Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Fal ve Hakikat Çnların evlerine emeraklı- dar evi- denilseydi-isabet edil. miş olurdu, En başta baba ge- Jirdi. Pul meraklısı.;, Öyle bir pul kolleksiyonu vardı ki, en eski Osmanlı pullarından tu- tun da, tâ piyasaya en son sü- rülen Çin pullarına varıncaya kadar pek çok geşitli pul seri- leri içinde bulunurdu. Annede ise-başka bir me - k... Fat merakıf Kahve ve kâmbil tallarının ustası gibi, Başka ful çeşitlerini de öğren. mek hevcsinde, Şimdi de yıl- dizlardca istikbal okumağı de niyor... Ya küçük Girgin? — Çeşitli makine ve oyuncakları kurca, dar, arada biv evin saatlerini bözar; hattâ, bir gün gizlice elektrikle oynarken evin si- gortalarını yakmıştı. Bununla beraber istikbâli parlak bir çocuk, büyük bir fizikçi ol mak niyetinde,.. Güaliba şimdi sıra Sema'ya geldiş-evin genç, güzel, neşeli ve zeki kızıdır, Zamanı gelin- ce ciddi ve ağırbaşlı olabilmek meziyetlerinden biridir. Lise möezunu olduğu gibi İngilizce. £i de mükemmel denebilir. O Tderaklılar arasında bile bir meraklı olamamıştır, Pek me- yaksız da denilemez, Çünkü herbirine ayrı aştı yardım eder. İngilizcesi - yardımiyle pul haberlerini babasına bil. dirir, kardeşi Girgine de fen dergilerinden yeni — buluşlar hâkkında tercümeler — yapar, Yâ annesine? Ne yazık ki şim diye kodar ona bir yardımda bulunamadığından kendisi de müteessirdir, Bir gün arkadaşlari: tığı bir toplantıda, kızl biri el çizgilerinden istikbali okumağa kalkıştı. - Bir çeşit faldı bu.., Sema bunu şimdiye kadar akıl edemediğine şaştı. Hem bu falı öğreten bir kitap ta varmış, Onu alıp ta annesi- ne hediye ederse,., Hayır, ta- satladığı gibi önce kendisi öğ- yenceek sonra da ilk fala o ba- kacaktı, Böylecesi daha sür - prizli olurdu, Aklına geleni yapmağa az- tezcanlı birisi gibi he metm men ertesi günü soluğu bir ki. tap evinde aldı. — Acaba sizde şöyle... Yani ele bakazak istikbali yardım eden bir kitap bulunur mu? Kitapçı, kızı garip garip tet- kik ettikten sonra, kendi ken- dine kararını verdi: «Hayır, bi olur olmaz kızlardan. de- ğil * Biraz ilerde bir eseri tet kik etmekte olan gençten bi şını çevirerek rafl isteni. leni aramağa koyuldu, Sonra dönerek: — Bayan, dedi, Aradığınız kitabın türkçesi bifeli uzun Fransızcaşın « vardı, onu da şu bağ satın alacak, diyerek alâ- kasırın kendileri üzerinde ©- Tan bavı gösterdi, — Pekâlâ, başka bir yerde bulunur mu dersiniz? Pek zannetmiyorum, LA 3ASCGT73 9 ü e - LN n 'a SULDAN saGe t — Yük taşıyıcı, 2 — Tir, At yavrusu, Bir nota, 3 AD 4 — Tahkir, 5 — Kişi, Tekerlekli vasıta yolu, 6 — İşçi şefi, 7 — Adet, Kasılmış, 8 — Masset, Bir uzuv, Uzağı fşaret, 9 — Bildirme, YUKARDAN AŞAĞI 1 — Kadın giyeceklerinden, £sasen, 2 — Temizlenme yeri, 8 — Bir nevi kümaş, 4 — Atıl. gan, Pislik, 5 — Başlı başına mevzu olan yazı, Rey, 6 — Dü gen, Çocuk, 7 — Tahtaboş, 8 — Nakil vasıtası, $ — Bir rüzgâr, Tefnizlen, * BÜNKÜ BULMACANIN HALLİ SOLDAN SAĞA 1 — Mohini, At, 2 — gta- dnin, Ye, 3 — Lamur, Kap. * — Ağa, İhale, 5 — Sa, Ar 6 — İki bir iki, 7 — Alihe, 8 — Ört, Afaki, 9 — Ne, İka, Eİ, YUZARDAN AŞAĞI 1 — Melami, Ön, 2 — Otağ, Küre, 3 — Hamasi, 4 — Mi, Aba, 5 — İvn, İlik, 6 — İn, Herika, 7 —- Kariha, 8 — A- © rılişimda «nere, Tasarladığı — sürprizlerden mahrum kaldığını " düşündü; tam gitmek üzere iken duydu. ğu bir ses onu hareketinden vazgeçirdi. — Bayan, kulak misafiri o- Jarak- konuşmalarınızi dinle - dim, Eğer arzu ederseniz bu kitabı size verebilirim, — Hakikaten ihtiyacım var- dı, Fakat, , Hayır, teşekkür e- derim, Henv zaten - fransızca; ingilizce olsaydı, beli — Zararı yok, Kabul ettiği niz takdirde-size yardım ede- bilirsem cidden memnun olu- rum Bu kitap ve kitabı tetkik bahanesiyle iyice arkadaş ol- dular, Böylece sık sık buluş. tular, Netice olarak samimi- yetleri arttı, Hattâ bir gün ellerinde göl dükleri aynı çizgilerin mana- sını kitapta araştırdıkları za- man hayrette kalmışlardı. Ez vet bu, şu demekti. Onlarımay rı ayrı izdivaçlarını bir tesa- düf doğuracaktı, Herhalde el- lerindeki kitap ta ebesi ola- cak.., Çünkü birbirlerini sev. meğe başlamışlardı. Kalple - rindeki ates bir zamanlar sa- man ateşi gibiydi. Sönra ispir- to ve benzin gibi- alevlendi, Şimdi de barut gibi patlama- sından korkuyorlardı, — Engin, diyordu Sema, kor. kuyorum, Vakıa ailemin kas bul edemiyeceği bir “tipte ve boş bir meslek sahibhdeğilsin; gene de anneme hüsırladığin. sürprizin böyle - beklenmedik' şekle döküldüğü için”korku.- yorum, Çünkü, evden her ay* ye gidiyorsun?* diyen anneciğime ürpriz hazır- liyorum, » derdim? Aylarca de. vama eden hazırlık,. Ağlaya- caktı, sev; n kolları ara- sına atıldı, Sardı, sarıldı; ta ki. kulağına fısıldanan şu sözler. le teskin olana kadar, — Sevgilim, bak böyle üzül mene dayanamam; Etbette bir çare buluruz, Hem' sen göz- lerinde iki çeşme inşa edece- ğine kadın zekâsiyle bu — işi halletmenin çaresini düşünsen daha iyi değil mi: — Sahi, güzel fikir,, dedi, Sema, Haydi beraber hallede. lim, Karşılıklı konuştular, düşü- nüp taşındılar, nihayet —ayr'ı. hirken neşelerinden. anlaşıldı- ğ gibi— hoş ve hayırlı bir karara vardılar, — Anneciğim; gel şu elleri. ne bakayım da,.. Ve sonra Se. ma başladı maval - okuma, Annesi hayretler içinde'sordu — Ayol sen bunları nereden öğrendin? Yoksa sürprizin bu muydu? şte bak bu Kitaptan, — İyi, lâkin Bu senin bilme« diğin fransızca ile yazılmış, Sema düşündü. Ne cevap vermeliydi, —altta kalır mı? Hemer. atıldı: — Anneciğim, türkçesini bu lamadım, sen de fransızca bil. diğin için almağa mecbur kal dim — Pekâlâ, yanlız anlıyama- dığım bir nokta kaldı: 'nu nasıl öğrenebildin? — Biv arkadaştan, bunu bil. miyecek ne var, — ?1, Doğru, , Konuşma böyle devam eder ken oturdukları bahçenin ka- pısına bir kadın yanaştı, Fal baktırmak. isteyip istemedik- lerini sordu, Sema'nın annesi durür mu? Hemen kadını içeri çağırdı, Falcı söyleniyordu: — Ben bakla ve iskambil fa. dına bakarım... Nazik müşte- riler olursa el falına da baka- rım, — El 'falına mı? Şimâf kı- zımla-onun hakkında konuşu- yorduk... — Ver bakayım etini: bana, Üzüntülerimin biri, belki de en büyüğü — anlaşılmamaktır. Cem.. Bugüne kadar beni kimi se fakdir etmedi, Anlamadı, 'Tanidıklarımın — hepsi türlü bahanelerle bana hicranlâcını anlattılar. Sonunda da benden teselli edici bir söz, okşayan, kuvvet veren bir bakış bekle- diler, Sonra sıra benim açıl. mama gelince araya lâf karış. tırdılar, Ben çirkin bir kızım, Dur, dur,, Hayır, deme!, Bunu bili- yorum Çirkin bir insanın dert leri, güzellerinkinden o kadar başka, o kadar derin,, o kadar içe işleyicidir ki,., Herşeye rağmen benim de güzellikler karşısında ürperen bir ruhum, seven Ve sevilmek isteyen bir kalbim var, Hal- buki başkaları beni sadece dü. şünen bir kafadân ibaret sanı. yorlar, Sevilenler daima böyle mi olurlar Cem?, Bence kadın veya erkek bir insah, kendisi- ni sevene karşi aynı hissi duy masa bile yaklaşmasını bilme- sen bu- l Cemal GÜNAYDIN.. —— okuyayım istikbalini Bayanım sizde. gizli — şeylere karşı bir merakınız var,.. Size üç vakte kadar tanımadığınız birisinden bir mektup gelecek, Kocanız hayattadır, değil mi?. Evet, kocanızla bir iş hususun da konuşmak istiyecek, Buna belki kızacak, belki de iş ha yırlı olunca sevineceksiniz... Hayret! Falcının kehanetine ve faldaki isabete bakın, Tam üç gün sonra bir maktup gel. di. Muhteviyatı kısaca şöyely. di: sana... yın-Bay, Sizin büyük bir pulcu ve kıymetli bir kolleksiyona sa hip-plduğunuzu bir dostunuz dan duydum... Eğer bende dı uyanan bu merakı takviye et. mek- süretiyle yardımlarınız esirgemezseniz beni pek çok memnun etmiş olursunuz, Samimi selâm ve saygıla: Tımla, Engin Gezer “Yüksek mühendi: Böyle bir şey babanın ara yıp ta bulamadığı hikmetti Düşünün bir kere, Koskoer bir mühendis kendisinden pul. culuk hakkında bilgi verme- sini rica ediyordu. Tabil deli kanlıyı derhal villâsına davet etti, Ziyaretler tekrar edildi Hele bunda küçük yaramaz Girgin'in de emeği yok değil. Çünkü mühendisle arkadaşlı v onun da dşine yaramış, bi: çok şeyler “öğrenmişti, — Dah: sonra villâya üçüncü gelişin de-genç mühendis el falın: bakmayı bildiğini ispat edince anneile-de ahbap oluvermiş. ti, Ya Sema? Sanki o, pek ora h değildi. Fakat hep beraber bulunduklarından — gayri za. manlarda, bazan gezmeğe çık. tıklarında, onların takındıkla- rı tavırlardan, babası, ortada dönen dolap hakkında, bir şey Jer çıkarmağa çalışıyorsa da. buna ancak mühendisin ikinci mektubunda: *Sayın bay, .. Beni artık tanıdınız., Kı zmizin talibiyim, çünkü sevi şiyoruz..» diyen satırları oku- yunca hüküm verdi, Kısa bir hazırlığı mütcakıp mesut bir düğün yaptılar, An. ne falda çıkan şeylerin, babası ise pulculuk gayesiyle hazır- ladıklarını iddia ettikleri me-, sut tesadüfün doğurduğu ha- yırlı izdivacı eşe, dosta üzun uzadıya anlatıyorlardı, Halbu. ki zamanı 'gelip te bir evlâtla izdivaclarını garantiye aldık- Tarında oynadıkları oyunu sak Tamakta bir mahzur görmedi. ler, İtirafları onları hem bol bol güldürmüş, neşelendirmi: hem de gizlenmesinde bir fay. dası kalmıyan bir hakikati ya- zabilmem için kalemin-ydzma hürriyeti iade edilmi; Herhalde mesele anlaşılmış tır. Fokat sanlamadık, diyen kalmasın diye bu arada biz de anlatalım, Bahçede ana - kiz konuşu ken gelen falcının söyledikle: ve olduğunu sandığımız keha- netleri; şimdiki genç evlilerin yaktiyle yazılamıyan konuş - malar sırasında kararlaştırılan Bi pulculuğu sevgili renmiş ve külliyetli miktarda pata sarfederek bir pul Kollek siyonu satın almağa mecbur kalmıştı, Fakat ne olursa olsun, önce- eri anne ve babanın iddia et- tikleri gibi, ne annenin inan. dığı fal rivâyetleri, ne de ba- banın ileri sürdüğü sebepler onların tanışmalarına bir ze- min hazırlamamıştı, — Onların ilk tesadüflerini kader hazır- Tamış-ve gösterilen yolda yürü MILL)XETİ RADYOLA İSTANBUL | 12.57 Açılış ve programlar — 13.00 Haberler — 13.15 Hafif öğle konseri (PL) — 13.45 kılar, Okuyan; Ahmet — Üstün — 14.20 Konuşma — 14.30 Mü nir Nürettin Selçuk'dan sazkı - lar (PL) — 14.45 Programlar ve dans müziği (Pi.) — 15.00 18.00 Dans müziği ve melodi- ler — 18.20 Mersin kurtuluşu münasebetiyle — konuşma 19.00 Haberler — 19.15 Kısa sehir haberleri — 19.20 Radyo senfonl orkestrası konseri — 20.15 Radyo gazetesi — 20.30 Şarkılar, Okuyan; Cemal Kâ mil Gönenç — 21,00 Adananın kurtuluşu münasebetiyle ko - nuşma — 2110 Türküler, — 21.30 Ut taşı - Radyofonik tem - 22.30 Gitar soloları (Pl.) 22.45 Haberler — 23.00 Prog- ramlar ve dans müziği (Pl.) — 23.30 Kapanış, ÇEKLER 1 Sterlin 7.86.00 7.84.80 100 Dolar — 280.30 280.30 100 Fransız Fr. 0.80.00 0.30.00 100 liret 0.44.128 v.44128 100 İsviçre Fr. 64.03 64.03 100 Florin 73.68.40 73.68.40 100 Belçika Fr. 5.60 — 5.60 100 Drahmi 0.01.876 0.01.876 100 Zioti 70.00. 70.00 100 İsveç Kr, 54.12.50 54.12.50 100 Ruble — — 70.00 70.00 100 Escudos 9.73.90 9.73.90' ESHAM VE TAHVİLAT *4 T faizli tahviller S-Erz, 2-7 — 2030 20.35 . Erz. T — 2105 21.05 1941 Dmy T 2020 - 2020 1941 D. İT — 2085 20.85 1941 D TIT — 20476 20.78 ;M. Mül D 20.55 20.55 İM Mü IT — 2110 2110 M. Mü; HL — 2130 2140 M MÜLIV 2033 2033 * 6 foizli istikrazlar .K, istikrazı I 95.45 * 95.45 Kalkınma IL 95.85 9595 Kalk, I — 95.75 95.95 940 Dmy, IV 95.50 - 96.50 1941 Dmy, VI 95.45 - 95.70 1948 tah, T — 95.50 9550 1948 tah. I — 95.65 9565 1949 tah. T 9710 97.10 4 1/5 faizli 1948 96.60 - 96.60 * 5 alzli ikramiyelller 933 Erga. 3 22.70 - 22.70 1938 Erga, 3 22.20 2220 M.MüI — 2025 2015 D. Dmy. IV 100.00 100.00 D. Dmy, — V. 9520 95.20 Hisse senetleri Merkez Bankası - 122.— İş Bankası 'Türk Ticaret Sarratlarda altın fiatı Reşat 39.00 Cumhuriyet 34.00 Gulden 30.90 İngiliz 144.20 Külçe 489 Baza O ERATÖRENEE Dr. Cavit Göncer | BİRİNCİ SINIP Umümt baş, karır;. tenasül uzuvları kol, bacak damar ve kemik hastalıkları M tekacsısı Beyazıt Okçularbaşı No, 13 Tel: Muayene: 23876 YTEREMRELCETMET MA ASA - daeaaaamana . Amerikan kongresi zabıtlarına geçen makale 9 Türkiyenin en büyük gücü milli birliğidir Evening Star gazetesi- nin memleketimiz hakkın- da dikkate şayan bir ma- kale Amerikan Mümessil- ler Meclisi âzasından Battle ile Amerikan Senatörlerin- den Bridges'in teklifleri ü- zerine Kongre zabıtlarına geçirilmiştir. Bu mühim, yazıyı okuyucularımıza ay- nen veriyoruz. ... Kore'de 5000 kişilik Türk tugayı tarafından gösterilen- kahramanca savaş kabiliyeti hür dünya milletlerine şu fe- rahlık verici düşünceyi sağ- lamıştır: Onların yurdunda onlar gibi daha 375 bin kişi vardır, Sonra, Sovyetler Birliğinin Boğazlara, Süveyşe veya Ya- kın Doğuya karşı saldırgan. ca bir harekete girişmeleri halinde Türkler, mecburi as- kerlik — hizmeti sayesinde muhtemelen 2 milyon kadar eğitim görmüş yedeği askere alabileceklerdir, Çetin ve yaman Türk as- kerinin 1 inci sınıf bir savaş- çı olması belki de bir çok A- merikalı için tatlı bir sürpriz teşkil edecektir; fakat Türk- aynı sürpriz varid de- memleketimizdeki mensup olup, yurtdaşlarının Kore'deki başarıları üzerinde konuşan bir yüksek memur bu konuda bize şunları söy- lemiştir: “Bize savunmak için bir toprak parçası verin, emin o- lun ki onu, sonuna kadar sa- vunuruz, 1920 başlarında biz Türkler istilâcı Yunan ordu- suyla müttefik dumuzdan sürüp çıkardığı- mızdanberi, asker olarak ne- Tere muktedirbulunduğumu- Zu göstermek fırsatını bula- madık:, Bir Amerikan birliği sava- şarak Türklerle irtibat tesis etti ve bu suretle bir çekilme yolu açtı. Fakat Türk Tugayı Komutanı Tuğgeneral Yazıcı bu #tuzakstan kaçmayı red. dederek şöyle dedi: «Bol bol Çinli öldürüyoruz burada», Türkler nihayet tutunama- -dilar ve Çekilmekte olan 8 inci Ordu birliklerine yaydım etmek üzere kahramanca bir artçı savaşı verdikten sonr yaralılarını sırtlarında taşı- yarak çekildiler, İçlerinden rdularını yur- 500 kişi öldü, 15 yıldanberi tek komuta- ya bağlanmış bulunan Türk silâhlı kuvvetleri Örgeneral Nuri Yamut komutasında bu- lunmaktadır. Nisbi kıyasla. maya göre Örgeneral Yamut bizim Karma Kurmay Baş - kanları Heyeti - Başkanımız Orgeneral Bradley'den daha çok yetkiye sahiptir, Son söz Örgeneral Yamut'undur. O- 'nun emrinde Ordu Başkomu. 'tanı Örgeneral Kürtcebe No- yan, Donanma Başkomutanı Amiral Sadık Altıncan — ve Haya Kuvvetleri Başkomuta- ı Örgeneral Müzaffer Gök- senin hizmet etmektedir, Mecburi askerlik hizmeti Türkiyede. yıllardanberi uy- gulanmaktadır. Bu hizmete göre 21 ile 28 yaşlar arasın. daki gençler 18 ay hizmet görmek zorundadırlar, Lise öğretimi veya bundan da az öğretim görmüş gençler ge- dikli ve çavuş sınıfına ayrıl. maktadır; Yüksek okul me- zunları subay eğitimi görür. lerse de en çok bölük komu. tanlığı rütbesine kadar çıka- bilirler, General — rütbesine kadar bütün muvazzaf sınıfı Harp Okulunda yetiştiril - mektedir, General ve amiral- ler Kurmay Kollejine devam ederler, Türkiye, hatf hazar- da bile, tam seferberliğin or- taya çıkaracağı — ihtiyaçları karşılamağa yetecek büyük - lükte bir subay kadrosunu hazır bulundurmaktadır, Türkiyeye aşkeri — yardım heyetimizin gelmesinden ön- ce Türkiyede bir gedikli kad- rosu, bulunmuyordu; halbuki gedikli kadrosu bizim silâhlı * kuvvetlerimizin belkemiğini teşkil eder. Maamafih, artık Türk silâhlı — kuvvetlerinde de bu gibi kimseler için mes. lekler açılmış bulunmaktadır, Türkler Amerikan yardı. mından sadece bu . şekilde faydalanmamışlardır. Truman doktrini, Marshall —yardımı ve askeri yardım plânı ile ge- çen üç yıl içinde 'Dürkiye ile Yunanistana 1 milyar — 800 milyon dolardan fazla yar- dım yapılmıştır. Bu para ile modern melzeme ve eğitim sağlanmıştır. Silâhların stan- dard modellere göre düzen - lenmesine devam edilmekte. dir, Bu arada bir askeri yol şebekesi de — yapılmaktadır. 650 üyeden mürekkep askeri heyetimiz «Türkleri yetiştir- mek üzere» Türk öğretmen. ler yetiştirmektedii Amerikan uzmanlarının tav- siyelerine uyarak, Türkler lâh altındaki — kuvvetlerinin sayısını azaltmışlardı: 1947 de Türk ordusu 500 bin kişi- lik bir kuvvetti, Bugün — ise kler, herbiri takriben 15 bin kişilik 22 ilâ 25 tümenden ibaret sıkı ve çetin bir savaş mekanizmasına sahiptirler, Geçen eylülde Türk silâhlı kuvvetleri büyük manevra- lar yapmışlardı, Bu manevra- lar reşmen: «Son devece ba- şarılı büyük ölçüde askeri tatbikat» olarak vasıflandırıl. mıştir, Manevralara, tank, u- çak ve gemiler de katılmış- tır, Türkler kuvvetlerinin sa- dece bir savunma kuvveti ol- madığını söylemekte ve Batı Avrupa'ya karşı bir Rus sal- dırganlığı halinde, ordulariy- le Soyyetlere yandan darbe indirebileceklerini belirtmek- tedirler, Türkiye bir müddettenberi Yunanistanla karşılıklı — bir sayunma paktı için müzake- relerde bulunmaktadır. - Bu pakt akdedildiği vakit sorira- ları İtalya ile Yugoslavyayı da içine alabilecektir, Böyle bir elbirliği, Rusyanın kana- dında fazlasiyle hatırı sayılır bir kuvvetin meydana çık- masına sebep olacaktır, Türkiyenin en bi cü onun iki milyan sünde « Tunmaktadır, Tü türk'ün idaresinde 1923 ten- beri mazi ile ilgisini kestij denberi batı idealleriyle de- mokratik prensipleri benim-) semiş bulunmaktadır. —Ağır Sovyet baskısı karşısında gös- termiş olduğu metanet, hür milletler safında Türkiyeye yyüksek bir mevki kazandır- mıştır, Amerikan vergi mükellef. leri ikinci dünyâ savaşından- beri sarfedilmiş bulunan yar- dim paralârina dikkat edih. ce, askeri uzmanlarımızın bü- yük çoğunluğunun ifade etti. ği şu hükme herhalde iştirak edeceklerdir: Harcanan do- larlar, Orta Doğunun bekçisi Türkiye'de olduğu kadar hiç bir yerde daha verimli bir su. rette ve daha akıllıca sarfe- dilmemiştir.» Bakanlığ 1 — Sıtma Savaş Bölgeleri i lü ile eksiltmeye konulmuştur. misyanda yapılacaktır. ğında, Ankarada Sıtma Savaşı Sağlık ve Sosyal Yardım ından : için 25 kalem tutarında 34 çe- şit defter ve cetvel bastırılacaktır, 2 — Bastırılacak olan defter ve cetvellere muktazi kâğıt vesair malzemesi Bakanlıktan verilmek üzere kapalı zarf usu- 3 —Tahmin edilen bedel (16,000) lira olup geçici teminat (1,200) Tiradır, İhale 12/Ocak/1951 cuma günü saat 15 de Ba- kanlıkta Sıtma Savaşı Genel Müdürlüğünde müteşekkil ko- 4 — Bakanlıkca verilecek kâğıt ve malzeme karşilığı için maliyet fiyatı kadar ayrıca bir teminat alınacaktır, Şartname ile örnekler İstanbulda Sıtma Savaş Başkanlı- Genel Müdürlüğü Bürosunda görülebilir, İsteklilerin belirli gün ve saatta 2490 sayılı kanun hükümlerine tevfikan bu işe ait teminat makbuz ve belgele. rile birlikte komisyonda hazır bulunmaları ilân olunur, (17859) Marangoz yerek sevişmişlerdi. caatları, Romanı No.: Kalıpçı olarak bir marangoz işe alınacaktı günü saat 10 da Anadolukavağı As, Sa, Al, Komisyonuna müra- aranıyor Taliplerin 8/1/951 (131—32) 29 İşleri 8 imal tır, liradır, Şartnamesi Divanyolunda bıt ve Muamelât Müdürlüğünden Thale 15 ocak 1951 pazartesi bulunmaları lâzımdır. li, karşısındakinin kendisine gönür vermekle - bir suç işles miş ölmadığimı takdir etmeli... — Haklısın. İtiraf edeyim: Ben bile bugüne kadar seni asla düşünmemiş, seninle alâ. kadâr olmamıştım, Acı bir egcizm! Bir «benci- Dik» bırsı, , Neşelerimiz, sevinç lerimiz; kederlerimiz ve üzün- tülerimizle, bedbin veya nik- bin ruh Haletlerimizle yalnız bizi, Hisseden, düyan, ağlayan 've gülen koca cemiyette sade. çe kendimizmişiz gibi., Düşüncemiz bir nalıncı ke- seri olmuş,, Boyuna kendi ta. rafımıza yontuyor. — Saadette tek olmak fakat hicranlarımı. zı başkalariyle paylaşmak, Tekrar ediyorum: Haklısın, Sen serapa haksın ve ben kar. sında bir duygusuzluk hayâ- leti gibi büyüyor, dolaşıyo - Tüm,, Konuşmamızın en derin, en hisli yerinde birden yengem i. çeri girdi ve havaların rutubet gitmesi yüzünden artan roma. tizma ağrılarından Münevvere dert yanmağa başladı, Bu beni uzun uzun düşün - dürdü: Münevver de öna ken di sızılarından bahsetseydi caba dinler miydi?., Kapanmasına - pek bir şey kalmayan mektepte derslerde çok geriyim, Artık bu seneme kaybolmuş nazariyle bakıyo- Tum, Geri kaldığım dersleri yetiştirmeme imkân yok., Maamafih mektebe — gidip, geleceğim, Her öğrendiğim şey gelecek sene için kârdır, Derslerin çoğundan bihaber Olmama rağmen beni — seven hocalarım imtihanlara girme- me karar verdiler, Bu o ka- dar tatlı bir haber ki, utan- Masam sevinçten bir. çocuk gibi hüngür hüngür ağlayaca. ğim, Geçenlerde evce dayımların bir tanıdığına, Bostancıya git tik, İnsana sebebsiz bir huzur, bir hürlüğe kavuşma ve ra- hatlık hissi veren sakin bir gündü, İstanbulun bu en gü- zel yerinde ikindiye kadar e- pez değişik bir kaç saat ge- çirdik, Akşam vakti ev sahip- leri bize uzun bir gezinti tek- lif ettilör, Tren yolunun kena. İstanbül: Belediyesi ilânları - Kar kürüme cihazı yaptırılacak üdürlüğü için jip arabalarına takılarak kui- lanılmak üzere hidrolikle mücehhez üç'adet kar montaj ve tecrübeleri açık eksiltme suretiyle yaptırılapak. Keşif bedeli beheri 1000 liradan 3000 dira ve ilk teminatı 225' binasında müteşekkil Dalmi Komisyonda yapılacaktır, İsteklilerin ilk teminat makbuz veya mektubu, 950 yılı Tica- tet Odası vesikası ve bu gibi işler yaptıklarını isbata yarar ve: ibrazı suretiyle eksiltmeden üç gün evveline kadar Belediye ma- kine, elektrik ve sanayi işleri müdürlüğünden alınacak fenni eh-| liyet kâğıtlariyle birlikte ihale günü saat 15 te Daimi Komisyonda — ——— kürüme cihazı Belediye Merkez binasındaki Za. alınacak veya görülecektir. günü saat 15 te Belediye Merkezi ik (18229) rından bir müddet yürüdük, Sonra denize doğru uzanmış, bir yamaçta mola verdik, —— Üstümüzde, güneşin, dalla- rından zorlukla sızabildiği ulu. bir çam, önümüzde deniz, kar şıda Adalar vardı, Arka taraf- taki tren yolundan arada bir tiz bir tren sesi kulaklarımıza doluyor, genizlerimizi zaman zaman tuzlu bir koku, bir tuz- u su kokusu yakıyordu, Yavaş yavaş güneş — battı. Çam dallarının gölgesinde ka. ranlıkla sarmalandık, Karşıda Adalar sise benzer mavi bir duman arkasından yavaş ya- vaş sarı ışıklarla aydınlandı - lar, Arada bir önümüzden, ya-) macın hemen dibinden bir es. ki şirket vapuru geçiyor, kap. tan külesinin Kırmızı - feneri koyu renkli, az dalgalı sular- da vapurun hizasında yürü- 5 OCAK 1951 | v ei ERS İA HYN ALKAZAR (42562) 1 — si hücum AR (44399) 1 — Ademle va ATLAS (40385) 1 — Üçüncü Selim'in gözdesi, İNCİ (84595) 1 — Zafere doğ ru 2 — Tehlike işareti, HAMRA (42236) 1 — Me. rakeş dai 2 — Kalifornla fatihi (Renkli LÂLE (43595) 1 — Ölüm me deği İPEK (44289) 1 — Vahsi hü cum (Türkçe-, MELEK (40868) 1 — adelesi SARAY (41658) 1 — Yunan operet temsilleri, SUATPARK (83143) 1 — Bal dat 2 — Frankestayn'ın döğusu ÜMER (42850 1 — Akde- nizin hayatı, ŞARK (40380) 1 — Marekesli dansöz 2 — Bir avuç kuhraman ŞIK (43726)'1 — Korkusuz reis 2 — Akıncılar, 3 — Kartal 'TAKSİM (43191. 1 — Allah şahidimdir. 'TAN (80740) 1 — Çılgın kalpler 2 — Albükret fatihi. YENİ (84137) 1 — Vatan ha. ini. 2 — Haydüt aşkı, 'YILDIZ (4284) 1 — Zaman melodisi, İSTANBUL ALEMDAR (23683) 1 — Es. tergon kalesi, AZAK (23542) 1 — Neyyork limanı esrarı, 2 — Kanlı ırmak ÇEMBERLİTAŞ (22513) Zül- fikârın gölgesinde, 2 — Ayna- roz kadısı, FERAH (26864) 1 — Ester - gön kalesi, HALK (26654) — Baytekin atom peşinde (24 kısiım). İSTANBUL (22367) 1 — İvo. Jima yanıyor 2 — Güzeller ge- çidi, KISMET (26654 1 — Akde. niz korsanları 2 — İstanbul ge celeri, MARMARA (23860) 1 — Ma zekeşli dansöz 2 — Bir avuç kahraman, MİLLİ (22962) 1 — Yarasa, 2 — Zaloğlu Rüstem, TURAN (22127) 1 — Kaplı ırmak, AYSU (21917) 1 — Kahra . man yahudi, Kara maske (Türk Tav Aşk çe). YENİ (Bakırköy 16 - 128) Madam Bovari 2 — Ormanlar kralının intikamı, KADIKÖY CİHETİ HALE (60112) 1 — Jandark, OPERA (60821) 1 — Son se- hit, 2 —- Tuna ağlıyor. SÜREYYA (60682) 1 Johnny Belinda, 2 — Kenlı si gara, 'YÜRT (GÖSMİY'İ — Kadın cellâdı 2 — İki açıkgöz Taszan diyarında (Türkçe) ÜSKÜDAR CİHETİ HALE (60062) 1 — mintaka 2 — Otha, Memnu GELECEK TRENLER 628 (Postay-> / Erzurumdan 6.30 (Ekspres) — Ankaradan — 915 ÇEkspres - yataklı) An - karadan — 1340 Samsundan (Posta) — 16.25 Diyarbakırdan (Konya. Afyon - yolu ile) — 20.35 Adapazarından — (Postg) GİDECEK TRENLER 10.10 (Posta) İzmir, Adan (Posta) — — 1340 Samsuı (Posta) — 18.20 (Ekspres) An. karaya —- 20.20 (Posta - ya - taklı) Ankaraya — 2050 Ev zuruma (Fosta) — 21.40 Diyar bakıra (Posta), VAPURLAR GELECEKVAPURLAR 6.00 (Seyyar) Karabigadan 630 (Konya) -Bandırmadan 1L00 (Çorum) Karadnizden 12.00 (Bursa) Ayvalıktan 1435 (Marakaz) Mudanya - dan, 21.30 (Bandırma) Bandırma. dan, GİDECEKVAPURLAR 5.00 (Tırhan) İneboluya 8.15 (Bandırma) Bandırma: ya, 1000 ÇOrdu) Karadenize 1740 (Saadet) Ayvalığa 1900 (Mersin) Karabigaya ARKEOLOJİ: Çarşamba, Cu. ma ve pazar 18.17 ESKİ ŞARK ESERLERİ: Çar- ba, çuma' ve “YEDİKDLE, Hergün Toir ” 'TÜRK İSLAM ESERLERİ; Pa zar, salı, çarsamba, perşembe 13.30-16.30 DENİZ MÜZESİ: Cumartesi 13-17 Pazar 9-) AYASOFYA nâ.vzııl Hergün 10-17. “TOPKAPI SARAYI MÜZESİ Pazartesi, çarşamba, cuma 18.30-17 cumartesi: Lokman Hekim Doktor Hafız Cemal Dabiliye Mütehassısı Pazardan başka her- gün sabah saat 10,30-12, öğle- (den sonra 14,30-17 de;hasta kabul eder, İstanbul - Di. vanyolu No, 104, ——— Sahibi: A. .N, KARACAN Bu nüshada yazı İşlerini fiilen idare eden: Vahid Ramiz Hiç Dizildiği Yer: N, A, ve A NK yordu, (Devamı var) Gazetecilik - Köllektif Şirkefi Matbaası — Basıldığı. yer; Ebüzlya Matbaası