7 Şubat 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

7 Şubat 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 Sayfa > “Kadın, erkek, herkes ve her yaşta bahları aç karnına bir kahve kaşığı MAZON MEYVA TUZU Sağlığınızın nazımıdır. geçinen y (Baştarafı 8 imei sayfada) “Biyesini ve o erkânıharbiyenin menfaat- pm gözettiği büyük zirai ve büyük se- ayicileri temsil ediyordu. “ya memlekette bütün itibarını kaybet. — mişti. Onlara kendilerinden başka kimse © #İnanmıyordu. © İşte bunun için büyük sanayiln bu ilk “teşebbüsü pek kısa ömürlü oldu. © Von Papen kabinesini, Von Schleicher “kabinesi takib etti, © Von Cehleicher uzun zaman memleke- 'H gölgeden idare etmiş olan oğlile sıkı dostluğundan dolayı ihtiyar Mareşal Hin- Genburga hulül etmiş ve bütün isteklerini “bilvasıta ona yaptırmış bulunan, Alman- “ya siyasetinin gölgedeki müthiş kuvvet- lerinden biri idi, O mütemadiyen Alman- yı idare edecek bir büyük Reishtkonz- “ler yaratmağı düşünmüştü. Fakat hiçbir onun bü grzusuna uygun gelme | mişti, © Nihayet günün $irinde kendisi ortaya “çıkmak istedi, Fakat tıpkı bir kuklacı gi- “bi ibtiraslarınm iplerini çekerek insan- oynatmasını bilirdi ve tıpkı bir kuk- İa sahneye çikinca nasıl aktörlük ede - mezse o da öyle muvaffak olamadı. O- teşebbüsü orduya güvenen sola mey- “bir diktatör kurmaktı, olmadı. © © Vissen, J. G. Farben endüstri ve ilâh... #iyük sanayi kuvvetleri için menfaatle- rini gözetliyecek olan insanin yeni ve “ Kuvvetli bir tip olmasını istiyorlardı. Ar. ak Herruklub'un monokullü baronlarma “ halkım inanmıyacağı muhakkaktı. Vay» Cümhuriyeti halk için halkçılığı e- 'köklemdirmişti. Şimdi iktıdar mev- “Kiine gelecek olan insan hem halkı tem- İl ediyor görünmeli, hem de gitgide ge- il azıya alan ve Rayştağa yüz bilmem Kaç mebüs veren komünizme karşı mil- le etmeli idi. © Bunun için senelerdenberi bedbaht AL m mın dirileceğini bir pevgamber gi- durmadı sövliven Hitler vardı. Hitler bir nakkaştı. Halktan cıkmıstı. Kürduğü a ın ismi «Nasyonal Sosyalist Alman amele partisi» ismini taşıyordu, Hem ser» mayenin alevhinde, hem Umumi Harb- den sonra Almanyavı ezmis olan ecnebi üvvetlerin alevhinde idi. Üniforma ya- sağı kalktığı min bütün milislerini pırıl “şarıl #iydirecek kadar büyük sermave- — darlardan bol mali yardım gören bu fır- Ka, büyük sanavle karsı büyük sanaytin önünde hergün biraz daha kıvranan es- haf: müdafaa ve himaye edeceğini söy- üyordu. © Uzm seneler yoksuzluklar, işsizlikler, * harb borçları ve #lâh. altında ezilmiş. ha. «rab oluvuş-olan 2avalh Almanların #çle- İnde birikmis olan hınçları da bir nok- Taya teksif edivordu: © Yahudilerin üzerine. © AAlmanynın, valnız Almanyanın dekil, Bütün dünyanm felâketine sebeb olan- Yehudileri'r iddiasını tasıvorlardı, © Uremi Herh: Almanlar kayıb mı et - © mişlerdir? Kahahat Yahudilerindir. © Gİşsisik mi vardır? Kabahat Yahüdile- indir! © Rusyada krmiinizm mi hâkimdir? Ka- Bahat Yahudi'erindir. © Terevağ kıt. et pahalı mıdır? Kabahat "ahuileri Almanyada <wkutu ahlâk mı vardı? bahat Yahuğilerindir.. 0 7 * © “İşte bu şek'ide başlıyan Yahudi düş- manlığı gitgi tkişaf ediyordu. ” Yalmz Almanlar değil, kara saçlı, kara ? Özlü ecnebiler de halkın taşkın hareket- “lerine maruz kalmamak için sokaklara Çikmağa cesaret edemiyorlardı. o Ben de kendi hesabıma bir kere böyle ir tehlike geçirdim. © O da bir akşam, tanıdığım bir ailede inek yedikten sonra, o sıralarda Ber- “Birde bulunan bir Macar karı koca ile birlikte evden çıktık. Üçümüz de müşte. Jisan olarak, almanca ve fransızca bi- duk, Berlinde 3 sene kalemiile bir Türk kadını Fakat, bu zümre Umumi Harbden son-|S, A. nın hücumuna uğradık. Hazımsızlı yanmalarını mide giderir, hazımsızlıktan gelen uy- SON POSTA Ağızdaki tatazlık ve izale eder. Fazla yemekten sonra MİDE fena kokuyu kuvvetli sürette kusuzluğu defeder, Mide ve Bar- ö ayi öğiniz Hiçbir m 1 KABIZLIĞI izale eder. Nedense o gece fransızcayı tercih et- miştik. Fransizca konuşarak kaldırımda yürürken, yeni giydikleri üniformaların sevinci içinde taşkınlıklar yapan üç dört Fransizca konuşuyorduk, içimizde Ys- hudi de yoktu. Fakat fazla mı içmişlerdi bilmem. — Mel'un Yahudiler! Diye bağırışmağa başladılar. Sonra ar- kamızdan koşmağa! * Acele ile yürüdük, köşedeki bir taksi- ye dar bindik. Taksi hareket ettiği za- man yetiştiler ve taksinin arkasını yum- rukladılar, Fakat, herhalde taliimiz varmış ki 40- för onlardan başka kanaatte olan bir in- san çıkmıştı. Yoksa otomobili yürütme- ea biz de orada bir temiz dayak yer- dik, Çünkü Yahudilere karşı olan kin, ka- dın, erkek tanımıyordu. Babamı tedavi etmek için yanımızda aylıkla bulunan kadın doktorun üniversite talebesi olan kız kardeşini Yahudi olduğu için döv- müşler ve ön dişlerini kırmışlardı. Gö- zümle görmüştüm, o manzara bana bu korkuyu veriyordu... K Tipim Yahudi tipi değil herhalde. Çün- kü bundan başka bir htlcuma maruz kal madım. Yalnız ecnebi olduğum için çok azarlandım. Hiçbir şey yapmadığım, yolda uslu, us- İu gittiğim halde arkamdan: — Ah şu ecnebiler, bıktık, usandık! Diye çok bağırdılar, Tramvaylarda bi- let gişelerinde ve dükkân vezneleri ö- nünde: — Evvelâ Almanlara hizmet edilecek, sonra ecnebilere! Diye kolumdan tutarak beni geri at- mak istiyen isterik kadılnar bile gördüm. Fakat vatandaşlarım hiç üzülmesinler Türk olduğum için, Öyle kuru gürültüye pabuç bırakmadım ve hakkımdan biçbir zaman vazgeçmedim. Almanlar kendilörinden yüksek sesle konuşan insanlara bir şey yapmazlar, * Esaslı olarak çalıştığım Ulistein miües- sesi Yahudi sermayesile işliyen bir mü- essese idi. Ismarladıkları roman yazılıp bittikten sonra, bir ecnebi imzesile bir roman neşretmek için tereddüd göster- diler. Alman sermayesile çıkan gazeteler da- ha cesur ve daha cömerd davranıyorlar, Yarı yazabildiğim zamanlar, yazıları al makta devam ediyotlardı, Fakat Yahudi sermayesile çıkan gazeteler bir sürü Al man edibleri işsiz ve parasız dolaşırlar.| ken bir ecnebi muharrire bol para vere-| rek ondan bir roman almaktan çekini. yorlardı. Yazdığım roman beğenildi. Fakat üs tüne gazetece tanınmış olan bir Alman muharririn imza atması istenildi, Esasen müterelmime yüzde yirmi beş veriyordum, Benim yazıp başka kadının tercüme ettiğ: esere lütfen imza atacak Alman müharrire de bir o kadar para ve- recektik. Bu suretle ben kendi romanımın kazancından ancak yüzde elli alabilecek- tim. O zamana kadar Almanyada o kadar şımarmıştım Ki böyle bir teklifi kabul etmedim, Bu #rada pek beceriksiz olan «menecerim» bu romanı Üniversal Filme bir kere göstermemizi söyledi, Üniversal Filmin Berlin mümessiline romanın bir hülğeasını verdik. Okundu, beğenildi. Merkeze yollanılacağı söylenildi. Bu müğdet İçinde mevzuu baska bir film kumpanyasma göstermemekliğimiz için bizden obtion, istenildi, Onlara obtion verdik. Mevzu Amerika- ya gitti, Epey bir müddet cevab alamadık. Bu #irada Musevi olan menecerim artık iş leri temamile #wmal ediyordu. Çünkü kendi derdine düşmüştü, Maamafih gü- nün birinde gene elinde mektubla peldi. Bu mektub Üniversal Filmden geliyor ABS) Türkiye radyo difüzyon postaları Ankara radyosu DALGA UZUNLUĞU 1699 m, 185 Kes, 190 Kw. TAG. 19,4 m, 15185 Kes. 20 Kw. T.AP. 31.70 m. 9485 Kos, 20 Kw. SALI - 172/39 1230: Proğram, 1925: Türk müziği - pl. 13: Memleket ana? Ayarı, 4! haberleri. 1310 - 14: Müzik (Küçük or - kestra - Şef: Necib Aşkın). rami (Tengolar, valsler, fokstrotlar, saire), 1830: Proğram, 1825: Müzik (Soli ve ileder- ler - pl), 19: Konuşma (Türkiye postası), 1915: Türk mizim , (İnce saz faslı: Hicaz - kâr), Safiye Tokavın (o iştirekile, 20: Ajans, meteoroloji haberleri, zirmat borsası (fat), 2015: Türk müziği, Okuyanlar: Radife Ney. dik, Badi Hosses, Çalenlar; Vecihe, Reşad rer, Cevdet Komn, K. N. Seyhun. i —Os- man beyin Seha peşrevi, 2 — Dedenin - Güş erle gül bülbülleri. 3 — Hüsnü efendi - Çok sürmedi, 4 — Aşık Mustafa Bir eamere gö- nül verdim. 5 Reşad Erer - Keman tak - simi. 6 — Sedettin Kaynak - Durup ta bir bakışın. 7 — Sa'd efendi - Şevkefza saz 88- mas, $ — Sadettin Kaynak - Elâ gözlerine kurban oldövfum. 9 — Sadettin Kaynak - Batan şin kana benziyor. 10 — Refik Fer . san - Kız bürür de şalına. 21: Memleket saat, Ayarı, 271* Konusma (Hukuk imi yayma Ku- rumu), 2115: Esham, tahvilât, kambiyo - nukut borsası (flat), 21.30: o Müzik (Radyo orkestrası - Ş2f: Praetorlus), 1 — Pr, Bar - santi: Conserto grasso (trompet, £ki obuva, temba! ve yaylı salar için, op. 8, Nr. 10, Re majör. Adaglo - Anegro, Largo, Allegro, An- dantino, Allegro. 2 — Joh. Christ. Bach: Sen fonl op. 9, Nr. 2, mi bemol majör, “Allegro, Andanta, tempo di menuetto. 3 — Mlaskows- ki: Coneertino Lirion, op. 32, Nr. 8, sol. Ma - Jör, Allegretto, Andante monotono. Allegro glocaso, 2215: Müzik (Sakanton soloları: Xi- hat Esengin tarafından), 2245: Müzik (Dens plâkları), 23.45 - 24: Sön ajans haberleri ve yarınki Ankara borsası —.— Acılış» kapanış fiatları 6 - 2-939 ve bana mevzuumun kabul edilmediğini bildiriyordu. * Bu mektubu aldıktan iki buçuk sene sohra İstanbulda günün birinde Üniver- sal Film şirketinin çevirdiği «Dirilen Mumya» ismindeki kordelâyı görünce kehdi eserimle olan büyük müşebehetine hayret duymamaktan ve isyan etmemek- ten kendimi slamadım. Kumpanyayı dava etmeği düşündüm. Fakat birçok kere tekrarladığım gibi ha- yatta mücâdele edecek ne eski enerjim vardı, ne de eski kuvvetim. Bundan vaz- geçtim ve; — Adam sen de dedim, Fikir #ikire, mevzu mevzua benzemez mi7... Belki da bunu bir başka yerden almışlardır. Böyle dedim ve böyle dediğim günün üstünden de epey bir zaman geçti, Fakat kendi kendimi elân bu mamtıkla tama- men ikna edebilmiş değilim. © Suad Derviş Ağırlığı derhal hafifletir. ajans, mebeorolo-| Varyete proğ -| Kanı tasfiye eder, varis ve basurun tedavisine yardım eder, müstahzarla kıyas kabul etmez. MAZON isim HOROZ markasına dikkat Muhtemel bir Avrupa harbi karşısında Amerikanın vaziyeti (Baştarafı 7 inci sayfada) da Nipponların istilâsı ve kuvvetlen * bunları belki öğreniriz diye de beyhude | mesi yüzünden ihtilâle yüz tutmuştur, bir gün bekledik; gal'ba bilen de yok- tur. Onun için biz sözlerden ziyade vak'alara ve hayale değil hekikt vazi- yete bakalım; ancak bu suretle verece- iz hükümlerde aldanmamış oluruz. Filhakika Birleşik Amerika devlet leri Cümhumreti «Hududlarimız (Ren) nehrindedir!» demesinin ve bu- nu tekzib veya inkâr etmesinin haki - katte ne büyük bir ehemmiyeti ve ne de dünya hâdiselerinin gidişi üzerinde değiştirici bir tesir! olamaz! Çünkü o- lan olmakta ve hâdiseler mukadder tabif seyirlerini takib etmektedir. Bundan 164 yıl evvel Avrupalı İn- gilizler Okyanusun 5te tarafında Ame- rikada top ve tüfekle harb ediyorlardı. Gene ayni devirde Fransız generali Lafayette Fransız gönüllüleri ile bir - likte, İngiliz donanmasının hâkim bu- lunduğu -Atlâs Okyanusunun (o 4800 'k enyinini aşarak, hürriyet idöole- si için, Vaşingtonun saflarında İnzi- izlere karşı harb etmiş idi. Kezalik bundan 2! sene evvel 40 Amerikan tü- meni (fırkası) Birleşik Amerikanın doğu limanlarından yüzlerce gemiye binerek, Atlâs Okyanusunun takriben 8000 kilometrelik etyginini, ilk defa O süretle ki yeni beş zırhlısı bitse dar bi Avrupada Almanya ve İtal» yaya, uzak doğuda da Japonyaya karşı ayni zamanda faik deniz kuvvet leri çıkaramamakta olan İngiltere ile zaten denizde zayif olan Fransa pasifik kıyılarındak: menfaatlerini yalnız baş" larma müdafaa edememekte oldukları gibi Amerika dahi bir harb halinde Ja ponya ile uğraşarak Çindeki inenfaat” lerini ve büyük Okyanustaki toprak » larını korumıya sırf kendi kuvvetleri kâfi gelemez. Bundan aşikâr görülü * yor ve anlaşılıyor ki iki demokrat bör yük Avrupa devleti ile gene demokrat olan Birleşik Amerika devletinin uzak doğudaki menfaatlerini korumak yo “ lunde kuvvetlerini birleştirmeleri hâ- diselerin emrettiği pek tabi! bir netice olacaktır. Japonya ise Almanlarla İtalyanların müttefikidir; bu sebeble Amerikada bü son !ki devlete karşi ayrıca bir antipati uyandığı pihi zaten bütün mesaisine rağmen Amerikalıların sempatisini bir #ürlü kazanmayı beceremiyen Alman İar son zamanlarda bilhassa Yahudi düşmanlığı yüzünden de Amerika w * mumi efkârını büsbütün aleyhlerine batıdan doğuya geçmişler ve, görünüş-| çevirmişlerdir. te takriba ayni “ideoloji uğrunda, A! - Hülâsa Birleşik Amerika devletleri Toanlara karsı harb için Fransaya gel-| geçmişte olduğu g'bi müstakbel büyük mişlerdi. bir harbde de tarafsız durup kalamıya” Demek ohuyor ki ne bir Okyanus ve| cakları gibi onların buunacakları taraf ne de bizzat (Monroe) bitaraflık pren-İ da demokratlardır. Amerika bütün bu rın makine ve insnâttaki tekemmülü sa relerin 500 km. yaptıkları zama - Amerikalıları icabında bir Avrupa harbine müdahaleden menedemiyecek- rupadaki büyük iktisadi menfaat ve #lâkaları veya Birleşik Amerika dev - letlerinin büyük karar anlarında, Avru pa işlerinden uzak ve bigâne durma - mâsı için ayrı mühim bir sebebdir. Birlesik Amerika efkârı umumiyesi- nin Avrua işlerine fiilen ve silâhla müdahaleye aleyhtar olduğu söylenmek- tedir ve filvaki bu böyledir. Nitekim harbe ve harb müdahalelerine sleyhtar olan bu efkârı umumiyeye tebaiyet icin | Birleşik Amerika devletleri, büyük | harb neticesinde galiblerin mağlüblara dikte ettikleri Versay muhahadesini tasdik oetmemişlerdi. zaman bu muhalif efkârı umumiye var» dı ve o vaktin Cümhurreisi Vilson bu- na rağmen bir milvona yakın gönüllü. den mürekkeb büyük bir Amerika or- dusu teşkil ederek Fransaya 40 fırka gönderebilmişti, İsikbalde de gene böyle olabilecek ve demokrasi (Mon- roe) ve tarafsızlık prensipleri, Birlesik Amerika hükümetini icsbında, bütün bir efkârı umumiye hilâfına, harbe gi- rişmekten menedemiyecek ve hattâ böyle bir harb ideolojisi bizzat demok- rasi ve bu demokrasinin müdafaası ola- caktır. Artık Birleşik Amerikanın müstak- bel bir harbde hangi tarafla beraber olacağı meselesini! tedkik kalır ki bu da aşikârdır; yani Amerika İngiliz we Frsnsızlırm tarafında bulunacakfır. Fakat bunun sebebi, demokratlık veya totaliter sistem aleyhtarlık (değildir; Birleşik Amerikanın, Milhassa Uzak Şarkta; batı ve eenub pasifikte İngiliz ve Fransızlarınkilerile müşterek olan ve bugün ayni cihetlerde ayni tehlike ve sebeblerle tehdide maruz bulunan menfaatleridir. Bu müşterek menfaat- ler Çiride ve bütün uzak doğu suların- Demek daha olna isin verilen ecnebi i, geçmişte, Amerikalıları, icabında | ihtimalleri hesaba kattığı içindir ki bir bir Avrupa harbine müdahaleden men-| taraftan deniz kuvvetlerini arttırmaya edememişti: bundan ayni Okyanus ile| çalışırken diğer cihetten kara ve hava ayni(Montroe) kaidesinin ne, vapurla-| kuvvetlerini de muhtemel bir harb içik hazır bulundurmak arzusunu besle * yesinde, artık saatte 50 mil ve tayya-| mektedir. Reisieümhur Ruzvelt 1917-1918 se nımızda ve ne de yakın bir gelecekte|nesinde olduğu gibi Amerikanın artık bir ordu hazırlamak için bir seneye ih- İtiyac göstermesini istemediği için ge leri neticesini pekâlâ erkarabiliriz; Av- çen ayın on ikisinde kongreden 529 milyonluk fevkalâde bir teslihat tah» sisalı elde etmişti. Bu da ayrıca gös “ teriyor ki Reis Ruzveltin şunu veya bunu söylemesinden ziyade dünyada çok mühim ve çok büyük bir kuvvet olan Birleşik Amerikanın askeri ve sir. yasi vaziyetine neler yapmakta ol * duğuna bakmak lâzımdır. HR. E, Erkilet İLÂN İktissd Vekâleti İç Ticaret Umum Müdür“ Tüğündem: 30 İkinelteşrin 1330 tarihli kanun hükümlerine tevlikan Türkiyede çalışması” şirketlerin «Thom * mens Ukrenfabriken A. G. Tommens sasi fabrikaları Anonim Şirketis bu defa mürs” enatle Türkiyedeki faaliyetine nihayet ve © rildiğini bildirmiş ve lâzım çelen vessiki vermiştir. Bu şirketle alâkam olanların İstanbul, Bahçekupı, Taşhan No. 28 de merkür şirke“ tin urtumi vekili Bmil Meyer'e V€ de land Vekâletine müracaat et ” meleri ilân olunur. r. A, KUTİEL Galata Topçular Caddesi No. 43 ZAYI — Sıvağın Hak kazası Tavşan köyündenim, Nüfus, askeri vesikamı zayi Gi” tl, Yenisini alacafımdan eskisinin bürmü yoktur. , Sadık Çankvan ZENITEH En eski ve halihazırda en mütekâmil ve dünyanın her tarafında en fazla aranan radyodur. Yalnız Beyoğlun- Mağazalarında da BAKER satılmaktadır. mesane semasına nay

Bu sayıdan diğer sayfalar: