6 Mayıs 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

6 Mayıs 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 Sayfa SON POSTA Cihan ve İstiklâl Harbinde Türkiyede İngiliz Casusları Bir Arap casusunun hatıratı Aşiret Rüesasının Kaçırılması Hâdisesi Bir Bo Kunduracı Murat Efendi teşkil ettiği Ermeni komitelerine, ben- den aldğı erzakı muntazaman gönderiyordu. o Bundan (o başka mubafaza etmekte olduğum iki bine yakın Ermeni kadını içinde bana sekiz genç kadın ismi vermişti. (Bunların ocasusluktaki ffakiyet ve zekâsı evvelce i muva! tecrübe edilmişti. at Efendinin isimlerini verdiği bu genç kadınları birer birer misafirhaneden aldım, evime ötürdüm. Murat Efendiden yüz kadar bu hilçbirisi . Cephe yüze talimat alıncıyı Ermeni (o kadınlarından mniyet etmemişti. tiği emir sarahati, ğmen b Ermeni kadınlarını evimde sal lamak en büyük ve akı- b göğüs gi kti. Şehrin inzibatsızlığından istifade ederek ben evim. eni kadınlarına, birer Türk kadını Ti süsünü veriyordum. Fakat bunlar casusluk hakkındaki her teklifime soğuk ve alâkasız davranmışlardı. Murat Efendiden talimat aldıktan bağlanan İkemmel bâskin emrini komitecileri, kütle (halinde ini, rını teri perişan, sefil bir halde kalabalik ehirlere hicret ediyorlardı. İşte bütün o mıntaka ahalisin- e dehşet uyandran bu Ermeni komitelerinin takibi için jandar- madan başka, yirmi iki bin kişilik Türk ordusundan iki bin kişiden fazlası da muhtelif ve müteaddit gruplar halinde faaliyet ve taki memur edildi. Mu- kabil tertibat ve harekât Ermeni komitelerinin ( faaliyetini tahdit ediyordu. o Takip a 5 z müfrezelerile komiteler arasında kanlı, çetin ve çok hunrizane müsademeler oluyordu. Çaresiz vaziyette Er- meni komitecileri, Ermeni köyle- rine iltica ediyorlardı. Ermeni komitecilerinin | geri saftaki faaliyeti, Türk ordusun birkaç ayda tamamile felce uğ ratacal hiy: takip müfrezelerinin şiddet v o — Faaliyeti buna artık imkân bırak- mıyordu. “ Bu vaziyet karşısında bir tek © © çare düşünüyordum: Türk takip müfrezelerini şaşırtmak için bir suikast tertibi. Çünkü muhtelif mıntakalarda li ordum, ne de mühimmat.. Türk cephesine gönderilen ili, fakat erzak ve cephane sevkıyatı Üze- rine yaptıkları baskınlarla bunlar, erzak ve cephane ihtiyacını biz- zat temin ediyorlardı. Bu mese leyi mutlaka esasından halletmek lâxzımdı. Fikrimi Murat Efendiye söyledim. Murat Efendi mütalaami hemen tasvip etti. Birçok hâdise- leri takip ederek yaptığımız kısa bir müzakere neticesinde, Türk ordusuna mensup takip müfreze kumandanlarına karşı birer sui- kast tertibi suretile şi hal- letmiye karar verdik. Suikast için karar verdik, fakat suikasti tertip edecek kim- seleri bulmak müşküldü. Gerçi bu işi canı pahasına yapacak bir- çok Ermeni fedaisi bulunabilirdi. Fakai Erzurum ve civar kasa- . <N N balarında böyle birkaç genç te- darik etmek mümkün değildi. ünkü bu bavalide eli silâh tu- tan her Ermeni, Türk ordusunu arkadan vurmak için ya teşkil ettiğimiz komitelere fedai olarak iştirak veya firar suretile Ermeni ordusuna iltihak etmiş bulunu- yorlardı. Bu suikast İçin nihayet evim- de sakladığım casus Ermeni dınlarından istifadeye karar ver- dik. Kararımızı Ermeni kadınla- Suikast vazifesinin taksiminde u Türk rezesinin at kus mandanı olan yüzbaşı Vedat Beyi öldürmek vazifesini, (o evimdeki kadınlardan ( Sürpik (ismindeki Ermeni kadını rica ederek üzeri- ne aldı. ( Arakası var ) N. 5, Yazan: Tatarcık Mehmet Onu yalnız ben değil 'siz de, yalnız ben ve siz değil benden ve sizden evvelki nesil de tanımaz. nun hekâyesini ben babamdan dinledim, babam dedemden, de- dem de babasısdan dinlemiş, is- mi Mehmet, fakat lakabı ismin- den okadar fazla tanınmış ki, onu gayet iyi tanıyanlar içinde bile asıl adını bilmiyenler çok- Tatarcık lakabı ona küçük tatarlara benzediğinden verilme miş. Bu ufacık boyundan da ki- naye değilmiş. Mehmet, Tatsız sohbeti, s0 k ve bayağı nüktelerile, vakit- li vakitsiz önüne gelen kapının toki kmesile çok seleri tatarcık kadar İz'aç ettiği için kendisine “ tatarcık , de- nilmiş. onun İzaç ettiği insanlar ara- sında en fazla yaka silkenlerden birisi de dedemin babası imiş. aramizda, bu hekâyeyi büyük dedemden de babam az yaka silkmemiş hal Fakat insanlara kendi hata- Söz anlatan > N a TURKIYE ZIRAAT BANKASI gelişi olmuş. | ları dürbünün ters tarafından görünür. a me diyordum, tatarcık Mehmetten yaka silken ded babası ondan kurtulmak için ne vesileler, ne çareler icat etmemiş. atta bu hikâyey' babama anlatırken: —o ğlum, eğer çare leri bulmak uğrunda harcadığım gayretli bir makine icat etmek Demek yeni bir hikâye değilmiş. ş zatmıyalım, dedemin babasi nihayet, hafif istiskallerden filân anlamıyan Tatarcık Mehmetten yakayı kurtarmanın yolunu buk mu; Bir cuma günü imiş. Rahmet- li; işlerinden bir haftanın müş, o köş ve kürkünden çok sevdiği nargilesini hopurt- makta imi; Kapı açılmış, içeri giren Ke- mahlı emektar lala, kıvırcık sa- kalları tirriye titriye kekelemişt — Efendim, demiş, şeyl — E — Mehmet Bey geldi! çamurlu atılmış keyfi kaçmış olan dedemin babas Demiş. Yerinden kalkmış, arka ka- pıdan yatak odasına geçmiş. Kür- künü çıkarıp yatağa girmiş, lala- a — Cibinliği iyice kapa da, çağır gelsin! Emrini vermiş, şaşkın şaş- kın dışarı çıkarken, sedef kak- m a tablalarından birini devirmiş. İki dakika sonra içeri giren tatarcık Mehmet te rahmetlinin halini görünce Laladan ax afak lamamış: — Efendimiz, rahatsız mısınız! — Hayır, bilâkis sıhhatim ga- yet yerindel — Sizi yatakta gördüm del — Evet, yataktayım, hem de sıkı * sıkı örtülmüş bir cibinlik içindeyim, fakat hasta değilim! Bu hal ve cavap karşısında — efendim, demi sıhhatta iken yatakta ve cibinlik içinde olmanıza sebep? Rahmetli istifini bir santim bozmamış soğuk kanlı diye ge- inenlere rahmet okutacak bir soğuk kanlılıkla: i — Sebep gayet basit, demiş, müziç tatarcıklardan korunmak çare bulamadım. nr İsti, koca kafa- sına izacının derecesi dank diye- bilen Tatarcık Mehmedin için, başka

Bu sayıdan diğer sayfalar: