7 Haziran 1987 Tarihli Nokta Dergisi Sayfa 8

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

relerde telaffuz edilen parti girişi- minde yer alan iki temel grubun ke- sin bir yol ayrımına geldikleriydi. Ve bu yol ayrımına gelindiğinde iki arada bir derede kalanlar da ““ba- ğımsız bireyler”” olarak adlandırı- labilecek kişilerdi. 14 Aralık'ta seçilen İrtibat Ko- mitesi'nin iki üyesi Erol Toy ve Doğan Ekmekçioğlu bu kişilere bi- rer örnek olarak gösterilebilirdi. 1963'ten beri Aybar ile birlikte ça- lışan Ekmekçioğlu olayın aceleye getirilmemesini istiyordu: “İnisiya- tifi Sayın Aybar'dan almamak ge- rek. Onun hareketin başında olma- sı bize güç katar. Ama İrtibat Ko- mitesi — bir karar alıp Aybar'a ilet- meli. Sosyalistlerin daha fazla bek- lemeye tahammülü yok.” Erol Toy da işlerin arzulandığı şekilde hızla yol almadığını kabul ediyordu. Ama TİKP çevresinin kurmayı düşündüğü irtibat bürosu- 1nun yeni bölünmelere yol açabile- ceği endişesini taşıyordu. “Baştan nasıl yola çıkıldıysa sonuna kadar öyle gidilmeli. İşi aceleye getirme- meli ama olayı geciktirmenin de bir bahanesi olamaz”' diyordu Toy. SDP ve TİKP: Yeniden mi? SDP çevresinin geniş katılımlı bir sosya- list partinin gerçekl munda gündeme getirecekleri nek, yalnızca kendi çevrelerine da- yalı bir partinin kurulmasının yol- larını aramak olacaktı. Yalçın Bü- yükdağlı ise kendilerinin kesinlikle yeni bir TİKP kurma niyetinde ol- madıklarını ısrarla belirtiyordu: “Biz sosyalist birikimin bir parça- sı olmaya hazırız. Bence bu parti birleşik olacak. Ancak başlangıçta tamamı kucaklamayabilir. Ama za: manla bu çatı altında toplanılaca: ğını sanıyorum.”” Ne var ki Büyük dağlı, birleşikliğin bugünden kanı tı olarak somut şeyler pek söyleye miyordu. Kendileri bir grup olarak vardı ama başka bir sosyalist gru- bun adı bu süreçte geçmiyordu. Söz konusu olan, geçmişte şu ya da bu sosyalist grupta yer almış bazı birey- lerin “yalnızca kendilerini temsil ederek” bu girişimin içinde yer al- malarıydı. Öte yandan Türkiye sosyalistle rinin diğer bir kısmında da tüm bu parti tartışmalarından uzakta yeni SÖYLEŞİ / ALPARSLAN TÜRKEŞ bir partinin Kapatılan TSİP yöneticilerinden Çağatay Anadol “sosyal demokra- sinin solunda yer alan, Maocuların dışındaki herkese açık” xol parti tartışma ve çalısııı.ıhıııııııı yaz ay- larında büyük ivme kazanacağını söylüyordu. Şimdiden Görüş, Gün, Gelenek gibi sol yayın organları bu öneri etrafındaki tartışmalarda ak- tif bir şekilde yer alacaklarını gös- termişlerdi. Yalçın Büyükdağlı kasımda ola- sı bir erken seçime pîırlıluııım ye- Tişmi kânsız ı!Lğıl" biçiminde değerlendiriyordı bar ve arkadaşları ise paralelinde” çalışmalarını yürütü- yorlardı. Kim bilir, belki de yalnız başlarına yeni bir parti kurma yo- luna gidebilirlerdi. Öte yandan Yalçın Küçük apayrı bir partinin birleşe yerlerini alan larını çektiğiydi. Ruşen ÇAKIR “Aybar bir sosyalist lider olarak davranmıyor'” Mehmet Ali Aybar'ın çağrısına uzun bir süre destek veren ancak bugün farklı bir yol izleyen eski TİKP lideri Doğu Perinçek Nok- ta'nın sorularını yanıtladı: nın ardından yaşanan gelişmeleri değerlendirir misiniz? Perinçek: 14 Aralık toplantı- sında 200 kadar emekçi ve aydın, parti kurucusu olmak istemiş, tü- zük ve program komitesine talip olmuştu. Sayın Aybar kurucu adaylarını toplantıya çağırmadı ve çağırmayacağını söylüyor. Ayrıca kendilerinin tüzük ve program ya- pacağını belirtti. Anlaşılıyor ki Aybar arkadaşımız ortak bir ini- siyatif taraftarı değil. Aybar, ba- şından beri ulusal planda bir sos- $ Nokta: 14 Aralık - toplantısı- yalist lider olarak davranmıyor, Türkiye sosyalistlerini birleştire- cek bir çabaya yönelmiyor. Dar çevresi içinde kalmayı yeğliyor. Türkiye'nin devrimci sosyalist bi- rikimi içinde yer almak eğilimin- de görünmüyor. Bunun nedeni s nırım evrensel teorik mirası red- detmesidir. Biz bu tavırları pay- laşmıyoruz. Buna rağmen Sayın Aybar ile ilerde birleşme yolları bizim açımızdan kapanmış değil dir. Nokta: Bundan sonrası için ne- ler yapmayı düşünüyorsunuz? Perinçek: Amaç Türkiye'nin sosyalist birikiminin birleşmesi- dir. Türkiye hareketli bir,döneme ilerliyor. Halkın önünde büyük zorluklar var. Bu zorlukları, emekçileri örgütleyerek göğüs mek, halk muhalefetini birleştire- rek demokrasinin yolunu açmak büyük bir iştir. Bunu ancak s0s- yalistleri bırlv.şlırcıı bir parti ba- şarabilir. Bunda ısrarlıyız. Ve emekçi halkın önünde fazla za- man yoktur. Gelişmeler bizi bek- lemiyor. Ayrıca Türkiye, Demirel-Özal seçeneklerine mah- küm edilemez. Halk çözümsüz ve umutsuz, emekçi halkın ufkunu böyle karanlık bırakamayız. Önü- müzdeki dönemin ihtiyacı bir emekçi seçeneğidir. Şimdi yeniden bir diyalog, karşılıklı ikna ve or- tak çalışma dönemi başlıyor. Bir- leşmeyi denemek ve bunu başar- mak tarihi bir sorumluluk, İhtiyaç a, eğilim de bu yöndedir. Çeşitli kökenlerden gelen sosyalistlerin önümüzdeki dönemde bir prog- ram temelinde birleşeceklerini gö- teceğiz. Böyle bir örgütlenmenin disiplinine uyarım, Çünkü Tür- kiye sosyalistlerine güveniyorum. 14 NOKTA 7 HAZİRAN 1987 AERRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRR606606Ğ0Ğ60Ğ6Ğ0Ğ6Ğ0Ğ6ÖĞÖĞÖÜÖĞÖÜĞÖĞ0ĞÖĞöR€R65N:45€NN6NRRKK65 .B J “Hodri meydan” Alparslan Türkeş referandum- dan ümitli mi? Politikayı sürdü meyi düşünü, mu? Eski arkadaşlarıyla yolları ayrıldı mı? Kapatılan MHP'nin Genel Başka- nı Türkeş, Nokta'nın sorularını ya- nıtladı. Nokta: Sizce Başhukaıı. geçici 4. aldırma ahminim şu: Yasakla- rın kalkmasını istemiyor. Böylece ve kolayca önümüzdeki si leri de kazanma imkânı bulabilirim he- sabı yapılıyor. Ama bu çok yanlış, görüşüme göre. Referandumla ha- yır oyları fazla çıksa yine iktidar yanda olacak. Bu anayasa madde- si demokrasinin yüzkarası bir mad- dedir. Her gün bu söylenecek, her gün bu iktidarın, sorumluların yü- züne çarpılacak. Yurtdışında da Türkiye için, Türkiye'deki demok- ratik rejim için bir leke olarak gös- terilecektir. İktidar bundan menfa- at umüyor ama bu benim görüşü- me göre çok yanlış bir hesap. Hal- buki iklidtrın kârı bir an önce re- ferandumla falan lüzum görmeksi- zin, anayasadaki, anaya tirilme usulünü uy TBMM'de yasakları kaldırmak idi Öyle yapsa idi kendisi itibar kazan- mış, şeref kazanmış olacaktı. Nokta: Referandumdan nasıl bir sonuç bekliyorsunuz? Türkeş: Evet oylarının çok çıka: cağını ve halkın yasakların kalkma- sı için çoğunlukla oy vereceği kana- atindeyim. Çünkü geziyorum, va tandaşlarla sürekli temastayım. Va- tandaşlar yasaklardan memnun de- Bil, yasaklara karşıdırlar. Bülent Ecevit ve Süley- yöntem ne kadar başarılı olur Kendinizi nasıl anlatacaksınız hal- ka? irkeş: Biz kendimizi çok güzel anlatırız. Biz daima memleketimi zin yararına ve meşru bir siyaset uy- guladık. Hiçbir zaman hukuka ay kırı bir yöntemi benimsemedik. He- le görelim bakalım, neler söyleye- cekler. O zaman, onların ileri süre- cekleri görüşlere göre gerekli kar- şılığı vereceğiz. Nokta: DYP kanadı da sizin par- izin bir tehdit unsuru olarak kul- yolunda düşü tıktan sonra, bir partinin başında politikaya devam edecek mi Türkeş:Ondan şüpheniz mi vaı—'7 lılevece Türkeş: MHP 'nin politikası ga- yet isabeılıdır politikasında ve tu- tumunda hiçbir hata yoktur. Hata- sız insan olmaz ama MHP 1980 12 Eylül'üne kadar daima anayasa ve kanunlar çerçevesi içinde memleke- te hizmet etmiştir. Anarşiye, her sahip. Referandumdan “| karsa, bunun sizlerin etkisine bağ- lanabileceği hissediliyor. Kapatılan MHP'nin Genel Başkanı Alparslan Türkeş, halkın yasaklarını kaldıracağına inandığını söyleyerek, 'Her lider için referandumda ayrı sandık konsun” dedi Türkeş: Ben “hodri meydan” di- yorum. Her lider için referandum- da ayrı sandık konulmasını ve hal- kın her lider için ayrı ayrı oy kul- lanmasını istiyorum. Halk, “şu li- derin yasağının kalkmasını istemi- yoruz” diyorsa, tamam, kalkmı sın. Biz de net olarak halkın hangi lideri istediğini, hangisini istemedi- Bini görürüz Nokta; Yasakların kalkacağı rttiniz. Yasaklar kalk- türlü karşı olmuştur. Nokta: MHP'nin politikası çok isabetliydi dediniz. Ancak bugün o dönemde beraber olduğunuz arka- daşlarınızın önemli bir kısmı MÇP içinde görev almıyorlar. Bunun bir açıklaması olmak gerekir diye dü- şünüyoruz... Türkeş: Bunlar üzerinde yorum yapmayacağım. Çünkü uzun hikâ- yeler. 2969 sayılı yasa hâlâ yürür- lükte biliyorsunuz. Bu da demok- rasinin bir ayıbı. Onun için bu ko- nulara girmek istemiyorum okta: Yalnız bırakıldığını: Hayır. Beni görüyorsu- nuz, hiçbir yerde yalnız değilim. Nokta: Eski arkadaşlarınız... Türkeş: Eski arkadaşlarım da ya- nımda. Her yerde beraberiz. Nokta: Agâh Oktay Güner, Ta- ha Akyol gibi anlamlı bazı isimler vardı. 'ürkeş: Hiç. Bana bir şey ifade etmiş değiller. Aramızda hiçbir şey geçmedi. Kendilerinin de beni terk etmiş bir durumları yok, devamlı etçi-muhafazakâr kate alarak, ANAP'- nasıl değerlendiriyor- Türkeş: Biliyorsunuz, halk ara- sında sık söylenen bir söz var: Her şey olmak isteyen hiçbir şey ola- maz. Hele yaşadığımız çağ, uzman- lık çağıdır. Eğilimler ve siyasi gö- rüşler, ayrı ayrı düşünceleri ifade yalistleri, hem kapitalistleri, hem li- beralleri birleştirdik denilebilir mi? Denilirse ne mana ifade eder? İkti- darı kaybederse zor günleri başlar ANAP'ın. Ondan sonra herkes kendine göre bir yol çizer. Nokta: Size doğru yol çizenler olacak mı? Türkeş: Bize çok yöneliş olacak- tır. Yalnız ANAP'dan değil, her yerden olacaktır. Hüseyin ŞENTÜRK NOKTA 7 HAZİRAN 1987 15

Bu sayıdan diğer sayfalar: