27 Aralık 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

27 Aralık 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA TT e ek iŞ İİ İMA İŞE “rr CN Cumhuriyetin doğuda tesis ettiği en büyük varlık: Emniyet Doğunun bugüne kadar geri kalmasının en büyük âmillerinden biri olan bu mesele bugün ortadan kalkmış, eşkıyalık müessesesi tarihe intikal etmiştir gesinde olduğu kadar hiç bir yerde ke- safet peyda etmemişti. Şarkda, yolcu - luk sabahları sekizde başlar ve igün kararırken nihayete ererdi. karardıktan sonra herhangi İdaşın, bir taraftan diğer bir mesine imkân yoktu. Valiler teftişe çıkacakları askerler, meşhur boğaz valiyi eşkiya taarruzun vatan- darı tutarlar, üs edemediği Erzurumun tarihi eşerlerinin bir görünüşü Sergerdelerin hücumlarından bıkmış W-| Eşkiyalığa yataklık eden üçüncü 5! O Memlekette az çok kültür ilerlemiş. sanmıştı. İyi mahsul aldığı sene elinde- | bab de adliye mekanizmasının bozuk tir, Genç muallim, ordudan yetişen baş kini avucundakini gelip zorla alıyor - işlemesiydi. çavuş, kabadayılığın şuna buna zulmet- dardı. İsmini yazmaktan aciz kadıdan boz-|mekle olmadığını, mümkün mertebe Verememezlik edemiyor, hayatın “İma hükim. Rüşvet alıyordu. Halkın vejetrafına anlatıyor, genç ve idealist bâ- dan korkuyordu. ” vatandaşın kafasma öyle bir kanaatİkim rüşvet almıyor ve vatandaş da bi- Bugün bunlar kalmadı. Eşkiyalığın | yerleşmişti ki: Para ile ber rezalet ör-)liyor ki er geç, adaletin pençesine dü - #alkmasında hükümetin büyük him -| çöğür, İşerse onu oradan kurtarabilecek hiç bir eti hiç şüphe yok ki görülmüştür. Fa-| © Binsenaleyh asker kaçağı, kabada -İluvvet yoktur. kat bu himmet doğrudan doğruya şa “Jyılık damgasını sırtına vuruyor, ve! İptidat ve cahil halkın bile zihnine &ilerle mücadeleden ziyade memleket-| mürtekib hâkimden de cesaret alarak | kanun mefhumu yerleşmiştir. #e yerleşen itimad ve istikrarın bir e- | silâhını omuzladığı gibi dağlara çıkıyor). Son zamanlarda çete efradmın reis- #icesi olmuştu. ve mükemmel bir eşkiya oluyordu. lerine isyan ederek: ç Halk anlamıştır ki; Eşkiyalık mel Hiç şüpbe yok şimdiki #sayiş terti-/ — Bizi uçuruma götürüyorsun, hü - sesesi ortadan kalkmalıdır.. Şaki. birbi | yatı bu nevi dar kafalı zavallıların baş) kümetin ve adaletin elinden kurtula - fena adam değildi. Onu Lombrozonun kaldırmalarına artık © sureti kat'iyede | mayız, diye kıyam ettikleri görülmüş - miş ea insan ii ie mani ra Fakat eşkiyalığı orta 2) ür uştırmamak; lâzımdır. z “Jdan kaldıran, halkdaki zihniyetin de - te teessüs etmiş yanlış âdetlerin, bo -| gismesi ve hükümete olan itimadın art- uk işleyen müesseselerin, tereddi et -|masıdır. malına yer yoktur. Ve âsayiş kuvvetile tirdiği bir adam tipi idi. Askerlik artık malümdur. Gideceği beraber zihniyetler de değiştiği için ar- Vatandaşı, eşkiya yapan.onun Tü -| yamanı da biliyor geleceği zamanı da,|tık oşkiyalık müessesesi de tarihe İnti- bundan ve kötü meyillerinden Ziyade;| östelik askerlik onun için bir nur ve ı-|kal etmiş bulunmaktadır. “İşık ocağı oluyor. Mustafa Fuad zukluğu ve halk arasındaki kudret te - dâkkisinin yanlışlığı idi. .. . .. .. .. . Burada bir Ai Mendil sereerdsi| Karabükte bir gümrük müfrezesi wardı. Halk onun cesaretine hayran i - di. Sebebi de şehre kadar sokulmuş, jandarma kurmandanının arkasından gi derken adamcağız mendili düşmüş, 6 da kaldırmış vermiş. Ve kahraman ol #nuş. Herkes Çakırcalıyı sever gibi: — Ne yaman adam diyorlar! Şehre kadar sokulup jandarmanın mendilini veriyor. Vatandaşı evvelâ eşkıyalığa sevke. den sebeblerden biri ve en mühimmi bu idi. Acaib, ters ve biçimsiz bir ka - badayılık. İkinci sebeb de askerlik idi. Öyle ya... İstanbullu askere gitmiyor. Fakat bu - iradaki Mehmedeik bir kere yola çıktı amı, bir daha dönmek nedir bilmiyor. Üniformayı altı sene sekiz sene sırtm- dan çıkaramıyor. Yemende ölüyor, is - yanlarda katlediliyor. Yuvasına dön - aci ? Sazak olarak buluyor. Evi barkı volmüş oluyor. Cephede ölüm var. Oca- Karabük gümrük memurlar, bir arada ğına dönse ölümden beter, O zaman iş- Karabük © (Hususi) — Karabükte te eşkiyalığa başlıyor. Hiç değilse zen-| beş kişilik bir gümrük müfrezesi teş - gin olurum. Dağlarda gezerim. Öyle delkil edilmiştir. Burada oldukça mühim | “089” Artık Şurda hir Halli Göleline, bir dir. İkinelteşrin ayında Karabük fab, -İmesâi ile çalışmaktadır. Pazar Ola Hasan Bey Diyor ki: nin civarında adam soyuyor. — Sıhhat işleri ile uğra- ganlar mükemmel bir karar vermişler... .. Halka on binlerce sıhhi eser bedava dağıtıldıktan sonra . Ayrıca muhtelif hasta hklardan korunmak için şeh. o doktorlara iş kalmayınca a- rin bazı yerlerine renkli lev. o partımanları kim yaptıra halar asacaklarmış. rak?i. “Hisar, Sayfa 5 Faciası kaptanın faciadan Boğulan Ibrahim / evvel muhabirimize söyledikleri Fırtınadan önce gerek gerek tahmilât ağızlarında bulunan va- purlar şunlardı: Tan, Doğan, Sadık Zade, Sebat, Al tay, Ereğli - London, İzmir, Şule, Va - tan, Üsküdar, Kendilerinden haber alımamıyan bu vapurlar hakkında telgrafhaneden, hi - mandan, acentalardan haber sorarken, bilhassa Üsküdar vapurunun âkıbeti - le daha yakından alâkadar oldum. Ço- cukluk ve mekteb arkadaşını olan Sü - varisi Etem Öndermandan başlıyarak çarkçıbaşısı ve mülâzum kaptanı da ar- kadaşım olan bu vapur için mihri bir yakınlık duyacağım tabif idi. Üsküdarın değerli ve tedbirli süva - risi havanın, denizci tabirile «süd li - man» olduğu bir sırada gemi cak kömürünü aldığından âkibetinden henüz haber alınamamasına oOrağmen bu de diğerleri gibi açık de * nizlerde dalgalarla boğuştuğuna hük - hatırlayamadığım bir isim söylemişti: — «. bü sefer kandırabilirsem ge - miyi bu defa mutlaka havuzlatacağım. Bu sefere çıkarken söyledim! Birader tamir için kırk gün kalafat yerinde kaldıktan sonra geminin alti se kiz karış midye tuttu. Bu en aşağı bir buçuk iki mil yolumuzu kesiyor. Bir buçuk iki mil sür'at nedir diyip geç - me, bazan insanı büyük bir felâketten kurtarır, Hisar adlı köhne tekne 2! İlkkânun günü öğleden sonra ikide 3500 ton kö- mür yükile Zonguldaktan ayrıldı O gün akşama, akşamdan geceye, gece - den ertesi gün öğleden sonraya kadar yol çiğnediği halde çıkması beklenen firmadan evvel Zonguldaktan 120 mil ötedeki boğazı tutamadı. Zavallı İbrahim kaptan ve zavallı denizci arkadaşları, Ahmed Naim Eşek adasından 3 cesed alındı Hisar faciasına kurban gilen Mehmea metmek lâzımdır. a bu dakika *| kaptanın Eşek adasındaki cesedinin hu- larda henüz dinmiş değildir. Fakat ka-| gusi bir motörle alınarak Rumelifeneri- yıb vapurlar muhakkak selâmettedir. İne nakledildiğini dün yazmıştık. Dün de, Ali Mendil, bir Brörando'ya bir dünya! Hasan Bey — Peki ama * Şu dakikada Roma radyosu Karade- nizde hüküm süren şiddetli fırlınadan bahsediyor. Bu arada meçhul dinleyici- lere Hisar vapurunun feci âkıbetini de bildirdi, Hisar vapurunun köpüren, kuduran dalgalar arasında nasıl kaynadığını bu satırları okuduğunuz sıralarda hepiniz biliyorsunuz. Onun için burada bu yü- rekler acısı faciayı tekrarlayarak de - ilim, Anlatacaklarım sadece Hisar va- İpurunun korkunç âkıbetine tekaddüm delerim olacaktır. , Bu anlatacaklarım belki de vapurun batış sebeblerini aydınlatmağa, faci - adaki mes'uliyet paylarım belirtmeğe yarayıcaktır. Hisar vapuru, cihan harbinde Arne- rikanın harbe girişinden sonra yapıl - mıştır. Alman denizaltı gemilerinin he- men her gün bir düşman vapurunu de- nizin dibine indirdikleri sıralarda A - merikahlar askeri sevkiyat için itekne elde etmek maksadile bu vapur- ları ağaçtan yapmışlardır. Amerikanın zengin ormanlarından istifade edile - rek meydana gelen Hisar tipinde yüz vapur için Amerikalılar beş sene ömür biçmişlerdir. Nitekim de harb sona erer ermez, bu gemiler Amerikan donünma- sma hedef vazifesini görmüşlerdir. Do nanma manevralarından artakalan iki tahta tekne de bize geçmiş, Hisar ve İz- mir adlarını almışlardır. Amerikalıların beş sene ömür biç tikleri tahta tekneler bugün yirmişer benden çok tanıyan ve seven bir arka- daşla İbrahim kaptanı «Derviş» inde si yarete gitmiştik. Hisarın talihsiz süva- risi gemisine böyle ad takmışlı: Deniz ler çullandıkça düştüğü yalpadan başı- nı bir türlü kaldıramadığından tahta tekne «Derviş» ismini almıştı. İbrahim kaptan güler yüzlü ve her denizci gibi mükerrem bir adamdı. Bizi kendi kamarasında ve zengin bir sof - rikasına gümrük yolile takriben 220)74Dın başında karşıladı. Geç vakte ka- fabrika malzemesi gelmiştir. Baş felâket böyle de diyor. Ve memleketi -| gümrük muamelâtı cereyan etmekte -İmemur Vehbi yorulmak bilmiyen bir dar yedik, içtik konuştuk. O akşamın neş'esi içinde dikkat e - demediğim değil de üzerinde durmadı- iğım bir noktaya şimdi ısrarla takılıyo - TUM; Bütün neş'esine rağmen İbrahim kaptanın o akşamki halinde bir dur - gunluk, zevahire rağmen içinde bir bu nalmanın; bir sıkıntının akisleri vardı. Söz «Derviş» e intikal ettikçe İbrahim kaptan: — Dervişin gönüllüsü olduk artık, di yordu. Değiştiremediler gitti. Dervişin süvarisi bilhassa geminin — Hiç bir şeyden deği? de yolruzlu- Zundan bezdim, diyordu: İnsan altın - dak: gemiye söz geçiremeyince denizci- İbrahim kaplan söz arasında şimdi İeden günlerdeki bazı hatıra ve müşahe-| Si İbrahim kaptanın kardeşi Zekeriya kap- tanın motörü gene adaya gitmiş, orada bulunan diğer beş cesedi de almıştır. Bu | eesedlerden dördü serdümen Necati, yağ- | Sı Receb Ali, ateşsi İsmafl ve ateşei Mak: suda siddir. Diğer cesedin ya ateşci Meh- mede, yahud da yağcı Ahmede aid oldu- ğu tahmini edilmektedir. Dün de, tahlisiye idaresi kaptanı Me- İcid kaptan Can sandalile ada etrafına çıs karak araştırmalar yapmış, fakat, yeni bir cesede rastlanmamıştır. Kenarda dolaşan tahlisiye deyriyeleri ve rasıdlar da yeni cesed görmemişler. dir. Bir petrol gemisi battı İ Moskova, 26 (A.A.) — Karadenizde şid- detli bir fırtına hüküm sürmektedir, No- İ vorassik önünde demir atmış bulunan i Menşeinski vapuru sular tarafından sahi- (le atılmıştır. Asnet petrol gemisi batmış, kaplan ve tayfası boğulmuştur. İzmirde bir adliya sarayı, birde cezaevi yaptırılıyor İzmir, (Hususi) Memleketi- imizdeki ağır mahkümlarin İmrah, E - ,dirne ve Ankara hapishanelerinde yer- ileştirilmeleri, buna mukabil ihtiyaca göre her şehirde 300 - 500 ymevcudlu, bir seneye kadar hapis cezasifla mah küm (olanlarla (Oomevkuflâir © çib ceza evleri İnşası tedkik edilmektedir. İBu ceza evlerinden ilki İzmirde yapı - lacaktır. 100,000 lira tahsisat aynlmış- tır. Ayrıca şehrimizde bir adliye sara- yı da Inşa edilecektir. Trakyada hayvan cinsinin ıslahına çalışılıyor Çorlu (Hususi) — Bir sene evvel Köp- rüce çiftliğinde yapılan Trakya boz ırkı. nın ıslahı işi iyi neticeler verdiğinden bu işe bu sene daha fazla önem verilerek daha müsaid alan Şerefli çiftliğinde ça- lışılmaktadır. 75 boğalık &dedinin 150 ye çıkarılmasına çahşıimakfadır. Hükümet aygırlarının mahsulü taylar da toplana- rak bu çiftlikte fenni bir şekilde bir sene bakıldıktan sonra iade edilmekte ve fen- ni bakımın iyilikleri bilfül hayvan sa- hiblerine gösterilmektedir , Havranda bir elektrik santralı kuruldu Havran (Hususi) — Havran Balıkesire bağl güzel bir nahiye merkezidir. Bele - diye nahiyenin imarı ve temizliği için çok çalışmaktadır. Nahiyede beş zeytin- yağı fabrikası vardır. Havranda yeni bü- yük bir elektrik santrah kurulmuştur. Eiekirik şebekesinin tamamlanmasına çalışılmaktadır. Emlâk Bankası bir imar şirketi kuruyor İzmir, (Hususi) — Emlâk Banka- sı tarafından, şehirlerin büyük imar ihtiyaçlarını yerine getirmek üzere bir imar şirketi kurulacaktır. Bu şirket belediyelerle anlaşarak şehirlerin imar işlerini vadeli taksitlerle yerine getire- cektir. İzmir belediyesi Emlâk Banka - sile temas halindedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: