27 Nisan 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
“527 Nisan Kari Gözile Gördüklerimiz İntihap Masrafları Ne Zaman Verilecek?.. Mahallelere tanzim kılınan müntehibi evvel cetvellerini yazı makinesile teksir etmek İçin müessesatı ticariye ve maliyeden celbedilen memur ve memureler Me Ameli Hayat mektebi talebe- sine, çalıştıkları dört. beş gün İçin bir ücret verilmek mukarrer İdi. Bunun miktarını « Şehir Mec- Bisi tayin edecek. dediler ve ga- zeteler de böyle yazdı. Fakat bugünö kadar hiçbir şey çıkmadı. Evelki intihaplarda bu vazife Olçin davet edilenlere ücret verii- diği halde bu son intihez için, devam cetveli bile imzalattırılan ve sabahtan akşama kadar dur- madan çalıştırılan bu memür ve meinurelere (birşey | verilmedi. Neden acaba ?.. A.R. Bir Malül Zecvesinin Şikâyeti Zevcim |, Arapkirli o yüzbaşı Kemal Bey İstiklâl harbinde bir kolunu kaybederek beşinci dere- €ede malül maaşile tekaöt edil. miş ve vukuu vefatından şimdiye kadar üç senedenberi terkettiği Üç yetim evlâtla bikes bir halde sefalet içlade bulunarak eytam Maaşımızın muamelesi ikmal etti- rilememiştir. Bu sefaletimize bir nihayet verilmek için 3-10-930 tarihli ve 2593 numaralı tabriratla €vraklarımız Ankarada mütekaldin şubesine gönderilmiştir. Bir ân evvel sefaletten kurtarılmamızı rica ederim. Arapkirli İstiklâl harbi mali müte- kaitlerinden yüzbaşı merhum Kemal Bey zevcesi Safiye Mütekaitlerin Arazi Meselesi Tekaüt maaşımızı Lüleburgaz mal sandığından alıyoruz. Hükö- metimiz bizim gibiler için ikişer yüz liralık arazi verilmesi hakkiın- da 23 şubat 341 tarih 551 muma ralı bir kanun yaptı. Bu işimize ait bütün merasimi kanuni: para hava'esile birlikte $ sene evvel ikmal edilerek mal sandı- ğına gelmiştir. Her ne sebep ve illetle şimdiye kadar bir türlü bu haklınız verilmedi. Mütead- dit müracaalımız semeresiz kaldı. Beş ay evvel bunun için İstida Ile Maliye Vekâletine yaptığımız müracaattan bir netice çıkmadı, hâlâ cevap bekliyoruz. Nereye müracaat edelim? Eğer başka bir kanunla bu bak bizden nez'edilmişse onun da bildirilmesini o istemek (hakkı mızdır. Kırklarelinde malülen müteksftı Ali O. Mustafa Hasan O. Ahmet TAKVİM Gün 59 27 - Nisan - 931 Kanmı70 Aram LO 8 » Eilhlece - 184 | 14 - Nisan — 1847 ——— Jakl-Ezani- Vasat | VakıtEzant- Vasat 1004 |$ M4 — (9.00 Öğü| olu Yam | La * 00 işci | İmsak (08 31 ma Tefrikamız: No. 72 “1 Jr ay, s BÖN. “POSTA Dünyada “Neler Oluyor? TahdidiTeslihatMeselesi Nasıl Hal- ledilebilir - İs panyada Olan Bitenler Güvercinin Göğsüne makine yer- leştirilirken Güvercin harekete amadebir haldedir. Gizli istihbarat, bütün dünyara büyük bir Bu hususta ötedenberi ehemmiyet almıştır. kullanılan vasıtalardan Fakat zamanla etmenin şeklide biri Silâhlar Meselesi Nasıl Halledilir? Londra, 24 ( A.A )—Ecnebi matbuat cemiyeti tarafından verilen senelik ziyafete bir nutuk söyliyen hariciye nazırı M. Henderson, beynelmilel müveddetin tahakkuku ( için icra etmiş oldukları selâmet- bahş tesirden dolayı ecnebi matbuatı mümessillerine teşek- kür etmiş, tahdidi teslihat ile hakem usulünün ekemmi- yetine (oişaret eylemiş ve 1932 şubatında ( aktedilecek olan tahdidi teslihat Okom feransına (sözü. naklederek nifak, itimatsızlık ve emni- yetsizlik zihniyetinin tamamen ve kat'iyen ortadan kalkmiş olduğunu iddia etmenin bey- hude olduğunu söylemiştir. Mumaileyh, nifak zibniyeti- nin Versay muahedesinde ve bu zeki kuşlardan istifade incelmiştir. göğsüne bağlanan bir fotoğraf makinesi, o şekilde ayar ediliyor ki güvercin İstenilen nokta üzerine geldiği zaman derhal frağım harekete gelerek resim alınıyor. daki bina ve sokak resmi, bu suretle ve muvaffakiyetle elde edilen bir resimdir. Makine yerleşmiş, camlar sü- rülmüştür gövercinlerdir. Bu kuşların diya- Sağ- Cemiyeti Ak- vam muka- vele na mesi - nin sekizinci madde si de derpiş edil- miş olan tah- didi teslihat işinin ikma- linden evvel ve milletler tarsfından resmen girişilen taahhüdata daha bü- bir iman ile merbut ka” inmadık çı ortadan kalkması" Dın imkânı olmıyacağı müta- leasında bulunmaktadır. İspanya Vukuatı Madrit, (A.A. ) — Ceneral |. Berenguer ile elyvm hapisa- nede bulunan Ceneral Mola Cümburiyete sadık kalacak- larına yemin etmişlerdir. İspanyada Bir Tevkif Madrit, 24 (A.A) —Ceneral (Martinez Anido) için halktan toplanan ve kendisine tevdi olunan beş yüz bin peçete- yi zimmetine geçirmekle mar- nun lejiyonerlerin reisi dok- itor (Albinana) hakkında tev- “kif müzekkeresi miştir. İspanyol Fasında Roma, 25 (A.A) — Gazete lerde çıkan bazı haberlere göre Fastaki İspanyol mm- takasında bulunan Melilla'da bazı hadiseler olmuş, birçok zabitler linç edilmişlerdir. istar edil vt Kadın Ve Kalp İşleri li ” Vücudunuza Nasi Zayıfalama De Dersleri Vücutlarını ahenkleştirmek isti- yen o karilerimiz, bu sütunu dikkatle > takip (o etmelidirler. Sabah idmanlarına başladık. Hareketleri (o yarım (yapar sanız Ohiç faydası — olmaz. Tekrar edelim: Pencereleri- mizi açıyoruz. Odamıza bava | doluyor. Her hareketin sonun- da beş, altı kere derin nefes değiştirmeyi unutmıyalım. De- rin nefes almak hususunda bavayı içeri çekmiye gayret etmeyin. Bu eski tarzdır ve muzırdır. Şimdi derin nefes almak için uzun nefes bırak- malıdır. Yani ciğerlerimizi kabil olduğu kadar boşaltmıya gay- ret edeceğiz. Ondan sonra temiz hava zorlamadan kendi- liğinden rahatça göğsümüze dolar. İkinci hareket: Gövdeyi sa- ğa sola çevirmek. Ayaklarmız bitişik olarak dik duracağız. Ayaklarımız o birbirinden (Gövdeyi bükme” harekâtın rahat yapabilecek kadar) aça- cağız. Kollarımız da omuz bizamızda açacağız. Resimde gördüğünüz gibi vücudumuzu mümkün olduğu kadar sağa sola çevireceğiz. Bu hareket ilk günler, beş sağ ve beş sol olarak yapıla- caktır. Alıştıkça yorgunluk ve ağrı hissetmedikçe diğer ha- reketlerde olacağı gibi tedri- cen adedi artırılarak on beşe- re çıkarılacaktır. Üçüncü hareket: Dizi kabil olduğu kadar yokari kaldırmak. Bu hareketi yapanlar vücut- larınin teşekkül tarzına dikket etmelidirler. Eğer kalçalarınız vücudunuza Omazaran fazla dolgun ve daha kalınsa bu hareketi oçok yapmamalıdır. Diğerlerine nazaran daha az miktarda, yani başladığımız beşer tanede kalmak şartile yapmalıyız. Hareketin nasıl yapılacağı resimde gösterilmiştir. Diz ka- paklarında yokarı aşağı nasıl kaldırılıp. indirileceği de ok işaretile tayin edilmiştir. Bu hareketten de beş sağ bacak ev beş sol bacak olarak on tane yapacağız. Yokarıda söy- lediğim gibi teşekkülü itibarile kalçası geniş olanlar bu hare- KUCAKTAN KUGAĞA SERVER BEDİ — Kim Atıf Bey? — Hari sana dün bir Bey- den bahsettimdi ya? — Evet. — İşte ona Allahtan rasge- liverdim. Bu akşam bize çağır- dım, Hatta şimdi evdedir. A- wahtarı bakkala bıraktım, beni bulamazsa alıp eve girecek, O da benim bir oğlumdur. Sen gelmezsin diye korktum da yola Aüştüm, Nermin, hayatında fk defa evlenmek omaksadile bir er- keğin karşısına çıkacağım du- yunca şaşırdı, bir tuhaf oldu, yolun ortasında durarak Hüs- niye Hanımın yüzüne baktı: — A... dedi, şimdi mi? — Öyle ya evlâdım... Nermin hayret içinde mırl- dandı; — Nasıl olur? — Neden çocuğum? ö —A.. Nerminin hayreli azalmıyor- du. Buna korku, ümit ve arzu da karışıyordu: — Nasıl olur? diye tekrar etti. — Pek âlâ olur. Olmıyacak ne “gri Mis gibi. Yabancı isniye Hanım, yolda, an- latmıya devam etti: — Hele sen Atıf Beyi | bir gör, bak ne beğeneceksin, / ne tatlı dilli adam, ne güler yüzlü adam... Artık Nermin ruyade gezen hastalar gibi yürüyordu. Ken- disini o meçbul taliinin akıntr sna bıraktı. Yolda o kadar dalgın gidiyordu ki Hüsniye Bom ni ni bir hafifçe dürtüyor: maa — —z — Aman kızım meli geliyo., şu tarafa geç, diyordu. Bir tramvaya atladılar ve Hüsniye Hanımın evine gel diler. Kadın evvelâ bakkala uğradı ve Atıf Beyin henüz gelmediğini öğrendi. Anahtarı aldılar ve eve gir- diler. Nermin buraya ısmmıya çalışıyordu. Kim bilir? belki de hayatınm en büyük saadeti bu evden” doğacaktı. Hüsniye H. yine Nerminin yanıbaşına oturarak onu ok- şadı: — Dün eve geç gittiğin için Ferhunde sana birşey dedi mi? Nermin oOcevap (o vermedi. Herşeyi anlatmalı mıydı? Bu kadına bir türlü emniyet ede- miyordu. Dündenberi VEE meçhul bir kuvvetin tesirile onun peşinden sürüklenmişti. Kadın Nerminin sustuğunu görünce, halasile onun arasında mühim şeyler geçtiğini tahmin etti. Nerminin ağzından meha- retle söz almıya karar vermişti: — Ah o yılan, ah... diye mırıldandı, kimbilir dün akşam seni nekadar üzdü! Ben hep seni merak ettim. Nermin hafifçe kızardı ve önüne baktı. Kendini güç tu- tuyordu. Ağzını açmak, bütün dertlerinini boşaltmak, çektik- lerini anlatmak, hatta "Hösniye Hanımdan şüphelerine ve bir gece evvelki ruyasına varıncı- “ya kadar ruhunu dolduran bü- Ahenk Verebilirsiniz! İdman Ve Sih İ keti diğer harekâtı artırmıyacaktır. Hep on dinde kalacaktır. sö i Cevaplarımız ğ Alaşakirde:- Evliya 58 Emin Beye: 1 — Akşam yi çok su içmemiye dikkat edi 2 — Zayıflama dersle! verdiğimiz tavsiyeler ii akşam yemeklerinden ç bir fincan sicak su içm” unutmayınız. 3 — Vazifeniz icabı yöre yeceğiniz vakit teninize ine bir yün fanıla giyiniz. , 4 — Yemek hususunda rata kaçmayınız. Bu dört tavsiyeyi tamasifi yaptıktan sonra rağ sabah idmanlarını da zaman tatbik edin tekrar bildiriniz. va Sile ii iii istiyordu. Hüsniye Hanım, kıza değ” şefkatle eğilerek sordu: İ — Neye öyle mahzun | yorsun, kizim? — Hiç değil... Sende yi bal var... Söyle bana... oi senin kalbini mi kırdı? Nermin artık ne yapacağı ne söyliyeceğini bilmez halde idi. Kekeliyordu: w — Hayır... Ki, madı kalbim... mem beni yatı koyacaklarmış... İsabet... z bundan memnunum... Tek” evde kalmayım da... İl Hüsniye Hanım bir yoh” i kaha attı: ( Arkası vat İĞ
