17 Ocak 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13

17 Ocak 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- Sarafim Yazan: ZİYA ŞAKİR Garib bir âlem içinde Yordu, Yikile idra Ahlâk mecburiyetini lâ- Binday yak edemediğim için, vicda - Desing, Yade, Ayşe teyzenin geliver- Gözler, korkuyordum. Sereya da birdenbire önümdeki ten- Düşüm, zi İmiş, Ayni meş'um düşü» — Sa Şu kelimeler geçti: Mm tencere paraya tebdil PL dönü Yür. ma İyor, kulaklarım uğulda- Miş. » kâfir şeytan koluma gir- li yayg, 2Yatımın ilk günahına, ; aYat, - biz dü Ve meş'um dakikalarını alamam, ür P Biden yl bir hasta gibi, ağır ağır ye- ii vb Önümdeki bakır ten- ye Yaf rafından kavradım. Kapısı en mutfağa girdim, Raftan ağa irdim. 'Tenceredeki pilâvı kayayı a boşalttım. Orada duran bir hn Tencereyi sımsıkı buna in G8 kapasnı açtım. Ayşe TÜNÜrde dup olmadığını vi için içi tarafa baktım, Ondan Derine fırladım. İL Bi Şe * KORKUNÇ BİR «e UÇURUM bi aş zmn tenceresini, Tophane- Onay, *M1Ya otuz beş kuruşa sattım. en tan; ok ayla ilk geldiğimiz günler, sık x ka (Tarlabaşı) ismi ak » nn > Fakat bundan başka an adı e e ismi ve ne de tey- KİN Ortalık k ui Abatın; 3Pılan ini ararıncaya kadar, an- © Iş, bulabildim. O gecemi, ilam AN bir binanın altkatında, a zerinde geçirdim. Memnun 7 varsa, aç değildim. İsi h erkenden, Tarlabaşında- üm, <7 EVİN karşısında durarak da doğr okladım, Ancak o gün akşa- de ev tane Kkatle i << İşte. Yarak; e E Melen sıldandım. Ve, teredatd et - PEN çaldı şen çal im. İ amcaşşal bir kadın çıktı; İstan- Değ tiyormun, çocuğum? veni Da, bildiğim rumca ile Mİ arıyorum, imi. Hangi teyzeni?, » NNemin teyzesini, Ni Yorum, » eski rma ki lari taşı gibi fki n MİŞ olan dişlerini gös“ Ri e kahkaha attı: e. amma hayırlı ye - , MM e adını bile bil- bağırdı, Mi N .y haşin haklı idi. Maa- aksız değildim. m ir “m zaman, çok küçük. eve in Beldifimiz zaman, doğ- Ondan Mistik. Bir ki gece kal- sonra teyzemi görme » Yar dan | Adn, da k a rakıma A azla söylememe dare. er ven, » Yukarıya seslenmiye topun bie Ti cevab gazan Serlik sesi teyzemi rak onun Ve bana aid olan silirmisti ki beni Ve büvülk bir kayıdı ederek; kayıd. İNe kadar büyümüşsün, *gel n evini aramıya| İP çıkmıya başladım.| Hemen merdiven başına koşa rak yukarıya seslenmeğe başladı — Kimsin sen?, Tanıyamadım. ... Asıl garibi şurasıdır ki, ver- im kısa izahat üzerine: | — Yas?.. Bizim Maryanın oğlu ha... bazalım | içeri... Diye, bınim gösterdiğim coşkun sa- mimiyete ka kabele gösterdi. Kapıdan içeri ayağımı star atmaz, her şey bana onnemi ve buraya geldi- | ğimiz günleri hatırlattı. lerden bugüne kadar, hiç bir şey değişmemişti. Girdiğimiz odanın öşesi önünde kandil yanan mu - bile yerinde idi. — Sen burada ne arıyorsun?. Teyzemin, biraz sertce bir Jisanla sorduğu bu sual, beni derhal eski ha-| yal ve heıralardan ayırarak, hakikatle | de Türkiye radyo difüzyon postaları Ankara radyosu DAT.GA UZUNI v7? 1619 m. 1m Kex MW Ke. TAO, 1974 ia. 15195 Kek 20 Kw” TAP 3170 m. #405 Kes. 20 Kw. SALI 17-1-29 1230 Müzik (kücük orkestra - Şef: Necibii Aşkını. 1 — A. Rubinstein - Kostümlü balo sültinden - başlangıc. 2 — A Rubinstein - Kostümlü balo sültinden Napoli balıkçıla - rn. 3 — Rlo Gebhardi - Romans - viyolon - #el ve orkestra icin - 4 — 7. Strauss Beh - midt - İnetler - vals - 13.00 Sant, ajans, me- teoroloji haberleri - 13,10 Müzlk (küçük or- kestranın devami), © — Leopold - Yeni dün-| yanın eski şarkıları, 7 — F. Könligsholer - “Tirol entermezrosu. $ — İtalo Azsonl - Me - lodi, 9 — Gerhard Winkler - Kemanın aşk şarkısı - 10 — Beethoven » Skoçya havala - ri » 340 - 14 Türk müsiği - Pİ - 18,30 Prog-)| ram - 13,35 Türk müziği (fasil heyeti - Mu- hayyer faslı) - 1920 Saat, ajans, meteoro - 1oji haberi at borsası o (fat) - 1990 Türk müziği (muhtelif oyun havaları). 1- Aç kapı oyun havası, 2 — Bartın oyun ha-| vas 1 — Genç Ozmen oyun havası. 4 — A-| nadolu öyun hevası. $ — Ödemiş Zeybeği zeybeği 7 — İzmir Kordon zey- 8. Yaver Alaman, Vecibe, C. Kozan, C. Çağlar, H. Gür, - 2000 Konus ma (Hukux fmini yayma kurumu) - 20,15 1 (şarkılar) 1 — Hüseyni Peş - m! Hüseyni şarkı - Aeeb na -| — Suphi Ziya Hüseyni şarkı - bir gül, 4 — Rahmi - Muhay- yer şarki hüznü ansın, 5 — Reşad E- rr - Koman taksimi, 6 — Mustafa Çavuş - Hisar pselir şarkı. Bu çeşmimden gitmez aşkın havali, 7 — Hac Arif Bey - Hicaz tür- kü - Aman dağlar canım. 8 — Halk türkü sü - Bübİ taşte ne gezer. 9 — Salâhaddin Kaynak - Nihavend şarkı - Kirpiklerinin 1) — Eviç türkü - Atladım bahçene girdim. Okuyünlar* Muzatfer İlkar, 8. Tokay, Ça - Tanlar: Vecihe, C. Kozan, R. Erer. R. Kam - 21/00 Konuşma (Türkiye postası) - 21,15 Sa- at, esham, tahvflât, kambiyo - nukud bor- sası (fiaf). - 2130 Müzik (radyo orkestra - si - Şef: Hasan Ferid Alnar) - 1 —L Van! Besthoven: 3 üncü Leonore uvertâr. 2 — L.| Van Besthoven: 6 nci senfoni famajör (pas; toral). « 2230 Müzik konuşmaları (ojklor)- 2045 - M4 Son ajana haberleri ve yarınki program. — Sorma, teyze... Diye, söze başladım. sonuna Kağar bütün maceramı anlat - tım. Çok iyi hatırlıyorum ki; teyzem yal- İniz beni dinlemekle iktifa etmiyordu. Ayni soğuk bir eda ile mu-|timi, her tavrımı ayrı ayrı gözden ge - İçiriyorlu Sözlerimi Ve, başından anda her halimi, her hareke- mdi ne yapmak istiyor» — Arneme gitmek istiyorum. — E. annene gidip de ne yapacak - sın? — Hi... gene sustu. Gene dalgın (Arkası var) köketci eczaneler Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunlar. dır: İstanbul cihetindekiler: Aksu : (Sarım), Alomdarda; (Sır- rı Asım), Buyazıdda: (Belkis), Samatya- », Eminönünde; (Salih Ne- 8* 'Arif Beşiri, Fenerde: emininde: (Nazim), Şehsa- debaşında: Hamdi), Karagümrükte : (Kemal', Küçükpazarda: (Yargi), Ba- < (ERA), Beyoğin cihetindekiler: caddesinde: (Dellasuda), Ga - (Hüseyin Hüsnü), Taksimde ;: Pangaltıda: (Nargileci - a: (Al Riza), Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardakiler: Üsküdarda: (Ömer Kenan), Sarıyerde: (Nuri), Kadıkövünde:; (Saadet, Osman Hulüsi), Büyikadada: (slk), Heybeli. de: (Halki, datara: Yerebatan. Çatalçeşme. gokak, 5 Yevmi, Siyasi Havadis ve Halk gazeleşi İSTANBUL Gazetemizde çıkan yazı ve resimlerin bütün haklar mahfuz ve gazetemize alddir, değiştirmek 25 kuruştur, Gelen evrak geri verilmez. İlânlardan mes'uliyet alınmaz. Cevab için mektublara 10 kuruşluk Pul ilâvesi lâzımdır. (“Posta kutum : 761 İstanbul Telgraf : Son Posta Telefon : 20203 nl İl Son Posta'nın tefrikası! Baron de EE 4 Sayfa 13 Eserin mukaddemesi (Baron de Tott, 18 inci asırda Fransız #efaret heyeti ile İstanbula ve Türkiyeye gönderilmiş, 23 sene kalarak bir ecnebi mütehassısı sıfatile hizmette bulunmuş- ir, Türk dostu addedilemer. Bizden bahsettiği zaman cahil, müteassıb, bar- bar kelimelerini kullanmayı ddet edin- miştir, Milletimizin bütün dünyaca ta - nımmış meziyetlerini inkâr eder, Baron de Tott'un eseri bu naliseye mukabil 18 inci asırdaki yaşayışımızı, â- detlerimizi anlatmak bakımından. şayan | dıkkattir. Kemale ermiş, nefsine itimal bestiyen bir milletin kendi hakkında söy» lenen her şeyi öğrenmekten çekinmiye - ceği mülâhazasile koymağa karar verdi- ğimiz eserin mukaddemesini neşre baş - ladık. Bugün de mukaddemeye devam ediyoruz.) Namahrem denilen diğer bir kanun bülüğu ermiş kızlara ve kadınlara koca- larının gayri bir erkeğe yüzlerini açık olarak göstermeyi meneder. Bu kanun şüphesiz ki muhabbet sevkile Izdivaçlara müsa'd değildir. Binaenaleyh, bir Türk komşüsun kızını yahud du! zevcesini tanımadan ahır, Kendi zevceler'inin ya- hud mütevassıt kadınların sözleri üzeri- ne kararını vermekten başka bir şey yapamaz. Namahrem kanununa iş gören halk kadınlarından ziyade bir şey yapmayıp evde oturan müreffeh sınıfa mensub ka- rın bekkile riayet edebilecekleri â- üşünülünce takdir edilir. Binaen- sızlık yüzünden çok kadın &- Felâketin daima tamir edici bir tarafı vardır. Yalnız sâadetin suiiştimalı bun- dan mahrum kalır. nların taaddüfü işte bu cümle. m mühim masraflara mecbur a karşı koyabilecek adam kim- Ticiretle meşgul olanlar ve biriktir. dikleri paralarla zengin olup çok müdeb- deb yaşıyan kimseler arasına sokulma- meları lâzım gelenler müstesna olmak ler ancak memuriyet tarikile refah ve servet sahibi olurlar. Bu man sıbları ds avni suretle yükselmiş olan büyüklerin lütfü sayesinde elde ederler. Servetleri hırs ve tama sevkile biriktir. dikleri, korku yüzünden gömdükleri, lüks hasebile israf ettikleri, zuhurat tak- dirinde tazeled'kleri sermayelerden iba- rettir Va rinin meşkük bulunması onları bir an evvel para sahibi olmağa ve ele zeçirdiklerini israf etmeğe sevkey- ler. Türkler evlâdlarına nadiren büyük İservet bırakırlar. Taksime k'fayet ede- İcek kadar büyük servetler hükümdarın ihirs ve tamahını tahrike de kâfi gelir, iBumların iktisab tarzlarında onları ele geçirmek için kifayet edecek bahaneler bulur, . Binaenaleyh, umumiyetle, bir Türk biraz mühim bir harem dairesi besleme- ğe ancak hâmisinin lütfü sayesinde nü- fuz ve ehemmiyeti yüksek bir memuri. yete geçtiği takdirde kadir olur. Memu- riyet'nin “otoritesini suiistimal ettiği nis. bette kâr eder. üzere, O zamana kadar, ayni hırsıcah dolayı- sile ayni efendiye kapılanan, yalnız er. kekler arasında yaşamağa mecbur kalan, ihtiraslarımın coşkunluğuna kapılıp gi- İden, kadınlardan ayrı kalan, onların ya- kanında bulunmalarından coşan kimse tab'ate mağlüb olacak ise ondan inhiraf ermkten başka bir şey yapamaz, İ Evlenmeden ele geçirilemiyen, evlen- İ meden evvel tanımmalarına imkân olmı- yan Türk kadınları da yalnız kendi ara- larında yaşamağa mecburdurlar, Terbi- İyeleri ne olmak iktiza eder? Refah ve servet içinde doğmuşlarsa, ya meşru bir kadının kefidırlar, yahud bir an için göz- de bir cariyenin kızıdırlar. Erkek ve kız kardeşleri muhtelif annelerden doğmuş j olabilirler. Bu-snneler evdeki diğer ca- İriyelerden farklı değildirler. Kadınlar irbirlerine karşı duydukları hislerden başka bir hisle mülhem değildirler; oku- İyup yazma hemen hiç bilmezler, Kur'an. dan başka bir şey okumazlar, Sıcak bu- har hamamlarında mecburi terlemenin bütün mahzurlarına maruzdurlar. Bu hamam sık sık tekerrür ettiği için cildin taraveci bozulur. Daha bülüğa ermeden vücudlerinin letafeti bozulur. Kibir ve gurur sevküle atıldırlar. Elendi mukadderata namzeddirler. Daha fazla bir şeye muvaffekiyet ümidleri yoktur, Bu türlü kadınlar kendilerini alacak bir erkeğin hayatına ne zevk verebilirler? Bu erkek kendi saadetini temin için ön- lara ümid bina etmemiştir. Acaba erkek intihaba hakkı olduğu cariyelerini ço « ğaltmanın muhassenatını doğru hesab etmiş midir? Bu cariyelerden istediği ile hiçbir merasime muhtaç olmadan evlene« bilir. Hattâ onları azad edebilmek gibi daha kıymelli bir hakka da maliktir, Güzellikleri o kadar meşhuz olan Gür. İcü ve Çerkes cariyeler hakkında kat'i bir fikir edinmek yeri gelmiştir. oİhtimalki Türkiyede esaret kanunlarının neler ol- duğunu tayin etmek daha ziyade ehem» miyeti haizdir. Erkekler bu bususta çok suçludurlar. Mühim ve esassız bir fikir klerini artırması da ayn Gerek Türkler, gerek Rumlar, Erme- niler, hattâ Yahudiler hiçbir tabii esöres İte tâbi değildirler. Sultanın ıstibdadı, | kaz hükümdarına ne kadar büyük bir ih- tiras telkin ederse etsin, o kızı zorla ge- | şirmesine imkân temin edemez. Rum ku İni Praxitelle'lere model hizmetini gör İmüş şekiller arzetmekle beraber Tilrk tarihi şimdiye kadar böyle hir kızın suk tan tarafından gasbedilmesi gibi bır vah şet eseri kaydetmemiştir. Gürcüstan ile Çerkesistan da doğrudan diğruya sultsnin hükmü altında bulunan ser vilâyetler gibi (1) esaret usulüne 4â. b. değildirler. Fakat harb hukuku orada tabii hukukun yerine, kaim olmuştur, Türklere yeni «Service» de Tatarlar ham tarafından slınan yirmi bin kadar esi? temin etti. Sonra, sulh aktedilince bum lar Ruslara kısmen iade olunmuştur. Bv sefere kumanda eden Krim-Gray, daha evvel, ayni hukuka tevfikan, Molidavya yı tahrib etmiş, padişahın hükümranlık hakkına hiç ehemmiyet vermemişti. Tün kiyede kabul olunmuş harb hükukuns nazaran isyan eden bir vilâyet yağma © Iunur ve shahsi köle haline sokulur. İşte bütün Asyanın âmme hukuku budur. Bu kadar müthiş prensipler da:resindediz İki dünyanın yarısi idare olunuyor Ve Gürcüstan ile Çerkesistan İstanbul esir pazarlarına meta yetiştiriyor (2). Leski Tatarlarının akınları daimi su: rette esrier temin etmektedir. Bu Tw tarlar Hazardenizi ile Karadeniz arasın. da, Gürcüstan ile Çerkesistan arasında bir mevkide birleşmişlerdir. Bu iki vilğ- yet ahalisi ile da'ma harb halindedirler Oralardan aldıkları esirleri Karadenizin şark kıyılarına naklederek 'Türk tacirle. rire satarlar. Bu tacirler muayyen mv. smlerde deniz tarikile oraya giderler. Bu sahil ahalisi civar köylerden esirler alâ- Tak onlarla ticaret ederler, Banı kere ana ve babaların çocuklarını sattıkları da tes mir ediliyor, Arz derecesi dolayısile değil de dağla- rı hasebile pek soğuk olan bir memleket, çocuklarını satacak dereecde sefil, bun- ları kendi ellerinden çıkaracak deresede fena idare edilir, ecnebi oyağmalarına karşı koyamıyacak kadar âciz bir kavim oralarda hiçbir terbiye, hiçbir tahsil ve maarif bulunmadığını ifade eder, güzek liğine itina edilecek, zarif surette yetişti. rilecek yegâne esirler çocuklardır demek oluyor. Artık t tamahı ve hasisliği bu işle meşgul olacaktır. Hoşa gidecek İbazı meziyetlerle esirin kıymetini artır. mağa O çalışacaktır. Meselâ çalpare ile (Devamı 14 ncü sayfada) (1) Gürcüstan Türkiyeden ziyade İrana tâbidir. Pakat Prons Heradlus hükümdar» nın meme'ikini tahırib eden şurişlerden iş. ederek bir nevi İstiklAl kazanmıştır. (27 Güzel Güreli ve Çerkes cariyeleri haks kında beslenen fikir Golaysile Türkiyede biraz güzel olar bütün cariyeler şmutlaka Güzcü ve Çerkes olduğu zannediliyor. Pakat bü owlarm hepsinin mutlaka güzel olmalari. Bi icab etmez.

Bu sayıdan diğer sayfalar: