16 Nisan 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14

16 Nisan 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

EÜTERT NN 14 Sayfa Son Posta'nın tarihi Yazan: Ziya Şakir Sarıboğa derhal ileri atılarak: “Hassa askerleri!. Hükümdarınızı tek başına nasıl bırakacaksınız ? Taşıdığınız kılıçlardan utanmıyor musunuz? Ölümden korkmayan cesur işlerdi. Fakat, aradan den, daha büyük bir titremişlerdi. Diye düşünm etle Çünkü nda yalnız bir tek entari aşında, sırma İş - lemeli — bir e olduğu — hal - ar çıkmış; gülümsiye- a doğru bakmıştı. Ve büyük burcun önüne başlamıştı. Elinde, ğri bir kılıç vardı. & görür görmez, Yu- suf Sofunun rengi kül kesilmişti. Çün- kü o, evlâdının acısile günlerdenberi harap ve perişan olan bu adamın, böy- le bir teklifi kabul edemiyecek kadar kuyvvetten düstüğünü, kendisi gibi kuv- vetli ve pehlivan yapılı bir adamla mü- barezeye cesaret edemiyeceğini tahmin ederek böyle bir palavra ile Timuru mahcub ve maölüb etmek istemişti. | Fakat: şimdi onu, sırtında incecik bir entari ve elinde sadece yalın bir kılıç| olduğu halde rörür görmez fena halde sasırmış, yanında duran Sarıboğanın ağına eğilerek: Mahvoluyorum. Beni kurtar, de- mişti. Sarıboğa, derhal ileri atılmıştı. He- men boöz atın üzerine sıçrayarak: — Hassa askerleri! Hanın muhafızla- ryı! Hükümdarınızı tek başına nasıl bı- rakacaksınız? Taşıdığınız — kılıçlardan utanmıyor musunuz? Ölümden kork- mıyan cesur Özbekler, arkamdan gel- sin. Diye bağırmış, kale kapısına doğru atını sürmiye beşlamıştı. Külede bu hareketi gören Mogol as- kerleri de yıldırım sür'atile atlarının üzerine sıçramışlar; derhal Timurun etrafını kuşatmışlardı. Kale bedenletinin dibinde müdhiş bir harb başlamıştı. Özbeklerle Mogol- lar, Ük bir şiddet ve dehşetle birbir- lerine çarpmışlardı. Boğaz boğaza mü- cadele saatlerce devam etmişti. Ve, ka- leden çıkan Özbek askenleri, son nefe- rine kadar kılıçtan geçirilmişti. Bunla- rın arasında, Sarıboğa da mevcuddu. Bir Mogol piyadesi, kılıcını en evvel boz atın ön ayaklarına — savurmuş, zavallı bayvanı yere devirmişti. Ve sonra, atı- nın altında kalan Sarıboğanın kafasını köserek kılıcının ucuna takmış, koşarak götürüp Timura takdim etmişti. 'Timur, Sarıboğanın başını görür gör- mez, son derecede sevinerek: — Bu başı, hazinodara götür. Tart- sın. Ağırlığınca altın versin.., demişti. e YUSUF SOFU'NUN VE KALENİN ÂKIBETİ sadece uzur Timuru b , Timur, kaleyi tahrib etmemek için cebri hücumla girmek istememiş.. mu- hasara ile iktifa etmişti. Bu muhasara, tam üç buçuk ay sürmüştü. Kaledeki bütün erzak tükenmişti. Halk; birkaç defa, Yusuf Sofunun a- leyhine isyan etmek istemişti. Fakat her defasında, saray muhafızlarının ve sadık askerlerin şiddetli mukabeleleri karşısında, bütün bu isyan hisleri eri- miş ve halk, artık mukadderata boyun eğmişti. Nihayet bir sabah, şu sözler işitilmiş- ti: — Yusuf Sofu, vefatet etmiş... Bir gün evvel, Yusuf Sofunun müda- faa siperleri üzerinde dolaştığını gö- renler, bu sözlere inanmak istememiş- lerdi. Fakat aradan birkaç saat geçer geçmez, tellâllar bağırarak bu hakikati bütün şehre ilân etmişlerdi. O zaman, derhal halk arasından bir heyet seçilmiş, muvakkat bir hükümet teşkil edilmişli. Bu hükümet, kalenin mukadderatım müzakereye girişmişti. Fakat daha bu müzaükere neticelenme- den, kalenin etrafında: — Urha., ürhaaağa... Özbekler, arkamdan geli Nâraları yükselmiş.. umumi hücum başgöstermişti. Zaten aylardanberi müdafaadan bık- mış usanmış, şimdi de, artık başsız kal- mış olan Harzem askerleri, ciddi bir mukavemet gösterememişlerdi. Birkaç saat zorladıktan sonra, Timurun asker- leri, kaleye girmişlerdi. 8 Birkaç saat zarlında, bütün şehir yağma edilmişti. Timur, bir zafer ala- yı ile kaleye girerek Yusuf Sofunun sarayına yerleşmişti. Derhal, Semerkanda adamlar koştu- rarak, hem kalenin alındığını halka tebşir ettirmiş, hem de oğlu Cihangirin dul zevcesi (Hanzade, Susen) | mişti. Susen, gözyaşları içinde evvelâ ka- leye ve sonra saraya girmişti. Timur, nu teselli etmek için birçok şeyler söy- lemiş: — Kaleyi, sana iade ediyorum. Bura- nın, mutlak hâkimi sensin... demişti. Fakat Susen hıçkırıklarla boğularak: — Hayatımın en kıymetli varlığını, bu kaleyi kurtarmak için vermiştim. Fakat ne yapayım ki mukadderatın za- |lim hükmüne karşı mukavemet edeme- | dim, Bundan sonra, bana hükümdartık lâzım değil. Artık benim yapacağım iş, bir mezar bekciliğinden ibarettir, Diye, cevab vermişti. e TİMURUN SON EMRi Susenin varlığı, Ürkent kalesini kat- liâmdan kurtarmıştı. Fakat Timur, şeh- rin ülema, san'atkâr, ve bütün #$ usta-| larını derhal toplatmış; kafile kafile (Keş) şehrine yollamıştı. Maksadı, dün- yaya gelmiş olduğu bu küçücük kasa- | banın nüfusunu her vesile ile artırarak orayı muazzam bir mamure vapmaktı. Bu kafilelerin arkasından, kendisi de Keş'e gitmişti. Henüz matem içinde ol- Bir Doktorun Günlük Notlarından Âni vukua gelen Sekteler Birçok defa işittiğimiz ve belki de gördüğümüz üni ölüm vak'aları bizi hem müteessir, hem de mütehayyir eder, Böy- lelerini bir gün evvel hattâ birkaç saat evvet gayet iyi bir halde gördüğünüzü söylersiniz. Ve bu ölüm haberine asla i- nanmak istemezsiniz. Âni ölümler neden Neri gelir? Zahiren çok tyi gibi görünen bam iasan- ların ölümlerinde ekseriya bir takım ih- maller ortaya çıkar. Maselâ bu kimsenin tansiyonu çok yüksektir. Ya bilmiyor, veyahud bildiği halde fazla ehemmiyet yermemektedir. Bazılarının kalbinde has- talık vardır. Fakat gizli seyreden müz- min bir adalel kalbiyel Hthabi, kalb ka- paklarının bozulması gibi sebebler gü- nün birinde âni ölümü pekâlâ ika ede- bilirler. Bundan başka ânf ve yıldırım gi- bi gelen hinnakı sadır (anjin dö puatrin) ölümlerinde de mutlaka eskidenberi kalb şiryanlarında bir bozukluk meveud öldu- Buna da şübhe yoktur. Bazı böbrek nata- mamiyetleri, mahfazal fevkalkilye afa - t dimağ şiryanlarının gene tasallübden veyahud spaszmından mütevellid sekta - ler de âni ölümü intae eder. Dimağ şir- yanlarının tevettürden patlaması da di- mağ sektesini Intac eder, Velhasıl görü- lüyor ki bütün Ölümler muhakkak birer sebebe bağlıdır. Cumartesi Normal görünen birçoklarımızda kim bi- lr gizil gizli seyreden ne gibi tegayyü- rat mevcuddür. Bünları çok iyi latihab edilmiş afle doktorlarına hasta olmadan evvel sık sık kendinizi muayene ofttir- mekle anlıyabilirsiniz ve birçok felâket- leri önliyebilirsiniz. Vakit vakit tansiyon muayenesini, kan |duğu için Semerkanda giderek, büyük niz!, diye bağırdı zafer alayı ile şehre girmek istememiş- yti Fakat Keş'e gider gitmez, mütadı |etmiş, ti. Huzura girmek sırası, casus Kocaoğ- lana gelmişti. Timur, onu görür görmez, |büyük bir iltifat ile tahtının yanına kadar celbetmiş: — Gerek Kâşgarlılara ve gerek Har- zemlilere karşı kazanılan zafer, senin sayende oldu; Kocaoğlan. Bundan do- layı, sana çok teşekkür ederim. Şimdi senden bir hizmet daha bekliyorum. Hatay Bahadır ile Adil Şahı bulacaksın. Eğer bunları da bana teslim edersen, şimdiye kadar hiçbir casusuma verme- diğim mükâfatı, sana vereceğim,.. de- di. (Arkası var) || Nöbetci Eczaneler Gu gece nöbetci olan ecezanoler gunlar- sad). Beyazıdda: (Belkis). Samatyada: (Teofilos), Eminönünde: (Salih Necatl). Ryübde: (Arif Beşir), Fenerde: (Hüsa- meddin). Şehremininde: (Nâmm). Şeh- zadebaşında: (Üniversite), Karagümrük- te: (Kemal). Küçükpazarda: (Hulüs). Bakırköyünde: (Hilâl) Beyoğlu cihetindi İstiklâl enddeninde: başında: (Kinyoll). Karaköyde: (Hüse- yin Hüsnü), İsliklâl caddesinde: — (Li- motnelyan), Pangaoltıda: (Nargileciyan), Beşiktaşta: (AlH Rıxa) Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardakiler: Üsküdarda: (İtlhad). Sarıyerde: (Asaf), Kadıköyünde: (Sıhhat - Rifat). Büyük- adada: (Halk). Heybelide: (HBalk). (Dellâzuda). Tepe- - ——— Trovada hafriyata başlandı Çanakkale (Huzsusf) — Her yıl nisan iptidalarında Trova harabelerinde hafri - yat yapan Çinçinatti üniversitesi arkeo- Toji profesörü Karlbilegen beraberinde profesör muavinlerinden Bayan Marisn, Dorothy Raosan ve Bay İ. Caskey olduğu halde gelmiş ve hafriyata başlamışlar - dır. İran transit yolu açı'amadı Erzurum 14 (Hususi) — 9 marttanberi işlemiyen transit arabaları 10 nisanda tekrar faaliyete geçmek istemişlerse de Erzurumumn 30 kilametre ilerisinden dön- meğe mecbur olmuşlardır. Gümrüklerde yeni tayinler İstanbal gümrükleri Başmüdürlüğü Mtl- yat memurlarından Halid Ziya Kuleli me -« murluğuna, Kars ihtiyat memuru Hüseyin |Erol Başmüdürlük ihtiyat memurluğuna, Şi- le memuru Hurşid Özalp gümrüğüne, Trab- zon muayene memurlarından Hikmet İşbi - lir İstanbul gümrüğü — Başmüdürlük birinci sınıf muayene memurluğuna, Taceddin Önal ral Şile gümrük memurluğuna naklen ve a - çıktan Fazıt Aybar !e Ahmed Mukbil! de baş müdürlük memurluğuna tayin editmişlerdir. Beyoğlu Halkevinde konferans Böyoğlu Halkevinden: Sahı — günü saat 1830 da Evimizin Tepebaşındaki merkez bi- nasında B. Ahmed Selim — Arık tarafından «Bügleslon ve Otosügfeslenin hayat ve tar. biyedeki tesirferi» mevzuunda konferans ve- rilecektir. Herkes gelebilir. Hellas yatile 150 seyyah geldi Yunan bandıralı Hellas yatile şehrimize 150 seyyah gelmiştir. Beyyahlar bir Akdeniz turnesine çıkmışlardır ve İslanbuldan sön - ra turneye devam edeceklerdir. Neşriyat Müdürü: Selim Ragıp Emeğ S. Rağıp EMEÇ SAHİBLERİ: / yiyem UŞAKLIĞIL vechile, bu harbde muvaffakiyet gös- terenleri birer birer huzuruna kabul hepsini de yarı ayrı taltif etmiş- Först Vienna şehrimizdt Bugün İstanbul muhteliti ile karşılaşacak olan Vi: futbolcular, yarın da Ankarada oynıyacaklar LT —— Viyananın kuvvetli takımlarından 0- |lan Först Vienna dün sabah şehrimize geldi. İlk maçını bugün Taksimde İs - |tanbul muhtelitine karşı yapacak ve bu akşam Ankaraya hareket edecek - tir. Takımda Avusturya milli takı - kımında oynamış Viyananın — meşhur futbalcuları vardır. Kafile 14 dü futbolcu, biri idareci ;nlarak 15 kişiden mürekkebtir. Ka- leci Havliçek, müdafiler — daima milli takımda oynayan Rayner, — gene ayni kıymette olan Smovs'dur. Merkez mu- avin Hofman, muhacim Geşvaydel, Orta Avrupada daima güzel oyunlarile nazarı dikkati çekmiş enternasyonal o- yunculardır. Diğer oyuncular, Lovdon, Mohu iki yan muavindirler, — Molzer, Artman, Fişer, Katiner, Borili, ve Baç- |ka muhacim yedek olarak gelmiçler - (dir. Kafilesreisi Tof'dur. İstanbul muhtelitinin yarın sahada hangi kadro ile oynayacağı henüz belli değildir. Kendilerine şimdiden muvaf- | fakiyetler temenni ederiz. Beşiktaşlıların bir tavzihi Beşiktaş klübünden şu tavzihi aldık Muhterem gazetenizin — 13/Nisan tazihli müshasının #por sütununda (Beşiktaş klü - bünün yeni köngresi) başlıfı altında neşre- dilen bir yazıyı bugün okudum. Size baştan aşağı yanlış bir malümat verilmiş olduğunu |tahmin ederek tavzihini faydalı gördüm. Beşiktaş klübü 20/Mart/938 pazar günü senelik âdi köngresini yapmıştır. Ba kongre idare bey'eli tebdili için değildi ve idare hey Först Viyena oyuncu ları Sirkeci garında eti değişmemiştir. İkinci bir kongrenin *top- ae Ükemda ae Devlet Demiryolları ve limanları işletmesi Umum idaresi ilânlar!) İdaremizin Eskişehirdeki Talebe pansiyonu ile Hastanesinin birıeııehk:ğl yacına binaen satın alınacak olan muhammen bedeli ile cinsi, mikdarı ve | lanması bir emrivaki olduğundan ü deki pazar günü kongre yapılacağı d& P| zuubahs değildir. İdare hey'etimiz böl davete karar vermiş değildir. ! İngiltere - İskoçya maçi | Altınış iktnet defa karşılaşan OGİ giltere milli takımları tekrar mp stadı olan Wembley'de senelik maçlarili tılar, İngiltere takımı 1928 — senesindi stadda 5 - 1 mağlüp ettikleri rakibleri şısında bu defa 1 - O gibi bir farkia mekten kurtulamadılar, İskoçlar bu galibiyetle 89 uncu ni kazanmış olmukladırlar. Çok hej pek cazib geçen bu maçda yirmi iki nun en küçük bir falsosuna tesadüf yişi yüksek futbolün bir nişanesi mektedir. İngiltere muavin hattının sarsıntısından istifade eden İskoçya altıncı dakikada oyunun yogüne sayısınli mağa muvaffak olnuştur. P. Odanneli fından ideal pas pek sıkı bir şütle lesine girmiştir. j Devre iki tarafın hakiki tazyikteri 8/i7 1 - 0 İngilizlerin aleyhine bitmiştir. İkinci devrede çok parlak oynamağlk vaffak olan İngilizler beraberlik birkaç defa girmişlerse de oyunun türlü değişmemiştir. Bu maçda — 93000 bulunmuştur. Sındırgıda pehlivan güre $ mayış 938 perşembe günü Sıl gıda yağlı pehlivan güreş müsabak#' rı yapılacaktır. Bu münasebetle, Fiğ 70, başaltına 30, ortaya 20, dördün€ 8 lira verilecektir. Yenilen pehlivanlar mağdur e0i yeceği gibi diğer küçük güreşcilef memnun edilecektir. aşağıda yazılı iki grup sebze ve meyva her grup ayrı ayrı ihale edilmek fıl tile ve Eşkişehirde teslim edilmek üzere 29.4.1938 Cuma günü saat 14 on ö Haydarpaşada gar binası içindeki satın me ile satın alınacaktır. alma komisyonu tarafından açık i Bu işe girmek istiyenlerin kanunun tayin ettiği vesaik ve hizalarında muvakkat teminatlarile birlikte eksiltme günü saatine kadar komisyon 4 ne müracaatları lâzımdır. Bu işe aid şartnameler Haydarpaşada a Kar binası içindeki satınalma ile Eskişehirde Talebe pansiyonu müdürlüğü ve Hastane operatörlüğü ıınM parasırz olarak dağıtılmaktadır. 1 — Lâhana, pırasa, kereviz, taze fasulye, taze kabak, patlıcan | mürekkeb 25 kalem sebze muhammen bedeli 1322 lira 40 kuruş, muvakkat V minatı 99 Hira 18 kuruştur. 2 — Elma, zerdali, armut, şeftali, kiraz, yaş Mmeyva muhammen bedeli 1021 lira kuruştur. — (1998) erik, ve saireden mürekkeb 14 50 kuruş, muvakkat teminatı 76 lirâ # Üsküdarda Rum Mehmedpaşa Doğancılar caddesinde 94/1. Üsküdarda Rum Mehmedpaşa Areste caddesinde 6 No, lu. Yukarıda yazılı yerler kiraya verilmek İhalesi 18/4/938 Salı günü saat 15 dedir. İsteklilerin Kadıköy Vakıflar Mü! Büne müracaatları. — (2152) Cildinizin tahriş edilmemesini Isterseniz ? T,qı*. ğ üzere aritırmaları 5 gün uulğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: