3 Şubat 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

3 Şubat 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

A7SON POSTA Sıkâtbuotı da RDÜKLERİMİZ “Hava Pireleri,, Arasında Bir Müsabaka % yım 18i bulmuştur. Almanya İle Lehistanın Arası Açılıyor Mu? Berlin, 2 (A. A.) — Lehistan ve - lngilterede son bir yıl| firi Lipski, Dr. Schacht'ın 23 ikinci- içinde tesis edilen tay- “|uthen'de söylemiş olduğu nutku, dış| habirine demiştir ki: Kahire, 2 (A. A.) — Başbakan Mısırda Nümayişler Tavsıyor ingilizlerle En Önce As- kerlik işi Görüşülecek kânunda yukarı Silizyada kâin Be-/| Ali Mahir Paşa Havas ajansı mu - Ş Külüplerin herbirinde amatörlerin kul işleri bakanlığı mezdinde protesto Aanbilmeleri için 20 şer tane köçük çapta | Ctmiştir. İüyyare vardır. Tayyarelerin beheri bin -| Almanya ekonomi bakanı Scha- Malolmuştur. Ve saati üç liraya ol -|eht bu nutkunda şunları söylemiş - Me izere her kulüp üyesine kiraya ve-|tiy; e— Almanya, bu haksızlığı harbe mü- % iğer taraftan Taymis gazetesinin n >İyacaat etmek suretila tamir etmek istemez. bu küya tete «Hava piresie adı verilen | Eponomik şebepler, bemun için kâfidir ve « t::n tayyareler arasında pek yakın -| kedefimize muzlihane mesai birliği urul - bir müsabaka yapılacak ve b yeri öle ulaşacağımızı ümit ediyoruz. Fakat n İtilkterede hava sporu biraz daha (4i kuvvefine istinat etmeksizin Yalmız e- K edilecektir. kıl ve mantıka dayananlar, cihan tarihin- * de ancak silik bir rol oymyabilirler. » Ülmanyad Moskovada çikan ele-| — Alman - Leh dostluak muahede - vestiyan — gazetesinin |namesinin imzasının yıldönümün - anlattığına göre Al -|den iki gün sonra söylenmiş olan bu ml da ordusunu yeniden kurmaya baş-|nutuk, Leh çevenlerinde pek gayri zamandanberi yapılan topların #a-| müsait bir tesir hâsıl etmiştir. t'"' (300) © baliğ olmuştur. Tank — KN P eç “DTN gene ayda (500) e yaklaşmış | Amerika İle Japonya Ara- Bücutesinln ddi ŞUĞ sında Misak Yapılmıyor Ruş ' '.:'::ımıı istediği 12 kolordu bu yıl| — Vaşington 2 (A.A.) — Hull, Tok- t bi ;Ld-ı bütün kadroları ile harbe ha- yodan gelen ve Amerika ile Japon- yanın iki memleketin münasebetle- rini tanzim ve her iki tarafın büyük geleceklerdir. L._’ bin, Amerikada da (300) bin nüs- | etmiştir. tilirdi. Vi bu eserler dalma Köldğ icln sal ae | DD NM Gaayaliğt Bidnnce Ka Fhivııı sahibine pek çok kazandırır - kk-ı Kiplinz servetinin neye baliğ eb| — rlr Hapisanede —Öldu. Varşova, 2 (A. A.) — Danzigde çıkan sosyalist Volkstimnie gazete- - İsinin eski baş muharriri Adolf Bar- tel bundan altı ay evvel tevkif edi- lerek hapsedildiği Köniksberg ha- pishanesinde ölmüştür. U itina ile sakladığı için hiç kimse Aiktarını bilmezdi. - İtalyada Bir. Altın - Madeni Işlemiye Kü a A)— Dezodee: ğ G:.:':uıdı Castiglione altın ma - '_di, yeniden işe başlanmıştır. Yakalandı Ğ € kadar beher ton maden -| Viyana, 2 (A. A.) — Polis, bir 70 gram altın çıkarılmıştır. A -|kundura fabrikasında gizli bir ko - Avusturyada 180 Komünist «— Kabinemin partiler üstünde dolayı çok memnunum. |Hükümetim yakında başlıyacak ©: lan İngiliz « Mısır müzakereleri için partiler arasında birliği muhafaza edecektir. Mısır heyeti murahhas sı Nahhas paşadan ve bütün parti lerin reislerinden mürekkeptir. He- yeti murahhasanın ilk işi askerlik ve Sudan meselelerini halletmektir. Hükümetimin başlıca vazifesi bu BU CÜN Kerli, Ferli Ne Demek? Her yazıcının sik sık kullandığı kelime- ler vazdır. Kendilerile — ölçüştüğümüze J hükmolunmamak için pek büyüklerinden yörnek aramıyarak Eylâl sahibi Raufu ha- Jurlıyalım. Rahmetli edip, bir sahifede iki yüz ve kullanırdı. Benim de yeri gelince feda edemediğim bir tabirim vardır: Ker» K Ferli.. Dün okuyucularımdan biri mektup ya- zarak benden (kerli ferli ne demektir) di- | |ye soruyor. Ceovabımın faydalı olmasını — istiyerek | (Naima tarihinden şu fikrayı alıyorum: «Köprüküi Mehmet Paşa, Çanakkale Bo- ğazı savaşında korkakhk göstermek su « çile üç beş yür Yeniçeriyi öldürünce ocak ihtiyarı Hüseyin Ağa telâşa düşüp saraya koştu. «Askerlik ince bir sanattır. İcabın- | mümkereleri Kolıylaşımak çe b K om SA z tihabatı hazırlamıştır. Bu inti - Üü CKmdüeşi gönlenim — sakör,” bğ habat tam bir sükün içinde geçe - ioaba. firar edip gelmişlerdi. Halk bunları cektir. Çünkü lememeyi kararlaştırmışlardır. Üniversite nümayişleri hedefe —. .-.0 — Almanlar Hava Anlaşmalarına Yanaşmıyorlar Paris, 2 (A. A.) — Matin gazete- si Londradaki muhebirinden almış olduğu bir telgrafı neşrediyor. Mu - habir ezcümle diyor ki: «Eden ile Baron Von Neurat ara- sında geçen müzakerelerde, garp hava antlaşmasının yeniden mev -| zuu bahsedilmiş olduğumu ancak| dün resmen haber vermişlerdir. Baron Von Neurath, Alınanyanın bu kabil müzakereler için vaziyetin hâlâ müsait olmadığı kanaatinde bulunduğunu söylemiştir.» Japonlar Çine Bayuna Zırhlı Gönderiyorlar Şanghay, 2 (A. A.) — Sivotava bütün fırka — reisleri| vasıl Veft partisi lideri Nahhas Paşa olduğu için artık tavsıyacak - tır. Efkârı umumiye asayişin muha- fazası hususunda hükümetime gü - venebilir. Ferrar diye tahkire kalkıştı. Ömer, araya girdi. Bunlar ferrar değil, kerrardır, diye « rek askerleri kayırdır mukaddemesile Köp- rülünün yaptığı cezayı zulüm g'dııudi_ ve koca veziri cellâda verdireyazdı. » İşte kerli ferli sözü bizim dilimize be kerrar ve ferrar tabirlerinin kaynağı olar Fransız Sosyalistleri kerrülfer tabirinden girmiştir. Çöl çocukla; Komünistlerle z bizbirile boğusurken arasıra, kaçaz gihi BN yaparlar, düşmanlarını ardlarına takıp sü- Bırleşı_ı/or rüden ayırırlar ve sonra dönüp hücuma Boulogue-Sur-Seine, 2 (A. A.) — İçirişirlerdi. İşte bu kaçışa ler ve © dönüşe Sosyalist kongresinin geçen celse -|ker derlerdi. 4 sinde Leon Blum sosyalist ve ko -|. Fakat Türklerde kerrüfer yoktu, Türk miniet Çarileki üleşarle (e e Ç Z n Nn komisyonunun mesaisi hakkında bildiği için Türklerden değil, araplardan malümat vermiştir. misal getirmiş ve ocaklıyı korumaya yel - . « &a |tenmişlir. Ancak kerrüfer sözünde kıv « '_::"' e ."Lb""“""'“" zaklık mefhumu — sezildiğinden “Osmanlı pakkuk edeceği kanaatinde ol -| Türkleri tabiri beğenmisler ve dile geçir « duğunu beyan etmiş ve: «Çünkü bu, mişlerdir. Şu kadar var ki şeklini ve mef « bir iman ve irade meselesidir.» de-| hunumu değiştirmeği de unutmamışlar - miştir. dır. Lo“ Bu sebeple türkçedeki kerli ferli, arap- omo 'em. çadaki kerrüfer değildir. harp mefhumile “' Bek l hiç bir alâkası yoktur. Biz kerli ftrliu; « Raksual, 2 (A. A.) — Bir eşya mekle gösterişli, iyi giyimli ve biraz ça - treni istasyona çok süratle girmişllımli kimse manası kastediyoruz. Eskiler ve hattın sonunda duramıyarak du-|de bu tabiri zaten dediğimiz manayı ve - vara çarptıktan sonra İökomatif (/"tek dilimize. sokmuşlardı. bekl O'halda Yerrüfoni çöle bımlap Kedli * gelmima, ve hallıti tesn babie| , , TÇ M L Se el şartile - Ü Si lar, bütün vadiye teşmil e-|münist teşkilâtı meydana çıkarmış| ve Fuşova yeniden ikişer Japon tor- B ut we 118 ameleyi tevkif etmiştir. itosu gönderilmiştir. K müş kertenkeleler gibi meydana çık- ğ mışlardı. Büyükcami öğleden sonra hep bun- larla doluyardu. ken öbür köşelerde top top bağdaş ku-| rup oturanlar şundan bundan çene ça- | hyor, hususi- muhasebe memuru İs -| mailin güpe gündüz Hacı İlyasın lo - - KERVAN YÜRÜYOR Biş St — Bürhan Cahit — 8-2- 996 "Hîöyk içinden pazarlıklı olmayan, | — Bu dönüş, imanı sağlam, oruçlu bir “ttmç, ot görünmek için iki yüzlülük |müslüman dönüşüne benziyordu. K _t:hun.h—yınğödyıl-h— Fakat eve gidince 'ıı'hiüyınıdu. gibileri geldi diye! Halis Mersin balık yumurtaları ve' *? AAT B Yışlarını değiştrmemişlerdi. bu kıyılarda bol tutulan iri barbunya | İörile vemek getirttiğini, ":""'" deki € her zamanki gibi öğleyin |kızartmaları ile donatılmış rakı sof - torunun hastalara konyaklı ilâç verdi- yedikten sonra siga- rasının başına geçiyor, gece yarılarına ğini anlatıyor, birbirlerinin eksik ha- Haftada bir iki ak Ha ın|ı4 Hatip Ak Osmanın vaazları ilk takımını iftara çağırıp tatlı, börek ye- 7#manlarda iyı'pı:. a bir |dirmeleri, gündüz hacı yağları sürü - — Evkaf müdürünün emri, bele gider- ellerine tesbih alarak camide gö- ken söyledikleri Ak Osmanın kulağın- : ş "&nM di W'd“—ı k ! edilmesi üdür, vaazların kontrol edil ü unutturuyor: " — Dini bütün adam doğrusu. Dedirtiyordu. İleti gelenler halkın bu hükümleri - Bitde rildiğini söylemişti. böreldi & biliyor -| Fütmüştü. dairdi, Nakşi tekkesinin mürit - l"'hl' ve kendilerine oruçlu bir leri, bir kaç mütekait, işten çekilmiş, nalbant Ömer gibi bir takım esnaf, es- erile yarenlik ederek büyük|ki cemiyeti sofiyenin şimdi '-“I'YWımnkıbdı. vaaz dinli -| gezen azası. Bana doğru evlerine dönüyorlar- lunan İlyas Paşazade Şakir Bey o ak- şam için hatibi iftara çağırmıştı. ? Kendi harem duiresindeki BütünbnwinîPil-mlmçl';eom raktenm - içtikten sonra se- damlar ramazanla beraber güneş Biflhdııı geçip müftünün, hatibin, ma: lediği gişe holüne girmiştir. Şimdi. kuflanmakta mahzur olmasa gerek. ye kadar beş ceset çıkarılmıştır. nifaturacı Hacı VSa&ğmVy;nlamıı gir- di. M. T. Tan | — Bakın şu halinize bir kere. Karnı - naz burnunuza değecek handiysel Ak- şama kadar aç dürüyorsunuz. Sonra Onlür nefik bir işkembe çorbesmdan! İsonra arka arkaya yedikleri hindi dal—îıvuç kadar mideye iki batman yemek ğ raasının, beyaz baklavanın, su böre -| dolduruyorsunuz. Bunun perhiz ne - — ğinin ağırlığı ile yarı baygın bir halde | tesinde? serilip kalmışlardı. Önkilmş Bek Şakir Bey Hatibin bu bitkin halini | tu, PİK G LAİ Perhizin insanlarım sağtığa içm ne " kadar lüzumlu bir şey olduğunu ve bu-|fakat sayenizde bu akşamki yuttuğu- biselia nun için orucun müslümuplara Tarz 'muz baklavaları ömrüm oldukça u kılındığını anlatmıştı. Bu vaazda bu -|nutamam. husust |ra gene dastça döndü- görünce ona takıldı: — Nasıl hocam, bugün orcu, per - mi yahu! Hatibin münakaşa etmeğe değil, ko- nuşmağa takati yoktu. , Sakir Bey biraz da keyifli olduğu için sofu misafirlerin bu bali ile eğ - lenmekten kendimi alarnadı. — Şu orucu kitabü uydarmak için 'ıtıîpıknıılany!lııddımkimen hocam? yapıştır - züyordu. yını ayıni tertip İltife ile karşıladı: — Onları yutan oldu mu bilmem, Ülyas Paşazade kaba kaba — güldü. Uşağa bir acı kahve emrettikten son - — Sahi be hocam. Ben bu oruç ta - hnhnmuıı. ( Şakir Bey kendi kendine ıü;»lcn - mekte devam etti: hazmolmamış iftar yemeğinin üstüne döküyorsunuz. Sonra haydi gene uy - kuya. Eğer maksat perhiz etmekse böy- “le akşam tıka basa yemek, gece kalkıp Ilı'r Yasıl daha göçürmek ne demek, Bakın kımıldanacak haliniz kalmamış. Biraz yalnız kalsanız horul horul u - yuyacaksınız. Bir kaç saat sonra dü - ıç'ınemmyumnedeuıxwı Müftü bir aşwre kâsesi büyüklü -| vul gene sizi kaldıracak, haydi bir ter- gündeki fincana dudaklarını Bu, zaten kaç yıldır böyle idi. Fa- rmş, kalkaleli bir hopartu ile kahve- gün batasıya kadar perhiz. Bu saçma İni koll lâkırdı gelecek ağızla- kat bu yıl yeni evkaf müdürü onu ür- ıııııı içiyor, baygın bakışlarile etrafı sü- şey be hocam. wt'ıı daha yiyeceksiniz. Ondan — sonra Hacı Sadık geviş getirir gibi dişleri İlk vaazları ramazanın Faydasına| Hatip Ak Osman ev sahibinin ala - 'arasında kalan börek ğ içtiği kahve ile temizlemeğe çalışıyor. | Müftü kahvesini bitirmiş, ev sahi - , ikram ettiği sigaranın duman - ayağını altma ahp ötekini uwm;ş ve | böylece dolgün göbeğine en rahat bir İyaziyeti vermiş, sönük, ölü, gözlerile akir Beye hakıyordu. İ at See l <. (Arkası var) larını seyrediyor, Hatip Ak Osman bir —

Bu sayıdan diğer sayfalar: