6 Aralık 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

6 Aralık 1930 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Gi | Istanbul itfaiye teski imlâ birdir (Pane | Belediyede | İtfaiye *şkilâtın tevsii takarrür etti yerde grup ihdas edilecek İiiye teşkilâtının da yeni Mye teşkilâtile telifi ve şim yil € göre mühim bir nisbet- be takarrür etmiştir. Bu-! haliisin bilhassa şehre (o uzak alin ibtiyacatı gözetilerek ke Verlerde gruplar ve bazı le de mütrezler teşkiline Ml verilmiştir Wu meyanda Kartalda bir p Rümeli ve Anadolu ka- “ında birer müfreze teşkili Rülmektedir. Pakat bu teş- MN vücude getirilmesi için Mi üiden bazı alât ve edevat Wi “e kambiyoya mütevakkıf ktadır.Ankaraya giden iye memurin müdürü Sa- Sey Dahiliye vekâletile te lerek bu mesele ile meş- Yacaktır. akkallar cemiyeti heyeti idaresi Kkallar cemiyeti heyeti ida | Mahkemeye tevdi edildik- İl hakıcındaki neşriyat üzeri iöret müdürlüğüne müra- #tnişler ve mahkemeye n sebebini sormuşlar N 2 Karet müdürlüğü iktisat ve Nin emrini tebliğ etmiş- yeti idare bunun-üzerine *reken istifaya karar ver- kadrosu i*lediyenin yeni bütçesinin ile beraber ihdas edilecek olcu muhasebe müfettiş- adrosu hazırlanmağa baş- r, iettişler, muhasebe müdür rosundan muhasebe iş- Meşgul memurlardan tet- Milecektir. Yeni müfettiş- #inusani birden it İerine başlamış olacaklar- a / | İsbrikasınm tevsi için i- glen inşaata devam edil ir. Fabrikaya yeni bazı ler sipariş olunacaktır. #Eat bunlar kambiyoya te- Lİ ettiğinden vekâletten ete istenmiştir. Sanar cemiyetlerin Mütakabe tahsisatı K cemiyetleri işile meş- imağı belediye dairesi ka- 5 emiştir. Eskisi gibi bu İcaret müdüriyetinde €s- irakabe heyeti meşgul o0- Nr. Mürakabenin tahsisatı , ticaret odasının verme- İM geliyor. Halbuki oda &r vermek istemiyor. hususu alâkadar makama “inmiştir. Fakat odanın bü Satı nazarı dikkate alım- . Bunun üzerine oda be heyetine ait tahsisa- #mı kesmiştir. Bu suret bütçesine 13 bin liralık t konacaktır. rfada zeriyat 3 — Vilâyetin her tara Mububat zeriyatı bitmek «©. Bu sene ekilen ve eki- ; İiplan tohumun geçen sene oğ'nisli kadar olduğu tah- iilmektedir. “sorsiyom yeni bir iç, şekil alacak «Süriyet merkez bankası- w, lindensonra Bankalar Yomunun vaziyeti de- fu. r. Konsorsiyom bugün le devlet bankasının “kısmına ait vazifeleri tadır, Cümhuriyet mer- iç, Asımın teşkili üzerine Kaplan işi bitmiyecek- i ei bu teşekkülün ma- am burası banka- terek menfaatlerini te bir yer olacaktır. yl BKK LE p malümata göre ban- ğişsorsiyom idare heye- eğ külün müstakbel şek 4 £ etmektedir. Bu husus Sakta olan proje henüz ir. Lügat kitabına dik- kat etmek lâzımdır Ancak bu sayede imlâ yeknasak olacak Yeni Türk harfleri kabul edil dikten sonra türk imlâsma İs- tanbul şivesinin hâkim olması- na karar verilmiştir. Bu karar bütün mekteplerde, resmi, hususi müesseselerde tat bik ediliyar. Ancak memleketimizin İstan bul şivesine yabancı kalan bazı İmubhitlerinde, bazı yanlışlara te sadüf edildiği, bir kısım kelime lerin de kullanıldıkları yerin şi- vesini aldıkları görülüyor. Bütün kelimelerin kat'i şekil leri ve imlâları dil encümeni ta- rafından basılan lügat kitabın da gösterilmiştir. Yapılan hata- ların lügat kitabına ehemmiyet vermemek yüzünden ileri geldi- ği anlaşılyor. Binaenaleyh bu gibi hatalara meydan verme- mek üzere imlâ lügatinin takip edilmesi alâkadarlara tebliğ edi lecektir. İmlâmızın ve şivemi- zin muhafazası için bu cihete büyük ehemmiyet verilecektir. la Fazla müşteri alan sinemalar Sehrimizdeki bazı sinemalar nizamnamelerine mMuğayir v- larak binanın alacağı mıktar- dan fazla müşteri almaktadır. lar, Bu hal müşterilerin sıhhat- lerini ihlâl eder mahiyette gö- rüldüğünden belediye sıhhiyesi bunun önüne geçmek için sine- maları takip ve tecziye edecek- tir, Yıldız parkı Yıldız sarayının belediye ile olan eski mukavelesi feshedile| rek defterdarlıkça yeni bir mu- İ kavele yapılmıştı. Bu mukave- İle tetkik için Maliye vekâletin ne gönderilmiştir. Tasvip edilir se saray senede 3 bin lira kira i- le belediyeye verilecektir, Bele diye, sarayı umumi bir park ha- iline ifrağ ederek halka açacak- Polis tayinleri İstanbul polis kadrosundan 7 serkomiserin muhtelif vilâyet- İlere tayini tekarrür etmiştir. Serkomiser Murat, Kâşif, Muh- İsin, Ata, İsmail Hakkı Beyler tayin edilenler meyanındadır. 7 ser komisere henüz tebliğat yapılmamıştır. Bir çete yakalandı Manisa, 4 — İki senedir Akhi sar Kukağaç civarlarında müte- İaddit otomobil yüzlerce köylü İsoyan firari arnavut Eşref ve J arkdaşları yakalandılar. Rumlara nüfus tezkeresi Etabli Rumların nüfus daire- İlerince tescilleri bitmek üzere olduğundan kendilerine verile- İzar edilmiştir. Yakında tescil İmuamelesi hitam bulacak ve ev velçe kendilerine verilen vesika ların hüviyet cüzdanlarile tebdi line başlanacaktır. » Muavin kullanan şoförler Müteaddit emirlere rağmen bazı şoförlerin hâlâ otomobille- rinde muavin taşımakta oldukla| rı. görüldüğü için, bu şoförler- den beşer lira cezayı nakti alın maktadır. Mercimek piyasası düştü Kusyanın İstanbul piyasası- ha küliyetli miktarda mercimek göndermesi fiatlere tesir etmiş- tir, Rusyanın bu hareketi, Ana- dolunun her tarafındaki merci- mek piyasasına tesir etmiş, ev- velce 20-21 kuruşa satılan mer- cimek, 15 kuruşa düşmüştür. Nalbantların imtihanı gündür devam edilmekte olan nalbantların muayene ve imti- hanları müsbet netice vermekte| dir. Üç güne kadar bu husustaki! faaliyet her tarafta bitmiş ola- cak ve ondan sonra yeni tanzim) edilen talimatnamç kendilerine tebliğ edilecektir. Talimatnamenin tebliğinden) itibaren üç ay zarfında da dük- kânlarda yapılması içap eden tadilât ikmal! edilmiş olacaktır... İcek olan hüviyet cüzdanları ih-' Belediye şubelerince dört|g MİLLİYET CUMARTESİ 6 YUNUEVVR Ki Ekonomi Bir çoban | Buğdaylar Çayır bekçisi Mehmedi öldürdü Cinayet koyun otlatmak yüzünden oldu Kâğıthane köyünde bir cina- yet olmuştur. Katil; Adem is- minde bir çobandır, Adem; hay vanlarını otlamak için Kâğıtha ne köyünde dolaşırken çayır isi Mehmet ağaya rastla- mış ve aralarında bir kavga çık- mıştır, eBkçi Mehmet ağa; hayvanla! rı çayırda otlatmamasını çoban Ademe söylemiş, fakat çoban bu söze kulak asmamıştır. Bek- ci ile çoban arasmda büyüyen münazaa esnasında Tdemtaban casını çekmiş ve bekçi Mehme- di karnından ağır surette yara- yaşında olan bekci iği Beyoğlu hastane- sinde ölmüştür. Çoban yakalan muştur, Esrarengiz bir tecavüz Evvelki gece sabaha karşı kaptan Nezih B. isminde Fatih merkezine müracaat ede- rek: — Bu gece saat 3 de ailemle beraber otomobille Balattan ge çiyordum. Fakat bizim otomo - bilin arkasından başka bir oto- mobil takip ediyordu. Nihayet yetiştiler ve bizi durdurarak ü- zerimize atıldılar, Bunlar Ham- di ile Nuri idi. Taarruz etmek istediler ve bizi dövmeğe başla dılar, Etraftan gürültüye yetişe cekleri sırada kaçtılar. Demiştir. Zabıta bu garip vak'ayı tah- kik etmektedir. Cam hırsızı yakalandı Edirnekapıda oturan Hakkı namında biri evvelki gece, Avcı B. mahallesinde oturan haham İDavit Efendinin evine yavaşça girerek pencerelerden bir kaç cam çıkarmış ve gürültü etme- den kaçmak istemiştir. Camlardan biri birden düşüp kırılınca sesle uyuyan evn hal- kı bağırışmağa başlamışlardır. Cam hırsızı Hakkı, yetişen polis memurları tarafmdan ya- Handa yangın Ketencilerde Sabuncu hanı i- çerisinde 7 numaralı dükkân- dan yangın çıkmış ise de derhal Fidan tevziatı Cide ve İnebolu köylerine be dava olarak tevzi edilmek üze- Te, idarei hususiye Ordu vilâye İtinden 120 bin fıdan mübayaa etmektedir. Bunun için merkez ziraat memuru Faik B, Orduya gönderilmiştir. A Müreftede lüfer bolluğu Müreftede havaların müsait gitmesi balıkçıların yüzünü gül dürmüştür, Her gün binlerce ki lo lüfer tutulmaktadır. Bu ba- lıklar İstanbula gönderilyor . Bu derece lüfer bolluğu seneler denberi görülmemiştir. Millet mekteplerinde Halk dersanelerine bu sene geçen senelerden fazla ehemmi yet veriliyor. Bu sne dersaneler açılır açıl- maz her mahallede davullarla Halkın dersanelere devam et- meleri ve gelmeyenlere Halk dersaneleri için yapılan talimat namenin cezay: maddeleri- nin tatbik edileceği ilân edilmiş ti. Maarif müfettişleri Halk der Sanelerini sıkı bir surette teftiş edeceklerdir. te raporlar vereceklerdir. Yapı- lan ilânlara rağmen gelmiyen- ler şiddetle ceza görecekler. ir. Saffet Bey dün Ankart- dan geldi Halk Fırkası umum! kâtibi Saffet B. dün şehrimize gelmis ve Gazi Hz. ne arzı tazimat et- miştir. Saffet Beyin bugün fır- kanın İstanbul merkezini ret ederek tetkik heyeti reisi Af yon meb'usu Ali B. ile görüşme si muhtemeldir. biri) Bu teftişat neticesinde vekâle | Harice temiz mal görele leliyiz İktisat vekâletinin musip bir tamimi Yunanlılarla aktedilen tica - ret muahedesinin müzakeresi esnasında buğday mahsulümü- İzün tercihen alınması hakkında ki tekliflerimize karşı, Yunan murahhasları Türk buğdayları- nm yüzde 20 ve25 nisbetinde mevaddı ecnebiye ile mahlüt ol duğundan ve Amerikan buğday larmın daha ucuz Yunanistana sevkedildiğinden bahsetmişler- dir. Buna dair iktısat vekâletin- den alâkadarlara gönderilen bir tahriratta buğdaylarımızın dün ya buğdaylarma nazaran kıy- İmetli hassalarının tasnifi sureti le satışın kolaylaştırılması için mahsulâtımızm istandardize e- dilmesi esbabının temini, ancak bunun icap ettirdiği teşkilâtı vü cude getirinciye kadar piyasa- ya arzedilen mahsul ile fena mahsulün karıştırılmaması, ec- İnebi piyasalarına hububat ihraç eden mahallere sevkedilen hu- bubatm behemehal triyörlerden geçirilmesi ve mevaddı ecnebi- yeden âri bulunmasına son de- recede dikkat ve itina edilmesi hususunda tacirlerle müstahsil- lerin tenvir ve irşadına kat'i su rette teşebbüs edilmesi bildiril” miştir, Ziraat odalarile Ticaret odalarının bu mesele ile alâka- dar olmaları vekâletin emri ikti zasındandır. .. ; Tosya pirinçleri Memleketimizin pirinç mınta kaları içinde Tosya mıntakası iyi pirinç yetiştiren yerler ara sındadır, Son zamanlarda Tos- yada pirinç envai yetiştirilmek için bir çok tecrübeler de yapıl mıştır. Gelen malümata göre bu tecrübelerden çök iyi neticeler istihsal edilmistir, Avrupada yetiştirilen pirinç nevileri mahdut bulunmakta ve ımalümat sahibi olanların söyle diklerine nazaran altı yedi cins arasında tehalüf etmektedir. Halbuki Tosyada yetiştirilen çıkarılmıştır. Bunlardan bir ko leksiyon yapılarak İktisat" ve- killiğine gönderilmesi tekarrür etmiştir. Tosyada bu suretle devam e- den faaliyetin iyi neticeler ve- se arzedilecektir. irliği dilecektir.,.. Küçük tacirler (Küçük tacirler birliği) idare heyeti Galatada Voyvoda ha- rındaki muvakkat merkezinde toplanmış ve tüccarların mena- fine mütaallik vergi ve sair hit ittihaz etmiştir. Büyük sermayeli tacirlerin i de müracaatlerin mazarıdıkkate lalarak, dünkü içtimada,nvannı daki “Küçük,, kelimesinin kal- dırılmasına karar verilmiş ve karar neticesi bir beyanname i- Ie vilâyete bildirilmiştir. (Tacirler birliği) ünvanını a- lan birliğe esnaf cemiyetlerin- den hazılarının iltihak etmek ü " zere müzakereye giriştikleri ha | ber alınmıştır. Çorapçılığı himaye Sanayi birliği yerli “ çorapla- rın ıslahma çalışıyor. Bunun i- cin birlik çorapçıları içtimaa da vet edecektir. Çorapçılığın inki rek faaliyetine ihtiyaç görül- mektedir. Ayrı ayrı yerlerde ça lışan çorapçıların bir ve ya iki makinesi olan oçorapçılar İ- çin bir santral yapmasını düşü nüyor. Otobüs ücretleri Tramvay şirketi tarafından getirilen otobüsler yalnız Beşik taş ile Harbiye arasında işliyor. Şehrin diğer semtlerinde işli yen otobüsler ayrı ayrı müesse- selere merbutturlar. Bunlar, ay- ni mesafeler için ayrı ücret alı- yerlar. Ücretlerdeki bu başkalık şikâ yeti celbetmiştir. Bunun için be lediye ücret meselesini / esaslı surette halletmek üzere tetkika ta başlamıştır. susat hakkında bazı mukarrerat şafını temin etmek üzere küçük | çorap imalâthanelerinin müşte-| Artık 193 # n . m tevsi edilecek Istanbul cuma günleri nasıl eğleniyor? | ai kapalı yerleri aramağa başladık! Kahve köşelerinde gazete okuyup, daima tavla atıp Bir gün sisli, bir gün açık, er tesi gün yazdan nümune, daha ertesi gün poyrazlı ve soğuk, ha sılı günü gününe uymıyan bu havalarla bilmem hâlimiz ne 0- lacak? Sabahleyin, pardesü al- mak ihtiyacını hissetmezken ak şama doğru palto üstüne niçin bir palto daha giymediğimizi s0 racağımız geliyor. Havan bu kararsızlığı, ilk evvel sihhatleri miz üzerinde tesirini yaptı, Nezleden kurtulan yok gibi. Nezleyi bir kenara bırakın am- ma ortalıkta tifo ve zatürree do laşıyor. Malümya, bu nazenin- er, pek şakaya gelmezler. İş bir kerre yakalanmamakta!.. Ma- deki sohbete havadan başla- dık. Tertibi bozmuyalım da bi- raz havalananlardan bahsede- lim, Bu sabah, anlaşılan ters'ta rafımdan kalkımatışım. Evden çıkarken Beyazıt meydanında tatlı hir muhavereye şahit ol- İdum, bu mufravere, çıtıpıtı bir İhanımla ham halat, odun gibi bir erkek arasmda cereyan cdi- İyordu. Herif, yanındakini kıska niyor olmalı idi. Kadın da kıska nılacak kadar güzeldi hani... Erkeğin ne söylediği pek anla- şılmıyorsa da ikide bir: — Olmaz dedik a.. gitmem İoraya!.. Gitmem vesselâm!. İSen istersen yalnız başına git. pirinç nevileri yirmi neve kadar| Amma, sonra karışmam.. Deme | İsinden kadının münasebetsiz bir İyere gitmek için ısrarda bulun- duğu anlaşılıyordu, Kadının git mek istediği yer, meğerse bir dans salonu imiş. Bunu, kendi ağzından dinliyelim: — Canım, beraber gittikten sonra ne olur? Bakasile dans edecek değilim ki., — Olmaz! — İstersen seninle de dans et mem.. — Olmaz! — Ben anlıyorum, şeyden şüpheleniyorsun.. — Kimden? — Seyden, İsmailden... — Yal!.. Nereden biliyor. sun şüphelendiğimi? Demek a- ranızda bir hımdım var. Ne de- mişler. Yaralı bilmem ne, gucu nur... Kadıncağız, sözü bu vadiye İgetirdiğine pişman olmuştu am İmaartık geri dönemiyordu. Son bir ricada daha bulundu: — Kapısmdan bakar, döne- — Olmaz! — Sacide beni orada bekliye cekti, Kıza karşı ayip olur, — Olmaz! Nihayet bekledikleri tram- vay geldi. Binip gittiler. ... Bir oyuncakcı dükkânı. Ka- pısı kapalı amma, kepenkleri in dirmedi! içeri iy Pısı önünde, ağzı sakızlı iki ma halle kızı, oyuncakları tetkik ediyor: —A, a Muhsine kız.. Şu ye- mek dolu tabaklara bak, tıpkıda balık ayol... — Ya o kenardaki kafa ne kafası acaba? — Bilmem.. Dikkatli bakınca, dehşetle — Kiz Muhsine, fena Hay- van 0, Mütekabil birer öğürtüden cumanın ta sonra öteki dedi ki: — Yok, yok, fena hayvan de gil, fena hayvanın boynuzları o İur.. — Hiç duymadım fena hay- vanm boynuzu olduğunu. Fena hayvan dedikleri, ş€- yin Domuz olduğunu anladınız değil mi? Bereket versin ki, boy nuz etrafında daha fazla müna- kaşa etmiyerek yürüdüler. Çün kü, gelip geçenler arasında bu Sözü kendi üzerine almabilecek kimseler pek te sayılacak kadar az olmasa gerekti. ... Galatasarayın önünde bir Ya hudi, elinde bir kaç tane piyan- ko bileti, sallayıp duruyor: — Haydi efendim 50 bin li- ra... — Alan kazanıyor, kazanan elli bin lira alıyor... Birisi sordu: — Bana çıkacağını bilsem alırdın. Ne de:rsin çıkacak mı? — Çıkacak! | Adamcağız, anlaşılan felek- zedenin birisi imiş? — Geç canım, dedi, bizim ol | gazete bet sa olsa gözümüz çıkar! | Azilerde bir sinemanın kapı sı içinde bir baskül gördüm. Baktım ki, kırklığı toka eden tartılıyor. Biz de cebimizden bir | kırklık çıkarıp delikten aşağı at trk, Fakat ne dersiniz, baskülün ibresi yerinden bıle kıpırdanma idı. Bozulmuş olacak diye in- İdim. Ben iner inmez ibre, der- Ihal 96 rakkamının üzerine ya- yından kurtulmuş ok gibi düş- mez mi? E... İşte buna sizde şaşın, ben de şaşayım. Ben üzerinde değilken ibre nasıl oluyor da böyle kendi kendine oynıyor. Haydi oynadı diyelim, bu rakka mın üzerinde nasıl duruyor? Benden sonra basküle binen şişman bir kadın, otuz altı kilo gelince birisi Ermeni şivesile a- tıldı; — Kırk paraz geliyor da ga- Tibam ondandır!.. A kardeş, kırk para nene? Dilenciye vereorsun da almaor terazinin de bir haysi yeti vardır canim!., Ne dersiniz? Baskül cenapla rı, bronz beşliği görünce salta durur mu idi acaba? Tecrübesi ne varmağa vaktim olmadığı için yürüdüm, Şöyle kalabalıkça #icâk bir yer arıyordum. caktı amma, kalabalık ğildik. Bir Kahve ısmarlamak için. köşede uyuklıyan garsonu vücu. dümden haberdar etmek icap et ti. Evvelâ, hafifçe. öksürdüm. Sonra ayaklarımı yere vurdum. Masayı tıkırdattım. garson! diye çağır- riden bir tanesinin aksırığı tut tu da: — Apşuuu! demesile beraber dını çıkaranlara ne dersiniz? sundan kalkmadı. Anlaşılan bi- raz evvel kestirdiği uykuyu ma zur göstermek istiyordu. Çünkü biraz sonra, daha aşağısında bir başka kahveye gittiğim zaman, iğne atacak yer bulamadım. Biricik tatil gününü kahve- hane köşelerinde geçirmekte siz bir zevk bulmayabilirsiniz. Fa- kat başkaları belli ki, sizin gibi düşünmiyorlar, İşte şu köşede oturan adam, mutlaka sabah a- laca karanlıktan beri, buradır. Kahvelerde fazla oturan a- damlar, garsonların pek hoşu- na gitmez. Böylelerinin itibarı da yoktur. Nitekim, Şu zavallı, demindenberi : — Canım bir akşam gazete- si yok mu? Diye barbar bağırdı ğı halde sözüne kulak veren yok Nihayet, garson yırtık bir gaze te bulup getirdi. Ötesine beri- sine göz gezdirirken birden bire kaşlarını çattı: — Ne hateder ağanın bey- giri... Garson! Garson! — Ne var efendim? — Ayol, bu gazete; dünkü Garson güldü: Hepsi bir yazıyor hani ya!, miyerek en büyük hakikatı söy emiş olduğuna şüphe var — M. lm ğe — Köy kanunu rehberi Ankara, 5 — Dahiliye vekâle- ti, köy kanununun tatbik şekli hakkında bir köy rehberi hazır lamaktadır. Bu rehber, kanunun tatbikini kolaylaştıracak esasla £ı ihtiva etmektedir. Kanunda yapılan tadiller, kanunun tatbi kine dair çıkan tamimler ve köy leri alâkadar eden hükümleri ih tiva eden diger nizamlar bu reh bere konacaktır. Bu rehber, bir nevi köy mecellesi olacaktır. Yarın aleyhine yeni bir dava Tosya maliyesi hakkında ne$ riyat yapan “Yarın, gazetesi aleyhine (o Tosya malmüdürü Şevki Bey tarafmdan Tosya mahkemei asliyesine bir dava ikame olünmuştur. Davanın mevzuu esassız neşriyat iddiası dır. Mektep sineması Beyoğlu resmi ilk mekteple- Aradığım yeri buldum. Sı-İri için bir sinema makinesi alı- nacak, üçüncü ilk mektepte bir değildi, | ni Hemen de dört kişiden fazla de | siner salonu yapılacaktır, Bu- rada haftanın muayyen günle- rinde talebeye ahlâki, terbiyevi filimler gösterilecek tedrisatta ta filimlerden istifade edilecek Adamcağız, kıpırdanmadı bile..| Jandarmalara tramvay pasosu Alelâmum jandarmalardan dım. Hiç biri tesirini gösterme- tramvay bileti alınması etrafın- di. Bereket versin, dört müşte- daki şikâyetler devam etmekte Müddei umumilik ve vilâyet bilhassa muhtelif semtlerdeki mahkemelere gönderilen mev- kufların nakli esnasında jandar garson da gaflet uykusundan u- yandı, i ii maların tramvaya para vertiSin sw- Kahveyi getirirken sordum: | ge mecbur olamıyacaklardhun üze- — Kuzum, burası hep böyle| nun esasen başa çıkamır4 attı. Çıkan tenha mıdır? Tramvay şirketine bunın karşısın- Yüzüme baktı, baktı da: lerdir. gantasınm ke — Efendim, dedi, bu saatte| Şirket, jandarma) Camlarını dele- Ma bei A a so vermeğe karar -$miştir. Üç kur- balık olur ki,. Bu, en |le, jandarma bölü sahifede) cuma herkes daha sabah uyku/rını şirkete bildi dia ) b

Bu sayıdan diğer sayfalar: