26 Mart 1942 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 7

26 Mart 1942 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SÖN“ON YETEN RR Ra . AHMET MUHİP DRANAS İYAZAN: (Geçen sayıdan devam) Zarif vedaima insan olan Muhip'de istirabı istih- İaf eder, daha ziyade kemale yaklaşır bir rah mü- kemmeliyeti görülür, Bu şiirlerin yanı başında “Manzara“ adını taşıyan ne iç ve ne de dış güzelliğini görülmiyecek, bir şii“ rinde : Şakır sessizliği bozmadan Kanatları kızıl kuşlar Güneş batıncaya kadar. gibi zaif misralar rastlanır. Bir şiirde tamamen bütün güzelliği kül güzelliği aramamalı.“ Atlı karınea” yı yazan şair yukarıya aldığımız zaif mısraların da şairidir: Atlı karınca Ne çektim böyle gülenceyedek Eh, şeniz işte hep bu düğünde: Karım şen bir deliller evinde Yirmisindeki hemşirem Van'da, Babam, tahta tezgâhının üstünde Ben bir hayal atının sırtında, Ve mahzun... ölünceyedek. “Atlı karınca” Mubip'in şiir hayatını ikiye ayıran, fakat mazişine pek de istihfafla bakmaya haklı ol- madiğımız şairin en mükemmel eseridir, “Atlı karınca“ bir şiir merhalesidir. «Atlı karınca» hiç bir tasannu ve süsü ihtiva etmeksizin, güzeldir. Sokak 5 Sokakta gün, sokakta gece Biz, ben, sen, o, kuş ve karınca. Sokaktan gelir vehimlerim Sokakta geçer bayramlarım. Sokakta kibarlar, sakatlar, Aloylar, düğünler, tapatlar. Sokakta bağrılır, gülünür Hayal kurulur ve ölünür. Memelerinde keder sütünü şairi sokak ana büyüHü. Sokakta işittti her gelin, Seferberlik haberlerinin, Gecede ayak seslerini. Çiziyorken kâvisleri Ay, güneş ve yıldızlar koşarak Aşkınım ben senin; sokak. ŞAHA P sıTkKıl| yay İnsan oğlunun kalbi bütün sicaklığı ve yumu- şaklığı çarptığı müddetçe Ahmet Muhip'in hangi şiirini sevmez Şiiri, ulvi ve rahim; insanı içtön tutup saran, yakalıyan ve elinde olduğunuz müddetçe kurtulmiya beyhude çabalayacağınız ve asla muvaffak olamıya- cağınız &es değil midir. Şiir, uykusuz geçen geceleri sabahlara bağlıyan, yorgun va malihulyalı saatleri, geçme dur diye âeslendiğimiz saatleri terennüm eden giir.. *Ah, bin kulağım bin gözüm olsaydı da bin şaheserin lezzetini bırden tatsaydım.,, Veyl o faniye ki, gair dediğimiz o adamı ulvi ve aziz mahlükü istihfat eder. 3 Mnhip Türk şiirine ne getirdi. Muhip'in Türk şiirine ne getirdiği ve tahsis şudür diye söylenemez. Topyekün münakaşa edilir. Şeklin şairi Muhip, Türk giirini o mahud tik tak'ından kurtardı, Muhip Türkçe'nin şiirdeki akışını, selisiyetini t6- min etti. Muhip, hece şairlerinin başladıkları lisan tasilye-' sini en iyi bir şekilde devam ettirdi. Ve en iyi nü- müunelerini verdi. Akifin aruzda yaptığını Muhip hecede yaptı. » 4 Ahmet Muhip, Muhip Atalay imzasiyle, şiire baş- lıyalı on dört sene oldu, Verdikleri on dört seneye nazaran hiçtir, Bir şairin en mühim vasıflarından biri velüât olmasıdır. Mubip asla velüt şair sayılmaz, Hele bu günkü durgunluğu insanı düşündürecek ve üzecek derecededir. : » XX 7 Muhip Son günlerde Harp şiirlerine başladı. On- lardan bazılarını biliyorum ! “Step, den dört mısrâ alıyorum. Bir film gibi seyrediniz : Yaylını rüzgörlanıp duran örtüsü Kararsız deniz gibi bomboş gökyüzü. Sonsuz günler boyunca Yemen Türküsü. Oten çıgırak, koşan atlar ve step. 221 — Servetifünun — 2379

Bu sayıdan diğer sayfalar: