12 Mayıs 1985 Tarihli Nokta Dergisi Sayfa 13

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Gündoğdu ısrarlıydı, ““250 bine de olur” diye dayatıyordu. Gürer ““Onu da veremem”' deyince pazar- lık, cebinden çıkan 50 bin lirayla kapanıyor ve bu garip alışveriş “bunların kimseye söylenmemesi”” tehditleriyle son buluyordu. Ne var ki 1981 yılındaki bu olay, ancak 3 yıl gizlenebilecek ve geçen yıl temmuz ayında Erzincan'dan büyüyen şikâyetler Ankara'da Milli Savunma Bakanlığı'na kadar ula- şınca, Bakanlığın askeri adalet mü- fettişleri incelemeye başlayacaklar- dı. Kısa bir inceleme sonucu Binba- şı Cengiz hakkındaki “rüşvet”” id- dialarının ciddiyeti ortaya çıkacak ve Cengiz, 20 Temmuz 1984 tari- hinde 3'üncü Ordu Askeri Mahke- mesi'nce tutuklanacaktı. Suçu: ““Rüşvet, yiyicilik ve görevi kötü- ye kullanma”'ydı. 117 yıl hapis: Cengiz'in tutuklan- masından sonra Bakanlıkça hazır- lık soruşturmasını yürütmekle gö- revlendirilen 3'üncü Ordu Komu- tanlığı Askeri Savcılığı, yaptığı so- ruşturma sonucu hazırladığı iddia- namede de Binbaşı Cengiz hakkın- da “rüşvet almak, yiyicilik, dolan- dırıcılık, menfaat temini, memuri- yet görev ve nüfuzlarını kötüye kul- lanma, üste hakaret ve ticaret yapma” suçlarından dolayı dava açılmasını istiyordu. Bu suçların karşılığı istenen cezaların asgari toplamı ise 117 yıldı. Erzincan'daki 3'üncü Ordu As- keri Mahkemesi'nde 5 aydır devam eden ve basına pek yansımayan bu ilginç dava, o günden bugüne orta- ya çıkarılan yeni isimler ve ilişkiler- le değişik boyutlara ulaşmıştı. Bin- başı Halit Cengiz'in 19 sayfalık id- dianamesinde 32 değişik olayda toplam 12 milyon liraya yakın rüş- vet aldığı öne sürülüyor, bu arada girdiği bazı ticari ortaklıklar da da- vanın Ankara'ya kadar uzanan bo- yutlarını ortaya koyuyordu. Fatsa Dev-Yol Davası'nın savcı- sı olarak adını duyuran 40 yaşında- ki Binbaşı Halit Cengiz, 3'üncü Or- du'daki bu görevine 1981 yılında atanmıştı. Fatsa Dev-Yol Davası sürerken özellikle eski CHP millet- vekilleri Ertuğrul Günay ve Temel Ateş ile Prof. Mümtaz Soysal hak- larında TCK'nın 146'ncı maddesi gereğince “idam”'' cezası isteyerek sansasyonel bir biçimde soruştur- maya başlamış ve kısa bir süre son- ra da bunlar hakkında ““kovuştur- maya yer olmadığı” kararı verme- siyle dikkatleri çekmişti. Askeri Yaşar Okuyan : Olayları doğruluyor yargının erken terfi eden ender ha- kimlerinden biriydi. Fatsa Dev-Yol Davası'nın savcılığını yürütürken Fatsa eski kaymakamları Hilmi Ay- han Ergin, Şükrü Er ve Aslan Gün- düz hakkında, ““Fatsa'yı bu hale getirenler bunlardır”” demişti. An- cak suçladıkları şahıslardan Gün- düz halen Kayseri'de idare mahke- mesi başkanlığı yapıyor, Ergin ve Er ise merkez valiliği görevinde bu- lunuyorlardı. Savcının ticari faaliyetleri: Cen- giz, önce en ağır şekilde suçladığı şahısları daha sonra böyle aklar- ken, iddianamede belirtilen suçla- malara bakılırsa, rüşvet alırken sağcı-solcu ayrımı yapmamış, nurcu-solcu demeden her tür sanı- ğın yakınlarından rüşvet almış, üs- telik çoğunu parayı aldıktan sonra salıvermemişti. İddianamenin en ilginç bölümle- rinden biri de Binbaşı Cengiz'in ti- cari faaliyetleriyle ilgiliydi. İddia makamının bulgularına göre Cen- giz, “Cengizler A.Ş.” adlı bir şir- ketin kuruluş çalışmalarını bizzat yürütmüş ve kurucular arasına baş- ta karısı Ayşe Mualla Cengiz olmak üzere, kardeşleri ve yakınlarını koy- muştu. Bunlar aynı zamanda Cen- gizler Uluslararası Nakliyat, Tu- rizm, Gıda, Besicilik ve Sanayi Anonim Şirketi'nin idare meclisi üyeleri sıfatını da almışlardı. Cengiz, 1975-76 yıllarında Anka- ra Merkez Komutanlığı'nda asker- liğini yapan Mustafa Zeren'le tanış- mıştı. Bu tanışıklık, askerlik sonra- sında dostluğa dönüşecek ve iki ar- kadaş bu dostluklarını ortaklığa çe- virmeyi planlayacaklardı. Zeren'in ifadesine göre, Cengiz kendisine önce bir benzin istasyonu kurmayı önermişti. Bu proje gerçekleşme- yince Cengiz bir başka öneri yapa- cak ve Zeren'e, MHP eski millet- vekillerinden arkadaşı Yaşar Oku- yan'ın Yönetim Kurulu Başkanlı- ğı'ni ve İç Anadolu Bölge Temsil- ciliği'ni yaptığı Ulusal-İmbat Vide- o'nun Tokat ve çevresi baş bayili- ğini önerecekti. Zeren, ilk sorgu- sunda Ankara'da bu başbayilik için yaptıkları görüşmeyi şöyle anlatı- yordu: “Halit Cengiz Ankara'ya gitti. Bana telefon etti. “Gel, video işini halledelim' dedi ve ben üzerimde yaklaşık 600 bin lira ile Ankara'ya gittim. Bahçelievler'deki evine var- dım. Halit Cengiz'i gördüm. Birlik- te evinden çıkıp, Ankara, Kızılay, Konur Sokak'a gittik. Ulusal- İmbat Video bayiliğine vardık. Ha- lit Cengiz orada bulunan şahıslara “Benim bahsettiğim arkadaş bu. Buna Tokat ve Havalisi Başbayili- ği'ni vereceğiz” dedi. Orada bulu- nan ve ismini Yaşar Okuyan olarak öğrendiğim şahıs “Tabii patron, işin içinde sen olduktan sonra veririz”' dedi. Konuştuk. 1 milyon lira iste- diler. Ben konuşmadım. Halit Cen- giz *“Biraz in' dedi. Ve 700 bin lira- ya anlaştık. Ben üzerimde bulunan 550 bin lirayı verdim. Geriye kalan 150 bin lirayı Halit Cengiz *“Ben öderim. Sen bana gönder.' dedi. Ve hanımı Mualla Cengiz'in Bahçeli- evler Halk Bankası şubesinin nez- dindeki hesap numarasını verdi. Bu şekilde video bayiliğini aldım. An- kara'dan ayrılınca bana video ba- yiliğinin yüzde 40'ına hanımını or- tak edeceğini söyledi. Ben de kabul ettim. Ama neticede böyle bir or- taklığımız olmamıştır.” Yaşar Okuyan ise, Nokta'nın bu konudaki sorusu üzerine olayı doğ- ruluyordu. Okuyan, Zeren ile Cen- giz arasında bir ortaklık olup olma- NOKTA 12 MAYIS 1985 13

Bu sayıdan diğer sayfalar: