17 Ocak 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

17 Ocak 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Memu les'uliyet pre ver İnşaat Mukavele feshedilse bile asri İtiyatro inşaedilecek Asri tiyatro hal ve saire inşa at projelerini tanzim etmek üze re belediye ile mukavele akte- den Alman grupu arasında te- minat akçesi üzünden hâdis 0- - İlan ihtilâf had bir devreye gir- ile bir ahenk ve irtibat teş- |miştir. Her iki'taraf ta noktai İecek surette olacaktır. o |nazarında ısrar eylediği için &- hdan başka irtikâp, irtişa | yuşma imkânı olmadığı anlaşıl- 1 gibi sebeplerle (mıştır. Bu husustaki evrak ye verilecek memurlar | mukavelename hukuk kat ile yapıla- İdiriyetince tetkik edilmekte #icelerine ve $€ | Bir iki güne kadar hukuk iş- » ve irtişa ka İleri müdüriyetinin mütalcası ik ki bazr maddelerin de İle beraber Daimi encümene tev &dilmesi muhtemeldir. di edilecektir. İhtilâf bu şekil- İkümet, tadilini tasavvur et İde devam cttiği takdirde muka | Bu esaslar hakkında mes'üil | velenin feshi muhtemeldir. Fa- inların mütaleasını almış -| kat gerek projelerin tanzimi ve | apılacak tadilât memurla- | gerek inşaatın tahakkuku bele- es'uliyet ve vazife hisleri- | diyece kat'i olarak karar altına İha ziyade kuvvetlendirecek murin kanunun- da esaslı dilât yapılacak lilerin salâhiyetleri genişle i ve bunun için meclise ye kanun teklif edileceği $u ükümet, memurlrn mes leri ve bu hususta tâbi ola > müameleye dair memu mununda esaslı bazı ta Apacaktır, Bu tadilât, irti- *€ iritşa kanunundaki ah l di, alınmıştır. Bu maksatla senelerdenberi büyük masraflar ibtiyarile. hal vinasma tahsis edilmek üzere keresteciler yangın yeri tama- mile istimlâk edilmiş olduğun- İdan Alman grupu ile mukavele feshedilse bile belediy projele- rin tanzimini başka bir şirkete ihale edecektir. Zabıtai belediye memur; ları artacak istanbulun hududu çok geniş | olduğu halde şehir işlerile uğra san belediye hazirandan itiba- ren yeniden zabıtai belediye me muru tayin edecektir. : Yapılan hesaplara göre zabi- , bütün şirketler, ticâret; |çai belediye memurları bir mis- pini ve Hayrı imiease İli daha çoğalacaktır. Memurlar | n müdür veya f âmirleri İpolise devredilmekle müesseselerindeki © OtU| maaşlarını belediye bütçesinden © çalışanların hüviyetleri- alıyorlar. Kadronun bu teves- #pünesine muvafık şekilde| sü takdirinde yeni memürlartn iğıda doldürup — zabrtayal maaşları umumi bütçeden mi, $8e mecburdurlar. Erkek) yoksa belediyeden mi verilecek- Arilarını, evlenmemiş kız | gir2 Bu cihet malım değildir. 18 yaşını bitirmemiş O) emniyeti umumiye müdürlü- vat ve annelerini kendi Bâ| xa polis kuvvetleirin takviye. akalarına yazabilirler. | < ve kadroların genişletilmesi vede müstahdem... olanlar icin tetkikat yapıyor - yere nakil veya işlerini | *.r. ikat e li ibü nokta tikleri takdirde müessese ne alli €ri üç gün içinde haber #klerdir, 7 Veya bir kaç odasını ay- kiraya veren ev ve apar- sahip ve müstecirleri de 'ürette hüviyet varakası klerdir. Di kanun, ticaret kahve- - *rile umumi ticaret evle- Misafirlerin ve yabancıla- Sint menediyor. Dun, resmi © vesikalarla *ini ispat © etmiyenlerin #selerde . istihdamlarını “yor, mecburiyetleri ifa etmi- <€za kanununun 354-ün- İdesine göre cezalandırı- dir. hrimizdeki muhtelif mües sahiplerinin polise (birer ame vermeğe davet edil i malümdur. Din de yaz ame ver mameler kimlere âittir.? ısusta bir çok kimseler te- t ettiklerinden izahat ver- faydalı bulduk. ın, pansiyon, otel, bekâr 0- Krom madenleri Eskişehirde krom madenleri- ni işletmek için Türk - maadin limitet şirketi namile bir şirket teşkil edilmiştir. Şirlket maden- lerin imtiyazını almıştır, yakn da işe başlıyacaktır. Hastahaneden tevk'fhaneye Geçenlerde Hasekide bir ci- nayet olmuş, kömürcü Hasan ölmüş Ali B. isminde bir zatya- ralanmıştı . Cerrahpaşa hasta nesine yatırilan Ali Beyin ya- rası iyi olmuş, kendisi hastane- den çıkarılmıştır. Ali B. 4 üncü müsta dinlenmiş ve müstantik; kap. tan Kemal ve İhsan Boyler gibi Ali Beyi de tevkil ettirmiştir. Cami avlularındaki kahvehaneler Cami ve mescitler gibi dini müesseselerin etrafında ve avlu larında bulunan akhvehânelerin bu meyanda Ayasofya camiinin avlusundaki sıra kahvelerin kal dırılması hususunda dini mües- seseler müdürlüğü ile belediye arasında çıkan ihtilâf henüz hal ledilmemiştir. Bu iki daire arasında uzun | müddettenberi devam eden mu-| haberat müspet bir netice ver- mediğinden, bu hususta tanzim. edilen evrak Evkaf umumi mü- 10” İdürlüğüne gönderilmiştir. a vaki eek umumi meldürlüğü Da üre İşgal ettiği Be- | hiliye vekâleti ile temas ederek sre de belediyenin |, api bir karar ittihaz eyliyecek gSubeleri nakledilecek- | Ihracat ofisi 78 ötedenberi bir şehir m e ger büyük ge AYA) thracat ofisilği Anadoludaki tacirleri ihracat işlerinden haber —. tantiklikçe Mnönü - Eyip otobüsleri S Eminönü arasında yol i€ otobüsler Haliç şirke erine tesir yapmıştır. “ni tetkikata göre yolcu- m vesaitle daha © ucuz işSabuk işlerine gidebik- ie büslerini işleten bir şekildir. Bunların her bi sabina işliyor. önü kaymakamlığı ş tali mübadele komis- tahliye edilen eski hari aydaki tamirat bittik- bi Eminönü kaymakam- Hanı, beraber | y: İYET rin kanunun Itham Ziraat kongresinde Borsa komiserinin ithamı ANKARA,I6 — Ziraat kon gresinin içtimalarından birinde enteresan bir safha geçti. İstan bul zahire borsası baş kimyage ri Nurettin Münşi B, söz alarak afyonun muvafık esas üzerine satılması lüzumundan bahset- - tikten sonra İstanbul borsasın da hiç bir esasa istinat etim ydurma şeklinde alım've sa- tim yapıldığını, bundan müsta! ilin daima zarar ettiğini, fakat borsadaki büyük tüccarların is- tifade ettiğini, 1 dolabın on. lar hesabıma döndüğünü söyledi borsasında senelerden boratuvar yapılama- bir lâbori işine ve İzmi beri bir 1 masma sebep bi tuvarın büyük tüccarm elmemesi olduğunu iddia etti. İstanbul ve İzmir borsası er- nt ile büyük ticari sarahate is ve salâhiyettar bir a- ğızdan söylenen bu sözler hak- kinda İstanbul Ticaret Odası tfaportörü Hakkı Nezihi B. bu hususta dedi ki: — Nurettin Münşi o Beyin sözleri hakikatten uzak, boş it- hamlardan ibarettir. Baytar encümeninin mühim bir raporu ANKARA, — Ziraat kongre sinde faaliyette ( bulunan bay- tarlar encümeni tarafından çok! mühim bir rapor hazırlanmıştır. Bu raporda ezcümle memleket te hayvan yetiştirilmesine ve is ne ait mühim maddeler rüşler vardır. Raporda şark vilâyetlerin- den İstanbul mezbahasına ka- - dar ihraç edilen bir hayvanın bütün mastafile vergi ve rüsum nisbetleri ve Çorlu gibi bazı ve koyun ye- i, sebeplerle tenakus ettiği müdellel bir su- rette izah edilmektedir. Çorluda yetiştirilen bir kuzu nun İstanbula kadar olan mali- yet fiati satış fiatinden yüzde kırk fazladır. Koyuncuların za rarına geçmekte olan bu fark hayvan neslini azaltmaktadır. Erzurumda yirmibeş liraya alman bir sığırın İstanbul mez- bahasma kadar yalnız masrafı otuz lirayı teca' etmektedir, Foça sahilindeki cinayetin failleri Bundan bir kaç ay evvel Fo- ça açıklarnda bir kaçakçı motö ründe iki kaçak eşya tüccarmın ve motör kaptanının vahşiyane surette, katledildiği yazılmıştı. O zamandanberi devam etmek- te olan tahkikat geçenlerde bit- mşt ve evrak,tahkikat hâkimliği tarafından esas mütalea alın- mak üzere İzmir müddei umumi lik makamına verilmişti, Cinayeti ika ile maznun olan lar şunlardır: Motörün sahibi Osman kaptan, yeğeni Çipinoz Ahmet makinist Yusuf, kaym raderi İsmail ve diğer iki tay ki a. Makamı iddia, esas mütalcasi nı dermeyan eylemiş, ve Osman kaptanla yeğeni Çinpoz Ahme- din cürümlerini sabit görmüş ve idamlarnı istemiş, makinist Yusulla arkadaşlarının men'i muhakemesini talep eylemiştir. Lâstik ve ayakkabı fiatleri Sovyetler, lâstik ayakkabi fi- İatlerini kırmağa başlamıştır . Bu yüzden fiatler düşmüştür. Gelen haberlere göre şark vilâ- yetlerinde en ziyade satılan Sov yet lâstikleridir. Şehrimizde bu İunan diğer lâstik ticarethanele- "ri Sovyet rekabetine karşı ted- birler almışlar. z İsveç ve Alman lâstiklerini sa tan tiçarethaneler aralarında bir birlik yapmışlardır. Şeker fiati biraz fıriadı| Anadoludan şeker siparişleri çoğalmıştır. Bu talep şeker fiat irinde hafif bir yüksleiş yapmış- tır, Yerli şekörletin- tonu 36, CUMAR jile yaşadım. KANUNUSANI angın | Seyrisefainin bir | motörü yandı İ Gece saat 22 sularında Haliç ti İmüştur. o Hadise şudur; Seyrisefain idaresinin 3 nu- | maralı yük motörü idarenin Je-| yazım ambarından çimento yük lenmiş, bunlar: o Kasımpaşada| tersanedeki fabrikaya naklet- mek için yola çıkmış, fakat tam yarı yolda motörde ufak bir a- İrıza olmuş ve bu yüzden maki: İte deniz üzerinde bir yangın ne dairesindeki benzinler ansı- gin parlamıştır. Kaptan ve tayfalar bu işti- ali söndürmek için uğraşmışlar İfakat muvaffak olamayınca törü deniz Üzerinde alevler e bırakarak kaçmışlardır. Bu sıralarda (Baş Ağa) is- mindeki romörkör, yanan Htotö İrü Kasımpaşa sığlığına çekmi- ye muvaffak olmuş, orada itfi ye tarafından motörün yangını öndürülmüştür. Makine daire- si tamamen yanmış, makineler barap olmuştur. Esas tekne kıs mında da oldukça hasar vardır. Dayak yiyen hemşireler Galatada Arkadi sokağında tika ile kız kardeşi Despina ın dostu Koçonun başka — bir İkızla görüşmesine kızmışlar ve birleşerek koçoyu payfamağa kalkmışlardır. Koço da her iki güzelce dövmüştür. Dayak yiyen kızlar bağırma- ğa başlayınca polis yetişmiş ve. Koçoyu yakalamıştır, Kızlar tedavi altma alınmış- lardır. Katil Gani hâ'â yakalanamadı Evvelki gece Balıkpazarında portakalcı Hakkıyı öldüren ci- gerci Arnavut Gani v; binde Adaya firar ettiği sö nilmişse de zabıtaca henüz der dest edilememiştir. | F hemşireyi Meymenet hanı bekçisinin katili Meymenet Hanı oda başısını parasma tamaan katleden ve a- ğir ceza mahkemesince yirmi dört seneye mahküm edilenNaz| mi. vereme tutulduğu cihetle, kendisini tedavi zımnında ceza smın dört ay tecil eylediği ge- çen gün yazmıştık. Muvakkaten tahliye edilen Nazmi, kendisile rüşen gazetecilere dedi ki; — Benim genç ve güzel bir) nişanlım vardı. Ben, bu kız için | bütün varlığımı feda etmeye mecburdum. Halbuki kendisi fakirdi. İaşesini, ev kirasmı pek güç temin ediyordum ve buna mecburdum, Halbuki vaziyetim fena idi. Çıldıracak gibi oluyor- dum. Nihayet her şeyi göze al. dim. İ Hakkımda idam kararı veri! diği zaman büsbütün müvazene mi kaybetmiştim. Çünkü her sa! bah hapisane memuru üsnlen E dı. Ben, o her gelişte idam seh- pasma götürüleceğimi zanneder dim. Bütün ailem, akrabalarım be ni reddetmişlerdi. Buda, be- ri için ayrıca derin bir üzüntü iz Düşenin dostu olmaz derler. Ne doğru söz. Yalnız, Hamburgta bulunan | biraderim bana her ay on beş li ra gönderiyordu. Hapisaneye girdikten bir kaç ay sonra hapisanede bir matbaa teşkil edildi. Bu isin mühim kı sımlarını ben üzerime aldım. Bu! suretle ayda on beş lirada ora- dan kazanıyordum. Hapisanede, iste bu otuz lira Sevdiğim ve uğrunda hayatı mi bile tehlikeye koyduğum kız vefasız çilrtı, Beni tamamen ak| lından sildi, bir başkasile evlen- | di, şark vilâyetlerine gitti, — Şimdi ne yapacaksınız? — Biraz İstanbulda “oturup mevkufların eşyasını arar | 1931 Mevsim; bir türlü hakli resile bize görünemiyor. serince bir bahar havası, kâh ıslak bir sonbahar üzgünlüğü içinde geçiyor, Sağ- lam bir kış poyrazmı, bu ne s0 ğuk, ne sıcak havaya bin defa tercih ederim, Bu sabah, lerimiz, kâh soğuk vardı. büzülerek evden çıkarken tanr dıklardan birile karşılaştım. İn ünü görünce sor- cecik pardesi dum: — Üşümüyor musun? — Ne münasebet? Üşünecek hava yok ki. — Halbuki ben donuyorum. — Azizim, dedi, sen olsa ols soğuğa özeniyorsun! Derhal hakkını teslim ettim: ir özenti idi, Hakikatte ü- Bu, üşümek kanaat başlıyacak! Sonra bu serpintinin kar müj decisi olmadığını anlıyarak de- rin bir inkisara düşerim. İste- rim ki her mevsim, kendi hü münü yapsın... Yaz içinde yün fanile İle gezmek, nasıl gayri tabil ise, kışın yürürken terle- mek te bana o kadar acaip ve mânasız gelir. sında bir kömi cağızm tanıyorum. Dün, geldi tuktan sonra: — Etendi, dedi, dun kuşun bile nafakasını gön- deriyor. Elbet bizi de gözetir... Sonra, bana Nasreddin Ho- Canın bir fıkrasını anlattı: Ayol, demişler, insan eşe- ği böyle türkü söyliyerek mi a-| rar? Hoca, içini çekerek: — Bir şudağın arkasında ü- midim kaldı, demiş, orada da bulamazsam £ seyreyleyin Siz Palt icaş ettiğim kendimi soğuk olduğuna inan- dırmağa çalışıyorum. Ayıp de- gil ya, kardan pek hoşlanırım. Ara sıra bir serpinti olunca: — Hah, dedim, nerdeyse kar, imizin karşı de bir, başını bulut- lara dikip içini çekmesi bugün- lerde beni pek muazzep ediyor. Sanki havaların böyle ılık git mesinde bir rol sahibi gibi önünden geçerken âdeta u- Düşünün bir kere: Üst üste yığılmış yüzlerce çe- ki odun ki olduğu gibi duruyor. Daha istifi bile bozulmamış. bir aralık gene göz göze . Yerden temenna ederek beni selâmladı. Hal hatır soruş gün bendeki feryadı!.. Simdi, Hocanm dediği gibi bizim de son ümidimiz güdük ayda kaldı. O da umduğumuz gibi çıkmazsa seyredin bizdeki feryadı... Füzutt'nin bundah bir kaç yüz sene evveline ait bir Şikâ- yeti vardır: Ramazan âyı gerek açıla cen Ne reva kim ola meyhane ka| Hi .. er sene Ramazan yaklaştı ğı günlerde bu şikâyet rım. Füzulü'nin yaşadığı devir. de, Râmazan gelince, meyhane; istirahat edeceğim. Tetlavi - i'e lerin kapıları bağlanıp bağlan- wi m - — da esaslı tadiller olacak | Poliste Istanbul cuma günleri nasıl eğleniyor? Ramazana şunun şurasında bir şey kalmadı... Şehzadebaşında Ramazan için hazırlıklar yapılıyor Soğuğa özeniyoruz—Nasrettin Hocanın hikâyesi— Fuzuli ne diyordu" Mübarek ay eğlencesiz gelmez — Şehzadebaşı ne âlemde ? Gün biraz tomun içine etti için Pp imişim Allah kur- eşeğini kay-| İ İ net kapısı, pusu Bağiu! i hatırla-| |bize duyuran vasıta elde edi tuza yakın Ramazan idrak et-| miş sıfatile, söyliyebilirim ki, mübarek ay, hiç bir sene, eğlen cesiz gelmez. Namaz, niyaz, te |, sahur, oruç ve if- tar tepsisi ile beraber karagöz, orta oyunu, tiyatro, meddah, Direklerarasının araba seyran- ları, fıkırdaşma ve fingirdeş-; me, saz ve söz, çengü çağâhe, | iyş ve işret te başlar. Bizde Ra| mazan, öteden beri sofularla sefihlerin ayıdır. Ömründe sec- de yüzü görmiyenlere, Allah ta| rafından bir gayret gelir. Elde tesbih, cami cami dolaşırlar. Sonra, senenin diğer aylarında geceyi uslu akıllı evlerinde ge- girenleri de şeytan bu ayda az- dırır, Sabahlara kadar, şu tiyat- ro senin, bu orta oyunu benim, dolaşır dururlar. Ramazan di- yince, İstanbulda ilk hatıra ge- len Şehzadebaşıdır. Şunun şurasında ramazana bir şey kalmadı. Acaba, Şehzade- başı ne âlemde? Bugün, bir ara lık uğradım. Baktım ki, göze çarpar bir faaliyet var Pehlivan güreşleri için husu- si çadırlar hazırlanıyor. Nişan atılan dükkâncılar, silinip te- mizleniyor. Bazı kırataneler, şimdiden müşterilerine müjde- liyorlar: Filânca meddah, Ra- mazanı şerifte her gece burad4 gayet tatlı hikâyeler anlata- caktır, Kahve ve çay 15 kuruş- tur! Şimdiye kadar pek tenha du- ran bazı kırataneler, bütün bir senenin acısını bir ayda çıka- rabilmek ümidile camlarına Şa- tafatlı reklâmlar yapıştırmış- lar: “Yakında, burada milli or- ta oyunları başlıyor!.. | Örta oyununu, biz milli bir) oyun bilirdik. Demek gayri mil Tisi olanı da varmış... Bilhassa sorup soruşturdum: Karagöz için daha bir tarafta| hazırlık yokmuş. “Hayali şe- hir,, diye bir aralık ismi ağızlar da dolaşan yaşlıca bir zat, yana yakıla: ! | — Biz, vaktile karagözü ço-! cuklara oynatırdık, dedi şim- di, ortada çocuk kaldı mı ki? Geçenlerde meşhur karagöz;| cülerden biri, 300 parçalık ha-| yal takımını gözünü kapayıp kırk liraya elden çıkardığı hal- de bir türlü müşteri bulamamış. Güzel deriden yapılmış çeşitli takımlarmış. Hele içlerinde bir narçin bey varmış ki, vak- tile sokağa atsan bir altın eder; miş: Seneler varki, kahve kö- şelerinde, pineklemip duruyor- larmış. Zati kala kala iki üç ha yâli kalmış. Onlarda ölünce, Orta oyunu, buna mukabil! oldukça bir rağbet görüyormuş. Piyasada yeni yeni zenneler peyda olmuş. Küçük İsmail E- fendinin Repertuvar : bu sene) oldukça zenginmiş! Bütün bu| izahatı içimde çocukluk günle- rinden kalma tuhaf bir merak- la dinliyordum. Bir az sonra, caddeye çıkıp, sinemalarm ö nünde biri birini parçalayacak | gibi itip kakıştıran kalabalığı gördüğüm zaman, Karagözün ölümünnü gayet tabii bulmağa| başladım. Elektirik ampulü, a- kibet şem'ayi söndürecekti. Ne tekim söndürdü , Bir kaç kıt'a a şırı insanların kendi seslerini lanan hayali şehirin çatlak se- sini dinlemeğe elbettet taham- mül edemiyecektik. Zenne ro- lüne çıkan yalancı kadının ge- nizden gelme yapmacık kadın taklitleri, çıplak bir balet kadı- amın kıvranışlarını gören gö: leri, şüphe yok tatmine kâfi gelmiyecekti. Bugün bir çokları, eski ra- mazanlardaki hususiyeti bula- madıklarını söylerler: Fakat bundan tabii ne olabilir? Artık gece hayatı yaşamak için ra- zanı beklemeğe mecbur de- z. Siyah peçenin kıskanç kıvrımları arasında, bir kadın çehresi görebilmek, artık hiç kimse için ideâl değildir. Eğ- lence deseniz, işi yolunda olan ve olmayan,herkes, parasına gö re eğlenmek çaresini buluyor. ramazanın eski hususiyetin- den bazı Mi kaybetmesi iş- te bunun İçindir. Eğer halâ şu- rada burada ramazanı karşıla- mak için bazı hazırlıklar görü- yorsanız, biliniz ki bu hazırlık- lar, ramazanı bir kazanç vasıta $ı telâkki edenlerin gayretin- den doğuyor. Ne ise sözü uzatmayalım, hoş geldin, sefa geldin müba- rek ramazan. ... M. emme — S. Yalovada domuzların itlâfı Yalova havalisinde çoğalan yaban domuzları son zamanlar- da Yalovanın içine kadar sokul maya ve bahçe ve parkları tah ribe başladıklarından, Seyrise- fain idaresinin iş'arı üzerine İs tanbuldan Yalovaya 200 jandar ima gönderilmiş ve ilk hamlede 40-50 domuz itlâf (o edilmiştir. Yakında memnu mntakada da domuzların itlâfına başlana- catkır. Burada yüzlerce domuz itlâf edilecektir. İstanbul avcılarından bir grup Seyrisefaine müracaatla bir çok avcının Yalovada bir sürek avı tertip etmeğe hazır oldukları- “İni bildirmişlerdir . Bu suretle o havaliye musal- lat olan domuzlar öldürülmüş 0- lacaktır . Himayei etfal Kadıköy kongresi Himayei Etfal cemiyeti Kadı- 23-1-931 cuma günü saat on bir de Kadıköy Halk Fırkası bina- sında icra kılmacağından şube- ye müakyyet azayi muhtereme nir teşrifleri rica olunur. Çekoslovakya ile ticaret muahedesi Çekoslovakya ile aramızdaki ticaret muahedesi müzakeratı bitmiştir. « Muahede cumartesi günü An karada imza edilecektir. Yeni aret muahedesi mucibince Çe 'koslovakya tütün rejisi memler ketimizden eskisine nazaran da ha çok tütün alacaktır. Vapurda sirkat Meyvahoşta bağlı İzmit va- purundan beş teneke sadeyağ i- lebir teneke peynir çalınmıştır. : bina oldu- rp. ge- lazer “ İdar etmek için radyo ile havadis ler verecektir. Vlüyge tahsis edi İmeşgul olacağım sa Mel sari aranmak “Rus şekerleri de 38 liradır. imadığırtı bilmem. Fakat, ben-o-| dlkter #pnre: perde

Bu sayıdan diğer sayfalar: