakıp kay- boldu. Düşün: Bırakılan ve çok seven bir kadın!. . Bunun istıra- bını hiç bir kelime ifade ede- mez, Sen hiç böyle bir istırabr duydun mu?., Eğer duymadın- sa kabil değil dediğimi anlıya- mazsın!.. Aradan geçen zaman az değil| dir. Fakat ben hâlâ onu unuta- miyorum, Çocuklarımla meşgul olabili- yorum. Hatta, evet hatta bazı erkeklerin güzelliğimi methe-| den sözlerini de dinliyorum. Fa kat nedense o acı hatıra hâlâ kalbimde. . İşte taşrada yaşıyan bir kadınm hayatı.. Sen Parii tesin. . Burada daha serbest bir| hayat var. İstediğini intihap c-| dersin, — istediğini bırakırsın.| Şimdi senden bir ricam var, .. Söyle, ne istiyorsun sevgi- lim?, , — Beni gezdirmeni,,. T ro, resim sergisi. . Hülâsa bütün| büyük san'at yerlerini görüp on dan sonra buradan gitmek isti- yorum, — Heyhat... Hiç bir yere git tiğim yoktur, Geceleri daima ev | deyim. Bir çok piyesler oyna nır, gidip göremem. — Hayret ediyorum. Pariste bir kadın böyle yaşasın!. . — Sen bunu anlıyamadın mı?.. Benim sevdiğim bir adam var.| Bu adam olmadan ben sokağa çıkmam. O da karısı ile çıkar. ,, Hülâsa biribirimizden böyle ay rıyız. Ben de kocamla çıkmam. — Çoktan beri mi sevişiyor- sunuz?. . — Sevişmek değil,.. Bu a- dam zengindir. Fakat ben ken- disinden hiç bir şey istemem. Lâkin beğendiğim mücevherat olursa parasını verir, alır, bana ——— —— yurdumuza bir çok servet gir- mesi de muhakkaktır. Bu şeref- li neticeyi düşünürken, mütare- | |ke senelerinde bütün kara ve| deniz kuvvetlerimizin elimiz- .den alındığını, fakat —Milli i- manın yine kendine has tecelli- İleri icabı olarak— ticaret filo- İmuzun çoğaldığını ve nihayet| harice seferler tertip edecek bu günkü şerefli mevkie geldi; i zi tefahur şükranla hatırlama- |mak kabil değildir. Bu muvaffa kıyet te DD Cümhuriyet hükümeti- | ir. seven k adın —Fransızcadan— getirir. Aramızda bir dostluk dır. Her gün öğle vakti ge- beni alır, gezdirir.. Sonra ge burada yemek yer, Bir iki sigara içip işine gider. Devrisi gün bu gene böyledir. İşte değiş miyen bir hayat... — Şiddetli bir aşk duymadı- gın bir adam için bu bir feda- kârlıktır. Hep bu durgün hayat »» Pariste böyle yaşa — Ne yapayım?.. Ben bu a- dama minnetarım. İstediğim mücevheratı alır. Sonra benim için Bankada büyük bir servet biriktiriyor. Beni muhtaç bırakmıyan bu adamın bir arzusu var ki o da benim bu durgun hayata katlanmamdır. — Tuhaf bir adam demek... — Tuhaf değil, çok ciddi bir adam. Zevcesinde bulamadığı ciddiyeti bende bulmuş olacak ki: — “Sen tam benim istediğim bir kadınsın. . Diyor. Fakat o kadar... Fazla lâkır- di etmeği hiç sevmez. Bazı za manlarımız olur ki aramızda an cak on on beş kelimeden fazla söz geçmez. İşte ben bu hayat- tan hiç şikâyet etmediğim için © da beni seviyor. hiçbir. şeye| 16 — Birinci sahifeden mabat -— şen şakilerin karıları silâhlarını satmaktadırlar. Garip bırakılan şaki çocukları dağ eteklerinde askerimize iltica etmektedir. Salih Pş. nn tayyare- ciler hakkında takdiratı kabul etti. Geriç ve kıymetli ku- İmandanı zaferin neşesi içinde buldum. Beni, harekât esnasın- da kendisine yardım eden arka- daşlarına takdim etti. İçlerin- den genç bir tayyare binbaşsısı- nı işaret ederek: — “Binbaşı Zeki Bey dedi. Bu kahramana dikkat ve ehem- miyetle bakınız. Harekâtta ak- ln alamıyacağı fedakârlıkları göstermiştir. Arkadaşları kendisine eş olan fevkalâde in- sanlardır. Tayyarecilerimiz dün ya tayyareciliği içinde mümtaz mevkilerini temin etmişlerdir. El ile denecek kadar alçak irti- falardan uçarak beraber muha- rebe ettiler.,, Binbaşı Zeki Beyin kahra- manlığı burada dillerde destan dır. Zeki Bey başlarına sürüne- cek kadar tayyaresile şakilerin üzerine inmiş ve makineli tüfek- |e tenkile çok yardım etmiştir. Zayiatımız âzdır. Bir piyade İyüzbaşısı şehit düşmüştür. Bir İtayyaremiz düşerek tayyareci- |ler esir edilmiş ve öldürülmüş- lerdir. Şakiler bu tayyaremizi | parçalamışlardır. | 5156 metre irtifamda olan Ağrıdağı üzerinde tayyareler TEMMUZ H Şarkta tenkiie te(:iip KARAKÖSE 14 (Milliyet) — | Salih Paşa beni karargâhinda | 1530 Wcişle Diyarbekiri de aldıklarını propaganda kabilinden ilân et- mişlerdir. Köylere ve civara ha- berler göndererek herkesin ilti- hak etmesini tavsiye etmişler ve iltihak etmiyenlerin akıbet- İlerinin fena olacağını bildirmiş- lerdir. Maktul şakilerin cesetleri ü- zerinde yüzlerce vesaik çıkmış- |tır. Bunlar tasnif ve tertip edil- mektedir. Bunlar kürt istiklâli- ne ait ve çoğu irticai mahiyette dir. Erciş mmtakasında tenkil edilen şakilerle Ağrıdağı şakile- ri arasında tam bir rabıta gö- rülmüştür. Ercişe gelen şaki- lerin İran toprağından Ağrıda- ğt ile muhabereleri hissedilmiş- tir. İ Şakilerin zayiatı 3,000 den fazla Tuhaf ve şık — Birinci sahifeden mabat — kalp ve bir ağız gibi ayni kel meleri beraber söylemek ist lardı: — Bilsehiz ne kadar mes'u- düz... mes'uduz... Şükran Hanım daha ileri gi- diyor: — Kurtuldum... kurtuldum, artık her şeyime sahip bulunu- yorum, diyordu. Şükran Hanım, babasının ken disini ailesi arasından çıkarmış olmasından kat'iyyen müteessir görünmüyordu: — Kader.. diyordu. Ben sev dim ve sevildim. İşi biz izam et- medik ki.. Sonra ben kanunen hakkımmı istimal edecek vaziyet- te bulunuyorum, Olan — oldu. Şimdi mes'udum, ve evlenerek mes'ut bir yuva kuracağız. Babam beni aile mirasından KARAKÖSE 15 (Milliyet) — Zeylân deresinde şakilerden 1,550€ yakın maktul - vardır. Ziyiatları üç bin raddesindedir. | Elimize düşen yaralı şaki- lerin ifadeleri almmaktadır. — | Kör Hüseyin Paşanın oğlu ağır yaralılar meyanmdadır. Şakiler namütenahi mevaşi bı- rakmışlardır. Bunlar Ercişe tes- lim edilmiştir. Şakilerin meb- | zul hafif makinelitüfeği ve dört İmış. Tenkil günleri maktul dü- ; şen şakileri arkadaşları derhal | |gömmüşlerdir. Biribirlerine kar Şi çok düşkün olan şakiler son | günlerde bu itiyatlarını bırak- |mağa mecbur kalmışlardır. Ek- — Sevgilim, bu heyecansız| 6000 metrodan uçmakta bom-) Serisi süvari olan asiler şildet- bir hayat. .. — Evet, fakat rahat bir yaşa- yış... — Hiç bir mahrumiyet duy- maz mısın?.. — Yalnız çocuğum olsaydı diye düşündüğüm zamanlar o- lur. — Fakat hiç aşk ihtiyacı duy maz mısın?. ,, Sevmek, hararet le sevilmek?.,. Bu arzular bana soğuk ge- liyor, sevgilim!. . srselererserandescAAaAdcae İzdivaç merasimi Posta Umum — müdüriyetinden müteksit dede zade Salâhaddin Bey kerimesi Balya maden şirketi kimya kerl Adaler Hanımla Divanı sebat azasından merhum İsmal kkı Beyin mahdumu Balya — Vaden Şirketi mühendisi Nadir Hakkı izdivaç merasimleri — Peta t e ve dostları arasında İcra — edil- miştir. Genç çiftlere sandetler temen ni ederiz. BARBETTE??? u akşam MELEK. SİNEMASINDA NANSI KAROL ve RİŞAR ARLEN'in 1temetli KAYAL ve - NAKIKAT muhteş-m Tenzilâth Harlar sesli ve şarkılı Dübuliye film Bugünkü yemi bilmecemiz SOLDAN SAĞA: 1 — Rakı (3). Bir musiki makamı| (3). 2 — Bir göz rengi (3). Bu da göz rengi (3). 3 — Allah (3). Aksi (3). 4 — Avrupanın şimalinde bir de- niz (4). Cam (4) 5 — Cam gibi Şeffaf (4). Kaşın) üstü (4). z 6 — Geniş (dıu ). 7 — Aksi ha ; B — Beygir (2). Yutulan şey (3). Nota (2). 9 — Tavla taşı (3). Okun çıktığı | bardıman için 2000 metroya in- |mektedirler. Dağın üzerindeki uçuşlarda pilotlar soğuğa zor lukla tahammül etmektedirler, Harekât sahasında yanan köyler KARAKÖSE 15 (Mil Erciş harekâtı sahasında iki yü- ze yakın köy yanmıştır. Bilhas- sa Patnos civarımda hiç köy kalmamıştır. Ercişte hükümet kurmağa çalışan ve kahredilen şakilerin ön beş gün evvel Ma- lazgirde murahhas göndererek içtima yaptıkları beyliğin esas- larımı görüştükleri anlaşılmış- tır. Harçekât sahasında şakiler tarafındah kesilen telgraf hat- gömülmüş teler derelerde giz- lenmiştir, Şakileri teşvik eden ecnebiler KARAKÖSE 15 (Milliyet) — Asilerin ecnebi elleri tarafından idare edildiği tamamen tahak- kuk etmiştir. Esir düşen şaki- ler bunü itiraf etmişler, İrandan yardım gördüklerini söylemiş- rini idare edecek cephane bı- rakmışlardır. Yakılan köylerde ki kadınlar ve çocuklar Ercişe gönderilmişlerdir. | Şakilerin maksatları, müsta- İkil Kürdistan Hükümeti tesis |etmekmiş. Bu'nokta taayyün et- miştir. | Şakilerin dağıttıkları beyan- İnameler köylü tarafından nef- iretle kargılanmış ve hükümete iteslim olunmuştur. Şakiler Er- C MAT DAR,| AŞTOŞTAİTİ İNİZ| iRİ AİL| F TAJLİAİNIMAJ halledilmiş sekli YUKARDAN AŞAĞI: 1 — Maksat (5). Ördeğin büyüğü ). 2 — Bir şark vilâyetimiz (6). Esp (2). 3 — Yün (5). 4 — Bardak (5). B — Hisse (3). Uzvun cemi (3). 6 — Bir içki (8). 7 — Rezalet yapan (5). — Munis (6). Nota (2). 9 — Bir nevi kumaş (5). Tren eli (a lerdir. Daha haftalarca kendile- | |le've muannit bir tarzda kendi- lerini müdafaa etmişler, her ta raftan abluka edildiklerini anla | yınca ölüm korkusu ve dehşeti içinde etrafa savlet etmişlerse de, kurşun, bomba, süngü yağ- muru altında gebermişlerdir. | Bu çetin müsademede yalnız hir müfrezemiz karşısında bin mak tul vermişlerdir. Topraklarımı- za ilk taarruzlarını, Zeylân ka- |rakol merkezile Banan merke- zini basarak yakmışlar ve ora- dakilerini öldürmüşlerdir. “Times” in bir makalesi | *“Times” gazetesi, 12 temmuz | tarihli nüshasında, — «Türkler, | Kürtler ve İranlılare serlâvhası larr yeniden yapılmaktadır. 'Tel | altında neşrettiği bir makalede | graf direklerinin çoğu toprağa | diyor ki: “Şeyh Sait Vak'ası milli ol-| maktan ziyade dini bir mahiyeti| haizdi. O vakit dahi asiler ten-| kil edilmiş,Şyeh Sait idam dlun muştu. Asilerin elebaşıların- dan bir kaçı İrana kaçabilmişti. Türk —hükümetinin zalerini, Kürtleri türkleştirmek hususun da ciddi bir faaliyet takip etti. Fakat yarı bedevi olan çoban halkmın vergi memurlarını, za- bita memurlarını başka türlü telâkki etmesi vardır. Şakiler ise bu havalide daima faal bir halde bulunmuşlardır. 'Türkiye Kürtlerinden — bir miktar, son senelerde Suriyenin aflarıa yer i dir. Sovyet-Ermen da bir miktar Kürt bulunduğu gibi İrak'ın Mosul vilâyet | Kürt vardır. Fakat Türkiyı ricinde en kesif Kürt kalabaliği İranın Şimali garbisinde bulun |maktadır ki Türkiye Kürtlerine |bir çok rabıtalarla bağlı olan ve aralarına Türkiyeden firar et- miş Kürtler giren bunlar, Tür- kiye ile İran arasında gerginli- ğe sebebiyet vermişlerdir. Ha- tırlamak lâzımdır ki —Umumi harp esnasında Türk askerleri- - Ürmi ye havalisine girmelerini İran- lılar unutmamışlardır ve Türk gazetelerinin İrana karşı tenkit lerini, Türkiye hükümetinin İ- ran hududunu tadil suretile İ- ranlı Kürtleri idaresi altına al- mak istediğine bir delil olarak tefsir etmeğe müstait olabilir- ler, Türklerin hiddeti kâfi dere cede makul — olmakla beraberi türk gaztecileri unutmamalidir- lar ki 35,000 kişiden mürekkep olan İran ordusu pek vasi olan bir hududu mürakebe edecek bir vaziyette değildir. Diğer ta- raftan ayni —esbaptan dolayı Kürtler gibi silâhlı bedevileri nazaret altında bulundurmak İ- ran için kolay değildir. Türk - İran hudut komisyonu tekrar| toplanarak bu meseleleri görü- ve mesaisinin Türk| | İ İhalde idi. “|re İzmirden İstanbula kadar o- mahrum bırakmağa karar ver- miş. Bu beni müteessir etmez. Ben mal meraklısı değilim ki (Muammer Beye dönerek) bu beni geçindirebilir; değil mi Mu ; ammer? | — Şüphe mi ediyorsun <ca- nım, Ölünciye kadar.. Şükran Hanım devam etti: — İşte babamın malında hiç mi hiç gözüm olmadığını isbat için şu evden kaçarken sırtımda | posta ile kendilerine gönderece- ğim, Muammer sevinçle bağırdı: — Bravo Şükrancığım. Şükran Hanım: — Aman... her şeyleri onların olsun.. E... anlatıri bakalım. Bu ikinci buluşma nasıl oldu. İkisi birden: — Çok güç.. çok... Ne kadar | ıstırap çektik.. ve Şükran Ha-| nım: — Ne kadar ağladım; ağla- dım. Ümitsiz “geceler yaşadım. Anlattıklarma nazaran Şük- ran Hanım İzmire götürüldük- | ten bir müddet sonra iki âşıklar | mektupla muhabere - çarelerini bulmuşlar ve sözleşmişler. Muammer Bey diyor ki: — Muhaberemiz - pek- güç oluyordu. Fakat bu müşkülâta | rağmen ebediyen buluşmağa karar verdik. Ben vapurla gi-| dersem izimin belli olmasından korkuyordum, Bunun için tren ve Afyon tariki ile harekete ka- Tar verdim ve öyle de yaptım. Kendimi belli etmemek için | tebdili kıyafet mi etmedim. İzmire elimde çıngırak maka- ra satıcısı kıyafeti ile çıktım. Buluşmamız pek - heyecanlı oldu. Elimdeki çmgırağı çal- dım; bir esnaf gibi rol yaptım. Şükran, çan sesi üzerine dışarı- ya fırladığı zaman baygin — bir Şükran Hanım: | — Acı; fakat tatlı bir hatıra | dedi ve bu kısmı Şükran Hanım tamamladı. — Ben de işportacı kıyafeti- ne girmiştim. Tanınmaktan © kadar korkuyordum ki. Altımda da bisiklet vardı. Kaçtım ve kaçtık. İki gencin anlattıklarına gö- lan seyahat çok heyecan ve ha- lecanlı olmuştur. Muammer Bey, gazetelerde | çıkan haberlerin yanlış olduğu- | nu, bu iş için İzmire de hiçbir! arkadaşının gitmediğini söyle- mektedir. Muammer Bey deva m ediyor: e — Neden çabuk meydana çıkmadığımızı soruyorsunuz. Bi | rinci hâdise malümdur. Tekrar yakayı ele vermek istemezdik: Onun için İstanbula gelince kendimizi meydana vurmakta | htiyata Tiayet gösterdik ve Beykoz'da oturduk ki, siz buna saklandık dersiniz. Şükran Hanım ilâve etti: — Artık işler anlaşıldı ve şimdi işte meydandayız. Muammer Bey: — Şimdiki işimiz evlenmek istihzaratile meşgul olmak. Âşıklar dün bazı bildiklerini ziyaret etmişler ve akşam üzeri Beyoğluna geçmişlerdir. —e etmesi ümit olunur. Türk - İran dostluğunun haleldar — olması, yakın Şarkta sulhun — menafii noktai nazarından arzu - edile- Açıktakı petrol ve memurları Mülga Şeker ve Peti sarından açıkta kalan li rm Müskirat İnhisarıriğ dıklarını bir gazete YA Bu hususta Müskirat rı Müdürü Asım Bey,| ki: — “Şeker ve Pettol rmın ilgası tarihi olan İ randan itibaren açılan | yetlere hariçten kat'iyii se alınmamıştır. Badetl lmmıyacaktır. Münhal f yetlerin bir listesi yaptl ker ve Petrol İnhisart heyetine gönderilmişti! ta kalan memurlardan İ felere talip olacaklarıfi tayin olunacakları tabik Tesviye edilen kul ların mubı_ Maliye' Vekâleti Mü Borçlar Müdürü . Hilg dün şehrimize gelmiştifi Hilmi Bey, Düyünü viye edilmiş olan kup iyede mukaddema bedell teatisi ile meşgul olacal —— / Donanma piyang! Dananma piyangosül tane ağır makinelitüleği var-|kalan şapka ile elbiseleri dahi| çüncü keşidesi dün muştur. —e — Bir berberin çi tecavüzü Kasımpaşada Babriye berber Ahmet Ef.nin düki yaşlarında Mustafa isminde İ oturmaktadır. Mustafa dül rinde ikamet etmekle beral çalışmamakta ve tencke fal tantircilik etmektedir. -4 bir çocuk olan Mustafa hal nd fikirler beslemckte ve M cuğun peşini takip eylemekti Ahmet evvelki gün Kasl telif yerlerinden yaralamıştı! Âcemi hırsız; Aksaray'da tevakkul Zehra Hanrmın104 lirasil tevi çantası Hüseyin tal çalınmak istenmişsede yin cürmü meşhut halil kalanmıştır. .aar— Mektepli sporcı Klüplerdeki mektepli spöl vaziyetleri hakkında Maarif tine henüz bir malümat gelit Mühim ilan “Şirket” Vaniköyü tal arasında yüksek - t€' bir haval hattın tesis edili duğunu muhterem ahali) eyler > “Mezkür havai hatta süretle olursa olsun ttt mekte ölüm tehlikesi m€? duğundan halkın direklö manmak, tellere uçurtmifi mak ve taş ve saire ile merbut bulunduğu iz0 | Gincanları) kırmaktan maları icap eder. Hatta müş bile olsa her hangi ? dokunmak dahi ölümle nen bir kazayı mucip © ğinden yine tehlikelidi” Bu günlerde hatta $! iyede olarak cereyan olup bu aralık tecrübelef |icap ettiğinden bugünd? ren tellerde daimi suret? yanm mevcut farz edilf tıza eyler. Binacnaleyİir hasara uğratacak ve € tasını sektedar edecek ” hareketin hukuku — uff ihlâl eyleyen bir t:ün"l!îı deceği muhterem ahaliy'” hanur.” Istanbul, 1 tem T

Bu sayıdan diğer sayfalar: