18 Mayıs 1939 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 13

18 Mayıs 1939 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ve Sanat SERVRTİRÜNUN © PELLICO Nihayet 13 teşrinievvel : (1821) de tevkif ve on beş ene k alebendii- ğe mahküm edilerek, (Sainte Mar- gueriğ) hapishanesine atıldı. Dokuz sene mahbya kaldıktan sonra arka daşı (Pierro Maroneelli) ile bera- ber (1830) da af edildiler; kendisi Tarı şebrine çekildi. 31 Kânunu- sani 184, urada öldü. «Eserleri» , «İ8tö» dde neşrettiği (Frances ca-di Ramimi), zayıf, ödebi kıy- meti neksan ve (Alfieri) tarzında, hastiâ onu takliden yazılmış bir esef olmasına rağmen mevzuun eliğrimiyeti Dantenin cehennemin- deki #n öanlı bir noktadan alım- asi yüzünden çok büyük miüvsf- iakiyet kazanmış ve beynelmilej bir şöhrete nail olmuştur. bord ie taşıfından da İngilizceye tereğme edilmiş (Ristori) tarafın- dön Öz Fransada oynanmıştır. (1834) de (insanların vazifeleri ) eserini neşretmiştir, bu eser kısa inan 32 babsı ihtiva eder ve bir felsefe kamılsunu -andırır. Dini, içtimai bir medhalden sonta in- sanlarığ (Allahs, vatana, aileye ve nefesleriire) karşı mükellef olduk- iski vazifeleri anlatır. Bu eser bü. tip lişanlarn terdüme edilmiştir. (1832) de neşrettiği (mshbusiyetim) (Mes Prisana) ismindeki eseridir ki aşağıya bir küçük parçasını aldı- Zımız bu eserin muksddemeğinde (SiMiivio) şöyle söyler ; * «Hâtiramı kendimden baheet- meğ vahınesile yazmıyorum. Daha neeib hislerle çektiğim felâketler- den çiseceğim bir kaç tablonun duyan, seven kalblera cesaret dök- mesi onları vatanı için fharekete getirmesi ümidile kaydediyorum...» Hakikaten bu eser bütün İtel- yanın tdhuna işledi; ve Avustur- yalılara karşı hareketler doğurdu; vg nihayel onları kurtapdı. Roman- edebiyatının üzerine de bü: No. 2790—345 Dünyasından Portreler Silivio Pellico Yazan Salih Zeki yük tesirler yaptı. (Mamzani) nin (nışanlılar, Le Fiances) adlı roms- nıns kadar bir moda gibi Avrupa edebiyat âleminde örnek kaldı. «Geceniz Hayrolsun» Penceremin önünde, hapishane- nin öte tarafından başlıyan ve üzerlefi ocaklar, asma bahçeler, çan kuleleri ve kubbelerle süslü uzun bir çatı gilsilesi ta uzaklara açılıyor, semaya ve denize karışı- yordu. , Ban& en yakın evde oturan bir aile; zeman zeman gönderdiği sel lamlarla kendilerine verdiğim mer- hamet. hissini anlattıklarından içim- de onlara karşı pek çabuk bir şükran hissi, minnetdarlık duygusn yanmıştı. Bedbahtlara gönderilen bir selâm; iltitatlı, muhabbetli bir kelime ne büyük bir şefkat lisa- »ıdır. İlk defa bu evin pencerele- rinden birinde dokuz on yaşlarında bir çocuğun ellerini havaya kaldır- dıgını gördüm ve annesine söyle- diği şa sözleri işittim:

Bu sayıdan diğer sayfalar: