29 Ocak 1942 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 11

29 Ocak 1942 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hafta Hasbıhali — Iağinci sayfadan devum — isyanı, Ermeni ihtilâli gibi sonu arkası gelmez bir çok vakalar da- ha vardır ki artık bunların hep- sini saymak imkân haricindedir, Burada benim tebarüz ettirmek istediğim nokta Avrupa büyük devletleri arasında patlayan 1914 harbinin 25 sene evvel bile ikti- sadi buhranı hemen doğurmuş olmasıdır. O halde 1939 Cihan harbinin iktisadi buhranını normal görmek lâzım gelir. Okuyucularımı tenvir için 7 ağustos 1914 tarihli ve 1209 nu- maralı Servetifünunda yazdığım bir hafta hasbıhalinden şu satır- ları nakil eyliyorum: — Nereye gidiyoruz 9 Diye soruyoruz. Evet! Kurunu- vuşta hayatına avdet olunuyor, fa- kat Kurunuvusta muharebatı ile azim bir fark var ki o da top ve tüfenk muharebesi arkasınde ikti- sad muharebesinin başlamış olma- sıdır. Medeniyet âleminin gittikçe ge- nişliyen maddi rabıtası her şeyden ziyade itibara müstenit olduğu için 1914 umumi barbinin ilk attığı kurşun beynelmilel milli itibarı öl- dürdü. Piyasalarda ve kasalarda ceblerde bulunan milyonlarla lira- lık kâğıd para, kıymetten düş tü; şimdi yalnız altının kıymeti ver altının mikdarı ise Avrupa muamelâğ umumiyesi yekünunun belki yüzde birini tutamıyor. Av- rupayı istilâ etmiş olan tabii buhran darbeleri pek çabuk bizde hissolundu. İstanbul 1914 de müt- hiş bir iktisadi buhran içinde kaldı. Bu da o trihte Avrupa iktisadiya- tile mevcut alâkamızın kuvvetini ve bizim meli iktisadi ve sınai zafımızı anlatır. 1914 de herkes altına koşuyor, altın &rıyor; itibar ile evrakı nakdiye ile yaşıyan bü- tün bankalar ise bu altin nedreti karşısında istimi tükenmiş va- por gibi mefluç kaldı. 1914 de şehrimizde mevcut muhtelif ban- kaların bu muvakkat metluciyeti iktisad hakikatlerini oanlamıyan halkın hücumile daha ziyade alev- lendi; nihayet Babıâli imdada ye- yetişti. Bu imdat en ziyade mali müegseselerin fena vaziyetlerine çare bulmak içindi. Tecil diyun çok kanunile vaadeli borçlar ve nakdi mevduatın hemen iadesi meçburi- yeti kaldırıldı. Yine ayni heyecâ- nın sevkiyle Ogmanlı bankası kai- mesine bile itibar etmiyen halk bir diğer kanun ile banka kaime- lerinin kabulüne icbar olundu ki bu moratoryom kanunundan daha ziyade nafi ve lâzımdı. “ 1914-1918 harbinde İstanbu- lun en feci tarafı Kapitilasyonla azmış olan yerli Hecnebi tebasının memleket pahalılığına önayak ©- luşu idi. Ozaman herkesin cebin- de birkaç altanu vardı. Köylüle- rin bile altınları vardı. Fakat o kadar kuvvetli bir endişe peyda olmuştu ve her ferd elindekini az görüyor istikbalin ancak altınla temin olunabileceğini düşünerek telâşını son dereceye çıkarıyordu. Hatırlayalım ki o tarihte bütün Türkiyede fabrika denilecek ve memleket ihtiyacatını karşılayacak sınai müessese yok gibi idi, Şeker Makarna, Kibrit ecnebiden gelir, bütün kumaşlar dışardan gelirdi. Bu hal tabiatiyle endişeyi daha çabuk büyütmüştü, Hükümelçe tedbir almak dahi o tarihte çok geç kalınmiıştı; fakat şurasını dü- şününüz ki 1939 da başlıyan cihan harbi gibi dört tarafımız harple sarılmış değildi, bitaraf millet ver purları işleyip duruyordu. Alman- lar derhal Sırbistan ve Bulgaristan tarikiyle gündelik mükemmel bir Balkan treni kurmuşlardı ve ora- dan herşey geliyordu. Çünkü Al- manya ve Avusturya 40 yıldan beri harp görmediği gibi kendileri dahi en mühim sanayi merkezleri olduğu için fabrika depoları ve mağazalar her türlü lâzım mallarla dolu idi. Bir mukayese yapacak olursak o zamanın harpten doğan iktiaat fırtınası 1939 son cihan har- binin iktisadi haline nisbetle bir cinnet sayılabilirdi. Bu iki muks- yeseyi yaptıktan sonra yenibüyük harbin nekadar yıkıcı ve yakıcı olduğunu daha iyi anlamak kabil olur. 1914 harbi ile başlıyan iktisadi buhran, memlekette &nai mües- seselerin olmayişi, kapitilasyonla- rin ön ayak oluşu ve Devletçe za- manında tedbir alınmamış olması soygunculuk denilen ihtikârı gkıl- lara sığmayacak hele çıkarmıştı. Altın para ile okkası iki kuruş olan Şekerin fiatı 200 kuruşa yani 100 kat artmıştı. Diğer ihtiyaçlar dahi bunuu kadar değilse bile bu- na yaklaşıyordu Birdenbire zen. ginleşenler ekalliyet halinde ve mahrumiyetten açlıktan kırılanlar ekseriyet olarak karşımızda idi. # İşte size 1914 harbinin başlan» gıç hatırasından bir parça yaz- makla bir hakikatı çok açık ola- rak tebarüz ettirmek istiyorum : 1914 de tekmil Ayrupa muhgs- rebede değildi, Avrupa 40 yıldır muharebesiz yaşayarak çok zen» ginlemişdi; Her memleketin parası altınla bir idi. Hele iIâtin nakit ittifakına giren memleketlerde ve ni Fransa, İspanya, Portekiz, Bel- çika, İsviçre, İtalya, Bulgaristan, Romanya, Sırbistanın altınları ve kâğıt paraları bir kuvvette idi ve bu memleketlerde ve her yerde ayni kıymette olduğu gibi geçerdi. 1939 umumi harbinde iş baş- kadır; Avrupa biten barp ile ve yeni harbe bhazırlanmakla fakir düşmüş idi; paraların kıymeti kal- mamıştı. Döviz tahdidatı her yer- de vardı, O halde bütün Avrupayı saran 1939 muharebesinin etrafa tesirleri elbette müdhiş ,olacak idi nasılki oldu. Onun için biz asla bedbinliğe düşmemeliyiz; içinde çırpındığımız darlıklar başka yer- lere nisbetle en hafifidir. Bu dar lığı hafifletmek elimizdedir; yine tekrarlıyorum : kanaata, ferağata dönelim, süsten ve lüküsten vaz geçelim, israfı kat'i surette uzak- laştıralım. İstihsali arttırıp istih- lâki azaltalım, muhakkaktırki dün- yayi yakan ve yıkan muharebede en tatlı memleket Türkiye ola- caktır. Ahmed İhsan TOKGÖZ TAŞ BİR ROMANIN ADIDIR 129 — Servetifünun — 2371

Bu sayıdan diğer sayfalar: