28 Şubat 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

28 Şubat 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

IDAREHANE — Anlemra caddesi No: 100 Telgraf sdresi: Milliyet, İs- Ten wamaraları Hetanbal 24311 — 24312 — 24313 BONE ÜCRETLERİ am e Gav, * 10 kuruş emk gelirmi içir müdiriyete müracani edilir. ilhnların o mes'eliyetini ili kn Bugünkü hava Dün en fazla bararer 9 enaz Odi. Begüm O rozgir lodos ve hava bulu Haftanın yazısı Bizim sınıf Vakıa, insanın oktduğu mek ıp ile yaptığı iş arasmda şim- Ji li artık münasebet bulmak çok( güçleşti amma, gene alışkmlık tan olacak, sırası gelince birbi- 'rimize hangi mektepte okudu- “ğumuzu sorarız. Ben bunu bir yy ziyade bir hâtıra ola telâkki ettiğim için si ini ve dinlemesini severim. « Geçenlerde birkaç arkadaş) ir yerde oturuyorduk. Nasılsa ile oralara ikümli damayorum. Yelniz herke- ie okuduğu sınıftaki arkadaş- arından büyük adam çıkıp çık 1 / madığını soruştururken bana za era bile-vardı. öw pi REN “la ayni suali tevcih ettiler. We Sınıf arkadaşlığı, malüm ya ire ii eri olmaz. Oralar- “bizim zamanımızda- talebe İle değil birbirini tanıma- ran hattâ hocasını tanımayan- Çünkü ya gelir “a gelmez, birlikte oturmazlar. uhtelif yerlerden, . gelmişler-! İlir. Aralarında semt, itiyat, va li nakliye gibi bağlar yok- Yür, Orun için snıf arkadaşını i mektebinde yani şimdiki ! “abirle orta tahsilde aramalıdır. > İllen de bu mülâhaza İle düşüne “ek cevap verdim: | — Ben Üsküdar mülkiye ida “um... Bizim smıfta büyük a- am olarak birben yetiştim. » Viğer arkadaşların ne oldukla- ini size sayayım. Bir kere içi- ye iki tanesi daha son sınıfa eden adam vurarak küreğe , Habil oldu. Biri tabanca ile, ieki bıçakla... Siyasi münaka- icesi değil, işte çocukluk... kıyak sınıf! * — Ya! Daha var! Bir Hayrı ardı... Komiser muavini oldu. irmi senedir komiser muavi- , ben böyle sebatkâr çocuk depo me- bir Zekâi vardı. idi. besici refettiler..| Feridun vardı, şimdi patis- Mili r| Sonra da ayağma bir hastalık liyetin edebt romanı: 124 “ Mizah, ” Edebiy at, Bant Yİ Darülbedayiin son oyunu, alışılmış bir vodvil mevzuu üzerinde işlenmiş bir grotesk mahiyetindedir. Bayramı mütaakip eski sis-! bi Zeki Bey in "9 kişi kendi is- minde” atlı bir oyunu ile yeni haftasını açtı. Nabi Zeki Bey şimdiye kadar hep Almanca o- yunlar nakletmiş genç bir nâ- kildir. Bu son eserin Almanca aslmı bilmiyoruz. Fakat ismi, e- serin aslı hakkında insana şöy- le bir zan veriyor: Bir tiyatronun alışkın müci- liflerinden o biri, o tiyatronun başlıca oyuncularını Bümune e- dinerek onların temayüllerine, itiyatlarma göre bir vodvil yaz- miş; illaam membar bizzat oyun culârm şahısları olduğu için €- serdeki şahislara da aynı atları vermi Ömürleri başka insanları şa- hıslarında temessül ettirmekle lomat olmak istedi. Hariciyeye intisap etti, eder etmez ömrü! vefa etmedi İspanyoldan öldü.. — Münssebetli ölüm! — Ölümün (münasebetlisi olür mu?. Alay etme âlemle, — Anlat, anlat!. — Dinle". Bir Hafız Srtkı vardı.. Adliyeye mübaşir oldu.. geldi, topal oldu, galiba tekaüt ettiler. — Vah vah.. — Ee ne çare kaderin önüne geçilmez... Karagöz İsmail der İler bir çocuk vardı. 3i mart vak asmda patırdıya gitti... — Hak rahmet eyliye!. — Ha şöyle ölüye hürmet etmesini öğren.. Bir Sarı Hüsa meddin vardı... İyi çocuktu. Be lediyeye tanzifat onbaşısı oldu. Amma içkiden dayanamadı ve- fat etti... vardı. Hiç unutmam “iki defa üstüste #foya tutuldu, birsey olmadıydı, şimdi Adliyede ar- #uhalci, — Enfes! — Dur bakalım daha!, Bir ömer mes'ut vard. “Garip bir gocuk, Fransızca filân da bilir. di. Sağ elile Fransızca yazar, sol elile Türkçe. Denize pek meraklı idi. Haftada bir defa denize düşer, sandal devrilir, eg falan. “Nihayet balıker ol- lu. — Oh! Buiyi... — İşte bunlar. Bizim arka- dâşlar... Ha! Az kaldr unutuyor dum... Bir Halit vardı, çal Mektepten çıktık- tan sonra evlendi, barklandı. Lâkin günün birinde öğrendik ki; çocukcağız erkekliğini kay- betmiş, hadım olmuş! — Eyvah... — Yat — Başka yok mu?. — Vallahi hatırmma gelenler — Öyle ise birader, senin kendini büyük adam göstermen de yerden göğe kadar halkın var.. Sizin sınıf, smıf değilmiş, kaza belâ yeri imiş.. Sen hemen kendine mukayyet ol da arka- daşların gibi bir âkıbete uğra- ma! FELEK Bir Hüsameddin daha |; GÜ: Pi ei >Er Beş hasta var! & — İntihar ettiler!... Etem İZZET ie © Diyoruz: İntihar, en bedbaht ; düşünmeden, hiç bir meds- met duymadan, hiç bir mes'ul nn bedbin olanın ölümüdür./aramadan son nefesimi de Kıl- — Kayıtsiz ve.. puslasız yaşa |burnunda gindoğdu Eminenin z yatağında verecek, gözlerimi Da bundan başka ne?. Arada | güneşe kapayıp gidecektim. Hal *» eyi uzatmak ve kısaltmak buki, o beni ikaz etti; o Emirgân ayrı ne var?.. Bende böylelir Belkise, bu hüviyete Gündoğ is#m. Kendimi yavaş yürü-İdu Emineyi öldürttü, Ve.. Ben gn bir ölüm cellâdının. kollarıİşimdi bu katlin neşesi yerine vermişim!, Ve.. Bir günlciliz parmaklarımdan kalbime İr ressam karsıma çık- iii ağir bir güne iki ee masaydı ihtimal. hiç bir) tırabını hissediyorum, Ben Emi geçen oyunculara da bir kere ol İsun sahne üzerinde kendi asl benliklerini temsil ettirmek hoş bir fikirdir. Eserin aslını cazibe- Jendiren ve rağbete mazhar kı- lan de bilhassa bu yenilik ve hoşluk olsa gerektir. Bizi bu tahmine sevkeden 8€-| yadı beplerden biri de eserin mevzu- unda bundan başka sığ b ükanneden para çekmek için kendini yalancı':tan evli ve çocuk babası göster haninin hikâyesi çok defa yaz'I- mıştır. İnsan bunu gözü kapalı tasavvur eder;en dakikada büyükanne çıkagelir; derhal bir zevce, bir de çocuk tedariki lâzım gelir; bunları te- darik ve bütün tenakuzları telif etmek için bin bir eziyet çeki- halk ta kah, kah, kah, gü- nimizde aldanmıyor- yle bir eserin adaptas. yonu büsbütün orijinal bir tarz-| da olmak icap ederdi. Burada! nâkil âdeta müellifleşmeli, ese- ri yeniden ve isimlerini kullana- cağı yerli oyuncu! uydura- rak vücuda getirmeli idi. Çünkü Oyundaki rol ile adı verilen san atkâr arasında bir münasebet yok ise; 0 sidik verilmesinde del 7“ du. Fakât bir şey söyleme- | | genç adam kendi kartını Vere- İrek: bir ehemmiyet kalmaz: Meselâ İskenderiye den gelen zengin enin adı “Halide anne la “Macide anne” la olmak isa Halide Hanım in rolü di asıl şahsiyeti veya sah nede her zaman oynadığı ve â- deta benimsediği rol nev'i ara- sında pek sıkı ve e herk ma lüm bir münasebet bulunması ile mümkün olur. Bu itibar ile yalnız Beyin rolü şahsına uymuş, yani kendisini m. de şöhretlen- diren hüsusiyetlerden bir kısmı. nı göstermiştir. Diğer rollerde ise oyuncular kendi isimleri ye- rine başka isimler de taşısalar olabilecek kadar alelâdelik var- dır, Hazim yatromuzun iç hayatına girile- rek şahısları sahiden kendi oy- uncularımız olan bir eser vücu- de getirilmiş olsa ne güzel olur- du! Bu tasavvur bize o kadar hoş geliyor ki tiyatro müellifle- rimizden birinin tecrübe etme- sini olsun temenni etmek istiyo- Tuz. Bu mütalea hariç tutulurs; “9 kişi kendi isminde” vodvilden ziyade âdeta bir gro- tesk olarak telâkki etmek daha İmünasip olur zannındayız. Çün- kü vak'ayı teşkil eden tesadüf- ler, bir vodvil için bile çok gö- rülecek derecededir. Eserin üslübüna gelince “Ec- umulmadık | da ne fark kalır? Bu fark) Eer böyle yapılacağına, (5) yi birly GAR VE Geceleyin sok Kız o gece açtı, Ne vakitten sığındığı daratık odaya zaman soğuktan ve tit- i ateş amıştı. Her taraftan ken- dini saran bu safalet ve mahru sını bu gece daha zi yordu. Yiy yecek bir u. Ne yapmalı? .. sus- çare arirken soka- ğa çıkmağa karar verdi. Artık 7 ilerlemişti. Niha ! m üzerinde bekler keğin yanma yet kilde ken geçen bir yaklaştı, |“ — Bana, dedi, bir İ mek istemez misini: İ Bu genç'bir erkekti. Kiyafe | İdi de muntazam görünüyordu. Böyle ker.disinden yardım | İ talep edilmesinden hayret seli gibi kızir yü e baktı: — Tuhaf şeyt. Benden sâ-| daka ni istiyorsunuz? . . Der gibi durdu. Fakat kız İ hemen ilâve etti: — Hayır, ben sizden sadaka istemiyorum. Bunu söylerken karşısı ki grkeğin vicin ve ahlâk zâl İisitibtat eder bir bakışla b ia di. Erkek önün sadaka olarak para istemediğini anlamış bem | de lüzümundan fazla anlamış- Birlikte oturup konuşmak £| bakmaktah tereddüt etmemiş- ti. Birliket oturup konuşmak İlim in bir yere gitmeği teklif etti. yük, oldukça kalabalık bir Şi Te girdiler, Karşı karşıya otur- dukları, zaman genç adam onâ ne içeceğini” sordu. Kız acı bir tebessümle: | i, dedi, benim mi-| eğil, yiyecek bir şey sütl dem içki istiyor, Onun için biraz bir kaç çörek olsa daha iyi... — Ben de acıktım. Onun i- çin ben de bir şeyler yesem fe- na olmayacak .. Kız bir taraftan sütle çöre- ği yerken diğer taraftan da sor- du: — Ben pek öyle arsız kıza benzemiyorum değil mi? .. — Bilâkiş pek cazip bir kız- sm.. Yiyeceklerini © yemişlerdi Artık oradan kalkıp gitmek za- manı geldiğini anlatmak iste- yen bir tavurla genç adam de- di ki: — Şimdi nereye gitmemizi Benim evime mi, O güldü. Sonra: — Benim evime mi?.. Be ella my nipel gösterdi, muvaffakiyet derece sinde sayılmak müşküldür, Me- selâ kirli çıkın büyük ammenin Anadolu içinde bir yerden gel- dadımın yuvasma huzur ve sü- kün getiren pe: hitabı gibi ta- biflikten çıkan bir iki aykırı cm le müstesna tutulursa, mükâle- me dili iyi muhafaza edilmiştir. diyebiliriz. Oyunun temsili böyle vod- vil ve grotesk oyunlarda Darül. bedayi temsil hı i > Jne öldükten sonra tekrar ne Bel kis, ne de bu insan olmamalıy- dım. Emine düşünmiyordu, bü- tün hisleri © felce uğramıştı, yaşayışı hakkında fikri yoktu, Be ıstırap ne neşe hiç bir şey duy mayor, tesadüflere kendisini © sir biliyordu!, Fakat bu Belkis, Emirgânlı Belkis, şimdiki Bel- kis sürüklendiği uçurumun dibin de ve ölüm eşiğinde kendisi ile beraber mes'uller de arıyor, ge- girdiği hayat safhalarını birer birer göz önüne getirebiliyor!, İçi ve dışı şimdi sefaletle, baht sızlıkla birleşen bu hayatin gö- rünüşte çok parlak, hattâ tapını lan zamanlarında bütün günah bütün mes'uliyet yalnız bir tek |başın mi.idi?.; Hiç bir kol onu itmedi mi, hiç bir baş ona: — Haydi! mesi daha iyi olurdu. Çünkü ne kıyafeti, ne de hareketleri İşken deriyeli Mısır zengin kadınına benzemiyordu. Bazı miikâleme- lerde de atlanmış cümleler kula- ğa çarpmasaydı, her zamanki i- tina muhafaza edildi. diyebilir. dik. 1. NECMİ Demedi mi?.. Emirgândan ve Cahidin kolları arasından çe kilip çıkarılan kız Gene Emir- gânda ömrünün sonuna gelmiş, hasta bir kahbe halinde can çe kişe çekiş eölürken yer yüzün- de hiç kimsenin rahatı bozul. mayacak, hiç kimsenin yözü bi le buraşmayacak mı?.. Demek, ben öleceğim, — Nedim Bey Nazmi güle-| te, Ben felç getirip yatağımm için kıvranacağım, — Rıdvan Bey hatırlamaya: cak!, Ben mezara gideceğim!.. Yirmi senenin başından sonuna kadar etrafımda pervaneler gi- bi dolaşan çeşit çeşit âşıklarım, perestişkârlarım gülüp oynaya | titreyen adımlarla, kat'i bir yü-| er- İçin Yanıma geldin? ... Samat EMİL JANNING En son ve en müessir eseri ibdaı ve GARY COOPER ve 7 4” a aktaki tesadüf —Fransızcadan— nim evime mi??., dedi, mi imkân yok ,. Benim evim y — O halde benim evime gi deriz... manda izan m ln ei ansızca İs samarında Birden gösterilecek GENNET TOLU (DREİ VON DER TANKSTELLE) muazzam ve mükemmel) film mü- öasebetile tertip edilen “müsaba- kada verilecek mükdlalar meya- nında; 150 Mira kıymetinde bir fotog raf makinesi bir gramofon ve MELEK veya EL Sinemaları için LOCA KOLTUK kerbleri vard Genç adam muvafakat ceva- bi bekliyordu. Kız çok güzel Genç adam bu gecenin tesadü- | fünü, fırsatını kaçırmak istem- j yordu, İsrar etmeğe başlamış- , Fakat kız beklemediği bir mukavemet göstererek; | — İmişin yok, dedi, : Birlikte gidemem. ri arkusu tatmin edilmemiş İ bir erkek hiddetile: — O halde, “dedi, ben yolu- ma devam ederken sokakta ni imkân VEYA İki Jisandan hangisini tereik ediyorsunuzf ve niçin? | | A Saran | bineimasında BAĞDAT HIRSIZI DUĞLAS FAİRBANKS'in «gaheserinin YENİ KOPYASI 12 safba, 12 kısım birden — Ben açtım. Şimdi karnı- )mı doyurdum. Teşekkür ediyo- | mmm İrum, Fakat iyilik ettiği ka dından bu yolda istifade etme- ği düşünmesen daha iyi olmaz mi?.. Erkek bir şey Kızın sesindeki heyecan ve sa- mimiyet oyu müt ir etmişti, Yavaşça kızm cebine bir bank- not koymak istedi, Lâkin o: — Hayır, dedi, bu gece bana ettiğiniz iyilik kâfidir. Almadı. Onun bu halini gören söylemedi — Hiç olmazsa, dedi, saklayınız. Bir gün sa bana müracaat ede: — Pekey. Sigortaları halk için Acentası bulunmayan şehi Ağrililer; Kiz barındığı kü- Telefon: çük soğük odasma geldiği 2a- SO man Kırık aynasına baktı. Ken dini.çok güzel buluyordu: — Şimdiye kadar bu güzel liği satmadım, dedi, fakat bu mukavemet tte vakta kadar de- vam edece? . , Genç adami verdiği kartın üzerindeki ismi, hüviyeti halâ okumamıştı. Kartı okumadan ii. rl O adama bir daha müraca at imkânı da mahvolsun .. bayaat kom görülen dikenli tel, demir kazık retile mü için her gün ve pazarlığa İTTIHADI MİLLİ Türk sigorta Harik ve hayat üzerine sigorta muamelesi icra eyleriz. Dİ Merkezi idaresi: Galatada Unyon Hanında Erenköy. Asma -idanlıkları müdüriyetince edileceğinden talip olanların şartnameyi iştirak için de 4 mart 931 çarşamba ESTHER RALSTON! ile beraber temsil ettiği film: YALAN Bu akşam sanr 21,80 da FRANSIZ TİYATROSUNDA SAMARDJI YUNAN OPERET HEYETİ tarafından birinci defa olarak YASU ISTANBUL Yarınki Pazar gülü sas İd te birinci matinc olarak YASU ISTANBOL İkinci matine sanı 18 de ME RET BA Pek yakında Mösyö Filipidis şerefine büyük galn mtsameresi olarak Asri Sinemada Bugün've yarın “büst 16412 matinclerinde BÜYÜK VARYETE Program Akıllı Maymunlar büyük eğlence numere ASSO ve JANA Meşhur MUHMASEKEL İRİ Besin bağ P MHLİSAS Müderris Kör mühim eseri kısmı, çıktı | | şirketi müsait şersiti bavidir. rlerde acenta aranmaktapır. e e Iktısadi mide 1? Mmü- isyonundan: mübayaatına üzücü ve malzemeci salrasi pazarlık su görmek 14 te İktisadi müesseseler mübayaat komisyonuna mö- rtihali müessif Girit Kandiye eşrafından, es- i islâmiye reisi mer- Pertev Beyin Zev- cesi ve Bilecik meb'usu Asaf Beyin teyzesi, Avrapa Türk tale- beleri müfettişi umumisi Tevfikin zevcesi Kise Hanımın büyük waldeleri ve İzmirde Resme fo- tografhanesi sahibi Rahmi zade Bahaeddin, Üsküdarda Ali Âli ve Vasıf Beylerin kayin valdeleri ile İstanbul Estern telgrafhane- sinde molla zade Ekmel Beyin yaldeleri Zeynep Hanım iki ay- dan beri mübteli olduğu hasta- lktan kurtulamayarak dün saat 11,40 da Kadıköyünde Moda caddesinde Rurmmektebi ittiselinde Zühal sokağında 19 numaralı ikametgâhında irtihal eylemişür. Cenazesi bugün on beşte kal. “dirlarakmedfeni ebedisine nakl edilecektir. Köprüden Kadıkö- yüne on üç elli beşte vapur 2 — Tüberkülozun aktif vardır. . Allah rahmet eyl Akif caklar, bir saniye bile Prenses | yummak azabma büyüklük te- Belkiysin, salondaki Belkiysin, | sellisi ile metres Belkiysin, Türkiyenin) & Hele ben ki, makinenin dur- lân olunur. b Pazarlıkla ho perşembe günü saat 15 e kadar şartur İstanbul belediyesi ilânları. en güzel kadını Belkiysin, şeh- vet ilâh Belkiysin, Taksim, Şişli, Kadıköy, Moda evlerinde ki Belkiysin, küçük Parisli Bel- kiysin ve en son Kılburnunun Belkiysinin arkasından bir göz bile kırpılmayacak.. Öyle mi?.. İşte bu fenal, Ben isteyorum ki: — Yaşamak için yaşamak, isi için yaşamak lâzım.. Diyebilen kadın ergeç başı- na gelebilen neticeye katlana- rak gözlerini yumarken, — Yaşamak için öldürmek lâzım!, Diyen sürü de hiç olmazsa: — Biz öldürdük.. Demesini bilsin, bir ölünün arkasından bir saniye gözlerini ması İle değil durdurulması ile ölçtüğüm bu söngün hayatım- da mesullere behemahal ceza istiyor, beni öldürenlerin de ö- Mümünü istiyorum. Her hüküm mutlaka mahkemeden çıkmaz. Hâkim ve kanunun çerçeve- si cemiyetin bünyesindeki bu ne wi cürümleri kendi dar hududu içine sığdırabilecek kadar ge- niş değillerdir, Cemiyetin ve in sanların karakterlerinde illetli birer ur gibi açılıp büyüyen ve ve salgın zehirlerini bünyeden yeye taşırıp aşılayan bu mü imleri takip edecek müddei u- Kayi de, hâkim de gene ancak bu cemiyetin ve bu imsanlarn şuurunda tessüs edecek inzıbat; çı. cemiyetçi, ileri benlik ve te! ilânları © İ rtum alınacak Ktnbul itisiyesi için lüzumu olan altı bin metro hornum pazar. lıkla satın alınacaktır. Talip olanlar şartnameyi gün levazım müdürlüğüne, pazarlığa girmek içinde martın beşinci görmek için her dalmi encümene müracaat etme- Bidirler, pazarlığa girmek için 855 lira teminat makbuzu getirmek 7 ırkiye tıp encümenin- den Encümenimizin bu defaki heyeti umümiye içtima ! mart pe- sar günü 13,80 da Tıp Fakültesi birinci derehanesinde yapılacak. tır, Arzu eden etibba teşrif edebilirler. Ruzname bervechi atidir. 1 — Morbus et İnvaliditas İatrogeni: Hamdi Suat iedavisinin Phrenidectomle'ye dair: razili, şuurlu vicdan saltasına mutekit yüksek ruh asaleti ola caktır. Yoksa, insanların hay- vanlardan ne farkı olur?. i Hayvanlar da doğuğorlar, ölü yorlar! Fakat, “ben bir havvan olmak istemeyorum. — Hayat budur! Diyenler yalan söylüyorlar. — Ezerek yüştmak, yaşaya rak ezmek!, Dejenerenin #elsele ve hüv- viyetidir, ki, ona ileri ahlâk, i3 san ahlâkı, inzıbatçı ve cemi- yetçi ahlâk ta: — Hayvan hüviyeti! Diyor. Dejenere mond, di -İmeden yaşayanlara, menfaat çin yaşayanlara, ihtiras için ya şayanlara muhit ve eleman ve- ren kaynaktır. Hi yvanlığın, hayvan düşüncesiz! in, bay» « (Bitmedi) ün

Bu sayıdan diğer sayfalar: