15 Mayıs 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

15 Mayıs 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

D Dünkü spor hareketleri — Beşiktaş dün Vefa ile 3 - 3 berabere kaldı Dinki maçtaca çirkin sonra seyirciler ha rimizin muhtelif o sahalarında , futbol, ve güreş müsabakaları emen bütün o sahalarda pek temiz bir şekilde ce: ın eden spor ha »- reketlerine muka! da Beşiktaşla, Vefa arasında (yapılan naçından Sonra maatteessüf ise çıkmıştır. larımızda yeniden başgös teren bu çirkin hâdiselerin son zama larda sik sık görülmesinin yavaş v:Yaş kötü bir âdet haline girmek Üzere alma” sı esefle kaydedilecek, spora y #işanıyan cidden kötü bir manzaradır, Şeref stadınd. Beşiktaş 3 - Vefa 3 Beşiktaşla Vefa arasındaki mil küme karşılaşması dün Şeref stadında yapıldı. Fukat havanın güzel olmasına ve diğer sahalarda mühim maçların bulunmama - sına rağmen stadda pekâz seyirci vardı. Evvelki rünkü ve dünkü kı ı hülâsası: Sapanlı köyü muallimi Ahmed Ercan, ye- WU senedenberi bu'çorak topraklı, sessiz köy- 4 yaşamuktadır. Bütün meğgalesi talebeleri ve kitablarıdır. Köylü onu çok seviyor. Ken- disine, Alim. ciddi Ye namuslu olmasından başka 7 sene bu köyde dişini sıkıp oturma - undan dolayı saygı gösteriyor. İşte bu mün- wvi adam gene bir akşam talebeler mekteb- den çıktıktan sonra pencere kenarına ge - İp ovaya uzun uzun bakıyor. İşte günleri hep böyle geçiyor. Kalkıyor, aynanın önüne gidiyor, taraş olmağa baş - erken uzun uzun kendisine bakıyor. (Roman devam ediyor) i.e iç kendine böyle dikkatli dik- katli nazar kılmamıştı. En u- kaçırmadan, kendini baş- İı tetkik etti. Yüzü güneşten ve açık havadan kapkara olmuştu. Alnın-| da, o zamana kadar farkında bile ol - madığı derin çizgiler, simasına sürül - müş tarla manzarası veriyordu. Bununla beraber, heyeti umumiye - sinde bir erkek güzelliği yok değildi. Ancak onun gözü bunu görmüyor, id- raki bunu takdir etmiyordu. Acı acı başını salladı, ve: — Karlı dağ dönmüşsün, Ahmed! diye söylendi. Senden hayır kalmamış... hekim, kimbilir daha araştırırsa sende neler bulacak! Ve tıraşını oldu; giyindi; her zamanki gibi açık havadan meded umarak, kır- lara çıktı. Günler ayni yeknesaklık içinde geçi yor ve Ahmed Ercanın sıhhi vaziyeti bir türlü düzelmiyordu. En büyük şi i adetâ atalete mahküm eden derin bir bezginliktendi. İş gör nız Şeref atadın-| bir hâdise oldu, oyundan keme hücum ettiler Bu maçı kapalı tribünün altına sığınmış | birkaç yüz kişi seyretti, | Oyuna Beşiktaş başladı. Sağ taraftan | Vefa kalesine inen Beşiktaşlılar ilk gol fırsatını kaçırdılar, Hâayatiden Hakkıyı geçen top, Hakının ağır hareket etmesi ı Yüzünden avuta gitti. (İlk dakikalarda | Beşiktaşın birkaç akınını güçlükle atla- tan Vefalılar açılmağa, açıkları sayesin. “İde Beşiktaş kalesini ziyarete başladılar. Vefa takırm hiç saha yabancılığı his - rdu. İ i seli B. bir akın yaptı, Bedilden Hakkıya geçen İtap uzun bir vuruşla Rıdvana yollandı. leci Safa ile karşı karşıya (o geldi, Safa İtopu bloke edememişti. Te top Rıd - vanm ayağına geçti ise de Beşiktaşlılar ibu fırsattan da istifade edemediler, Bi - raz sonra Vefalılar sol açıkları Mehmed! Vefa, daha düzgün vasıtasile bir akın yaptılar. Çok yakın muştu. 'Top daha ziyade a mamıştı. Okuduğu tabbi makalelerden ak - lında neler kalmış ise onları bir bir tatbik etti; Sinirle « rini teskin edecek menkular içti; so guk sularla silindi; kanını kamçılamı - içindeki zehirle- ri atmıya çabıladı; yemekli basit - leştirdi. Hiç biri fay da vermedi. Gitgide, en çek korktuğuna uğra - yordu: oMâneviyatı bozuluyor, sebebsiz İ üzüntüler, endişe - ler içerisinde boğu- |luyordu. o Tabiatin | ve insanların güzel ve iyi tarafların - dan gayrisini sezmemiye alışmış olan ruhu, birdenbire melâl ile istinas pey- da etmiye başlamıştı. Akşam, ıssızlık, bir ishak kuşunun ötüşü, bir çocuğun. ağlaması onu hüzünlendirmiye, sonsuz bir yels ve nevmidinin derinliklerinde çırpındırmıya yetiyordu. Bunun böyle devam edemiyeceğini kestirdi. İstanbulda, ta çocukluktan «- b dığı ve sevdiği #ekadaşı doktor rit Mazlüma mektub yazdı; hastalı- #ının arazını tafsilen bildirerek reyini sordu; derman istedi. miye iştihesi 3 Ve kendini bildi bileli böyle garib bir Bastalığa tutul - Verdiği çevabda, doktor Şerif böyle uzaktan hiç bir şey diyemiyeceğini ve ei dakikada Beşiktaş takımı tekrer | Topa vaktinde yetişemiyen Ridvan ka -| Vefa mühacimlerinden biri Beşiktaş kalecisile Karşı karşıya mesafede topu yakalayan Gazi fazla te - lâş göstermesi yüzünden muhakkak bir golü kağıdı. Beşiktaş takımı ilk korneri (o kazandı. Kalenin önüne düşeni top, Safanın mü ri dahalesile uzaklaştırıldı. bir oyun tuttur Beşiktaş mımf,; Yeni Edebi Romanımız: 3 KARLI DAĞA GÜNEŞ VURDU Yazan; Ercümend Ekrem Doktor Şerif Mazlu ma mektub yazdı hastalığının teşhis ve tedavisi için mut- Tika İstanbula gelmesi icab ettiğini bil diriyordu. «Mekteb yakında tati) olacak. Ben de sana mütehassirim. Kalk, gel Bende misafir olursun. Hem sana bâkarım; hem de hava ve muhit değiştirmekten ayrıca fayda da görürsün. Bahsettiğin hallerin muhtelif sebebleri olabilir. Seri mutlaka uzun uzun muayene ot- meliyim. Herhalde, öyle sanıyorum ki, tedaviye muhtac olan sinirlerindir. Mekteb kocslığının, bütün meslekler içerisinde en yorucu, en üzücü bir meslek olduğu su götürmiyen bir haki- kattir. Sen hele gel de, burada konu - Bu güreş takımı Istanbulu temsil edemez | 28 Mayısta Ankarada yapılacak kiye güreş birincilikleri dolayısile bu sabakaları girecek müsabıkları seçmek için, dün İstanbal güreş birinciliği mü- sabakaları Süleymaniye kulübü salomn- da yapılmıştır. Güneş kulübü güreşçile- Binin teşkli ettiği İstanbul güreş kulü- bü azalarının henüz lisansları alınmadı- Kından dolayı Kasımpaşa kulübü bu güreşçilerin müsabakalara iştirakine iti- Tax etmiş ve neticede en kıymetli gü - reşçilerden Hüseyin, Saim ve Halli İstan- bul şampiyonasma iştirak edememiş - tür. Kasımpaşa kulübü fe, Beşiktaş ku - lübü on ikişer puvanla berabere olmuş- larsa da öç birincilik kazanan Kasım - paşa kulübü İstanbul birincisi addedil- miştir. Alınan dereceler: 86 kilo: Beykozdan Vahdeddin. 61 kilo: Kasımpaşadan Mehmed 06 kilo: Kasımpaşadan İzzet ... İ İ l Si kilo: Beşiktaştan Şevki Ağır sıklet: o Beşiklaştarı Ahmed. İstanbul takımı, bir takım yersiz ii - raslardan dolayı zayıf bir kadro ile Am- || karada yapılacak Türkiye birincilikle - rinde şehrimizi temsil edecektir. | Samsunlu sahasında bulunuyorsa da Vefa takımı - nın for hatlının çekingen bif oyun iş -| Galatasaray » Şişli maçında heyecanlı bir sajha temi takib etmesi gol imkânmı Vi du. ö Oyumun yirmi üçüncü dakikasmdi # zinin çektiği şüt direğe çarptı. ve tişerek kısa bir vuruşla topu a” ağlarına gönderdi. Beşiktaşın fen$ mü karşısında bu mukadder gi Taraftarlar, Beşiklaşın yediği Vİ) den sonra canlanacağını zannetti bilâkis Vefa takımı canlanmış, hâkimiyet tesis etmişti. Devamı 10 uncu sayfa Bir Beşiktaş mühacimi top peşinde 1 Ta'u i şalım..> diyordu. * İmtihahlar bit - mişti. Mekteb, arı - ları göçmüş boş bir kovanı andırıyor - du. Tenha - sınıfları gezerken Ahmed Ercan, bütün ailesi efradını ayni kaza - da kaybetmiş birin- san gibi idi. O ha şeri, kirli, haylaz çocukların yokluğu zaten eleme müte - mayil gönlünü daha da muztarib kılı - yordu. Sair yıllar, yaz tatilinde, haftada iç akşam köy hal - kına mahsus dersler konuşmalar tertib ederdi. Bu süretle kahveden kurtulan köylüler de bu faydalı toplantılardan pek memnun - duldr. Onlara hıfzıssıhhadan, zirai ye- niliklerden, ağaç . sevgisinden, ameli hayatta en lüzumlu olan kanunlardan, tarihten, yurd bilgisinden: “bahseder, hem tatlı tatlı dinletir, hem de onların ictimai ve fikri seviyelerini yükseltirdi. Bu, onun için bir zahmet, bir hgar- ya değil, gerçekten bir zevkti. Fakat bu sene, bu zevkten mahrum olacağa benziyordu. Zira, bu basit mü- sahabeleri hazırlamak için nefsinde ta- kat görmüyordu. Ve soratılara: — Hastayım.. kusura bakmayın. İn- şallah biraz kendim: toplayım ÖN diyordu. Biraz dinlenmekle iyileşeceğii mıştı. Lâkin sıhhati bir türlü miyordu. Şimdi, fazla olarak, mesile beraber, vakit vakit da uğuldayordu. Bu uğultu si Ke büsbütün berbad etmekte idi- bakamıyor, âşık olduğu in hifaza edemiyerek tedricen yordu. Bu da onun için ayrıcf tü membsı idi. Epeyce tereddüdden sor arkadaşının davetine icabet od rTarlaştırdı. Dişinden, tırnağı! muş beş on pardsırı koynut ayd kiraladığı yaylı araba ile ü€ zakta an da tanbula #i ti. lar kalak slelümum ti i İ Uzun zaman köylerde sa ? ğı, gürült Deri hre tzallük ede? yadırgarlar. Kendisini, herkesin can mağ », İ bula iletecek olan katarın içe med Ercan bir köşeye büzÜ şe kek nazarlarla etrafa bakın9* #, Yedi yıldır gömüldüğü mi / ü inva İ j ş yünde dünya ile kesilen # da, kendi rağmına sayar rafındaki manzara bei şka, konuşulan Tehce, İle) Se) Birler, rabe vak başka idi. Ve bu başkalık; canı sıkıyor; yoruyordu. Jeti 5 Kendisini takib eden ad yy yl gesinden kurtulmak için W ni gibi; şaşkın $ üzünü görmediği nihayet kavuşmuştu. çan bir — Başın ağ — Hayır. Ağrıdı, keşke ağrısaydı!

Bu sayıdan diğer sayfalar: