8 Ocak 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

8 Ocak 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kari Gözile Gördüklerimiz ü İrtica Ve Kalem Hürriyeti Şehit Kublây, büyük rehakârın genç- liğe tevdi ettiği kutat everi (Cümhuri- yeti) korumak uğrunda başını zalimlarin kör testeresina tevdi etil. Her Türk genci böyle bir Kulılâydır. Cemiyetterin kuruluş tarzlarım bir sirub telâkki ede- cek olursak bu teşekküllerin en rindesi ellmhuriyettir. En bastası da hiç şüp- besiz saltanat ve istibdattır. İstibdatta bir yandan halk açlıkla mücadele eder- ken öbür tarafta tekke ve hankahlarda İşü muş, israf ve sefahet âlemleri yaşar- lardı. Cümhuriyetle ikir olarak doğan (adalet) güneşi bu yarasaların gözünlü Kkamaştırdı. Böyle menfi teşebbüslerle eski parlak bayallerini lade etmek İsti- yen köhne İrticaa artık göz açtırmayız. Bu biziple mücadele edeceğiz. Fakat ederken de kalem ve matbuat hürriyeti tahdit edilmemelidir. Çünkü (Dert sak- lıyanda kalır) milletin iradei külliyesine ve teşkilâti esasiyesine muhalif zihni- yellerin ezilmesi zaruridir. Üsküdar 49 numaralı ivüşdere fırınında lehmet Enver Pidelerin Fiatı Ekmeğin kilasu yirmi kuruşa satıl- diği saman pideler beş kurüşa satıl- makta olduğu ve pideler de narha tabi bulunduğu cümlece malüm iken buzün ekmeğin kilosu sekiz kuruşa düştüğü halde pidenin bersabık beş kuruşa sa- tılması doğru değildir. Hele Mahmut- Paşada bir pideci fırımı vardır kâ yap- tılı pideler yirmi beş dirhemden fazla yelmemekte ve merkür firın murdarlık içinde yüzmektedir. Mercilnin nazan dikkatini — celbetmek için —muhterem gözetenizin bir köşesinde dercini rica elerim. *& Ecnebi Şirketlere Dair Türkiyede bulunan aenebi girket- lerde İstihdam edilecek ecnebi tabli- yetindeki memurlar bakkında kanunen birtakım takyidat vazolundu. Beş, altı senedenberi — bulunduğum için birçok #rketlerde muhasiplik, ambarcılık, du- varcılık gibi işlerde bile ecnebi kim- seler İstibdam edildiğini görüyorum. Meselâ, herhangi bir ecnebi Mmuhasip hesap işlerile meşgül oldüğü halde hükümete verilen cetvellerde mütehas- mu olarak gösteriliyor. Tahkikat yapı!- sin, hakikat meydana çıkar. Bir Kariiniz Ziraat Kongresine Açık Mektup £— Talt siraat mekteplerimizden gimdiye kadar yetişen efendilerin «k- verisi ziraatla İştizal etmemektedirler. Çünkdü toprak «ahibi değildirler. Ancak pek az bir kasmı zirant memuru veya muallim olmak suretile meslekle olan #lâkalarını muhafara edebilmişlerdir. 2 — Ziraatla temini hayat, kurulu bir işletme sermayesine mütevekkiftir. Babası çifçi olmuyan, şehirde büyüyen, gehir hayatına alışan bir gencin kir işlerine — vakfı hayat edebilmesi, bu meslekte tutuna bilmesi pek zordur. $ — Torlada büyüyen, küçüktenberi ekme, biçme mübahasehasile kulakları dolan, hayvan an çapadan elleri matır tutan köylü çocukları Tali xiraat mektebinin — tabil — talabesi — olmalıdır. Dünden sonra hiç olmazan bu mektep- ler köylünün olsun. Bu asyede (15-20) sene zarfında hemen her köyde bir veya birkaç mütefennin köylüyü ve bismetice eirat fakılâbın tahakkuk etti- iinr görmüş oluyoruz. 4 — Yüksek ziraat mektebimlz me- mur, muallim, mütchasma yelişlirmiye kâfidir. 4 — Ziraat — kongresine olan mühterem zevatın bu mevzü hak- kında karar vermeleri ve İlkti — vekle letinin de bu fikri tervle elcre Sik gayanı temennldir. İzmlr : Mehmet ( Kari — mektuplarımızın devamı 7 inci sayıfamızda J RİCAMIZ Bir dert ve şiklyeti olan, umum için faydalı fikir ve sesini işi istiyen vatandaş için “SON FOLT/ #ütunları açıktır ve dalma açık kar lacaktır. Fakat bu yazıların muayyen bir hacmi geçmemesi lüzmdir, Böyle Olmazsa, hem yazımın derci gecikir, hem başka bir dertlinin derdine yer vermak mümkün olmaz. Bu moktaya dikkat edilmesini karilerimizder rica ederiz. gerefbaha Amerikan Dünyada büyük bir iktısadi | buhran vardır. Bu buhrandan az, çok bütün milletler müte- | essirdir. Yılbaşı münasebetile bu buhranın sebepleri hak- kında kendisine — sual tevcih edilen meşhur teşkilâtçı Ame- rikan — fabrikatörlerinden — ve dünyanın en zengin adamla- rindan (Fort) cihan buhranı hakkındaki fikrini şöyle anlat- mıiştir: “İktısadi buhranın sebepleri fazla istihsalde ( Süperprodük- | siyon) araştırılmakta ve bu | ve bu istikamette tedbirler | alındıkça buhran tabiatile da- | ha ziyade artmaktadır. Şura- | sını iyi bilmeli ki dünyada fazla istihsal mevcut - değildir. Sis Tabakası Marmaradan Limana İlerlerken Dağıldı Ticareti bahriye — idaresi, limandaki deniz müessesatına bir tebliğ göndererek Mar- maradan kesif bir sis taba- kasının limana doğru ilerle- diğini bildirmiş, ihtiyat tavsiye etmiştir. Fakat bu tabaka limana kadar gelmemiş, uzak- larda dağılmıştır. Ta]rîluı No. 23 | yaşar, SON PÖSTA l Dünyadaki İktısadi Buhrana Nasıl VÇare Bulunabılır? l " A K Cümhur — Reisi Huver, Mevcut olan şey halkta satın | alma kabiliyetinin olmamasıdır. Eğer halk refah içinde maişetini, — ihtiyacatını temin eder ve bundan sonra ortada mahsul kalırsa ozıman ( Süperprodüksiyon ) var deni- lebilir. Halbuki — gök yüzü küremize — nekadar — uzaksa refah ve saadet te halktan okadar uzaktır. Bizler Amerikada buhranla mücadele etmek için işçi yev- miyesinin tezyidine ve emtin | kaymetinin düşürülmesine ça- İşıyoruz. — Halbuki — Avrupa memleketleri amele yevmiye- sinin tenkisi ve tahdidile mücadeleye çalışmak- tadırlar. Halbuki bu yanlıştır. Halk Evleri Halk firkası tarafından vilâ- yetlerde açılacak olan “Halk evleri , nde gerek — muallimler ve gerekse Türk ocaği, Hima- yeletfal, Hilâliahmer ve Verem mücadele cemiyeti azaları kon- feranslar verecektir, Ameli Hayat Mektep- lerinde Lisan Dersleri Maarif Vekâleti ameli ha- yat mekteplerinde ecnebi lisan tedrisatına ebemmiyet — veril- N EERVER BEDİ Süt kuzusu bunu ıoylcwıce l aklımdan müthiş şeyler geç- miye başladı; ve düşünüyorum: “Ben Hunu Aldürsem ne lâzım gelir? , Sordum : — Bana bir kâğıt yazar mısın ? - Nasıl kâğıt ? — Yaz ki; “İntihar ediyo- rum. Ölümümde kimsenin ka- bahati yoktur. , tarih atma. O kâğdı bana ver. Seni is- tediğim zaman öldürürüm. Süt kuzusu bir kahramanlık etti : — Yazarım | dedi. — Yaz! dedim. — Yazarım. — Şitedi — Şimdi. Elektrikler yanmıst- - Fanıl mürekkepli kalemini - çıkardı, bir kâğda şu satırları yazdı: “İntihar ediyorum. Ölümüm- den kimse mes'ul değildir. ,, Ve imzasını atarak — bana kâğdı verdi. Gülerek dedim ki: — Artık hayatın - benim elimde. Ben nekadar istersem sen okadar yaşıyacaksın. — Fakat beni seveceksin! dedi. — Zaten sevmezsem - öldü- Teşkılatçı Ford, Bu Yolda Nasıl ğini Anlatıyor, Bir Efsaneyı Kökünden Yıkıyor Ford xrıı Ve Bu şekilde bilâkis fazla olur. Bilfarz daha iyi ve daha az sarfiyatla çalışan yeni bir ma- kine varken - iktısat yapmak | Meşhur — Muhteri iktısadi hareket zararları mucip yan'ış bir zihniyettir. — Netekim iktısat yapmak fik- rile eski bir elbiseyi ipleri kopuncıya kadar taşımak yan- lış bir” harekettir. Bu suretle hayatta insan kendisine mu- vaffakiyet — kapılarını - kendi elile kapamış olur. Bir amelenin yevmiyesi ten- istihsalâtın | kis edikınk onun gıda ve diğer Buğday İhracatı Girenle Çıkan Arasın- daki Fark Azimdir. ( 1930 ) senesinin ilk on ayında Türkiyeye ( 63,137 ) liralık buğday- girmiş, buna mukabil ( 3,770,995 ) İiralik buğday ihraç edilmiştir. Mesini ve gençlerin bhayatta tirilmelerini tamim etmiştir. remem, dedim. Sinemadan çıktıktan sonra Fazıl beni Beyoğlunda bir ,Pastacıya götürdü. Böyle yer- Pastacının üst katında iki şinin *baş ba; oturabil! rahat bı:! odı“vır yık İçeri ilk adımımızı atar at- maz Fazılın boynuna atıldım, yumuk yanaklarını öperek ba- Zırdım : — Burası çok hoşuma gitti. Her vakit gelelim, olmaz mı? — Niye olmasın ? Bizi bağ- hyan mı var ? — Sana burasını kim öğ- retti ? — Babam ! — Ay, o da buraya gelir mi ? Fazıl güldü. Gözlerinde tu- haf ve tatlı bir hatıra belirdi. Sordum: ıi JUrun | düşüncesile elde bulanan eski | bir makineyi kullanmak pek | ruyor, Halk faal vaziyetten çıkı- Dilece- Edison Halbuki yüksek yevmiye ver- mek süretile istihsal kudretini tezyit etmek lâzımdır. Buhrana çare bulmak için işleri azaltmıya — çalışmak ta yanlıştır. Çünkü bu suretle işler du- yor, ihtikâr sahası açılıyor ve imuvalfak olacak şekilde yetiş- | leri de nereden öğrenmiş ? * cemiyeti beşeriye sıhhatini kay- betmiş bir hasta haline giriyor. Halbuki hastalığın esas- te- davisi faaliyettir. Faaliyet için teşkilât Tâzımdır. Umumi har- bin tevlit eylediği bozuklukları düzeltmek ve doğru yolda ça- lışarak istihsale doğru ilerle- mek lâzımdır. (Süper prodük- ihtiyacatını azaltmakla kabiliyeti ! siyon) yani ihtiyaçtan fazla is- utııxîyen mlıılmıy olur. | tihsal iddiası bir efsanedir. Karilerimize İstenilen cevapların çabuk verilebilmesi için SON POSTA ya mMektup gönderen karilerin Müracaatlarının taallük - ettiği meseleyi zarhn üzerine yaz- maları İâzımdır. Meselâ Hammleyze, fotoğ- af, bilmece, kari — şikâyefi, çok çocuklu, vesaire kayıtları istediğimiz — kolâylığı — <cmin edecek işaretlerdir. Bu nokta- nin ihmal edilmemesi yine karilerimizin menfaati iktiza- sıdır. Tavsiyemizin nazarı dik- kate alınmasısı hassatan rica ederir. ——— — ——— — Niye güldün ? — Hiçi — Haydi söyle! — Hiç, camm! — Söyle Allah aşkma, da- rılmam. Fazıl biraz düşündü ve söy- lemiye karar verdi: — Biz babamla” buraya bir gün iki kız kardeş getirdik. Bir kahkaha attım: — Sizi |kâfirler sizi.. Baba oğul yemediğiniz halt kalma- mı yaayri Beyin anücme söyle- diklerini hatırladım. Bizim ü- vey baba olacak, oğlunu baş- tan çıkarmanın tatbikine çok- tan başlamış. Fazıl, sırnaşık, masum, ve sevimli bir tavırla: — Bana ilk çapkınlığı ba- bam yaptırdı! dedi. ( Arkası var ) Kadın Ve Kalp İşleri İ Kalp Kalbe Karşı Ne Demektir? Cevaplarımız Ankarada İffet Hamm: Siden İK mektup aldık. — Sıranız gelmediği için gümdiye kadar cevap verememiştik. — Mazur — görmenizi vica ederiz. Siz meraklı, mütecemis bir kısamuz. Ya meşkür olmak, yahut ta meşhür olmuş bir erkekle evlenmek istersinlı. Yabut hiç olmazsa zengin bir erkek arıyorsunuz. — Onün — için — mühitinizde muraffak olacağına, binnelice para ve ya şöhret kazanabileceğine emin oldu. Zumuz erkeklerden Dirini seçinla. Bunu bakınız nanıl anlarsınız, muvaffak ola- cak erkeğin 'yaplığı işa bakınız. Eğer tultuğunu koparırsa, her başladığı İşi muvaffakiyetle bitiriyorsa mesele yok demektir. * Göztepede F. M. Hanım: Sir ince eleyip sık dekuyan, her yapacağınız İşi uzun uzadıya düşünüp tetkik eden ve ondan sonra karar veren bir kızsınız. Kocanımı intihap ederken de böyle hareket ediniz. Sizi istiyom erkeğin kusurlarını, meziyetlerini öğre- niniz. Bunları karşılaştırıp haagisinin fulk olduğunu araştırınız. Çıkacak ne- ticeye göre kararınızı veriniz. Bu karar €n doğru karardır. » Sarıyerde N. M. A.Ş. Ha- nım: Bana gelen mei yeti ve mektumiyeti altındadır. — Binacnaleyh bu — sültunda intişar —eden — wektap — sahiplerinin hüviyetlerini ifşa etmek bu sütunun mes leki hysiyetile kabili telif değildir. Biz- den böyle birşey istememenizi rica ederiz. a mahreml- tekeffülüm * Beşiktaşta Nebahat Ahmet Nuri Hanlm: iyldir. siz alacağınız şey hak- kanda urun usadıya telkikat — yapmalı» sızın karar vermezsiniz. Eğer kocanızı intihap ederken da ayni suretle hare- ket ederseniz kararımıda aldanmıya- bilirsiniz. Binaenaleyh kocanımı intihap ederken, çarşıdan Öteberi — satın alan bir ev kadını gibi hareket edimiz ve kocanızı öyle seçiniz. L. S. Hanim: Siz koca intihabında nasihate muhtaç değilsiniz. Çünkü istediğinizi - bulamaz. sanız bile, kendinizi süratle ona uydur. makta — güçlük — çe mezsiniz. — Yalaız köcanıtı seçerkeni — hissinize — mağlüp olmamıya, aklı seliminizi — hâkim - kıl- miya çalışınız. Hayatta muvaffak olmuş, orta halli, ihtirast Oaz bir genç sizin için ideal bir. koca olabilir. * S. S Hanım: Siz müşkülpesent değilsiniz. Koca bulmakta güçlük çekmiyeceksiniz. Hisse ve aşka mağlâp değilsinir. Binaenalayh hasaas, şalrane hayallere kapılınış bir genç sizi bedbaht edebilir. Mümkün olduğu kadar pratik, hayatı olduğu gibi anlıyan bir gençle evlenmiye çalışınız. Hayalci olmadığınız için aşk ve izdivaç hayatınızda — oi sukuta hayallere uğra- muyacaksaınız, * A.H. Hanım: istediğinizi verirlerse geçimli Önun için kocanizm . size istediklerimlal kolaylıkla temin edebilen bir adam olması lâzırıae, Evinize Aşık bir ev kadını olacaksımız. Eğer sadık, mamualu, çalışkan bir genç bulursamız evlenmekten çekinmeyiniz. * Fatihte İsmet Hamm. Siz güzelliği seven, san'ata karşı temayül hisseden bir kızsınız. Musikiyi ve şiiri çok seversiniz. Erkeğin de sizin tabiatinizde olması lâzımdır. assas ve san'atkâr kabiliyetli bir genç sizin anlaşabileci bir gul?ğkhı. F:katş:ı siz e:lî;l: nizin yalnız sizinle meşgul ol- - masını istersiniz. Kıskançsınız. Bü huyunuzdan vazgeçmiye ve alacağınız erkeğin size şiddetle alâka duymasına dikkat ediniz. Hanımteyze —— TAKVİM — Gün 81 8 -Kâ.sani —”İ K—-“ Arabt 18 -Şaban - 1349 Vakit-Ezani- Vayatı 26 - Kl :vvıl -A3tS Vakat-Ezanl- Vasatl —e Güneğ! £. 74 Üne n Bİ 1220 u nakl 9. AT MMM

Bu sayıdan diğer sayfalar: