14 Ağustos 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

14 Ağustos 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ÇASt e 9 * D — Hergün Resimli Makale '[ılil .ünldı:ini kırda, köyde geçir - mek insanı dinlendirmekle kalmaz, I:pa.nya a dinleümek üi ü nn bir vk Faciası verir. Çünkü insan köyde ve kırda yalnız ruh dinlendirici yeşilliklere, sa- YaRi KıĞl kin vadilere, altın tarlalara kavuşmak- tan haz duym ö d i spanya'da halk kuvvetleri ile|yatının, şehir ah&yı;:ıh;ı:h 'a,hı:.ı. faşistler arasında hakikt bir harb| tüsünün tatmin etındiiı" bir hissi de elmaktadır: Bir vatan müdafaasının |tatmin eder. Bu his, insanın kendi öz 4 ::ınevıb:m bütün ıı:lıemeıı ve|milliyetine ve öz topraklarına azam? v na, yere harcanıp urmıkhdııde!mdeyıhmnhıkwduydufı Boş yere tabirini yerinde kullanmadık : | derin iştiyaktır. I.Pmı ya'yı yakından tanımıyorsak da,| — Şehrin velveleli hayatı, — gürültülü — pek yakın tarihini bilmemekliğimize| mücadelesi, bu hissi körleştirmeğe uğ- imkân yoktur. Çönkü Primo de Rive-|raşır, ra diktatoryasından beri, gündelik ga- 1d — zeteler İspanya havadisinden taşıyor. K Küy. 'î,.h;. h“.' y'fı diğini Dş Fas macerası, Türkiye kurtuluş hare- ,.:.:."f,m yıı":ıden ü e keti ile yaşıttır. O gündenberi bu sı - n ö cak ve coşkun latin memleketi sükün Köy ve kırda öz yurdun bütün kak we durluk yüzü görmemiştir. Halk hizmetinde olmıyan, ve yal- nız halk alyhindeki zulüm ve imtiyaz- — lara siperlik eden ilk diktatorya, kral- hık tahtı ile birlikte devrilip gitti. Yeri- — he gelen ilk çumuriyet, inkılâbsızlık p yüzünden çürüdü ,gitti. O zamanlar İspanya'yı geçen bir fransız muharriri diyor ki: e— İspanyada bir inkılâp o mamıştır; bir nazırlar heyeti değiş - — iştir.» b Halk gene topraksız, kilise gene o- — İlanca kuüdreti ile ayakta idi. Asıl is - b Enyol ihtilâli, halk cephesinin zaferi ç başlamıştır. Fakat bu zafer memle- g ,l:. içı'nfieki Hiıi_iı şeri ku_wellı:ı_le. ni — “derdinden a _vnıpıdı sosyalizmin zaferi Iıendıle-wdo!ay,, İl0 gün ri için hayat ve devam tehlikesi adde-/aç kalan kimse den faşizm taraftarlarını telâşa verdi. şimdiye kadar dünyada görülmemiş - — Halk kilise ve reaksiyona karşı hâkim tir. Tabit şimdi mevzuu bahsedeceği- — olur, sol İspanya kendini organize e-|miz Hindli rahip müstesna, Hintlile- — debilirse, ortaçağ enkazı müesseseler (Tin meşhur bir tarikatinde ayrılık çık- — için maziye kavuşmaktan ümid kes - mış. 80 mnd—lııîv rahip bu ayrılı- — mek lâzımdı. Dişarıya gelince, haki - |Bt Protesto için açlık grevi yapmağa — katen Avrupanın her tarafını bir :'o- hışlunıı Yatakta yatıyormuş, mürit- B ialramı gerdiğıma görmiyor mu » leri de önünden resmi geçit yapıyor - v larmış. Son zamanlarda su — bile i yyuz? Ne herhangi bir memlekette fa- 3 eli — ğizmin yeni bir zaferi, diğer memle -| Memeğe başlamış. Fazla zaaf - alâimi — ketlerdeki faşist hareketlerini ne de C T K, herhangi bir memlekette sosyalizmin — ve halk kuvvetinin yeni bir zaferi di- Geçenlerde bir İngiliz seyyahı A- — ğer memleketlerdeki ahali yığınlarını | merikaya gitmiş ve Nevyorkta Cum - kayıdsız bırakabilir. Son Fransa inti -|hur Reisi Rozveltin çiftliğini de ziya- habında sağ gazeteler İspanya'daki ret co:nıî:uı — yyemi iktidarı bir facia gibi tasvir ede - mhur reisinin kendisi bu sırada Tek, reylerin sola kaymasına mani ol -| Siftlikte bulunmadığı için misafiri, mak istediler. Muvaffak olamadılar.| Rezveltin anası karşılayıp — ağırlamış Sağ dik lar için mühim dava, iki| V* çiftiliği gezdirmiş. lti memlekette, İspanya ve Fran » likten hayran olarak. Rozveli çift barış isinin durlaşma- Üğini de idare h Mü” gösterdiği sıdır. Bu, yalnız bir rejime manevt bağ- yükcek kabili doluyı tebril :î .Hıhıw.hnjimlaindqnlçwm"ü’,. tt sardığını gör - SÖZ Açlık grevi Yapan Hintli rahip Haksız — yere mahküm olanla « rın veya —haksız mahküm — olduk- larını iddia eden- lerin açlık grevi - ne baş vurduk - ları çok — vâkidir. Fakat başkaları - * Rozvoltin idaresi — sıyasaları, barış demokras.!lerin pren-|miyor! , siplerine ve menfaatlerine uygundur. İleri atılmak istiyen emperyalizm, barış — demokrasilerinden, yani halk yığın « — larından cesaret alamaz. Harp, ne top- e - A Tn :ıımh ter dök:' koylılıımın. ne dı. heyete şöyle bildirmiştir. : ezgâh başında ap çeken amele H n ü EĞĞ «Benim hastam sıcaklığa hiç daya- nin, ne de insanlığın saadetini zekâ | pamaz, bu yüzden geceleri rahat uy- ve ahlâk tekâmülünde arıyan fikir a-|ku uyuyamamaktadır. Evinde yedi ta- damlarının menfaatinedir. Harp, kı -'ne keten çarşaflı yatağı vardır. Her ;şı;ıı-ilhmılırüıünde tutuna-|hangi bir yatakta ısınınca derhal di - - Şimdi İspanya halk yığınlı a ıııkı:lıı' yataktan yatağa doluşmakta - balka sadık orduya karşı, âsi kuvvet- | ©7-» lJere yardım edenler, aynı zamanda, — yeni Fransız iktidarile, Fransa halk — cephesi ile mücadele etmekte olduk- — largnı bilmektedirler. -Fransa solları k bunu hissetmiyor değildirler. y İspanya davasını, iktidarın muvak- kat gaspları halledemez: İspanya da- — vasının halli, halk yığınlarının hayat — ve süy şartlarını islâh eden — inkılâp | bamlelerile ballolnabilir.Şimdi kardeş — boğazlaşmasına harcanan — enerjilerin — we emeklerin böyle bir inkılâp hizme -* tinde faydalandırılmasını temenni e - derdik, fakat mukadder, olacaktır. * Bu da bir nevi sinir hastalığı mütalealarını cağız hakkındaki İ Misafir çiftlikteki intizamdan, gü - — politikalarının sarpa — Franklen Rozvelt, demiş, çift- — mek kaygisindan geliyor. Amllihmhrwçünkü.iîf:e sağ diktatoryaların ne sulh, ne de harp | ve para işlerine kat'iyyen akıl erdire- Paris ilim heyetinde bir sinir dok - toru hastasını tetkik etmiş ve hasta a- bi çarpar ve köye, kıra kavuşanlar kendi kalplerinin bu kalb ile hema- ile gaşyolurlar. Köye ve kıra kavuşanların bahti - henk olarak çarpmasından doğan haz|yarlıkları bu yüzdendir. ARASINDA İ HERGÜN BİR FIKRA | İtimat Salamon fena halde kızmış, ateş plüs- kürüyordu. Giyinirken, caketinin ce - bine el atmış, cüzdanındaki paradan, on liranın eksilmiş olduğunu görmüş - tü. Karısına hitapla: — Bizin çocuk, benim cepimden pa- ra çalmiş! dedi. Evlâdına fazla düşkün olan kadın, bu itbam karçısında isyan elti: — Oğlundan mi şupe — ediyorsun? Daha iyisi benden şupe et! Diye bağırdı. Fakat Salamon, so - #uk kanlılıkla şu cevabı verdi: Hergün Bir kilo Kan veren kadın Lâhey — ceza mah ke me si nin huzuruna bir kadın çıkarmış « lar. Bunun suçu her hastalığı tek bir ilâçla tedavi İmiş, Elindeki - ilâcı tahlil etmişler, ve insan — kanından mürekkep bir şey olduğunu anlamışlar, ilâçları nere- AA — Yok, karicim! Paranin hepsi ça- | |den bulunduğunu soruşturunca: linmamış ki, senden şupe edeyim! Oyuncaklar gibi Kurularak İşleyen otomobiller Belçikah bir mühendis ıcmben-klei işleyen bir otomobil keşfetmiştir. Bu saydım, ben buralarda - takiplerimize — Ben her gün vücudumdan bir * İkilo kan çıkartırım, onu da böyle ilâç yaparım! demiştir . * Fransız deniz ticaret nazırının l kederi Fransa Deniz Ticaret Nazırı Mösyö François Pietri eski bir sporcudur. Bu sebepten Berlindeki Olimpiyatlara git- miştir. Fransızlar eskrimde lâzım geldiği kadar muvaffak olamamışlar ve ikin- ciliğe düşmüşlerdir. Bunu gören Mös- yö François Pietri: — Ah, demiş, yirmi yaş genç ol » otomobili işletmek için artık benzin, |iyi birer ders verirdim. dinamo, motör, ilâh.. gibi şeyler kul - Tanılmıyacak, yalnız, otomobil kurula- caktır. saat müddetle gezmeğe kâfi gelirmiş, Mühendis; çocukların kurma otomo - miştir. * Bahtıyar olmak isterseniz şu dört şeys sahip olunuz! Bir İngiliz gazetesi bahtiyarlığın ne- den ibaret olduğunu tesbit etmek için bir anket açmış ve hukukçu, siyasi, feylezofların fikilerini almıştır. Bu meyanda Olnes isminde bir zat beş billerinden mülhem olduğunu söyle -|” * Konuşan saat Londrada söz söyleyen bir saat icat Otomobili bir defa kurmak bir_ l.ıç etmişler, bizim bildiğimiz saatlerin ça- | çok B e'i Z " İnı olur amma, söz söylediği hiç vâki lmazdı. Meselâ: Saat üçe gelince: — Saat üçtür! diyor. Bu saati gramofon — ile mezcederek plâklara saat başlarını söylemek sure- tiyle yapmışlar. Bu saatin içindeki plâk beş asır bozulmadan dayanabile- cek şekilde imal edilmişmiş * Fransada lik arabalar bahtiyarlığın dört sebebini şöyle izah |ba nedir bilmezlermiş, Pariste ilk ara- etmiştir: balara 16 ncı asırda rastgelinmiş ve Evvelâ temiz vicdan sahibi olmak | onlara Coche ismi verilerek arabacıya ğerine gitmekte ve böylece sabahlara yapmalıdır Anadolu ajansı evvelki gece saat 12 de şu haberi verdi: Edirne 12 (A.A.) — Trakyadaki manevralar sona erdiğin- d_ı_îü—üııu—ııd-lıquümdx-— ııılıüıııliııqıl!uiçjıjıh—lıh-ıı—ıl- ler ve umumi müfettiş Kâzım Dirik ile Trakya valileri vilâyel hududunda başmüşavir Sabri ve Edirne valisi Şahinbaş tara - M—.WM&M.M—#HH& |) bir halk kitlesi tarafından karşılanmışlardır. İSTER İNAN İSTER İNANMA! lâzımdır. Saniyen - mes'ut bir izdivaç|da Cocher denilmiş, 1563 de arabalar sanlar olmalıdır. Nihayet cesaret sahi-|şehirde seyrüseferinin bi olmalısınız. istemiştir . ———T ——— —e aa Tama l eee — OK a FT T A KŞ —G STER İNAN İSTER İNANMA! Konuklar geceyi burada geçirecek ve yarın sabah saat do- kuzda Havzada yapılacak olan büyük geçit resminde hazır bulunmak üzere Edirneden ayrılacaklardır. Mareşal Fevzi Çakmak ile generaller Edirneye ayın on iki- sinde değil, 1T inde gitmişlerdir. Ve telgrafta yarın yapılacak diye bahsedilen geçit resmi bu telgrafın gazetelere tevzii sna- tinden tam 15 saat evvel yapılmıştır. buçuk sütunluk bir makale yazarak| — Fransızlar on altıncı asra kadar ara- |" , sonra ebeveyniniz iyi in-| çoğalınca meclis, kraldan — arabaların İlık kaç kilemetredir? 5 dilmesini Sözün Kısası Zengin Di ceniii Olsaydım.. E Talu T ün, bir yerde geçen gece Tepebat W şında verilen meddahlı, karagözlük erta oyunlu eğlenceden bahsediyorlardı. * Meclis, şuurlu insanlardan mürekkep ol" duğu için, İstanbul şebrinin imar bakı * | mından zararına olarak tertip edilen met” buvur — aKırk gün, kırk gece festivala inl kimi tenkit, kimi tezyif ediyor, güya bu © raya seyyah celbi (!) için irtikâp olunam bu melodramatik hataya esefleniyorlar * - â Bir müddet, muhavereye kulak misal Fi olduktan sonra, gözlerime bir ağırlıktıf çöktü.. Kafamı arkaya doğru yasladım v hayalâta daldım.. / Kuruntu bu ya?, Kendimi zengin, mlile yöner bir ecnebi tasavvur ettim. Parii konağımda, ve yahut ki Ren nehri kena € rındaki malikânemde içime, bitdenbire sit kıntı basmış. 120 beygirlik 1936 nıodıl_ en yüksek markalı otomobilimle, kaymali gibi otostradlar üzerinde saatte yüz kilo * metre sür'atle gitmekten, her biri 10.000 sterlin lirasına sigortalı küheylânları ya nıştırmaktan, Vagnerin müziğini Bayröttöş klâsikleri Pleyel salonunda — dinlemekteng Komedi Fransezin yeni repertuarını sey, « retmekten, Süzan Langlen ile Hanri Ko € genin tenis maçlarını takipten, Rivyerad& kotramla mehtap gezintileri — yapmaktanı hakiki Taboren ve hakikt Foliberjerde hef gete ravak gibi şampanya akıtmaktün bit kıp usanmışım.. Bir yanda, Berlin Olympiyadları, öbür | yanda Kvin Meri ile efsanevi bir Amerikâ yolculuğu var.. Masamın üzerinde tümesi tümen afişler.. İtalyayı, Macaristanı, Pos lonyanın Tatra dağlarını ve daha böyle nit €e konforlü, eğlenceli, cazip yerleri senii eden afişler var. Bunların hepsini bir tarafa burakıyor şarkın incisi olan İstanbulun bana vaadete #iği kırk gün, kırk gecelik festivala geli * yorum. K Yamrı yumru sokakların üzerinde, doki tor Hafız Cemalinkinden bir gömlek üstüni lâmbur lumbur teksilerin içinde, sulanmat miş caddelerin tozlarını kaldırarak hara* beden harabeye gezdikten sonra, banâ U4 #sanç veren küheylânlarımın yerine Adadâ eşek yarışı, Bayrötte ve Pleyeldeki kon * serler yerine Şehir bandosu, Komedi fran* vez yerine «tera evlenmes, Süzan Langleti ile Hanri Koşe yerine bayan bilmem kim ile bay gene bilmem kim, kotramla Riv* P yeradaki mehtap safalarıma mukabil Bo« ğazda bir mehtap cefası, — Foliberjer şampanyaya bedel Taksim bahçesinde şe* kersiz ve limonsuz limonata - hem de aşa* ı yukanı ayni fiata -, pis, murdar, sıcaki — tahtakurulu bir otel ve daha bunun gibi Iİ" ç Eğer ben zengin bir eenebi olsa idimi dç bunu yapsa idim, naml, bana enayi dett diniz vağl a —_-—_—____J' SA S T Niaakora Parica HÇ Bi pzaktır? 2 — Mitolojiye göre Morfe nedir? —| 3 — «Arzı mev'ut» ismi verilen mem * leket neresidir? İ 4 — Satum kimdir? 5 — İstanbul ile Paris arasındaki uzakt n çİTÇIZEETERECEFET İ <f li ;İir'ğ? > bBa EEEFEFE . F 7’1.9 A I.’i ÇA . LA F EEA EZELEFE. ? (Cevapları Yarın) —— * | Dünkü Suâllerin Cevapları: t 1 — Şambor şatosu Paristedir ve Frefif O Bj sz kralı birinci Fransuva tarafından ika ©— | A metgâh olarak kullanılmıştır. M 2 — Demirbaş lâkabı ile anılan kral MEĞEREM | veç kralı 12 'nci Şarldır. Bu ismi ona manlılar vermiştir. ğ 3 — Çinde (427,680,000) insan YA ” — SŞ ELLEZ gar. t 4 — Meşhur Polonyalı piyanist Şepsf —P erlen Fransızdır. Buna mukabil Varşovadt doğmuş, Varşovada ölmüştür. ŞO 5 — D'Annunziyo İtalyan şair ve F? mancılarındandır. Parlak bir uslübü varÖğ Ölüm çenberi, Çalınmış çocuk, Âteş ; eserleri bilhassa şöhret bulmuştur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: