24 Aralık 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

24 Aralık 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kadın terziliği iyi kazanç yoludur Diplomalı hanım terzilerimiz iyor, alaylı modistralar da gi azalıyor İ | türerek gündelikle: İ Bu sene de yünlüler modadır. İşte İ güzel bir model Türk kadın terzileri o günden güne çoğalmaktadır. İstanbulda ilk kadın terzi mek | tebi 1913 senesinde açılan Divan- | yolundaki Biçki Yurdudur. rn itibaren bu Yurda 3439 kişi ka; Bunlar içinde tahsil devrimle mal ede» rek çıkan diplomalılar 2723 kişi- dir. Terzilik öğrenen bu genç kız- lar, memleketin her tarafma da- ğılarak, hususi surette terzilik et- imektedirler. Türk Biçki Yurdu- Dun yetiştirdiği talebe arasnda ilk dikiş yurdunu İzmirde bir ha- nım açmıştır. 20 senedenberi di- Assorti şapka ve fular Yılbaşı yaklaşıyor. Evinizin duva- rını hem de size faydak olacak| İ arm terzilerimize geçmişse de bu İ elinden bir parça iş gelen | Hakkı Bey bizdeki | ne evvel utandırıcı bir hareket gi- | me beni” «Bir gün gelecek» .... ibir | kiyvek ve biçki yurtları bu suretle her çoğalmıştır. Bugün yalnız İmbulda 10 dan fazla dikiş yur du vardır. Terzilik öğrenen hanım hama daha ziyade evlerinde ve bazı küçük siparişler üzerinde ça- kışmayı tercih etmektedirler. Modistra namı © altında bazı Rum ve Ermeni kızlarının mahal le aralarındaki evlerde gündelik- le yaptıkları işlerin bir kısmı ha- medistralar, terzi olmadıkları ve hiçbir yerden diplomaları bulun- madığı halde hakiki terzilerden fazla para kazanmaktadırlar. Bunlar, çağırıldıkları evlere, hisüm ve akraba kızlarını da beraber gö 8-10-12 liraya çıkarmanın yolunu bulmak tadırlar. Dikişi şöyle böyle bir mo- | distra ayda en aşağı 150 - 200 hira kazanmaktadır. Maamafih, evle- rinde çalışan mektep mezunu ha- yz fersiler yetiştikge bu alaylı di kişçilere de gitgideiş o kalmıya- caktır. İstanbulda evlerini hususi şe- kil Türk tefziliğinin bir tarihçesini — Yi rak demiştir ki: hayret etmişti. | Terzi mektebi mak, terzilik etmek bundan 20 se bi telâkki ekin Şimdi ise va- iş senelerde yüksek aileler bile terzilik öğrenmek ii ve biçki yurtlarına devam edenler vardır. Memleketimizde ilk kadın terziliği hareketini uyandırmış ol- mamızın bugünkü neticeyi — duğuna benim kanaatim Türk kadınları © içinde er en müşkülposent zevkleri de tatmin | gebitenni kıymetli terziler bula- Vandan Edirnoye kadar her rafta terzi olarak yetişmek yen hanım kızlarımızın bu sami i arzularına cevap verecek kabi- müesseseler açılmakta ol- | gösterir ki artık kadın terzilerimiz, bizi cahil modistra- larm elinden tamamile ca #r günler pek uzakta değildir. Lavantalar çeklerin i yi verirlerdi. Hal» buki bugün lavantacılık sanayii © itti ve öyle prlıyor ki, buna herhangi bir çi. çeğin ismini vermek imkânı kal mamıştır. Bizde de lavantacılık sanayii son senelerde hayli inkişaf etmiş bulunuyor. Başka memlekst lerde oldu; vantalara biz» dede yeni Okadar ki İavantaların isimleri, hediye makamında — verildiği zn man, uzun bir mektup kadar mâ- na ifade ediyor. Meselâ: “ mu Sende.) te doğru... ve saire ve saire. Yağlı şişeler İçinde bir müddet mevadr şahe iye bulunmuş şişeleri suda neki İ dar yıkasanız, gene iyice temi lenmezler, Bunun için şişeye ben- Kış ayları, bilhassa yılbaşma gelen şeyler- Çay sofrası, yemek sofrası evhanımını her ş€y- den ziyade meşyul eder. sık sık aile toplantıları olur. Moda burada da hilkimdir. In- san nekadar ananeperst olsa bile, biraz da sofraya günün zevkini ka rıştırabilir. Büyük sofralar, bir de receye kadar, eskilerin ağırbaşlı lıklarına tahammül ederler, Far - kat küçük ve samimi © sofralara simdi fantezi karıştırmak İcap edi yor. Çünlrü | bir sofra kaşı şampanya renginde örtüleri insa- Bin içini ve iştihasını açar. Tıpkı yazm bir o ağaç altında hazırlanan kır sofra (gibi sade hiç lüzum yoktur. Çünkü hakika- ten bu takımlar insanm içine a- Harlik verirler, Evvelce bu sofralara çiçek te koymak âdetti. . Fakat şimdi çi- çek modası geçmiştir. Onun yerin. de veyahut çini ve saireden yapılmış artistik hayvan çeşitleri koyuyorlar. o Elektrik ışığı altın- Meselâ sofra örtüsü düz beyaz e ia bir be değil de renkli.. pembe, açık mavi | tiba bırakıyorlar. Ellerin Güzelliğine Dair.. dir. Hiç nazarı dikkatten kaç: ir ki, kadınlar el- lerine azami itinayı gösterirler. Bizim eski ve yeni edebiyatı kat ve itinasının dâ bir aynasıdır. Denebilir ki, bir kadının çirkin e- başk, eller ihtimamla derhal güzelleş- mişlerdir. Bir kadın elinde her şey mev- zun ve nisbetleri muntazam olma: lıdır. Küçük bir el elbette büyüği müreccahlır, Fakat kısa el göz al- maz. Elin mütemmimatından olan bilek kuru ve mafsal kemikleri çı- kık olursa, nahuştur. Onun için bileklerde hafifçe bir tombulluk lâzımdır. olmak k, hattâ biraz zayıf parmal modadır. Elin söyle bir hareketi ekseriya ağzın nalı on tırnak, on pırlanta yüzüğe bedeldir. Trrmakları parlatmak is çin piyasada en ziyade kullanılan vernikler o kollodyonludurlar. Bu vernikler suya tahammül eder! e) eterle kolaylıkla çıkarılal mel biz şöyle bir mahlâl tavsiye edebiliri; Acide salicyligue 2 er. Borate de sowde 3 gr. Gülsuyu 50 gr. Bu mahlülle tırnaklar iyice te- mizlenir ve sonra vazelin ile uğuş turulur. Bu suretle tırnaklar hem parıl parıl parlarlar, bem hafifçe pembeleşirler. Fakat son zamanlarda, çok kır mızı vernik moda hükmünü yürü tüyor. Bizim eski kınaları hatırla- tan bir şey... halbuki modern iaabol anma, hemen tabillik hiç te ayrılmıyan açık pembe dibe yakışacaktır. Çok kırmızı tırnaklar nekadar kabili münakaşa ise, kırmızı eller büsbütün mahkümdurlar. Fakat elleri kırmızı olanlar ne © yapam- lar? Bilhassa soğuklarda. Bu tak- dirde manikür vazifesi doktorla Ta teveccüh ediyor. Eğer kırmızılık — deriden ileri geliyorsa, losyon, devamlı bir hal- de sicak suda yıkamak, masaj çok faydalıdır. Kırmızı eller için de bir reçete de bile, mümkün mertebe fazla, eldiven taşımalı ve ayaklarını ö- gütmemeğe dikkat etmelidirler. ! odada da | 5 Eiffel'in 100 üncü yılı Eiffel ismini hep duymuş- sumuzdur. Hani şu (o Paristeki meşhur demir kuleyi yapan a- dam., Bu adamın geçenlerde Fransızlar, doğduğu günün yü züncü senesini bes'it ettiler, | | Gustave Eiffel 15 kânuna- | evvel 1832 de im 1923 kânunuevvelinde öldü, Eiffel hekikaten ” devrinin Kulenin gündüz ve gece alınan iki resmi en büyük mühendisi idi. luğunda derslerine çok TEİNİ m Etyyek eden zeki bir çocuktu. Fakat buna rağmen gariptir ki ma- kine ve inşaat derslerinde terak ki gösteremiyordu, Hattâ inşa- at dersinden sıfır aldı, Demek Fırçanızı koymak için ori. | balara göre, şekle bakarak -ka- jinal bir şey.. B şeklinde gös“ | fayı kurşun kalemle tebarüz terildiği gibi, biribirinin ayi | ettirirsiniz.. İki tahtayı yan ya- #d ince tahta alırsınız. 4 na koyarak bu kafanın şekline cs testeresi olan amatörler | İ göre kesersiniz. C mukavvas tahtaları resimdeki gibi kese | noktalı çizgilerle gösterilen yet bilirler, Yahut ber macıya götürürseniz, cik kesebilir. uukavva şerit., D şeklinde ol. şerit. E çeki ğu gibi tahtadan 'bir kaide. Ayrca F şeklinde olduğu gibi ilki Gsnü- Ve Gi pi B şeklindeki tahtalardan bi rinin üzerine besaplayarak 110 ki, bu çocukta mimar ve mü- hendis olmak istidadı yoktu. Daha sonraları kimya mü- hendisi olmağa verdi. Sirke imal eden bir amcası var- dı. Onun yanına gidip çalış- mak istiyordu. Fakat bu iste- diği olmayınca, Eiffel inşaat işlerinde 'çalışmağa | başladı. Sonra demiryollarına (o geçti. Bordo köprüsünün i Eiffel ondan sonra köprü in- şaatında maharet göstermeğe | Amerika kadınlığı bedeni terbiyeye çok ehemmiyet vermektedir. Res “İri çivilerine kadar başladı, En nihayet te demirli hesaplaya- | rak, biribiri üstüne bindirdi ve üç yüz metre irtifamdaki meş- hur kulesini yaptı. Bordo köprüsünü yaparken yirmi altı yaşında idi kendi is- mine izafe edilen meşhur kule- yi yaparken elli altı yaşınday- İ dı. Fakat bu iki zaman arasın- da o kadar çok köprü yaptı ki, bunlardan Garabit köprüsü en meşhurudur. o Bu köprü 400 metre 'arzmda, 122 metre de riyet heykeli vardır. Bu muaz- zam heykelin şimdiye kadar a- yakta durması, içindeki iskeletten ileri geliyor. Bu çe- lik iskeleti yapan da Bitter. Büyük şehirler Dünyan en büyük İ şimdiki halde New - York'tur ve nufusu 9 milyondur. Ondan sonra 7.660.000 nu- fuslu Londra gelir. Üçüncü ş€- hir Paristir, Nüfusu 4,600,000 i bir oy İlerden © kıvrılarak, Tavşan kardeşin otomobili ve Ahme! uçurumu geç- | çelik | şehri | çehrenir iki canibinin ön tarafına gele cektir. D mukavvası da arka ta C şeklinde olduğu gibi bir | rafına. Yalız fırçanın uzunlu- #una ve kalmlığna göre, he sap tutmak lâzımdır. Bundan sonra kafayı boyar ağız. göz ve burun yerlerini te barüz ettirirseniz, (odanızda fırçanızı koyacak orijinal bir yer mevcut olduğu için, ikide bir “fırçam nerede?” diye ara Ağanın eşeği 3.600.000, Filâdelfiya 2 mi 700.000, Buenos Ayres 2 mil. yon 500.000. . Nüfusları takriben iki mil yon olan şehirler de şunlardır Ozaka, Moskova, Tokyo, Şan bay... Her saniye bir kişi ölüyor İ Vasati hesaplara göre, dün | yada her sene 33 milyon insa: | ölmektedir. Yani günde 91410 saatte ral dakikada 628. & Şimdi doktorlar insanları vasati hayatını 48 yaş olara! kabul ediyorlar. Doğanlardan dörtte biri ye di yaşından evvel ölüyorlar Yarısı on yedi yaşından evvel, Bin kişi içinden mı an cak belek bali bi iç bulu yor, Ağaçların yaşı Bası âlimler ağaçların yaş: larını hesap etmişlerdir. Bar be saplara göre: incir ağacı 250 kara ağaç 335, servi 350, armu 400, kestane 600, portakal 630 çınar 720, Ihlamur 1150, mieş

Bu sayıdan diğer sayfalar: