27 Kasım 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

27 Kasım 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Milliyet Asrın umdesi «MİLLİYET» tir 27 T.SANİ 1932 İdarehane: Ankara caddesi, 100 Ne. Telgraf adresi: Tat. Milliyet Telefon Numaraları: Başmuharrir ve Müdür: 24318 Yazı işleri Müdürlüğü 24319 İdare ve Matban 24310 Türkiye için LK . , Gelen evrak geri verilmez — Müddeti geçen nüshalar 10 ks vaştar. Gazete ve matbaaya ait BUGÜNKÜ HAVA Yeşilköy askeri rasat merke- zinden verilen malümata göre bugün hava gene | bulutlu ola- rak devam edecek, rüzgâr şimal istikametinden esecektir. Dün hava tazyiki 762 milimetre, en fazla sıcaklık ll, en ax sicak lik da 6 derece idi. Taksimi!.. Bizde insanlar işi ibtisasları- na bakarak aramazlar ve bizde" eman müs- irisi iş ararken — Her iş yaparım! cevabını verir. Bu cevap “muayyen hiç 3ir iş yapamam” demeye mua- dildir, Maalesef ne memur tayinle- | “imiz, ne işçi araştırmamız mu- | iyyen esas ve usullere bağlı ol nadığından ekseri yerler böyle “ber işe” yarayanlar tarafından $gal edilmiştir ve gene maale | «ef, hiç bir işte mütehassıs a- * Tümle tehdit etmişti. .anmadığı görüldükçe yeni mü | shassıslar yetişmemekte, eski- | sr de ihtisaslarmı terketmekte | lirler, “Onun için musikişinas eczacı ır, doktor kaptanlar, baytar airler ne bileyim bilgisi il, i arasında en ufak mü: Amayanlara bizim memlekette pk tesadüf edilir. Zira Türki- Ede insanların işi ihtisaslarile il ewünhel yerlerle taay- n eder, * Yenicami saati çıkan... Yani İsi ötekine “filân saate kadar iş olmazsa sen bana şu kadar ME Vaecili” lose de o am o işi geciktirdiği için ara * dava çıksa, mahkemeler bu şpta hüküm vermekte izharı | “Milliyet, in roman » ÂDEM ve HAVVA Kardeşim yirmi üç yaşında öl- » Halbuki İstanbula ne ümitler- , Gezecek, ” eğlenecek ve ıl bol yülecekti. Pi hayatımın. on a e kalsam, ne zaman mu- a aye ilemiye baş başlasa derhal © Olâlin serzenişle gözlerini ür gibi olurum, Sanki bu gör ima ; “Niçin beni öldür 2 ürperdiğimi, bütün sinirleri p erildiğini, m attır ek > sün sünemin haykırışlarını L & ablamın O gözyaşlarını pe için evden kaçtım ..Her © yi sanki beni ittiham ediyordu. 'köşke gitmeme de | iwkân le yapacağımı bilmez bir ride dolaştım. 0. y Bütün İstanbul'un beklediği gün yaklaşıyor. LER Lİ KIZLAR Vefiğin vşkları hayatımın seyri değişecek, ben | söylemekliğim kâfidir. bugün belki böyle bir adam ol- Birkaç sene oluyor, o zaman Çamlıcada oturuyorduk. Siz- den iyi olmasın bir arkadaşım vardı. İsmi Vefik. Bilmem ta- | nur mısınız7. Biz ona şişman derdik. Bu ismi verişimizin s6- bebi biraz şişmandır da ondan.. İ Arkadaşlığımız çok iyidir. Fa- kat bir kusuru vardır. Çabuk kı zar, asabileşir. Hiç unutmam, i bana bir gün bir kız meselesin- den tabanca bile çekmiş, beni ö Çünkü ben onun seviştiği bir kıza bal- ta olamk istemiştim.Bu nasıl ar İ hakksrzeı. Çünkü bana bir gün: — Sedat, demişti, ben ondan | ayrıldım. Size Vefiğin halini anlatmak | için onun her sene bir kız sevip | onu almağa karar © vermesini | mm Çünkü İstanbulda | hakiki vak- & yoktur. Ö- teden beri yegâne âyar yeri gi- bi telâkki edilen Yenicami saa- ti de bugünlerde on ikide dur- muş,neilerine geri gidiyor. Arkdaşlarımdan biri dün bana bu saati gösterdi ve dedi ki: — Şu Yenicami saatine bak! Hanım yaşı gibi du: türlü ilerilemiyor. Arabi aylar İtiraf ederim ki; şu sıralarda ber ne sebeple olursa olsun Kameri ayların tı i sorsa” lar güç söyleyebilirim. Ben de- dil çoğumuz böyledir. Dünya- nın her yerinde ayın yani gök- te ayın tarihlerini doğuş. büyü yüş zamanlarını, tam on dördü mü ve sonunu takvimler göste- rir,.. Eskiden bizde bunları ta- in etmek hayli müşküldü. Çün kü Kameri ayın başlangıcı için İ eski bir sistem takip eder ve hilâli görmeyi şart. koşardık. Halbuki kozmoğrafya bundan binlerce sene evvel başlayan ve bundan binlerce sene sonra gi- recek olan ayın hilâlini güneş batarken ufuktan beş derece yu karıda olup olmayacağını tayin ediyor, şu halde bu iş bir hesap meselesidir. Buna rağmen İs- tanbulda Kameri ay tarihlerini gösteren pek az takvim bulur- suhuz... Gazetelerde de buna dair bir malümat yoktur ve da- ha şaşılacak ciheti bir kaç tak- vim var ki; Kameri ayları yan- İiştır. Canım! azacık olduğu- müz yerden kıpırdasak, bir par ça ilme doğru yaklaşsak ne o- lur?.. FELEK aczederler. l | kız Çamlıcadan taşınmıştı Fakat sonra vazgeçer., Fakat beni bir İ defa mühim bir meselede kur- | tarmış, himaye stmişti. Yani rayacaktım. O zamanki iyiliği- ni hiç unutamam. Vefiği çok se- verim. Vefik işte o zaman gene bir kıza delice tutulmuştu. Gözü hiç bir şey görmüyor. yalnız aş- kile yaşıyordu. Bir gün karar vermişti, Evlenecekti, Bana: — Sedat, dedi, artık evlen- miye karar verdim, Ondan ayrı yı amak imkânı yoktur. Sen! mektup daha yazıver. meektuplarını Oben | O kendi yazısı Vefiğin yazardım. | ile temize çekerdi, Bu mektup- lara varakpare diye isim takmış | , Neyse. . Vefiği bir gün ge- ne gördüm.Zaten her gün bir kâç snat beraberdik. Düşer kal kardık. — Nasıl, dedim, kararin kat'i mi? Kat'i, dedi., Fakat tam o sırada sevdiği On- lar Ârhavutköyünde — bir yalı tutmuşlardır. & Artık Vefik her sabah sefere çıkar gibi hazırla- nıyordu, Doğru Arnavutköyü- Be gidiyor, bir sandal kiralıyor, | akşama kadar yalının önünde akıntıya kürek çekiyordu. San- dalcılar bizim Vefiğin bir haylı parasını aldılar. Aradan bir müddet daha geç ti, Vefik babasına evleneceğini söyliyecekti. Fakat babası tesa düfen İzmire gitmişti. Bir kaç | ay gelmedi. Vefik aşkından ö- | lüyordu. Bu esnada sonradan öğrendik ki su hadise cereyan efik bakmış ki bu iş o- gibi değil, — Bu kızdan vazgeçeyim, demiş.. Ve tabii vazgeçmiş.. Şimdi bu aşk hikâyesire ne buy rulur.. İlâhi Vefik sen cok yaşa. Tuhaf çocuktur. Biliyor musu- nuz Vefik kaç kız sevmiştir ve kaç defa evlenmiye kalkmıştır Bunun sayısını ben pek i iyi bil miyorum. Fakat Nihat iyi bilir. Çünkü bütün aşk mektuplarını n saklamasına © rağmen! gene Nihadın eline geçer..Çün kü Nihat onun çok yakın akra- basıdır. Daima biribirlerinin ev lefine gelip giderler. teklifsiz girip çıkarlar.. Vefikte bir illet | vardı. He sevdiği kızı kalkar. Annesine söyler. Anne- siz — Aklımı kaçırmadım, seni evlendirecek kadar,. der... Ve Vefik vazgeçer. Geçen gün Nihada rasgel- dim.. — Nasıl Vefik ne yapıyor, | gene evlenmiye niyeti var mı? ' almıya | EŞRİNİSANI İş ve İşçi Milliyet bu sütunda iş ve istiyenlere tavassut ediyor. y ve işçi istiyenler bir mektap- la İş büromuza müracaat et- melidirler. İş isteyenler 537 — İngilizce Fransızça usu- | lu muhasebe ve daktilo, bilen bir madmazel iş arayı sene Olmasi Bankasında Van ve bonservisleri hamildir. Müte- ber bir yerde müsait çeraile iş kabul eder. M. X. rumuzile İş bü- remaza mürecakt; Yeni eserler Yirminci asır | Güzellikile faydayı, san'at ile tefekkütü yanyana yürüt- mekte öteden beri büyük bir muvaffakiyet gösteren Raif Necdet Beyin 'bu defa da ( minci asır) ünvanlı edebi, içti- mai ve felsefi bir eseri intişar etmiştir. Cemiyetimizin ve (yo - yo) | ya varmcaya kadar asrımızm İbütün hususiyetlerini felsefi bir görüşle ve seyyal bir üslüp- la tasvir eden bu cazibeli ve fay dalı eser Yeni Şark kütüphane $i tarafından nefis bir tarzda ta bolummuştur. (Yirminci Asır)r tavsiye ederiz, Türkspor akü di Türkâpor mecmuasının 9 uncu nüshası güzel resimler ve iyi ham vadislerle çıkmıştır. Karilerir e ederiz | Teşekkür Yavrumuz Fehimin sekiz ay de vam eden rahatsızlığı mütenkıp w- fuli münasebetile keder ve matemi- | mize, cenaze merasimine iştirak et- | mek suretile hazır bulunan İstanbul Tisesi talebesine! hocalarıma ve sair muhterem zevâlâ' ayri ayrı teşekküre izin tovassuhumu rien ederiz Ef , Merhumun ailesi Kı İ lstanbal Belediyesi Hesap İşleri Müdürü: Cemal B. ölmüştür.Cenaze. si bugünkü Pazar günü Beşiktaşta İ Valide Çeşmesinden öğle vakti kal. drılacnketır | Dedim. Nihat güldü: — Tabii, dedi, her sene bir kere evlenmiye (karar verir. İ Simdi de Cenap (isminde bir kızı seviyor, evlenecekmiş.. Ben ie Genie FL ya ledi dımcısı olsun, Perşembe akşamı MAJİK Sinemasında başlıyor. Biletlerinizi şimdiden aliniz. Yarın akşam ELHAMRA Sineması Dünyanın en büyük Rejisörü Ernest Lubıtsch'i Maurice Rostand'in meşhur 1) romanından muktebes en son ve en mükemmel essr. gm Tamamen Fransızca sözlü filmini takdim ediyor. Baş Rollerdee LIONEL BARRYMORE - NANCY CAROL - PHİLİPS HOLMES gipi 3 büyük yıldız vardır. İlâveten; Paramount Jurnal'in Paris ve Londra'da mütare- kenin 18 inci senei devriyesini musavver hususi kopyesile beraber Lik maçları İstanbul Futbol Heyetinden! filistürün Uk maçlarına ait tanzimi ve kur'a keşidesi için 28 teşrinisani 932 Pazartesi günü sa- at 17,30 da kulüplerin salâhiyeti haiz birer ei mınta- edilmiyeceği iğ olunur. Matbuat Almanağı | İstanbul Matbuat Cemiyetind. nağa cemiyetimiz azasmın birer fotografisi konulacağından arka- | teşrinisani 1932 perşembe günü sabahına ka- dar cemiyetimize ikişer kıta foto- graflarını göndermeleri rica olu- nur. İmtiyazlı Şirketler | Müdürü geldi — | Nafia Vekâleti İmtiyazlı Şir ketler Müdürü Ziya Bey dün | şehrimize gelmiştir. bir hafta kadar burada kalacak ve Terkos Şirketinin Kâğıtane | de yeni yaptığı yavelisation te- |! sisatmı tetkik edecek ve şirke- | tin mübayaası meselesile meş- gul olacaktır. RADYO RADYO | Bugünkü program | 18 den 18,45 kadar Saz (Nihal hanım). laşların nihayet 30 18,45 den 20 kadar orkestra. 19 dan 21,30 kadar Bedayii mu- Geldenberi | 22 den 22,30 kadar Gramofon, a- | jans ve borsa haberleri, saat ayarı sikiye heyeti 21,30 dan 22 kadar oro heyeti, Harik Hayat Ziya Bey ARTİSTİK SİNEMASI KARMEN Operasmı görmeğe gelenlerle hıncahınç dolmaktadır. Mükemmel musiki, eyi şarkılar? İlâveten: FOX en son dünya havadisleri ve ayrıca ilmi bir film “MAN- 'TARLAR " GUSTAV FRÖHLİCH ve “AŞK RESMİ GEÇİDİ ” “filmi ile kıyas edilen” Kadın Asker Olursa muhteşem fileninde taldit edilemiyecek derecede yüksektirler. Pek yakmda MELEK Sinemasında Bütün şehir halkı Az seviyorum... Çok seviyorum. Şarkısını taganni ediyor. Mu FLORELLE arafından temeğl edilmiş CANDAN Sevimli ve zengin film ELHAMRA 'da terilecektir. numaralı İ, len 804 teminat tir. Nüshai saniyesi hülemü olmadığı ilân olunur. Kaza ve Otomobil Sirgortalarınızı Galatada Ünyon hanmda kâin ÜNYON SİGORTASINA yaptırmız. Türkiyede bilâfasıla icrayi muamele etmekte olan ÜNYON kumpanyasına bir kere uğramadan sigorta yaptır- maymız. Telefon: Beyoğlu 4886. | Yaşar Nabi | Ertesi gün mahkemede mühim bir davanın müdafasını yapacaktım | Bu, kıskançlık yüzünden sevdiği kadını öldüren bir delikanlı mese- lesiydi.. O gün suçlunun annesi ba- na gelmişti.. Kendisine kardeşimin münü anlattım, mazur görme- sini söyliyerek © arkadaşlarımdan çok muktedir bir avukatı tavsiye ettim., Fakat imkânı yok söz medi. Adeta ayaklarıma kapanır . casma yalvar evvelce ellezi Kadıncağ- zın yalvarışlarma dayânamıyarak mahkemeye gittim, Fakat Kendim | de değildim,etrafımda her şey ben “ de bir rüya tesiri uyandırıyordu. , Genç katilin sararmış yüzü: çök müş yanakları, hâkimin ciddi tav- rb müddeiumuminin lâkayt fakat Suçlunun sözlerini işitiyerdum. Çünkü seviyordum çün kü kıskanıyordum. Ve hayalimde yordu... Kanlar 70... p ir cenaze yatı- içinde bir cena” izdi. Ve ben başı iü Barli ucunda şaşkın şaşkın elimde duma nı çıkan tabancama © bakıyordum. Hâkimin bana hitap eden cümlele- rinden müdafaa için sıram gelmiş olduğunu anladım. Veo ozaman evvelce hazırladığım müdafaname- yi açmadan başladım; - Çünkü seviyordu. çünkü kıskanıyordu: . çünkü sevmek ve kıskahmak ... Sesimin heybetinden kendim bile korkuyordum. Hastaydım.git gide artan ateşim beni o hezeyana sevkedebilirdi.. Fakat dehanm da böyle anlarda doğduğu muhakkak tır. Neler söylediğimi hatırlamiyo ram, Bu sözler şuurumun mahsulü değildi. Kanunun maddelerini zik- Fakat” hissediyor- ün salon yalnız o kulak İ kesilmiştir. Ve bütün salon kendi- a eden masum bir müc- inler gibidir. Dışarı çıktiğım zaman iki genç | ülebe yanıma gelerek elerimi sk: e bir harikaydı, di- yorlardı. Bunun şerefi bana ait değildi. Beni söyleten şuurum deği! hisle. | rim di, hasta muhayyelemdi, ateşim di ve nihayet Denizdi, Denizin ha- muhakeme ve müdafaa sah resinin tesiti olacak o gece kâbus- | | püştüklerini iyordum ve ben on | lara, elimdeki bir tabanca ile ateş 65 Candan seviyorum... FERNAND GRAVEY SEVİYORUM Ancak bugün, bu akşam ve yarın son matinesine kadar gör ZAYİ — İstanbul Gümrükleri Başmüdürlüğünün 11/17 sıra defter Bankası tarafından veri mektubuna mukabil verilen makbaz zayi edilmiş Avni ve Hasan DOLLY HAAS EE RR SİNEMASINDA KONGORİLLA filmini mutlaka görünüz, beğe- mecek ve alkışlayacakısmız. Af rikanin bakir o ormanlarında a- lanmış hiç bir hiylesiz. filmdir. İlâveten: PARİS GECELERİ. İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu Darülbedayi Temsilleri Bu akşam saat Lİ Yazan: Elerem Besteleyen Cemal Reşit Bey. u 21,30 da (OÇ SAAT OPERETİ) Etem İzzet Beyin kitap halinde çıkan son romanı: Göz yaşları!. Bütün kitapçılarda vardır yam bende Sr kadar Büyük br i | bırakmamıştır. Deniz ve Celâlin ö- ediyordum. Silâh mütemadiyen pat lıyor, ikisinin de yüzlerinden kan bir şellâle gibi akıyor fakat dudak ları gene ayrılmıyordu, — Nihayet Celâl yere yuvarlanıyor ve ben De- nizi kendime çekerek “artık benim sin, yalnız benimsin, diyordum. Hâlâ ayni hayal ne zaman göz- lerimi kapasam ayni kuvvetle kar- ei ee sonra İ- çim. öldürmüşüm gi- bi, anlaşılmaz bir azap kaldı. ” Kardeşimin ölümü annemi çok sarsmıştı.. Zavallr kadın zaten has taydı.. Ne zaman eve gitsem der- hal gözyaşları boşanıyor, ağlıyor ağlıyordu.. Ve © kızkardeşim bir şefkat meleği gibi onun başımdan ayrılmıyordu, Ben bunu yapamı- yordum. Gözyaşlarına artık taham mül edemiyordum.. Bir damla yaş sızdırmıyan gözlerim gözyaşı gör“ miye tahammül edemiyordu. Kardeşimin ölümünden © sonra bir hafta köşke uğramadım. Fakat bir gün Denizi görmek arzusu ben de okadar mukavemeti imkânsız bir hale geldi ki ayak basmamıya yemin ettiğim evin kanısını çal dım, Kapıyı emektar uşak aştı karşısında beni görünce hayretle | ri sorma, dedi. Deniz Hanım gitti- ği gündenberi Paşanm hali bir tur haflaşmıştı. Dün birkaç doktor gel di, iki saat muayene ettiler., Zaval- k adamın aklına zarar gelmiş..Al- dılar, hastaneye götürdüler. Neler oluyordu da benim habe" rim yoktu.. Sordum: — Deniz Hanım, nereye gitti? — Bilmiyor musunuz? Günahı boymuna, ben de gelin hanımdan işittim: Bir ecnebi mühendisle İ- talyaya kaçmış.. Hiç yakışık alır- mıydı bu? Sen burada rahatını, kor canı, akrabalarmı bırak ta kalk bir güvurla kaç... Meğer bu kadın de- dikleri kadar soysuzmuş.. — Ya, dedim.. Öyleyse, sen be- nim geldiğimi hiç kimseye söyle- üheylâ Hanımı, görmiyecek misiniz? — Hayır, şimdi biraz işim var.. Sonra gelirim.. Hemen dışarı fırladım ve işte bu köşke son gidişim oldu . O zaman danberi Süheylâyı ancak bir iki de- fa mahkemede gördüm.. Ayrılmak için mahkemeye müracaat etti, Da va hölâ hitmedi.. Fakat boşanı ediyorum, Hoş bunun © bence hiç bir ehemmiyeti yok ya!.. Sırf ka- dıncağıza bir iyilik olsun diye uğ- raşıyorum., Annem bir ay yattıktan sonra öldü., Kardeşimden sonra bu ka- dar kısa bir fasıla ile onu da göm- mek bana çök acı geldi. Fakat De- nizi görememekten mütevellit ıstı- rabım diğer bütün kederlerimi sile- cek kadar kuvvetliydi. o Eğer onu bulabileceğimi hatırımdan geçir- miş olsaydım, arkasından koşmak ta bir an tereddüt etmiyöcektim. Fakat artık hiç bir ümidim kalma- mıştı, Çünkü kimse onun kiminle gittiğinden ve nerede ai , haberdar değildi. Nasıl kendimi öldürmedim, na- sıl Paşa gibi aklımı kaybetmedim, nasıl tahammül ettim, bilmiyorum. ii çok mukavim bir o bün- yem ve dimağım varmış., Denizi son gördüğüm gündenberi üç dan fazla zaman geçti. A ölümünden sonra ablamı da görme dim, Çünkü eve gidemiyorum. Ta nıdığım bütün insanlardan şeytan- dan kaçar gibi kaçıyorum. Esasen kaçmasam onların len kaçacak larını zannediyorum. Her yer beni sıkıyor . Bir gece otelde. ertesi gece başka bir otelde kalıyorum. İki geceyi ayni

Bu sayıdan diğer sayfalar: