7 Nisan 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

7 Nisan 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

pe Tr Tek seçici nasıl olmalıdır ? a aş düşünülen. çarelerden eği (Tek ceçici) dir. aye İki aydır ortaya 2 mesele bütün sporcuları alâka- dar ediyor. : Bu usulün bizde tatbikine mu halif olanların ekseriyetini bil- il spor yapanlarla, her tarafı memnun etmek isteyenlerdir. Esasen; bu iş bizde olmaz. Diyenlerin fikirleri ve kanaatle-| nin müeyyideleri malüm değil dir. Aleyhdar olanlar, bir nevi “Paradoksal” lerdir. Şimdiye kadar heyetlerle ida re olu'nan sporumuz, bir adım ileri gidemedi. Vaziyet bu hal- de iken, Tek seçicinin fena ola- cağını söylemek, kehanet iddi- âsından farksızdır. zi Bir kişinin sıkı disiplilinin bazı oyuncuların razı olmama- ları da tabiidir, Bugüne kadar: Aman paşam canım Efendim'e alışmış olanlar sıkıya pek gele- mezler, Zaten böyle idari bahis lerde bilfl spor yapanların fi- kirlerini almak da yanlıştır. Bi* taraf olamayacakları evelden malâm olan gençleri kendi $a- halarında bırakarak, kendi işi- mize, Tek seçiciye geçelim. Türk tek seçicisinin nasıl bir ihsan olmasmı yazmadan evvel bu usulün devamı için elzem 0- lan esasları tesbit etemk, baş- lanğıcın doğruluğunu temin €- der, d Tek seçicinin şartları bizim İçin ayrı olamaz. Spor bütün mânasile Frenk işi olduğundan bunda yerli bir çaşni arayama- yız, Şüt her yerde muayyen rö- kor her memlekete malümdur. Bunların tarifimi, teferrüatmı Frenkler koymuştur. Alaturka tökor olmaz. Tek seçici de Ala- turka olmaz. Türk seçicisi olur. . Tek seçiciyi kabul etmeden vel, ona verilecek âzim salâ- hiyetlerri, gösterilecek bütün müzaheretleri peşin (yapmak lâzımdır. : İtalyadaki futbol diktatörü, Para sikıntısı nedir bilmeez. Hü kümet teşkilâtı, hattâ hususi Müessesat onun arzularını yap- mak için fırsat beklerler. İlk zamanlarda, disiplini ku- Tarken yapılması — zaruri olan Sezri kararlarmı matbuat gözü kapalı tasvip eder. talyan tek söçicisi M. Pozzo talyan şehirlerinden muhtelif Oyuncuları bir yere ve bir günde toplamak için yalnız gazetelere bir tebliğ veriyor.Bitesi gün top lantı yerine, çağırdığı oyuncula | N bir eksersiz olarak, görmeğe &idiyor, Kısaca hulâsa ettiği * Miz şu vaziyetlerden, tek seçi" tilere verilen muazzam salâhi Yeti takimin etmek mümkündür. Bütün bunların: yapıldığını, verildiğini bir ân için kabul ede lim., Bu salâhiyetleri nasıl bir insana verebiliriz. Onu düşüne- lim, Tek seçicinin evelâ karakteri mevzuubahistir, Vaziyete göre değişen, muayyen fikirleri ol- mâyan dönek tabiatlileri nam- #et listesinden sileceğiz. İkinci Şart olarak, Avrupa cereyanları| nı, sırf şahsi zevki için, evvel- denberi takip eden biri ölmalr. | dır. Bu da ecnebilerin geçirdi tecrübelere vakıf olması itihaci- le, bizde yapılacak işle: re tanzim etmesine yara-. Lisan bilmeli ve Avrupa Spor yurtla- rında çıraklık etmis olmalı. Ne derlerse desinler; Frenklerle #por işlerinde sıkı temas etmiş Olanların hali başka oluyor, na gö- ti takip sahibi ol d deveği sporun inceliklerini (A laylı tarzda değil) bilmesi lâ- Zimdir. r bizde tek se eci buluni | Biziri zan <İçi Italya - Isviçre (İ bee ye Tam vay #talyan mühacimleri İsviçre k oynanan İsviç-| yorlar. ce amci d - 1) beraber) Bir İngiliz gazetecisi, iki dev- İlikle bitti. İtalyan takımının bu mev- simde kazandığı beynelmilel galibiyetleri gören mütehassıs- lar İtalyanın kazanacağını ümit ediyorlardı. Tahminler hilâftma beraberlikle neticelenen o maç hakkında münekkitler İtalya ların şanssızlığından bahse: ren (Meozzo) (Orsi) gibi mu- hacimlerin © gol yapamamaları talisizlikten başka bir şey değil dir diyor İtalyan tek seçicisi M. Poz- zonün raportörü ayni zamanda futbol federasyonundan olan M Zonettiyı , -1) berabere kaldı | in! allek bullak ediyorlar. Fakat gol olmayor! İtalyan takımı çok harim ve galibiyete lâyık bir tarzda oy- reyi İsviçre kalesi önünde geçi |İnamıştır, Fakat İsviçre kalecisi de fevkalâde güzel kurtarışlar yapmıştır. M. Zanetti, maçı bu şekilde tetkik ettikten sonra, Son 24- manlarda sık sık sert maçlar yapan İtalyan beynelmilelleri nin yorulduklarını da hatırlatı- yor. <a dazür ) denilen tük Ça lar arasında yap E abüzcek x gibi hasis düşüncelere sap- ik “seciyesizlik olur. Zaten le düşüncelere £ kapılacak arasında linde mekik dokuyabilecek bir|fev serbestiyi kendisine vermek lâ-|nX zımdır. İşlerini terk etmek iste-|böy ven mutahassıslar için tek se) kimseler sporcular örü) biçilmiş kaf|yoktur...,,,| |. (raportörü) biçilmiş kaf | Geğin değ i İz atlarımızı, bazı sevi İ Temenni ediyoruz. Burejim bazı tandır, Raportörlük işi bir cins el İmaiyet memurluğudur. Türk s- porunun - yükselmesi mevzii Kahealduğu zaman, msiyet, Me i eda edeceğiz. Avrupada deniz sporları kotra yarışlarile başladı ) ve ılık cenup sahillerinde sekiz metrelik larından iki resim. gelsin de biz bazı itiyatlarımız- dan ayrılalım. Beynelmilel sahalarda kaza- nan Türk gençleri bize bıraktı- ımız şeylerin hasretini çektir- mezler... İş samimi olalım ve Rejimin yerleşmesine dışımızla değil; içimizle çalışalım... F.K. c günkü ni Gelenlerin cümlesi memnun, imtihandan çıkmışlar, hem de muvaffak olmuşlar, hepsi gülü-| yor ve gülerek anlatıyor... Gel-| meyenler imtihanları için kal muşlar, selâm göndermişler Yavaş yavaş konuşmalar du- yuyor, gülmeler birer birer kesi- liyor her kese hüzünle karışık bir süküt bir mahzanluk çökü- yor. | | Arkadaşların sandalı uzaklaş | mağa başldı. — Allaha ısmarladık “ çocuk- lar... — Uğurlar olsun, güle güle, muvaffakiyetler temenni ede-| riz... Sallanan bir iki mendil, silki lir bir hayal şeklinde uzaktan beliren tanıdığım bir iki çehre aradaki mesafeyle, İimanm gü- rühtüsü hafifleyen bir iki veda avazesi.. Ve gittiler. Gitmekt... Bende, içimde bir şey incitir, bir sey koparır, ta kalbimin derinliklerinde bazı his| lerimi uzatır, uzatır. gerili bir | keman teli gibi derin derin, ha- zin hazin, inletir. Bu benim yapacağım İki üç Vapur kalkacak... İ Küçük çocuk hayalimde en can- İle bir mevki işgal İhur Rauf'tan — Türkiye 200 İtaksim beş gerimde birakmış- | dar ve ben — iki antrenör, bir) jaylık ufak bir seyahat olmakla İberaber © ne: kadar müteessi- rim... Ana vatandan ayrılmak, ar- kadaşların samimi teşyi, ecnebi memlekette Türkiyeyi temsil et mek... bütün bunların tevlit et- tiği heyecan... Sonra “Gitmek, Halbuki beni şimdi heyecan, a- zap ve teessür içine garkeden bu gitmeyi, ben ne kadar arzu et- tim. Onun husul bulması için ne kadar çalışıp didindim, ne feda- kârlıklara katlandım. Haftada üç gün fena hava, . yağmur, ça- mur, güneş, rüzgâr, sıcak deme ; dim, haftada üç gün muntaza-| man Kadıköydeki umumi idman | larataşındım, müsabakalara on | dokuz yaşında beklenilmiyecek | bir. ciddiyetle hazırlandım, o müsabakalara tekaddüm eden günleri heyecan içinde geçir- dim. Koştuğum yarışları kazan- dun, ve hatta son seçme musa- bakaları esnasında, Rauf'dan— eden o meş- metro rekortmeni ünvanını al- dım, Elde ettiğim derece 24” saniye idi, fevkalâde bir şey de- ğil, fakat Rauf'u bana daima erişilmez rüzğârdan bir insan gibi gelen Rauf'u, bu 24 saniye- lik rökorum iki yüz metrede bir tr, Türkiye yi Amsterdamda tem sil etmek şerefine nail olabilmek | için, bütün bu saydıklarımı yap- tum, evet gitmek istedim, ben de gidenlerden olayım dedim, halbuki şimdi “Gitmek,, beni ü- züyor. | Kafilemiz tamam bir güreş takımı, yedi atlet— Şinasi, Se- müh, Enis, Besim, Mehmet, Hay| hayli idareci ve bir gazeteciden mürekkep, Buradan, Köstence ve Bükreş tarikile Peşteye, ora-| da idman için yirmi gün kadar| kaldıktan sonra, Tuna tarikile Amsterdam'a gideceğiz. Peşte ne güzel, ne kanı sıcak bir şehir. Bize yabancı bir mem- leket hissini vermedi. Lisanı bile kulağıma yabancı gelme- di. Faka ne çareki Peştenin zevkini çıkaramadık. — Çünkü Her gün yaptığımız idmanlar- dan mütevellit yorgunluğu iza le, ve ertesi günkü idmanda zinde ve dinlenmiş bulunmak için ancak istirahata ve uyuma ğa vakit bulabiliyorduk. Hey gidi güzel Peşte, senin Hayatlarını dinleyelim; Atlet yıldızlarımız kendi kalem- İerile bize anlatacaklar İ ushamızın devamı —10—) sıcak ve açık seman altında koştüğum 100 ve 200 metrelerin adedini ancak F.T.C, B.B.T.E, ve .M.A.C, suhalarınn boş tri— bünleri bilir. Peşteye varalı ba iki gün olrmuştu ki, kafilemizde kayda şayan bir hadise oldu. Mükave metçi Mehmet'i, Enis'i, ve gü- reşçi Mustafa'yı İstanbula iade ettiler; Sebep: — Mehmet'in munün düşmesi, Enis ve Mus tafanın, kendilerinden istifade edilemiyecek derecede sakat- lanmaları. for- | | İ O günden itibaren atlet ola- İzmir - Istanbul maçı nasıl olmuş İzmire giden İstanbul mil teliti zaif bir teşekkülle gitmiş olmasına rağmen iki maçta İz mir muhtelitini, 2-3 ve 13 ile yendi. Dün gelen İzmir gazete İri, ilk maçın tafsilâtile gaze teleri doldurmuşlardır. İzmirli refiklerimizde ilk maç hakkın- da gördüğümüz tafsilâtı ehem- miycti hasebile iktibas ediyo- ruz: Saat bese on kala hakemin düdüğü ile zaten intizardan he yecan içinde bulur daha şiddetli kımları da hareket ve faaliyete sevketmiş oldu. Kale intihabında zandığı için günesi mış bulunuyordu. İlk dakikal zaten anla- rak beş kişi kaldık, Semih, Şi- nasi, Besim, Haydar ve ben, beş Galatasaraylı arkadaş, Do-| kuzuncu olempiyatlarda Türl yeyi temsil edecek milli atle-! tizm takımımın beş Galatasa- raylıdan müteşekkil olması, sevgili klübümüzün, şan, şeref ve galebeyle dolu spor hayatı için yeni bir muzafferiyet ol- du. Bir yüzme müsabakası... Peşteye smuvasalat ettiğimiz | gün, yorgunluk almak ve seya hat kirimizi akıtmak behanesi- le, Peştenin meşhur Niçinibat amamına gittik. Bu saray gi- muazzam binada, mühim teş kilât ve taksimat, duşlar, kur-| malar, buhar odaları, masaj sa-| tonlarından mada, yüzülebile- cek havuzlar da var. İşte bu ha vuzların birinin kenarında du- rüyordum, Her Abraham —at- letleri olempiyatlara hazırla- ması için Almanyadan celbe- dilen antrenör — kendisile bir yüzme yarışı yapmaklığımı tek lif etti. Kabul ettim, yüzdük, kazandım, bir daha yüzdü, bir daha kazandım. Bunun üzerine jkit ettiğimiz mamış bir vaziyette bulunan Mini muhteliti mütereddit ha- ten. iki linden ve tecrübesizli 1 in yanlış yer tutuşundan İstanbulun sağ açığı meşhur L, Mehmet ilk go ü atmakla esasen bozuk oyna yan İzmir muhtel daha ilk anlarda avlamağa muvafiak ol dular, Fakat böyle olmakla beraber İstanbul kalesi önüne kadar & nen İzmir muhacimleri İzmir hesabına beraberlik temin ede- cek muhakkak bir golü kaçırdı. Jlar. Anlaşamayan İzmir muhteli İti hücumlarının İstanbul müda faasında akamate oğraması d ger tarafın idareleri for hattına fırsat kada Zeki Beye giden bir pas çok yakından ve zaviyeden İz- mir kalesine girerek İstanbulun gol adedi ikiyi bulmuş oldu. Bu sırada İzmirin saterhafı İhsan çıkarak yerine Âli girdi ve o yunda başka bir gol haftayın * 0-2 İstanbul lehine bitmiş oldu. İkinci haftaym; Oyun başlar başlamaz top * bu sefer de İzmir kalesini ziya ret etmekte gecikmedi. Bu hü- cumu İzmirin mukabelesi takip etti ve İsmail Hakkının yakın- dan bir şütü Avni tarafından tu tularak İzmire gol kazandırıl- İmadı. Diğer bir hücumda İzmi re diğer bir fırsat geçerek firi- kikten İstanbul kalesine gir- mek üzere bulunan top Avni ta rafından tevkif edilerek gene gol yapılamadı. İkinci haftaymın 15 inci da: i |kikasına kadar semeresiz de zi) wMehmet Ali çok sevdiği arkadaşı Semih'le baraber kafile de yüzme bilenlerle te- ker teker, ardı ardına yüzdüm | İve kazandım. Kulaç atan pehlivanları stille yüzen atletleri, hepsini birer birer, geride bıraktım. Bundan iftihar his edip gu- rurlanmadım desem yalan olur. Size söylemeğe unutmuştum: Çocukluğum daima deniz kena rında geçtiği için oldukça iyi yüzerim, hatta muntazam adde dilecek derecede de “Craul,, krol yaparim. İdman Semih'le yavaş yavaş seyahat yorguluğu geçtikçe forma giri yoruz... Şinasi hiç belli ölmi yor, bazen iyi olmağa yaklaş- tığı halde, birden bire bozulu- yor. (Devamı sah günkü nusbamızda ) vam eden oyununa Zeki kaleci Lütinin yanlış bir tutuşundan istifade ederek üçüncü golleri- ni de temine muvaffak oldu. Artık İzmirin bütün ümitler kesilmiş mağlübiyet kat'i em marelerini tebellür etmiş bulu nuyordu, İşte bu dakikalardan sonra İzmir muhteliti kendisini topla iyarak gayrete geldiler. Üç gol Yiyen İzmir beş golü göze ala- rak hiç olmazsa bir şeref sayısı atmak için başta Vehap olmak üzere muavin ve hücum hattı devamlı hücumlara başladılar, Otuzuncu dakikalarda İstanbul müdafaasmın hatalı bir müdafa asından İzmir lehine bir pena tı fırsatı geçti, Vehabın isabetli ve sıkı şütü İzmirin ilk golünü p suretle kazandırmış oluyor ju: — Yaşa Vehap! Sedaları stadyomu çınlatı yordu: Bir daha hücumda Vehap Bey şahsi gayreti neticesinde İstanbul kalesine gönderdiği top direkten direğe çarparak kaleye girdi. Son on dakikayı tamamen hâkim oynayan İzmir muhtelit ile müdafaa vaziyeti alan İstan bul mühtelitidiğer bir gol ya pamayarak bu mühim maç 2-3 stanbulun oyun itibarile lâyik olduğu zafer ve galibiyet ğ havet buldu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: