15 Aralık 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

15 Aralık 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dertlerinizi Söyleyiniz GAZİ İLE GÖRÜŞ- $E İDİNİZ... Memleket İçin Söyliyecek Ne Sözleriniz Vardı Milletin Gaziye yanacak bir çok dertleri vardır. Ben mem- leketin umuml dertlerinden bazılarını sayacağım : 1 — Memleketimiz iktısadi devrin iptidasından bile de- gildir. Cihanmm iktısadi revişi kapitalizmden sosyalizme kadar uzanan bir tekâmül takip eder. Türkiyede de kapitalizmin te- essüs etmesine ve binnetice sermaye ve emeğin taazrisine yardım etmelidir. 2 — Devletin mali sistem- leri de 'çok - bozuktur. Masraf- ları varidata tevfik sistemi değil, fakat varidatı mazraflara uyduran bir yol takip edilmek- tedir. Vergi tarhındaki ağırlık vatandaş omuzlarının kaldıramı- yacağı dereceyi bulmuş ve iktısadi teşebbüs kabiliyetini ortadan kaldırmıştır. Gümrük usulleri milli iktısa- din teşekkülünü kolaylaştıra- cak şekilde tanzim edilmelidir. Halkın devlet maliyesine itima- dı demokrasinin başlıca teza- hüratından bulunduğundan is- rafata kat'iyen meydan veri- memesi, mali kanunlar vaz ve tatbikinde de adalet prensipi- nin hâkım olması ve hele 1513 mumaralı ve saire gibi mahsubu umumi kanunları ya- pılması lâzımgelir. 3 — Memlekette muhtelif Bui istimal şayialarından mü- tevellit umumi bir teessür var- dır. Bunun biraz da saiki mem- leketin bugün içinde çırpındığı iktısadi — tezebzüp ve sistem- sizlik olmakla beraber bu şa- yiaların ehemmiyetle tahkikile mes'üllerinin zahire ihraç ve çok şiddetli surette tecziye- lerini temin etmek Jlâzımdır. Hatta bu bususta ceza kanı- nuna komşumuz Sovyetler gibi çok şiddetli müeyyidat — vazet- mek icap eder, | 4— Hariçte, Türkiyede bir Oligarşi mevcuttur kanaati hâ- kim olmaktadır. Bu kanaati yet ve cerhetmek için asri demokrasinin en başlı umdesi olan içtimai ve fikri müsavatı temin —ederek — vatandaşlara mütekâmil bir inkişaf muhiti hazırlamak — ve vatandaşların âmme bizmetlerine tam bir müsavat — dahilinde iştirakini temin etmek esasi şarttır. 6 — Cümhuriyetin esası hal- kın hâkimiyeti olduğuna göre hakiki bir demokrasi yapmak ve onu yaşatmak lâzımdır. Matbuatın tam — manasile serbestisi tek dereceli inti- hap usulünün kabulü; iktı- sadi — sınıfların — taazzisi ve bunların menafiine — dayanan siyasi fırkaların — teşekkülüne yol açılması ve binnetice ikti- dar mevkünin daimi ve ciddi bir kontrol altında bulundurul- ması İâzımdır. 6 — İnkılâp yapan mente- ketlerde inkılâbın istinat ettiği Fikir cereyanlarını daha doğru tOYU UUĞ 2 A Sayta ; - SONPOSTA Kisudümc 15z RADYO BİZDE NE YAPIYOR, GAZETELER NELER NLARDA NE lŞE YARIYOR? sörLürorLaR? Ankara Hukuk fakültesinin bu seneki mezunlarından ( Şa- kir Ziya) isminde bir genç nazarı dikkatimizi radyo me- selesine celbetti. Bu genç diyor ki: * Bütün memleketler rad- yoyu bir propaganda vasıtası yapmışlardır. Bilhassa Rusya radyo vasıtasile propagandaya azami ehemmiyet vermektedir. Moskova radyo Santrali dün- yanın en büyük telsiz merke- zidir. Rusya ” dahilinde — yüz binden fazla ahize vardır. Ro- manyada her iki üç günde bir vekillerden biri radyoda söz söyler. Amerikada radyo bir darülfünun balini almıştır. Her akşam muntazam dersler ve- rirler.,, Bu genç bu izahatı verdikten sonra biz de Türk Ocaklarının radyodan istifade etmesi fik- rini ileri sürüyor, fakat bu hususta yaptığı teşebbüslerin acı akibetini şöyle anlatıyor : “Türk ocaklarının radyodan edebileceği — istifadeyi “SON Ğ a Avrupa seyahatimi lehı ede- ceğimi izah etmiştim. Sözlerimi dikkatle - dinledi- ğini göstermek için merkez heyeti reisi oturduğu şark - se- dirinden kalkmış, teamül - ve formül — olduğunu — sonradan arkadaşlarımdan anladığım bir jestle, ellerimi sıkıp hararetle tebrik ettikten sonra benden iki gece sonra gelmemi iste- miş ve o suretle ayrılmıştık. Yedi sanelik tecrübeme da- yanarak — hazırladığım — raporu hâmilen — Ocuğu ” gittim. *F saatlik bir bekleyişten sonra, Hamdullah Beyi görmek kabil oldu. Elimden raporu aldı: *“Cumartesi günü Ocağın icra divanı var, o gün sizi şifabi olarak dinliyeceğiz, dedi. Cumartesi oldu, tekrar Oca- ğın dik ve tozlu yolunu, yor- gunlük bile duymadan, koşa- rak tırmandım, fakat bu se- fer kendilerini görmek — hiç mümkün olmadı. Aradan beş gün daha geçti. Toplanma günü gene gittim, | | Yukarda Aynştayn, aşağıda, vtetsiz önünde binlerce ahizeye s$öÖz söylenirken.. POSTA,, nın malüm neşriyatı üzerine gençleri topladığı kon- ferans gününün — akşamında Ankara Türk ocağınde Ham- dullah Suphi Beye uzun boylu izah etmiştim, Hiçbir menfaat mukabili olmaksızın ve başara- bileceğime emin olduğum teş- kilât tamamlanıncıya — kadar Karşıyaka - (Baş tarafı 1 inci sayfada | DRARL C. linin iştirak ettiği bu seyahat çok güzel geçti. Birlikte maç yapılacak olan Sakızın “Löbaps,, kulübü güzel bir — karşılama yaptı, rıhtım büyük bir kala- bahık içinde idi. Vali namma tabir ile inkılâbın - idealizmini halka yaymak ve geri kalan camialarda, bilhassa memleke- timizde bu idealizmi maarif hareketlerile yan yana sevk- etmek icap eder. Türk inlalâbı müellifi, Hukuk mezunu Refik Sıtkı Ocak memurlarından Cemil B. tarafından karşılandım, divanı beklemek için Şark salonuna aldılar, beklemiye — başladım. SON POSTA'nıı neşriyatı tavsıyalı üç hafta ve Ocağa bizi çağırmalarından epey- bir | divanı hüzün ve neden bilmiyorum bir ümitsizlik çökmüştü; ben bu duyguları yenmiye çalışır- ken ; içeri çağırıldım. divanının — yaldız. ve ihtişam dolu odasında, İcra yerine Tllrkecıklın zaman geçmişti. Sıydıı'ın ta- | merkez heyeti reisi yapa yalnız lıımlırın tesiri olacak, içime | çay ıçıyoı ve bisküi ylyordıı. | Gözlerimden şüphe eder gibi, başıma sersemletici kum tor- bası yemiş gibi gösterdiği koltuğa çöktüm. Fikrimin şim- dilik tahakkukuna imkân ol- madığına, ilerde Ocak için bir ideal — olacağına — dair mufassal bir hitabeden ve boşu boşuna Ankarada bek- lememin doğrü olmıyacağını söyledikten —sonra — sözlerine nihayet verdi, Duyduğum acıyı üç defa şiddetle tekrar ettiğim teşek- kür kelimesinden sonra ayağa kalktım, büyük yol göstericinin resmi karşısında olsun benim duyduğumu duymaktan uzak olan Ocak reisinin yanından dışarı fırladım, methalde Gazi Mustafa Kemalin mermer lâv- halar üzerine —oyulu sözleri beynimin içinde bana MANE TESEL FARESİ acı acı hay- | kırıyor. Aradan günler geçti, bu satırları Rus konferansçısının (100,000) ahizeye fikir sürdüğü Ankara radyosunun yamyam havası çaldığı ande mukayese- nin verdiği bunaltı içinde ya- zıyorum. Ankara Hukuk mezunlarından .Şakir ı'n Mtesl Sakız Maçı Yarım Kaldı.. bir zat ta ııhlbılcıier Ar v sine da idi. Ne yazık ki maç günü bilâ fasıla yağmur yağdı ve sahaya çıkan gençler, ancak dört dakika süren bir oyun- dan sonra müsabakaya hitam vermiye mecbur oldular. Yağ- murlu günü güzel bir ziyafet akşamı takip etti. Belediye reisinin cemilekâr nutku umu- mi bir memnuniyet uyandır- dı. Zira reis Efendi, bu nut- kuna, beş aydanberi devam eden kuraklıktan sonra baş- hyan yağmuru, bizim gelişi- mizle alâkadar görüyor — ve kıdıııımııden hıyır söylüyordu. Bundan sonra sporcularımız Yunan milli marşını söyledi- ler ve: Sakız — valisi M. — Yorgos Benarisin bir nutku rasimeye bitam verdi. gcldığnıı iki devam Yunanlı — vali, milletin şimdiye kadar eden Güşmanlığına teessüf etti, Ca- zinin, harbin fenalıklarına da- ir muhtelif vesilelerle söylediği sözleri misal zikretti ve An- kara itilâfımı — selâmladı. Bu münasebetle Sakız belediye reisi şehrimiz belediyesine bir telgraf göndererek iki belde gençliği arasındaki temasların temadisini ve Türk milletinin refahını temenni etti. Şehrimiz belediyesi buna verdiği ce- vapta Türklerin de ayni hisler- le meşbu - olduklarını, — ilk baharda — Yunanlı — gençlerin şehrimizi ziyaretini tememni ve sporcularımıza gösterilen misa- | firperverlikten dolayı teşekkür etti. A. Adnan Cumhurıyel Nıul B bugünkü yazısına bu başlığ koymuş, gerek Rusyada, çerek Avrupanın diğer memleketle” rinde radyodan azami sur! istifade olunduğunu, halbi bizim bu hususta hiçbir i demiz olmadığım ve bu en büyük keşfi olan bu mari” fetten çok fayda temin ctmt miz lârımgeldiğini söylüyor. Yarın — Maruf imzasilt d “Romanın - ipt” dat kanunlarını mı ıutıyonll" Serlâvhasını taşıyan başmakâ” lesinde icra kanununda ylP'ı' mak - istenilen tadilâttan V borç için hapsin iadesi temi” yülünden bahsediyor ve “Borf için hapis eski zımnlınn İ tidai insanlarının — icat etti bir ceza idi, diyor ve - ilâY€ ediyor: “Şu sırada Romanın ıplîu kanunlarını başıma taç edectk Türk milletinden başka millet kalma: a Zeki — Mes'vl .D eki Mes Milliyet — gey “ikramiy? meselesinden — bahsediyor " bilhassa — tedrisat ver! üzerine meydan alan $0f dedi kodulu münasebetilt ilerin memura ; klfık verilmesini icap ettiğil hangilerinin memur için tahsili bir borç olduğunu gö den gçiriyor. Ve içtimal — adalet icabi olarak tahsili memurun zeki” sına mütevakkıf olmıyan lerin bir ân evvel devlet ha) tından uzaklaşması llııılgı diyor. Hür Adam — m şına “ İsmet Paşanın arkadaf” ları çekildikten sonra , ıefl_"' hasımı koymuş. Makale şim: kadar kabineden ayrılan m! telif azanın vaziyetlerini te ediyor ve — Başvekilin güvendiği dallar kurudukt#f sonra demokratik bir cümhif riyetin muvaffak olmamış bir başvekili sıfatile İsmet “çekilmesi ve yerini başl na terkeylemesi dürüst oluf” diyor. Halk Dostu — :.ı:ıı' teslim — olunuz , — serlâvi başladığı yazı silsilesinin br Eh de âhncıııl(nı nqndlfl ıd,ml! 'ör kiz “Bugunl?& hirsizlikdar teştf lât halindedir , ve muhaketif altına alınmış herhangi ”» talisizden bahsetmiye! kaydile bu bu hırsızların hiyetini uzun, uzun anla! ne derece korkunç nldııldl'” söylüyor ve sözüne hmıı LA 'or: yBıı millet, günü gelince ör le hırsızlar parçaamışlır tarih onun adına Hınr?"' Ahmet demiştir. parça Ahmet. Ve ılıve ed"'r Hırsızlar teslim nlnnu;ü;' n -PA Kendi i İnkilâp. yoletikadt” bahsediyor. Zaman zaman manası ::; gişen kelimeleri tetkik ıîö" kalem sahibi, bu münase' w politika gelimesi üzerinde Tuyor. y ):l'hrluyc için bunun r'“h'î’ manası olmadığını, 17 ©9? J*' poletikayı — hariçle milli hudutlar dal ilinde yuv yan siyasi hava bir po b değil. baş döndürücü, bir inkılâptır, diyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: