21 Haziran 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

21 Haziran 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 amm e 6 Sayfa SON POSTA Haziran 21 İstanbulun Köşebucağı Tavukçuluk BE Gİ TE ii Kari Mektupları | Hangi Irktan Tavuk Yetiştirelim e Sa ih enköy tavukhanesi. sahibi rettin ön Mi ben tecrübelerimi "bildirmek istedim. Bu tecrübe ir en a ında Li iğ vermi- zin ayrı ayrı lerde. ballar k, vuk va üzerinde durmamaları e el nl izde hangi ırk tavuk, a, verebilir? Salih Zeki, tiştirenleri bir hayli tereddüde düşürmüş, tercihlerinin (hangisi kimi 2 ol nu (o kestireme- mişler. Ben, Sa lih Zeki Beyin asri aba kitabını ye eri e Bursa Zira; t Ameli ayıs ayı aldığım netice şudur: nuuea Anatş ç s0zoyj uzo0ğej uaupuğamuzak yanan epuşöş &e 1g U pops Hope eğer uzamumnk ığıpe 2 » ... : 8 enes vi 3 Bu cetvelden de a Üzere Le pm e a ak dah Me Bek ve gi primi naza- ran şayanı ehemmiyet bir derecede olmamakla ber. eri hacim ve sik- 4 let itibarile im çok aşağıdır. Halbuki ihracatımız için esas, hacim ve siklettir. ZI Zi burada lee em da imaktadırlar. a şerait aa > ve aynı yumurt çıkan iç Le- orn ei nun mecmu sidek ba kilo geldiği Ne de üç ye 9; e bire 8 ve üç denizli de 6 mekle Horozları reza e dir. horozu 2,5, Denizli s2 , Orpi Ki 5 kilo tutar.. Gü- zellik Plarlede yn ve Denizli vukları Legorndan ilg TB. ii Elde memleket ni izin fai- desi ve ihracatımızın tezyidi için hangi ırktan tavuk yetiştirmeliyiz?, Bu ancak, Nurettin Beyin, geçen- Eğer Bir Gün Haliç Gazaba Gelir De, | li e Hücum Ederse Hâl'in Pisliği , Esnafa Cankurtaran Simidi Olacak!.. Yemişin Beyaz Sepetli Çilekleri, “Pembe Yaşmaklı Yosmalara Benzer 1 Çek - Yaz Ahmet Efendi, 28 Sel Ta al. — Ağa, şu bizim | çileklere bak ta, salınan toplıyalım!.. Alimallah, sıcaktan kan başım. bindi. — Hooo,hop! Ki oLlma kenar: kilo... ır Bel.. Sancin tuttu ise ka ın dizinden iye Patlamadın ya, bekle. gelince Yemiş piyasasın da dalgalı bir li su faaliyeti başlar.. her köşede ter i leme yaparlar... Yemi- bu Şimdi çilek zamanıdır. şin bütün opis kokusunu, güzel rayıhalı meyva, pek bastırmış.. Belediyeni, ben Ky bütün Yemişe, hep çilek esansı serper, dururdum.. Jin çare yok.. mübarek yer $ Veni n Piyasası olduğu halde affedersiniz - bambaşka bir yere, söyliyemiyorum, işte o yere benziyor.. koku o koku, pislik o pislik ve hava o hava... Sözde hal olarak kullanılan de tenekeli, tahtalı in altında, faa- liyet bir hayli durmuş gibi.. asıl işlei r, yol üstünde, iç lll. dizi dizi, tepe tepe çilekler, müş” a adeta gözyaşı dökü- orlar... Fakat onlardaki o palm o tatlı çiçek Boğüğu ve cilt ne hoş şeydir bilirmisi- Kadınlar, şimdi bol bol sev- dikleri türlü türlü kokular >> çilek kokusu kullansalar, ederimki, çok Si dr? ve çok daha E iştiha aver olur! azenin gilel kl z > < 2 © 5 m. b benzerler.. çünkü etrafta- A gi ağızları ndan biri e e Olurmu bul.. Vallahi busene ha- limiz duman ha!.. Dokuz yüz dok- san dakuz d m üçbuçuğu kur- sak harcir; çıkıyor!.. Birgi Kani abur oil Alar dikerse, ii İhtiyarlar: e ellerini etli Zizleri üne ton rak güldü: — o al sittin senedir dinleriz be Halim Efendi. diki, çilek (alamaz olduk.. Abdülâziz de “iste- rim de isterim!,, diye hemi gi e herife çi mma o zaman bilen — diş, ini elsi sö attıraı imadı.. m bir yayık kahkahadır, patladı. Gençlerden biri çilek li <— yan yan baktı: — Efendi amca.. Hani kızarsan, iş ir şey söylemem an- lıyor musun? Gözüm çıksın ki, mı açmam. Etraftan m — Oğlanı de ıka- Keki diyor.. Yine bir edilişi Gra rupun en ihtiyarı gülerek elini salladı: — Hadi, hadi, söyle.. Kulak- Jlarımı tıkayıp seni dinliy al Yağız bir ii bu sütunda yazdığı gibi, vukçuluk kongresinde anlaşıla- biler ektir. Hulâsa bir senedenberi yeti iş- tirdiğim tavuk ve horozlarda sari e gibi açık havi ümeslerin de, Brat ve Deni ie pim çok e fa a ra mukavemet et- mei EN İlik Baytar Müdürü Umumisi N. Sabit de Tikanlı, etr. iki yılıştıktan sonra Katma e lâf aramızda dağ Ra “Bizim bir aftos Beoğlkdda oturur anlıyor musun in? geçenlerde çilek görmüş te anlı- ek yarasın? içi çekmiş.. Mübar: gözleri de Si Üileğe benzer.. Bir baktımı insana hoşaf eder.. Ha, aftos, sen dedi Yemişte şn ne olursun bir sepet çilek getir de mamaka ile ağzımızı ıslatalım.. Genç delikanlı, etrafına korka korka bakındı, karşı dükkânlar- dan birini (dikkatle gözledi, nihayet ( sesinin lam yavaşlatarak omuzlarını — EE olim, Davut Efen- di amcal.. dan dört beş sepeti aktarmadan ami çe ora Anlayo: usun, Davut Efendi am inENİ Çiğe bıktık! diyenlere yuf ols sa götür de, bak ileğin ai” ii bulursun... İni musun İhtiyar Davut “Efendi başını Dizi dizi çilek sepetleri, küfe küfe kirazlarla dolu Yemişin iki köşesi sallaya sallaya güldü: — Gidi seni gidil. Esnaflığın daniskasını bilirsin!... * miş hâli, yemişçilerin halini Ya ergün şikâyetçiler var.. am- ma neye?. Pisliğe mi?. Hayır.. bu pislik belki san'atin özürinden gelir.. çünkü, her meyve, müba: rek olduğu gibi, kabukludur da... Karpuz zam: rpuz kabuğu, elma zamam, elma çürükleri, kiraz ve çilek zamanı da kiraz ve Karanlık Sokak, ozu Kaldırım a iskelesine giden olun nihayetindeki oşimendifer köprüsünün © altı geçilmez bir aldedir. Yağmur yağdımı bir sandal ile geçmek belki mümkün olabilir. Yenikapıya kadar ai larak elektrik lâmbaları konul- uğ de ü rün altına İm öprünü: her iki iri karanlıktır, gelip ali tehlikeden k. mak için bu cihetlerin nazarı ikkate alınması lâzımdır. Ömer Vasfi Cevaplarımız s6kide Hocabilal sokağında 23 numarada Vedat Bey. diil ütün edeni cemiyetlerce de takdir edil Bütün vatandaşlar ka- nunl: ıf değildirler. Bu ka- bil vatandaşların haklarının zayi cak kanuna vâkıf an avukatların delâletile temin söle 4 vukat, haksızı haklı çıkaran adam değildir. kkın ardım faideli bir uzuvdur. “Hatta ni büyük cürümlerde me t tuta- mıyacak maznunlara mahkeme ein arat ali Medin şart kon Banda gaye de vatandaşla- olmaması endi- dir. Bu iti arla bu zümrenin e siz — takdir edersiniz. Turgut kle bel mahallesinde Ecnan Eyüp Bi — Askeri mektepler tale- be İdea bir temmuzda baş- anacaktır. Kaydü abı şart- matbudur. Men: olduğu- nuz askerlik yünler isteyiniz verirler. * «Va-Ber> imzalı mektup sahibine; mektubunuzu — anketi çilek yaprakla! in Ma ve civarını | açan güzeteye e lâzım- uh döndü. du efe 'eni lim. .. her sabah a gi her | ————— — , Yemi; e bir yığın kın ya... Efendiden, ağadan çöpçü çalıştığı halde be Sl kopardıkları, bir hayli yekün ya bunlar hem | tutar, hatta Kürt mahallelerinde allahın isi, hem de pera ki eşe dosta bile satarlar. nin serisinden toplanıp, yığılır- Her öğle üzeri, Yemiş halinin lar. Ne yapsınlar?.. içine gire: a olursanız, bu Kürt Eğer birgün Haliç gazaba ii delikanlılarını ee görür- lir ye Cibali, Ayvansaray, Balat | sünüz.. Ne uyur- Mk e bi olurs. işte tınlamaz bile. mn o tahtalar, yap- esnafına birer can börk simidi olacak.. kur- tulup gidecekler. Belediyenin sebze ve hali inşasındaki bu kadar tekiksölü de galiba bundan ileri geliyor.. “Esnafımıza bir halâs yolunu ip- ka etmezsek, daha, ne edelim! ,, diye Nuh baba gibi kehanette bulunuyorlar... Yemiş iler kadar mas- rafsız, Yemiş hammalları kada meyva yiyen belki iğ ar bile ün göre göre gözleri doyuyor... Ağızlarile yemediklerini bı- lar?.. Birini mii mutlaka nallanacak gibi havaya kalkmış, u sesle, hal kokusu, ayni şeyi ifade eder: Pis kokulu bir havada, çalınan pis bir zurnayı... Okadar.. e e im iki deli- kanlı i güreşiyor- Tar ali edilse coşup taşacak kadar heyecandalar.. ocağunda (o yahala puşunu dut Selel.. Diye Sağlık çığlığa e yorlar. ei Bu aralık uzaktan kalın ve çatlak bir ses ii — Ho, yohmi *** bel. Ayular gibin İBB eliz bel... ğieinizi iin 7

Bu sayıdan diğer sayfalar: