29 Kasım 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

29 Kasım 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MAŞ şe e A A A ye yg eş MAM ME gg Me Mg a gg ŞA i 4 i 8 Safa —. Büyük Deniz Romanı |Korsanın Aşkı SON POSTA Yazant Kadircan Kaflı Ebu Yahya, Zeynep Geldikten Sonra, Hiçbir Kadına İltifat Etmez Olmuştu gez Bunun için Kemal Reisle her halde çar- pışmak için hem büyük bir arzu, hem de ihtiyaç duyuyordu.. Akşamdanberi pek sıkı bir yolculuk yaptıkları için artık Türk filosuma da iyice yaklaşmış oldular. Don Anrikez kıç kasaranın en yüksek ye- rine çıktı.. İleriye baktı.. Beyaz bir ay ışığının ufka kadar aydım- lattığı denizde hiç bir karaltı yoktu.. Ne Bir Yelkenli Ne de Bir Tekne Varl,. Sağa, sola, daha ilerlere göz attı, Var- diyalara sordu. Fakat ne bir yelken, ne de bir tekne... O zamana kadar Kemal Reis, her ne ya- pacaksa önceden haber vermiş ve sözünde durmuştu... İspanyol amiralı onun dosdoğru Valan- siyaya gideceğine de o kadar inanmıştı ki hemen emir verdi: — Daha çabuk... Daha hızlıl... Sabah olmadan önce şehrin topa tutulma. sina imkân yoktu. Türk filosu şu anda ne kadar ileride bulunursa bulunsun, amiral Anrikez güneşten önce oraya varırsa düğ- manı hazırlık üstünde ve arkadan yakala - mış olacaktı. Bu sırada Boğa Hüseyin, gemisinin kıç kasarası üstünde, küpeşteye dayanmış, Cezayir tarafıma bakıyordu.. Gözleri aş kın alevleriyle parıldıyor, engin karanlık. Tarı delerek sanki tâ uzaklara, sevgilisine kadar uzanıyordu: — O da şimdi beni düşünüyor... O da şu yıldızları, şu karanlıkları görüyor. Ab, onu ne kadar çok seviyormuşum!... Ayrılınca daha iyi anlıyor, insan.. Ya- nımda olsaydı şimdi konuşurdum.. Böy - le hasret çekmezdik.. Fakat yarım savaş o- lacak, o zamanlarda aramızda bulunması doğru değildi. Cezayirde bırakmakla feva G > sine olarak çok bili oOolan o Ümmü Gülsüm, doğrusu (O Zeynebi de me rak ediyordu (Hele Şeyh Ebu Yak- yanın ansızın ve hiç görüşülmeden palas pandıras Bu Fâruk'a göndermesi, Zeynebe olan bakışları, Zeynep geldikten sonra hiç bir kadına eskisi gibi bakmaması, kuruntu- larını arttırıyordu. Hattâ genç kadın Zeynebi asıl bunun için beraberinde götürmek istemişti. Fakat genç kız başka düşüncelerle bu dileği kabul etmemişti. Şeyh ise: — Hakkı var... Onu zorlama... Burada Şeyhin karısı Göllünün omuzuna elini Şeyh Ebu Yahyanın kölesi iken azat edil - miş, fakat gene onun yannda seyis olarak kalmıştı. Sevimli bir yüzü vardı.. Gözlerin- de saflık okunuyordu... Kendisi > gibi iyi kalpli bir kadınla evlenmişti.. Fakat yıllar - denberi bir türlü çocukları olmuyordu. Cerstime, konağın yan tarafında, bahçe- nin kenarma yapılmış olan küçük bir cvce- gizde oturuyordu.. İşi, Şeyh EbuYahyanın atlarına bakmaktı.. Emrinde olan üç uşakla bu ödevi ferah ferah yapıyordu. Fakat onlar, Şeyh Ebu Yahyadan ziyade Ümmü Gülsümü seviyorlardı. Çünkü Şeyh Ebu Yahya bu güzel gelinin başı için yirmi kadar köle ve cariyeyi azatetmiş, seyis de bunların içinde bulunmuştu. .Cersiüme bir dakika tereddüt bile sime- di. Güllünün dileğini yaptı. Güllü şimdi Türk gemilerini bekliyordu. Ayni zamanda kafesin arkasından Zeyne - bin penceresine bakıyor, onu görüyordu. Kalbi büyük bir heyrcanla çarpıyordu. Zeynebin Ah, belki yarın sabah Türk filosu liman- da görünürdü. Onları bemen gemiye alır - İnr ve belki yarın akşamdan önce Anadolu kıyılarına, güneşin doğduğu tarafa yelken açarlardı.. Karanlık bastı... © Güllü artık yorulmuştu. Sabahtanberi çek” tiği heyecan onu iyice sarsmışlı., Yatağına girdi ve gözlerini yumdu. Her an kendisini, Türk leventlerinin gür | sesleriyle şarkı söyledikleri bir gemide sanıyor, gözlerini kapadıkça görgüsüzlüğün- düğüm lüzum üzerine borsada mua -!bir den ötürü tuhaf biçimlere soktuğu bulyalar arasında kendinden geçiyordu. İşte bu sırada Şeyh Ebu Yahya gizli ka- pıdan Zeynebin odasma girmiş, ayaklarının ucuna basarak onun uzanmış olduğu yata- ğa doğru yürümüştü... TArkası var) EPA AŞ AA MAL ga AM gg çi a yapmadık.. Lâkin acaba orada ona fena. | koyarak dudaklarını onun kulağıma yaklaş- hık gelmez mi? Bu şeyh Ebu Yahya deni. |tırdı: len herifin gözleri pek o kadar hoşuma! © Yirmi Altınlık gitmedi amma,.. Ben de boş yere kurun.) (Kese Çocuk Esirreme Kurumu Genel Mer - e alk la> İİ G ad Gi kaiik ) açilan Öğ Bile > Kaalaş çk İĞ izafe Ba yil yekkkaş ali, k.., Becaye şeyhinin alçaklığını sahiden | kalpli kadınım, kimseye görünmeden git... /Jvsal kıyafet balosu bu yılda 7 Birinci unutturdu.. Yok, iyi oldu... O şimdi ra.| Şeyh seni konakta görmesin. Yüzünü iyiçe | Kânun Cumartesi günü akşamı Ankara hat ediyor bekliyor... Bir an | ört... Seni içeri sokmazlar.. O zaman Cer.| Palas salonlarında verilecektir. önce şu İspanyol amiralına ne yapacaksak | söümeyi çağır... Benden selâm söyle... Ka- Teyyare Sergisi yapalım da dönelim, artık... risı imişsin gibi yüzünü göstermeden seni| ( Türk Hava Kurumu Fatih şubesi tara- Herkes uyuyordu.. Fakat o, böyle düşü- | içeri alsm.. Kendi odasında saklasın.. Ora. | fından bugün saat 20 de Şehzadebaşında dan Zeynebe göz kulak ol... Bu kızcağızı| Letafet apartmanı salonlarında bir. Tay - canım gibi sevmiştim. Burada kalmanızı ne | yare sergisi açılacaktır. emme rp a | badür tendinit Falke mim Kİ Öl | Çocuk Esirgeme Kurumu Balosu ve beni nüyordu.. NN K Toplantılar, Davetler Yimende cumartesi günü öğütülecektir. IPazar günü fırıncıları ve buğday ko - i bakanlığa rapor vereceklerdir. a Ekmek İniyor (Baş tarafı İ inci yüzde) 'pazartesi günü de ekmek 4 ile değirmenciler ve tüccarlar arasında ' ruştan satılacaktır. Yeni hayli çetin münakaşalar geçmiştir. Va- tesi günü ilân edilmiş bulun yi li buğdayın 7 buçuk kuruştan satılma -| Gazeteciler valiye bu vi sını temin edileceğini, değirmencilerin | değiştirilip o değiştirilmiyi de piyasaya bu fiat üzerinden un ver -| sormuşlardır. Vali p meleri icap ettiğini söylemiş, fakat de -| — Çeşni meselesi eva ğirmenciler ellerinde bahalı alınmış değildir. Mevzuu bahis ağ mal olduğunu, bugün yedi buçuk ku-|ekmek fiatıdır. Biz birin& 4 ruşa alınan buğdayın hemen un ya-| (12,25) kurusa satılmasın! » pılıp piyasaya çıkarılamıyacağını ileri İdeceğiz. İkinci ekmek te ver sürmüşlerdir. Buğday (tüccarları dalde devam edecektir. a” yumuşak buğdayı yedi buçuk kuruş - tir. İsn satmak imkân olmadığını ileri; O İçtimadan sonra borsa *© sürmüşlerdir. mış, fakat borsada Ziraat Fakat valinin Ziraat Bankasının bu- dan başka satıcı, Kasımpa$ nu temin edeceğini söylemesi üzerine 'ninden başka da alıcı görü üçte iki yumuşak, 3 te bir sert buğday- Saat dörde kadar açık la yapılacak bir harmanla birinci nevi sabahleyin tüccar tarahın&” ekmeklik un yapılan buğdayın yedi bu-!ton buğday, (105) ton de çuk kuruşa mal olacağı tesbit edilmiş! mişti. Fakat vilâyet tarafi ve pazartesi gününden itibaren İstan -| mele tatil edildiği için hiç İİ. bulda ekmeğin 12,25 kuruştan satıl - mamıştır; z ması kararlaştırılmıştır. Saat iki bu -İ Öğleden sonraki açıl çukta bu toplantıya nihayet verilmiş, | Bankası kilosı (7) kuruş G2 * fakat bir kısım değirmenciler vaziyet- dan (100) ton sert, kilosU “5 ten gayri memnun olduklarını ihsas | (24) paradan da (200) (902 ederek: İbuğday arzetmiştir. Bu fiY8İ — Bu iş olmaz, Ziraat Bankası bize den Kasımpaşa değirmeni z ber zaman bu fiyattan buğday vere -İ yumuşak, (15) ton da sert O mez! diye söylene söylene Borsadan almıştır, Dün borsada bun ei çıkıp gitmişlerdir. muamele olmamıştır. Bu sırada gazeteciler valiyi görmüş- * ç ler, izahat istemişlerdir. Tetkik edilen meseleleri Vali demiştir ki: Ziraat Bankasının vereceği ” — Bir gün evvel gazetecilere ekme -|9'n belediye hesabına WE 2 İğin (12,35) ve buğdaydan yedi bu - sada mı doğrudan doğruği ii İçuk kuruşa satılacağım söylemiştim. |n'n mı muvafık olduğudur İ Bugün bu satışı temin için filen hare-| o Narh Niçin D kete geçilmiştir. Saat (11,30) da gör- meleyi durdurdum. < Alikadarlarla on para kadar düşmesi bünt yy görüştüm ve mutabık kaldım. Bugün 'de ikinci neyi ekmeğin de gi ” #aat iki büçükta muameleler tekrar|kadar artması icap ediyor ” başlıyacaktır. İikinci nevi ekmeğe fazla di Ziraat Bankası yedi buçuk kuruştan | terdiği için sürümü çoğalmt Çe buğday satacaktır. Borsada bugü sa |lep karşısında da sert buğdef tbış muamelesi yapılan buğday Haydar. larmıştır. et” paşadan yarın kaldırılacak ve değir -| Bu durum karşısında be best piyasaya göre yeni bir ” mayı muvafık görmemişti ” ruma memurlarını çalıştırtacağım ve! halkın lehinedir. z Çanakkalenin Geçirdiği Kaza ? (Baş tarafı 1 inci yüzde) Ji bu gemilerin en yenisi nomi Bakanlığının göndereceği mü -İneliktir. Dünyanın hiç bir İfetişle, denizyolları idaresinin fen he- eslem vine ei i vaziyetini tesbit edip, pılmaz. Çü ir kapi” e e a > çı bu tekne ve makineleri #© İşten El Çektirilenler ire etmek mesuliyetini : Dünkü gazetelerin haber verdikleri Denizyolları idaresinin, v gibi Ekonomi Bakanlığı tarafından ya: nilenmesi gereken bu file Deniz, düşman, savaş, yağma her şey n 'akat sanma yok olmuştu. Bütün varlıklar ona Zeyne: | seni.» Türk gemileri geldiği zaman yene Yeni Neşriyat: bin yüzünü hatırlatıyor, esen rüzgâr ona | Cersümenin karısının ialığına girer, çarp e e er Ni e La ya gider gibi konaktan çıkar ve limana iner- | | Holivut — Holivutan | 206 ıncı sayısı arşı duyduğu aşkı yelpazeliyordu. sin, oradan gemiye geçmek kolay olur.. | güzel resimlerle ve en son haberlerile çık- * Şeyhin karısı bunları söyledikten sonra | mıştır —i— elini tahirevanın atlar minderinin altına) O Varlık — Ankarada çıkan bu, fikir, soktu.. Oradan gene atlastan yapılmış olan ' san'at ve edebiyat mecmüasının 58 inci Bir Hançer Parıltısı İ küçük bir kese çıkardı.. Ona verdi: sayısı tanınmış yazıcı ve şairlerin şir, hi- — Hanımcığım, kurban olayım sana, |. — Bunuda al... İçinde yirmi altın var. |kâye ve mekâlelerile çıkmıştır. beni götürme!,, Ömrümün son günletini Benim son armağanım olsan. .. Belki lârm o Çiğır — Bu on beş günde bir çıkan yurdumda yaşamak istiyorum.. Türk ge -| olur.. Cersüme ile karıma da söyle siz mecmuanın 32 inci sayım edebi bir çok ya- mileri bugün yarın gelirler ve belki çok den hiç bir yardımı esirgemesinler.. Zlarla çıkmıştır. durmadan giderler. Beni bekliyecek değil. | Güllü, sevinç yaşları dökerek genç kadı ler ya... Şeyh Hazretlerinin de umurunda nn eİlerini öptü... m? Bana haber yollamayı aklına bile ge | , Babülyehut'ün böyük bir kalabalik var | hari im gerer ME ia #OrLUMAE Come yi ta s0 da Kervan «Babülyehut» yani Cezayirin! ogi 4 ahudi kapısından henüz çıkmamıştı ki m gem TOHUM lke Ke RR İİİ Herkes Şeyhin karemini götüren kervar Yazan: Necip Fazıl - m görmek istiyor, sokuluyordu. Sağlı, sollu Kısakürek Genç kadın bu yaşlı cariyenin buruşan | atlıların kırbaçları halkı dağıtmakla bera Ik ki ve acmdıran yüzüne, acıyarak baktı, bu kargaşalıkta Güllünün ortadan kaybol - Cezayir sarayında en çok güvendiği ve | duğunu kimse görmedi. inandığı halayıktı., Dünyanın hiç bir şeyin-| | Zaten Ümmü Gülsüm de böyle istemisti.. de gözü olmıyan, sevdiğini bütün kalbiyle | (İşler yolunda gitti. seven, sevdiklerine de düşmanlık göstermi. | Konak kapısnın epeyce ilerisinde bekli- Pazartesi akşamları Fransız Tiyatrosunda Halk Opereti bu akşam 20,90 da yen öz bir Türktü.. yen Güllü Cersümenin dışarı çıktığını gör- SEVDA OTELİ Onu kıramıyacaktı.. dü... Büyük operet Ayni zamanda iyi kalpli ve şeyhinin ter.) o Bu orta boylu sıska bir araptı.. Vaktiyle Pek yakında Telli Turna YAAA AAA KAÇAGIYIM Heyecan filimlerinin en heyecanlısı .. BEN BIR PRANGA PAUL MUNi Bu kadar müthiş bir me pa e einr filim görülmemiştr. operet oynanacaklır. | şey, gemiyi en kısa bir zamanda sefere filminin unutulmaz yıldızı Bu akşam T U RK Sinemasında me, A Re pılacak tahkikatın neticesine kadar Ça tin işlerini geri * nakkale vapurunun süvarisi ile çarkçı lışması ve deniz ve sahili başısına ve bir de denizyollar idaresi - cizevi lutufkârlığı bizde, nin fen heyeti başkanı Jaya ekeni oi eleği çektirilmesi emri verilmiştir. milerde çalışan izcileri! Emir, dün, fen heyeti reisine tebliğ hareme a olunmuş ve Sırrı dün çalıştırılma! -jmek ildir.» tar. a Çanakkale | süvarisinin. süvari ve çarkçı başı. çok itimat eeperemi sında da emir geç vakit bildirilmiştir. nizci olduğu bildirilmek d Alâkadarlar Ne Diyor? İnebolu Faciasi ...Bu hususta denizyolları direktörü; İnebolu faciası Bi Sadettin diyor ki: tahkikat yapan Ekonomi Şaftın kırılması tamamen bir fen heyetinin verdiği a risinin ve çarkçısının hiç bir hatası ol- na ait olduğunun yazıldığı madığı muhakkatır. Çünkü şaft, altı ki haberler tahakkuk eti 4 ay evvel tamir olunmuştur. Ve bu per- Denizyolları direktörü, yi çinlenmiş kalın bir kılıf içinde döner. suretini gördüğünü ve böfiSÜ Yaşı çok ilerlemiş gemilerde bu ve bu-' bulunmadığını söylemekte na mümasil kazaların olması dalma | susta, herkes adli tah 4 varit olabilir. beklemektedir. 2 Benim, şimdi düşündüğüm en ön —— Neşit - Ertuğrul Sadi çıkabilecek bir hale getirebilmektir.» Halide Pa Deniz işlerimizin erkânından “diğer| o Şehzadebaşı TURAN bir salâhiyettar zat ta şunları söyle -| tiyatrosunda akşam 8.80 da beee ÖPÜCÜK 4 Umumiyetle ticaret filomuzdan, bük slm İl bence, her türlü kazalar beklenebilir, KARA YILGI sözlü 2

Bu sayıdan diğer sayfalar: