3 Eylül 1931 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 11

3 Eylül 1931 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No.1899 —14âd “Alay için. yapılan yalınt.. yazılan bazı şeylerin ciddiye de alın- dığına dair misaller görerek, şaştum. Bumu kendisine söylediğim bir İunidık, bana dedi ki: « Peki, «ma, «lay için yapılan yahni yazılan bir şeyin o maksatla vücüde getirildiğine dair #öze batncak dörbecde sü rahat ifade eden bir tarafı bulunmahi,..» «Ne gibifs dedim, dövam etti: <* Yani, ba şu maksatla vücude getirilmiştir, kabilinden bir izah?» Buna ne dersin? Bon, kendi höşübuma vaktile vereyin edeh bir yazı münakaşnsını hatırladım. Geüç ve cevval bir muharririn yamsım, yaşlıca bir zat, nhlâka münfi bularak Mrpaliyör, onu şiddetle munhaze ediyor, o da bilâkis ahlâki olduğunu ileri sürüyordn. Fakat, 0 yazıya tariz cden zat, üzeride vö ya İçinde bu ya gin ahlâki olduğuna, öyle bir makeniis yazıldığına dâir bir cümle arayıp bulamıdığı için, kendisini itti hamında haklı buluyordu. Halbüki, bu mülübazüyı ortayu atmakla yazış tarzının hususiyetlerinden değil, -tabir oaizee - urmmmiyetlerinden bile tegnfül göster miş oluyordu | Alay için yapılan yahut yazılan bir seyi ciddiye alma ve bunda isabeti teyit yollu ibi raz du, işte tipli tıpkısına bu tarda sayılabilir. Cid- dile alayı ayırtetmek için, yazıp tarzını dikkat olye rir. Üstelik bir de yazanın gahaiyeti hüngi esastan barizleğmiş olduğu bilinirse, yaziş tarrını bunun dü inzimamı, yazının mahiyelini terik nekadar dal gınliğe gelse, insanı şühnle kaptırmamak lizimgelir. Hattâ, bu şahsiyetin hangi eenstan barizleşmiş oldu: gunu bilmeğe hacet bilo yok. Yazının ne müksudı ifade ettiğini gösteren, gene başlıbaşına yağının kondisidir. Bu vesile ile hatırladığım şeylerden biti de, Recai zade Malımnt Ekrem merhumun bir man- gümesi üzerindeki kayittir. Üstat Ekreni, manzamenit #ernamesini şöyle yapmıştır” Yakacıkla akşamdan sonra bir mezar âölemi,ki hiesiyadı muhabbetin e/küre hikmetle imltizadını teeribr maksadile söylenmiştir Ben, gözüm bunun iliştikçe, «Acaba, bu kaydin ilâvesine neden üzüm görülmüş!» derdim. Şimdi anlıyorum merhum, aykırı bir mini çıkarılması ihtimalini de derpiş etmiş ve 0 endişe İle orayn yer- leştirdiği bu haşiv olan kaydi fayyetmemiş. Bugün anlıyorum,ki hakki varmış. Ondan sonra gelenler, tedbirde kusur etmişler! Bari bundan sonra ihtiymü elden bırakılmayıp, ona imtisal ediisin ! SERVETİFÜNUN . 215 e Bir şey daha hatırladım. Mitat Cemal B. de «Ne faisi Edebiye » ismini verdiği müntehibatında, xneseli, Abdülhak EHümiğin « Makber» inden aldığı Bildin mi nedir 4 Tıfh Ekber? yi Masum ki yazdır bil, Afaston ki handedir kam Göhearesi şadmaşı. gile Büziçeri inkeldin âlem Maztm bi yoktur ömlihasi San Kkemliai kendinin. hudası parçanın « Alldhm ait birerlarifi dahiyane» olduğuna işaret emeği zarari görmekle beraber Muallim Nasi- bin « Zir Harem Ağam hakkında » ki Tebyize tohaşir olan çalışırdım 8” Merter, Deni bahtı siyalim son olaydın me Korkar da ecikoymem yanına uğrayamazlı 1 Mahşerde şu swrolle günakim son olaydın «Mita ss « Sair» olduğunu notetmeği de upul mamıştır. Demek, vü şaheser şeyler için Jâzim oldü- fu gibi cü ülelâde şeylerin mahiyeti, nevi, bunlar- | daki mükaat baklonda da küçücük. olenn birer şerli! Mizamımış ! Büzayamış, di bilmiyormuşuz. Hele arif saydıkla- rimızın da tarif istemeleri 1... Onların yazılanın bükikt. mahiyetini anlamaları için de biz kabil meşruhata Tü- tün hasıl olmasi * Beki 4 Arife tarif ne lâzım I» sözü nü, burdan sonra Miçe saydırabilir! Hele,....- bir hele daha -: bir yazının ciddi olma yap alay mahiyetinde olduğun izaha kutlandıktan sonra, bu kabil ikinci misalin de ciddiye alınması? Yok, yok. İlki de, ikincisi de muhakkak «Tecer büli arifane»dir. Herhalde alaydan alay çıkarılıp bir nevi « Mülülafai edebiyes yapılıyor. yi e bhâ Tağmen anlamakta. israr, mevzuu > bahs olur,&i bu da «Uçan da keçi, uçma Bü dö, keçile yi hatıra getirir | Sonra. birşey daha varki. V.S.» — Kiymetli biç dostum kisa süren seyahati osmasında gönderdiği mektupina — Çığlık nz Ünint Ahmet Haşim'e j Bir kadın gibi korku, Kalbimi yumrukluyer. Karanlıklar karasu Gözlerimde uyuyor. — Karku bat meles gibi ; Rüyada bir gs gibi .— O, tıpkı berkes gibi Çağlığımı duyuyor ...

Bu sayıdan diğer sayfalar: