Vazan: REFİ' CEVAT U LUNAY Tefrika No. 83 Zaptiye Nazırı Hakkıya, kahada- yılığı yaşatmayacağını söylüyordu Hakkı, cahildi. Fakat konuşma- sını bilirdi. Muavin bu kuvvetli müdafaaya karşı bir şey diyemedi. — Hakkınızda böyle bir muz: mele yapmayalım... Fakat si; hissiyatınıza tâbi - olmayı bana temin ediniz! Dedi. Hakkı: — Buna da bir şey — diyemem efendim, dedi, bugün — ağabeyim öldürülmüş, katili de — adliyenin elindedir. Biz intikamımızın alın- yasını mahkemenin adaletinden ekliyoruz. Başka söyleyecek hiç ir şeyim yoktur. — Hülüsası? — Hülâsası beyefendi.."Ben ne size mahallemden bir — hüsnühi mühaberi, ne de bir kefil getire- bilirim. Mustafa bizden korkuyor- sa yedimizi de tevkif eder, ayrı bir hapishaneye koyarsınız. Mu- hakeme sonuna kadar orada kalı- iz. Matlı Mustafa da rahat eder. Muavin bey: — O halde, dedi, sizden şahsen başka bir şey talep ede.im. Bana erkekçe söz veriniz. Sözünüzü bir kefalet senedi gibi kabul edece- ğim, Hakkı: — Onu da yapamam, beyefen- di... dedi, olmamış bir cinayetin vehmi ile nasıl bir taahhüt altına girerim? Hakkının bu cevabi, — meseleyi tamamen çıkmaza sokmuştu. Bir hal çaresi bulmağa imkân yoktu. Muavin bey: — Öyle ise sizi nezaret altında bulunduracağız. — Buna hiçbir şey diyemem... Hükümetin eli uzundur. Muavin bey: — Hakkı bey! Dedi, sizi Nâzır Paşa da görmek istiyorlar. — Bir emirleri mi var? — Bilmiyorum, beraber gide- lim. Zi iri, masasında ev- rak havale ediyordu. Odaya gir- dikleri zaman gelenlere gözlüğü- 'nün üzerinden baktı. Muavine: — Buyurun, oturun. Dedi, Hakkı ayakta durdu. Mu- — Elendim, dedi, emriniz veç- hile Arif beyin biraderi - Hakkı bey geldi. Zaptiye Hakkı'yı yuka- rıdan aşağı süzdü, biraz müstehzi: — Kabadayılar kolleksiyonun- dan birisi ile daha müşerref olu- — Dedi. Hakkı, cevap — vermedi. Buna karşı zâten söylenecek bir — Nâzır Paşa, munvine sordu: — | köyde 2500 - 3000, Fatihde 1500, şey yoktu. Nâzır: — Siz ne düsündünüz? | Şişlide 4000 - 6000 Galata'da 5000, — Bizim memlekette, dedi, bir — — Efendim, kendilerini nezaret | Eminönü ve Sirkecide 3000 - 4000, pelin teşküllte <ver, -eüktln. altında bulundurmayı daha doğrü / Florya'da 2000; Eyüpte 2500 - 3000 şini muhafaza eder. Ayrıca bir de , Puldum. © Deramı var İ liradır. jandarma teşkilâtı var, o da vi-? eee a a — lâyetlerde, livalarda, — kazalarda halkın huzur ve emniyette yaşa- masını temine çalışır. Devlet bu teşkilâtı beslemek, techiz eylemek için büyük fedakârlıklar - yapar. Bunların haricinde bir de kabada- yılar, yâni sizler varsınız. Hem polise, hem jandarmaya kafa tu- tarsınız, kendinize mahsus bir ka- nun yapmışsınız, aranızda döğü- şürsünüz, vuruşursunuz, hükümet içinde hükümet kurarsınız. Ga- İnta gibi mecma-ı-nâs olan bir yerde tabanca düellosu yaparsınız. Polis varmış, yokmuş ehemmiyet yvermezsiniz. Siz kimsiniz? Kim- lersiniz? Kendinize bu — imtiyazı 'nasıl veriyorsunuz? Hakkı, yine cevap — vermedi. Nizır: — Sizin yüzünüzden jandarmanın haysiyet ve muhtel oluyor... Söyle bakalım. Hakkı, muavine baktı. Sonra — Paşa hazretleri, dedi, bende- niz bir kusur mu ettim? — Belki bugün etmedin fakat ihtimal yarın edeceksin... Sizin için meşrü bir kazançla herkes gi- bi yaşamak diye bir şey yok. Bel başlı bir işe girmezsiniz, —bütün meşguliyetiniz,“-kumarhanelerden haraç almak, birbirinizle boğuş- mak... Kendinize zayıfları himaye eder gibi bir de pâye veriyorsu- nuz, zayıfları siz himaye edecek, şunun bunun hakkını siz alacak olduktan sonra bütün bu teşkilâ- 'ta ne lüzum var? Şehrin âsayişini muhafaza işini de size tevdi ede- lim... Olsun bitsin. Hakkı, sağanağın geçmesini bek- liyordu. Nüzır: — Hükümet, dedi, bu kabadı yılık zihniyeti ile ücadele ede- cektir. Bu memlekette bu adam- ların kökünü kazıyacaktır. Buna karar vermiştir. Hakkı: — Efendim, dedi, buyurduğunuz meselelerle bendenizin ne alâkam Nâzır Paşa: — Dumanı üstünde yeni bir ci- nayet oldu, bana kadar gelen h: berlere bakarsak bu cinayet bu- nunla kalmayacak, - sizin tarafı- nizdan ahzi sâr — edilecekmiş, hem de bunu sen yapacakmışsın. Hakkı — Punun aslı yok efendim. ğ a Taş'a ait Bi y yötllrn ö tâ şirketlerin dolandırılması sık görülen haller arasındadır ama, koskoca bir bankanın kafese konup, Dün Çatalca, Hadımköy, ri gezen Vali halkın d Dün Çatalca Nahiye ve köylerini ziyaret eden Vali 6 kurdelâ kesmek için 250 kilemetre yol katetmek zo- runda kalmıştır. Çatalca kaza mer- kezini, Hadımköy ve Büyükçekme- ce nahiyelerini ve Yakuplu, Mimar- sinan, Çöplüce, Kumburgaz, Sazlı- bosna köylerini gezen Vali köylü- lerle hasbihal ederek dertlerini din- lemiştir. Bu meyanda Vali Büyükçekme- cede 10 dükkândan müteşekkil ye- ni çarşıyı, Mimarsinan ve Çöplü- cede birer gazinoyu, Kumburgazda köylüler tarafından yaptırılan camii Gökay, 6 kurdele kesmek için 250 kilomelre katetli sa duman çıkar mı? lentilere ehemmiyet verip bana itâb etmeyiniz. Ağabeyimi öldü- ren adamın yakında muhakemesi yapılacak, elbette adalet — Nasil aslı yok? Ateş yanma- — Paşa hazretleri, bu gibi söy- Gazozcular, şişe kapağı için mantar bulamıyorlar Piyasada gazoz şişelerinin kapsü- lüne konan mantar bulunmamakta- dır. Gazozculardan bir heyet man- r ithalini temin maksadıyla te- bulacak. Biz başka bir şey düşün- Nâzır Paşa, biraz yumuşar gibi oldu. — İnanayım mı? Der gibi muavine baktı: — Ne dersin muavin bey? Muavin, ellerini oğuşturarak: — Biraz evvel bendeniz de mevzua temas ettim, bendenize de teminat verdiler. — Kefalete raptedilmesi munu sövlediniz mi? Buna Hakkı cevap verdi: — Paşa hazretler mesele için ben kimi kefil rebilirim? Efendimiz, yururlar, bendenizi, hattâ biraderlerimi hapsedersiniz. suretle ortada düşünülec sele kalmaz. böyle emir bu- ya gitmiştir. Bu arada gazozcuların, eski kar sulleri kullandıkları nazarı dikkı lediye mevzuatına göre yasaktır. artmağa başladı bir göste- | yüksek fiatla daha çok olanlara devretmektedirler. bütün Büu ve semtlere göre ayarlanmıştır. maslarda hulunmak üzere Ankara' ti çekmektedir. Eski kapsüllerin bir sandığı 100 lizadan. satılmaktadır. Bu kapcüllerin kullanılması da Be- Telefon alış verişleri Şehirdeki telefon sıkıntısı yeni bir kazanç şeklinin türemesine yol açmıştır. Bazı şahıslar telefonlarını ihtiyacı Devir fiatları da hemen hemen maktudur Söylendiğine nazaran devir fiatı Cihangir ile Teksimde 4000, Kadı- nabileceklerini arzederiz. HİSANTASINDA Apartıman Dairesini ve 52 Para İkramiyesini İhtiva eden İLKBAHAR KEŞİDESİ 14 Mayıs 1955 cumartesi günü sant 14 de Beyoğlu Şubemizde yapılacağını ve arzu eden müşterilerimizin keşidede hazır bulu- İSTANBUL BANKASI binlerce — Jirasının — dolandırılması imkânsız sayılan — vak'alardandır. Nihayet bu da olmuş ve Nergis Taş adında bir kadın, bir bankadan Çekmece ve civar köyle- ertleri ile meşgül oldu Sazlıbostan'da da bir çeşme ve köy odasını törenle açmıştır. Köylüler yol, su, ışık, gibi ihti- yaçların — giderilmesinden — dolayı duydukları memnuniyeti belirmiş- ler ve diğer rının da yakın da halledileceğinden emin bulun- duklarını söylemişlerdir. Bu arad ırmara sahilinde fevkalâde güzel bir köy olan Çöpli minin Güzelce olarak dej sükinleri ise 32 yıldanberi gördük- leri yegâne Valinin Prof. olduğunu ifade lerdir. Daktilografi Sampiyonası haftaya baslıyor 1955 Türkiye Daktilografi şampi- yonası 18 mayıs çarşamba — günü at 14 te Spor ve Sergi Sarayında açılacaktır. — Şampiyonanın — Vilâ- yetlerde yapılmakta olan elemeleri sona ermek üzeredir. New York Üniversitesi Daktilos- rafi Profesörlerinden Anthony R. Lanza ile Edward Tutak Jr. de fi- malleri takip maksadile geleceklerdir. Bir akıl hastası, "ercan semtini hevecana verdi On gün evvel Bakırköy Akıl Has- tahanesinden — taburecu edilen bir, akıl hastası, dün sabaha karşı bü- tün Mersan semtini ayağa kaldır- mıştir. Mercanpaşa camii sokağında otu- ran Beşir Sürme adındaki akıl has- 5 sıralarında yatağından çıkmış ve eline Valter marka tabancasını alarak — sokağa fırlamıştır. Havaya arka arkaya 5 el ateş ederek muhiti heyecana ve- ren akıl hastası, gürültüye koşan polis messurları tarafından güçlük- le yakalanmıştır. Tabanca müsadere olunmuş, Be- gir tekrar akıl hastahanesine gön- derilmiştir. Bir genç kız, eşyalarını toplayıp kaçtı Bakırköy'de — oturan N. adında genç bir kız, evvelki gece — evde kimsenin bulunmadığı sırada, ken- disine ait eşyaları alıp evi terket- miştir. Genç kızın Tevfik adında birisi- 'ne kaçtığı tahmin edilmekte ve so- ruşturmaya devam olunmaktadır. 36 Amerikan subayı dün şehrimize geldi Amerika Milli Savunma Kolejine mensup 36 kişilik bir askeri heyet dün uçakla şehrimize gelmiştir. “Amerikalı subayları, Türkiyedeki Amerikan askeri heyeti — başkanı General Shepperd karşılamıştır. Heyet İstanbulda iki gün kala- Gökay şehrimize tası, dün sabah saat caktır. “MİLLİYET" SEHİR HABERLERİ meydana Bir bankadan 20 bin İira dolandıran kadın kayboldu İpotek olarak gösterilen yüz bin liralık evin, Nergis olmadığı çıktı binlerce lira çekmeye muvaffak ol- duktan sonra, sırra kadem basmış- tr. Alâkalılar hâdise hakkında ketum davranmakta, vak'anın mevcudiye- tini teyit etmiş olmakla beraber, tafsilât vermekten kaçınmaktadır- lar. Hususi mahiyette elde ettiğimiz| malümata göre bankayı kafese ko- yan kadın, Şişlide oturmaktadır. Nergis Bankaya müracaat ederek 80 ilâ 100 bin lira değerindeki evi- ni ipotek ettirmek arzusunu gös- termiş, gereken kanuni muamele- yi yaptırdıktan sonra, karşılık ola- rak verilen meblâğı çekmiştir. Bu| Aradan uzunca bir zaman geç- miş, poranın ödenme zamanı gel- miş, fakat verilen adreste kadını bulmak mümkün olmamıştır. Bu arada ipotek edilen binanın da Ner- gis adındaki kadına ait olmadığı ve ortada bir sahtekârlık bulundu- #u iddinsı ileri sürülmüştür. Kendi — kanallarından — tahkikat yaptıran ve nihayet dolandırıldık- larına kanaat getiren Banka idare- cileri, dün resmen Emniyet Mü- dürlüğüne müracaat etmişlerdi İngiltere'den şeker ithal edilmesine karar verildi İngiltere'den şeker ithal edilecek- tir. Bu hususta alâkalılarla görüş- tük. Şunları söylediler «— İthalâta başlıca sebep, mem- lekette şeker sarfiyatının artmaz sıdır. Bununla beraber geçen — yıl şeker fabrikalarının istihsali daha aZ olmuştur. Bunlardan — Alpullu fabrikası 1953 yılında 33809 ton şe- ker istihsal etmişken, bu — rakam 1954 de 32727 ton olmuş, Uşak fab- rikasının istihsali 26834 — tondan 20508 tona, Eskişehirinki 51336 ton- dan 31225 tona, Turhalınki de 55760 tondan 36935 tona düşmüştür. Bu arada açılan yeni fabrikaların istih- sali de pancarsızlıktan az olmuştur. almıştır. Bu bakımdan önümüzde- Macarlarla olan ticareti- timiz gittikçe gelişiyor Türk - Macar ticari münasebet- leri gelişmektedir. “Geçen yıl Macaristan'dan 19 mil- yon lira tutarında mal ithal edil- miş, mukabilihde 13,5 milyon lira- hk ihracat yapılmıştır. İthal edilen malların mühim kıs- mi pamuklu mensucat, demir ve çelik mâmülleri ile makinedir. İşsiz kalan bir adam İnti- hara teşebbüs etti İşsiz kalan bir adam, / karısının çalışmasına üzülerek İntihara te- şebbüs etmiştir. l Mecidiyeköyünde — İkinci — Taş Ocaklarında bir çiftlikte — oturan Emin Elgen adında biri, dün sabah evinde baygın bir halde — bulun- muştur. İfade veremiyecek durum- da olan Emin'in, zabit tanzimi sıra- sında üzeri arandığı — zaman — bir mektup bulunmuştur. — Mektupta: «Karımı çok seviyorum. Fakat işim bozuldu. Karım çalışmağa gitti. Bu- na tahammül edemedim.> — denil- mektedir. Emin hastahaneye kaldırılmış ve muayenesi sonunda fazla miktarda uyku hapı aldığı anlaşılmıştır. Diğer taraftan Üsküdarda Halk Dershaneleri sokağında 11 numara- da oturan Nurettin Gülen adında biri de, dün kendisini 15 metre yükseklikteki 4 üncü katın balko- 'nundan aşağı atarak intihar etmiş- tir. Nurettinin bir akıl hastası ol duğu tesbit edilmiştir. Üniversitede ders kesimi İstahbul Tsitesinde dersler 28 mayısta sona erecektir. İmtihan- lar ise 1 hazirandan itibaren başe layacaktır. Diğer taraftan, yazılı lisan im- tihanlarında başarı gösterenler, dün sözlü imtihana girmişlerdir. Sözlü imtihan bugün de devam edecek- tür. Bu imtihanda da muvaffak ©- lanlar lisandan muaf tutulacaklar- dir. | , Seştarı rüzürün, eli ipte, göz deri, köpüklü mavi gölün tâ ötee sindeki ufukta idi. | Saysız kaprislerinden biri ii | bu. Denizi s-vdiğini, kıyıda pi- neklemekten hoşlanmadığını söy- lemiş, Devignes de ona bu «Si- nekkuşu: nu almıştı. Bâzan bü- tün o çılgın .rupu beraber gö- tür. ord. Bâ seselâ — bu gün- yalnız kalmak, dinlenmek ihtiyacında oldu u söylüyor- du. Devignes ile öbürleri — baş eğiyorlardı. Çünkü Devignes, ar- zu ettiç. bu kadının önünde ze- brındu. Ötekilerse alışkanlıktan, uyuşukluktan peki — diyorlardı. Böyle günlerde Pola, onları ya gazinoyu, ya da gezmeye götü- rüyordu. Frederic, dümen — tutuyordu. Bu yolculukta o da vardı. Ö ve Pedro... Tehlikeli bir beraberlikti bu tabil. Fakat Andrea, erkek üzerindeki kudretini ölçmek is- tiyordu. Biri, adıyla sanıyla d izilse bile, herkesin tasdik ettiği fişıkı... Öbürü, vücudunu ver- meyi vâdettiği, müstakbel âşıkı. Öğrettiği hareketkri tekrar et tirmek için kadınları, de hiç heyecan duymadan, kol- larına alan ve çömdi kendisine Tâm etmekten zevk — duyduğu dansör... —H- Frederic tam denizci idi. ükken, «P. çıraklığını yapmışt mişti. İhtiyar denizcinin aklı ermemişti. Guadelope'lu kaldı. Tam yola Pedro damlamıştı. - Kanca makla meşgul / François, de içerlemişti. Adamın içinde ipincecikti. Viking. saçla: rının üstünde keten kasket var- dı.. Andrea ona el verdi. Dansör yata bindi. Genç kadın o zaman . P> de, ba- a teknelerde bu işin . Andrea, «Si- nekkuüşü» nun limanı, Cannes'da, bu nefis yatm kaptanına yol ver- ilkin, Andrea ile yalnız başına yolculuk edeceğini Sanmıştı. Fakat sevinci gözünde gçikacaklarken beyaz yat elbiseleri giymiş - dansörün zarif silüetini görünce fena hal- adaleli, Da- — Haydi, sana tâbiiz! Frederic Lisle, kendini zor tut- tu. Alnından terler suşandı. Bu kaçamak yolculukta - Pedronun, önceden hiç de adı yelstu. Daha doğrusu Andrea ağzma — alma- mişti. Güadeloupelü, — yırtınırcasına acı çekiyordu. Yarı çıplaktı. Yal 'niz bir keten pantalon giymişti. Sinekkuşunu, — şaşılacak / kadar masmavi bir gök altında, rüz- gârli engine doğru sürüyordu. Güzel yüzü — heyecandan kırış- mıştı. Andrcayı seviyor muydu? Hiç değilse, vücudu onun çıl- mca esiri idi. Şehveti öğrettiği kadın, taşkın okşayışlarının kar- şısında nefis bir heyecanla kay- namasını biliyordu ve onu bend etmişti. Üstelik, Andrea'nın in- sitmekten zevk — aldığı mağrur 've san'atkâr ruhunda, isyan, son buna tak- haddine varmıştı. Onları, yaba ile vurmak iste- ınişti. Patrice araya girmese öl- dürecekti. O .>ceden sonra ge- çen birkaç gün, sinirlerini kemir- . Andrea Teğismiyordu. Sü- kin ve güler yüzlü idi. — Fakat, Pedro'nun sarışın silüeti, peşin- den hiç eksik olmuyordu. Frederic'i, © >örün L-udi üşüe kı olduğuna inandırmak için e- linden geleni - yapmıştı. / Zâten *Koy» da herkes bunu böyle bi- liyordu. Hattâ Devignes bile. Andrea, hiş-ir erkeğin, kene disini şehvet ağına düşürmemiş olmasından endişede idi. 'Tekmil şehvet — potansiyelini - harcayan Frederic'i yavaş — yavaş kenara bırakmaya başlamıştı. Yaptıkla- Tına -- vakte kadar tahammül göstereceğini merak — ediyordu. Pedro'ya gelirice, onu, —ustaca reddederek çıldırlmaya - devam ediyordu. yarı kapalı, hep bu O çılgin gecedenberi | Claudier'yi görmemişti. Öfkeden kendinden geçmiş bir halde çıkıp gittiğini - kılsa, çılgın arkadaşları Brigitte muhakkak sızarlardı. aslabilmeyi bu düşünceye, bu düşünceye, borçlu idi. drea, onların çamlığa — dalışına, vilitya koşmalarına ve - dışarı çıkışlarına olduğu şeyi farketmişti. Ve kuv- vetli karakterine, otoritesine rağ- men, ötekilerin karşısında dişini sıkabilmek için büyük bir gaye et sarfetr işti. üzgâra karşı, ayakta, gözleri dişede idi. Patrice “yordu. Biraz —daha — Dünyada affetmezdi. bunu. Genç simin — nişanlısı giyili An- bakarken, — mahrum # Devamı var 13 MAYIS 1958 Sait Faik ve mâhudlar AİT Falk'i çocukluğundanberi — tanırım. Edebiyata girerken, denize düşecekmiş gi- ürkek çırpmışlarını, âilesinin onu Fr: yecanlarını, solculuğa kaymasını, Rum balıkçı- İ larla Adadaki ahbablıklarını, Beyoğlu'ndaki Bo- hem hayatını adım adım takip ettim. Onun ilk yazılarını gören, haftalık bir gazetede neşretti- ren benim. Onün ilk kitabını Cumhuriyet gaze- tavsiye eden benim. Onu, meydana çıkacağı an- da, her gen n geçirdiği korkudan ve te- ddüt buhranlarından kurtarmağa çalışan, ce- sâretini arttıran benim. - Sait Faik'i o tarihten- beri tanıyan herkes bunu bilir. Kendisi bunu her kesten fazla bildiği içindir ki, aramızdaki fikir ayrılığına ve şiddetli münakaşalara rağmen, ölü- münden üç gün evveline kadar, bana karşı bağ- hlığından hiç değilse şeklen, hiçbir şey kay- betmemisti ait Faik'i solculuğun dibine kadar yuvar- danmaktan kurtarmak için yaptığım gayretlerin, evimde, Beyoğlu lokallerinde, hattâ sokaklardı çece yarılarına kadar, santlerce süren telkin ve irşâdların hiçbiri fayda vermedi. Bedbaht arkı daş, yuvarlandığı yerde kaldı ve öldü. Faik, biz fıkara kalemi işçilerine nisbet- le zengin sayılırdı. Hâlis burjuva idi. Fakat Nü- Hikmet taklidi hırpani giyinişi, savruk ve Tâübâli tavırları, «be- yan sokak çocuğu dili ve edi rünmeğe çalışırdı. Bir Türk formunu bulama- yan yazılarında da bu hırpanilik derhal göze çarpar Sait Faik gerçek hüviyeti ile bu sahte görünüşü arasında yırtıldı, kendi kendisiyle bo- öldürücü bir Boheme düştü ve o yüzden öldü. i Onun «Papas Efendi- diye bir hikâyesi var» la, ba Adalı papasın âzabı; «dünyada toprakla uğraşan rençperleri sevdiği in adamı ve insanları asırlardanberi olmasıdır. (Marx'ın afyondur). da bunu hatırlatışımın sebebi şu: Radyosunun 20 mart 1955 akşamı, saat 20.20 de yaptığı Türkçe yayında, bizzat Nâzım Hikmet, kendi dâvasına hizmet eden şâir ve muharrir- lerin serisine başlarken şunları da söyledi: «— Ben Sait Faik'i çok severim. Allah rah- met eylesin. Çok genç öldü. Onun bir hikâyesi vardır, Papas Efendi, diye. Spikerden rica edip hikâyeyi okuttu. Bittik- ten sonra da, herife sordu: #— Nasıl buldunuz, fevkalâde değil mi? «— Evet, çok güzel. Sait Faik öldükten sonra, henüz bir tek bü. | yük soluk ve ciddi emek mahsulü ana eser ve- remeyen bu hikâyeciyi, bütün mâhudların — ve gafillerin lâyık olduğundan çok fazla şişirmeleri hâdisesini Peşte Radyosundaki — propagandaya bağlarsanız, yeraltı iblislerinin nasıl çalıştıkları- 'mi ve benim vehim içinde olup olmadığımı daha iyi takdir edersiniz. FİTRE İstanbul Müflüğünden bildirildi- ğine göre bu seneki Fitre miktarı aşağıdaki şekilde tesbit edilmiştir: €dilen Duncan Rallentine 15 Temmuz a vazifesine başlamak Üüzere şehri » mize, gelecektir © İNŞAATI tamamlanan Hilton Oteli 20 mayısta açılacaktır. Otel müstahe 'o günden Tübaren çalışmağa başe aktır. 'KALKAN akını devam etmektedir. iında oturan Avni Akçay ile karısı Nebahat yedikleri balıktan zehirlenmiş ve tedavi altına alınmışlardır. © KIZILTOPRAKTA Ahmet Paşa sokağında 19 numaralı — inşa çalışan. Müstafa — Altıngül adında #mele, başına düşen tuğla ile ağır sü- Tette yaralanmış Ve tede Cinsi Alâ Evsat Edna ön mmühe İ sotör Niyazi Gülük'ü Emirginda döve nt memleketiere TZ21056 ea “tata | müstür. Kurüş — Kürüş — Kurüş ada Te mai nraç. celmiştir. ” |e İSNtAİL Ünal adında bir sotür. çrer Sumdeki z00 suean aai fe Bnka: İBağüay OB & O İar tenddesinden” geçerken. Davit aei adında © yaşında bit çocuğa çarp | ArPa m4 3 101 Velisi olarek tekkiklerine” devam 'et Ranna Sebebiyet verimle | Rezzakı Mektedii üzümü — gg — 4es 0 asT Ü TRÖRERT Kolele yeni müdür tayin İ © FATİHTE Bursalı Tahir Bey soka- | EZüMÜ — ÇÇ 08 Migros teşkilâtının hazır- lıkları tamamlanıyor Migros teşkilâtının — hazırlıkları tamamlanmak üzeredir. — Teşkilât Ağustos ayında faaliyete geçecek- Balıkhaneye dün de külliyetli miktar- tir. da kalkan gelmiştir. — Kalkan 150-200 e da toplanacaktır. Kongre goförler ara © EREN Eyüpoğlu ve Bedri Rahmi Eyüpoğlu, 20 mayısta, Beyoğlu - Nar manlı yurdunda / müşterek bir. resim sergisi açacaklardır. Sergide, iki sane atkür, 100 © yakın ever teşhir edecek- lerdir. © HAFİF Batı Müsikisi — Sendikası Mensupları, önümüzdeki pazar — günü Saat 11 de, Taksim Belediye Gazino- sunda «Orkestralar Gecesi diye isim lendirilen bir müsamere vereceklerdi © LA Haye Büyükelçimiz Abdullah Koral dün semplon ekspresiyle şehri mize gelmiştir. Büyükclçi Ankaraya giderek hükü- metle temas edecektir. © POLİSE yapılan iddiaya göre Or- taköy'de oturan Cemil Tırpan adında biri. kendi isteyen Üsküdar Müddeiumumi Muavini Londraya gidiyor Üsküdar Müddeiumumiliği mua- vinlerinden Aydın Mengüç, bir kaç in sonra Londra'ya gidecektir. Bu seyahati Adliye Vekâleti “namma yapmakta olan Aydın Mengüç İn- gilterede ve Avrupa'nın — muhtelif şehirlerinde tevkif ve — cezaevleri hakkında incelemeler yapacaktır. Orman — içinde bulunan çalınmış taksi Bakırköyün Mahmutbey nahiye- sine bağlı Samlar köyü civarında, orman içinde lâstikleri - sökülmüş 9966 plâkalı bir taksi bulunmuştur. Soruşturma sonunda taksinin, Ni- İçantaşında Vali konağı caddesindo Oturan Hikmet çiftçilere ait olduğu tesbit edilmiştir. Taksiyi kaçıranların aranmasına başlanmıştır. Adalar hattına yapılan ilâve seferler Yaz mevsimi münasebetiyle, say- fiyelere yapılan göç akınmı karşı- lamak için, Denizcilik Bankası Şe- hir Hattı İşletmesi, yeni — seferler ihdas etmiştir. Bu seferler, pazar hâriç, —diğer günler saat 12 de, Beşiktaş Hay- rettin iskelesinden Kınalıada, Bur- gaz, Heybeliada ve — Büyükada'ya yapılmaktadır. Eski karısını tehdit ediyormuş Samatyada oturan Nimet Şener adında genç bir kadın dün bir di- lekçe ile Müddelumumiliğe müra- cant ederek, kendisini iki sene eve 'vel boşamış olan kocasını şikâyet ve dâva etmiştir. Bir müddet evvel yeni bir yuva kurmuş ve Haşim Şener adında bir manavla evlenmiş olan Nimet, di- lekçesinde şöyle demektedir: «— Gönlünü bir bar kızına kap- 'tıran kocam, hakkımda — boşanma dâvası açmıştı. Kendisini seviyor, ayrılmak istemiyordum. — Ayrılma- yya razı olmazsan seni jiletle doğra- rım, diye beni tehdit etmeye baş- ladı. Nihayet razı oldum ve ayrıl- dik, Bir sene kadar sonra, şimdiki ko- camla evlendim. Yakında çocuğum da olacak. Hayatımdan memnunum. Bir müddet evvel sokakta eski ko- cama rastgeldim. Sen pek güzel- leşmişsin, tekrar beraber yaşaya- hm, diye yanıma sokuldu. Ona va- ziyeti anlatıp, yeni bir yuva kur- duğumu söyledim. Fakat şimdi bir türlü peşimi bırakmıyor ve benim- le evlenmezsen seni yaşatmam di- yor. Kendisinden dâvacıyım.» Müddelumumilik — hâdiseye koymuş, tahkikata başlanmıştır. ÖLÜM Merhum Bahriye Nâziri Celâ- leddin (Paşa) oğlu Bursa Mebusi Mühlls / Erdenel. — Tüccarlardan Ahsen Benginin kayın birederi. Salde Narsal'ın eşi, Emekli Bin- başı Cemal Küyeş'in yeğeni Nizamettin NARSAL uzun bir. hastalığı - müteakiben 11/5/1955 günü hakkın rahme. tine kavuşmuştur. Cenazesi 13/5/ 1955 cuma günü Şişli camil şeri finden öğle namazını mütenki- 'ben alınarak Asri mezarlıkdaki ebedi istirahatgâhına tevdi edile- Cektir. Mevlâ rahmet eyliye. 'Çelenk gönderilmemesi vasiyeti el mucibince rica olunur. mıştir; © LÂLELİDE Genç' Türk caddesinde 29 numarada oturan Metin Bayramoğlu fazla miktarda aldığı uykun hapından fenalaşmıştır. Metin koma halinde has- tahaneye kaldırılmıştır. Yeni Hâl binasında, Migroya ve- rilen binalarda bu müddet zarfın- da tamamlanacaktır. BEYOĞLU: SAN: «Rüyâ Gibi İngiliz fimi - Amadeo Nazzari n filmi - İtale yanca; ATLAS: — <Yugoslav bale trupu temsillerin LÂLE: 4Bir Yıldı Doğdu. Judy Garland » James Mason » Ameri: ( kan filmi » İngilizce. İNCİ: <Avarer #ilmi - Türkçe, Hint mi « İngilizce, 2 — *Yanık Kalbler» - Gina Lol- Fransız filmi - Fransızca, VENİ MELEK: «Firavunlar vadı.. si> Robert Taylor - Elcanor Parker * Amerikan filmi £ İngiliz 'TAKSİM: «Üvey Anar - Salih Tek- neci « İhsan Nuyan - Yerli film. kan - Amerikan filmi — İngilizce * — eSilâhşörler Kraliçe ris Day - Howard Keeli * Amerikan filmi - İngilizce, LÜKS: «Sark Kapısı» - Tilda Ta- Dallo - Pransiz filmi - Frar : «Bir Gecenin Aşkı Marals - Fransız filmi » Frans AKIN: 1 — *Dertli Pinars - zihe Becerikli - Süavi Tedü » Yer 2 — *Hürriyet Uğrunda» Yeril film. ÜNAL: 1 — «İhtiras Kadınıs-Mi- €hele Morgan - Gerarde Philipe - Fransız filmi - Türkçe, 2 — «Kaçakçılar» - Donalt Hi 'ton - Amerikan filmi - Türkçe, İSTANBUL ALEMDAR: 1 — İlâhi Kadın» Loretta Young - Amerikan filmi - İngilizce. 2 — ePark Haydütları» - Robert Ayan - Amerikan filmi - İngilizce. MARMARA: 1 <İlâhi Kadıns - Lo- Tetta Young - Amerikan filmi - İn- gilizce, 2 — «Park Haydutları» - Robert Ryan - Amerikan filmi - İngilizce. 'YENİ: | — «Deniz Kurtları» - Van Johnson - Amerikan filmi - Türkçe, 2 — «Kazâ Kurşunue - Jenniler Jones - Amerikan filmi - Türkçe. 2 — «Kazâ Kurşunu» - Jenniter Jones - Amerikan flimi - Türkçe, AZAK: sÂvâre Christina Souderbaum - Alman ti M - Türkçe, 2 «Yeraltı Kahramanlarıe Yvon- 'ne de Carlo - Edmond O'Brlen - A Merikan fümi - İngilizce. AYNUR: 1 — «Emirin Kımı Ley- Hint filmi * Türkçe, Sucsuz Gangetere « Edward < Zean Abbott - Ameriki Türkçe, 3 — «Senoritar - Roy Rogers - n filmi - Türkçe, YENİ (Bakırköy): 1 — sEviât A » * Bülent Oran « Yerli film. Rod Cameron - Amerikan Türkçe, 2 — «Günahkârlar Adamı» - Silva- 'a Pampanini » İtalyan filmi » Fran HÂLE (Kadıköy): 1 — ebblisin Oklur - Robert Sillman - Amerikan filmi < İngilizce, İngilizce., 1 <İhtiras Ka ©t - Amerikan fi HÂLE ÇÜsküdi di - Michele Morgan - Gerarde Philippe - Fransız filmi - Türkçe. 2 — «Büyük Oyun, - Tony Vel- fon £ Diana Dors - İngiliz filmi - Türkçe, TİYATROLAR ŞEHİR TİYATROLARI DRAM KISMİ: — eHile ve Sevris Yazan; Shiller - Başrollerde: Nec Tet Arıburmu « Müzaffer Arslan - Trajedi - $ - perde. KOMEDİ KISMI: <Ma hallenin Romanıs zan: Rifat Can - Baş röllerde Hümaşah Hi < çan - Muhip Arcıman TKomedi 3 perde. İ Yazan: Retik Korda Baş eelde: Müamıner Karaco * Gülünciü ©- Yün e 8 perdi ÇIĞIR SAHNE: (Ses ENSES OPERETİ: (Ses Tiyatro- *Hacı Ağar Yazan: Kenam Ogan kaşrollerde: Zeki Altan - Şevkiye May - Operet - 8 - perde, ŞT AT İ r EĞLENCE YERLERİ 'TAKSİM GAZİNOSU: Yemek «a- Jonunda hafif müzik - 2215 - 2230 Atraksiyon « Glorletie (Dansöz) » Duo Ellen Lile (dansöz) - Merceder Ve Salvator. (İspanyor “dansı) — 4 Rolleros (modern dana) * 23:30-80.00 Dans müziği - Pavyonda 00.30-1.00 Atraksiyon Türkân Şâmli (Orlente dansöz) İlona Ferer (çıplak dansöz) 5) 78c0velin Jacgves (santöz) 1 e 6 Dans “müziği Mavro Matis Orkese dzası < Daley (şantöz). KERVANSARAYı Öğle yemekle. Tinde Nubar salon orkestrası » 20.30 >,2230 Yemek salonunda hafif müe Zik - 2230 2315 Atraksiyon Trlo Canol (dansöz) - Yunan Chen (ake Tobat) * Pavyon 2230 Dans müzi: Âi ve atrakşiyen. Simon Alex ve Leo Smlih” (Gahtezi düst) - Esmeralda ve Pepe Tara (İspanyol danmı) * Ka Shavu (dansöz) ve keman ör. Kestrası ” Rüstük bar? 1 « &00 Hafli dant müziği: KORDON BLÖ: Pavyon 2330 « 2400 Dans müziği « 2418 - 180 Atrakelyon Yemek: salonunda” hatif Müzlk “2030-2230: Pavyon 2240 « 2415 Dans müziği - 2415 » 1O0 At Taksiyon - Mimi Görard - (şantöz) < Mark ve Cleo (hokkabaz) « Fliza ve Roy (akrobat) - Fulda (akrobat) (dansöz) < 100 300 Dana müziği (Ricardo “de Mücel Orkestrası) » Rustik barı 100 < 400 Hatit mü: zik Keman Emil Bruh - Piyanisi İzmaz Akordean. Vilir PARK-OTEL: Yemek salonu 2000 ; 2300 Hafif müzik ve dans müziği Frliz Kerten Örkentrası * Viclonist Darvaş. KONAK OTELİ: Lokantada müzik yoktur. Pavyonda iki örkestea ll Müzik - 2900200 Ancelo Orkeste Yası * İbrahim Solmaz ve arkadaş: darı, KORDON OTELİ (Kadıköy): Pav- yonda 2100 « 200 Dans müziği < Tnek Trlesten Küarteti. (Orkestra) Arif Gürmen (şantör) - Ellen ve Tülo (Dansöz) * Charlotle ve Hans (Akrobat) » Koncita / Kastilvane (Dansöz). LİDO OTELİ: 2015 den sorira hafif müzik - 2230 - 29.00 Atrak- siyon Julito ve Jullta (dans ve şar> kı) » Charlotte Ernst (dansöz) - Han Askan (akrobat) - 21.00 - 2.00 Dans müzlği Kokinaki Orkestrası. 'HORİVAJ: Hafit müzik 2230 « 2330 Dans müziği - 2330 - 4.00 İl- ham Gençer ve Karabiberler » Ay- 'ten Gençer (santöz). BİLUR KÖŞK: Yemek salonundu 20.00 den itibaren dans müziği (pi- yanist Vagmer) Sevinç Tevs. (san. |- töz. STÜDYO: Açılış 2230 - 200 Dans müziği Piyanist Edit Lüleşen Şan för Rublette Lorane ve Vviolonselisi Mazhar, 'NORMANDİYA: Yemek salonunda hafif müzik 20.00 - 22.00 Dana mü- ziği 22.00 - 23.30 Atraksiyon 22.30 - 2315 Kepling Kardeşler (dansözler) - Hermanas Del Pose (dansözler) - Duo Panto fakrobat Hans Wilk ve Alex Borduri) - Pavyonda atrak- siyon 1130 » 1200 Hans Wilk ve Alex - 1200 - 3.00 Dans müziği - Hoby kuarteti Savola (şantöz). OTEL DENİZ PARK: Lokanta kıs- ni 20.00 - 24.00 Dans müziği - Yu: goslav. örkestrası « Gleni Kanor (santöz) - Pavyon 24.00 - 5.00 Dans müziği, SEMİRAMİS: Lokanta kızmında 2030-22.30 arası Yanko Örkestrası ve akraksiyon Duo Syklor (bisik- İetli akrobat) - Belina (şantöz) < Hen ” Vasilaki (şantöz) « Trio Daru çizan dansözleri - Pavyonda 2400 300 Faruk Akel ve arkadaşları or. kestrası,