25 Ocak 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

25 Ocak 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Sayfa , * .. ıW Hergün | — Dünya sulhü için Garp demokrasisinin Yeni hamleleri —yazan: Muhittin Birgen Geçmlerde. gearbi Avrupa ve şi - mali Amerika demokrasilerinin, dünya hayatını tanzim için, büyük bir | hamle yapmakta olduklarından bah - sediyorum, — Sulhü muhafaza, iktısadi hareketi ihya, demokratik fikirlere ye | ni bir canlılık verme esas.arı uzeı.no' kurulan bu hamlenin muhtelif devir - leri, muhtelif safhaları ve muhtelif sa- halarda her gün göze çarpan tezahür - ler rdır. İngiltere ile erikanın riyaseç ve Fransanın işlirak ettiği bu hamlenin bugünlerde yeni hareketle - steren yeni hâdiseler vardır. rini © * Buhranı kat'? surette yenmiş olan İ ile Amerik ainda, Fran sıZ ı da iştirak © eri bir takım konuşmaları daha j! e götürmek ve bu arada, mümkür T celere varmak üzere, son g Ğ Amerikay bu de- ticaret iyor.Bu, Fransanın son senelerin Burjuva devrinden - Blum lar bir çok defa nazırlıkla -| demol iktıaadi ve mali olmuş ve bu sah fikirleri müdafas merikâya alelâde bir diplomat, olarak gitmiyor. MiHetler arasın- nyallâkta duran bir takım mal da iktisadi meseleler üzerinde nihayet bir kat'i tasfiye muamelesi yapılmasına | şiddetle taraftar bulunduğundan bah - sedilen cumhurreisi Ruzveltle maliye ve iktisat meselelet dünya ölçüsü ü- zerinde konuşmıya gidiyor. Programın içinde harp borçları meselesinin tas "“- fiyesinden, beynelmilel para işlerinin kat'i bir nizam altına alınmaşından o- tarşi gayesile muhtelif milletler tara - fından konulmuş olan tahdidatın kal- dırılmasına kadar geniş bir » program vardır. İşte, bugünlerde bu memleketlerin ehemmiyetle mı 1 oldukları mese - lelerin başında bunlar vardır. * Bu hareket, bu gavret, bu hamle, nereye kadar gidecek? Acaba, günün birinde bu memleketler birleşip: «Biz klering usulile, yahut takas yolile mü- badele yapmıya taraflar deği tenjanlardan da ı lış veriş yapı Je iş görme tarzında bir kaide koymıya kadar gi * decekler mi? Bu, ve buna benzer tarz- da zi şeyler yapılması çok ku tli olduğundan ik Resim liMakale: İnsan medenileştikçe evvelâ yuya- sını, sonra mahallesini, daha sonra şehrini, en nihayet te bülün yurdunu benimser, yapar, tazsir eder, günden güne yükselmesine çalışır. S bir gececle kıvırcık Olan saclar *| — Bir kız olsanız, uzun düz saçlarınız bulunsa ve bir sabah yataktan kalkıp | da aynanın karşısına geçtiğiniz zaman | saçlarınızı Arap saçı gibi kıvırcık oldu- ğunu görseniz, ne yaparsınız? Avustralyada bu hâdise hakikaten *olmuş ve Mis Maisie Jelland isminde |genç bir kız bir gün sabahleyin yatak- tan kalkınca, saçlarının kıvırcık oldu- ğunu görmüş, eski saçlarını çok sevdi- ği için, bir gecede tarak — işlemiyecek hale gelen saçlarile çok uğraşmış fakat muvaffak olamayınca delirmiştir. Doktorlar bu işin sebebini aramak- la süoşgukdükler. Boru ile sofrasına bal nakleden adam Garbi Virjiniyada James Gwynn isminde bir adam bir gün mutfağın du- « |varında bir çukur görmüş, içine baktı- 'ğı zaman arıların orasını kendilerine yuva yaptıklarını anlamış. Hergün o- raya gelir, ve istediği kadar bal alırmış, duvar içine yuva yapan arılar günde 3 kiloya yakın bal yapıyorlarmış. James Gwynn hergün duvardan bal | yesinde ve teşkilâtında büyük bir de- almaktan usanmış, musluklu bir lâs- ğişme hâdisesini tahakkuk - ettirmeğe İtik boru bulmuş ve duvara raptetmiş. ve bü yolda da yukarıdaki usullerden istifâdeye çalışan memleketimiz — için cidden büyük ehemmiyetli olan bu ha- reketi herkesten ziyade biz dikkatle takip etmeğe mecburuz, Surasını kat'i surette bilmeliyiz ki ün devlet müdahaleleri adi hayatta hiç olmaz- açlarına uygun bir beralizm davası güden bu me! bir ları şey yal ne t sa bugünün (it Hd eketler yler hazırlıyorlar ve hazırladık- eri de parça parça tutbikat sa- hasına çıkaracaklardır. Bence, demok - dün n r olan memleket pek yakında b şeyler acaklarında şüphe yoktur. Yapılaca eri kestiremiyorum, fakat, bir şey hazırlanmakta olduğunu elimle tu tar gibi görüyorum. Esasen bugzünkü hal böyle devam e- demez. Ya bir harp, ya bir sulh lâ - zımdır. Böyle her gün, ne olacağı belli olmıyan siyasi bir vaziyet, her gün harp halindeki bir Iktısadi mücadele içinde dünya yürüyemez. Siyasi mü cadelenin başında bulunan Almanya- | da sulha taraftar olmakla beraber, va-| ziyeti icabı, bir türlü sulh yapamıyor. Sulha herkesten zivade taraftar olan | galip ve müstemlekeci memleketlerde siyasi sulhun ve ancak iktısadi sulh ile | mümkün olabileceğine kanidirler. AL- manva iktısadi sulh için siyasi müca-| - İşey * | yapıyorlar ve bir iktısadi » |lamıva çalışıyorl. Musluklu tarafını da yemek sofrasına kadar uzatmış. Şimdi musluğun ağzı- nt açıyor ve tabağına bal boşaltiyor- muş. muhtelif gidişi ya telif etmek mümkün olacaktır, yahut ta yeni bir harbin, her tan temizlemesi lâzım gelecek- tir. Garp demokrasileri bu ik gidiş arasında bir çarpışma) vermemek içindir ki işte bu y sulh hazır - r. Siyasi sulh bu ik- di sulhtan doğacaklır, diyerek bü- ün gayretlerini bu tarafa çevirmişler- dir. Bu — vaziyet karşısında — bizim gibi memleketlerin sürprizler karşı- sında kalmamaları için dünya hareketi- ni daha fazla takip ederek kendilerini her gün inkişaf eden yeni şartlara uy durmaları lâzımdır. Muhittin Birgen SON POSTA' n aati y k İçinde oturduğumuz ev, gezdi- ğimiz sokak, barındığımız şehir, da- yandığımız yurt medeniyeş âleminde hakkı olduğu mevkie henüz erişme- miş ise, bunun mes'uliyeli doğrudan doğruya bize yüklenir. 5Z ARASINDA |) HERGÜN BİR FIKRA Adı anılsın istemiş Adamın birini vali olarak mamur bir vilâyete göndermişlerdi. Vali vilâyeti gezerken soruyordu: — Bu çeşmeyi kim yaptırdı? — Selefiniz.. — Bu mektebi kim yaptırdı?.. — Selefiniz. Neyi sorsa, selefiniz diyorlardı. Üç gün sonra vali başka bir vilâ- yete tahvili haberini aldı.. Derhal emir verdi: güzel çeşme yıkılsın! Emri yerine getirdiler. Fakat me raklının biri sordu: — Çeşmeyi neye yıktırdımız? — Elimden ne gelirdi ki, yapıl - mıiş ne varsa sordum: Selefiniz yap tırdı, dediniz.. Ben hemen butadan gideceğim; birşey yaptıramam. Ben den sonra gelecek vali bu çeşmeyi kim yıktırdı, diyince: — Selefiniz! Dersiniz de, iyi kötü, benim de adım anılmış olur. * Kristal palasa Benzeyen bir kostümlü Balo kıyafeti Londranın meşhur bir Kristal pa- lası vardı, geçenlerde büyük bir yan- gin bu palası kül baline getirdi, Palası sevenlerden bir tanesi kendisine pala- sa benzeyen bir kıyafet — yaptırdı ve resimde görüldüğü — veçhile kastümlü balolara devama başladı. Aksırmanın yasak Olduğu bir memleket Danimarkada grip hayli almış yü- rümüstür. Buna çare olarak Kopenhag sıhhat müdüriyeti şu kararı vermiştir; «Halk aksırmayacaklı Şimdi yolda ve umumi yerlerde ak- sırandan ceza kesiyorlarmış. Aksırığı olanlar evden çıkmıyorlar, yahut ta bu'lâde artmış ve muhteri kısa zamanda işi gizli görüyorlarmış. B Vafan işlerinde elbirliği lâzım B lar mektebe, mektebf'ğ İ *| Boğa güreşçilerinin — |çepli sevin, e BN ğ Biz, mahalle m' t Kazançları hi okurduk, âmin dEfÖRMEMe, Sözün F Biz ve onlar —— izi, B den a"w dinlemek mekt y Onları .:;::n"_ IIG okustü tebe' gitsin | Cumhuriyetine faydil ddj yetişsinler diye 800 yafi k Bizim mekti İriş Mes'uliyeti calâkadarlara> bırak - ( BUt ta bir konak ” & ların mektepleri 1”'.“ do muntazam binılıl“u' x O zamanın Maarif y d — Mektepler çok güzel ıslah ::; Derlerdi. Bu # leri, mekteplerde yof' layalım diye uğı ) Biz mektebe, bif Şi mahkümun isteksi?” mak haksızlıktır. Belediyeyi de, hü- kümeti de, devleti de biz teşkil edi- yoruz. Vatan el birliği ile yükselir, El birliği ile kuvvet bulur. lek P | tebe gidiyorlar.. bulunuyor, and 19%-"?;“’ Biz. mektebe SiT lmda, «rabbiyesi? bilirdik. Onlar, el!!# ilk ayı sonlarındâ Ü sazetenin serlevhâ Bi 5 Biz biraz büyüY'". farkettiğimiz zamö” 4 «kavele» olduğunü “5 akla karayı $ " man tarih, lisan ve fef İNi Biz muılmm’ j ar Boğa güreşi İspanyada çok taam- müm etmiştir. Boğa güreşçilerinin ka- zançları çok fazladır. İçlerinde milyo- ner olanları vardır. Fakat boğa güreş- çileri her güreşte ölüm tehlikesine ma- ruzdurlar. Güreşin sonunda iki ihtimal vardır: Ya para alacaktır, yahut öle- cek. Kadın jüriler merhametli olmuyorlar —H K a Diye alay ederdiki ni sayıyorlar. g Bizi mektebt kalfaya: z Bt sizin, temii lf Onlar İi? ' ':Bl'. ani günün © bugünün lar, y ö bir cihetten biribi' İ Bizi, Hocanın Nevyaorkun tanınmış ubıka!ılurırî- t düyül wm,u ) dan, ekspres sayguncusu, Guarino ni- dö L Onları © BZ Cek LA ü verlerdi.. Mu!' hayet polisin eline düşmüş, ve tarihte | hi çor, ama ai J ilk defa olarak kadın Jerden — bir| yökleri vibi gövüye” Üaf 3 hey'etin önünde muhakemeye - çekil-| ) bir mekteplinin © ayel kında bir iddinda P Kadınların hislerine hitap ederek | de Gazi Osman onları aldatacağını sanan haydut, u-| 4; mektepliye mek” Se zun ve yanık bir müdafaada bulun-| gan dayağı çgkdî-“l K muş, ara sıra hüngür hüngür ağlamış, hâkimlerin, analık, karılık hislerine dokunmuş, velhasıl türlü hokkabez-| Bilimor mü/ Ş lıklar yapmış. Fakat sonunda, bu gibi çe ( oyunlara papuç bırakmıyan kadın jü-| —| — Arabayi ili K riler tarafından Gmaznun suçludur, | lerdir ve kim laşd'd kararile» hayduda on sene ağır hapis sle Yeı_u::ilk t cezası vermişlerdir. ı"'; E“"T'—%__ , etsant , B y e — Türk ol Dünyanın en küçük beygiri| çışmet taşıyan AM Dünyanın en küçük ve cüce bey- : j e giri Londra hayvanat bahçesinde bu- lunmaktadır. Bu beygir büyük bir fino köpeği cesametindedir, ve dalma ku- cakta büyütülmektedir. Uzuvları bu nisbet dahilinde küçüktür. Hayvan bütün hayvanat bahçesi- nin göz bebeğidir. Oradaki mütehas- sıslar bu beygirin böyle kendine mah- sus bir cins almayıp cüce doğduğunu söylemektedirler. Ayakla yazı Viyanalı bir muhteri pedallı bir ya- zı makinesi keşfetmiştir. Bu makine ile, daktilo makinelerine nazaran, dört defa daha sür'atli yazı yazmak imkâ- ni hasıl oluyormuş. Bu makinenin ih- tira beratı alımır alınmaz satışı fevka- liğre 51 yaşında & İti 2 — Rosariyo M Şehirde 965 bin * yi 3 — Çok cshh“& olan Tobal ve Yöğgük çük Asyada Kart” kin olmuşlardır. »» Töterut oltf gU A, Fransızlar, “İf Eİ keşfetmeğe muv' pagandanın kU rendikten mnm',kf j Niste tatbik zl“'f?i, Ku " zengin olmuş, 7 İSTER Yapılan bir istatistiğe nazaran deleve, ötekiler de siyasf sulh için ik- hısadi mücadeleye gidiyorlar. Bu iki İ SA BN ER L S | İNAN İstanbul şehrinde otobüs gibi nakil | tanedir. İNAN İSTER İNANMA! vasıtalarında bir sene zarfında şemsiye, baston, (âstik, tamam 4761 tane dalgın adam vardır, çünkü İstanbul | paket — cinsinden şehrinin tramvav şimendifer, vapur, İSTER İSTER İNANMA! —— li neticeler ver bütün memlekt lamışlardır. ü Saadet getiren — Çöl Nis belediyeiy ( yüzdürmek gayt' , | gazalara, car elerü okunacak her / ve daima gülüf muştur. unutular eşyanın — sayısı 4761

Bu sayıdan diğer sayfalar: