2 Şubat 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

2 Şubat 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

eyle Fikir, Tailiyet Asrın umdesi “Milliğet” tir | 2 ŞUBAT 1931 İDAREHANE — Ankara el “Telefon mumaralarız İstanbal 24311 — 24312 — 24313 yn ÜCRETLERİ Türkiye için Hariç içim 400 kuruş 800 kuruş 7S6 1400 . 40, 208. 3 aylı 6 2, Gelen evrak geri verilmez Müddeti geçen nüshalar 10 kuru » Gazete ve matbaaya &it lar işin müdiriyete müracaat edilir. mes'uliyetini Bugünkü hava Dün en fazla hararet Ben ar $ di Bugu razgür mütahavvil ve hav 370 milyon! Ben mâliyondan değilim. Duyunu umumiye ve alel'umum borçlar meselesile de yakm u- zak hiç meşgul olmadım.. Yal nız aklımın bana verdiği ölçü ile şu son günlerde ortaya ati- lan yanlışlık iddiasmı ölçüyor ve bir türlü ciddiyetine inana- mıyorum. Hele bu o rakam 75 milyondan 370 milyona çıkmca | artık bütün bütün aklım almı- yor, Hüsnü niyet erbabıma diye- ceğimiz yok... Keşke biri çıksa da şu borç meselesinde (o bizim borçlu değil alacaklı olduğumu-| zu ispat etse fena mı olur? Bu yanlışlık rakamınm 75 den| 370 milyona çıkarak adeta bü- tün borçları örtecek bir / ittisa alması bana Nasrettin Hocanın | Şu güzel fıkrasını hatırlattı: Hoca her gün bir takım adam lar hakkında: —Rilân zat zengindir.. 50 bin! Tras var.. Falân ağanın 40 bin! altını var gibi lâflar işidirmi; Bir gün bu zengin adamları yaret ederek nasıl zengin olduk- Tarmı anlamak istemişse de bu | adamlar zenginliklerini itiraf et- #medikleri için Hoca servetin yo- İunu öğrenememiş ve nihayet bunu bir sarrafa sormuş. Oda Hocaya azızlik olsun diye şan fikri vermiş: — Bizim sermayemiz faln yok! Yalnız bir çekmece bir de terazi... Sen beş kuruş getirirsin bozarız, on para alırız, öteki İe zengin oluruz. Eh, bu şekil güç değil.. Ho- ca da zengin olmaya karar ver- miş... Derhal bir çekmece ile bir terazi tedarik ederek köşe başi- na oturur. Akşehirliler Hoca- nin bu hareketini görünce ken disine bir azizlik yapmak iste iken ve bir miras yediyi musallât ederler. Miras yedi Hocanın ö- | nüne gelir çekmeceye bir altın atar ve: -— Hoca boz bakalım şunu! der. Hoca bu nagihâni teklif kar- şaşırır, çünkü (biçaredele metelik yok ki altını bozabilsin, MİLLİYET PAZARTFSİ SUBAT bir hareket olduğundan, eline altımr'alır ve evirip çevirdikten sonra: —Oğlumi! der, bu altin eksik! - Zararı yok eksiğine boz! — İyi amma çok eksik! Son-| Hyal, daima Bakilmi iyidir. İk yalara mevzu teşkil rdi, Son Ta ikisi de gidip o kıymetli mü- şu| bilen bir kızdı, Büyük bir mağa| cevherleri görürler, seyrederler cevabı vermiş zada çalışıyordu. Bu işten memive sanki'almış gibi sevindikleri — Oğlum! bu altin kadar İnun değildi, fakat ne yapacak. zamanlar olurdu, ylekesik ki senin bana daha on ku-|t1?. | < Makatideğii pek kıymetli bir Tuş vermen lâzım! Her gün başkaları için çalrlmücevher, hattâ taklit. bir tap Hata rakamı büyüye bü p yorulmak kolay değildi. Fa|bile alıp getirmiyen bu genç & bu mertebeye varabilir mr? Aca-| yaşamak için bundan baska) çıkı i için ne düşünüyordu?.. olunca erkenden işine da geç vakit döne tiktan sonra i D Delikanlı onun hayretini art trmak için kendisi de buna şaş, mış göründü. Nihayet kız mah fazayı açıkça içinde kıymetli, fa sik sık gidip camekânını w- seyrettikleri ku- sl yümcudan almmadığı belli olan bir yüzük buldu. Bunu beğenme! miş görünmemek için: — Ne kadar güzel, dedi, beni| hayrete düşürmek için mi bu 0- İyunu tertip ettin?.. Erkek buna inandı. Kendin- de gurur duydu. Fakat kadın pa söylemiş! limar edilmemiştir. İGenç erkeğin en çok bahsetti — Keşki, diyordu, hiç olma- Bütün noksanlar ise birden) şey, ona yakışacak elbise, mi |aydı. Benim hayalimdeki mü- tamamlanamaz. Çünkü zaman |cevherat mevzuu üzerinde dola|cevherlerden o kadar uzak ki, meflumunu nazarı itibara al-|şiyordu. Böyle bahisler açılınca | keski ben o muhayyel taşlarla mak lâzımdır. ikisi de tatlı hülyalara dalar, ala |baş başa kalaydım... Esasen mükemmel bir eserin |mıyacakları mücevheratı düşü-| ancak bir teşebbüsle vücuda gellnerek acı duyarlardı. Fakat dahaaz sevmeğe başlamı İmesi o kadar kolay değildir. — | genç âşık o kadar ümitsiz değil — C. H. F. ve ona mensup olan |di. Bilâkis hayalâtta daha ileri lar, hiç bir zaman yapmadıkla-İ giden o oluyordu. İ ire eymet takdir. edilen” Ferikte rı ve yapmıyacakları şeyler hak| © Meselâ kuyumcunun camekâ! Dülgerrede maballesi Kuyulu nabi! kında efkârı umumiyeye karşt|nında gördüğü yeni bir yüzük,) | Bent sokağında sab Fatih sal ma iğlalkâr bir veitte bulunmama-İbir kıymetli taş, daha bircok! hkemcesihin ağu atik £, ğı bir prensip olarak kabul et- Jşeyler vardı ki; bu: sastlerck hâl | emer cedit 5, İmişler. mİ ymaralı aparoimanla MİNE Fırkamızın iktisat sahasında | hik bor kân 7,4 93! tarihine müsadif cumartesi takip ettiği proğram, kekeni , Büyi ba. FELEK © içre yoktu, Genç kızın kendi| © — Bana şunu alsana. kendine bir takım tatlı hayalle- Eğe Mektepliler mü müsabak: zamanlar yek değil | Gibi bir istekte bulunmak- ldukca |tahn daima çekinmişti. Belki ala “Gazi Hz. ni nin İzmir zengin bir EN aka Ee maz, üzülür, sonra muhabbetle- nutukları Yihin böyle bir lütfü o kadar hü)rine soğukluk gelirdi. Bu endi- yi vaağiğa İsik olacaktı İşe onu daima bundan menetti, * 89 uncu halta ikici Nil i k i F İKendi kendine: rüşşatakadan 116 Arslan ihaayet: bir.erkek çıktı. Fa- N Bey kazanmıştır. Yazısı şudur: Kat bu bir koca değil, bir âşıktı.| | — Hem de, diyordu, bunu 30 uncu haftanın en mühim | GöZel olan bu genç kızı beğenen |söylemeğe ne lüzum var?. - Be- haberi, hiç şüphe yok ki, Büyük |s€ve£ gibi görünenler az değil-İnim - doğduğum gürün yıl dö- Halâskör Gazi Hz, nin C, H, P,(di. Fakat şimdiye kadar bunlarİnümü yaklaşıyor. Bunu o bili İzmir vilâyeti kongr teşrif |dan hiç birinin beraber yaşamak !yor. Kim bilir, belki bana kendi lerinde irat buyurdukları - çok teklifini kabul etmemişti. Tesa- kendine ne hazırlıyor?.. mühim ve tarihi mutuktur, . |düfün şimdi karşısına çıkardığı) Beklenen gün geldi. Fakat Büyük Halâskâr, Japon Pren |8€0$ adam çok samimi görünü-) görünüşte delikanlmın. hiç bir sini kabul etmek için Ankarayı| yordu. Fazla olarak yakışıklı hazırlığı yoktu. teşrifleri dolayısile bir müddet bi" gençti. Daha fazla olarak ta. o Lâkin bu yl dönümünü tes” teahhüre uğrayan tetkik şeya. | 290Eine benzeyordu. it için kendi kendilerine tertip hatlerine tekrar başladılar ve), . Bir müddet sonra aralarında ettikleri ziyafete masanın başı- ilk merhale olarak milletin. şah | ki Yabrta art. Bu genç adami|na otururken kız önündeki peçe lanmış heyecanı ve tezahüratı ni anlayordu. Eğer sev-| tayr kaldırırken altında bir kutu arasında İzmiri şereflendirdiler|0€S€Ydi, onu da diğerleri Gibi | buldu. Hayretle karşısındaki âşı Reisicümhur Hz. İzmir Türko-)reddecekti. Fakat şimdi buna|kna bakarak: cağında içtima akteden Ç, H, kendinde kuvvet bulamayordu.. | . Bu ne? F. vilâyet kongresini teşrif et-| Onun için bu genç adamı kor! gaya var! İtiler gece yarılarına kadar de-| Kutmaktan şekindi. Ona kendi- İvam eden müzakereleri büyük (sini almağı teklif değil, buna| bir alâka ile dinlediler. Ve bir)dair en ufak bir imada bile bu- İkısm vatandaşların sihnindelunmadı. Görülüyordu ki, kaf, İhâsl olan teşevvüşleri kâ koca olarak değil, fakat pek çok İizale edecek, kuvvetli” ve kat'i|ları gibi âşık ve sevgili İbir müeyyideye malik olan çok | Yaşımak yolunu tutacaktı. İnihim bir nutuk irat buyurdu-nun en büyük emeli, hi Yar. İzengin bir koca değil miyd 3. Aziz kurtarıcı, bu nutku ile) Fakat karşısına zengin, yahut) İTürk milletine yaşamak ve ha-| öyle görünen gürel bir erkek yat cidalinde muvaffak olmak | çıkmıştı. (imanını telkin ettiler: Birlikte yaşarmağa başladık-! “Memleketimiz, birkaç seneİtan sonra genç kız kendini gok! İdeğil asırlarca devam eden mü| seven bu genç erkekle samimi İterakinş bir ihmal yüzünden|bir hayat sürmeğe başlamıştı. Isanbul 4 cü İcra 1 Tamamına on seki bin beşyüz günüöğleden s« mında birinci 31 rar İziraat ve ret üni yük alalim Gri iiini ya yarram tarihi bir hakikat olan Türk mil'nın esaslı hatlarını canlı bir su letinin, bundan sonra da lâyık rette tebarüz ettirmesi itibarile! olduğu derecede iktisat sahasın! çok şayanı dikkattir. da yükseleceğine kimsenin şüp| Türk milleti ne kadar bahti:| desin göre tevfiki hareket etmeleri hesi olmamalıdır. Fırkamızm yardır ki, hakikati keskin dehâ| üzemiyle bi öimle müterekien vergi, gayesi bu hedefe bir an evveljsile sezen bir başa maliktir, bü| vakıf, belediye barçlarmın alıcıya sit 2 istikbalin aynasıdır. Vel olacağı ilin olunur. Müzayedeye illet, bu aynada ileriyi şimdi! girebilmek için yüzde yedi teminse Hanat almak istiyenlerin 4 cü icra dairesine 930-446 dosya nümarasıyle | müracaatları ve alâkadarlarında yeni ira vö illas kanununun 119 öncü mad- termek ve yardım etmektir. Biz Burada bir mah| Bu hediyeden sonra o erkeği| 1991 Mizah, Edebiyat Bilmecemiz 730910 . Bilmecemizin halledilmiş şekli 1284567891011 Bugünki bilmecemiz Soldan soğa ve yukardan aşağı 1 — Minarede yanan (6) 2 — Ona mahsus (3). 3 - Koyun beslenen yer (6) Su | lamak (4) | 4 — Gayci hayal (5). İsim (2). $ — Sakal kesmek (4). Musik rısı (4). 6 — Kırmızı (2). Üzüm tarlası(3) | 7 — Bir renk ismi (2). Şimendi- der (9). 8 — Yardımlar (5). Birinci (3). 9— Çok doğru (8): Zaman (2). 10 — Bir göz rengi (3). 11 — Bir kokulu nebat (4). Tagi -cedmbhıme 12 ——— Matbuat cemiyetinin teşekkürü Matbuat cemiyeti - reisliğin- den; Matbuat balosunun “terti- bindekiymetli yardımlarından is İtifade ettiğimiz ve balonun umu İmi memnuniyeti davet eden bü muvaffakıyetini oalâkalarına borclu bulunduğumuz Sadiye Müştak, Madam Nemli o zade| Mi Nazire İsmail Hanıme-| #endilerle Muzaffer, Ahmet E- min, Nazif, Haşim, Naim Ce- mül, Pehir, Ahmet Şükrü, Zekai Nurullah Esat Beyfendilerin re- fikaları Hanmmefendilerle, Sa- bur Sami, Şehremini muavini Hâmit. Şirketler komiseri Mu- zaffer, Nemli zade Mitat, Yıl maz Hilmi ve Muhlis, Sadettin) Ferit, İş bankası müdiri Muam- mer, Bİ. ler ve Baloya davetli- lerimizi hiç bir bedel mukabilin| de olmaksızm zarif hediyelerle | izaz etmek fırsatını veren muh-| telif müessesatı ticariye' k İotarak cemiyet namma teşekkür) Ahme: leyin refikaları Hansmfendi JA oldağn hastalıktan rehsyap olamayarak vabmeti rahmana ke vuymuştur. Cenazesi büyün saat (0 da Sarmagirde 4 mumerolu ha- xaldırılarak Tophane th- mundan istmborla Eyüpsultan'a sakil ile medfeni mabsosunu cefnedile SsSam'at © 000 seo. SSEKERİM « Hargnerile Har İl Eraniep ŞEKERİM. MİŞEKERİM... Mu Gi nümüzdeki ça GALA olarak irse edilecekti: lerinizi tu 1009 0642655000 00065 rşamba akşamı MELEK GİLEMESİL GT. Sa rae edilecek ISYAN iğ * sesli, sözlü ve şarkılı muazsam Fri Bilminde genç bir kaptan PERJEAN' isyan etmiş bi Hesi ile mücadelesini tasvir eden mi sir sahneler Fokalade © güzelliği ile LUPE VELEZ Tüyleri yaldırlı bir mntaksi barre kaş gibi aşıkın. çıldır mak için önünden kaçıp uçuyor. İşte; pek yakında OPKA SİNEMASININ irsesine HATTI GÜNEŞİ © ALTINDA şarkı muazram Hi winden bir sahne ELHAMRA Sineması Fevkalâde galı ve her noktsi nazar- dan muhteşem ve sonderece seri bir #im olan göreceksiniz. AMEKiKALA BAKİRELER saheserinde onlarm zevk ve sefi leri. Gi mi hayatlarını gösterecektir D.. ANİTA - ROD LA ROGUE Bugün yalmz metlneletde ARARKEN - GOLDWYN ete berinatat tenzili; EBEDİ Yari ilmidir Billie Dove çi MARZ —, ÇALAN MON Pek yakında Mahkeme asliye ikindi #caret dairesi riyasetinden: 8 mart 929 tarihinde mah kemece ilânı İlâsına karir ve rilmiş olan İbrahim zade Lüdü Beyle İbrahim zade Lütfü ve Kemal Nasi şirketinin iflâs ka rarının refine 19-1-931 tari NİL 5 Şubat perşembe Büyük suvare dansa Veni nomcrolar prizler. Sofraları tutun 233 korüyoalar, si lelon : Beyoğlu pertevniyal Vakfından: Şişlide İzzet Paşa sokağında nin 1, 25,8 A2 dalreleri kiraya verilmek üzre gin müddetle müzayedeye ka muştur. Teliplerin müzayede olarak tayin edilen şubatın 24 &İ salı günü sanı onbese kadar İşt Evkaf wödüriyetinde Perte Vakfı idaresine «veya idare eni hinde karar verildiği ilân olunur. — Pekey.. Kabul ediyorum.. reddetmek te itibarmı © kıracak'bunu bir vicdan borcu, bir insaniden vuzuhla görüyor. ikçeşi vermek Hizınder. — Milliyetin edebi ronsanı: 101 nine müracant eylemeleri — Om dafer.. cektir. la kesmek beni tamamile avut- Bey bu adam mı olmalıydı? ki, ba doğrudan doğruy. e GEERT VE DRL ŞEN ş hasta var! — Çocuklarımdan — ayrıla - istersen Etem İZZET — Karımı boşayayım... — Çocuklarımı bırakayın Demek, bunu muş olmayacak; Nüsretin kolla rim arasından çekilip gönderi- İlişini bana unutturmayacak. İBen onu daha alcalmış, y İdeki bütün maskesi düşi İrak görmeyi tercih ettim. Ve.. gene kendime karşı da olsa bir! defa daha isbat etmek istedim İki, fazilet izafi değil, şe'ni bir İ varlıktır. Böyle insanlarm yüz- lerindeki sahte örtüyü tımakli -İği de galiba kendi aptallığının onun da dört tarafımı çevrele- onu yapa-| ısrarla $ İbir elle çekip almak ve altında mek, inanarak söylemek, inan-|ki cılk surat meydana çıka- Derken, ne söylediğini ya bil darmak üzere söylemek için in-İrıp? meyor, ya işitmeyordu. Bir in-| sanda nasıl bir ruh, nasıl bir vic| İşte efendiler!. . sanm, böyle bir insanın bu Ka-|dan, ne mütereddi bir seciye ol- Demek her halde çok tatlı, çok doyulmaz, vahşi ve ihtiras İnsan, y yaşadıkça çok şey gö-|lı bir zevk!, Bunun içindir ki o- rüyo: na: Ve kadar düşebilecekini hiç dit- şünmemiştim. Ben, sadece: s4 İsinin ortaya çıkardığı bir or- — Bülbülün çektiği dili belâ! tak!.. Ben Rıdvan Beyi nereden sıdır... İtanırdım, onun Dahiliye Nazı Derler, Hayati Beyin çekece-İr: olduğunu nereden bilirdim, belâsr olacak. yen hayranlarım, yahut da pe yestişkârlarım arasma karışaca- İğını nereden aklıma getirirdim. ..İMaşallah, o beyim de adam akıl İı sıraya katıldı. O gecenin saba işe hmdan beri telefonu elinden bı rakmıyor. hem de büyük bir cer beze ve pişkinlikle. — Nasılsınız? — Ne yapıyorsunuz?... Bütün gün sizi düsünüyo- İ Ona, kim dediki, | —Nüsretin kuyusunu kaz! Ona, kim öğretti ki: — Dahiliye Nazırı bu aletet., Ona, kim söyledi ki: — Daha senin bile tanıyama dığın kadma üstelik bir de sen den çok haşarı, çok pişkin olan, arkadaşını tanıt! |sum Biçare adam Nasreddin Ho-| — Karşıma çıkan ilk ideal ka ca hikâyelerini bile hiç dinleme) dın siz oldunuz. Sizi seviyo- if edilen bir cürmü, r , hesabı verilemez bir vebal İsterdim ki, onu bu saniyeler debir salaş paliyaçosu kadar maskara edeyim; hiyanctini, — Düşüneceğim... Dedim ve . Gene son sözü mü söylememiş oldum. O da, miş olacak.Birinsan bindiği dalı rum, size tapmıyorum , ancak bu kadar körü körüne ke! Deye, hergün yarım saat tele- ser. Benimle yaşamak -için bü-'fon ediyor. Buzün de: Dedim. Müthiş sevindi. — O halde, yarm akşam sizi evden alacağını... — Kiminle yemek yiyece- — Nereden yiyeceğiz?.. — Nereye gideceğiz?., Bu, tam kayıtsız ve pusla- sız; — Pekey... Deyi cak Gene her şeyde ve.. Her yer de olduğu gibi buna da içten gel me bir: — Adam sende!... # <siiş — Dalavere.. Deyince, bunu alelâde, düş- kün hir #inin işivade oanmal — Aferist!,. Deye tanılanların ne yl ine payelerine erişilmez dal reçiler olduklarını öğren Hele, Şeyh zade Mitatın lardan biri olabileceğini hiçi Ihma getirmezdim. Meğer, o da mükemmel, tip bir dalavereci imiş, ne oluyor? Mitata: — Beyefe, — Büyük sermaye sahili — Madenci... — Tam iş adamı... Deniyor, sonra beri de © parasını çıkarmak için did filân Efendiye: — Vay dalavereci vay!” — Maskara herif.

Bu sayıdan diğer sayfalar: