8 Ocak 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

8 Ocak 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ghilliyet «MİLLİYET» tir SANI 1933 Ankara caddesi, 100 Ne. Telgraf adresi; İst Milliyet Telefon Numaraları: Başmuharrir ve Müdür: 24318 Yazı işleri Müdürlüğü 24319 İdare ve Matban 24310 ABONE ÜCRETLERİ: Türkiye için o Hariç içir LK LK 3 aylığı 4— 8— 6 750 4 — 2 4— ”— Asrın umdı 8K. Idarehane: MİLLİYET PAZAR Dalmaçya, kin ve düşmanlık kaynağı | Trau'daki S. Marco arslanları TRİYESTE, (Mi İtalya ile Yugoslâ: devasız bir hastalık gibi uza: bir dava var. ve sel kıyılarını bir tevi- ye fırınalı tutan bu dava, zaman zaman iki tarafta düşmanca te- zahürlere sebep oluyor. Adri İ tiğe Mare Nostrum di; Gelen evrak geri verilmez —- Müddeti geçen nüshalar 10 ku suştur, Gazete ve matbaaya ait İşler için müdiriyete müracaat edilir. Gazetemiz ilânların me- 'uliyetini kabul etmez. RAMAZAN: S. İmsak 5 İftar 16 BUGÜNKÜ HAVA Yeşilköy Askeri Rasat Mer- kezinden verilen malümata gö re, bugün hava az bulutlu ve şi mal istikametlerinden hafif rüz- görli olarak devam edecektir. 7-1-933 tarihinde hava tazyi- İd 774 milimetre sıcaklık en fazla 8 ve en az 2 derece idi, nu D. 49 58 Ğ İN Sinema kıraliçesi - | ii — Bizde sinemacılığın yani çevirme san'atinin ilerile- hi aesi için atılan adımlar arasın İ laşu leri bir (Sinema vini İİT içesi seçme) hareketi var.. Gü ellik ve ses kraliçelerinden önra bir de sinema kraliçesi se is ilebilir. Ben bu kraliçenin haiz lması lâzım gelen şartları oku 41 — Yüzü ve vücudü müte- asip olmak; 64 2 — Türkçeyi Istanbul şive. İİ le söylemek; Kraliçeliğin bu kadar kolay- atığı hiç bir zaman görülme- iştir... Anlaşılıyor ki; hayat i- birlikte bir çok şeyler ve o yanda kraliçelik te ucuzlu- olsam bu kraliçeyi se- bir de : “Mikrofon önün tıpkı sokakta ve evde lâf e- e yi görüşebilmek” kaydını m, Çünkü; lâf aramız- sinema kralları - bilâ na hepsi mikrofon önün- | çoğunun sahnede yaptıkları | görüşmelerini değiştiriyor. X$. En kabadayı artistlerimiz #8 inu yapmaktan kendini mene or. Bilmiyorum nereden Mi lmiş bu fena huy! Vaktile İğinakyan devrinde sese veri- “a titreklik, kelimelere verilen lar, Dalmaçyanın İtalyan olduğu- nu iddin ediyorlar. Bunlara kar şılık Yugoslâvlar da, Islâv halkın yaşadığı bu topral , kendile- rinin olmıyan her izi silmeğe ça- pey h i Kânunun üçüncü gece- si, aker le küçük Trnü şeh-| suratında burasında bulunan | on tane $. Marco aslanı Yugos- İ lâvlar söküp kaldırmışlardır. hâdise, iki memleketi onbeş gün- dür heyecan içinde © bırakmıştır. Halk nümayişlerinden sonra iki devletin Hariciye © Nazırları da | Parlâmentolarda nutuklar söyle- diler. İtalyanlar diyorlar ki, “Trad, İtalyan Dalmaçyanm en sembolik ! parçasıdır. Bu küçücük kasaba, kiliseleri, meydanları, konakları, yolları ve kapıl deniz kıyı- | sında Venedi dir.” Venedik o Cümhuriyeti | 1418 den 1787 ye kadar lüzumsuz çekmeler olduğu gibi | bize intikal etmiş. Darülbedayi | artistlerinin hepsi hayatta baş | ka, sahnede başka görü | lar... Bu kusuru gidermedikçe | istler film çeviremezler. | Parisin en meşhur artistlerin. tan sonra) ve (Aryan) filmlerin de görülmüş olan Fransen gibi | yüksek san'atkârları bile film. de fazla Thöatral addediyorlar. Imdi, kraliçeyi seçmeden evvel sinema krallarımızın bundan vazgeçmelermi ve sahne vazı- larile birlikte gidip bir kere bu hafta (Majik) te gösterilen (Emil ve arkadaşları) filmini görmelerini tavsiye ederim. Bu film 12 - 15 yaşındaki çocuklar tarafından oynanmıştır... Yaşlı başlı artistler tarafından değil! Bir incirle evlenme Izmirde bazı sileler nikâh ve | düğün masraflarını ortadan kal dırmışlar ve birer ikişer incirle eş dostlarını ağırlayıp kurtul muşlardır. Güzel şey!. Bundan ilk memnun olanlar tabii gene | © aileler olmuştur. ziyan eden. ler de bu gibi cemiyetlerde ne- valeçin olan davetlilerdir. Iki incirle evlenen yeni evli- lere saadet temenni ederken, birleştikleri sırada gözettikleri tasarruf mülâhazalarmı evlen. dikten ve yuva kurduktan son- rada gözden kaçırmayacakla- rını umarım. Evliliğin büyük ve tarife uymayan masrafları dü- ğün ve nikâhtan sonra başlar, Asıl hüner, onları kısmaktır. FELEK İ dsmar etmişlerdir yeti altında tutmuştur. Bu müd- det zarfında, cümhuriyetin amb- lemi olan kanatlı. arslanlar kasaba-| nın monomantal binaları üstüne işlenmiştir Yuyoslüvların yiktıkları bu aralanlardır. kışa pek kızmışlar, Romada, Pa- dövada, Milânoda, o Triyestede Yugoslâvya aleyhinde nümayiş- ler yapmışlardır. Romada Başve- kilin sarayı olan Venedik sarayı ünde binlerce halk nümayişler yaparken, Duçe de saray bal konuna çıkarak halk nümayişle- rine iştirak etmiştir. — İtalyanlar, bu nümayişlerle, tarihi ve artistik yıkılmasını protesto etmiş oluyorlar. Triyes- tede yapılan nümayisler sırasında zabıta kuvvetleri ile nümayişçiler arasında az kalsın patırdı bile 0- lacaktı. Nümayişçiler | zabıtanın yasak etmesine rağmen Yugoslâv ya Konsolosluğu önüne gidip düş- işte İ manlık duygularını göstermişler- dir. Halbuki Yugoslâvlar diyorlar ki: “Biz, bir başkı İletin politi- ka âleti telâkki ettiği basit birta- kım izleri ortadan kaldırdık. Bü- tün Dalmaçya gibi Traü da Islâv- dır. Traü ve civarının, Hırvat hü- kimi İvan Frankopan, 1418 de Os manlı İmperatorluğu ordularının. otrafı istilâm üzerine o arazisini Ve- nedik Duçlarma satmıştı. Vene- dikliler. Napoleon'un fethine ka- yetleri sırasında, o buralarda or $. Marco arslanı o dikmekle beraber hiçbir zaman Traü'u öz o toprak sayramış, onun İslâv halkı is- Ba on arslanm artistik hiçbir kıymeti yoktur.Run lar, sadece bir devlet amblemidir. Tarihi kıymetleri de, yabancı hö- kimiyetini acı acı ifadeden başka bir şey olamaz. Postumin'da Slo- ven kompozitör Vihlar'm, Capo- | vetto'da İsloven şair Volariç'in hey. kellerini yıkan İtaly 5 | birkaç politika işaretini kaldırma | mıza neye kızıyorlar?” diyorlar. Muhakkak ki bir taraf, kendi izlerin muhafazası i- çin çırpıyı ibür taraf t kendine sit bir toprakta kendi — davasma ketin ortasınd. dini daha çok maçya, İtalya önteriyar: e Yuşoslârya için İ haline gelmişi İrtihal Osmanlı Bankası Tekir: besi ikinci müdürü Ekrem Muhid. din, Uşak Şubesi kontrolörü Cavit Muhiddin ve Tokat Tütün İnhisa- ri eksper Namzedi Etem Muh din Beylerin pederleri « Doyranlı | Muhiddin Beyin 1 kânunusani 93: tarihinde Tekirdağda vefat ettiği haber almmıştır. — Allah rahmet İtalyanlar ba yı) İ den olan ve şehrimizde (Aşk, | dar 350 küsur yıl süren hâkimi | 8U bu #damın yasağını şiş ve İ ten iğreniyordu, 3 KANUNUSANI HİKAY İ — Fransızcadan — | Blanche bir gün kocasımın | İ ihanetini haber almış, kızmıştı: — Ya, öyle mi? Bu şekilde kızan ve bu sözü söyliyen kadının ne yapacağını İanlamak güç değil, Daha ertesi gün Blanche öte | den beri kendisini takip eden Robert'in apartıman kapısmı çaldı. Açan hizmetçiye sordu: | — M. Robert burada mı? — Şimdi geliyor efendim. Salonda bir müddet oturdu. Biraz sonra eşikte biri göründü. amma, hiç te Roberi'e benzemi yordu, Fakat hayır, o. Yalan avurdu neden böyle şişi Blanche ki Liahaşı di — Ha, hu ha, Robert daha selâmlamadan. el sıkmadan genç kadının ne- den böyle kahkaha attığını an- lamıştı, Zaten o da saklamadı- — Ayol. ne oldu sana böyle? — Sorma.. dün akşamdan be ri çektiğim ıztırap canıma tak dedi, Şimdi bir de sen alay et- me Allah oşkina... — Galiba soğuk aldın. — Soğuk-mu nedir bilmem. Dişim'on iki'saattir ağrıdı, son ra böyle şişti. Zarar yok, geçer.. Fakat | in öyle tühafıma gitti ki. ederim Blanche,, — Ha,ha, ha hal, Robert sinirlendi. O asabiyet le söylendi. Genç kadın da çat diye kapıyı vurdu, çıktı gitti. Blanche sevmek üzere oldu. | yüzünü değişik görünce, birden | hissi de değişti. Artık Robert | **. Blanche bu sefer başka bir peylemişti; Şim. na gidiyordu. Bu yeni Charles. Chürles bu gibi de öteden böri ü idi, Onun içi Blanche'r pijkma ile kabul etti! Geriç kadın da faz | la yadırgamidı. « Yalnız ikram | ettiği likörüsiçerken, odanın i- çinde garip bir koku duydu. Belli etmijerek aşağı, yuka- rı, sağa, sola baktı. Böyle ber- bat bir kokunun nereden geldi ğini anlayamadı, Dakikalar geç | tikçe Charles gerç kadınla ara- sındaki mesafeyi daraltmış, > yanma kadar sokulmuştu. Garip şey.. Sevgilisi de yak | laştıkça, koku de artıyordu, Ni hayet Blanche burnunu rahat. sız eden kokunun nereden geldi | l İ gini anladı, Charles'ın ayakları. Sakin ve hareketsiz durdukça pek o kadar hissolunmuyordu amma; terliğini oyatmağa baş lndı mı, iş başkalaşıyordu. Yoook... İşte bu çekilmez, A yağı kokan koca neyse, fakat | sevgili, Allah göstermesin, Blanche arasıra pudrasını ta zeler gibi, lâvanta mendilini burnuna götürüyordu. Buna İ rağmen tahammül edemiyeceği ai Öteki erkekler ni anladı, Birden kolundaki sa. ate baktı: — Eyvah, dedi, saat dört ol muş, Zaten sabahleyin kocam- la kavga ettim. Dört buçukta eve gelecek. Beni evde bulmaz sa şüphelenir, Charles israr ediyordur — Canrmn, insan geldikten ser böyle pat diye gider mi Yok. yok, mutlaka gitme Hiyim, İnşallah başka bir gün.. Blanche çantasmı kapmca dı şarıya fırladı. »... Bütün erkeklerin mi bir ku- İ suru var, yoksa Blanche'ın tali ine mi öyleleri düşüyor? Biraz sıcak kanlı bulduğu Emile bir defa yanında aksırdı. Bütün tükürükleri etrafa saçıl. dı, Genç kadın ondan da kaçtı. Jules isminde temiz giyinmiş bir gençle bir pastahanede çay | içiyordu. Gencinşekerleri elile fincana koyduktan sonra, par- maklarını yaladığını gördü. On dan da kaçtı, Kendi kendine: — Galiba ben sinirli oldum dedi, kocamdan başka hiç bir erkeğin kötü huylarına taham- mül edemiyorum. Anlaşıldı, — Ne'de olsa, insanın koca. »1 başka şey.. Öteki erkekler yok mu? Aman, ne iğrenç mah lüklar!., Matbuat Balosu Matbuat lik muazzam Cemiyetinin sene balosu künunusa- ninin yirmi osekizine müsadif cumartesi günü akşamı Mak. sim salonlarında verilecektir. Bu & ayni zamanda bayra- mın ikisine tesadüf etmektedir. Bu suretle balo gecesi eğ iler ertesi günü istirahat fırsatı nı bulacaklar ve bayramı hoşça ve eğlenceli geçirmiş olacaklar dır, Matbuat Cemiyeti heyeti idaresi dünkü içtimamda balo- mun mükemmeliyetini temin i- çin lâzım gelen tedabiri ittihaz eylemiştir. O geceye mahsus ol üzere mühim mikdardı | kotyon tevzi edilecektir. Bunla ie içinde çok kıymetlileri var- dır, Bunlardan başka Cemiyet mühim sürprizler hazırlamak tadır. Davetiyelerin Matbuat Cemiyetine müracaatla sı lâzımdır. Elbise mecburi İrtihal Avukat Şemseddin Agâh Beyin babası Babıali telgraf müdürlüğün- den mütekait Mehmet Agüih Bey dün vefat etmiştir. Cenazesi bugün | Fatihte Akşemseddin mektebi arka- smdaki evinden kaldırılarak Mer. kez ef. o kabristanımdaki sile muk. beresine defnedielcektir. Allah rah- emt eylesin. İ basit | gelmiş Güreş faaliyeti Başladı Bütün mıntakalar kendi programlarını tatbik ediyorlar.. 1932 senesinde Türkiye en faz- İn şeref ve muvaffakiyet kazan- dıran spor şubemiz hiç şüphe yok ki güreştir. o Diğer sporlar teker teker tedenni öderken güreş ve güreşciler dev adımlarile ilerliyor lar ve önlerine çıkan her mâniya- li devirerek geçiyorlar, işte Bal kan Şampiyonası önümüzde, Ora- da güreşçilerimiz hakikaten kuv- vetli rakiplerile çetin güreşler yaptılar ve neticede Türkiye ilk defa olmak üzere takım halinde Balkan şampiyonluğu hediye et- iler. 1933 de haber aldığımıza göre Anadolu da ve İstanbul da büyük bir hararetleğüreşçiler çalışmakta larmış. Anadolu da bilhassa ileri giden ve göze çarpan mıntakal rım başında Bursa, Balıkesir Eski- şehir, Konya gelmektedir. Bu mın takaların güreş heyetleri faali- yetlerinin programını ihzar etmiş ve tam bir ahenkle çalışmağa baş- lamışlardır. Umumi merkezimiz bu alakayı nemalandırmak ve umumileştir- mek için de ayrıca çalışmaktadır. Bundan başka © merkezi umumi federasyondan güreş o hakkında malümatı o ihtiva eden bir talimatname ihzar o edil mesini federasyona tebliğ etmiş- im edecek ve bu çerçive da- hilinde çalışmalarını , kendilerine bildirecektir. Bundan başka gayet mevsuk bir membadan aldığımız hab, göre Macar güreş takimile ön müzdeki aylar zarfında bir mi sabaka yapılacaktır. Macarlarn tel sas itibarile kabul edilmiş olduğundan tertibat alınmağa baş lanmıştır, Bir irtihal Bir müddettenberi Hasekinisa edilmekte * i Beyin annesi ve Mülkiye Müfettişi Şefik Beyin demi si has le Hilmi tey SÜR ŞAL sebetle Hilmi lerinin cenazesi r neden kaldırılmış Vali- de namazı kılındıktan sonra Şüheda kabristanına defno- lunmuştur. Cenaze merasiminde Bel avini Ali Rıza Beyler, Mülkiye müfettişleri, kazalar kaymakam. ları ve birçok zevat bulunmuştur. Dahiliye Müsteşarı © Hilmi Beye ve merhumenin bütün ailesine ta- Vali ve , ziyetlerimizi beyan ederiz. Harik “Hayat Kaza GLORYA'da 11 Kânunsani Çarşamba aki Sinema ve MÜNİ NURETTİ KONSERİİ Yeni ve güzel programi İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu İn ld hü saat 21,30 da Sr my Darülbeday” "Temsili Süt Kardaşlar Yazan: H.D. İ, Galip Bey. Komedi 3 e iy Halk gecesi Yakında Sarızeybek (ope Bugün suvare İl i.e Orassc. nin temsiline başlanacaktır. 2m Ba“ geca i Kuşdili TiyatrosunÜ Ertuğrul Sadettif T GECE i YY v FACİAS Aynca Vodvil — Revüj ! Matbuat Cemiyeti tarafı” dan tertip edilen o“ 1933 Almanağı çıktı. Bir çok tanınmış muharrirlerin ©) , siyasi iktisadi, tarihi yazılaf nı havidir. Her kitapcıda bulunüf Fiati 1 liradır. Milliyet bu sütunda iş ve isti e tavassut ediyor. ve işçi istiyenler bir mektaf” la İş büromuza müracaat ef melidirler. İş isteyenler Sigorta müesseselerinin e maht€ lif şubelerinde sekiz sene çalışm Fransızçaya aşina bir Türk gen şirketler ve hususi ticaret evli nezdinde ehven şeraitleiş arryor'Ti min edici “Referans” verilebilir, liyet Gazetesi İş bürosuna A. C. ri” edilme v ! İstanbul ve Taşra müesseseleri de ve tcarethanelerinde, şirketlerd& | 2 e Ihlamur caddesinde rai « 101 Ali Bey rumuzile müracaat edi mesi riça olunur. e i ve Otomobil Sirgottalarınızı. Galatada Ünyon hanında kâin ÜNYON SİGORTASINA yaptırınız, Türkiyede bilâfasrla icrayi muamele etmekte olan ÜNYON kumpanyasma bir kere uğramadan sigorta yaptır. maymız. Telefon: Beyoğlu 4886, N B ir alı mi ş 2 —i Kadı 2 me “izi ı ine diz fet ” bul ba bi zed ta Yen ma Li “ m eğ) dü, da til var “iniz öy meğ öl ip te yemek odasına girdiğim va" kit başta teyzem olmak üzere, Bedi Muammer, hattâ Nejat re Nejat bile hayretle göz açtı 3 — Aman Leylâ, bu elbise değil, nefi Seni yabancıla- rın gözlerine, bu güzellikle nasıl | gösteririm ben? Teyzem kurnaz gözlerle Be di Muammere baktı: — Hakkı da var a... değ lum? Kocası değil, Le le kıskanıyorum. Şu > güzel yüzü kim kıskanmaz ki. Bir çocuk gibi sevindim: — Şimdi lâfı bırakın da siz de hazırlanmağa başlayın bakalım. Acelesi ne Leylâ? Cehenne- me gitmek için mümkün olduğu r ağır yörümeli! Güldüm. yanına yaklaştım: — Haydi Nejatçığım.. üzme be" ni artık! Bak Bedi Muammer ha- zırlanmış, sen de giyin, saat on ki- re geldi. Bunu söylerken Bedi Muam- mere yan gözle bakıyordum, Ka- palı yüzünden. içinde hiç bir ma- na okuyamadığım cansız gözlerin- den korktum. Bu g bende tasan bir neş'e vardı. Evleneli beri ta ii i lüp eğlenmediğimin ipti bir adamın esareti ii altında yaşaya. biliyor? Yeni evlendiğim ha'de ve Feridunla bu kadar sevişti helde ben bile bir daveti, bir balo- yu kaçırmak istemiyorum. — Feridun ne diyor? — Benim hoşuma giden her şe ye memnuniyetle razı oluyor. Güzin bir defa da, bunun başka türlüsünü teyzeme söyledi: Siz iz hanıme fendi, Leylânm bu yaşta Ceki uzakta yaşaması doğru de Bazan çıkıp eğlensin, neş'elen- sim... Bundan on beş yirmi gün evveldi Ferhunde © Hanıfemendiden bir davet aldık. Ferhunda Hanımm her sene bu ayda verdiği bir #u- vare, bütün kış Şişli muhitini iş- gal eder. Evvelâ hazırlıkları... son ra da dedikodularile. Teyzem bu sefer kılıç kuşandı. Yanma muavin olarak Bedi Mu- ammeri alarak Nejada hücum et. ti, Nihayet beyimiz muvafakat bu- yurdular., İradei söniye şerefsa- dir oldu ve Ferhunda Harıme- fendinin balosuna gitmek hazırlık- ları başladı. Güzinle günlerce istişare tik, Beyoğlunu dolaştık, barsilakle konuştuk, nihayet elbisem meydâ. na çıktı. Güzel bir san'at eseri! Akşam yemekten sonra giyi- hici bir kardeş gibi bana acı- ığı için olmasın? İçimde, etimde duyduğum kıs- kançlık ateşini nasıl söndüreceğim yarabbi! yordum.? Akşama kadar Oğuz Beylerin. Mehmet Beylerin.. Ahmet Beyli rin biribirinkilere benyezen saçma sözlerini ayni kanmaz aç gözlülük ie dinledim. Fakat, bütün bu patırtılardan sıyrılıp ta kendimi vapurun gü. vertesinde yalnız bulunca, bu sefil, bu zavallı hislerim icin kendi kendime acıdım ve biltihtiyar- — Ah Nejat! Berim- hayatımı nasıl karanirk, vssız bir geceye çe- virdin? Bunun günahıdan nasıl korkmuyorsun? Nasıl genç karını hayat karşısında böyle aç.ve susuz bırakıyorsun, Dedim. Karanlık denizde, yıldızların pırıltısma gözlerim dalarken içim- de kat'i bir Isanaat yerleşti: — Bedi Muammerin temiz sevgi si beni tutmasaydı. şimdiye kadar mutlaka bir çılgmlık yapacak- tım.. mutlaka! Fakat onun aşkı, bu biçare ök süz aşk beni tutuyor. Bari beni cidden Bunu bilsem, ah, bir defa bundan emin olsam, ondan sonrası, için gam yemem artık! Acaba gözlerinde bana keni yanan işık benim, muh lemin süslediği bir parıltı olma: sın? Acaba benimle alâkadar eli |! “Müliyet, in romanı: 29 SEN ve BEN Muazzez Tahsin | — Bu kadar güzelken niçin betbahtım? Bu isyanın ismi yoktu. Nejat güzelliğime lâkayıt kaldığı için mi isyan ediyordum? Yoksa Bedi Muammere karşı Maçkada “Evleneli iki sene oluyor. Ken- Zavallı bir günüm. i ihtiyarlamış bir kadm zanne m; halbuki bugün Güzinin etile lendiğim için ola- şen bir tazelik var İİ Bunda, biraz da kendi yardı- olmadı deği!... oklandır adada Salona girdiğim zaman. aydın- İsğın kuvveti gözlerimi kamaştırdı. Bilâihtiyar elimi gözüme götür- düm: Safa geldiniz hanımefendi. Sizi bu'akşam da görebilmek ümi- dimi kesmiştim artık., Saat on iki. zı, Gelmeğe geç karar verdik Oğuz Bey, Doğrusu da bu idi, Bir iki defa davetleri kabul etmemiz için Ne- jata ısrar ettiğim halde, o, bir türlü gece çikmağa razı olmuyor- bu, — Benim gibi bütün gününü çalışmakla geçiren. insanlar için gece hayatı yasaktır. Ya biri. ya. but ötekisi, Gece âlemlerine pek hevesli ol fakat Nejadın Güzinin salonund wun etmek içi m misafirler. le, aşırı bir neş'e içinde alâkadar olurken bunları düşünüyordum. Niçin, niçin ben de mes'ut ol- mıyayım? Niçin benim gençliğim böyle soluk | eseller peşinde geç- ? - Niçin ben de ö üğüm bu kadınlar yim? Niçin? Niçin? — Bonjur olduğumuz istedim, Nejat razı olmadı. ı daha ziyade basit elbi - igün kendimde çoktandır w- um bir koketlik buldum. i beğendirmek istiyordum inda muvaffak oldum da... İçin kendi kendime itiraf et- e banal. hangi peri böyle ilâhi bir güzel- likle süsledi? — A. Oğuz Bey, siz miydiniz? Çoktandır sizi görmemiştim, — Bir seneden fazladır hanıme- fendi... Bir dans lütfeder misiniz? Nicin onun saçma ve gülünç komplimanları hoşuma gidiyor. du? Nicin benle alâkadar olma- #mdan vahşi bir hisle memnun olu i iş dökt Mi derin ve olgun bir gözel di. Ki deyaz elbisem içinde vücudü- ince ve krvrak hatları bir yı. İlibi kavrıla kıvrıla akıyordu. bir defa aynada kendimi İkiten sonra, ilkdefa olarak ide bir isyan uyandı: seviyor mu7 Hattâ Güzin bile kaç defadır — Vallahi sana şaşıyorum Ley- lâ! Senin gibi genç, güzel, salon- larda parlayabilecek bir kadın, na- sıl oluyor da seni mes'ut etmeyen r e li

Bu sayıdan diğer sayfalar: