5 Mart 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

5 Mart 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

çek tn SON POSTA | ü ea —— — m A İİ kan azası | omitenin Elebaşısı Yakalanmış, Mühim İtiraflarda Bulunmuştu Dy Mahfuzdur Pa (Moskoflu ) denilen ai adına (Rips) derler. Ara- “ip asıl sahibi odur. O kır bacı Yüzlü, şişmanca herif, ara- bi değildi. Ama, kendini dek, Zösterdi. Ben onu birkaç 2 arabanın üstünde gördüm. abacı ziyade efendiye Örüterdi Bir “a Mığırdıca ği (Arabacılığa o havesi a —— İstanbulun sokakla- etiyorum ) dedi. O, . Moskoriup ali herif, her arabaya binmezdi. Ama —- Belçikalı bir dostu var- * Çok zaman madamasile iş arabada gördüm... Hatta Cey araba, Beyoğlunda Yir sokağında bir apartı- ie kapısında bekliyordu... Y de, kâfi gelmişti. Derbal ke sokağında (Rips) in hk, etgâhile Cezayir sokağın- Mehmet ağanın gösterdiği manda taharriyat yapıldı. h pa Rips) in evi bom boş- Evin içinde bulunan pek az 8 olduğu gibi bırakılııştı. mek odasında, üç kişinin oldi ek yedikten sonra herşeyi bu, 2 gibi bırakarak bir daha şı avdet etmedikleri an- yordu, Fakat.. Mehmet ağanın Ce- Bayi sokağında gösterdiği a- Yamanda oturan (Belçikalı) rdest olunmuştu. Bu adam Mx Joris) tesmiye olunuyor- , e mühimdi. Hadise şüphe olmıyan #ahıs, bir ecnebi olarak ele Besiyordu. | Ne adamı hotbehot tazyik İsticvap etmek, siyasete kunurdu. ru ihenaleyir (Selâmlık res- Yegin esnasında irtikâbı cina- aki enenede bulunanların k ahvali ve hakikatin iz- mi Xımnında teşkil buyrulan onu mahsusu reisi, (Na- © Nezareti celilesi) müsteşarı ayl) Necip Melhame (Paşa Miri) tarafından Belçika bir teskere yanlarak AML hal) olundu. teşri Belçika sefirile baş (Mösyö Margeniç) öl, Olduğu halde isticvap İç başlandı. Uzun uzun rule halini anlatan Joris, Ven, Suvallere daima müp- Ve kaçamaklı cevaplar 9r.. Hadisedeki alâkasını inkâr ediyor. Zekâ #eytaneti ile tahkik heyetini vakit geçiri- ifadelerini mağlüp olamıyacağına bir emniyet ve kanaat Fakat. Joris bu hesabında bir adamdı. Kendisini derin çinde, demle dinliyen heyet disi komsiyon namına, ken- pe i bütün, erd. ranta, kam Bu adam Jorisin Jorisin isticvaplarını sakitane | dinlemekle beraker, gerek evi nin ve gerek müstahtem bu- lunduğu (Singer) idaresindeki yazıhanesinin taharrisinde çıkan bazı evrak ve saire ile ve bun- lara istinaden hariçte de tev- si edilen tahkikat neticesinde Jorisi itham edecek biitün de- lâili cürmiyeyi toplamıştı. Ve Yazan: Ziya Şakir artık Jorisin inkâr ettiği ha- kikatler, acı bir tokat gibi yüzüne (o çarpılıyordu. Şimdi, © Mağrur ve müstebzi Joris silinmiş, onun yerine, bütün bu ithamlar altında âciz ve meskenetle kıvranan bir adam i, Bu suretle mukave- met artık itirafata başlamıştı. Arkası var ânı kalmıyan Joris, , et. 9 yaşında Kaza Kurşunu İzmirde Bir Çocuk Vuruldu İzmir, 4 (HM.) — Dün İkiçeşmelikte Ali oğlu Musta- fa EF, Halil oğlu Edibe ras- geldi. Edip efendinin yanında güzel baldızı Münevver hanım vardı. Mustafa Münewveri çıl- dırasiye (o seviyor. Mustafa Edibe: — Münevveri bana vermiyorsun? dedi. Edip ise: — Sen adam değilsin de ondan | Cevabını verdi. Mus- tafanın gözünü kan bürüdü ve tabancasını çekerek ateş Ali isminde bir zavallı çocuk kazaen w- raldu. niçin TOMBALAF Gazetemizin İkramiyeli Tombala Oyunu Başlamıştır... (Baş tarafı 1 inci sayfada) 2 — “SON POSTA, bu kartların neşri hitam bulduktan sonra, tombala numaralarını ihtiva eden kutudan hergün (2) iki numara çekecek, ve gazetede ilân edecektir. 3 — Bu numaraları elinizde bulunan on iki karttan hangi- sinde bulursanız üzerlerini çi- ziniz, 4 — Aradan bir müddet geçtiği vakit birçok numara çekilmiş olacaktır. O zaman kartlarınıza bakınız. Bunlardan bazılarının dolmıya yaklaştığı- m, bazılarında ise çizilmemiş bir miktar boş yer kaldığını göreceksiniz. Kendi kendinize düşününüz, acaba bu kartlardan isi daha çabuk dolacak, yâni kazanacak? Bittabi bilemezsi- niz. Bunu tayin etmek sadece taliin ve egri elindedir. Oyunun zevki de, heyecanı da işte asıl bu noktadadır. 5 — Tombala oyunu bu noktaya geldiği zaman, (SON POSTA) numaraları çekmiye fasıla verecek ve size şunu söyliyecektir : d Lâtfen elinizde bulun on iki karttan hangisinin daha ça» buk dolacağına hükmediyorsa- öz onu alıkoyunuz, diğer on bir kartı yırtısız ve alıkoyduğunuz kartı o bergön © neşredilecek olan kuponlarla birlikte mat- baamıza getiriniz veya gön- deriniz. Buna mukabil mat- bna, intibap ettiğiniz Okartı tasdik edecek, fazla olarak o karta mahsus bir “sıra, huma- rası verecektir. 6 — Kartların tebdili mya- melesi hitam bulduğu gün “SON POSTA, bütün karile- rini şehrimizin en büyük sine- malarından birine çağıracak ve karilerinin huzuunda, Noter memurunun da kontrolü altın- da mütebaki tombala numara- larını çekecek, sinemada bu- hınmıyanların »doymaları içini ertesi gün ilân edecek ve ka- zanan her kariine mutlaka biri hediye verecektir. Kaş iş Kazanacak? Bin mi, beş bin mi, on bin mi burasını kestirmek bu rla- kikada mümkün değildir. Fa- kat tekrar edelim: En çabuk dolacak olan kartı kaç kişi intihap ederse, okadar karie p eden genç bir. © müstehzi inat ve ' Lâvha No.5 Drink ni MÜHİM BİR NOKTA Bu müsabakaya uzak, yakın “SON POSTA, ailesine mensup hiçbir kimse iştirak edemez. mutlaka bir hediye verilecek- tir. Bu karilerin adedi kaç olursa: olsun ! Hediyelerimiz Nelerdir? 7 — Hediyelerimiz arasında muhtelif kıymette olanlar var- dır. Birinci hediye nakten (150) liradır. İkinci hediye mükemme bir gramofon makinesidir. Ü- güncü hediye (50) lira, dör- düncü hediye bir radyo maki- mesi, beşinci hediye (25) lira nakit, altıncı hediye bir altın saattir, Hediyeler arasında kıy- meti (50) lira ile (15) lira ara- sında değişen erkek, kadın ve çocuklara ait pek çok eşya vardır. Hediye Nasıl Dağıtılacak? 8 — Tombala kâğıtları olan ber kari mutlaka bir hediye kazanacaktır, fakat bu bedi | yelerin kıymetleri mubteliftir. nasıl taksim edeceğiz? “SON POSTA, bunuda dü- şündü, ve iyi bir usul buldu. 9 —Matbaada kartınızı tas- dik ettirirken o karta mahsus bir de seri numarası almıştınız. Kâğdinız tombalayı kazandığı zaman yine ayni günde, ayni sinema (o binasında bu wumaraları seri üzerinden — ikinci bir kur'a çekilecek, kazan- dığınız hediyenin cinsi O bu kur'ada anlaşılacaktır. Meselâ kur'a kutusundan, farzedelim, evvelâ (8) nu- mara çekildi, hediyelerin liste- sine babtınız, bu (8) numa- rada ( 150) lira yazılıdır. Şu halde bu (8) sıra No. sı kimde ise o (150) lira kazan- mış demektir. Kuponunuzu gösterip mükâfatı alacaksınız. Devam ediyoruz. İkinci olarak (I2)numara çık- u, hediye listesine baktınız, (12) numaranın bizasma bir altın saat konulmuştur. Demek bir altın saat kazanmışsınızdır. Kuponunuzu gösterip hediye- nizi alacaksınız. Meccanen Bir De Sinema Seyredeceksiniz Yuka'da kaydettik: Tertip ettiğimiz eğlenceye iştirak için hiçbir zahmet yoktur. Yapa- cağınız bütün iş, kuponları ile birlikte tombala kartlarını kes- mek, sonra gazetede hergün neşredilecek olan numarala- ra bakarak kartlar doldur mak ve nihayet bir gün sinemaya gelerek (omütebaki numaraların çekilmesinde hazır bulunmak, fazla olarak hedi- HİKÂYE Ru Sütunda Hergün Nakili: Server Bedi BİR FİLOZOF Sakin delilerin U gezdikleri bahçede m. Bunların ara- sında bir ihtiyar vardı. Uzun, karışık ve ağarmış saçları takkesinin altından çıkıyor ve kulaklarını — kaşatıyordu. Bir ağacın altındaki sıraya otur- muş, cidden “sakin, görünü yordu. Hiçbir şeye ehemmiyet vermediği o mubakkaktı. Sol elile çok pis bir cgara kâğdi destesi tutuyor, sağ elile ce- ketinin cebinde tütün kırıntıla” nı araştırıyordu. Doktora sordum: — Bu nasıl bir deli? — Bir filozofl Buda onu bir şifabanede muhafaza için kâfi bir sebep. Maamafih is- terse buradan çıkabilir ama istemiyor, o Burada rahat, çok rahat ve memnuu. Filozoflar, dünyanın öbür röraflarında olduğu gibi” tima- ranelerde de nadirdir. Bu, bana merak verdi. İhtiyara yaklaş- tam. Erniyetini kazanmıya ça- liştım. Birkaç cıgara ikram et- mek kâfi “geldi. * Yağlı, ağır, herşeye vakti olan rahat bir adamın sesile bana dedi ki; — Biliyor musunuz ? Ne olursa olsun ben tabi bir adam sayılmam. Benim alın yanımla doğan insanlara tabi denemez. Ben Mısırlı prens Abdülkerim (paşayım. Fakat Türkiyede uzun müddet bulu- auyorum. Türk tebeasındanım ve çok Türkleştim. Büyük bir servetim vardı, Kumarda ye dim. Kadınlara gelince... On- lara fazla ehemmiyet vermem; bence güzel bir cariye, bir zevcenin veya Avrupalı bir metresin (yerini (o tutabilirdi. Biliyorsunuz ki bunların mas- rafı da biçtir. Fakat sonunda o hale gel- dim ki içinde oturduğum bir tek odanın kirasını bile veremi- yecek bir hale geldim. Fakat bu, ev sahibini benden fazla düşündürüyordu. Galiba o, be- nim halimi ötekine berikine açmış. Günün (birinde, odama, elli yaşlarında bir kadın geldi Suriyeli olduğunu ve Türkiyede uzun müddet yaşadığım, Türk- leştiğini söyledi. İyilik yap- maktan zevk alırmış. Bana yar- dım ediyordu. Odamın kirala- rım ve yiyecek içecek masraf- larımı veriyor, bazan sütlü kahvemi kendi elile hazırlıyor- du. Bir gün bana sordu: “— Siz hakikaten Mısırlı prens Abdülkerim Paşa mısınız? Ben ona büviyetimi ispat eden bütün vesikaları göster- dim. Gözlerinden yaşlar geldi. Ailemi tanıdığını, benim insan- ların ve cemiyetin kurbanı ol- doğumu söyledi. Bu böyle bir iki ay devam etti. Fakat bir gün hafifçe omzuma elini koydu: izi almak ve meccanen bir de sinema seyretmektir. Maamafih sinemaya gelmek için, meselâ taşra karilerimiz de olduğu gibi bir mecburiyet yoktur. Sinemada çekilecek numara- lar ertesi in gazetede ilân edilecektir, bakar, anlar, kar- tınızın kazandığını görürseniz elinizde bulunan seri numara- sını okuyarak, mükâfat listesi- ne bakar, hediyenizin re ol- Sevgili Prensim! dedi. Sizin asaletiniz, necabetiniz, mürüvvetiniz var.. Size böyle odada yaşamak yaraşır mı? Ben ona, nezaketle anlat- tm ki herşey bana vız geliyor. “— Fakat yüksek prensim, dedi, siz hâlâ genç sayılırsr nız, elli yaşında bir erkek gençtir. Bir kadının saadetini temin edebilirsiniz... “Kahkahalarla güldüm. Genç ve zengin olduğum zamanlar- da bile evlenmeyi hatırımdan geçirmediğimi anlattım. “— Ah, benim ümitlerimi boşa çıkarmayınız. Diyerek kollarımın arasına düştü. Ben bir binanın altnc katından yere düşseydim bu- kadar sersemlemezdim. Fakat daima söylerim ya ben “hayır, demesini, “olmaz, demesini bilmem. Bana İstin- yede yalısı olduğunu, ömrümün son günlerini rahat geçireceğim ınlattı, Ben bunların hiçbirine ehemmiyet overmedim, fakat teklifini kabul) ettim. Evlendik. Nikâkımz kayık lıktan sonra öğrendim ki bi- zim banımın beş tane gayri meşru çocuğu varmış. Vaktile bir Mısırı Oo zenginle yaşar mış, zengin Mısırı on bu beş çocukla bir miktar servet yadiyâr ve miras bırakarak ölmüş. Dünyada hiçbir şeye ehem- miyet vermediğim gibi mun bu itirafına da oldır. dım. İşte böylece bir p: beş tane de küçük pr ve prensesler vücuda geti; oldum ve aralarına düştüm. İlk günlerde prenses hür retlerinin bir âşıkı olduğunun farkına vardım. Buda bana wz geldi. Hatta birkaç şe da olabilirdi. Küçük prensler ve prensesler bana karşı hiçbir hürmet göstermiyorlardı. Buna da aldırmadım. Yalnız, günden güne, ben yada bir kat daha yuk- çıkıyor ve odamı ev halkım gürültüsünden © uzaklaştırmıya çalışıyordum. Nihayet ta arasında hizmetçi odalarının yanına kadar çıktım. Benim bu feragat hissim, prenses cenap- larını kızdırğı ve ailemin bana karşı göslerdihi bürmetsizlik yerini öfkeye verdi. Günün birinde ne göreyim? Karşıma bir doktor çıktı, beni muayene etti ve dedi ki: “— Prenses hazretleri sizin bir şifahanede istirahat buyur manızı istiyorlar. Hiçbirşeye itiraz etmediğim gibi ona da etmedim, Beni buraya getirip koydular. Bura- da rahatım. Yiyorum, içiyorum, uyuyorum, Evlendiğime pişman değilim, Prenses cenaplanı ölmüş. Gazetelerde okudum. Arada bir gözlerim yaşarmadan ve gülüm- semeden onu hatırlıyorum. sler duğunu da anhyabilirsiniz. Dikkat Kuponlar o gazetenin baş tarafındadır. Üsküdar Hâle sinemaşında büyük filimler serisinden (Ölüm Çemberi) Dr. Horhoruni Belsoğukluğu - Frengi ademi iktiden tedavihanasi. Beyoğlu Tokatliyan yar nında Mektep sokak 35 Tel, BO, 3152

Bu sayıdan diğer sayfalar: