1 Ekim 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2

1 Ekim 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

yg ei Ong ç ve Siyasi tefrika 38» KARA BİR GÜN Istanbul nasıl işgal edildi? Aziz Hüdayi Sansür ve gazeteciler Gazeteciler sansürü sevmezlerdi, fakat sansür onlara gelen tehli- keye karşı bir nevi kalkan gibiydi Bizde Abdülhamit ründen sonra ilk milli sansö- > Balkan harbile ve galiba muh-| terem müverrihimiz Ahmet Re fik Beyin idaresinde başlamış- tır, Alelâcele teşkil edilmiş ©- İan bu sansör mazbut bir ni- zamname ve kanundan mah- rum gibiydi. Yevmi emirlerle ve şahsi kanaatlerle yapılıyor- de Bundan sonra büyük harp sansörü başladı. Bu daha mun- tazam ve daha geniş olmakla beraber gene muayyen kanun- lara istinat etmez. Harbiye Nezaretinin tertip ettiği küçük ve çok zayıf maddelerden mü- rekkep bir nizamnamesi olmak la beraber bütün muamele ge- ne hususi emirlere, hususi mu hakemelere göre yapılmakta i- di. Bunun en çürük, fakat en mühim bir noktası şu idi : Yazılan şey ne kadar omü- him olursa olsun, memleketin hayat ve menfaati için ne kı dar tehlikeli, ne kadar suika: te matuf olursa olsun yazan i- | çin bir ceza yoktur. Sansör me muru çıkarmağa ve çıkarmazsa | hapse, tarda ve hattâ o idama mahküm olur, vakıa böyle bir yazı gazeteye geçerse gazete cinin de ceza görmesi ihtimal dahilinde idi. Çinkü o ber şey hususi emirlere tabi idi. Fakat sansör provadan ış İse kaleme alındığından ve gazete ye dercedilmek istenilmesinden dolayı gazete sahibine hiç bir mes'uliyet yoktu. İşte sansör memurları için en büyük tehli ke! Gazetecilerimiz sansörden şeytan kadar nefret ederler. Halbuki sansör © gazetecileri mes'uliyetten kurtaran bir va- sita, onlara gelecek tehlikenin | üne konmuş bir kalkan va- | ziyetinde idi . Bu vaziyetten istifade eden gazetecilerimiz vardı. Bugün, ,sok; gğükür. meş'um sesini kes- İmiş olan bir gazete vardı ki 'sansörden havadis kaçırmayı, başka gazetelerde bulunmayan bir haberi dercetmeği vatanın selâmeline tercih eder ve san- sör memurunun hayatımdan da ha kıymetli bulurdu. Bu gaze- telere hürriyet verdiğiniz gün yani başlarından sansörü kal- dırdığınız dakikadan itibaren memlekette askeri ve idari es- rar tehlikeye girmiş, düşman- ların ekmeğine yağ sürülmüş - o tür. Memleket yansm ve bir kaç memur asılsın, onlar için havadis vermek hırsı her şe yin fevkindedir. 31 mart Şeyh Sait ve daha bir çok vak'alar larm bu meş "um den,buher şeyin zıttına git- mek hastalığından ileri gelme di mi? Sansör devlet tarafın. dan konduğuna, ve devletin menfaatlerini korumağa me- Mur olduğuna göre sansör düş manı olmanın ve sansörden ha vadis kaçırmanm manası düş- Haftalık Edebi mana yardımdan başka ne ile tercüme olunabilir? Bundan bir kaç sene evvel Fransızca illustrasiyon risale- sinde İtalyadan yazılmış bir başmakale vardı. Mümkün ol- saydı o makaleyi de bu bahse ilâve eder, yeni matbuat kanu- numuzun nasıl bir ihtiyaç ve mecburiyetten doğduğuna gü- zel bir misale göstermiş olur- dum. Makale İtalya'da matbu- lâh ve selâmetini en iyi tedbirlerden biri olarak gösteriyordu. Bu makale Fran bir hürriyet vermiş memleketin en mühim risale- sinde yer bulmuştu. Ben sansör taraftarı deği- lim, fakat siyasi, - içtimai ve şahsi hukuka riayet etmeyen; düşman casuslarıma hizmet e den ve memleketin O asayişini bozan gevşek, haris ve müvaze nesiz kalemlerin hürriyetine de düşmanım. Bizde #ansör, şim- diye kadar geçirdiği şerait için de, en fena, en tehlikı hiz met idi, Talim beni bu çetin, bu düşman kazandırıcı işte u- zun müddet tuttu, Son uğra- dığım felâket bu hizmetlerde başımdan geçen tehlikelerin bi rincisi değildir. Fakat ondan evvelkiler bir ecnebi elile olma- in her memurun uğ! arızalardan fazla bir ehemmiyeti (o haiz değillerdir. Uzun müddet ve muhtelif saf- halarda sansörde © bulundum. Bu hizmetimle muhterem mat buatımıza karşı utanacak de- |, iftihar edecek bir iş gördü ğüme kaniim. Hattâ bunu gene gazetelerimizin bu vazife hak- ! kındaki (o yazılarile ispat et- | mek mümkündür. Büyük harp sansörü çok fe na idi. Nizamna; de başkumandanın telâkkisini dü şünmek mecburiyeti o vardı. Her kelime üzerinde, her keli menin alabileceği manalar ü- zerinde dakikalarca düşünmek lâzımdı. Çıkarılan bir yazının yeri boş kalmıyacaktı; gazete- nin daima, ihtiyat ve sansörce imza edilmiş yazılar bulundu- rup boş kalacak yeri doldur- mak mecburiyetinde / idi. Bu şart güya bizdede (İngiltere gibi, Almanya ve Amerika gibi matbuatın sansöre tabi olmadı ğını veyahut sansörce çıkarıla- cak bir şey görülmediğini gös termeğe matuf idi. Gülünç ve eziyetli bir şart, Fakat o zama- nın manasızlıkları yanında en zevkin. | hafif ve zararsızı addolunur. Gece yarısından sonra sü- tunlar dolusu boşlukları dol- durmağa çalışmak, sansör saa- ti bitmeden tekrar yazı yetiş- tirmek ve mürettipleri çalıştır mak gibi gazete idarehaneleri- nin daha binlerce müşkilâtını bilmez değildim. Bunun için i Musahabe Fikirler ve insanlar 7 — Genç şairler Önümde, bir kısımı beş altı ay evel çıkmış, öbürleri daha yeni, hep- si de 1931 tarihini taşıyan yedi tane sür kitabı var. Yedi şair değil, tara yirmi bir şair! Birde gençlerimizi daha ziyade kazanç ve maddi refah yollarını aramakla ittihem ediyor- ruz! Hem bu yirmi bir isim, his, ha- yal, âhenk ve kafiye peşinden koşan #straitakilerin istihfafına rağmen şöh rekti ve rahatı, “bu kubbede boş bir diveren,, ile “İzmir'den sesler, i İs- tanbul'da basılan o “Palangadan iki ses geliyor, ile “Bir ses iki nağme, yi okudum; dikkatle okumak iste- dim, fakat kabil olmuyor: insanı cez beden, bir başkalık gösteren tek bir mısra bulmak çok zor. Şöyle sayıfa- ları çevirin: vakın şairin ismi de, manzumenin ismi de değişiyor, fa- kat sözlerde bir fark yok. Zaten üç kitabın isminde de “ses,, kelim bulunması, bu gençlerin hep :eda,, bırakmakta arıyanların küçük | rine benzediğinin delil; değil midir? bir kısmıdır. Her taraftan gelen mec | muslera balım: hepsi şiirle dolu. Fakat bunlar hafzamızda bir iz barakıyor mu? Orasını pek kurcala mwağa gelmiyor. İzmir'den gelen “Ye Halbuki san'at eseri, original bir mi zacın, yani eşya aracında yeni mis- betler bulan bir hassasiyetin mah- sulü olmak lâzımgelir. Herkesin bil- diği, asırlardan beri tekrar olunan HARICİ HABERLER | İngilterede Tasarruf Avam kamarası ka- nunu kabul etti LONDRA, 29 A.A, — Kral, öğ- leden sonra M. Mac Donald'ı kabul edecektir. Başvekil, akşam © üzeri Avam kamarasında kabinenin bir iç Umama riyavet edecektir. Vaziyetin kariben uh çi zannolun- maktadır. M. Mac Donald'ın rüfeka- sını sabahleyin toplanaması mumaj- leyhin hususi mükâlemeler şekilinde şahsi müzakercierine devam etmek: te olduğunu göstermetkedir. Manma ih, bazı kimseler M. Maç Donald. m vaziyeti krala izah etmekle iktifa mkü kral ile yapacağı mü amlar arasında — yapılacak bir müşaverenin takip | eyliyeceği mütaleasında bulunmaktadırlar. Siyasi grupların intibar, serbest- çe memleketin reyine müracaat et- mek şeklindeki hal suretinin galebe çalacağı merkezindedir. Bu tahmin doğru ise, müntahiplere bilhassa gümrük tarifeleri vaz'ını — natık hiç bir program arzolunmuyacaktır. Citö, vukuatı dikkatle takip et- mekle ve vaziyetin almış olduğu is- Gikameti mümkün olduğu kadar sü setle memlekete bildirilmesi munda israr eylemektedir. M. Mac Donald kral ile İ Meclisi l “| memnun bulunduğunu söylemiş ve görüştü LONDRA, 29 A. A. — M. Mac Donald'ın kral ile mülâkatı bir saat sürmüştür. Kabine, öğleden sonra yaptı timada siyasi vaziyet hakkında ter kikatta bulunmuştur. Hükümet ya: rin Avam kamarasında © Döyanatta bulunacaktır. İ LONDRA, 29 A. A. — Kabine müzakerenin devamını yarma bırak. | mıştır. Bugünkü içtimada hiçbir ka. | “9 rar alınmamıştır. Tasarruf kanunu kabul edildi LONDRA, 29 A.A, — Avam ke-| marası tasarruf hakkındaki kanun lâyihasmı reddine dair amele fırkası tarafından verilen takriri 242 muha- Mf reye karşı 297 reyle reddettikten sonra mezkür kanun ü çüncü kıraatinde kabul etmiştir. Bankerler mahüfili endişede| " LONDRA, 29 A.A. — Vaziyette ki kararsızlığın uzayıp gitmesi ban- kerler mahafilinde bir nebze endişe tevlit etmetke ve Cite, nazırlar ara- sında yapılan müşaverelerin devamı müddetince vazi; tebdil edebile. cek bir takım hâdisat zuhur etmeme sini sabırsızlıkla tefsir etmektedir. Kambiyo ve csbam piyasasmın nizamnamesi, yapılan muameleler. tin efkârı ne gibi kaygularn işgal etmekte olduğunu göstermesine mâ- ni teşkil etmekte ise de İngiliz ira” sm küpanışı ağır olmuştur. Dev- let eshamı, sağlamdır. Felemenk bankasında AMSTERDAM, 30 A.A. — Felemenk bankası iskonto fiatı nı yüzde iki nisbetinde arttır. mastır. Bulgar bankasında SOFYA, 30 (A.A.) — Milli | Samsun, Trabzon, Zonguldak, banka iskinto fiatmı yüzde 8,5 | tan 9,5 a çıkarmıştır. Danimarkada KOPENHAG, 30 (A. A.) — Hükümet, altın mikyasını 30 teşrinisaniye kadar muvakka- » terketmeğe karar vermiş — —— — yok bahasına bonoları toplama di ki her satırı çizerken kale- | ga devam etmetke ve Gayrimü min ucu yür; in üzerinden geçerdi Bu hata kimindi? Ev- velâ sansöre güvenerek her şe yi yazmak ve sansörün gafle- tinden istifadeye çalışmak iste yen gazetecide ve sonra da va- ziyeti bilmediğinden © dolayı mes'uliyet korkusile her şeyi çıkarmak istöyen sansörde, (Devamı var) | eekleri şüphesizdir. Dem İ mesaisini teşrik eylediği bu kararı İ zedildiği zaman hazı heyeti murab- Akvam 12'nci içtima ı evvelki gün bitirdi CENEVRE, 29 A. A, — Meclir, 12 inci içtimaıni öaat 13,15, de ka- pamıştır. Son içtima, teslihatta mü- tareke yapılması meselesine dair bir karar verebilmesi geçmiştir, Lord Cöcil, bu içtimam en mühim neticelerinden bi lihatta mütareke yapılması karart 0- lacağını kaydetmiş ve daha uzağa ödilerek, devletlerin mesburiyetleri | ni vazihah tarif eden İtalyan teklifi | nin lâyik olduğu ehemmiyetle naza- | rı dilkete alınmasını tercih. edeceği ni ilâve eylemiştir, Mumaileyh de- miştir ki: Bn devletler, — teslihatta | mütareke yapılmasına taraftar olup olmadıklarını şimdiden beyana mec- burdurlar, Bu suretle efkârr umumi. yeyi de nazarı itibarda | bulundur- muş olacaklardır. Milletler ya terki teslihat için beyanı reyedecekler ve- yahut mahvolacaklardır. Jeneral de Marinis İtalyan tekli- finin hiçbir tadile tabi o olmaksızın kabul edilmemesine müteessif oldu- ğunu fakat hali © hazırdaki teslihat yarışı üzerinde mes'ut nüfuzunu gös terebilecek olan meclis kararından herşey hükümetlerin terki teslihatm tatbiki için gösterecekleri hüsnü mi- yete bağlı bulunacaktır, devletlerin, meclisin davı lüzim | gelen cevabı vermeği bilecekleri ve cihan nazarda deruhte ettikleri mes'uliyetin azömetini idrak eyliye- Mu- maileyh beyanatını şu su miştir: İtalyan heyeti arab sasası vkuna en samimi bir tarzda re ve kâmil bir surette tasvip © “ML Mami, meğlmrals peojeli hasların göstermiş olduldarı korku- | yu hatırlatmış ve bu teklifin büyük bir eymeti maneviyeyi ihya etti ünü fakat korkunç neticelerle dolu | bir başlangıç gibi görüldüğünü söy- lemiştir. Mumaileyh, münakaşalar çok heyecanlı olmuş fakat arza olu. Ban neticeler istihsal edilmiştir. De. | Hatip, Aimerika'nın iştirak mesai | sini memsuniyetle kaydetmiş ve mü | tareke ile saporun herkezi memnun edememesi ünki mam edileş âşin kıymeti haiz bulunduğunun bilinme si İizmdır;Bütün hükümetlerin bu | kararın ehemmiyeti | fevkalâdesini | idark edeceklermi ve murahhasların lâzım gelen salâhiyet ve kudretleri haiz olarak sulkü takviye maksadil; 1932 senesinde tekrar geleceklerini ümit eylerim diyerek sözlerine niha yet vermiştir. Bono tevziatı .Muhtekirler faaliyetlerin- de berdevamdırlar Gayrimübadillere bono tevzi alına dün de devam edilmiştir. İzmirdeki Yunan emlâkinin mü zayedeleri bitirildikten sonra, Balıkesir, ve Şarki Anadoluda- ki bir kısım emlâk te müzayede ye çıkarılacaktır. Bunlar, mev- cut bonolara, yani istihkakların yüzde yirmisine tekabül etti- ilinden İşişnbul.ve Anadoluda ki mili emlâkin müzayede ile alâkası yoktur. o Muhtekirler badiller cemiyeti bunlara müda haleye imkân bulamamaktadır. Bono alım ve satımı ile yeni komisyoncuların i hararetli bir hal almıştır. Güni ” | cet ve Fransiz ve Alman sefaretinin bulZeh matbuatı memnun değil| yetin idare heyeti, ekseriyet ol madığı için dün toğlanmamış- tır. Berlin Mülâkatı Fransız nazırları Ber- linden nasıl ayrıldılar? | BERLİN, 29 A.A, — M. Laval ile M, Briand ve bütün Fransa heye ti sant 7,50 de Berlinden hareket ct miştir, İstasyonda kendilerini M. Beü- ning, M. Curtius, M. François Pon bütün erkân ve müstahdimini teşi etmişlerdir. Fransız ve Alman razırları, prens ler salonu denilen salonün bir köşe- sine konulmuş olan masanın etrafı. na toplanarak birkaç da mi surette görüşmüşlerdir. M. Bı Bing ile M. Curtius, müteakiben M..| Laval ve M. Briand ile rıhtıma çık- üsler ve son dakikaya kadar mu-| maileyhrma ile beraber orüda kalmış | lnrdır. Trenin hareketinden evvel M. Laval ile M. Briand yanyana ol- dukları halde vagonun ponceresin- den görünmüşler ve hazır bulunan zevat tarafından alkışlanmışlardır. Unter - Don - Linden caddesi ile istasyon önünde birikmiş olan halkı #aptetmeğe memur edilmiş olan za- bıta kuvvetleri Fransiz nazırlarının muvasaltları günü bulundurulmuş | Jan kuvvet derecesinde mühim de- | ğildi. Hiçbir hâdise olmamıştır. VARŞOVA, 29 ALA, — Fransız nazırlırmın Berlisi seyahati halden- da mutalenita bulunan Gazete Pols- ka, bu kısa mülikatlar esnasında sulh için pek büyük birşey yapılına ğa muvaffak olunması ihtimali | emi olamadığı müklensimi serdetmek tedir. Ezprens Peranay, Fi niden tetkiki için faaliyet ve teşeb- te bulunmağı terketmek mandde- ini talep etmesi tehlikelidir. 10 se ne müddet zarfında harp etmemesi- ni taahhüt eden dsvlet, LI inci se- neye doğru militarist © propaganda yapmağı taahhüt ediyor demektir. Almanlar memnun BERLİN, 29 A.A. — Berlin mü- lkatı Fransa ile Almanya arasmda- ki münasebetlerde his olunur . dere- cede bir sükün husule geldiğini gür- termektedir. Berlin'de yapılan mükâlemeler bir neticeye ve karara bağlanmıştır. Bu netice iktisadi sahada Fransa ile Almanya arasında bir mesai iştiraki i açmaktadır. Dün teşkil edilen muhtelit Fran- sa - Alman komisyonu üçüncü taraf | larm menfaatlerini vo beynelmi el mesai müsareketi lüzumunu göz ö- nürden uzak bulundurmuyacaktır. Tapuda yeni Teşkilât Kazalara nazaran masa teşkilâtı yapıldı Dün İstanbul tapu müdürlü- günde, tapu müdürü Ziya Be-' yin riyasetinde İstanbul, Üskü | dar, Beyoğlu tapu başmemurla rının iştirakile bir içtima akte- dilmiş, Beşiktaş, Beyoğlu, Sarı yer, Eminönü, Fatih, Üsküdar, Kadıköy kazalarına nazaran tapu dairesinde masa teşkilâtı- na karar verilmiştir. Bu kazalar için müstakil birer tapu müdü-, rü tefrik edilmiştir. Defterler de kaza itibarile ayrı ayrı tutu lacak ve tasarruf muamelâti teş kilâtı mülkiyemize nazaran tez bit edilecek ve bu günden itiba- ren de teşkilâtm tatbiline baş- lanacaktır, Dün eshabı mesalih ellerinde mevcut evraka muka- bil birer numara “almışlardır. Bu evrak memurlar vasıtasile Anadoluda soğuklar berdeva m AFYONKARAHİSAR,30. ( ri Afyonkarahisarında şiddetli soğ: iyet). — Bir kaç gündü ır başlamıştır. ÇANKIRI, 30 .A.A. — Havalar yeniden soğumuş, Yü lere kar düşmüştür. KAYSERİ, 30 .A.A.— Şiddetli soğuklar hüküm sürü Erciyeşe kar yağmıştır. Sofyadaki yüzme müsabaka ları SOFYA, 30 (A.A.) — Dün öğleden sonra Dianabad'da kan yüzme yarışlarına dı bakalar, büyük bir seyirci kütlesi olunmuştur. edilmiştir. Yağmura rağmen veresmi zevat huzurunda Program 1500 metre serbest yüzme ve sırtüstü yüzme ya! nı ihtiva ediyordu. İlk tasnifte Bulgarlar ve Yunanlılar beşi van almışlarsa da inci tasnifte Yunanlılar yedi ve Bulg: puvan almışlardır. Yarın bisiklet yarışları yapılacaktır. zmirde İngiliz lirası alım satımı IZMİR, 30. A.A. — Bankalar dün İngiliz lirası üzeri! alım ve satım yapmamışlar, yalnız alıcı ve satıcılara tavassü mişlerdir. 830 dan 840 kuruşa kadar beş bine yakın ingiliz bf alım ve satımı olmuştur. Üzüm ve incir satışları devam etmekte ise de, musm hararet yoktur. Ticaret ve sanayi odaları kons ANKARA, 30 .A.A.— Üçüncü ticaret ve sanayi odaları 0 7 tesrinievvelde Ankarada toplanması mükarrer b vi. İktisat vekâletince görülen lüzüm üzerine kongrej teşrinievvel cumartesi gününe tölik edilmiş ve keyfiyet alâ lara bildirilmiştir. Yunanistana giden atletler İZMİR, 30 (A.A.) — Bugün saat 10 da limanımıza gele müsabakalarına iştira ehmet Ali, gül Altunorduspör klübüne mensup Cihat Bey İ mir vapurunda Yunanistanda Atinada yapılacak olan atlel etmek üzere Istanbuldan gelen 200 Veysi, Sami, Sedat B. lere İzmir tihak Cihat Bey anform bir haldedir Mmtaka altezim hi kendisinden çek ümitvardır. Ankara ve İnirdi sonbahar at koşular ANKARA, 30 (A.A.) — Ya| fış ve ıslah encümeninin şehri- mizde tertip koşularının birinci ki cuma günü başlayacaktır. Bu koşulara bu sene at merak- hıları tarafından büyük himmet lerle Avrupadan getirtilmiş 0- lan 10 dan fazla İngiliz atı iş tira kedecektir. Programda beş koşu vardır. Birinci koşuda memleketimiz- de yetiştirilen yeni taylar ken- dilerini gösterecektir. İkinci, İngiliz atları koşusunun me: fesi 1400 metredir. Bu koşuya Barladuk, Yarhayler, Stronbo- Hi, Dendorun, Strativarius gibi atlar girmektedir. Bu haliskan lardan şimdiye kadar Ankara pistinde yalnız sonuncusu koş- Etibba odası | İdare heyeti Etibba odası heyeti idaresi müddeti bittiği için bugün saat 14 te sabık Türkocağı binasın- da yeni heyeti idare ve haysi- yet divanı azası intihabı yapıla caktır. Eczacıların namzedi Türkiye Eczacıları Cemiyetin. den: Etibba Odası divanı haysiyet azası namzedi olarak o muhtelif tıp cemiyetleri tarafından ilin edilen A eczacıların da isimleri geçmekte Ol-| ame duğu görüldüğünden bir yanlışlığa meydan kalmamak üzre cemiyetimiz. Bu gün de bono teziatına de | tasnif edilerek ait oldukları ma | ce asli aza olarak Eminönünde Hüs- vam edilecektir. salara verilecektir. nü Haydar Eczanesi sahiplerinden toşbihleri gevelemekte ne sevk var. | iddin ederler; fakat her devrin, bel. , mersoleridir. Çoğunun dünya edebi. | asında çıktığı: zaman dikkatimi cel- ki kendisinden evelkilerin çözülmüş | yatından haberleri yok. Halbuki bir | betmişti ve, Moralı zade Rifat Beyin Şairleri severim ve dünyanın biç | unsurlarından mürekkep, buna rağ: | millet için yalnız kendini dinleme-| diğer şiirlerini “sabırsızlıkla bekli- dır? bir yerinde insanı hazinelere kavaş- men o unsurların her birine izafe et- nin, canlı bir edebiyat vücude geti- yordum, Ümidim tatmin olunmadı; turmadığını bilebile şiire heves eden | tiği ehemmiyet itibarile yeni bir has. | rebildiği görülmüş şey değildir. fakat o manzumenin birinci ve ikinci sasiyeti vardır, Şairin vazifesi bunu Mamafih saydığım dör kitabın | kıtaları yine hoşuma gitti: her genci alkışlamak isterim.Mısrala rında, hattâ musralarının arasında bir tek hakiki titreme duyuncn daha fazlasını aramam, Fakat bu kadarını muhakkak isterim. Sözü, sonu kaf- yeli, hecelerinin adedi de bir gelen satırlara ayırmak haşlı başına bir me riyek dayız. Bu geçenlerde san'at aşkı bulum- madığını inkâr etmek kabil değildir; uğraşıyorlar, yaziYorlar ve tanınmış | muharrirlerin bile kitaplarını pek süremedikleri bir zamanda fodakâr- lık ederek kitap çıkarıyorlar. Fakat san'at aşkı ve maddi fedakârlık kâfi değildir; insanm fikri huzurundan da feragat etmesi lâzımdır. Her şeyin söylenmiş olduğumu | ki hiç bir taraftan tesir almak iste- | bir kaç sene evel “Fikirler,, macmu” keşfetmek ve buna tercüman olak. tar, Bunun için araması lâzender. Halbuki kitaplarını saydığım geneç- lerde bu arama, kendilerinden evel kilerin kurduklarmdan şüphe gibi seyler hissedilmiyor. Hepsine bakın: bir zamanlar “Yeni mecmua,, da ya- zan gençlerin belbağladıkları ve da- ha o zamandan insanın burnuna bir rini bulacakemız; buna ancak son sahipleri de henüz çocuk denscek kadar genç oldukları için kendilerin- den ümit kesilemez. Elbette içlerin- den çoğu, kendi yaşlarındaki her in- sanda gözüken zehapları kaybettik ten sonra şiiri bırakacaklar, insanın <bediyetini alâkadar etmiyen işlere enli İmar ile ki yollarını muhafaza ederlerse bel. ki san'atın bir his değil, akıl işi ol. duğunu; samimiyetin ancak şahsi Gölgeler bürüdü durgun suları, Bansin suda yüren yapraktan sarı, 5 Almmi okşwyor akşam rüzgâr, Teselli verici bir kardaş gibi Senenin bu tatlı, baygm güründe; Dertli gönlün gibi her şey hüzünde. Bak! güneş akşamın salgun yüzünde, Türiyor bir damla kanlı yap gibi. Pek yeni olmamakla beraber gön le hoş gelen bu eda, Rifat Ahmet Beyin bir gün bize cidden yeni” bir on senelik hâdiselerden alınmış il- | yet sahibi bir adam için bir meziyet | şiir getirmesini temenni ettiriyor. hamlar zamanımızın mübrünü vuru. yor, Yazdıkları şiirlerin bu kadar alelâde olmasınm başlıca sebebi bel- addedileceğini; şahsiyetin de ancak gâyretle teşekkül edeceğini anlıya- caklardır. 2 — Yeni şekil O yedi şiir kitabının ikisi i serbest “ Yediveren ,, in ilk manzumesi, | yol: Mita, Her hanği muştur. Diğerlerinin de kabiliyetlerini cuma günü Ge neceğiz. Üçüncü koşuya mit vi kudrette bir çok yerli ve at ve kısraklar girecektir. E düncü koşu günün en meri koşusu olacaktır. Keti > elles, Firik, Kontrgorl, Ra Morava ve Filesofi gireceklerdir. Beşinci koğul p li ve arap atlarına mahsus dikap koşusudur. Bu koşuyt tanınmış bir çok atlar iştir: mektedir. İZMİR, 30 (A.A.) — Yi ve ıslah encümeninin üç h sürecek olan sonbahar at ları 13 teşrinisanide başlay! tır. Dördüncü hafta koşu © sebei hususiyenin mutat Hik koşusu olacaktır. R : i Sanatoryom için bina bulundu Verem mücadele cemiyetİğii rafından Erenköy cihetind natoryoma elverişli bir e ranmakta olduğunu Yi Haber aldığımıza göre cen ie) Erenköyünde hastahaneye &l rişli olmak üzere Muhiddin şanın köşkünü muvafık bu ve 20bin lira bedel mukabili satın almıştır. Yakında hanenin tefriş ve telvini ile sanlarının ikmaline başlan: tır. er Haydar Ali ve yedek aza rak Beşiktaşta Eczacı Nail >” e rai ARİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: