30 Mayıs 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

30 Mayıs 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

May İ | trtayın Ve Hü ttiştirmek Müm d'"ioin geldiğini haber “eri zamanderhal bir fakir 4 Huzuruna — getirtti. &tti. Adeti Üzere para için kesesini çıkarmıya Suki derviş kesenin çık- beklemeden cübbesinin Ç takladığı hançeri çıkar- drazamın tam kalbine Yört sene Sadrazamlık Ve hakikaten büyük bir adamı olan Sokullu ni- Ç büYle bir hiyanet eli ve #ntrikası uğruna göçüp alkavuklar, — fesatçılar Meydanı tamamen boş Esma Sultana ge- O da Padişahtan bir 9 aldı. Bu ferman mu- Sultanın — sevgilisi Ali İlüradei Padişahi ) karı k"Ildı ve Sokullunun dul 8 koynuna girdi. (1) .. para.. daima para.. Dçnmn Murat - devri- Yügüne — istihdaf — ettiği ğslı yeme, ben yiyeyim. bu devir erkânının bü- Tüşeret plânlarının gaye- taraftan bu heriflerin uğrunda millleti soy- mukabil, diğer taraf- Pldı'"lı saray ve keyfi Nine geçen parayı sarfe- Ve bittikçe vezirlerini p klarını sıkıştırıyordu. tüdilerini düşünen dalka- bir de Padişahı düşün- ı'*'ıılın (Hazine şahane) yi hi'mak mecburiyetleri ile nca, faaliyerini arttırı- ş' Para bulmak için Adi kadar da müstekreh ' müracaat ediyorlar- Vasıtalar meselâ fuhşu E ittihaz etmiş fahişelere: cını bize verecek- 2 de Padişak hazretlerine v edeceğiz. Yoksa hepi- haricine süreriz. Mi tekliflere kadar uzani- n padişahın — para karşısında bözulan büt- M düzeltmek için bulduk- İnı çare zulüm ve irti- kvlİi bir zengini kazığa aç Diğer zenginlere: r bin lira verirseniz Ş Ptunuz. Yoksa hepiniz ağa kakılırsnız. de- Valisi Hasan Paşa- "ı-ııı..qıı.cıııı Sayla 28 tnıuı No c KUCAKTAN KUCAĞA ÜÇ KADIN SALTANATI || nkârın İsrafına Paraj ceneni hun y ün Olmuyordu.. nın zülmünden şikâyet edildi. Oraya alelüsul bir tahkik he- yeti gönderildi. Heyet — filhakika — Valinin zulmünü teşbit etti. Fakat ayni zamanda — tesbit ettiği daha mühim — bir nokta — vardı. Bu da Paşanın iki yüz bin altını mütecaviz serveti idi. Derhal ( Padişah namımna ) bu iki yüz bin altım musadere olundu. Mükâfaten de Vali Paşaya istediği gibi hareket etmekte serbest olduğu bil- dirildi. Hilkaten zalim olan ve , halkı soyan vali de bu müsaa- deden İstifade etti. Padişaha rüşvet olarak verdiği iki yüz bin altının acısını birkaç misli olarak yine halktan çıkardı ve tabit bundan sonra aleyhin- |de yapılan — şikâyetlere de kimse cevap vermedi. Sarayda ve idarede bu te- zebzüp, bu sefahet ve para düşkünlüğü —devam ederken Yeniçeri ocağı da gittikçe bo- zulmiya — başlamıştı. — Esasen ecnebi unsurlarla mayalanmış olan bu küstah ve çapulcu ocak, içinde yaşadığı devrin ecnebilere olan iptilâkâr düş- künlüğünden de hissesini al- mış, nekadar ahlâksızlar varsa hepsi de ocağa dolmuş, dol- durulmuştu. Maskaralardan, sa- kalardan tutunuz da hamam tellâklarına — varıncıya kadar Yeniçeri alaylarına dahil ölu- yorlardı. (Arkası var) Geçen Hafta Çocuk Bil- mecesini I'Eılledenler Çapa 91 inci mektep M2 Muhlddin | B. bir kutu şeker, Salihlili avukat Hayri Beyla kızı Saadet H. bir güzel albüm, Beşiktaş —mahkeme çıkmazı 1$ No, Melek Şaban H. bir. şişe kolonya, Yozgat Gazi Paşa mektabi Jale Göntl, H. bir ipekli mendil. Edirne erkek Hsssl 168 Sadullah. Ef, bir albüm, An> kara vilâyet muhasebe mümeyyizi Rar sin Beyin karı Salme Kadriye, H. bir kutu geker, Ankara Ulucanlarda fabrikatör Arif Bayin yeğeni Gülte- kin Bey bir — kitap, — Zenguk dak — Neşe Hasan Türkiş — 69 Na ocak bir albüm, İzmit yeni Turan mek- tebi 188 Emine H. bir cep defteri, Ankara Yeni Hayat mektebi 265 Salih Ef. bir keten meadil, Birer Roman Kazananlar Ankara Hisar Devdiran — mahallesi Mescit sokak $ No, Necibe — Fatma, Gebze tersi Süleyman Efendi mahtumu Falk, Ortaköy berber Rüstem Etfen- di çırağı İbrahim, Ackara tlcaret mektebi sınıf 2 Nezihe Adana postane karşası Başçavuş ve Hidayet zadeler Henretanesi Cemil Cahit, Ankara er- kek İlscsl 157 Şükrü Adana 29 teçri. nevvel — mektebi İhsan — W4, Adana erkek İlaesi Sait Üzcan, Ankara ticaret mektebi snıf 2 Sabahat, İzmir Karşıya- ka Mefharet sokak 22 Yusuf Ziya, Ankara ticaret mektebi Lamla sınıf 2, Edirne elimhuriyet mektebl 177 Niza- mettin, Sıvna erkek lisesi Neşet Nafiz Beyler ve Hanımlar Albüm Kazananlar Ankara ) Tavşanlı hamamcı Ahmet EF. mahdamu Hikmet, İstanbul kaz orta mektep 147 Halide, Adantı Kalekapın Aktar İsa Çavuş vasmtazile Mahmut, Mersini — Cümhuriyet — eteli yanında Azahli, Kurtuluş, kaytancı sokak 36 Bülent, Sıvası ek Hisesl 383 M Taksimı Ti gıkmazı No, 35 Va dakakı Üai ada Di 2 Zehri D uncu mel Orhan, Yuldlı, Müzkarbey sokuk Sllmaz, H. Başiktaş Mahkemeçıkmazı 18 Zehra Ali, Adanas Hükümet caddesi Kamer lokantasında Hüzeyin. Fatih Altay ma- hallesi Müczzin sokak 11 Cemal, Eyip Eskiyeni Balıkçıbakal No, 19 Nihat, İzmir Kemalpaşa Armutlu köyü şoför Ali bar banın kazı Meliha, Adana: Eaki letasr yon civan bakkal All Ağa — vasıtasile Mustafa, İzmiri İlhalât gümrüğü muz- yene memurlarından A, Cemal, Uzün ı"'- düşünceye — daldı. k.. Ne vakite kadar?.. te kadar buna taham- 'ışüldî Eczacının sözle- ._LAM Beyin nesisiniz?,, bir gazoz şişesine ı'-lıü nefsinin tıpası- Mvo onu köpürtüyor- bu muhitin ve im- l SERVER BEDİ sanların gözlerinde bu suali ne vakite kadar okuyacaktı? İsyanını gizlemiye çalışarak sordu: — Bu, — nihayet, #ürer? — Her halde çok uzun sür- mez... Muayyen bir müddet liyemem... Bilinmez ki... “’bf::ııln. yumrauklarını mka- nekadar köprük postane yanında Albert Şoef, Ankara: Sakarya mektebi 140 Şikriye Fevri, Ankara: Haçettepe — Yağlzdede sokak 45 K. Recep, Adana: Polis mü- dürlüğü adti kosum Şakir Beyden Turan, Edirne: Tahtakalede keresteci Salaman Pf. oğlu Rüfat Bahar, Manlsa: 8 eylül mektebi 259 Mükerrem, Yozgat: Cüm- huriyet mektebi Emine Türkün, Ankara: Erkek isesi $8 Zeki, Ankara: Ulucanlar Amafarta mühallesi No, $ Muammer, Burdur: Gazi mektebi 187 Cemll Boz- kurt H, ve Beyler. Birer Kitap Kazananlar Ankara cümhnriyet ilk mektebi 403 Kemalettin - Ziya, Edirnede Ayşeka- dıda firimta Ahmet Efendi oğlu İbrahim, Edirne erkek lzesi 26 M. Tevfik, İmir Eşrefpaşa sokak 18 Cengiz erkek İlsesl 36 Ahmet, gebesi — yazıcılarından Vefa orta mektep 76 Galip, Pertevniyal İsosi 74 Enver. Gelenbevi orta mektep 2587 Mustafa, Vofa arta mektep 382 Fethi, Ankara teleiz şefi Cemal Beyit kızi Nihal Vela orta mektep 413, İstanbul erkek Msosi 821 Süleyman, — İzmir Osmanlı bankası yasında kumdsyoncu kasap Oğtu Sela Beyin yanında Enver Cemal, Uzünköprü Mimar Haş 138 Nergiz, Ankara kaz Belikesir. merkez kumandanlığı inzibat zabiti birinci mülâzim Kemal Bey vası- tasile M. Salm, Edirme #san'at mektebi 45 M. Rahmi, Boyazıt Sağanağa mahab lesi No, 1 Sevim, Hadımköy Haydar B. biraderi Edip, Kadıköy Gazi Mustafa Kemal metebi 309 Nedim, İzmir posta kutusu 47 Beler Pompel, Sen Bener va mektebi Mehmet Fahrettin Yarımca K. Z. B. Sıtkı Beyin kızı Meliha, Zon” güldak orta mektep 103 Suat, Kandilli Derman sokak No.1 Bürhanettin, Kadı- Masarlı No. $ Üa KABAŞ . Çamaa e yanbı yüzbaşı Azlı Beyin lam — Nevin Hadımköy Bahariye caddesl 85 No. Müşteba, Erenköyı Çiftemakanlar karşısında N bil. Beyla” köçkü Edi Bakkalbaşı mağazası Fizuz | Orta mektep 910 Mehmet Orta mektep 161 Kâürmran, Muradiye mahallesi Hacıyusuloğlu 20- kak 19 Hümüö, Uzuaköprür Muradiye 19 bakkal Hüseyin, Gelenbe- ktebi 97 Mustafa, Çemberli- taş Orta mektebi 64 Selâmi, Ankara: Cebecl müfeltişi Haydar Beyin kım Kadriye H. ve Beyler. oğlu Yavuz caddesi rak, bütün sinirlerinin şiddetli bir tekallüs içinde sesini yük- Beltti. — Of.. Ben buna taham- mül edemem... Şimdi bayıla- cak gibi oluyorum... Tahammül edemem ben buna... Herkes ne diyor biliyor musun? — Ne diyor? Nermin balkonda iken kar- şıdaki iki esnafın dikkatli ba- kışlarını ve eczacinimn sualini anlattı. Atıf B. güldü: — Bak hele bak... Nelere ehemmiyet — veriyorsun! ayol, © eczacı münasebetsiz dediio- Gördüklerimiz Açık Kuyular düşüp boğulan zavallı çocuk hakkindaki şikâyeti okudum. Şehrin birçok yerlerinde bu gibi kuyular pek çoktur. Bun- dan sonraki kazaların önüne geçmek için bu kuyuların ka- patılmasını alâkadarlara lütfen ihtar ediniz. Gazetenizi seven bir kari Böyle Temizlik Olmaz Bir kariimiz yazıyor: Eminönündeki tramvay Bok- leme mahallinin camları çok kir- lenmiş. Şirket bunları temizlet- mek istemiş. Çok güzel, Fakat nasıl? Anlatayım: Bekleme yeri- nin en kalabalık olduğu bir mrada camlara su serpmek — ve tabii serpilen kirli su Ile herkesi mlatmak suretile. Bu biçim temiz- Hik zannederim dünyanın hiçbir tarafında görülmez. Ürsküdar Bağlarbaşı Necati Vilâyet Aldırmayınca... Biz, Kemerburgaz köylüleri çiftçilik ve kömüreülükle uğraşı- riz. ve mallarımızı biricik yot olan Eyip - Bahariya tarikinden naklederiz. Fakat bu yolun mühim bir kısmı şimdi çamur daryasıdır. Burada bergün araba ve otomo- biller — kırılıp — mahvolmaktadır. Kaç senedir bu yolun düzeltil- mesi için ricalar ve teşebbüsler yapıldı. Fakat ses çıkmadı. Niha- yet bu yol ile fazla alâkazı olan tuğla tacirleri masrafı cebinden vererek tamire başladılar. Vali Beyin kulakları çınlasın: — »4 Açılan Bir Mektup Geçen gün bir zarf içinde taahhütlü olarak Göztepede ak- rabamdan birine on İlra gönder- dim. Bu para mahalline vâsıl olmadı. Zarf açılarak — paranin alınmış olduğu anlaşıldı. Şayet <arf içinde para gön- deçmek yasak ise bunun farkına varan, posta — memurları zarfı açıp Parayı almak değil, bu ha- reketten dolayı gönderenden cera istemeli idiler, Halledilen Bilmecemiz 23450730!0“ ducunun biridir. Herşeye bur- nunu sokmak, üstüne varife olmıyan şeylere karışmak ister.. Vay köftehor vay..* Dur ona ben ağzının payını vereyim de görsün, Ayol, şekerim, burası Kadıköy... Sütlüce değil, Ka- sımpaşa değil... Şimdi oralarda bile böyle şeylere karışan gö- rüşen yok... Hangi devirde yaşıyoruz,"a iki gözüm, hangi devirde? Nermin, isyanını Öörten bir kahkaha ile güldü: — Oh, dedi, öyleyse hiç evlenmiyelim. Atıf B. itiraz ettir ÂYE Bu Sütunda Hergün Yazan: Raif F. YERLİ MALLAR (Dünkü mushadan mabad ) sak f b Mektep çıkışı akşam - ka- ranlığına rastlıyordu;. Hasnâ muallim Beyin evini bulmakta güçlük çekmedi ve burada çok samimi bir heyecanla karşı- landi.. Karşı karşıya oturdular; Marmaranın göğsünde güneşin son kızıllığı eriyordu. Hasnâ odanın en ince noktalarını tetkik hâddesinden geçiriyor, her tarafı süzüyordu. Münür Bey diyordu ki: — Yarınki dersimde de an- latacağım veçhile, israftan sa- kınılmış olmak için ayni odayı hem misafir kabul salonu, hem de yatak odası yapmak ve hattâ.. yemek odası olarak kullanmak mümkündür !! Mesken buhranı bütün dün- yayı kavuruyor.. Bunun için, sizi şu karyolanın bulunduğu odaya aldığımdan dolayı beni tayip etmeyiniz Hasnâ Hanım! Hasnânın gözleri gayrüh- tiyari, yatağa doğru kaydı. Bir tenkit silsilesidir. başladı. Sağlam yerli malı iskemleler ururken hariçten gelme san- dalyeler; yerli dokuma bezler duürürken Amerikan bezinden yatak çarşafı; halis mercan pa- pucu dururken Avruka terliği kullanılmasındaki — sebebi ve ameli faydasında bir türlü an- layamadığı karyolanın hazfe- dilip te yatağın yere serilme- mesindeki hikmeti hocasından sordu.. Sanki bu sözleri tama- mile eşitmemiş veya cevaplara son sualden başlamak istemiş gibi görünen muallim B. kar- yolanın hazf ve inkârı kabil olmıyan birçok fevaidi bulun- duğunu, fakat bunun ameli hayat dersinde takrir edilmesi lâzımgelen inceliklerden oldu- ğunu çok titrek bir ahenkle anlattı!!. Oda artık zifiri denecek kadar kararmıştı. Sonbaharın sisli ve yağmurlu bir gecesi başlıyordu. Hasnâ bir aralık kalktı. Sadece sesi eşitilebilen hocasımın yüzünü de görebil- mek için elektrik düğmesini çevirdi. Bol bir ziya yağmura odayı aydınlattı... Münür B. mihaniki bir savletle yerinden fırladı ve: — Ne yaptın Hasnâ, ne yaptın?, diye kükredi... Sen ki, dedi, en muktesit talebemsin. Telkin ve tavsiyelerimi ne çabuk unuttun? Her maddeyi tahsis edildiği şey ve yerdveı kullanmak — lâzımgeldiğini ve bunun aksinin iktısadi bir cinayet olduğunu size — söyle- memiş miydim?.. Muallim B. zangır zangır tit- riyordu... Sanki prensiplerinin ölüsü başında idi... Devam etti: — Aksiyonerleri ekseriyetle ecnebi olan bir elektrik şirke- tini şu hareketinle müteneffi ettiğini bilınekliğin lânm de- gil miydi Hasnâ? — Yoo.. aklından böyle şeyler geçirme... İşi sürünce- mede bırakarak - seninle met- res hayatı yaşıyacağımı zan- netme. Ben, seni bana ebedi- yen bağlıyacak rabıtayı sen- den ziyade isterim. Evlenmeli- yiz, evleneceğiz. Fakat, ruhum, bazı mecburiyetler yüzünden bugün evlenemiyoruz diye ha- yatı kendimize haram etmiye- lim, güzel güzel sevişelim, keyfimize bakalım. Değil mi öyle? Ha? değil mi öyle? Bebek? Tonton? Ah benim canım |.. ŞArkası var) Biz şimdi seninle komuşu- yorduk; — konuşabilmek — için Fiyaya değil,söze ve dile ihtiyaç vardır... Birbirini göremiyen iki İkişi seslerini işitebilmek - için elektrik mi yakmalıdırlar ?.. Ampul hicranlı bir ihtilâçla | kızardı, morardı ve... söndüll... Muallim B. karanlıklar için- den gelen garip bir sese kulak verdi. Madeni birer feryatla di en ayrılan erkek fer- mejüplerin çıtırtılarını, çıplak döşemenin üstüne kayan birkaç kumaş parçasının tatlı sesi takibetti... Şaşıran ev sahibi âmiz bir sesle sordu: — Ne o Hasnâ,ne oluyor orada.. Titrek; heyecanlı ve arzu dolu bir ses cevap verdi ona: — Münür Beyefendi.. Sön- dürdüğünüz ziya görmiye tah- sis edilmiş ise, giyilen eşya da görünmemesi, Üüşümemesi icap eden yerlerin — saklanmasına, örtülmesine — hasrolünmuştur. Biz, şimdi madem ki karanlık- ta ve kapalı bir odada bulu- nuyoruz, şu halde bu uruvları- mızın görünmelerine ve Üşüme- lerine imkân yoktur.. Ve ma- dem ki hal böyledir, şu, yere attığım şeylerin şimdilik kul- lanılmasında da israf vardır.. Öyle değil mi ?.. — O halde, Hasnâ H, bu kadar cezri iktısatçı olmuş- sanız, ne diye yerli malı bir yatak kenarı duruürken, leta- fetini karanlığın koyuluğuna rağınen — hisşettiğim — pembe teninizi ecnebi mali bir san- dalyeye, hem. de.. çırçıplak değdirmiye cesaret ediyorsu- nuz? Söyleyin ne diye, ne diye Efendim ne diye??.. KODAK MÜSABAKASI Büyük Kodak Müessesesi ta- rafından terlip edilen meşhur beynelinilel - müsabaka — habe- rinin — foloğraf — amatörlerince kemali şevk ve memnuniyetle karşılandığı muhakkaktır. Esasen kodak ismi bir te- Filhakika yekta olan bu büyük müesse senin ehemmiyeti — hakkında bir fikir edinmek için, Ame- rika Cemahiri Müttefikası darp hanesinden sonra en fazla para sarf ve istihlâk ve filim- lerinin imaliyesi için senevi 80,000,000 litre pamuk istimal ettiği mazarı itibare — almak kâfidir. Kodak müsabakasının ehem- miyeti, bir çok devlet Tücsa- sının, âlimlerin, artistlerin ve- münevver — şahısiyetlerin teklif etmelerile bir Kat daha tezayüt etmekte- dir. Bunlar meyanında: İtalya Başvekili Mösyö Benito Mus- solini, Mösyö Poincarc, Yunanistan — başvekili - Mösyö Venizelos, Büyük âlim Müösyö Thomas Edison Zeplin ku mandanı Dr. Hugo Eckener, Çekoslavakya Reisi Mösyö ma- saryk, meşhur musikişinas Pa. dervvski ve saire ve saire tadal edilebilir: Mükâfatların yekünu 212,000 Türk JTirasına baliğ olmakta dir. Yalnız. bir tek - fotoğral 23660 Türk İirasını kazana: bilir. Türkiye müsabakasında ka- zanacak olanlar, tabiatile bey nelmilel müsabakaya — iştirak edeceklerdir- Türkiye mahalli jeri hnîeli. isimleri — bilâhars ilân edilecek en meşhur şahsi yetlerden terekktip — edecektir hayreti minattır. nev'inde sâir himayelerini

Bu sayıdan diğer sayfalar: