15 Şubat 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

15 Şubat 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

fetinin doğur- duğu çare: Aile mutfağı Bir çok kimseler, mutfak, aş-|ler, gittikçe çoğalmaktadır. $ı, bulaşık ve sair külfetlerden| Her tarafta yeniden bir çok kurtulmak için lokantalardanlaile mutfakları açılmaktadır. hazır yemek getirmeği tercih e| Resmimiz, evlere sefer tasları diyorlar. a Evlerinde yemek pişirmeyen!lokanta garsodunu gösteriyor. —— — ——————— Bir türk san atkârın icat ettiği saz : Cümbüş! İ makta ve ba li sazlar icat etmektedi an bir kaç sene evvel! ve bançoya mü; aleti yapmıştı.i mütev zı m dır ki sessiz de çalışırlar. İşte bu Okud-| Bun lerden biri de Zeynelâbidin| Coş r. Kendisi senelerden beri /bih içinde hazır yemek dağrtan bir | lo yaz gi Şimdi MİLLİYET Allah fakir fıkaranın haline acıdı.. iyor.. e ı Kış bu sene de mülâyim geç çılar soğuğun artmasını bekler çıkmış gibidirler. ler; lâstikçiler ise yağınurun Son bir kaç senedir, İstanbu- Lâkin, bunların aralarında u- lun kışları tabii geçmektedir. > Belediye, büyük bir faaliyet- le caddelerdeki, yollardaki a- gaçları budatıy Şehrin tezyihi noktai naza- rından fevkalâde ehemmiyeti haiz olan ağaçlara belediyenin verdiği kıymetin memnuniyetle karşılanmamasına imkân yok- tur. Medeni memleketlerde ağaç- lara büyük bir kıymet verilir fak bir fark vardır. Mahrukat-) yağmasını. . Evvelki ve daha evvelki sene-| Çünkü ağaçlar şehirlerin sade- | Beleelişi lde ağaçları budatıyor çe güzelliğile değil sıhhatile de alâkadardır. Ağaçların budandığını görün ce hatırımıza bir fikir geldi: Bu danan ağaçlardan her halde mü Jim mikdarda odun elde edili- İyor. Bunların acaba muhtac İmuavenet bazı fıkaraya kışlık malhırukat olarak tevzii kabil de Ji midir?.. Zannedi “bir taşla iki lacaktır. yoruz ki bu suretle kuş vurulmuş, 0- ler müthiş soğuk olmuştu. Geçen sene ise hemen hemen| bile yağmamıştı. Bu sene| ânunlar sonbahardan fark- Yalnız bir kaç gündür s0-| ö yüzünü, - karla beraber gördük. Hele, deniz aşırı yerde oturarilar, şehrin diger kısımı se | kenesinden daha çok olarak kı- $ı hissettiler. Tipi yüzünden Bo az ve Adaların vapur seferleri durdu mu “evli evinde, köylü | köyünde” kaldı demektir! Fakat, bu defaki karı kolay atlattık, sayılabiliniz. Vakıa, emektar rasathane mü dürümüz, dilinden kar lâfını ek- siltmeyor amma, fırtma ve yağ mur şiddetini azalttı. Soğuk, burnumuzun kemiğini sızlata- cak gibi değil... Sadece, hava rütubetli ve kapanık... Aynı za- manda, sokakların manzarası da değişti. Tabii, her vakit ol- duğu gibi, yerler göl haline gel di. Caddeler tenhalaştı, Nerede i altında göğüs ba- ğır açık dolaşmamız?, Kışın kendini göstermesin den en çok sevinenler dir, deyince hatıra evvel rukat tüccarları gelir. Fakat lâstikçileri alelekser unuturu Halbuki, bu sınıf ticaret efbabı ütemadi bi ğ duasma e Cümbüş namin: verdi- gi ve daha mükemmel bir ban- ço vücüde getirmiştir. Sazım! gür ve dik bir sesi vardır. l Vilâyet caddesinde saat kalan köp esi vi Şu yukarda gördüğünüz re-| köpek leşi de belediyenin zehir) sim, İstanbülun en belli başlı)lediği bir sokak köpeğidir. mühüm caddelerinden biri ol). Belediyenin, sokakta dola S .. &m kas ankak köpeklerini etam yirmi dört ek leşi! mazanı takip eden şeker bayra-|rürsünüz... Hele arife günün- mı, fazla hususiyetile pan bir bayramımızdır. Esa- nım içi, mahşerden bir nümüne sen, bir ay süren Ramazan, o-| olur. mun bir hazırlık devresini teş-| Vakıa, şimdi, çocukluğun'ız- kil ediyor, demektir. İşte, bulda gördüğümüz bayramların ne hazırlık, Ramazanm son hafta- şesini, ne gürültüsünü tamamen! sında büsbütün (kendisini gös- | bulamayoruz! Hem hayat paha terir. Ve ne garip bir tesadüf-| lılığı ve hem de mevsimin kış tür ki, şekerci dükkânları hem) oması, buna sebebiyet veriyor. Ramazanı ve hem de bayra: : belen karşılayanların en başında z Maamafih, soğuğa rağmen lir. Bir ay evvel reçel kazanlar, dükkânlardan daha ucuza bay- kaynayan bu dükkânlarda, şim|ramı şekeri satan seyyar satıcı. di de rengârenk akidelerin, ba-|!2", sokaklara yapılmağa başla Tokumların, | ışlardır. Bunlar, az çok ra, le süsledikleri kocaman : alarının manzarası az iştihaa- vermemek şartile, İver de değildir... Bahusus Ba- Yukarıyda koyduğumuz resim | yazıt camii avlusu bu gibi cs- ret teşekkürle karşılanır... Fa belediyenin zehirlediği, kat, bir şartla: Köpek leşlerini! bahusus böyle gelip geçeni çok olan caddelerde uzun mmüddet!24 saat bıraktığı köpeği göste- | * Âdet olduğu —lemme | vize ze çar-)den sonra, şekerci dükkânları;| pratik alışveriş devam eder! Bu pek tatlı şeker mevzuunu uzatmak doğru değil. Ağız su- landırır! Fakat, hiç bahsetme- Bizim memleketimizde, Ra-jfondanların istif edildiğini gö-jtün gün, —arka arkaya!— bu|mek te doğru değildir! Çünkü, €- çe karilerimize, bayram üstü ker yerine, lâfınım tatlılığı ram etmek istedik!.. . Bir temerni Aksaray ve civarı k mizden aldığımız bir mektap- , tramvay şirketinden bahse- dilmekte ve bazı temenniler iz- har edilmektedir. Bu mektupta ezcümle deniliyor ki: ..w , Aksaray mıntakası Sir -İlkeci — Topkapı, Sirkeci — Ve.| 45 Zamanı dikule, Ortaköy —Aksaray hat İlarının güzergâhmmdadır. Bu barla, şehrinen kalabalık bir eri-| vay hattınm “tisak noktası o- 5 lan Valide camii karşısındaki | istasyonlarda tek bir kapalı bek; leme yeri yoktur. Bahusus, burası yeni açılan li Gazi bulvarınn meydanlığına da tesadüf etmektedir, Hel esasen seyrek gi beklemek sıhhati z 1 gi en araba haleld: yor. belediyesinin ve gerek tramisi vayşirketinin nazafı

Bu sayıdan diğer sayfalar: