8 Şubat 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

8 Şubat 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 MİLLİYET PERŞEMBE 8 ŞUBAT 1934 İstanbullunun geçinmesi | bu günlerde pahalılaştı Yiyecek maddelerinde tereffü var Belediye tetkikat yaptırıyor, fiatları gayri tabii yükseltenler cez şerakende satiş reffü görülmektedir. Bu yükselişin kıs- men tabi görülen sebepleri olmakla be - raber, bazı maddelerin satış fiyatların- daki tereffüde normal hiç bir mücssir yoktur. Dün bir müharririmiz, muhtelif mad- delerin piyasa fiyatlarını tetkik ve tes- bit etmiştir. Ekmek ve un fiyatları: Belediye, encümeni daimisince ka- bul edilmiş bir formüle tevfikan azami ekmek fiyatını haftada bir tesbit et - mektedir. Son zamanlarda ekmek tedri- cen 7 kuruş 30 paraya kadar yüksel - miştir. Bunun başlıca öâmili, buğday fi- yatlarının yükselmiş olmasıdır. evvelce olkası 20 kuruşlken, şimdi ki - losu 20 kuruşa yükselmiştir. Bu teref- fü de buğday fiyatlarının yükselmesi neticesi görülmektedir. Sebze ve hububat piyasası: Bir kısım sebze fiyatlarında da son zamanlarda hayli yükseliş vardır. Mese lâ ispanağın kilosu 17 - 20 kuruşa çık- mıştır. “Halbuki okka zamanında ispa- ağın okkası 15 - 17 kuruştu. Sebzeciler, ispanağın yağmurlardan sarar görmüş ve bu sene az yetişmiş ol- duğu için fiyatlarının yükseldiğini iddia etmektedirler. Karnabaharın tanesi 10 — 12 buçuk kuruştur. Halbuki geçen sene bu mev- Gmde 7,5 — en iyisi 10 kuruştu. Seb- zeciler, o karnabaharın da, âhananın da, prasanm da bu sene harap olduğu- ileri N Kuru fasulye fiyatlarında da teref-, alandırılacaklar leri geldiği muhakkak görülmektedir. 'Manmafih bu işler içinde yoğrulmuş bir zatın temin ettiğine göre, et fi. yatı her şeyden evvel istihlâk mikta. rı, balık, hindi ve tavuk piyasasile alâ. kadardır. Tavuk ve hindi fiyatları yükselmiş. tir. Yılbaşından evvel 90 — 100 kuru- şa alınabilen bir hindi, şimdi 150 ku - ruştan aşağı değildir. Gene yılbaşın - dan evvel 60 kuruşa alınan bir tavu- ğun bugünkü fiyatı 70 — 75 kuruş » tul Balık fiyatları ise, miktarma tabi bulunuyor. Anlaşılıyor ki, celepler v ; tavuk ve hindi fiyatlarının yükselmiş olmasını, et fi- yatlarının da yükseltilmesine kâfi sebep | addetmişlerdir. Beyin ve yumurta: ,, Mezbahada binnisbe az hayvan ke- silmesi, alâkadar esniafın muayyen fi- yatla İehşetli artırmalarını ihzar etmiş İki ay evvel 12,5 kuruşa alı- nan bir beyin, evvelâ 15 kuruşa, sonra 17 buçuk kuruşa ve son günlerde de 20 kuruşa kadar çıkarılmıştır. , Beyin fiyatların bu yüksel ri tab Çünkü zebhiyatta, evveline nisbetle azalma yoktur. Bu te- reffü, sakatatçı esnafın istedikleri gibi fiyatları oynattıklarını gösteriyor. Diğer taraftan hindi ve tavuk fiyat- ları yükselmekle beraber, yumurta pi- yasasında tenezzül vardır. atı düşen çok sayılı maddelerden biri de yumur. Balıkpazarında ü tadır, Bü, hat fü vardır. Evvelce okkası 20 kuruşa a- lnan bir fasulyenin kilosu şimdi 18 — 20 kuruştur. Pirinç fiyatları, cinsine göre, okka zamanına nazaran müthalif tir ve hemen hepsinde bir iki kuruş te- iyi pirinç ve gerek diğer anak, ve hububat fiyatlarındaki bu bir iki kuruş farkın piyasa vaziyetlerine göre ber zaman vuku bulduğunu söylemekte - Meyve piyasası: ir Meyva piyasasında var dır. Meselâ okka zamanında yenebilen cek alma 20 25 karşi, imdi ep ni elmanın kilosu 20 — > cak almabilmektedir. Portakal da pa - hahlanmıştır. Bir aralık tanesi 2 kuruşa alınan por- takal şimdi 3 kuruşadır. Et, tavuk, hindi fiatları: Et fiyatları da yüksektir. Meselâ dün Balkpazarında 1 yunan kilosu 45, ku- runun su satılmıştır. Halbaki okka zamanında keymmt el kası 45 — 50 kuruştu. Kaldı ki, şim- di piyasa merkezi olmayan semtlerdeki kasaplar, koyunun kilosunu yerine gi 72, 0,55, hattâ 60 kuruşa satıyor - Et pahalılığının hububat azaldığı için her sene bu mevsimde yükseldiği kaydedilmektedir. Bununla MEZ bahada, zebhiyat ta azalmıştır. Zebhi- yalın azalması, varidat ihtiyaca kâfi olduğu halde celeplerin et fiyatlarını ayni seviyede tutmak istemelerinden i- — Tarihi roman: Sİ Güneşin Oğlu Diyordu. Fıratlılar, o Türklerin | mabutlarını tanımadıkları halde, şimdi biricik kızlarını Türklerin Arz ve Gök mabutlarına nasıl tes- Tim ediyorlar, onlardan yardım u- muyorlardı? Kurultay azaları, Fıratlıların ce- vabından bir bakıma hoşlanmış- lardı da, Çünkü, Fıratlılar: “Haydi, erzakları yola çıkarıyo- ruz. Mersâ'yı sınırımıza getiriniz!,, Tarzında cevap verselerdi, Mer- sâ'yı nerden bulup ta teslim ede- ceklerdi! Mersâ'nm ve onu aramağa giden Bora'nın izini beş gündür kimseler bulamıyordu. Fıratlıların cevabı kurultay aza- larmın istediklerine çok uygun gel. mişti. Sretelli'de hiç kimse, bu cevabın Mresâ tarafından istenildiğini bil il bu b idadi ki, Mersâ, Güneş" Yağ ve peynir Yağ fiyatlarında da , peynir fiyatlar rında da yükseliş vardır. Eminönünde yağcılar sokağındaki bir yaç mağazası #ahibi, evvelce okkasını 110 kuruşa sat- | tığı, halis Trabzon yağının kilosunu şim- di 100 kuruşa sattığını ve kilo ile okka arasında bu kadarcık (7) fark oldu. ğunu söylemiştir. Manmafih kilosu 90 , 85, hatti 80 rabzon yağın az geldiği zaman olduğunu söy. yağlarınm eskiden okkası birin. ci 140 kuruştu. Şimdi kilosu 120 ku- rüştur. İkinci Urfa yağın kilosu 100 kuruşa satılıyor. Yağcılar, Urfa yağla tlarından, okka zamanma nisbe- işiklik olmadığını söyliyorlar. Tereyağ fiyatlarında, büyük fark yoktur. Bununla beraber, mahalle arı İarındaki perakendeci bakkallarda ya yatların kiloya da tahvilinden bilis fade iniafa göre muhtelif derecelerde yükseltilmiş olduğu da görülmektedir. Peynir fiyatlarma gelince: İyi peynirinin okkasını eskiden 110 — kuruşa verdiğini ir bakkal n alacağı kaşar losunu bittabi 110 — 120 kuruşa sa- tabileceğini ilâve etmiştir. Beyaz peynir fiyatları da yükselmiş- tir. Piyasada kilosu 42 kuruştan 60 Yazan: İskender FAHREDDİN in oğlile son defa seviştiği ve bu- luştuğu zaman aralarında şöyle bir karar vermişlerdi: “Mersâ parmağındaki yüzüğü babasma gönderecek ve Türklerin #lçisine babasının menfi cevap vör- mesini istiyecekti.,, Tıpkı konuştukları gibi yapmış- lar, yüzüğü Fıratlılara göndererek Türklerin teklifine © menfi cevap verilmesini istemişle Fıratlıla- rm reisi, in oğlu- man. da iştirkki aldy milis ca, kızının nihayet o Türk reisine kavuştuğunu iman ederek sevin- mişti. Bu işin iç yüzünü Mersâ ile Bo- ra'dan başka bilen yoktu. (Mersa) yı eli geçirirlerse.. O gün bütün Sertelli halkı Gü- neş mabedinde toplanmıştı. O sa- bah şehre inen bir çoban, bir gün Paris bir ihtilâl geçirdi, kabine istifasını verdi, ölenler var (Başı inci sahifede) teşebbüse kalkışılmasına mani olmak i- şin icap eden tedbirler alınmıştır. Sul- ha ve asayişe mühtaç olan memlekete karşı vazifesini müdrik bulunan hükü- met, halkın emnüselâmetini ve cümhu - riyet rejiminin istiklâlini muhafaza etmek çin her türlü kanuni tedbirlere müra - caat etmeye azmeylemiştir. Hükümet bu meselede bir ekalliyetin cüretkârane maksadı karşısında inhina etmek şöyle dursun hürriyet müesseselerine merbu- ———— kuruşa kadar beyaz peynir satılmakta- dır. Halbuki okka zamanımda da 50 — 60 kuruşa beyaz peynirin okkası satın almabiliyordu. Aradaki farkın bu ka- dar tutmaması lâzım geliyorsa da, pey- nir salan esnaf, bu mevsimde beyaz peynirin azaldığını ve yakında yeni mah in piyasaya çıkarılacağını ileri sü- iyorlar. . — Pastırma piyasası Pastırmanın kilosu bir kaç gün ev- vel 50 kuruşa inmişken, 60 kuruşa çı- karılmıştır. Okka zamanında da sira Pastırma 80 kuruştu. Maamafih iyi pas trmanın kilosu 80, : en iyisi 90 — 100 kuruştan aşağı verilmemektedir. Muharririmizin intibaları ve Belediye Muharririmizin intibaatı şudur: Pi- yasa merkezlerine uzak semtlerdeki bir tutturdukları yol “ne yapa- İm, toptan pahalı alıyoruz. Hattâ al- dığımız. fiyata veriyoruz, demektir. Bazıları da, kendilerinin hattâ aşağı” dan,, dedikleri “toptancı piyasadan,, da- ha ucuza satış Yi iddin ediyor- lar. Buna rağmen hakikat, berakistir. Mahallelerdeki esnafın bir kısmı da halkı başka suretle aldatmaktadırlar. Meselâ şekerin kilosu 42 kuruştur. Ok- ka zamanında 52 — 54 kuruştu. Mabal- ledeki her hangi bir müşteri, bilhassa kadınlar, bir kilo şeker aldı mı, 52 ku- ruş diyen ve hesap defterine bu mik- tarı geçiren esnaf vardır. Sorulunca: aç Canmm, ben okka verdim. Diyor- Toptan satışlarda, iyi hesap yapan Fakat Danla Mini deği ml 'akat perakende değil yalnız halkın, hattâ esnafın bile henüz kilo hesaplarına tamamile intibak edemedi leri gö ir. Bu yüzdendir ki müşteri aldanmak istemez ve esnaf aldatmak istemezken bazı hesap yanlış lıkları vuku bulmaktadır. Bu da, bitta- bi tedricen zail olacaktır. Muhtelif © semtlerde haftanın imuay- yen günlerinde yapılan pazarlarda muh telif &şya fiyatlarının mutedil bulun- duğu da görülmektedir. Yalnız bu alışverişlerde de, alıma- cak malın çürük çarık, kırık dökük o- lup olmadığına, tazeliğini İeaybetmiş bulunup bulunmadığına bilhassa dikkat edilmek gerektir. Belediye, muhtelif #iaddelerin satış fiyatları — üzerindeki teğlikatma devam etmektedir. Şikâyet vulğüunda ve ihti- kâr halinde mütecasirldeihin şiddetle tecziyeleri mukarrerdir. Belediyece, ekmek fiatları tabii et fiyatlarının her sene | tiyetine zerre Fransız milletinin istinat et- mektedir. Dahiliye nezaretinin tebliğine göre dünkü arbedeler kurbanlarının mikdarı altı maktul ve üç yüz mecruhtur, M. Daladier M. Erot ve M. Penansier dün akşam bir arada toplanmışlar ve bilhas- sa polis kuvvetlerini sevketmek sureti- le sükün ve asayişi temin maksadile i - cap eden bütün tedbirleri almağa karar vermişlerdir. M. Daladier itimat ta almıştı PARİS. 7 (A.A.) — Meclis dün ak. gam, usulü müzakere hakkında bükü - mete 217 reye karşı 300 reyle İtimat beyan etmiştir. M. Daladier, hükümetin beyanname- sini çok heyecanlı bir hava içinde oku - muş, Sosyalistler ve Radik, osyalist- ler tarafından alkışlanmıştır. Hükümet muhalefet tarafından veri- len istizah takrirlerinden yalnız dör - dünün müzakeresini kabul ve diğerleri- ne itiraz edrek itimat meelesini ileri sürmüş ve meclis, yokarıda yazıldığı şe kadar halel gelmemiş olan | ye İstifa eden M. Daladier son habinesi- ni teşkil ettikten sonra gazetecilerle konuşurken kilde hükümete itimat göstermiştir. İtimat reyinden sonra meclis tekrar müzakerata başlamış ve bu müzakere çok hararetli ştur. M. Daladier, fırkalara istizah takrir. lerini izah etmek için derhal dört hatip intihap etmelerini ve bunları hemen din lemeye âmade olduğunu söylemiştir. Muhalefet protestolarmda srar ve yeniden reye müracata edilmesini i tir. Bunun üzerine ileri sürmüştür. Bunun üze- son dereceyi bulmuş ve re mecbur kalmıştır. Müzakere tekrar açıldığı zaman M. Daladier, tekrar itimat meselesini ileri sürmüş ve müzakorenin biti lep etmiştir, Meclis, 204 e ka: e içtima yeniden hükümete ör, imat beyan etmiş - Mebusları himaye için PARİS, 7 (A.A.) — Gece mebutla. bu mevsimde arttığı söylenmektedir. Be lediye, bir aralık her hafta neşredilen rm ve halkın Meclisten çıkışını kolaylaş trmak üzere İtfaiye başlıca mahreçleri hortumla su sıkarak | Mediste bulunanlar Gce halkın zararına çıktığı cihetle neş- rinden sarfı nazar etmiş bulunuyor. Belediye iktısat müdürlüğü , satış fiyatları gayri tabii tereffü eden gıda maddeleri olup olmadığını ehemmi; le tetkik ettirmekte ve neticeye göre, lâzım gelen tedbirleri almağa karar ver miş görünmektedir. eş'in oğlunu dağda ge- inü söylemişti. Demek ki Bora sağdı.. Bu habere herkes sevinmişti. İhtiyarlar, Bora'nm: bir göçebe kızının peşinden günlerce koşarak unu ve anasını terketmesini hoş görmüyorlardı. £ Bora'nm ha- yatta olduğu anlaşılınca, Herkes memnun olmuştu. Şimdi de halkta Mersâ'ya karşı yeni bir kin uyan. mıştır. Birleşik kabileler reisinin, böyle bir tutsak kızının pezini kovalama» sı ne demekti? Mabette, duadan sonra, herkes Mersâ'ya yumruk sıkmağa başla- tr, — Mersâ Yer su'nun gazebine uğrasm.. Diye yalvarıyorlardı. Hiç kimse Gök Tanrı'nın onu koruması için ellerini yukarıya kaldırmamıştı. İç- lerinden birisi yüksek sesle bağır- lr: —Kanımızı, bir tutsak kanile | kirletmiyeceğiz. Mersâ'nın yurdu- muza ayak bastığı günden beri, te- miz ve arslan (o yürekli reisimizin iyi huyları değişti. Yer'su sık'sık, canalıcı kolunu v2 Güneşin oğlu (Sertelli) ye karılmıştır. Tezahürat gittikçe şiddetini azaltmakla beraber devam ediyordu. Te fırlatmışlardır. Zabıta belediye mü muavini M. Marchand başından yaralan beldiye binasmdan, müfrit sağ lardan mürekkep tezahürcülerin başına geçerek hareke t eden sekiz belediye mü #avirini tevkif etmişler, meclise gü di isle çarpış © tir, Birisini çalmıştır. “Viliyetlerde bilhassa Lille, Lyon, Ro- wen şehirlerinde de ehemmiyetsiz teza - hürat olmuştur. Yaralananlar PARİS, 7 (A.A.) — Kirk üç yara - tedavi edilmekte olduğu > ardan yaralananlara meclis binasında alelâcele tesis edilen sekeri hastahanede yapılmıştır. Nihayet, tezahürcülerin artmasına rağmen. gece Meclis binası meydanına bir piyade ta » buru gelip yerleşmiştir. Sabahın birine kadar PARIS, 7 (A.A.) — Tezabürler göçüyor. Bu kız yurdumuza uğur- suzluk getir. den beri tarlalarımızdan edemiyoruz. Ocaklarımızda der- lik, düzenlik kalmadı. Delikanlıla- rın her biri bir oynaş peşinde. Bir kaç ses birden : — Mersâ'yı aramızda istemiyo- Tuz. Ve bu sese Asulardan birinin tek lifi takip. — Onu öldürmekten başka kur- tuluş yolu yoktur. Onum bakışları gençlerimizi (o çileden çıkarıyor. Mabudun çok ağır larına uğ- rayacağız. Bu yüzden yurdumuz, yuvalarımız dağılacak. Mersâ'nın öldürülmesine karar verilmişti. Herkes (Güneş mabu- du) önünde ellerini kaldırarak ye- min ettiler: Mersâ'nım kanmı (o burada yere akıtacağız. Cesetini yakıp, külünü ormanda savuracağız. dönünce.. Altı gün sonra. Bir ak: ineş b Eski ve yeni polis müdürleri: M. Chiappe ve M. Bonnefoy - Sibour Meclise civar mahallelerde sabahın sant birine kadar, zaman zaman fevkalâde şiddet peyda ederek devam etmiştir. Te zahörcüler, polis kordonunu kırmağa muvafafk olduklarından polis, ateş et - mek mecburiyetinde kalmıştır. , , Tezahürcüler, ağaçları sökmüşler, birkaç araba yakmışlardır. Gece yarısı Elysöe'de PARIS, 7 (A,A.) — M. Daledier, gece yarısı Elysee sarayma gitmiştir. Başvekil, Reisicümhuru cereyan eden bâdiselerden haberdar etmiştir. Bundan sonra Dahiliye nezaretinde nazırlar ara sında bir içtima yapılmıştır. İçtima ne- tcesinde Adliye nazırı, matbuata şu be yanatta bulunmuştur; “Hükümet kanun dahilinde tevi cinayete teşvikten dolayı adliyeden &: kikat açmasını istemeye karar vermiş - ör. Polis müdürü ne diyor? PARIS, 7 (A.A.) — Polis müdürü, 3-15 te gazetecilere şu beyanatta bulun muştur; “Içtima halinde bulunan Meclis ve Parisin muhtelif noktalarını müdafaa e- decektik, buna muvaffak olduk. Fakat ne bahasına olduğunu henüz bilmiyo - rum.” Sonra şunlar: ilâve etmiştir: “Hükümetle mutabık kaldıktan son- ra emniyeti arttırma için yeni tedbirler aldım. Bu tedbirlerin, en iyi şersit altın da inlizamı temin edeceğini ümit ediyo. rum, Maalesef beş, altı ölü vardıar. Şim diki halde tam bir rakam söylemek ka bil değildir. Yaralılar 500 - 600 kadar dır.” Polis müdürü, bunlardan başka, em niyeti temin için Pariste ve Seine vilâye #nde umumi caddelerde her türlü slay tertibi ile toplantıların yasak edildiğini söylemistir. Saat dörtte emniyet tertibatı tama- Men kaldırılmıştır. Bir tevkif hazırlığı PARIS, 7 (A.A. — Pariste çıkan Kral İktisat Vek Aktısat Vekili Celâl Bey dün Stüdyowa e “Action Française”, les Maurras, dün neşretmiş makaleden dolayı cinayete teşvili desinden zan altına almacaktır. Vilâyetlerde de.. muş olan tezahürler olmuştur. de tezabürler olmuştur. Bu 48 bir çok tevkifat yapılmıştır. Ölenler ve yaralananlar z Diğer tarafta ber verildiğine göre 200 seyyar W fız yaralanmıştır. Bunlardan ellisi ri hastahaneye yatırılmıştır. S. hafızlardan üç kişi bu sabah ye kumanda okunduğu | vakit vermemişlerdir. Bunlar yaralılar da değildir. Akıbetlerinin ne oldi mamile meçhuldür. Bundan başl huriyet muhafızları arasında da yaralı olduğu bildirilmiştir. Bun ölen yoktur. M. Doumergue kabul eti PARİS, 7 (A.A.) (Royter muhabirinden): Cümhurreisi M. Tün yeni kabinenin teşkilini sabık İğ cümbur M. Doumerguee teklif M. Doümergue yeniden red cev. miştir, Son vaziyet PARIS, 7 (A.A.) —M. Del bügün bir çok rical ve bu M. Bowisson, M. Herriot ve Mk Boncour ile görüştükten sonra 13,45 te Elyze sarayına gitmiş, at 14 te saraydan tar, ileyh matbuata çu tebliğatta sayişten mes'ul olan asayişi bugün fovkalâde müracaat suretiyle temin et miyor. Binaenaleyh R binenin istifasını verdim. PARIS, 7 (A.A.) — Roytef sından: . Daladier Elyzer sarayım? ceği sırada gazetecilere v: tında “Hükümet istifa edecekti” miştir. .. M. Daladier bu münasebetlf diği izahatta kan dökülmesinin ne geçmek için istifn edece, miştir. Bugün Paris te sükün geçmiştir. tedbii xeblebici Horhorun bir filme alınmasını gördü > (Başi 1 inci sahilede) rilmekte idi. Vekil Bey film alınırken bir kaç sahnede bulunmuştur. Bundan sonra İpek Film tarafından filme alınan Eskişehir şeker fabrikası” nın faaliyet kurd vekil beye göste- rilmiştir. Celâl Bey stüdyodan ayrılırken bu tetkiklerinden ve stüdyodaki faaliyetten, bir çok yeğitlerimiz toprak altma | yük mebet) kapısı önünde Bora". | nın atı kişmemeğe başlamıştı. Mabetten dışarıya çıkanlar, Bo- ra ile karşılaşmca, sevinçle bağrı. şarak reisin etrafını sarmışlardı. Bora, altı günlük © yokluğunda halkın meraka di inü, ken ni aradıklarmı tahmin ediyordu. Etarfındakilerin sevincini görünce yüksek sesle bağırdı; — Büyük Tanrı, reisinizi ölüm- den ve fırtınadan esirgedi.. Kork- izi e) geldim. abet biranda İmiştı. Herkes: e — Mersâ'yı buldun mu? Diye soruyordu. — Ben (Sarısu) kabilesi ara- sından geliyorum. Kabile reisi b: na gücenmiş.. Vergi göndermemi İki kabile kardeşliğini unutarak yaylarının kirişlerini tazelemeğe başlamışlar. Beni karşılarında gö- rünce şaşırdılar. Onlara atlarımı- zm sözlerini hatırlattım. Hepiniz rsunuz ki, biz toplu ve birle- şil halde yaşarsak, karşımızda hiç bir düşman kuvveti tutunamaz- (Fıratlılar) şimdi de (Sarısu)ları gördüğü teknik kudretinden mun kaldığını söylemişti İktisat vekili Bay sü Yapmış, otomobili, m bazı eski eserleri tetkik © Vekil bey yarın Ankaraya tir. gözile görüyordu. Ayağs boynuma sarıldı ve — gözleri'ği öptü: “Beni Arz mabuda'05 bine uğramaktan kurtar» “gg ye gidince Enhil mabedine “İf mabuda yalvar, beni ate kardeşlerime ok atmak ii ! mi kıracağım!,, Dedi. ( uzlaştım.. İki gece araların 4 dım ve şimdi oradan geli 4 Kalabalık arasından bir til — Mersâ'nın nereye kaç laşılmadı rar? Bora atın üstünde vird — Onu da gördüm.. inde yatıyordu” — Gülmeyiniz, e ir çoban kızile ko” na yatıyordu. Ve etraf” hayvanlar dolaşıyordu.”

Bu sayıdan diğer sayfalar: