Aboneler yüksek görüntüleme limiti, sayfa indirme ve diğer özel özelliklerden yararlanır.
SEVGİLİM. BASİLBEn SEVİYORDUN? ELEN DED.. SEN İSE SAÇMA DEDİ <i »?wî ZESİNLER YAPANI HADI YAYLANİ Biz 'DAHA BENİ RAHATSIZ ZÂTEN. BaşıcAa TEKRAK < EZTNA BİZ | BAŞLIYOR. DANA” Ranarsa Hiç BİRİNİZ. &. ADADA SAĞ KâL. YAMAN “MİLLİYET KORAY EDEBİ ROMAN “Ya da gönlün birine kapılır, bi kıza tutulur- sun, gidersin...” diye devam ediyordu — Nizam, kırgin bir sesle. Hafiften bir kahkaha atıyordu Hasan. “Gönül mü? Kız mı? Ben deli miyim be zam ağa? Ben bilmiyor muyum kızları? — Bana bakarlar mı onlar? Hem de baksalar bile, ben istemem. Ben deli miyim? Ne üstüme vazife, kız kadm? Kaçık mıyım, rahatımı bozayım? unuttum mu sanıyorsun bana bellettiklerin nizde yunus, karada kadın kısmısı... Ne var bana? Hiç bi yerlere de gitmem. Hiç seleri de İstemem...” “Demek hatırlıyorsun, bötün eddiklerimi ha? Hep aklında?” “Elbette...” Gene susuyorlardı. Hasan memnun. Nizam da. çene başlıyordu. Nizam. Motora alalı, “Hı, buyur Nizam “Hasan, biliyor musun, nasıl gireceğiz liman- dan içeri, köyden içeri motorlan? Doğru koca taşların altından, aradan girelim. Birden görsün, köylü bizi. Birden önlerine çıkalım. Nasıl şaşa- caklar, ha? Nasıl çatlayacaklar. sından geçelim, dosdoğru çıkalım iyle de yapmışlardı. Birden fırlamışlardı, koca taşların ardından. Türkçesi: aj Selâmi İzzet SEDES Maurcen kocasının sinirlendiğini anladı, ya- tıştırmak istedi: — Sevgilim, Mahavalla'nın söylediklerine kız- ma, sen kahve uzmanısın ama çay işl Jamazsın. Üstelik yerliler âdetlerine çok bağlıdır- lar. Körükörüne aynı şeyleri yaparlar. Yeni mü- dürleri, onların — gözlerinde, eski — müdürlerinin canlı timsalidir. T Gi YN BTERUR KA FNDK AA ĞN Bi BAĞNİ GAKE LA BİR PRENSİN Öz KALBİ Vaz. DİZ. . SEVGİLİ M SN Bi NÜ HÜSSETMİ YEcek KADAR İŞLERİNİZLE MEŞGSÜ- ÜSULÜ İLâ- NUAŞKI. LERİME KAZ. ŞLİK GöSTE. ŞP MEMLEKE TİMİZİN İDARE. SİNE YARDME VAY VAY !. DEMEK HUKÜMDARIMIZ. MEMLEKETİ BöY. L İDARE EDİYOR.. BUNU HEMEN NAM<SİN'E Gir NERLe PZ , ERARANIN fEN “BURADAN S SLSIN GEKERİNİ KEN. (B YESİN - BİRŞEYLER BAZRLAYIR BENF KUZ. TARABİLİRDİ . — Anlıyorüm Maurcen, anlıyorum ama bü r ölünün papuclarını giyip dolaşıyormu- i Alışacağım, çaresiz ber yukarı çıktılar. Yukarı sahanlıkta Bernard oda hizmetçisine rastladı, kadın: — Her Cuma günü çamaşırlarınızı yıkatacak mısınız? diye sordu. Bernard şaşalaı — Yıkatırım Anals, ama neye sordun? — Çünkü Cuma, Bay Valldo'nun çamaşır gü- nüydü. HÜ NİRVANA'NIN AĞASI kaderin cilvesiyle 1950 de Kalkütaya <elen bir Provansiyalıydı. Çin Hindinde, Tonken deltasında ölen bir asteğmenin karısıydı, dul ka- hınca Saygonda, Avrupalıların yanında çalışmak zorunda kalmıştı. Maurice DEKOBRA Sabah erkendi. Yeni kalkınmış, sahile, tek- nelerinin başına, yeni toplanıyordu. köylü. yi hesaplamıştı Bir gün evvel, akşam üstü, makinanın takıl- ilk tecrübe gezisi bitmiş, para falan da al- köyüne çekip gitmşiti Abduk ama, o gece varmayı, istememişti Nizam. “Sabah ola, hayır ola. Bu kadar bekledi, bir gece daha dayansın bizim eşek!” demişti. “Oldu nassa bi kere. Bi gece daha kalalım. Benzin idi, yağ sikleri tamamlayalım. Biraz da yem tutarız kumluklarda. Üç gün livaride, üç gün de delikli kovada bekledi, turşu oldu bizim yemler. Hep eksikleri tamamlar, sabaha doğru fayrapla- rız. Merâmim, gece girmiyelim limana. Kim gö- Tür ki 6 zaman? Sabahnan - girersek, hep gözü açılır milletin. Anlarlar kim geliyor. Ne yapalım, bir gece daha dayansın bizim eşek...” kayık, koca taşların dibindeki lıktan, büyük bir patırtıyla fırlayıp, sür'atle yak- laşmağa başlayınca, herkes kaldırdı başını. ' asıl Hasan? Tam yol Nasil gidiyoruz. Hasan' Hasan, sevincinden, — söy yordu. Sandalı, dağıtacak kadar — hizli çalışıyordu, motor. Teknenin kıçını suya almıştı tüm. İkl yanda, hızla sarlıyordu köpükler. bakımdan rabıtalı bir erkeğe gönül vermelisiniz. Sözümü dinlerseniz kendinizi toparlar, köklü saadetin yolunu tutar ve yeni bir saadete eri Maureen hizmetçisinin öğütlerine gülümsedi bakıma haklısın Anais, ama insan si- u bir bayram gi atlıkarıncada t m. Eğer atlıkarıncanın domuzlarından im evlenemezdim. Siz Avrupada, bi ndinize lâyık birini bulmazsanız ban demesinler... Bir Jules — bulacağınıza eminim. — Neden İüles? — Lâfm gelişi... İngilterede nasıl Conl der- lerse bizde de Jules derler... Herhalde ben, iyi bir erkek, rabıtalı bir koca bulmanız için gece gündüz dua edeceğim. Maureen, Akdeniz larında bulduğu Ber- mard Calvarez ile kolkola eve dönünce, Anais ha- nin Bu Bernard fotojenik bir erkekti, şalrin de- diği gibi, güzelliğiyle çekinmeden iftil adamdı. Kumral kıvırcık saçları, koyu elâ gözleri, eski Yunan heykeltraşlarının seve seve heykelin yapacakları profili, ahenkli tatlı sesi, tabi kibar- lığı, zarif giyimi, atlet gövdesi ile elbette Mau- reen'i teshir edecekti, bunda şaşacak hiç bir şey “yecandan bakamaz, bakınca da teferruatı göremen olmuştu Hasan. Küçük limanı, bir baştan bir bi dalre çizerek, çabucak dolaştılar. Ustalıklı bir manevrayla, koca İskeleyi sıyı- rırcasına geçti Nizam. Teknenin dalgaları kıyıda koşuştu. Kahvede kim var kim yok, fırladı dışa- aynaştı, dalgalandı kalabalık. izam motor almış bel” Motor almışlar!” “Enikle Nizam mı onlar? Onlar mi be?” “Motor mu almışlar be?” büyük bir da gidiyorlar...” Hiç durmadı, — ağırlamadı, evlerinin — önüne dönmedi Nizam. Küçük limanın turunu bitirip, ârdikleri hızla, fırtına gibi, öbür başı, sıra taş- ları dolanıp fırladılar dışarı Hasan şaşırdı. Hiç bir şey görüp seçememişti sahilde, Kıpır kıpır oynayan, yekpâre bir kalaba- lıktan başka, Öyle heyecanlanmıştı. Öyle de hızlı geçmişlerdi. Her yanları zangırdaya zangırdaya. yere bile bakamamıştı. Hasan. rken, bürnü dönüp sıy- $ Devamı var MİKROFON YANKILARI DUYDUKLARIMIZ FARUK YENER karlar, gittkleri illerde gazetecilerle konuşurlar, tu- glll konular Beri yanda gerçeklerin çok başka olduğu sadığı, köklü bir ere- yarardan her an biraz © Bir teknisyen gönderip televizyonda dar. Araşt Ş ve bir daha ne ses çıkmış, ne nefes. Son- Yadan duymuşlar, meğer yurdumuzda televizyon do> malımı için teklif veren Cek bir uykuya yatırılmış. Mer zamı daha tektarlayalı gekiyoruz. Ancak Atik, çevik, canli, hareketli, yağız esmer bir — Yoktu. ) K kağındı, kırk “yaşını: göstermiyordu. İhracatçı bir Amais, barflnindilile Amerikalının 'yanma girdi, Vietnamla İş yapan — olmasına sevinm irdü, sonra mem- leketine döneceğinden yolverdi. Bu sırada Mau- reen'e rastladı. Maureen, Amais'i beğendi, yanına Anais, aldı. Bernard'a baj Maurcen, Gregori Valldo'ya varınca Seylana geldiler. Anais beş yıldır Maurcen'in sadık ben- desi, gönül eğlencesi idi. Maureen, Anai Bi ni tebrik etti, sonra: Maureen'in âsap bozukluğu Anais'i çok üzdü. Maurcen Av- rupaya gitmek üzere uçağa binmeden önce, her üyle hanımma tavsiye etti: Bir erkek bir dul kadın alın: derden biri, genesiniz, her zamandan daha güzelsiniz. Siz her standaşiyle Seylan ormanlarında hoş va- kit geçirecek pek az fırsat çıkıyordu. Dilini ği bir Fransızla rahat rahat konuşacaktı. sonra, Matreen evde değilken, ğliliğini gösterdi. Anais yatak odasını toplarken Bernard birkaç gey sordu, hanımıma sadakatından dolayı kendisi- kıllı, zekt bir. kadınsın, yen var. — Akıllı, zeki olduğumu bilmem ama, hayat- — Tamam, Bir hususa dikkatini çekeceğim. nin hâtırası her an canlanıyı bilirsek gelisimini garantiliyebiliriz. evlenmiş peşiner ildi- Z benzetmis oluruz. lerdi zevki: orantılı bir işe kalı bulunduğu her da incelemelerimizi . Brogram ve yönünden sağlam bir ortam hazırlamalıyız. — «İslim Arkadan gelsine anlayışına düsersek ne anlamlı — ve de değerli urmanları bula- daha bekliyelim ve televiz- meselesinin çözümünü » yürürlü; sorumlal Jarda olamıyacağına göre çalıı da... Bilirim onları; profesyonol — özelliklerden uzak, yeuz, Halitesiz eylerdir. Tiadi diyelim. ilert İsletme: bâzı yerlerde, ölı 'ana bu yer- Z lim ve di E çek sanat # Devamaa XT " SDİNaayananumacnaanaınmnsdınannn'ınıdınaadmırıudkummz. Denizcilere 62 Sayılı Tebliğ 13/Ağustos/1962 tarihinden 17/Ağustos/1962 — tarihine kadar .00 saatleri arasında aşağıda sınırları retme, demirelme ve avlanmanın can ve mal emniveti bakımından tehlikeli olduğu önemli tebliğ olunur. 1. ci Nokta : ANADOLU FENERI 2. ci Nokta : Arzı 41* 11 Kuzey Tulü 29* 30' Doğu 3.cü Nokta : Arzı 41* 22 Kuzey Tulü 29* 30 Doğu cü Nokta : Arzı 41* 28" Kuzey Tulü 29* 18" Doğu, olan mevkilerin sınırla- dığı saha çi ve 1000 metre yüksekliği tehlikelidir. Harita No: 3930 (BASIN 12826) 9467 TOPRAKSU MAKİNA İKMAL MÜDÜRLÜĞÜNDEN 1 — Tarım Bakanlığı TOPRAKSU Genel Müdürlüğü bünye- sinde kurulan Kartoğrafya — Lâboratuvarı ihtiyacı için bir adet tazvikli çerçeve, bir adet Agrandizör, bir adet özel zımba maki- 'nası Kapalı Zarf Ususüyle Eksiltmeye konulmuştur. 2 — Bir adet tazyikli çerçeve, bir adet Agrandizör, bir adet özel zımba makinasının tamamının birden muhammen — bedeldi 120.000— (Yüzyirmibin) lira olup geçici teminat 1250— (Yedi- binikiyüzelli) liradır. 3 — Bu işe ait Fenni ve Idari Şartnameler Ankara'da TOP- RAKSU Makina Ikmal Müdürlüğünde (Keçlören yolu üzerinde T. Zirai Donatım Kurumu karşısında) ve İstanbul'da TOPRAK- SU Trakya ve Marmara Bölge Müdürlüğünde (Lâleli — Mesih- pPaşa Cad. No: 38) de mesai saatleri dahilinde görülebilir. 4 — Eksiltme 30/7/1962 Pazartesi günü saat 15.00 de Anka. rada TOPRAK, SU Makina Ikmal — Müdürlüğünde toplana Komisyonda yapılacaktır. 5 — Eksiltmeye girmek isteyenlerin 2490 sayılı Kanunun 23 ve 32. maddelerinde yazılı şartlar dairesinde hazırlayacakları ka- palı zarflarını engeç Eksiltme saatinden bir saat evveline kadar makbuz mukabilinde Komisyon Başkanlığına vermeleri. 6 — 2480 sayılı kanun hükümlerine uymayan tekliflerin ve postada vaki gecikmelerin kabul edilmeyeceği, ilân olunur. (BASIN 11238 - A. 6936) 9469 İSTANBUL AKŞAM ERKEK SANAT OKULU MÜDÜRLÜĞÜNDEN 1 — Erkek Teknik Oğretmen, Tekniker ve Motor okulları öğ- retimi için 90418— lira muhammen bedel üzerinden 32 takım Otomat Konstrüksion cihazları — kapalı zarfla eksiltmeye kon- muştur. 2 — Bu işe ait şartname (nümune ve izahnâmeler) Galata, Rıhtım caddesi Tahir Han kat 5 de okul bürosunda görülebilir. — Eksiltme, 28/Ağustos/1962 Salı günü saat 11 de 2. mad- dede yazılı Büroda yapılacaktır. 4 — Geçici teminat 5771.— İiradır. 5 — İsteklilerin, 1962 yılına ait Ticaret (veya Sanayi) odası belgesiyle ve mal sandıklarının herhangi birisine yatıracakları geçici teminat parası (veya Banka teminat mektubu) ile birlikte, 2490 sayılı kanunun târifatı gereğince hazırlayacakları teklif mı tuplarını, engeç 28/Ağustos/1962 Salı günü saat 10. a kadar ikin- € maddede belirtilen büroda toplanacak komisyona vermeleri. (BASIN 13032) 9484 DENİZCİLERE 63 SAYILI TEBLİĞ 15 Ağustos 1962 günü saat 12.00 den, 16 Ağustos 1962 günü 08.00 saatleri arasında aşağıda sınırları belirtilen saha içinde sey- rTetme, demirleme ve avlanmanın can ve mal emniyeti bakımındn tehlikeli olduğu önemle tebliğ olunur. KARADENİZ - Kandıra ile Kefken arası. Y el nokta Arzı : 41 derece 09 dakika Kuzey Tulü : 30 derece 15 dakika Doğu 2 ci nokta Arzı : 41 derece 16 dakika Kuzey Tulü : 29 derece 58 dakika Doğu 3cü nokta Arzı : 41 derece 10 dakika Kuzey Tulü : 29 derece 56 dakika Doğu Acü nokta Arzı : 41 derece 08 dakika Kuzey Tulü : 30 derece 10 dakika Doğu, olan —mevkileri sınırladığı saha içi ve 3500 metre yüksekliği tehlikelidir. DEN.ZCILERE VE HAVACILARA ÖNEMLE TEBLİG OLUNUR. Harita No: 2238 (BASIN 13173) 9483 Hieri | SALI | kumi r z 7 d e' İLAN TARİFESİ ABONE Ağustos |Temmer A K ancü saytalarda santtıri 30 a. | TARİFESİ 1962 | * Müliyet Güzetecilik a. adına W M aelranlR aN öi nn ERCÜMENT KARACAN 2 Abk : gera VAKİT VASATİ EZANİ Haber, Fikra ve Makalelerden Günesr öğle Tz İZMİR BÜROSU 1 Yevripaşa Bulvari Kai 37075 - söder KAKKAAMKAMALANARI Umumt Neşriyat Müdürü: ABDİ İPEKÇİ © Birinet saytada beşlik ... 200 TI © Düzün, Nişao, Nikân, Vetat ve Teşekkür Hime Kadar 08 39 - 12 65 83 Kücük ünlar kelimeni 16 Rengin aa | S Ce Be cöre ” dekisir