18 Ekim 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

18 Ekim 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sikme âleminin Stüdyo diyince insanların ari gibi çalıştıkları büyük bir an akla geliyor. Fakat ha- ikatte bu stüdyo ne meneşey dir? Her tarafı sim sıkı kapa k bir kale! Ve bu kalenin için de kadmlı, erkekli insanlar Salışıyorlar. Buradan da sene- de 25 — 30 film çıkıyor. Bü- tün dünya bu filmleri görmek İçin,. bazen sinema kapla saatlerce bekliyor. , Dıvarlarından dara ta sinema gişelerine kadar acaip bir Sihir e bu kalenin böy- İs herkese srm sıkı kapalı olu- Şuna bakılırsa, demek ki içer- le esrarengiz bir âlem var. Fakat stüdyo kapılarına A- i baba gibi “Açıl kapım, açılı, diyebilmek çok zordur. O âle- Min, hem de en nafiz şahsiyet- lerinden bir dostu olmıyanlar, stüdyo denilen kalenin kapısır Bi açamazlar « Benim bir firmada props- Sanda müdürlüğü yapan Leh- Man isminde bir dostüm Var. riptir ki, o bile bir gün ol- in? — Gel, beni stüdyoda gör! Memişti Terini? nasıl meraktan çat- İstirlar, değil mi 7 Kendisine fikrimi açtım: . > Yahu, şu stüdyoların içi i ben de görmek isterdim, de m, Gülümsedi. e Yapılmıyacak bir iş a Hai kırmak a da mana yok ! « — Peki, öyleli Üçte gel! Fermanı | Tün tam saat üçte stüdyonun ir kapısı önündeyim. Bu kapımın gayet haşin bir bekçi- *i var, Bir değil, birkaç bek- Sisi var.. Fakat baş bekçi gibi #örüneni çok sert iri yapılı ve € suratsızlardan.. eniş ve rahat odasında ma va kurulmuş, oturuyor. İçe- Ye girişimi kısa bir film gibi atayım : Ben (şapkam elimde) — affe Yesiniz, iğakişı gireceğim. tp #tliyim, Baş kapıcı (hiç is- li bozmıyarak) — ne ma bugün saat üçte beni da- ye etmişti. Sonra bem üç dört ini gazetenin o muhabiri- hı yn hüviyet varakala- İğ İs et adin (Biraz kızarak) — E- de daim dostlarımın için- de ç ** nazır, akrabamın Başı in Baş kapıcı — . Bir şey ifa- *tmezler , <eneral, iki meb'us var. Vekilin bile yanma girmek » beş dakikadan fazla Baş kapıcı — Olabiliş. Fa R buraya beş dakik değil, Meze bekleseniz, yine gire- aş sırada ağır demir kapi Ün img Propaganda müdürü- Nüng dada yetişen başı gö- £ O), Efendiyi brrakmız! O bile, stüdyoda bani kabul isin ta kapıya kadar ge e Bu nasıl iş — Şe, girdiks ye ikâyet etmeyiniz, işide güzel san'atlar aka Mi ünakaşa etti de, Ancak | Gizli tarafları müdürü kapıda bir Yazan: Mare Steler .. Yine giremedi. Ca mi ki, biz kapalı österi- kapı siyaseti Ba siyle sinemaya & len manevi itibarın yarı 3 vetidir. Film kolisleri ise da- ha esrarengizdir. Öyle >. manalı Ve başımı manalr Anladım ki, bu insanların dışarıya salıvermek istemedik- arora: Önümüzde ni- hayetsiz dehlizler.. Sağda, sol da, kapalı kapılar. Hayret! Surun içindeki kapılar bile ka Kimi önünde boyunla- rı zincir kordonlu dört kapıcı- nın beklediği bir kapıyı göster li, ki: e al stüdyonun kafa- sıdır, beynidir. Müdürü umu- mi burada oturur. Müessese- nin hayatı ile alâkadar karar- larını burada verir. Öteki ka - pıyı gördün mü? Şu önünde üç hizmetçi bekliyen kapıyı? İma lât müdürü işte orada oturur. Kapısında iki hizmetçi olan da idare müdürüdür. Bu harici işaretler, müessesede “Aledde- recat makam,, ların &asıl sıkı bir disiplinile iş gördüklerine şahit Yi yoruz ve mütemadi» yen kapalı kapıların önünden geçiyoruz. Her kapımn üstün de parıl parıl parlıyan pirinç lâvhalar var: o “Senaristler,, “Muzisyenler,, Müellifler,, Res samlar,, ve saire.. Dostum anlatıyor: — Bu katta film fikir halin de doğar - Bir kapmın önünden geçer alelâde bir zatın bir kapı rl lar şahit ol- dedi ki: Si e örme atiye siz misiniz? yalm üdür efendinin birinci mua - ie eli yodadır.. Onun için bugün sizi kabul etmek imkânı yoktur. if ediniz . YA Dşarlan kimbilir be maba retle içeriye girdi anlaşılmı- yan bu zatın, istediği adamı görmeğe yine muvaffak rr mayışı bana çok acıklı gi Atlatma siyasetinin buradal tecelli tarzı ama da bam başkü ha! zül a yaoi rin linda ziyare Silmek istenen müdürle alâ- 7 x m 3 vay, vay! Bu kalenin içinde hakikaten öğ ler varmış - a dehlizin en sonus- da ve soldaki bep ve: — Buyurunuz, * Cek e Dir odada solda telefonlar, etajerler, kitaplar, afişler. Dı Yarlarda on mütena propagan- da resi tabat bir koltuğa sulari Odaya açılan küçük kapı var. mütema w tik tak sesleri geliyor. Bali ki daktilolar çalışıyor- lar. Şöyle hafifçe eğildiğim zaman, içlerinden bir tanesi- Zin dudaklarıma ruj sürmekle meşgul olduğunu gördüm. Da- ide dört beş daktilo da- ık. Çünkü tik takların adedi ile daktilo adedini bu ka 'dar mütenasip gördüm. Ses Nihayet bütün bu kapa sonra açık bir kapı! Bakalım neler göreceğiz? dArkas yatın) Amerikalı aktörler kaba mıdırl ı Beyaz perdede bir çoklarımızın hoşuna giden bu a aktörler hakkında ağır ithamlar var.. e eee brbinerni | MAŞ son derece seven âşık çiftlere bakmen, gayri ihtiyari insanın ıklına bir sual geliyor. Acaba | 5 yunlar hakikaten de böyle sevi şiyorlar mr? Bu suale vakıa birçok ka dın artistler, kimseyi incitmiş olmamak için muhterizane ce- vap vermişlerdir. Fakat içle- rinde kanaatlerini açıktan açı- ğa söyliyenler de yok değil. Meselâ Mary Lowjler diyor ki, | — Holiyvood'daki | aktör. ler o kadar can sıkıcı insanlar dır ki, yarım saat beraber bu- sonra, derhal ayrı- eve gitmeği daha münasip iie. Çünkü bu adam lar yalnız golften, içkiden, oto mobilden ve bir de kendilerim- den başka hiç bir şeyden bah- setmiyorlar. Geçmiş veya ge- lecek muvaffakıyetleri, kendi- lerine bayılan kadınlar ve bit- tabi güzellikleri mütemadiyen söyledikleri şeyler. Kendi şa- hıslerile o kadar meşguldürler ki, başkalarına şöyle hoş bir şey söylemek ve yahut kompil manda bulunmak © akıllarma gelmez. Sonra da yarabbi ne ler konuşurlar? Ne orijinali. Naney Garol ve Philippe Holmes teleri vardır, ne © kültürle. ri. Ve bunlar dünyanın en ne zaketsiz insanlarıdır. e Meselâ bir kadına sandalye vermek ve yahut kadını geçirmek ka- pıyı açmak gibi en basit meza- ket kaideleri akıllarma gelmet. Sonra hiç kitap okumazlar. Belki bu kadar şımarık olma- larının da sebepleri vardır. Çünkü Hollyvood'da bir erkek aktöre en aşağı on kadın düşü yor. Onun için de artık bun- lar her şeyi kendilerine mübah addediyorlar. Allah beni bu ne- vi aktörlerden birisi ile sokağa çıkmaktan korusun. Bütün gün film çevirmek için beraber bulunmak zarureti kâfi! Arala- rıcda dostum da yoktur. Zaten onlar kendilerini düşünmekten, dost düşünmeğe vakit bulamı yorlar - Diğer taraftan, Nancy Ca- roll de şunları söylüyor : — Diyebilirim ki, o Holiy. vood'daki erkek artistlerle iz. divacı düşünmek abes bir şey- dir. Çünkü onların evlenmek te iki korkuları vardır: Birinci si âşık diye tanınmış itibarla” rının, ikincisi de kadın peres - tişkârlarının azalması korkula- rıdır. Sanki her hareketlerinin ehemmiyeti o esasiyesi varmış gibi, her bamgi bir kararı ver mek için uzun uzun düşünür ler. Umumiyetle kadınlardan bilhassa genç kızlardan hasta. lığa benziyen bir korkuları var dır. Ekseriya evlerinde, anala rı, ve babaları ile beraber kalır lar, Fakat müsait fırsatta bir kadın eteği gördüler mi, sırra kadem basarlar . Monu Maris te şunları söy lâyor : i — Sinema aktörleri şerman insanlardır. Yalnız mahdut kafalıdırlar. Yani bir nevi taş ralıya benzerler. Hiç te'beyaz Mary Lovvler ve Stamliy Smith manesik,, değildirler. “Arka daşlık,, kelimesinin ifade etti- ği manayı bilmezler. * Yalnız giyinişlerinde nazarı dikkati celbetmek isterler, Bütçeleri - le gayri. mütenasip mükellef kâşaneler satın almağa kalkar lar. Çehre ve vücut itibarile belki Avrupalılardan daha ca - ziptirler, Fakat fikir itibarile ne kadar kokozdurlar yarab bi ! Joan Crawford ise şunları söylüyor : — Bir aktör de nihayet, di | Pas sur la Bouche! Bir kaç sene evvel gösterilen bir. operet vardı — Pas sur la bouche— ki havaları baftalarc, dudaklardan l düşmedi. Andre Barde'in bu opere | tini besteleyen Mauriçe Yudine'ir o şen parçalarını simdi tekrar işide | ceğiz. Fakat busefer zahnede de dil, sinemada... Çünki Pas sur ls bouche operoti tamamile filme alın. verir. — Bir operet nasıl filme aliniyor? Luna film müdürü M. Howrvitek anlatıyor: — Evvelâ senaryo sinematoğraf adapte edilebilecek bir operet hap edilir. Yani eğlenceli güzel dekorlara müsnit Yalnız konuşup şarkı söylemesi gil, İngiliz şivesi de pek mü Malümdur ki Rinsky ilmin sarışın ve Esmer Mireille Perrey ve Jane nelerden geliyorlar, Bu çin filme uymak icap adi kemmelen muvaffak oldul. sinema ve sahne artisti talıkta ayrı iki şey kalmıyor, Ç inema ekseriya artistlerini sah, aradığı kadar, çok defalar artistleri de tiyatrolarda angajman alıyorlar, Bu filmi oldukça i Dekorlar hazırdı. Haş jk çenem zları olan Mary sah iki artist 5 e MI Carmen Barnes Film imalinde en mühim nok talardan biri olan senaryo inti- | yakında beyaz .perdede seyre- | memnunum. Daha ğer insanlar gibi bir insandır. ar? iktibaslar Hamburg muaveneti içtimaiye #ertabibi Doktor Neubar ahiren bir istatistik neşretiniştir, Bu istatistiğe nazaran, yalnız Almanyada senede vasati bir milyon çocuk düşürülü- yor ve bu yüzden deen aşağı 20 bin kadın ölüyor, Bu ameliyat yüzünden husule ge len hastalıklar neticesi olarak, ekse. riya kadın İcsır kalıyor, Bu suretle kısır kalanlar da 200,000 den değildir. par neticesi olarak rtlalarına vâsıl olan 10,000 çocuk düşürtme dava sma kişiyi mahküm ediyorlar, İrene Rich de diyor ki: — Sinema (artistleri tam manasile iş adamlarıdır. e Ve kendi menfaatleri mevzuu bah solduğu zaman hakiki bir dip- lomat maharetile manevra çevi rirler . Mari Brian ile Jime Collier diğer yıldızların hücumlarma iştirak etmiyorlar. Diyorlar ki: | — Terbiyesi kıt fena bir ak | töre tesadüf | edildi kadar, | İ çok terbiyeli ve “münevver, rincisi kopanın muvafakatile lan ameli Bu korkunç rakamlar, insanların çocuk düşürtmeğe artık bir cinayet nazarile bakmadıklarını ve bunu me / neden kanunların da sakıt oldukları Bi gösterir. Binaenaleyh, çocuk düşürmenin hakikaten insan hayatma © bir sul- Kast oup olmadığı ve vaz'u kanum- nun nokta nazarında ssrar etmekte ne dereceye kadar haklı bulunduğu cayi sual olsa gerektir, Roma kanunu Romalılar, rahimdeki © rüşeymi bir insan vücudü telâkki etmezler- di ve ceza kanunları da bu prensip- ten mülhemdi. Derlerdi ki, rahimde ki mevcut kadının şahsma © ittir. Kadın bir parmağını kestiği zaman, nasıl kimsenin öylemeği hakkı yoksa, &i bir madde üzerinde aynı suretle bir şey ücüduna ait her han. göstermesine kimse bir şey diyemez. Yalnız Romalılar © çocuk üşürmekte üç şey gözetirlerdi! Bi atl O zaman o hâkimler, aktörler de vardır . siner Opebetleki Tomson rolünd; Rinsky Nikola pan da bizzat operetin Maurice Yuvain'dir. gok vâkıf olmayanlar, senar. yo: yazmakta kudretli bile ol. salar, gene noksan sayılırlar, Amerikan stüdyolarında gön, derilen senaryolar, gayet kk seçilir. Resmini koyduğumuz on sekiz yaşındaki kız, bu işte çok mu. vaffakıyet gösteren senaristler dendir. Bu kiza bir hârika da ile hiç li bir ma nifatura tüccarınm kerimesidir Sadece sinema ile uzaktan meş gul olmuştur. Matmazel Car- men Barnes daha on yaşında i- ken senaryolar yazmış, On beş yaşında yazdığı bir senaryo der vi edilmiş tir, Carmen Barne bundan ce- saret alarak, yürüdüğü yolda devam etmiş ve bu Amerikanın en iyi senaristlerinden biri ol- muştur. Hattâ bir Amerikan firması, kendisine çevrilecek bir filmde rol bile vermiştir. Kabul ettiğine göre kendisini bir dikkatle gözden denebilir. Zira sinema alâkası olmayan bu kız, hal iyi bir fiatle kabul »erdede göründükleri gibi “ro | habidır. Sinema tekniğine az | deceğiz demektir. bestogürı keyfiyeti müstakbel nesil ile incş, gul olan resmi vereceği karara bırakırlardı. İkincisi kocan haberi olmadan yapılan ameliyati. O zaman da verilecek hükmü ko, ya terkederlerdi. Üçüncüsü de mü; takil bir ananın çocuk düşürmesi di ki, bu takdirde hâkim hödiseye biç karışmazdı. Yani çocuğunu dü- şüren müstakil ana ceza görmezdi. iyen kocanın, bu hakkından mahrum kalmaması şeklinde hafif suretto tadil ettiler, Kilise kanunları Kilise kanunları bu meseleyi © zamanın tıbbi noktai nazarına gö üstadı da o Snint Thomas d'Aguin idi. Bu zat Aristodan mülhem ola. mayacağı mülâhazasında bulunuyor du, Azami müddet geçip te rüşeym canlı bir insan telâkki edilince, ka. tolik hâkimleri çocuk düşürmeği ci. nayetle bir addederler ve ona göre ceza verirlerdi. Cha Ouint'in meşhur Carolina i eski kanunlarını da aynı fikir dahilinde ceza tayin gocuk düşürmeği cinayet © addede- rek, hattâ idama kadar ceza verirdi. İngiliz kanımları Muhtelif meleketlerin modern ka munlari çocuk düşürmeği bir cina- 5) yet addetmektedirler, Bu moktai nazardan bütün kanun lar içinde en şiddetlisi, İngiliz ka. nunlardır. İngilizler yalnız çocuk Cİ düürmeği deği, katık teşebbünü, Senonmier Fransız sinema (o semasında yeni yükselen yıldızlardan biri de Meg Lemannler'dir. Bu kız stüdyolardan birinde mü. demin meyanında çalışıyordu. “Sol Sahil” ismindeki film için senaryoya münasip kadm bir ar vaffak oldu, Şimdi yeni filmler çevirmeğe hazırlanıyor. Kendi. sinden mülâkat isteyen bir mu harrire diyor ki; — Canım, durun bakalım. Benden daha ne mülâkatı ister siniz? Yalnız film çevirdiğim için memnun olduğumu söyle- yebilirim, o kadar, Sinema hak kındaki fikrimi mi soruyorsu- nuz? Sesli filmin istikbalini mi? Sinemanın tiyatroyu öldürece- ğini mi anlamak istiyorsunuz? Ne bileyim? Bu suallerin biç, hiç birine cevap veremem. Be. t versin ki, ilk filmimde iyi bir mevzua düştüm ve aynı za- manda iyi bir rejisöre.. Çok iyi oynama ğa çalışacağım... re tanzim etmiştir. O zamanki tap) rak, 40 günllük rüşeymin canlı ola. | tist aranırken nazarı dikkati celbetti ve derhal kendisine rol ||“ verdiler. Meg Lomonnier mu. £ Çocuk düşürmek Muhtelif memlektlerde bu hadise karşısında vazu kanun ne yapıyor? — Peştede çıkan MAGYAR HIRLAP'tan — hatâ hazırlığı bile tecziye etmekte. dirler, Gerek ilâç, gerek her hangi bir âletle çocuk düşürmeğe kalkan lar müebbet küreğe, bu ilâç veya aleti verenler de beş seneden aşağı üzere hapse mahküm edi- Tir, Alman kanunları Almaz n ceza kanununun Alman- ve en aşağı o 7,000) “İP Teryp Alman ceza kanununun bu derece şiddetine rağmen, Almanyada bu- gün nasil oluyor da, bu kadar çok gocuk düşürülüyor? Kadınlar hik hissini mi kaybettiler? güzellik gururlarmı her şeyin fev- kinde mi tutuyorlar? Hayır! Bizce bütün bu meseleyi iktisadi cephe- den mütalen etmek lâzımdır. Yalnız bizim değil, en salâhiyettar zeva- tn da mütaleaları bu merkezdedir. Sovyet kanunları Avrupada çocuk düşürmeğe mü- sade yegâne memleket, Sov. yet Rusyasıdır , 1917 de Sovyetler iktidar mev. | köine geldikleri zaman, Çarlığın bü. yapı | tün kanunlarını kaldırdılar. 18 teş rinisani 1920 de Sovyot teşkilât: esa 'siyesi yeni bir kanunla kat'i şeklini. aklı. Ancak bundan sonradır ki, ebe ler, hasta bakıcılar, hattâ | lâvtalar çocuk irmekten © menedildiler. Bu ameliyat sadece hükümet klinik lerine inhisar ettirildi. — Ancak o- rada mütehassıs doktorlar çocuk dü şürtebilirler. Yalnız prensip itibari. e bir kadın; çocuğunu ancak gebe. liğinin ilk üç ayında düşürtebilir. Sonra kadının ilk defa gebe olmama sı ve maddi vaziyetinin çocuğuna bakmağa müsait © bulunmaması da lâzımdır. İstatistiklere nazaran, Rusyada nüfus tezayüdü, şarki © Avrupaya nazaran üç defn daha fazladır. Yeni bir Alman projesi Maruf Alman profesörlerinden Doktor Güestave Boetere Reiseh- tag'a bir kanun lâyihası vermiştir. Bu lâyiha aşağı yukarı Sovyet ka nunlarının hututu esesiyesini ihtiva etmektedir. Lâyiha mücbir zaman. larda çocuk düşürülmesine müsaade etmektedir. Fakat mütehassıs dok- lar tarafından, hükümet kliniklerin. de düşürülmek şartile! Mücbir zamanlar da şunlardır: 1 — Ananın sıhhatini O kurtarmak mevzuu bahsolduğu vakit, 2 — Ku. surlu bir çocuğun doğmasına mani olmak için, 3 — Gebelik bir zina mahsulü olduğuna göre... Bu mesele her milletin iştimai bünyesine nazaran hususi bir ma- hiyet arzettiği için, her memlekette kanunun mahalli şeraite uygun ol. masmı gözönünde bulundurmak ta idir, ei Meg Lımonnier mmm Bir antikacının evinde bulunan şeyler ROMA, 16 A.A. — Gazete. lerin Florance'adan istihbarına göre polis, bir antikacınm evin de Donatello'nun olduğu zan- nedilen ve Padoue'daki Saint Antoine klisesinin büyük mih. rabinı ele etmiş bulunan iki mermer kabartma keşfetmiştir. Bu kabartmalar, sektre edilmiş. ve bu mühim iceşif, güzel san'- atlar idaresine bildirilmiştir. “©

Bu sayıdan diğer sayfalar: