Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Kari Gözile J Gördüklerimiz Yozgatta M'jallimlerle Maarif üdürü — Arasında Bir Hadise ... şikâyetlerini duyurama- *H" 1 iddiasile müteessir olan Muallimler, Maarif müdürü Beyle şehir kahvesinde, Uzurile şiddeli bir müna- -0 ve Yapmışlar, hadise mahkeme- -' _ıh;k'_&miştir. Çocuklarımızın | 3 bileri — arasında cereyan W B bu hadise bizi müteessir Yozgat: İmam zade Muammer Bir Mütekait Askerin Âlacak Meselesi A & Edh'nu!c, Kösebalaban mahallesin- akert mütekait Ahmet Kadri B. 13) numaralı kanun mecibince Yeye tabi olmak — Üzere hü- ::“ı (358) lira (75) kuruş alacağım Nhkerllk şubesinin de kaydına Nüd“ (1929) tarihinde müracaatta | Um, 7-5-929 tarihi İle cevap al- İ %kî:':r:ıpu geçmiş senelere ait ) X: Mih ancak kanunu mahsusla i ileceği bildirildi. | "l-'.:ı. hususta bir karar verilmek Üze- 'rne defterdarlığı vasıtasile tekrar “Caat ettim. Verilen cevaplta mat- d llıııgl senelere ait olduğunun j ,_,n“'dumnı bildirildi. Son defa gön- %—l tahrirat 24-2-931 — tarihinde Bi 737 numara ile — gönderilmiştir. , .ul Zamandanberi mağdur kaldım. haj Paramı alamadım. Alâkadarlardan biran? evvel tahakkuk etti- rita ediyorum efendim, A. Kadri ş“hil Mustafa Ef. Valdesine | ? wu'ğuml harpte — Arıburnunda .";ı;iüşen Fettah Ef. oğlu ikinci K — Mustafa Ef. valdesi tara- w, © harp zammı talebi için elce yapılan müracaata dair temize gönderilen mektubuna &p alınmıştır. t.“'tih askerlik şubesine müra- w kum:derek istihkakinı İstemesi ir, "'h’usıuk Ve Bir Kari Fikri usb'usların — kimler N. a serdedilen fikirler ara- —hh Kurtuluş'ta — Direkçibaşı hi Sinda (86) No. da Behzat B. Mektup göndererek diyor ki: > Ben gazetecilerin meb'us L_ taraftar değilim, Çünkü İ[k Sazetecilik, hem de meb'us- * bir koltuğa birkaç karpuz k benzer. olması -&& TAKVİM — Knld- Mart - 931 Kasım125 h Arabı Rumi v ""'—._ıl-ım 28 - Şubat « 1347 .—*Nu Vakıt-Erani-Vasatl 08 Akşam| 12.— (18.11  Yatsı | 130 J19.42 15 42| İmsak |10 24)| 4. 38 E_d__'_b! Tefrikamız İNMTERVİL ŞATOSU - HORTLAĞI î Zonguldak, (Hususi) — Bir- kaç günevvel, Zonguldak limanı hatırı sayılır bir fırtına daha geçirdi. Bu fırtına geçenki afet kadar tehlikeli ve tahripkâr olmamakla beraber yine mev- zil bazı hasarat yapmıştır. Bu meyanda mendirek dahilinde demirli bulunan İş bankasına ait bir romorkör, liman içini karıştıran — dalgaların — tesirile olduğu yerde — garkolmuştur. Maamafih; büyük fırtına ile bu seferki arasında nisbet ve mu- kayese kabul etmiyecek kadar bariz farklar vardır. Onun için bazı İstanbul gazetelerinin fırtınanın şiddeti ve dalgaların “48, metre yükselmesi gibi verdikleri haberler yanlış ve mübalâğalıdır. En şiddetli ka- sırgalarda bile ancak (10-12) No MÜTERCİMİ: Mes'ut Cemil Lo':'ull sefiri Mister Otis, tatın Kantervil'in — şatosunu bir h alıyor. Fakat bu şatoda bildi Ortlak vardır. Sefir bunu #i halde, her Amerikalı z:lı.:'"büü sevdiği — için bir hortlak almaktan ku Tefrikamızın Hülasası da memnundur ve ailesile be- raber netameli şatoya gidiyor. Birkaç hafta sonra ferağ muamelesi bitmişti ve Otis ailesi mevsim Ssonuna doğru toya taşınıyordu. Genç kız- kakta oturan ve Lükreçya aradenizin So Yalçın Kayalara Çarpan Dalgaların Serpintisi (75) Metre Yükseklikteki Fenerin Camlarını ğında, Nevyorkta (53) üncü so- SON POSTA -— O ni — — AO O n Fırtınasmdaîı Birkaç İntiba Parçalamıştır Vş.” Karadenizin coşkun dalgaları Zonguldak mendireğint aşarlarken Denizin serpintileri Fenerin camlarını böyle kırdılar metreye kabartan bir fırtındyı j Karadenizin tarihi henüz kğ',T kayalara çarpmasından husule detmemiştir. : Geçenki büyük afette, ihti-. yar deniz kurtlarının temina- tına göre dalga (8-10) metre Zonguldak mendireğine çarpan dalgaların deniz tarafından görünüşleri ismile, güzelliğile maruf olan mistres Otis, hâlâ güzel göz- leri ve kusursuz profili ile dilber bir kadındı. Vatanla- rından ayrılan birçok Ameri- kalı kadınlar ekseriya müzmin bir hasta manzarası alır ve bu değişmeyi Avrupat kültü- rün işaretlerinden birisi sa- yarlar. Fakat Mistres Otis bu hataya hiçbir vakit düşmedi ve mükemmel bünyesini mu- hafaza etti. Öyle ki, şüphesiz lisan meselesi istisna edilmek şartile, her sahada Amerika ' Londrada yükselmiş, fakat bunların yalçın gelen serpinti deniz sathından (7ö)metre irtifamndaki Zongul- dak fenerinin kalın camlarımı hurdahaş etmiştir. Bartın Boşazı Vilâyet —meclisi umumisi, mukavelesi feshedilen Bartın boğazı temizleme işi için bu senenin ,bütçesine (30,000) lira tahsisat koymuştur. Bu para boğazın birinci kısım - temizle- me ameliyatina sarfedilecektir. Meclis ayrıca “Boğaz resmi,, tarifesini tetkik ederek bazı tadilât yapmıştır. Boğazın açıl- ma Aameliyesinin başlamasile tatbik edilecek olan bu tarife- ye nazaran manifatura eşyası- nın tonundan (75), bakkali- yeden (20) ve kerestenin) met- re mik'abından (30) kuruş resim alınacaktır. ile müşterek ve müsavi oldu- ğumuz hakikatine parlak bir misal oluyordu. Büyük oğulları sarışın, güzel bir delikanlı idi ve annesile babası, şiddetli bir vatanper- verlik buhranı geçirirken onun adını (Vaşington) koymuşlardı. ç kış mevsimi zarfında (Nev- port ) gazinosunda ( Fransez ) danslarını idare etmesi ve hatta bile fevkalâde bir dansör sayılmasından — dolayı hariciye mesleğindeki istida- dını hakkile ispat etmişti. Sayfa  Kadın Ve Kalp İşleri Nasıl Bir Kızla Evleneyim ? Dünyada bundan büyük fa- cia olamaz. (Sevmek güzel, fakat sevilmek daha güzel şeydir. Sevip sevilmemek bir / insanın, hayatında tecrübe ede- bileceği en büyük felâkettir. Sevilip sevmiyen adamın vaziyetinde bir zafer ve bir muvaffakiyet gururu sezilir. O memnun ve mes'uttur. Fakat sevip sevilmiyen insan, mağ- lüp ve bedbahttır. İzzeti nefsi kırılmıştır. Kalbi yalnız kal- mıştır. Dün İzmitten Ş. R. rümuzile bir genç kızdan aldığım bu hikâyeyi dinleyiniz. Bu genç kız “Size, kalbimi çalan gen- cin hikâyesini yazdım.,, diyor ve anlatıyor. Bir gün bu gence yolda rasgeliyor. Genç, çapkın, mağrur ve kendini beyenmiş bir çocuktur. |(Kadınlar üzerin- deki — muzafferiyetlerile mağ- rurdur. O, yalnız kalpleri çalıp kaçan bir aşk husızıdır. Bu genç kıza da geçerken bakı- yor. Gözler buluşuyor. Bu ani telâki kızı sarsıyor. Sonra, erkeğin yoluna düşüyor ve nihayet onunla biran yalnız kalmak imkânını buluyor. Fakat genç, müstehzi ve istihfafkâr, şu cevabı veriyor: — Sizi sevmekliğime imkân yoktur. Bu sözler kızı çıldırtıyor, fakat soğutmuyor, bilâkis bu söz, kalbindeki Aateşi üfliyen nefes vazifesini görüyor. Erkek yüz vermemiştir, fakat o hâlâ seviyor. Zavalli çocuk, mağrur olan izzeti nefsini rencide eden adam sevilmiye lâyık değildir. Sevda biraz da hürmet ister. Size hürmet etmesini bilmiyen, | size hakkınızı vermiyen gence vapacağınız mukabele — onu | kaibinizden atmak, ismini ağ- | zınıza almamaktır. R Mardinden Sadi isminde bir genç yazıyor: “Daimi seyyar bir memurum. 27 yaşımdayım. Sıhhatim mükem- meldir. Sporu severim. Şimdiye kadar hiçbir kadın sevmedim. Fakat kumrallardan hoşlanırım. İçki kullanmam. Evlenmek isti- yorum. Nasıl bir kızla evlenme- mi tavsiye edersiniz?., Mademki kumrallardan hoşla- nıyorsunuz, o halde kumral bir kızı tercih etmeniz tabiidir. Kum- ral kızlar ekseriyetle kıskarç, asabi, narin, fazla hassas, hayalci olurlar. Ufak şeyden kırılırlar, daima hüsnü muamele isterler. Bundan maada alacağınız kızda arıyacağınız şartler şunlar olma- hdır: Namuslu, dürüst, terbiyeli Kızları Mis ( Virjinya Otis ) güzel, berrak, mavi gözlerile yavru bir ceylân gibi narin ve sevimli, on beş yaşında bir kızdı. (Virjinya) dan sonra ikizler geliyordu. Gayet sevimli ço- cuklar ve aile reisi müstesna olmak Üzere, familya içinde hakiki ve yegâne cümhuri- yetçiler, Kantervil şatosu (Askot)- is- fasyonundan sekiz mil uzakta idi. Otis ailesi büyük bir neş'e Seven, Fakat Sevilmi- yen Genç Kız Aşk Mektupları Karilerimizden aldığımız aşk mek- tuplarını sırastile neşrediyorur. Bu sü- tunda hergün bir mektup neşredilecek ve haftada — bir defa Gençlik ve Has- nimteyze sayfasında beş on mektup birden neşrolunacaktır. Çıkan mektup sahipleri — idarehanemize uğrıyarak mükâfatlarını alabilirler * Seni düşündüğüm mehtaplı gecelerde kendimi bir hayal dünyasına terkediyorum.. Tek tük parlıyan yıldızların sönük renkleri, bana hep seni hatır- latıyor. Fakat, korkuyorum ki, se- mayı kesif bulutlar kapladığı vakit, kalbime de karanlık basacak... Çünkü, o, hayal getesinde gördüğüm — gözlerin de bu mehtaplı gecenin rengini an- dırıyor... Sönük yıldızlar göz- lerinin ihtiraslı parıltıları... O siyah bulutlar, bir nisyan ile ayrılacak kalplerimizin hazin ıstırap perdesi... Ah bilsen, seni nekadar çok seviyorum! Tabiatin bü- tün güzelliklerine âşık olan ruhum, senin erkek vakarının hayranıdır.. Bütün genç kızlık guürürüm ve benliğim senin sevgin karşısında eriyor.. Sev- miye alışmamış bir kalple, kâinatı sarsacak bir şiddetle seviyorum. Aşkıma, sevgime İâkayt kalma. Zira aşkım seni hayatımın sonuna kadar vefa-. kâr kollarile saracak... Artık beni anlıyacak sgeveceksin değil mi? Kalbimden kalbine samimli selâmlar... Stadiye: Si K v ve Neriman H... CA olması, az çok okumuş bulunması, mutavassıt bir aileye mensup olmasıdır. Bu şeraiti haiz sarışın bir kız sizi mes'ut edebilir. * Şehzadebaşında Âdil Bey: Siz kadınlara düşmansınız. Ka- dınları yalnız süslerini nazarı dikkate alarak scver ve beyenir- siniz. Bir kadında aradığınız va- sıf güzel olması, iyi ahçılık ede- bilmesidir. Fakat böyle bir kızla evlenebilirseniz öonu mes'ut etmi- ye, ondan uzak yaşamamıya ve , hayatınıza| onu da teşrike mec- bursunuz. Onun için daha iyisi, sizi anlıyan ve seven bir kız bu- lunciya kadar bekleviniz. Hanım teyze rikulâde güzel bir temmuz ak- şamı idi ve hava, yakındaki çam ormanlarından gelen ko- ku ile dolmuştu. Arada sırada uzaktan tarlakuşunun sesi işi- tiliyordu, parlak — renklerile bir sülün yolun kenarında uza- nan otların üstünde uçuyor, yüksek Aağaçların tepesinden sincaplar merak ve tecessüsle Amerikalılara bakıyor, yabani tavşanlar beyaz — kuyrukları havada, otların ve yeşil tepe- ciklerin arasından kaçışıyorlar- içinde arabaya yerleştiler. Ha- | dı. ( Arkası var |