25 Temmuz 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

25 Temmuz 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA İŞTE MASANINI YŞ YÜNDE Resme bakıp da içindekileri mantar| i a i Zünnetmeyiniz. Bunlar Avusturyanın | Evet, o el dokununca parç nâzik, incecik ör sanlar bir zamanlar iplik gibi bükerek kullanmışlar. Bir vakitler Fransada yüz binlerce örümcek yetiştirilmiş. Bunların ördük- | leri ağlar iplik haline getirilmiş sonra bu ipliklerden çoraplar, eldivenler ya - pilmaş:. Fakat bu örümcek beslemek Fran - lanıveren Barbında bazı yerlerde bulunan — taş tapkalardır. Bu şapkalar o kadar geniş- tir ki altındaki toprağı korur ve yağ - CÜ » Mürun bu toprakları sürüyüp sürük -| L Sekler BatR aN ü €mesinin önüne geçer. Çünkü bura -| andırlar. Yam - yamlar gibi bunlar lardaki topraklarda kil vardır. Kili tu-| 4, birbirlerini yerler.. Onun için her suk bir şey olmazsa yağmurlarla sü-| 5 ijmceği ayrı bir yere koymak lâzım klenir gider.. yer çukurlaştıkça Çü -| gelmiş.. Bu yer de tabif örümceğin urlaşır. Halbuki bu taşlar — sayesinde | x in, öreceği kadar genişmiş.. Her ö- topraklar bugün olduğu gibi duruyor. | ümcek ayrı ayrı beslenmi Neticede * örüyorlar ki böyle her örümceğin ay- Ürümcek ağından çoraplar — |nı ayrı bakılması için çok para sarfet - 'nsanların örümcek ağını bile giyim HD YARAMAZLIKLA çin kullandıklarını hiç duydunuz mu?. ı mek lâzım.. Vazgeçmişler. Bilmecemizde Kazananlar l DOLMA KURŞUN KALEM Unkapanı Haydar caddesi chıâ;ı:; Kara- kak 3 de Mihriban, Sulsanahmet e kak 7 de Sıtkı, mebilke ç':::. 'Melek hoca caddesi 43- Gömrük Kas ilk mektep de Fehmi, İstanbul — birinci B/4 den 328 Recep Aryay. DOLMA MÜREKKEPLİ KALEM İstanbul erkek iuc;iışıîkid Oz;n:: ayriye Hsesi 3 den 633 Handan Bi, î(lıi:ukyıyııoî)-ı Medrese ıokuk B dzı;“:,-' harrem dede, Selçuk Kız San'at mel tebi A/2 den 260 Satkı. MUHTIRA DEFTERİ Beyoğlu 4 üncü mektep 2 de 230 Sabi- ha Muhiddin, Yerebatanda 37 de Ahmet, Boğaziçi lisesinde Şehim K. Haşim ogıı._., Büyükdere Meyva Enetitüsü ve fındanlığı en 4 Saadet, Alpullu Şeker fab- rikası ustabaşısı İsmail kızı Nöber Tunçalpı Çorum Rifat oğlu Nizamettin, Eskişehir Cumudiye mahallesi Dolun mkıkyl de Hidayet, Girccon Vilâyet Muhasebei Hu- susiyede Muhiddin Erkurd. (Arkası var) Pazarte- Geçeaki bilmecemizde bir Şörmbe güne M L” Şüleden son: 247 Neriman ah İYelerini bizzat idarehanemizden al- dyaR İlzımdır. Taşra okurlarımızın he Sleri posta ile gönderilir. l OYUNCAK 412 “bul birinci ilk mektep B/3 den Sap, Muhsin, Tokat Çekenli mahallesinde D oaMcu oğlu Aziz Pekdemir, — İstanbul e ilk mektep A/3 den Süheylâ Ekçin, h PPbekir Asliye Ceza hâkimi Sadık oğ- Ydar Şimşek. leri talebesindi RI BB Arkadaşınıza sorunuz. On beş köpek birbirinin arkası sıra dursa kaç köpek «benim başıma ö - nümdekinin kuyruğu değiyor» diyebi- lir. 'Tabit arkadaşınız bir parça düşünüp hemen «on dârt» diyecek. O zaman siz hemen : — Hayır.. hiç bir tanesi bile diye - mez.. Nasıl der ki.. demek için konüş- mak lâzım.. köpeklerin konuştuğunu da yeni duydum... Nasıl güzel bir şaka değil mi?. E;îşî: “KALEMLİK.. Kalemlerinizi masanın üstüne brrakır - sanız, hem uçları kırılır, hem de masa kir- lenebilir. Kalemlik almak için de biraz ol- sun para sarfetmek Jâzım, Halbuki biç pa- ra vermeden kendinize mükemmel bir ka- lemlik yapabilirsiniz. Hattâ arkadaşları » nıza bile hediye edebilirsiniz. b Bakın nasıl yapacaksınız: Annenizden boş ufak meselâ: Kakao kutusu gibi filân bir teneke kutu isteyin. Kutuyu slatıp, üstündeki kâğıtları çıkanın. Üzerine başka venkli güzel bir kâğıt kap- layın. Ve yahut beyaz bir kâğıtla kaplayın. Üzerine resimler yapıştırın.. Sonra gene renkli venkli ve yahut be- yaz kâğıtları kutu boyunda kesin. Ve bun- ları boru gibi bükerek, kutunun içine yer- leştirin. Her bir kâğıt borunun içine bir kalem takın. İşte mükemmel bir kalemlik.. Anneniz, yahut babanız görünce kim bi - lir ne kadar hoşuna gidecek. Belki ken - dileri de bir tanc istiyecek. Niçin tenbeldir? | — Dereler, nehirler niçin çok tenbel- dir? Bu bilmeceye arkadaşınız, belki de biraz şaşacak. Dere, nehir gibi durmadan akan şeyler hiç tenbel olur mu?.. Fakat siz ge- ne tenbel olduklarını söylersiniz. Çünkü, cevap: Her zaman yataklarındadırlar. Hiç yataklarından çıkmazlar. serer AT AA AAA AAA AAA AAA AAA AAA AAA AAA GA AAA AA AAA AAA AAA AAA AAA AAA Neşet ile Aziz sınıfın en tenbel çocuk - İlarıydı.. Çalışmadıkları için biç bir derse akılları ermiyordu.. Bir ders tarih öğretme ni birkaç gün sonra imtihan söyledi.. Neşet ile A - yapacağını zzin akılları başların. dan gitti. Ne yapa - caklardı. Koca tarih kitabını nasıl - okuya- | caklardı. .. Hiç.. Sınıf- ta kalmaktan — başka çare yoktu.. Herkesin İyüzüne nasıl çıkacak- lar, annelerine, baba- larına ne diyecekler. |diz. Tenbeller her şeyin kolayını — ararlar.. Bunlar da bu tarihi kolayca öğrenmenin İyolunu aramağa başladılar.. «Eskiden bir su varmış.. Onu içenlerin aklına istedikleri tey © su gibi — girermiş.. Hani şimdi de öyle bir şey olsa da içsek» dedi. Bunu söyliyen Azizdi. Çünkü herkes alay ettiği halde böyle şeylere pek inanızdı.. © — Bizim kimya hacasının odasında o kere öğretmeni içerken gördüm.. Herkes diyor ki o sudan içmeyince hiç ders anlatamıyor- sudan varmış diyorlar. Ben de kaç muş.. Yeşil bir gişe. İçerken kendi gözümle gördüm.. Aziz bunun gibi daha bir çok şeyler söy- liyerek Neşeti ka: rini buldular.. irdı.. Gidip şişenin ye- İmtihan sabahını dört gözle beklemeğe başladılar.. Artık hiç bir şeyden korkuları yoktu.. O sudan içecekler, bül- bül kesileceklerdi... İmtihan sabahı yavaşçacık ikisi de kim- İya öğretmeninin odasına girdiler. Şişeyi kafalarına diketek, içüiler.. Göğüslerini ka« barta kabarta sınıfa gelip oturdular. Biraz sonra tarih öğretmeni geldi.. Nu- mara sırasile herkesi kaldırmağa başladı.. Azizle Neşet sınıfın ortalarına doğru idi.. Onun için kalbleri güm güm atarak bekli- yorlardı.. Nihayet öğretmen: — 241 Aziz dedi. Fakat Aziz nerede?., Öğretmenin ça « ğarmasına yüksek perdeden bir horlama cevap verdi.. Aziz sıranın altına yıkılmış horul horul uyuyordu.. Öğretmen şaşırdı.. — Bu da ne demek? dedi. Fakat S- İnıfın intizamını bozmamak için başka hiç bir şey söylemedi.. Defterine baktı: — 255 Neşet dedi.. Der demez Neşet te ağzını yırtacak kadar esniye esniye sıranın akına yuvarlandı.. İki çocuğu da sınıftan hemen hastaneya kaldırdılar.. Uyandıkları vakit başuçlarında öğretmenini düler. — Uyku ilâeını ne zannettiniz, şerbet mi, limotana mı, diyordu.. kimya Bu defa tarih öğretmeni onları herkes « ten daha sıkı bir imtihan yaptı.. Azizle Ne« şet te kurtulmak için sınıf geçmek için ça« lışmaktan başka çare olmadığını öğrendi « | BU HAFTANIN BiİLMECESİ | Bu resimde ne var? Ressamımız, bu kamyonun bazı yerlerini çizmiş, bazı yerlerini de size çizsin diye bırakmış.. Elinize sivri üç- lu bir kurşunkalem alın. Resimde 1 numarayı bulun.. 2 numarayı da bu - hkanca aralarını çizgi ile birleştirin.. Böylece numara sırasını hiç bozma - maraların aralarını çizgilerle birleştir. diniz mi kamyon meydana çıkar.. Rossamımız bir eksiklik daha yap - mış, bu kamyonun, yahut otomobilin, otobüsün, her ne ise (çizgileri çizince 4 — Vay zavallı şapkam vay. Başına gelenler.., dan tâ 72 ye kadar sıra ile bulunan nu- | göreceksiniz) — nereninolduğunu da yazmağı unutmuş.. Elektrik, Havagazi şirketinin mi? yoksa tramvay kum « panyasının mı, sıhhi yardım araba si mı velhasıl ne olduğunu da yazmamış.. Siz bu eksikliği de tamamlayın. En gü- zel yazınızla resmin üstüne nerenin kamyonu olduğunu da yazın.. En mun« tazam çizen ve en güzel yazanlara ga« yet güzel hediyeler yollıyacağız. Beke leyiniz.. — yalnız isminizi, yazmağı unutmayın. adresinizi aat eee MA AAA AAA AAA — Amma da kaba adam!. Bir teşekkür bile etmedi.

Bu sayıdan diğer sayfalar: