6 Aralık 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

6 Aralık 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün Türklüğe yız_baniı olan Pantürkistler —— Yazan: Muhittin Birgen 5 ha husüsli ma: on zamanlarda bir kısım dünya muhitinde gayet kuvvetle mizm, hattâ, daha dar sile bir Pantürkizm Jâ, üç gün evvel, arkadaşları- n ikisinin sütunl , — Varşova haklarından çıkmış hususi bir haber göze güldü. Bn habere göre Japonlar, mer- | yada Pa ist bir hareket yap- başka bir yoldan da garbi Türkis- yrı ayrı birer devlet halinde istik- araya toplamayı ve hattâ, bu memlek Jerin Müszlüman olmaları hasebile, bir de halife vermeği düşünüyorlar- mış. Söylemeğe hacet yoktur ki bu Japon Panturanizminin gâyesi Asyada Rusya- yı vurmaktan başka bir şey değildir. Bu- ginden yarına tahakkuku ne dereceye kadar kabil olabileceği şübheli bulunan bu yalancı Panturanizm, ister kıs- men, ister tamamen — tahakkuk sin, yahud, isterse yalnız bir proje halinde kalsın, netice aynı şeydir: Bir Japon Panturgnizmi, yani bir Japon si- yaşeti. Bu asra göre milli bir istiklâl ha- | yatı için henüz hazırlanmamış olan bu Mmemleketler, kimin elile müstakil olur- 'larsa olsunlar, neticede onun ma mülkü sayılmıya, o elin nüfuz ve hâki yeti altında yaşanıya mahkümdurlar. halde, bu Panturanist propagandaya bi Türkler, hissen dahi olsa, lüzumundan Yazla bir ehemmiyet vermemek mecburi- yetindeyiz, demektir. * ve Turanlılığa yaban- ndan yapılan bu pro- ünhasır de- bul benzer hareketler vardır. Lehistan ve | Almanya da Panturanist ve daha yakın ile Pantürkist olmuşlardır. Bu iki fikir, her ikt memlekette de, bugünkü Rusyayı düşürmeğe matuf bir siyasetin esaslı unsurları olarak kullanılmaktadıı Son zamanlarda bazı Alman gazetelerin- ge bu siyasetin inkişafına dair huı ma- kaleler gözüme Bilhassa, Rus inkı- âbmm Kafka, ndz yaptığı h-'ın hı aları 'geniş bir nisbette istismar etmek iste bu siyaset, gaye olarak Rusyanın d: len zayıflamasını gözetiyor. | Gerek Varşova, gerek Berlin, bu siya- | sette Türklük bakımından ne dereceye kadar samimidirler? Yani, Türklük baki- mından bu siyaset ne dereceye kadar 'Türk lehinde ve müsbet bir gaye takib eder? Türklükle l yan bu Pantürkistler, bu siyasetle yalmz Rusyanın parçalanması gayesini mi £ iyorlar, yoksa İhem ©1 hem de, sanra, Rusyadan ay lerin «hâmileri» olmak da Bu suallere sarih surette ce kabil değildir. Jap yesi, her halde, bellidi. ranh milletlerini ve dan ayırıp kendi <himaye istiyor. —Avrupalı milletlerin güttükleri Fakat, Türklüğ c milletler tara et-| Birincikânun 6 Korkuya mübeddel olan fazla derler. Tasa in: duğu yerde ihtiya! maya mahküm eden bir hastalığa mübtelâ olan adam hiç bir işe çinde btilunduğu işi de ileri götüremez. nı belinden bağlıyan ve daima teşebbüs edemez, muvallakişidiiğe ğrmniz Kai De adına tası bulun- Bu tin takdirde rıuxa'fak. göz önüne geti i mucib ol.ıbilecek scbtbl.cn ardan kaçınmak için icab eden sunuz, Artık vazifeniz korkunun ve endişenin tasa halini almasına meydan vermeden ileri ı!hmık':m barettir. hastalıktır. tesadüfen i - —— Londra balerinleri Arasında müsabaka Geçenlerde Londra balerinleri ara-| sında bir müsabaka yapılmış ve klâsik dansları en güzel ve en kusursuz yapan balerine bü; bir mükâfat verilmi Yukarıdaki resimde bu müsabakaya iş- eden balerinleri görüyorsunuz, Şekerin suda erimiyen bir terkibi bulundu Şimdiye kadar şekerin suda eridiği- | T? ni biliyorduk. Fakat zamanımızın kim- | deri suda erimiyen yegâne mad - 'denin şeker olduğunu isbat etmişler -| dir. Bunun İçin şekere o nisbette hamı- | Pİ” z hal karıştırmak kâfi gelm İşte bugün bu terkib ile İngiltere Amerikada yağmurdan kat'iyen müle- |a Si di |a göre bu şayanı büyret maddey roz Oktoasetat ismi verilmişt | FELGÜN BİR FIKRA *[ | | vakit namaz tar. meğe muva seyin servet ıslanmaz bir hale gelmektedir. Leh Cumhurreisi 70 yaşına basdı Tarif ediyorlar Dalginliğile meşirur — Emrüi yayram sabahı, bayram nü- k için camde gitmiş. Ale- amazdan evvel bayram nama- kılınacağı: Emrullah efendi, müş: — Ben, demi ni tarif etmişler. yanındakine dön bundan sonra beş bu camide kılacağım.. namaza — başlamadan, Yumruklar le milyon Kazanan boksör k sasıl san'atı> nn & eden san Bunlardan ıvvetile ha attan olmad han anın ç Hak olmu: servet te geçmi. 30 milyon, maumy Farın 60 milyon lmektedir. Meşhur bok P veti 5 milyo: a eline hürr Meselâ Demp Tunneyin 45 ü mas Ve bil | Yukarıdak n en fak>- franktır. | sörle görüyorsunuz, Brezilyada büyük bir elmas bulundu perdablı v Ruszlukla münasebettar bi dir. oi * Türklüğün bize göre en y olgun bir parçasını teşkil eden / > |Korono Mantel ad |52 bin İngiliz t ulunduğunu haber vermekte elmas hare <«Kar Hel duğunu bizzat ka asıe tarzında bir $ bul ve tasdik etmiş ol- |elm vaseti vıpmı_ olanlar ne | 100,000 İngiliz lirası kıy t et- basmıştır. Moscicki, yetmiş yaşında ol- ma rağmen çok dinç ve sağlamdır. n » hr.| veffa Şarko'ya kadar eserlerini okudur lerde avda vurduğu bir parsla beraber iz gazeteleri Rio de Janeiro'nun ' vebali onların boy madenlerinde | Z. Sözün K .sası Gene Tıtbı adii Hakkında G ri müdür N E Tslu bu sütunlarda ad ğü birkaç gün evvel & ab vermiş. eçen gün maş olan bir yazım Posta'la çe Bazı resmi makamların fartı hassasi- yetlerine otuz üç yıllık muharrirlik haya tırıda farlı rinde uzunca durup ta, m incelemek külfetinde bu- hangi bir yazıdan derhal e (ruht taba- er? Bunu bilmem, Bildiğim bir şey varsa, amda, Tıbbi & z gören, k istediği lunmadan h zuubahs y eden, lüz kâr eden bir tini | ima dahi bulunmadığıdır. Ben, şunu demek istedim: «Son zaman- larda, bazı avukatlar, müvekkillerini nunun pençe tıbbı adliyo r dular.. halbuki en büyük eriminologue'le- rin, ve ezcümle meşhur Lombroso'nun nazariyesine göre her cani mutlaka anor- mal ve az çok delidir. Ve her cinayet iş- lendiği anda, onu işliyen kimse, hiddet, teessür, kıskançlık, melankoli, teheyyüç gibi ruhi bir bozukluğun tesiri altında bulunmuştur. Tıbbı adli - pek haklı ve fenne uygun olarak - bunu kaydediverdi mi, cani kurtulur, ve hiç olmazsa cezası- nan hafiflediğini görür. Bu da, sosyal ni« zam bakımından zarardır!'» İşte, benim iddiam bul Bunda, Tıbbı adli müessesesinin şere- fini tenkis, haysiyetini ren edecek hiçbir cihet var mı? lkis, ekendilerinin de dahil bulun. dukları halk kütlesinin, yazılarını seve seve okudukları» muharriri hakire, ince ince cehil isnad eyliyen kendileri.. Büuyuruyorlar ki: «E. Talu deliliği: dudunun mı lar. Ke mu böyle bilebilirler.? Memurluk hayatından kalma bir İt yadla, gazetenin, bu cümleyi ihtiva eden satırlarının altına, az kaldı: <Aidiyeti ci- betile, İstanbul Tıb Fakültesi akıl hasta. likları ordinaryüs profesörü Bay D. Maz« İher Uzman'a.> yazıp, sayın bilginimize | gönderecektim. Zira, demin adını zikretliğim Lambro- 80'dan tutun da, Pariste Salpötriöre t marhanesinin Meşhur başbekimi müle- ğum birçok âlimlerin bu yoldaki kanaat« lerini, mütcaddid vesilelerle bizim mat- buatta teyid eden ve hattâ daha da ileri- ye vararak, deliliği hepimize muhtelif derecelerde teşmil eyliyen, kene aat edinmiş larına olsun. e gelince, bunu biraz fazla cür'etkârane bir isem, 'Taba -|hareket olur. ! Lâtincede bir darbimesel vardır: «Br- lmas 1929 da bulunan ve'rare Humânum Est» derler. <Aldanmak t bıçılon, insanlar içindi Pantürkist siyaset ise, zahiren, bu tarzda | can hakkında birkaş &; da bir dereceye kadar ağum vechile, en wkın 7 yazdıkla- | Japonlar, ne Almanlar, ne Lehler,'ne de miş ; bir kasım Fransızlar veya onlarla müna- ebettar olan beyaz Rusya tarafdarları- Bütün bu hareketlerin hiçbiri Türk, s hiçbiri Turanlı sayılamaz. Türkler düşe- &c Hu olamaz. Tarihi renlite -Jecklerse, kendi ellerile düşmeğe, kalka- ları gibi kabul ve bu realiteler içinde |caklarsa da gene kendi ellerile kalkmıya - |'Türkler için daha iyi hayat şartları to _rı*ebhrdurl:r. Milletlerin tâbi olmaları ! menni eylenek biz Türkler için ye; icab eden tabil inkişaf kanunları bunu makül olan bir görüştür. Türkiye devleti-| böyle emreder. elmaslar Brezilyada ve bil - Sovyetlerle takib ettiği dostluk si-| Bunun için, Türk efkârını bu muhte- hassa Mena Gear eyaletinde bulun - yaseti ise hem yerinde, hem de iki tara- | lif bayraklar namına yapılan Panturanist 'muştur. Ancak meşhur büyük Mongol a ya- |hareketlere karşı tahzir etmeği bir vazi-/elmasile mukayese edilebilecek diğer Muhittin Birgen h,, elmas daha bulunmamıştır. İSTER İNAN, IİSTER İNANMA! Arife günü İstanbulun en çok satış yapan ticaretha - ne ında bir etüd yapmak istemiştik. En kalaba - Lğımı, bayram münasebetile arı kovanı gibi işleyen şe - leri de bir kenaara bırakmış, fersah fersah geçmiş ©- ğlu semtinde bulduk. İki tane vezni vardı, rı para almaya vakit bulamıyorlard. - İki sında itilip kakılmaya ehemmiyet vermi - z ucu İle takribi bir hesab yaptık. On da- | vezneye 250 lira ödendi evv «Cenup istavrozu» tesmi, —e edilen meş-| bur elm Ca ele geçmi İnsani bir ilim olan #ıb müntesibleri n civarın -| ise, me kadat bizden üstün olsalar, fevkal | İbeşer sayılamazlar. | valbeşer olmadıklarına en yöni |bir delil de, kendilerini kasdetmiyen bir tir. Buna inanabil vrozu» 118 ör ir mi- yiz? Ar' kca söyliyelim ki, hayır. kırattı. Bu Ancak bu ye- u halde «Ce- rlak bir hal, YAZIMdan dolayı, bizzat itiraf eyledikleri gibi «hayret ve hattâ teğssür» duymuş almalarıdır. Z TAKViİiM lecek mütea: Ir!ı p m olduğu üzere en büyük ve sa biz Türkiye Türklerinin iyi bilmemiz lâzımdır ki Türk olmiyan - devletlerin yaptıkları bu tarzda giyasetlerin gayesi ne geniş manada Turanlıların, ne de hu- susi ve yakın manada Türklüğün men- | ge faati hesabınadır. Her iki manada ve her iki istikamette de, bu siyasetler, yalnız, | u takib ve tatbik edenlerin kendi men- fsat hesablarma göre tertib edilmiş lerdir. Bunlardan, gerek Turanlılığı gerek Türklüğün 'elde edecekleri de ya hiç, yahud hiç denecek dereceda eh tsiz şeylerdir. Bu noktayı ca eği, işleri sathi surette görme- | ğe mütemayil bir kısım Türk efkârı için, | şu sırada çok faydalı buluyoruz. | Hattâ bu kabilden olarak bizzat Türk- | lez elil> Paris merkezinden idare edilen | bir hareket de ayrıca dikkate değer. Bu- nun da, bir nevi beyaz Rusluk hareketi olduğunu — zanmediyoruz; bizce bu da murlleldir. Ya Fransanın bir zümresi ve | sınıfı ile alâkadar, veyahud, sırf beyaz|İ.. Rumi scae 1353 mi bu adam?» hitabına da ehemiyet vermiyerek 20 ye niçin bu mağazadan alış veriş ettiklerini sorduk. Hep- || sinden: —Burada pazarlık yok, fiat maktu da andan cevabını aldık. Bu, basit bir hakikatti. Belki çok eski zamanlardan beri de biliniyordu. Fakat biz bütün şehirde <maktu fi - at> uüsülüne yüzde bir ticarethanenin bile riayet etme - mekte olduklarını düşündük, her hakikatlten ne kadar Bu rağbetin sebebini anlamaya çalışarak bu defa ma- | basit alursa olsun berkesin istifade edemediğine inan - ğazanın kapısı önüne çıktık. n ve dıştan gelen — edeli | dık, amma'ey okuyucu sen: IŞTER İNAN, İSTER İNANMA! ara Konul sene 1937 2 & Tegrle

Bu sayıdan diğer sayfalar: