3 Şubat 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

3 Şubat 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Son Posta'nın Resimli Makalesi r—.—-x Hergün Dinamik — ’nkı/ıîp Şekli Nedir? Şevk M. ZENERİYA“* evket Süreyya B. isi kıymetli bir genç vardır. Bu H“Ç Ankarada — Hakimiyeti lilliyede bir makale neşretti. Makalesi şu süretle hülâsa edilebilir : A — On dokuzuncu asir- daki iktısadi münasebetlerin Biyasi bir ifadesi olan demok- rasi bugünkü iktısadi müna- '&;Ueriıı çerçivesi olamarz. — Harp sonu — Avrupı- tında yer alan anti tereyanlar milletlerin bünye- hasıl olan iktısadi ta- havvüllerin aksi tesiridir. — Demokrasi — ideolojik esaslarını on sekizinci asrın Fransız felsefelerinden almış, asrın son yıllarile on doku- Zuncu asrın birinci nısfında Mücadelesini yapmış, ikinci Bısfında tcessüs etmiş ve bu- e a D — Ferdi kabiliyetlerin Serbes ve mütevazin inkişafı Bi Si ürekie mokrasiyi ede- ,E — İnkılâbımızın bugünkü Bizamı inkılâp nizamıdır. Di- Bamik bir mahiyet arzeder. için bütün siyasi mües- i statik bir mahiyet :':kden klâsik demokrasiden a birşey olmak zaruretin- n b F — Türk cemiyeti yarınki g_'dmi ancak hadisatın seyri a fakat onu yürütenlerin adelerinin müdahalesile ya- Pacak ve bu şekil sizin * be- 1 » Ona vermek istediğiniz kilden “ demokrasi , mr- ki daha makul birşey olacaktır. * Şevket Süreyya Beyin C. ve F. fıkralarında tasvir ettiği ik inkılâp ne demektir ? Ve hadisatın seyri içinde taa- Yün edecek Türk cemiyetinin Yarınki makul şekli nedir? Şevket Süreyya Beyin bu ralara kadar yaptığı tahlil doğrudur. Fakat Şevket Süreyya Bey bizim cemiyetin bulunduğu iktısadi devreyi tahlil etmiye lüzum görmemiştir. Demokrasi köknemiş bir sistem olduğuna ve bizde bu sistemin teessüsü manasız — bulunduğuna — göre, ütmekte — olduğumuz — sistemi lütfen söylerler mi? İki Hanım İhzaren İfadelerileri Alındı Menemen — Müddeiumumili- ü Özerine burada iki ha- tım polise davet edilmişlerdir. rında tevkif müzekkeresi Olmadığından — maznunen mi Yoksa it sıfatile mi çağ- '-l&kı.n"h...mm değildir. Bunlardan — biri. Merhum T_"fîfıt umum müdürü Saffett Ziya Beyin hemşiresi Behice Hanımdır. Şeyh Esadın evine müdavim diğer bazı Hanımların ifadeleri alınmıştır. En%î:îceqh;lınınuıd da h üritlerinden töyleniyor. Borçlar Meselesi lııım milyon altın lira borç- UMazı indirmek müm- :ii." OCcı iddia —eden inmet zade Hnıı::l B. dün ye müsteşarı ile ıü:]tıı. ş':' zat eliııdeg'îe': arın bi 'et marifetile tetkikini uiy;fy dap iddia sabit olursa bun: en çok Alman hümiller Mütcessir olacaklardır. 1 — Gençler, cesur, atılgan, müteşebbls olurlar. Fakat tecrübesirdirler. larını bilmezler. —.SON POSTA I 2 — İhtiyarlar yapılacak şeyi - bilirler, Yapacak- Fakat yapmak için cesaret ve teşebbüsten mahrumdurlar. olmazdı. *« Gençlik Bilseydi » 3— Onuan için derler ki gençlik bilseydi ve ihtiyarlık yapabilseydi, dünyada olmaz -BUGÜNÜN TELGRAF HABERLERİ Menemen |Türk Kadını Ve Gazinin Mütalaası, Bütç enin Gençliği Gazi Hazretlerinden Bir Mülâkat — Verilmesini Rica Etti Menemen, 2 (Hususi) — Türk ocağı 'reisi Osman Bey, Ocak namına Gazi Hazretle- rine müracaat ederek Menemen gençliğinin bir heyet halinde kabul buyrulmasını, bazı ma- ruzatta — bulunulacağını — rica etmiştir. Gazi Hz. kaymakamlık de- İâletile — verdikleri — cevapta vakitleri müsait olduğu tak- dirde maalmemnuniye heyetin lâ_ıbul edileceğini bildirmişler- lr. Bundan böyle — Menemen gençliğinin faal bir vaziyete girmesini temin etmek için Türkocağının çalışma tarzında tadilât vukua gelecektir. Eski reis Bey istifa etmiş, yerine Osman Bey in- tihap olunmuştur. Menemen iği, son irti- ca hareketi m bir eser vücuda getirmektedir. Eserde, divanı harp safha- ları, kararlar, şehit Kublây, bekçi Hasan ve Şevki Bey ve Elaadilerin- celâdetkâr barüket HF VASi — Gğe l <e Y YN leri, şehadetler, irticam aki- beti bir ibret dersi - olmak üzere umumi efkâra anlatıla- caktır. Mecidiye İzmirde İzmir, 2 (Hususi) — Meci- diye kruvazörü dün gece ya- rısı limanımıza gelmiştir. Ge- mimiz burada Üç gün kaldık- tan sonra Akdeniz limanla- rından bazılarını ziyaret cektir. Şehir Meclisinde Dün şebir meclisinde İlk şiddetli tenkit yapılmış ve iş bankasının şubesi müd ü Muammer bey, Mec- lisin programsız olarak çalış- tığını, yapılacak İş için “para yok,, dendiğini, halbuki para- sız yapılacak işlerin de bulun- duğunu söylemiştir. Gelecek hafta bu müzake- reye devam olunacaktır. Yeni Tütün Kanunu Ankara, 2 (Hususi) — Tü- tünlerin Alım ve satımı, nakli, tüccarın tabi olacağı muame- leler hakkında birçok madde- leri ihtiva etmek üzere vllcııdı' irilen tütün nizamnamesini Ş:'!" ıtmuııııııınıııiiı'llıı-lıığrlı tet- ik etmektedir. Nizamname, !k::miı muamelelerile -tetkik iyetini hniz itiraz komis- yonlarının Vllîr'ü“! de nazarı Bugün Kadın İçin As- kerlik Olamaz. Fakat... İzmir, 1 (A.A) — Kız muallim mektebinde Gazi Hz. sınıf- ları ve mektebi gezdikten ve bazı derslerde bulunduktan sonra Müdür odasında muallimlerle hasbihalde bulundular, mübahase mevzularından biri Türk kadınlarına tam manasile bütün siyasi kukukun verilmesi idi. Vatandaşın rey vermesi bir hak ve vazife olduğu tekrar edildikten sonra, erkek ve kadın için ferdi ve siyasi hukuk noktai nazarından bir fark olmadığı gibi vatani vazifeler nok- tai nazarından bir fark olmaması lâzimgeleceği beyan olundu. Bu itibarla, kadının şimdiki manasile bütün siyasi haklara malikiyeti için her vatandaş nazarımda bir şeref ve haysiyet hakkı ve bir vatan borcu olan . askerlik - vazifesini icabında filen yapabilmesi tabii görülü okrasininin esas nokttalarından biri olan müsavatper- verliğin de ancak bu suretle tahakkuk edebileceği tasrih edil- di. Kadının uzvi teşekkülâtı, seciyesi, ruhi baletleri, askerlik gibi vazifeleri ilada ademi itiyatları mukayese ve münaka- şa olundu. Türk köylü kadınının en ağır işleri yapmakta e olan iştiraki mesaisi ve mukavemeti mütalaa olundu. Tlrk;ıdnlindn ve yakın inkılâp tarihinde Türk kadınının a) fedakârane hizmetler doğrudan muharebe ı:ı.ı';:d'î'nıı;ıııeıı yapabileceği | KA DRİReİ — slleğa Neticede Gz. Hazretlefi, 'İmünakaşayı hulâsa buyurarak bugün için kadının askerlik yapması — mezvuubasolmasa - bile, bötün kızlarımızın vatanın ve milletin yüksek menfaatlerini her suret ve vasıta ile müdafaa ve muhafaza edebilecek bir İster İnan, İster İnanma! Geçende İbrahim Alâ- attin maarif B. siyasetimizi Halk fırkası kongresinde tenkit etmişti. Maarif ve- kâleti bu tenkitlere cevap vermek üzere birkaç haf- ta hazırlandı ve nihayet Maarif vekili Esat Bey Ma- arif sistemimiz hakkında gazetelere beyanatta bu- lundu. Maarif vekili Tür- kiye maarif sistemini şöy- le izah etmiştir: “Hükümetin Maarif sis- temindeki ana hatlar, bi- zim ihtiyaçlarımızın, bizim kendi vaziyetimizin met- füdu bulunan — şeylerdir. Terbiye ve tedrisalımızın en bariz seciyesi, bütün hedefimiz, yeni nesle mib- li ve tarihi seciyemizi mütenasip bir kültür ver- | Pndan farklı olmazdı. mek ve ber Türk gencir — Bukadar - beylik söz- ni vatan için fedakâr bir | İttle —maarif siyasetimi- milliyetçi olarak yetişti- Zi izah eden bir veki- mektir. Hin artık o siyaseti —anla- Kızlarımızın terbiyesine | dığına ve maarifimizi ida- erkek çocuklarımız kadar 're edebileceğine: ehemmiyet vermekteyiz. Maarif — programımızın temel| taşı cehlin izale- sidir. Bütün millete oku- ma yazma öğretmek, ilk tahsilin mecburi - olmasını bir hakikat haline getir- mek ve mesleki tahsile ve ihtisasa ehemmiyet — ver« mek azmindeyiz. Yüksek tahsil görenlerin adedini çoğaltmak — vazifemizdir, Bu meyanda bir sanayi darüilfünunu açmak, tasav- vurlarımız meyanındadır.., Herhangi bir ilk mek« tep hocasından değil, her- hangi bir mektep çocu- | gundan da, Maarif siyase- timizi izah etmesini is- |teseydik söyliyeceği sözler İster inan, ister inanmaf Tevzini Memur Açıkta Bırak- maksızın Maaşlardan Tasaruf — Yapılacak 1931 senesi bütçe tahmin- lerine göre bu senenin varidatı 175-185 milyon olarak tesbit olunmaktadır. Halbuki bu pa- ra ile hükümetin bir senelik faaliyeti idare etmesi mümkün görülmüyor. Bunun içindir ki Müdafaa, Maarif, Nafıa büt- çelerinden tasarruf — edilmesi düşünülüyor. Diğer taraftan Bütçe enci- meni memur adedini azaltarak bir miktar tasarruf yapmak istemektedir. Yeni bütçeye bu esas bir madde halinde ilâve edilecektir. Maamafih memur- lar arasında tasfiye yapılmı- yacak, tedrici bir surette bu- gayeye varılacaktır. kabiliyette yetiştirilmesinin mil- N terbiyede esas tutulması ve kız çocuklarımızın buna — göre medehi, fikri ve hissi terbiyeye mazhar edilmesi lâzımgelece- ceğini izah ve şu cümleleri ilâve buyurdular, Sözün Kısası Kahve Ve Klup Adım başında bir kahve, Tömbeki, tütün ve nefes kokuları içinde ciğerleri haş: lanan ve ziftlenen halk yığınla- Ki İskambil, tavla, bilârdo ve laklâkıyat. Küçük kumar ihtiraslarına karışan adi mahalle ve sokak dedikodularının sarı benizlerde yaptığı çirkin sinir kırışıklık- ları. Ve bu manzara karşısında yumruklarını sıkan münekkitle- rin haykırışı: — Halk bu kahvelerde sıh- hatini, vaktini ve — parasını tüketiyor. Halk zehirleniyor. Halk - tereddi ediyor. Halk beynini ve çiğerini kaybediyor. Halk hergün biraz intihar edi- yor, Hele yeni nesiller... — — Halk, hele yeni nesiller.. Doğru. : * Fakat düşünüyorum, Halkı bu kahvelere dolduran ihtiyaç nedir? Her insanı bir diğerine bağlıyan buluşmak ve anlaşmak ihtiyacı. l iptidal Kahve, şeklidir. Amerikadaki kulüplerle Tür- kiyedeki kahveler arasındaki fark, belki yalmız binalarında- dir ve bü da iktısadi bir fark- tan başka birşey değil Diğer taraftan, Pariste de bir kahve bolluğu vardır ve birçok fikir hareketleri bu küçük kaldırım cemiyetlerin- den doğmuştur. Kahve elzem ve faydalı bir şeydir. Fakat bilârdo masaları- nın üstünden beyaz yuvarlak- ları kaldırıp yerine gazete ve mecmua, hatta kitap koymak şartile. Mutlak bir tarzda kahve düşmanlığının manası yoktur ve bu da doğru değil mi? Zekât Ve Sadakai Fitir Her sene olduğu gibi bu sene de zekât ve fitre sada- kulübün | kası munhasıran Tayyare cemi- “Türk - kadınlarının esasen bu cevherde olduğuna şüphe yoktur. Bunun içindir ki Türk kadın- ları memleketin mukadderatını millet namına idare eden si- yasi zümreye dahil olmak ar- zusunu izhardan, memleketin milletin vatandaşlara tahmil <aği — vazifelerin hiçbirinden kendilerinin uzak bırakılacağını düşünmezler; çünkü, vazife mu- kabili olmıyan hbak, mevcut değildir. Üç Köy Su Altında Kaldı. Menemen, 2 ( Hususi ) — Menemenin Musabey, Çavuş ve Kesik köyleri — su altında kalmıştır. Evler tek katlı ve kerpiçten yapılmış olduğundan halk geceyi büyük bir korku içinde geçirmiştir. Gediz. çayının taşması, bil- hassa arpa ve buğday mahsu- lüne zarar vermiştir. Dağlar- dan inen kuvvetli seller, bazı | ağaçları koparıp köylere kadar | | yeti teşkilâtı vasıtasile topla- nacaktır. Toplanan para bilâ- hare Tayyare cemiyeti umum! merkezile Hilâliahmer ve Hi- mayeletfal cemiyetleri arasın- da taksim edilecektir. Bunun için Tayyare cemi- yeti İstanbul Vilâyet şubesi merkezinde kaza ve nahiyo şubeleri — reislerinin iştirakile bugün 15 te umum! bir içti- ma yapılacaktır. Hergün IGazeteciliğe Tel Dönmek İster Misiniz Bu sunli, uzun müddet muvaffakiyetle — gazetecilik eden ve ismi hâlâ bir gazeteci olarak hatırla- | nan Ahmet Emin Beye sor- || dük. Korkunç bir heyulâ || görmüş gibi: — Amaan.. verdi, kat'iyen... — Neye? dedik. diye cevap hğa benzer. girince bir daha kurtulamaz. Ben, bir daha nüksetmemek üzere, bu hastalıktan kur« tulmuş bulunuyorum. İnsan |: tekrar hastalanmak ister mi?

Bu sayıdan diğer sayfalar: